Katalog

Haber EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ TASARIM: ECE KURTULUŞ 28 AĞUSTOS 2019 ÇARŞAMBA 9 KYK yurt eyleminde öğrencileri eylemden vazgeçmeye çağıran öğretim üyeleri görevlerinden ayrıldı ODTÜ’de dikkat çeken değişiklik Ortadoğu Teknik Üniversitesi’nde (ODTÜ) dikkat çeken görev değişikliği yaşandı. ODTÜ Rektörü Prof. Dr. Verşan Kök, akademik personele gönderdiği eposta ile “Akademik ve idari yapıların daha etkin bir şekilde yönetilmesi” gerekçesiyle, yönetimde değişiklik yapıldığını duyurdu. Görevden ayrılan isimler arasında ODTÜ’de Kredi ve Yurtlar Kurumu’nca (KYK) yapılmak istenen yurt inşaatını protesto eden öğrencileri, eylemlerinden vazgeçirmeye çalışan Prof. Dr. Gülser Köksal ile Prof. Dr. Dilek Sanin’in de bulunması dikkat çekti. ODTÜ Rektörü Verşan Kök imzasıyla Rektör yardımcıları Prof. Dr. Gülser Köksal ve Prof. Dr. Dilek Sanin ile rektör danışmanları Prof. Dr. Bahar Gedikli ve Doç. Dr. Hale Işık Güler’in görevlerinden ayrıldığı belirtildi. akademik personele gönderilen eposta ile, üniversitenin yönetiminin değiştiği duyuruldu. “Yeni yönetimin tanıtılması” amacıyla akademisyenlere gönderilen iletide, rektör yardımcıları Prof. Dr. Gülser Köksal ve Prof. Dr. Dilek Sanin ile rektör danışmanları Prof. Dr. Bahar Gedikli ve Doç. Dr. Hale Işık Güler’in görevlerinden ayrıldığı belirtildi. Yönetime yeni katılan tek isim ise Prof. Dr. Ömer Delialioğlu oldu. Delialioğlu’nun “rektör danışmanı” olarak görev yapacağı öğrenildi. Değişiklik, “Akademik ve idari yapıların daha etkin bir şekilde yönetilmesi” gerekçesi ile duyurulurken, daha önce istifa eden Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Meliha Altunışık ile birlikte, son görev değişikliğiyle üniversite yönetiminden bir buçuk ayda ayrılan akademisyen sayısı 5’e çıktı. Yeni yönetimin de 2 Eylül’de göreve başlayacağı belirtildi. Mevcut yönetimde olup da rektörlük çalışmalarından rahatsız olan akademisyenler olduğu da belirtiliyor. ‘Kavaklık’tan ayrılın’ Üniversitenin yeni yönetiminde okul kampusuna KYK’ce yapılmak istenen yurt inşaatını protesto eden öğrencileri, eylemlerinden vazgeçirmeye çalışan Prof. Dr. Gülser Köksal ile Prof. Dr. Dilek Sanin’in de bulunması dikkat çekti. Köksal ve Sanin, yurt inşaatını protesto sırasında öğrencilere “Kavaklık’tan ayrılın” ifadesini kullanmışlardı. l ANKARA / Cumhuriyet Hava Kuvvetleri’nin ‘müdür’ü Oduncuoğlu’nun itiraflarında AKP’li isimler var İtiraftan AKP çıktı İtirafçı İlhami Oduncuoğlu, fotoğrafı gösterilen eski Amasya Belediye Başkanı Cafer Özdemir’i “kesin ve net ola Şoförü rak” teşhis etti. O dönem Suluova Kaymakamı olan Samsun Valisi Kaymak yakalandı ve Suluova Belediye Başkanı Fatih Üçok’un FETÖ ilişkisini anlattı. Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet FETÖ’nün Hava Kuvvetleri Komutanlığı yapılanmasında “müdür” pozisyonunda görevliyken yakalanan İlhami Yapılanması’nın (FETÖ/PDY) lideri Fethullah Gülen’in Türkiye’de bulunduğu tarihler arasında şoförlüğü Oduncuoğlu’nun itiraflarından AKP’li iki belediye başkanı ile bir vali çıktı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, FETÖ/PDY’nin Hava Kuvvetleri Komutanlığı yapılanmasına ilişkin yürüttüğü soruşturma kapsamında, astsubaylardan sorumlu müdür pozisyonunda görevli Alican İlhami Oduncuoğlu yakalanarak uludağ gözaltına alındı. İtirafçı olan, ad li kontrolle serbest bırakılan ve nü yapan ve örgüt içerisin Balıkesir ‘deki operasyonda gözaltına alınan 11 kişiden 2’si tutuklandı. l İHA de “üst düzey mahrem” konumda bulunan, aynı zamanda FEM Dershaneleri Genel Müdürlüğü yapan Mehmet Demircan’ın Üsküdar’da bulunan gaybubet evinde 22 Ağustos’ta eşiyle birlikte gözaltına alındığı açıklandı. Ankesör konuşmalarını reddettiler hakkında örgüt yöneticiliğinden dava açılan İlhami Oduncuoğlu’nun 11 Mart’ta verdiği ifadede, dikkat çeken ayrıntılar yer aldı. Örgüt içerisinde Suluova Ahi Dershanesi’nde çalışan öğretmenler ve dershane yöneticilerinin içinde bulunduğu grupta yer aldığını ifade eden Oduncuoğlu, örgütün Suluova sorumlusunun Mehmet Ali Terim olduğunu ak FETÖ’nün askeri yargıdaki yapılanmasına ilişkin, aralarında eski Genelkurmay Adli müşavirleri Muharrem Köse ve Hayrettin Kaldırımcı’nın da olduğu 21 sanığın yargılandığı davaya devam edildi. Ankara 25. Ağır Ceza Mahkemesi’nce görülen duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile ya nu kabul etmediğini dile getirdi. 5 yıllık dönemde 7 kez arama kaydının bulunduğunu, kendisini arayan numaralardan birinin aynı zamanda FETÖ’nün mahrem imamlarının da aranmış olduğunun iddia edildiğini bildiren Kaldırımcı, “Rapora bakılırsa o dönem görevli olmadığım başka şehirlerdeki sabit tardı. Oduncuoğlu, şu iddialarda bulundu: kınları ve taraf avukatları katıldı. Mahkeme hatlardan aranmışım. Örgütsel amaçlı belir “Bu grupta genelde Suluova ilçesindeki ku başkanı, bilirkişi raporunun dava dosyası li bir periyodik aramadan söz edilemez” de rumların müdürleri vardı. Bu müdürler, 15 na geldiğini bildirdi. Söz alan eski Milli Sa di. Kaldırımcı, “Ercüment Tatlıoğlu, şimdi günde veya ayda bir yapılan sohbetlere geli vunma Bakanlığı Askeri Adalet İşleri Baş donanma komutanı. FETÖ’nün en etkin ol yorlardı. Yemekten sonra dini konularda ve o dönemki “hizmet hareketi”nin faaliyetlerinden konuşuluyordu. Toplantılarda, kendi aralarında, o dönemki Kaymakam Osman Kaymak için ‘Sağ olsun, bizim kaynaşmamıza vesile oldu’ şeklinde konuşuyorlardı. Bu toplantılara birkaç kez katıldım ve oradaki müdürlerle ‘ilmihal’ dersi yaptım. Kaymak, 20032006 yılları arasında Suluova Kaymakamlığı yaptığı dönemde Suluova’daki kurum müdürle kanı Hâkim Yarbay Mehmet Ali Almış, sanık eski askeri savcı Ali Müjdat Eski ve sanık eski Kara Kuvvetleri adli müşavirlerinden Albay Mehmet Emin Yapar sabit hatlardan FETÖ’nün mahrem imamlarınca arandığına ilişkin bilirkişi raporunu reddettiğini belirtti. Eski Genelkurmay Adli Müşaviri Hayrettin Kaldırımcı da sonu 42 79 ile biten telefon numarası ile sabit ve kontörlü hatlardan aranmasına bilirkişi raporu duğu dönemde kendisi hakkında takipsizlik kararı verdim ve terfi etti. Benim 20122013’te FETÖ aleyhine kararlarım var” dedi. Eski Genelkurmay Adli Müşaviri Albay Muharrem Köse de operasyonel hat üzerinden mahrem imamlarla görüşme yaptığına ilişkin tespiti reddetti. Mahkeme Yasin Akdeniz ve Nazmi Şengül’ün de tutuklanmasına hükmederek duruşmayı 22 Ekim’e erteledi. l ANKARA / Cumhuriyet Tarsus Belediyesi’ne ait depolarda, önceki dönem yönetimlerden kaldığı ileri sürülen FETÖ/PDY ile ilişkili yasaklı kitaplar bulunduğu bildirildi. rinin kaynaşmasında büyük payı olduğunu duyduğum, şu an da Samsun Valisi olarak verdi. Oduncuoğlu, “Bu şahıs 2008 Halep illerini gezip, bir gece Şam’da lirterek şunları anlattı: “Bu gezi bildiğim şahıstır. Bu şahsın oğlu 20052006 2011 yılları arasında Suluova İlçe konaklayıp Türkiye’ye geri döndük. ye yaklaşık 15 kişi katıldı. Bu gezi yıllarında örgüte ait olan Merzifon’daki Ahi Milli Eğitim Müdürü’yken, örgütün (...) Fatih Üçok isimli şahıs, yemekli ye o dönem Amasya Belediye Başkanı Koleji’nde okuyordu. Bu gruptaki müdürle dershanesi ile ilgili yanına her gitti toplantılar ve gezilere katılırdı. Katıl olan Cafer Özdemir ve isimlerini bil rin, bu şahsın her tayin olduğu yere ‘hayırlı ğimizde bize kolaylık sağlar, işlemle dığı toplantılarda Fethullah Gülen’in mediğim örgüt mensubu zengin es olsun’a gittiklerini duymuştum.” rin yürütülmesine yardımcı olurdu. kitaplarından sohbetler ve Risale naf katıldı. Özdemir Amasya’da ör Belediye başkanı gezide Suluova ilçesinde yaşadığım dönem sohbetleri yapılırdı. Himmet verip de, 2010 yılında, örgüt iki günlük Su vermediğini bilmiyorum çünkü şir güte ait okul açılması için çok emek verdi, arsanın bulunmasında örgü 20082010 yılları arasında bu sohbetlere riye gezisi düzenledi. Bu geziye ben, ket müdürü olan Terim’in ilgilendiği te çok destek olduğunu biliyorum.” katılan kişilerle ilgili de bilgi veren Oduncu Fatih Üçok ve ismini hatırlamadığım grup içerisindeydi” dedi. Emniyet’te fotoğraf teşhisi de yaptı oğlu, o dönem Suluova İlçe Milli Eğitim Mü bir öğrenci velisi katıldı. Gezide top Oduncuoğlu, Amasya’da 2010 ve rılan Oduncuoğlu, eski AKP Beledi dürü olan ve halen Suluova Belediye Baş lamda 41 kişi vardı. Bu gezide sıra ya 2011 yılında örgüt, Kamboçya ve ye Başkanı Özdemir’i fotoğraf üze kanlığı görevini yürüten Fatih Üçok’un adını sıyla Busra, Hama, Humus, Şam ve Singapur’a gezi düzenlediğini de be rinden teşhis etti. l ANKARA İçişleri Bakanlığı Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü, kurumların zarara uğratıldığını belirterek savcılığa başvurdu THK ve Kızılay için suç duyurusu İçişleri Bakanlığı Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü, yapılan incelemede tespit edilen usulsüzlüklerle ilgili sorumlulukları bulunan Türk Hava Kurumu (THK) ve Türkiye Kızılay Derneği’nde görev yapmış yöneticiler hakkında suç duyurusunda bulundu. Sivil Toplumla I·lis¸kiler Genel Mu¨du¨rlu¨gˆu¨’nden yapılan yazılı açıklamada, genel müdürlük ve valilikler tarafından dernek denetimlerinin, 5253 sayılı Dernekler Yasası’nın ilgili maddeleri geregˆince du¨zenli olarak yapıldığı anımsatıldı. Ağustos ayı itibarıyla 4 bin 454 derneğin denetiminin yapıldığı bunlardan 424’ü için idari işlem, 132 dernek için adli işlem yapılması için yargıya başvurulduğu belirtildi. Hakkında idari is¸lem yapılan ve adli mercilere suc¸ duyurusunda bulunulan dernekler arasında THK ve Kızılay Dernegˆi’nde go¨rev yapmıs¸ yo¨neticilerin de olduğu ifade edildi. THK’nin 1 Ocak 2013 8 Haziran 2016 tarihleri arasındaki is¸lemlerinin denetlendiği anlatılan açıklamada, şöyle denildi: 4 THK tu¨zu¨gˆu¨ne go¨re borc¸lanılabilecek miktarın c¸ok u¨zerinde borc¸lanıldıgˆı, 4 THK Havacılık Vakfı’ndan THK’ye 5 ‘mevcut yönetimleri kapsamıyor’ İçişleri Bakanlığı’nın suç duyurusunda bulunmasının ardından Kızılay ve THK’den açıklama yapıldı. Kızılay Basın Müşavirliği’nin yazılı açıklamasında “Söz konusu suç duyurusundaki hususların, hiçbir şekilde mevcut yönetimin göreve geldiği dönemi kapsamadığı” belirtildi. THK’nin açıklamasında ise kurumun geçmişten gelen 1.4 milyar TL borcu olduğu ifade edilerek “Bugüne kadar hazırlanan raporların gereği yapılmamıştır. Uluslararası bağımsız denetim kurumunun yaptı ğı çalışmalar sonucu THK’nin tüm şirketlerinin iflasta olduğu, tüm mallarının hacizli olduğu tespit edilmiş, idari ve adli kovuşturmayı gerektiren onlarca dosya ortaya çıkarılmıştır” denildi. İlgililer hakkında 20 suç durusunda bulunulduğu aktarılan açıklamada, “THK’de devam eden soruşturmalara İçişleri müfettişlerinin de dahil olması bizlere güç ve temiz bir THK ideali için umut vermiştir. Bu suç duyurusu şu anki yönetimin görev süresini kapsamamaktadır” ifadeleri kullanıldı. yıllıgˆına kiralanan uc¸ak ve helikopter ic¸in yapılan o¨demenin kiralanan tas¸ıtların satın alma degˆerine es¸it oldugˆu 4 İlgili s¸irket tarafından o¨denmesi gereken yakıt bedelinin THK I·ktisadi I·s¸letmesi tarafından o¨dendigˆi 4 THK’ye ait bazı demirbas¸ların THK Havacılık Vakfı c¸alıs¸anlarınca satıldıgˆı 4 THK İktisadi İs¸letmesi tarafından 10 uc¸agˆın satıs¸ ihalesine ilis¸kin belgelerin denetim sırasında ibraz edilemedigˆi, 4 Mu¨lkiyeti THK’ye ait 9 tas¸ınmazın degˆerinin c¸ok altında satıldıgˆı, 4 Yurtdıs¸ından alınan bazı yardımların mu¨lki idare amirligˆine bildirilmedigˆi tespit edilmis¸tir. Tu¨rkiye Kızılay Dernegˆi’nin o¨nceden ortagˆı oldugˆu ic¸ecek ve pazarlama alanında faaliyet go¨steren iki s¸irket ve bir ildeki şubesiyle ilgili de inceleme yapıldığı kaydedildi. Açıklamada şu bilgilere yer verildi: 4 Mal giris¸ ve c¸ıkıs¸ formları arasında uyumsuzluk oldugˆu, 4 Pazarlama s¸irketindeki hisselerinin ta mamının 2008 yılında bas¸ka bir s¸irkete devredilmesine ragˆmen bayilerden alınan teminatların Kızılay’ın ortagˆı oldugˆu ic¸ecek s¸irketine devredilmedigˆi 4 Kurumun bir ildeki şubesi tarafından 2005’te yapılan spor salonundaki kusurlar nedeniyle ihaleyi alan firma hakkında hukuki is¸lemlerin yapılmadıgˆı, 4 2009’da aynı ildeki Afet ve Lojistik Merkezi tadilat ve onarım ihalesinde, is¸ artırımına gidilerek firmaya yapılan o¨demelerde uygulanması gereken indirimlerin yapılmayarak kurumun zarara ugˆratıldıgˆı tespit edilmis¸tir. Sorumlulukları bulunan THK ve Kızılay Dernegˆi’nde go¨rev yapmıs¸ yo¨neticiler hakkında suc¸ duyurusunda bulunulduğu ve idari is¸lem yapılmasının istenildiği vurgulandı. İstifalar nedeniyle THK’nin 26 Haziran’dan itibaren merkez yo¨netim kurulundan yoksun kaldıgˆı belirtilerek “Bir mu¨lkiye bas¸mu¨fettis¸i ve iki dernekler denetc¸isi tarafından THK’nin denetimine bas¸lanmıs¸tır” denildi. l ANKARA / Cumhuriyet Suriye’de kördüğüm... Saray darbesiyle Başbakanlık görevinden alınan Ahmet Davutoğlu’nun 2015 defterlerinin ucunu göstermesiyle Suriye’de karşı karşıya kaldığımız çıkmazı Moskova’da çözme arayışı aynı günlere denk geldi. Böylece Suriye’de izlediğimiz politikanın neden bugünkü sonuçları doğurduğunu görmek ve anlatmak kolaylaştı. Tabii görmek ve anlamak isteyene! Davutoğlu’nun başbakanlığı sürecinde, tabii ki Erdoğan’ın tam desteği ve kabulü ile Suriye’de ne olursa olsun, kimlerin desteği ile olursa olsun Esad’ı devirme hedefi benimsendi. Pek çok ülkenin terörist olarak tanıdığı gruplar, “Biraz öfkeli çocuklardı”, o kadar. Suriye’deki çatışmalarda yaralananlar tedavi için Türkiye’ye getiriliyor, tedavi sonrası silahını alan Suriye’ye geçiyordu. Bu zaman diliminde Türkiye’ye gelen Suriyeli sığınmacılardan yüzde 20’sinin terör örgütü IŞİD’i kurtarıcı olarak gördüğü araştırma raporlarına giriyordu.  HHH Suriye, iç savaşın başladığı 2011 yılından bu yana adım adım tüm bölgesel ve küresel güçlerin oyun sahası haline geldi. Türkiye, fotoğrafın tümünü görmek yerine, olayların kendi istediği gibi seyretmesi için her türlü desteğini sürdürmeyi planladı.  Rusya, 2011’e gelindiğinde Libya, Mısır yenilgilerini Suriye’de yaşamak istemiyordu. Bunun için, “Şam beni çağırıyor” zemini yaratıp girdi. Soğuk savaş dönemindeki sıkı ilişkilileri bu fırsatla daha sıkı hale getirdi. İran, Esad’ın düşmesi halinde İsrail’in daha da güçleneceğini düşündü, bunu engellemek için “Kudüs Tugayları’nı” gönderdi. Kudüs Tugayları, İran anayasasında yer alan “devrim ihracı” hedefinin askeri gücü. Türkiye, Rusya ve İran’la bir masa oluşturup Suriye hedeflerini ortak hale getirme arayışına girdi. 16 Eylül’de İstanbul’da üçüncü zirve var.  Madalyonun bir yüzü böyle. Öteki yüzünde ise ABD, İsrail, Suudi Arabistan var. Bu üçlü de zaman zaman genişleyip daralıyor. ABD, Suriye’yi İsrail’in bölgesel güvenliğine dayalı olarak ikiye, üçe, olabilirse dörde bölmek istiyor. Türkiye ile de bu hedefleri zamana yayıp gerçekleştirmek için güvenli bölge kurmaya çalışıyor. Devletler arası bu kutuplaşmanın yanı sıra dünyanın dört bir yanından “cihatçı”, savaşmak için Suriye’ye geliyor. Örneğin Esad’a karşı savaşan gruplardan birinin adı şu: Kafkas Tugayları! Uluslararası alanda, Suriye’ye yasadışı savaşçı girişinin en çok Türkiye üzerinden olduğu görüşü hâkim. Bunu iddia edenler somut bilgiler de veriyorlar. Özellikle İdlib’in Şam yönetimine geçmesinden sonra bölgeye dışarıdan gelenlerin ne olacağı sorusu çengelli duruyor.  İdlib’de her an göç etmeye hazır bir milyon kişiyi de alın bir kenara koyun! HHH Yukarıda sıraladıklarımıza bakıp şu tepkiyi vermemek elde değil: Kördüğüm! AKP iktidarı, Suriye iç savaşının 2015’teki kırılmalarını, derinleşmelerini ve yayılmalarını dikkate almadan yürüdü. Geldiğimiz noktanın özeti şu: Suriye ordusu, 19 Ağustos’ta Türkiye’nin konvoyuna saldırıyor. 3 kişi ölüyor. Türkiye, “Onlar konvoyumuzun parçası olan yerlilerdi” diyor. Suriye, “Hayır teröristti” diyor. Rusya, “Suriye haklı” diyor. Erdoğan, 16 Eylül’deki zirveyi beklemeden atlayıp Moskova’ya gidiyor. Ve Suriye’de bin kadar askerimiz kıskaçta!  YANGINLARI MECLİS ARAŞTIRSIN TALEBİ Muğla CHP Milletvekili Suat Özcan, Muğla ve İzmir’de son zamanlarda meydana gelen orman yangınlarının detaylı araştırılması için 10 milletvekiliyle birlikte Meclis araştırması istedi. CHP’li Özcan imzasıyla hazırlanan Meclis araştırma önergesi 10 CHP’li milletvekilinin imzasıyla TBMM Başkanlığı’na sunuldu. Özcan, TBMM Başkanlığı’na verdiği önergede, “Muğla ve İzmir başta olmak üzere ülkemizin birçok noktasında uzun süre söndürülemeyen orman yangınları CHP’li Özcan çıkmıştır. Bu yangınlar sonucu doğal ve yabani hayat zarar görmüş, yangınlar yerleşim alanlarını tehdit etmiştir. Türkiye’de orman yangınlarının çıkış sebebinin ortaya çıkarılması, önlenmesi ve yayılması süresince görevlerini ihmal edenlerin tespit edilmesi, tüm boyutlarıyla araştırılması ve zarar görenlerin giderilmesi amacıyla Meclis araştırması istiyoruz” dedi. l İZMİR/ Cumhuriyet