19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER EDİTÖR: CAFER KURT 51 EYLÜL 2019 PAZAR Bir numara çöpten çıktıFETÖ’nün Türkiye İmamı M.Y’nin ismi, çöp kutusuna bırakılan zarftan çıktı İstanbul’da Emniyet ve MİT’in ortak operasyonuyla yakalanan ve FETÖ’nün “Türkiye İmamı” olduğu belir tilen M.Y’nin, Ankara’da açı lan bir “mahrem imamlar” da vasında firari sanık olduğu anlaşıldı. M.Y’nin adının, 15 Temmuz darbe girişiminden 12 gün sonra Emniyet’i ara yan bir kişinin, “çöp kutusuna bı raktığını ve oradan alınmasını istedi ğini” söylediği sa Alican uludağ rı renkli zarf içindeki listeden çıktı ğı ifade edildi. Bu süreçte M.Y. için bir dava, iki soruşturma kapsamında 3 ayrı yakalama kararı çıkarılırken, M.Y’nin İstanbul’da saklandığı bilgisini ise, Ankara’daki bir operasyonda yakalanan FETÖ imamının verdiği öğrenildi. FETÖ’nün Türkiye İmamı M.Y., eşi G.Y. ve kızı B.Y., ge çen çarşamba günü İstanbul Emniyet Müdürlüğü ve MİT’in yürüttüğü ortak operasyon so nucu saklandığı “gaybubet evi”nde yakalandı. Eşiyle bera ber kaldıkları ve başkası adı na kiralanan evde, yüklü mik tarda para da çıkan M.Y’nin, Ankara’da açılan “mahrem imamlar” davasında firari sa M.Y’nin eşi G.Y’nin “birinci abla” olduğu ve KPSS sorularının çalınmasına ilişkin davada şüpheliler arasında bulunduğu belirtildi. İddianamede, Jandarmadan sorumlu “mahrem imamlık” görevini de yürüten M.Y’nin FETÖ tepe yöneticileri ile HTS kaydının olduğu vurgulandı. nık durumunda olduğu ve bu dava kapsamında hakkında yakalama kararı bulunduğu ortaya çıktı. M.Y’nin eşi G.Y’nin de iki ayrı soruşturmadan firari olarak arandığı öğrenildi. ‘Listeleri çöp kutusundan alın’ M.Y. hakkında dava açılan sürecin ise, bir ihbar ve “çöp kutusunda” bulunan bir liste üzerine başladığı anlaşıldı. Davanın iddianamesine göre, 27 Temmuz 2016 tarihinde saat 20.28’de Emniyet’i arayan bir erkek şahıs, FETÖ ile ilgili ihbarda bulunmak istediğini belirterek, “elinde çok önemli bilgilerin olduğunu, bu bilgileri kapalı bir zarf içerisinde EGM binasının alt kısmında kalan Cemal Süreya isimli parktaki çocuk kaydıraklarının karşısında, otobüs durağının arka hizasında kalan çöp bidonunun içerisine bıraktığı nı, bu bilgilerin detaylı bir şekilde incelenmesi sonucunda FETÖ ile alakalı çok önemli konuların çözüleceğini, gerçeklerin ortaya çıkacağını, bu bilgilerin çok önemli olmasından dolayı acele oradan alınmasının gerektiğini, can güvenliğinden endişe duyduğu için ismini vermek istemediğini” söyledi. Polis, telefondaki ihbarcının tarif ettiği yere giderek çöp bidonunu aradı ve içerisinde sarı renkli bir zarf buldu. Zarfın içerisinden ise 11 sayfalık bir isim listesi ile yine içinde 6 sayfalık bir başka liste bulunan ikinci bir beyaz renkli zarf ve flaş bellek çıktı. Toplam 17 sayfalık listeyi araştıran polis, bu kişilerin 28’i hakkında 15 Temmuz’dan önce işlem yapıldığını, 25’inin darbe girişimiyle ilgili olarak yakalandığını, 19’unun adının ise itirafçıların beyanlarında geçtiğini tespit etti. Listedeki isimler hakkında araştırmanın tamamlanmasının ardından savcılık, 139 kişi hakkında çeşitli davalar açtı. Eşi KPSS şüphelisi Ortak operasyonuyla yakalanan M.Y., eşi G.Y., çocukları ve kardeşlerinin de FETÖ ile irtibatları olduğu belirtildi. 2017 tarihli iddianamede, M.Y’nin FETÖ’nün mahrem hizmetler yapılanmasında Jandarma personelinin imamlarından olduğu ve örgütün “Siyaset İmamı” Ahmet Hamdi Parlak ile irtibatlı olduğu ifade edildi. M.Y’nin, “Anadolu Yakası Büyükşehir İmamı” olarak bilinen Şükrü Yıldırır ile aynı tarihte yurtdışına çıkış kaydının bulunduğu kaydedilen iddianamede, şüphelinin FETÖ tepe yöneticileri ile de HTS kaydının olduğu vurgulandı. İddianamede, M.Y’nin eşi G.Y’nin de örgüt için kritik bir isim olduğuna dair bilgiler yer aldı. “Nurefşan” kod adını kullandığı ve örgütün Anadolu Yakası Mütevelli yapılanmasının “birinci ablası” olduğu belirtilen G.Y’nin, ayrıca soruları sızdırılan 2010 yılı KPSS soruşturmasının da şüphelileri arasında yer aldığı belirtildi. l ANKARA ABD ile makasımız açıkErdoğan, Harp Okulları diploma töreninde, ‘güvenli bölge’de tam kontrol istedi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, daha önce ABD ile mutabakata varıldığı açıklanan Suriye sınırında “güvenli bölge” uygulaması ve Fırat’ın doğusuna operasyona ilişkin ABD’ye yeni mesajlar verdi. “Güvenli bölge”nin TSK kontrolünde olmasını istediklerini söyleyen Erdoğan, “Biz doğrudan kendi askerlerimizin güvenli bölgeyi kontrol etmesini dışında bir çözüme rıza göstermeyiz. Fırat’ın doğusundaki tüm sınırlarımız boyunca kurulacak güvenli bölgeyle ilgili çok fazla zamanımız ve sabrımız yoktur. Birkaç hafta içinde askerlerimiz fiilen bu bölgeyi kontrol etmeye başlamazlarsa kendi harekât planlarımızı devreye almaktan başkan çaremiz kalmayacaktır. Varsın gerisini karşımızdakiler düşünsün” dedi. Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu toplantısını anımsatan Erdoğan, burada ABD ile yapılacak olan temasların “son fırsat” olduğunu belirterek, “Şayet bu tarihe kadar tatmin edici adımlar atılmazsa kendi göbeğimizi keseriz” ifadesini kullandı. ABD’ye mesaj Erdoğan, İstanbul Tuzla’da Milli Savunma Üniversitesi Harp Okulları Diploma Alma ve Sancak Devir Teslim Töreni’ne katıldı. Erdoğan, burada yaptığı konuşmada ABD ile kurulması için geçen hafta mutabakata varıldığı açıklanan “güvenli bölge” uygulaması ve Fırat’ın doğusuna “Güvenli bölge” için ABD’de yapılacak BM toplantısını anımsatan Erdoğan, buradaki temasların “son fırsat” olduğunu belirterek “Askerlerimiz fiilen bu bölgeyi kontrol etmeye başlamazlarsa harekât planlarımızı devreye almaktan başkan çaremiz kalmayacaktır” dedi. operasyona ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Erdoğan, “Bizim söylediklerimizle ABD’nin ifade ettiği makasın çok açık olduğunu görüyoruz. Gerçi Müşterek Harekât Merkezi’nin kurulması gibi olumlu gelişmeler var. Birkaç hafta içinde askerlerimiz bölgeyi kontrol etmezse, kendi harekât planımızı devreye so kacağız. Güvenli bölgede askerimizin kontrolü dışında çözüme razı olmayız” dedi. Erdoğan, üç hafta sonra gerçekleştirilecek BM zirvesini ise “son fırsat” olarak nitelendirdi. ‘NATO ile devam’ Erdoğan, NATO ile ilişkilere yönelik de “Dünyanın her ala nında adeta yeniden yapılandığı bir dönemde bizim de savunma stratejilerini gözden geçirmemiz kaçınılmaz hale gelmiştir. NATO hâlâ bizim ve müttefiklerimiz için savunma işbirliği vazifesini koruyor. Müttefiklerimizle dayanışmayı hâlâ değerli görüyoruz. NATO üyeliği ve müttefiklerimizden vazgeçme niyetimiz yoktur. 18 yıl önce yerli ve milli savunma sanayiine yönelik ürünlerimizi üretirken bugün yüzde 70 üretir hale geldik” dedi. ABD’nin Türkiye’nin Rusya’dan S400 hava savunma sistemleri almasının ardından F35 uçakları teslim etmekten vazgeçmesine yönelik eleştirilerini sürdüren Erdoğan, “Şimdi gündemde F35 var. 1 milyar 350 milyon dolar ödeme yaptık. Parasını ödediğimiz halde uçaklar teslim edilmiyor. Ortağı olduğumuz programdan bizi çıkarmaya çalışıyorlar. Pilotlarımız eğitilmiyor. Bu yüzden alternatif tedarik yollarına bakıyoruz. Geçenlerde bir havacılık fuarına gittik, rahatsız oldular. Gideceğiz tabii. Bu çalışmaları yürüterek yarının Türkiye’sini daha güçlü kılacağız. Hiç kimse Türkiye’yi köşeye sıkıştıramaz. Yaptırım tehditlerinin muhatabı olmayacağız. Türkiye’yi 3. dünya ülkelerinin şamar oğlanlarıyla karıştıranlara bunun böyle olmadığını ispatlamak boynumuzun borcudur ”dedi. l İç Politika 10 bin 444 kişiden şikâyet geldi Ata’ya hakaretler yaptırımsız kalıyor Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın “Cumhuriyet Değerleri” ve “Atatürk’e Hakaret” konularında 10 bin 444 kişiden şikâyet alırken, medya hizmet sağlayıcılara 1 kez uyarı, 5 kez idari para cezası ve 2 kez de program durdurma müeyyidesi uygulandığı ortaya çıktı. CHP’li Ömer Fethi Gürer’in “Son beş yıl içerisinde RTÜK’e Cumhuriyet değerleri ve Atatürk’e hakaret konularında yapılan şikâyet başvurularının sayısına ve verilen cezaların tutarlarına ilişkin” yöneltmiş olduğu yazılı soru önergesine Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy yanıt verdi. Bakan Ersoy, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın “Cumhuriyet Değerleri” ve “Atatürk’e Hakaret” konularında 10 bin 444 kişiden şikâyet aldığı bilgisini verirken, medya hizmet sağlayıcılara 1 kez uyarı, 5 kez idari para cezası ve 2 kez de program durdurma müeyyidesi uygulandığını kaydetti. CHP’li Gürer, Türkiye’de, Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olarak göreve başladığı 2014’ten beri “Cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla her yıl binlerce kişinin yargılandığını, 2017’de başlatılan savcılık soruşturması 20 bin 539’u bulurken, ceza mahkemelerinde ise 6 bin 33 dava açıldığını kaydetti. Gürer, “Cumhurbaşkanını eleştirmede dahi bir düzey arayan yargının, Atatürk ve Cumhuriyet’e karşı da aynı duyarlılıkla yaklaşıp gereğini yapacağı beklenir. Yetkili kurumların uygulamaları ve değerlendirmeleri dikkate alındığında, şikâyet sayısı ile yaptırım arasındaki fark bu açıdan dikkat çekicidir” dedi. l ANKARA/ Cumhuriyet ERDOĞAN, 12 GÖREVLENDİRME YAPTI BİK’e yandaş atamalar Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Basın İlan Kurumu (BİK) Genel Kurulu temsilciliklerine 12 kişi görevlendirdi. Erdoğan, BİK’de Hükümet Grubu’na yaptığı atamalarda bir isim hariç herkesi değiştirmiş oldu. Görevlendirilen listede Cumhurbaşkanı başdanışmanları, RTÜK Başkanı, eski AKP milletvekili, gazetecileri fişleyen SETA raporu yazarı yer aldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın imzasıyla yeni BİK Genel Kurulu temsilcileri Resmi Gazete’de yayımlandı. Erdoğan’ın listesinde danışmanlarının yanı sıra gazetecileri fişleme raporu ile tepki çeken Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) ile ilişkili isimlerin olması dikkat çekti. Erdoğan, eski BYEGM Genel Müdürü Mehmet Akarca dışındaki bütün isimlerin yerine yenilerini atadı. Atama listesinde, Cumhurbaşkanı başdanışmanlarından Fecir Alptekin, Saadet Oruç, Muhammet Mücahit Küçükyılmaz, Erdoğan’ın metin yazarı ve eski Başbakanlık Müşaviri Hamdi Kılıç, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkan Yardımcısı Mehmet Zahid Sobacı, RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, Hasan Kalyoncu Üniversitesi (HKÜ) Rektör Vekili ve eski AKP milletvekili Prof. Dr. Edibe Sözen, İbn Haldun Üniversitesi Medya ve İletişim Bölümü Başkanı Doç. Dr. Mehmet Emin Babacan, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Medya İlişkileri Koordinatörü Mücahid Eker ve SETA panelisti Marmara Üniversitesi Dr. Öğr. Üyesi Kübra Güran Yiğitbaşı, gazetecileri fişleyen SETA Vakfı raporu yazarı, Takvim Gazetesi yazarı İsmail Çağlar yer aldı. l ANKARA/ Cumhuriyet TGS’den tepki: İptal edilmeli Basın İlan Kurumu’ndaki atamalara tepki gösteren Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Genel Başkanı Gökhan Durmuş, TGS’nin 2013’te yapılan değişiklikle BİK Genel Kurulu’ndan çıkarıldığını anımsattı. Bu değişiklikle birlikte eşitlik ilkesi ve kamu ilanlarının adil dağıtılması yönünden tartışmalı duruma düşüldüğünü belirten Durmuş, “Şimdi Genel Kurul’a yapılan atamalarla Basın İlan Kurumu bağımsızlığını ve tarafsızlığını tamamen yitirdi“ dedi. İktidarın gazeteci ve gazeteciliğe düşman bir anlayışla hareket ettiğini söyleyen Durmuş, yeni atamalarla birlikte ilanların adil dağıtımı ve eşitlik ilkesinin zedelendiğini belirtti. Durmuş, “İktidar, muhalif medya kuruluşlarının nefes borularını tıkamakta, halkın haber almasının önüne geçmeye çalışmaktadır. Bu atamalar bir an önce iptal edilmeli ve tarafsız meslek ve medya kuruluşlarının temsilcilerinin katılımı ile bir Basın İlan Kurumu oluşturulmalıdır” diye konuştu. l Haber Merkezi ANMA ‘Tuzaklanmış EYP imha edildi’ Milli Savunma Bakanlığı’ndan (MSB) yapılan açıklamaya göre, Pençe3 Harekâtı’nda doçka mevzii ve sığınak ile muhtemel helikopter indirme bölgesine tuzaklanmış çoklu el yapımı patlayıcı (EYP) imha edildi. Milli Savunma Bakanlığı tarafından Pençe3 Harekâtı’na ilişkin yazılı bir açıklama yapıldı. Açıklamaya göre; doçka mevzii ve sığınak ile muhtemel helikopter indirme bölgesine tuzaklanmış, radyo frekans kontrollü çoklu EYP, güvenlik güçlerince tespit edildi. EYP yerinde imha edildi. l ANKARA/Cumhuriyet Yılmaz ve Türkmen için adalet istediler Cumartesi Anneleri, 753. haftada Türkiye’nin “Birleşmiş Milletler Herkesin Zorla Kaybedilmeden Korunmasına Karşı Uluslararası Sözleşme”yi imzalaması çağrısıyla Taksim’de bulunan İnsan Hakları Derneği önünde basın açıklaması yaptı. Kayıp yakınlarının fotoğraflarını taşıyan katılımcılar arasında CHP milletvekili Mahmut Tanal ile HDP milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu da bulundu. Cumartesi Anneleri adına konuşan İHD Kayıplara Karşı Komisyon üyesi Sebla Arcan, 30 Ağustos’un Birleşmiş Milletler tarafından Kayıplar Günü olarak ilan edildiğini hatırlatarak, “Biz de 30 Ağustos BM Dünya Kayıplar Günü vesilesiyle Türkiye’yi, yurttaşlarını zorla kaybettiği için özür dilemeye, kaybetme suçundaki cezasızlık zırhını sonlandırmaya ve ‘BM Herkesin Zorla Kaybedilmeden Korunmasına Karşı Uluslararası Sözleşme’yi imzalamaya çağırıyoruz” dedi. 6 aydır akıbet leri hakkında yetkililerce hiçbir açıklama yapılmayan Mustafa Yılmaz ve Gökhan Türkmen’ın nerede olduğunu soran Arcan, “Türkiye sözleşmeyi imzalanıyor, çünkü sözleşme devlete gözaltında kaybetmeyi suç olarak düzenleme, yargılama ve cezalandırma yükümlülüğü getiriyor” dedi. Cemil Kırbayır’ın kardeşi Mikail Kırbayır da “Devlet yetkilileri, biz hayatlarını kaybeden insanların akıbe tinin bulunması ve sorumlular hakkında yasal tahkikât yapılması için mücadele veriyoruz” diye konuştu. HDP milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu da, “6 aydır, kaçırılan kişiler hakkında hiçbir bilgi verilmedi ve son 3 kişi nerede bilinmiyor” dedi. Öte yandan, F Oturması’nda hasta tutuklu Serdal Yıldırım’ın serbest bırakılması istendi. l İSTANBUL/ Cumhurriyet 03.01.1956/... CANIM BABAM Aramızdan ayrılışının 10’uncu yılında yokluğunu her an hissederek özlemle anıyoruz. Bıraktığın değerleri koruma ve yaşatmaya çalıştığımız, paylaşımcı, centilmen, ahlaklı ve dürüst kişiliği ile tanınan; İBB ve Avcılar Belediyesi CHP Meclis Üyesi Yüksek Mimar Mühendis Babam; GÜLTEKİN TOLUAY’ı tamda onun kişiliğine, değerlerine ait olan 1 Eylül 2009 Dünya Barış Gününde sonsuzluğa uğurladık... Anıları Bizimle... Daima Kalbimizdesin... Evladı: ONUR BERTAN TOLUAY
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle