Katalog

HABer EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ TASARIM: BAHADIR AKTAŞ 94 AĞUSTOS 2019 PAZAR 100 günlük esaret5’i eski 6 Cumhuriyet çalışanının her gün özgürlükleri çalınıyor Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’ün 5 yılın altında ceza alanlara istinaf sonrası temyiz yolunun da açılanacağını belirtmesine ve Yargı tay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın gaze teciliğin yargılandığı Cumhuriyet da vasına verilen mahkumiyet kararla rının bozulmasını istemesine rağmen Cumhuriyet davası kapsa mında tutuklu bulunan es ki yazar ve yöneticileri miz Güray Öz, Musa Kart, SEYHAN AVŞAR Hakan Kara, Önder Çelik, Mustafa Kemal Güngör ve muhasebe sorumlumuz Emre İper 100 gündür cezaevinde. Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, 18 Haziran tarihinde çözülmesi gereken sorunlardan birinin aynı dosyada sa nıklardan bir kısmı Yargıtay’a gider ken, bir kısmı ile ilgili Yargıtay yolu nun kapalı olduğuna dikkat çekmiş ve “Yargıtay inceleme sonucunda o dos yadaki tüm fiilin vaki olmadığı hu susları karar verilse bu kişinin içerde yatmış olduğu infazı, cezaevinde yat mış olduğu süreler hukuk devleti tara fından nasıl karşılanacak. Bu durum muhakkak düzeltilmelidir” demişti. Gül’ün bu açıklaması Cumhuriyet da vasında 5 yılın altında hapis cezası na mahkum edilen ve mahkumiyet ka rarı onandığı için cezaevine giren eski yazar ve yöneticilerimiz ile muhasebe sorumlumuz Emre İper’i anlatıyordu. Ancak Gül’ün açıklamalarının üzerin den 1.5 ay geçmesine rağmen tutuklu gazeteciler tahliye edilmedi. Reform sonbahara Yargı Reformu Strateji Belgesi’nde yer alan başlıklar doğrultusunda hazırlanan ilk yargı paketi 26 Haziran tarihinde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a sunulmuş Bakan Gül, “Yakın zamanda birinci yargı paketi gündeme gelecektir ortak katılımla diye 5 yılın altında ceza alanlara istinaf sonrası temyiz yolunun açılacağının belirtilmesine ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın mahkumiyet kararlarının bozulmasını istemesine rağmen Cumhuriyet davası tutukluları 100 gündür cezaevinde. Önder Çelik Emre İper Musa Kart Mustafa Kemal Gündör Hakan Kara Güray Öz 25 NİSAN’DA CEZAEVİNE GİRDİLER Cumhuriyet gazetesini susturmayı hedefleyen operasyon 31 Ekim 2016’da dönemin gazetemiz yazar ve yöneticilerinin gözaltına alınmasıyla başlatıldı. İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen dava sonucunda gazetenin eski yazar ve çalışanlarına çeşitli miktarlarda hapis cezaları verilmişti. 5 yılın üzerinde hapis cezası alan isimlerin dosyaları temyiz için Yargıtay’a taşınırken, 5 yılın altında ceza alan 8 kişi hakkındaki karar 19 Şubat’ta İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi (istinaf) 3. Ceza Dairesi tarafından onanmıştı. 5‘i eski 6 Cumhuriyet çalışanı 25 Nisan tarihinde cezaevine girmişti. düşünüyorum” açıklamasını yapmıştı. Ancak üzerinden geçen süreye rağmen yargı paketi bir türlü TBMM’ye getirilemedi. Meclis tatile girdi. Şu an cezaevinde bulunan gazetemiz eski yazar ve çalışanları ile çok sayıda gazeteci, aydın, hak savunucusu sonbaharı yani Meclis’in açılmasını bekliyor. Yargı paketinde ayrıca düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamındaki davalarda tutukluluğu zorlaştırmak ya da tutuklu bulunanların tahliyesini sağlamak söz konusu. Gazetemiz eski yazar ve çalışanlarının da yeni yargı paketinin Meclis’e gelerek yasalaştırılması halinde acilen tahliye edilmesi bekleniyor. Tüm bu süreç devam ederken, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Cumhuriyet davasına verilen mahkumiyet kararlarının bozulmasını istedi. Gözler Yargıtay’da Tebliğname hazırlayan başsavcılık, dava konusu eleştiri ve yorum niteliğindeki haberlerin “terör örgütlerine yardım suçuna vücut vermeyeceğini” belirterek, “Cumhuriyet gazetesinin terör örgütlerine yardıma dönüşen yayın politikasındaki değişikliğe çanak tuttukları iddiası olgusal içeriklerden yoksundur” dedi. Başsavcılık; bozma kararının, Kadri Gürsel ile 5 yılın altında aldıkları ceza ları kesinleşen ve halen cezaevinde olan Bülent Utku, Güray Öz, Musa Kart, Hakan Kara, Mustafa Kemal Güngör ve Önder Çelik’e sirayet ettirilmesini de istedi. Cumhuriyet davasının avukatları, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın davada verilen mahkumiyet kararlarının bozulmasına ilişkin hazırladığı tebliğname üzerine Yargıtay 16. Ceza Dairesi’ne başvurarak dosyanın öncelikli olarak incelenmesini istedi. Şimdi ise gözler Yargıtay 16. Ceza Dairesi’nde... Ceza dairesinin bozma kararı vermesi durumunda tutuklu bulunan gazetemiz eski yazar ve çalışanları tahliye edilecek. l İSTANBUL ‘Bunlar insan, kayıp eşya değiller’ Gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini arayan Cumartesi Anneleri 749. kez bir araya geldi. Anneler bu hafta 24 yıl önce gözaltında kaybedilen Abdurrahim Demir’in akıbetini sorarak adalet istedi. İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi önünde bir araya gelen Cumartesi Anneleri’nin eylemine CHP milletvekili Sezgin Tanrıkulu ve Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Eş Genel Başkanı Şahin Tümüklü katıldı. Eylemde konuşan CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, “150 gündür kayıp olan yurttaşlar bulunduktan sonra ailelerine davaları geri çekin, sosyal medya hesaplarınızı kapatın, gazetecilerle konuşmayın, avukat istemiyoruz beyanında bulunun dediklerini öğrendik. Adalet Bakanlığı’na sesleniyorum, suça ortak olmayın. Bu davalarda zamanaşımı olmaz. Yurttaşlara baskı yapmaktan vazgeçin” dedi. İHD İstanbul Şubesi Hapishaneler Komisyonu ise bu haftaki F oturması eylemlerinde 23 yıldır hasta mahpus Mehmet Çelebi Çalan’ın sağlık sorunlarına dikkat çekildi ve serbest bırakılması talep edildi. l İSTANBUL/Cumhuriyet BM’den IŞİD uyarısıİstihbaratraporunda30binteröristinTürkiye’yekaçmayaçalışabileceğinedikkatçekildi Rapora göre uluslararası terörizmdeki duraklamanın kısa süre içinde sona erebileceği ve yeni yıl öncesi bir saldırı dalgasının mümkün olabileceği belirtildi. Birleşmiş Milletler (BM), üye ülkelerin istihbarat servisleri tarafından sağlanan bilgilere dayanarak kritik bir rapor hazırladı. Rapora göre uluslararası terörizmde son dönemde yaşanan duraklamanın kısa süre içinde sona erebileceği ve yeni yıl öncesi bir saldırı dalgasının mümkün olabileceği belirttildi. İngiliz Guardian gazetesinin haberine göre; BM gözlemcileri, IŞİD saflarında savaşmaya giden ve sağ kalmış olabilecek 30 bin yabancı teröriste ilişkin kaygıları gündeme taşıdı. IŞİD üyelerinin Türkiye’ye kaçmaya çalışabileceğine dikkat çeken gözlemciler raporda şu konulara da yer verdi: “Yabancı teröristler yakın gelecekte uluslararası bir kaygı kaynağı haline gelebilir. Bazıları elKaide’ye katılabilir, bazıları ortaya çıkabilecek başkaca terör örgütlerine girebilir. Bazıları örgüt lideri olabilir ya da terör örgütlerine üye kazandıran pozisyonlara geçebilir.” Tehdit seviyesi yüksek Rapora göre, teröristlerin Türkiye, Fransa, Belçika ve Almanya’da yüzlerce sivili katlettiği 2015 ve 2016’dan bu yana daha az başarılı saldırı gerçekleştirdiğinin altını çizse de Avrupa için tehdit seviyesinin yüksek olmaya devam ettiği vurgulandı. l Haber Merkezi 1 ton patlayıcı ele geçirildi Jandarma istihbarat birimleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı’nın (MİT) Suriye’nin kuzeyindeki El Bab ilçe merkezinde IŞİD terör örgütüne yönelik ortak operasyonunda 1 ton patlayıcı ele geçirildi. İçişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, Suriye’nin kuzeyindeki El Bab’ın şehir merkezinde IŞİD terör örgütünün bir bomba imalathanesi bulunduğu bilgisi üzerine, jandarma istihbarat birimleri ve MİT, jandarma patlayıcı madde uzmanlarının nezaretinde yerel güvenlik güçleriyle operasyon düzenlendi. Operasyonda, IŞİD’in Suriye’de ve Türkiye’de birçok bombalı eylem yapmayı planladığı, yurtiçine giremeden ve eylem yapma fırsatı bulamadan bomba düzenekleriyle yakalandıkları belirtildi. Bomba imalathanesindeki aramada cep telefonu, telsiz, basma/baskıdan kurtulma, mekanik zamanlayıcı, kütleye duyarlı, sarsıntıya duyarlı ve elektronik kartla patlatılma özelliği olan 80 el yapımı patlayıcı (EYP) düzeneği ve bu düzeneklerde kullanılan içinde dinamit lokumu ve fabrikasyon patlayıcıların da bulunduğu yaklaşık bir ton patlayıcı ele geçirildi. Ayrıca patlayıcı yapımında kullanılan 833 elektrikli fünye, 300 batarya ile 480 EYP düzeneği hazırlanabilecek diğer malzeme ve canlı bomba yelekleri bulundu. l AA Toroslar’ın eteğinde açan Salda Gölü... “Bir gün yeryüzündeki doğal hayat bitecek. Her şey insan kokmaya başlayacak. İşte o gün insan için hayatta kalma mücadelesinin başlangıcı olacak...” 19. yüzyılın ortasında Amerika’da “beyaz adam”ın yerlilerden toprak istemesi üzerine Kızılderili lideri Seattle’ın ABD başkanına yazdığı mektuptaki bu bölümün güncel hale geldiği bir süreçteyiz. Kaz Dağları’ndan Murat Dağı’na insanın ulaşmakta zorluk çektiği için bir nebze doğallığını korumuş alanlar da tehdit altında.  Seattle’ın söylediği gibi bir an her yerin insan kokusu ile dolduğunu düşünün! Yeryüzü yaşanmaz bir hal almaz mı? AKP iktidarının en acımasız baktığı alanların başında doğa geliyor. Artık, “Yaş kesen baş keser” yok, “Yaş kesen hoş keser” var... Artık, “Türbe yeşili” yok, “Dolar yeşili” var...  AKP’nin doğal güzellikleri nasıl katlettiğinin en somut göstergesi, Uzungöl’dür. Artık çevresi yeşil halkalarla dolu bir Uzungöl yok, her tarafına beton pranga geçirilmiş bir Uzungöl var... HHH Gündemdeki göl, Salda... Gölün özellikleri artık biliniyor; derinliğinden kumunun Mars özelliklerine kadar pek çok bakımdan dünya sıralamasında... Salda Gölü halen mevcut yasalarımızla olabilecek iki güçlü koruma kalkanına sahip. 2873 sayılı Milli Parklar Koruma Kanunu çerçevesinde tabiat parkı. Bunun yanında 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu kapsamında 1. derecede sit alanı.  Bu iki yasal koruma çerçevesinde Salda Gölü’ne, çivi çakmak yasak. Hal böyleyken burada “Millet bahçesi yapacağız” deyip gerekçesini de şöyle açıkladılar: “Gölü korumak istiyoruz!” Yalan söylemenin bile bir adabı vardır. Bunun adı yalandan öte, halkı hiçbir şeyden anlamayan, ne söylenirse inanan bir aptal yerine koymak... 1 Ağustos günü Salda Gölü’ne millet bahçesi yapılması için ihale açıldı. 7 şirket ihaleye sokuldu. Önümüzdeki günlerde, muhtemelen ihaleden önce işi almasına karar verilen şirket ya da şirketler ilan edilecek. Türkiye’nin doğal güzelliklerine duyarlı herkesin Salda Gölü’ne göz göre göre saplanmaya girişilen hançeri tutması, buna izin vermemesi gerekiyor.  HHH Salda Gölü, sadece derinliğiyle değil, iç akıntılarıyla da bilinir. Biraz açılırsanız sizi çeker alır. Yüzme bilmeyene acımaz. Nice kendine çok güvenen gençler, nice bilinçsizce kendisini mavi beyaz berrak sulara bırakan çocuklar Salda’ya açılmış, geri dönememiştir. Doğa da Salda Gölü gibidir, yanlışa katlanmaz. Atalar sözüdür: Doğa affetmez! Salda Gölü’nde de doğanın kanunları geçerlidir. Bugün Salda’yı TOKİ ile kuşattığınızı sanırsınız... Yarın Salda, bunun hesabını size sorar... Toroslar’ın eteğinde açan bu güzelim Salda Gölü’ne, mavinin beyazın en berrak renkleriyle bezenmiş Salda gülüne kıymayın. Gölün hemen kıyısındaki Sultan Pınarı’nın, soğuk gür suyu akmaya devam etsin. Yarın Sultan Pınarı’nın yerine Sultan Plaza açılırsa, torunlarınız daha mı mutlu olacak? Gölün etrafındaki dağlarda doğan pınarların çoğu kurudu. Bu gidişle hiç kalmayacak. O pınarlar ki, elinizi soktuğunuzda tek tek beş taş alamazsınız, o kadar soğuktu. Salda Gölü’nün yüzölçümü 44 kilometrekare. Beton ve Şehircilik Bakanlığı 300 kilometrekareyi kapsama alanı içine aldı.  Soruyoruz: Millet bahçesi 300 kilometrekare olmayacağına göre, başka ne yapacaksınız?  Bölgeye gelip giden Katar kaynaklı emlak simsarlarının amacı ne? Ortada bahçe, çevresinde özel siteler mi olacak? İktidara sesleniyoruz: Gelin Salda Gölü’ne büyük bir iyilik yapın; hiçbir şey yapmayın! TSK’den Irak’ın kuzeyine operasyon Milli Savunma Bakanlığı (MSB), Pençe Harekâtı ile koordineli olarak Irak’ın kuzeyinde yer alan Haftanin bölgesine hava harekatı düzenlendiğini açıkladı. Hava harekâtında 6 teröristin etkisiz hale getirildiği kaydedildi. l ANKARA/Cumhuriyet