28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: EMİNE BİLGET 528 AĞUSTOS 2019 ÇARŞAMBA Mardin Kayyımı, hediyeleri satın aldığı gümüşçünün babasını, daire başkanı yaptı Gümüşçüye baba jesti! Diyarbakır, Mardin ve Van’da kayyım protestoları sürerken Mardin Kayyımı Yaman’ın yaptığı atama da yeni tartışmaları beraberinde getirecek. MAHMUT ORAL Mardin Kayyımı’nın Cumhurbaşkanı ve bakanlara hediye olarak yüz binlerce liralık gümüş takı aldığı mağazanın sahibinin babası, Mardin Büyükşehir Belediyesi Kayyımı Mustafa Yaman tarafından daire başkanlığına getirildi. Van’da ise öldüresiye dövülen şizofreni hastası F.K’nin suç duyurusuna rağmen, şiddet uygulayan polislerin kimlikleri tespit edilemedi. Emek örgütlerinin temsilcileri, kayyıma karşı Diyarbakır’da ortak açıklama yaptı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun Diyarbakır, Van ve Mardin belediyelerine kayyım atamasının ardından başlayan protesto gösterileri devam ediyor. Gece birçok kentte yine ışıklar söndürüldü, düdükler, tencere ve tavalarla gürültü eylemi yapıldı. Diyarbakır’da dün sabah saatlerinden itibaren aralarında HDP’li milletvekilleri Zeynel Özen, Hasan Özgüneş, Saliha Aydeniz, Remziye Tosun, Nimetullah Erdoğmuş, Hişyar Özsoy, Dersim Dağ, Feleknas Uca ve yerine kayyım atanan Diyarbakır Büyükşehir Belediye (DBB) Eşbaşkanı Adnan Selçuk Mızraklı’nın da olduğu kalabalık bir grup, yine belediyeye yakın Çamlıca mevkiinde, oturma eylemi gerçekleştirdi. Eylem sırasında sık sık AKP ve kayyım aleyhine sloganlar atıldı. Kürdistan Sosyalist Partisi (PSK) Genel Başkanı Mesud Tek ve Tunceli Belediyesi Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu’nun da destek verdiği eyleme daha sonra DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik, TTB Merkez Konseyi Başkanı Raşit Tükel, TMMOB 2. Başkanı Selçuk Uluata ile sendika üye ve yöneticileri de katıldı. PSK Genel Başkanı Mesud Tek, kayyım atamalarının siyasi bir karar olduğunu belirterek “Bu Kürt halkına, Amed halkının iradesine yönelik bir saldırıdır. Nefes aldığımız sürece Soylu: Mardin’de hediye almadım İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, İçişleri Bakanlığı Eğitim Yayın Daire Başkanlığı Durmuş Yalçın Konferans Salonu’nda düzenlenen “105. Dönem Kaymakamlık Kursu Açılış Programı” sonrası gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Soylu, Mardin Büyükşehir Belediyesi’nin kayyım yönetimi tarafından hediye aldığı iddiasını reddederek “Ucuz işlere eğer paçayı kaptırırsak Allah muhafaza bu millet bize bunun hesabını sadece bu dün yada değil, öteki dünyada da sorar. Bunların her birisi uydurulmuş, icat edilmiş ve maalesef sadece ‘Kara çal belki de izi kalır’ kabilinde yapılan iş lerdir” dedi. Soylu, Mardin Büyükşe hir Belediyesi’ni hiç ziyaret etmedi ğini, sadece bir iftar yemeğine katıl dığını ve gençlik merkezine gittiğini de sözlerine ekledi. l ANKARA / Cumhuriyet halkımızın yanında olacağız” dedi. Arzu Çerkezoğlu ise HDP’li bele diyelere kayyım atamalarının demokrasiye karşı darbe olduğunu vurgulayarak “Diyarbakır, Van ve Mardin’e sahip çıkmak Türkiye’ye, memlekete sahip çıkmaktır. Halk iradesinin gasp edilmesinin sonucu talandır, hırsızlıktır. Tüm Türkiye’nin vicdanında mahkum edilmiş durumdadır” diye konuştu. Maçoğlu da, “Bütün halkların bir araya gelerek, işçilerin, ezilenlerin, emek cephesinin bir araya gelerek, bunun üstesinden geleceğini biliyoruz. Sadece politik anlayış olarak değil, ülkedeki gençlerin ve kadınların bir araya gelerek başaracağını bi liyoruz. Burada olmasak da 9 gündür vicdanımız, Diyarbakır’da, Van’da ve Mardin’de. Bundan sonrada vicdanımız burada olacak” dedi. Babaya başkanlık Mardin’de bir önceki dönemde de kayyım olan ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki’nin de aralarında olduğu çok sayıda AKP’liye belediye bütçesinden yüz binlerce liralık gümüş takı aldığı ortaya çıkan Vali Mustafa Yaman, gümüşçüye olan bağına sadık kaldı. Yaman, iddiaya göre söz konusu gümüş dükkânının sahibinin babası olan Mehmet Ata Tunceli Belediye Başkanı Maçoğlu da Diyarbakır’a gelerek kayyım protestolarına destek verdi. Altun’u muhtarlarla ilişkilerden sorumlu daire başkanı olarak atatı. Altun, Yaman’ın bir önceki kayyımlık döneminde de ulaştırmadan sorumlu daire başkanı idi. 31 Mart’ta HDP’li Ahmet Türk’ün belediyeyi kazanmasıyla, görevden alınmıştı. Altun’un oğlunun sahibi olduğu gümüşçü dükkânından, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya 39 bin TL, Mehmet Özhaseki’ye 16 bin ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a ise 136 bin TL değerinde hediye alındığı ileri sürülüyor. F.K’ye soruşturma Van’da ise kayyım protestoları sırasında, kask, tekme ve tabure ile öldüresiye dövülerek polis şiddetine maruz kalan şizofreni hastası F.K.’nin de aralarında olduğu 38 kişinin tamamı serbest bırakıldı. F.K., Van Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talebi doğrultusunda yurtdışı yasağı getirilerek mahkemece serbest bırakıldı. F.K. hakkında polise tabure attığı iddiasıyla soruşturma başlatıldığı ortaya çıktı. F.K’nin suç duyurunda bulunduğu polislerin ise kimliklerinin halen tespit bile edilemediği ileri sürüldü. Öte yandan Van Kayyımı Mehmet Emin Bilmez, 10 gündür devam eden eylem ve etkinlik yasağını 15 gün daha uzattı. l DİYARBAKIR SİVAS KONGRESİ’NİN 100. YILINDA SİVAS TOPLANTISI CHP PM ‘kuruluş günü’ için toplanıyor KILIÇDAROĞLU’NDAN ERDOĞAN’A YANIT: CHP Parti Meclisi (PM), Sivas Kongresi’nin 100. yıldönümü olan 4 Eylül’de, Sivas’ta toplanacak. AA’nın haberine göre, CHP’nin eylül ayındaki PM toplantısının tarihi, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun talimatıyla, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarınca 4 Eylül 1919’da yapılan Sivas Kongresi’nin yıldönümüne göre belirlendi. CHP yönetimi, Kılıçdaroğlu başkanlığında, Sivas Kongresi’nin 100. yıldönümü olan 4 Eylül’de, Sivas’ta bir araya gelme kararı aldı. Kılıçdaroğlu’nun ilk olarak Merkez Yönetim Kurulu (MYK) üyeleri ile bir araya gelmesi de gündemde. Toplantıdan Sivas Kongresi’nin 100. yıldönümü kapsamında, CHP’nin kuruluş ilkelerine de vurgu yapılacak toplantıdan bir bildiri çıkması bekleniyor. İlk kongre! CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, Sivas kararına ilişkin, Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerinin atıldığı Sivas Kongresi’nin, aynı zamanda CHP’nin de ilk kongresi olarak kabul edildiğini belirtti. Partisinin, 9 Eylül 1923’te, “Halk Fırkası” adıyla kurulmasına karşın asıl kuruluş tarihinin 4 Eylül olarak anıldığını belirten Torun, bu tarihin kendileri için çok ayrı bir öneminin olduğunun altını çizdi. Torun, “4 Eylül’ün Cumhuriyetimizin tarihinde çok değerli bir yeri var. Bağımsızlık mücadelesinin benimsendiği Sivas’ta Türkiye Cumhuriyeti’nin temelleri atıldı. Biz, hem bu özel günün anlamı içinde olmak hem de Cumhuriyetimizin temellerinin atıldığı kentte bulunmak için 4 Eylül’de Sivas’ta olacağız” dedi. CHP’nin Sivas’ta bir dizi etkinlik de yapacağını belirten Torun, şair ve yazar Sunay Akın’ın bir gösterisinin olacağını kaydetti. l ANKARA / Cumhuriyet CHP lideri Kılıçdaroğlu, CHP’li vekiller, İBB Başkanı İmamoğlu, İstanbul İl Başkanı Kaftancıoğlu, Şile’de yurttaşlarla buluştu. Türkiye’yi teröre teslim etmeyiz İLAYDA KAYA CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Tay İSMEK’TE KÜRTÇE KURSU CHP lideri Kılıçdaroğlu, İstanbul’da Hakkı Savunanlar Platformu’nun organize ettiği Kürt ret edemiyor. Niçin? Vatandaşıma soruyorum. Özellikle de Ak Parti’li kardeşlerime soruyorum. Ben bu ülkede huzur istiyorum, herkesin yip Erdoğan’ın “İstanbul’u terör yandaşlarına teslim etmeyeceğiz” sözlerine yanıt vererek “O meraklanmasın. Biz sadece İstanbul’u değil, Türkiye’yi de teröre teslim Dili ve Edebiyatı Bölümü mezunlarıyla bir araya geldi. Mezunlar, Kılıçdaroğlu’ndan İBB bünyesinde faaliyet gösteren Sanat ve Meslek Eğitimi Kursları’nda (İSMEK) Kürtçe kursların açılmasını talep etti. Kılıçdaroğlu’nun da bu konuyu değerlendireceklerini, Kürtçe dil kurslarını hayata rahat yaşayabileceği bir hayat istiyorum. Kavga istemiyorum. Siyasette de kavga istemiyorum. Benimle kavga edecekse ağız dalaşına gerek yok. Çıkar beni bir tele etmeyeceğiz” dedi. geçirebileceklerini ve Kürt dili mezunlarını istih vizyon kanalına. Dünya kadar tele Kılıçdaroğlu, İstanbul Büyük dam edebileceklerini söylediği öğrenildi. vizyon kanalı var. O bana soru so şehir Belediye (İBB) Başkanı Ek rar. Ben de ona cevap veririm. Ama rem İmamoğlu ve CHP İstanbul İl mani olacağız” sözlerinin anımsatılma benim de ona soru sorma hakkım Başkanı Canan Kaftancıoğlu dün Şi sı üzerine “O hiç meraklanmasın. Biz olmalı. Kendisi duyar inşallah bunları” le’deki Kabakoz köyünü ziyaret etti. sadece İstanbul’u değil, Türkiye’yi te yanıtını verdi. CHP lideri Kılıçdaroğlu Kılıçdaroğlu’na CHP İstanbul Milletve röre teslim etmeyeceğiz” dedi. ve beraberindekiler daha sonra basına kili Onursal Adıgüzel, Kadıköy Belediye Başkanı Şerdil Dara Odabaşı ve Kar Cesaretin varsa çık karşıma kapalı olarak toplantıya geçti. Kılıçdaroğlu, Şile ziyareti öncesinde tal Belediye Başkanı Gökhan Yüksel “Bunun bir kayyım göndermesi oldu Ümraniye’de yaşayan Akman ailesini eşlik etti. Köy meydanındaki konuş ğuna inanıyor musunuz” sorusuna Kı ziyaret etti. Kılıçdaroğlu İBB Başkanı maların ardından gazetecilerin sorula lıçdaroğlu, “Niye kapalı kapılar ardın Ekrem İmamoğlu ile birlikte tekerlek rını yanıtlayan Kılıçdaroğlu, Cumhur da beni eleştiriyor. Kendisinin cesare li sandalye ihtiyacı olan bedensel en başkanı Erdoğan’ın “İstanbul’u terör ti yok mu? Eleştirebiliyor ama benimle gelli Mesut Akman’a akülü araç hedi yandaşlarına teslim etmeyeceğiz. Buna aynı televizyon kanalına çıkmaya cesa ye etti. l İSTANBUL Kadınları maktul, erkekleri katil yapan ahlak belası Eski kocası tarafından boğazı kesilmiş bir kadının “Ölmek istemiyorum” çığlığı, bir bıçak gibi kalbinize hâlâ saplanıp duruyorsa... “Anne ölme” diyen bir kız çocuğunun yakarışı içinizi biteviye parçalıyorsa... Eski karısını çocuğunun gözlerinin önünde boğazını keserek öldüren; Böylece namusunu temizlediğini söyleyen erkeğin görüntülerine baktıkça öfkeniz daha ve daha ve daha da köpürüyorsa... Gözünüzün içine baka baka karılarını, kızlarını, annelerini öldüren erkeklerin hikâyelerini üst üste ekleyerek kendisine rezil bir tarih yazan bu coğrafyada; Kadın olmanın ve erkek olmanın ve çocuk olmanın ne anlama geldiğini düşündüğünüzde içiniz karardıkça kararıyorsa... Bu döngünün bitmesi... Sıradaki kadının öldürülmemesi... Sıradaki erkeğin elini kana bulamaması... Sıradaki çocuğun kendisine miras kalacak yeni bir cinayetin mağduru olarak yaşamaya mahkum olmaması için... Aile nedir, aşk nedir, cinsellik nedir, ahlak nedir, mülkiyet nedir... Oturun ve en baştan yeniden düşünün. Tabuları acımasızca sorgulayın. Geleneklere otopsiler yapın. İnançlara şüpheyle bakın. Alışkanlıkları çöpe atın. Her şeyi ama her şeyi olduğu gibi kabul ettiğiniz için... İşlenen ve işlenecek olan tüm namus cinayetlerinde payınız büyük. Kurduğunuz aileleri kana bulayan sizsiniz. Doğurduğunuz çocukları maktul kılan... Ve doğurduğunuz çocukları katil yapan da... Sizsiniz. O bıçağı bileyleyen her seferinde sizin suskunluğunuz. O silaha kurşunu süren her seferinde sizin korkunuz. O yumruğa, tokada güç veren her seferinde sizin ahlakınız. Anlamını hiç düşünmeden tekrarladığınız ve nesilden nesle olduğu gibi aktardığınız inançlarınız gibi ahlakınız da tehlikeli. Kadını kocasının malı mülkü gibi gören bir inanç ve gelenek zincirinin halkalarını parçalamayı göze alamıyorsunuz. Asla bir ahlakı tarif etmediği halde tabu olarak benimsediğiniz iki insanın sevişme koşullarına dair kuralları samimiyetle sorgulamıyorsunuz. Cinsellikle ilgili korkularınızı dürüstçe masaya yatırmaktan acizsiniz. Şu anda etrafınızda sevdiği ya da sevmediği bir erkek tarafından öldürüleceğini sezen bir sürü kadın kesik kesik nefes alıyor. O nefesi duyuyorsunuz. Duymazdan geliyorsunuz. Sevdiği ya da sevmediği bir kadını “gerekirse” öldürme hakkı olduğunu zanneden bir sürü erkek o kadınların ensesinde soluyor. O soluğu da duyuyorsunuz. Duymazdan geliyorsunuz. Bedeninize ve kişiliğinize sahip çıkmaktan, gerçekten özgür olmaktan ve başkalarını da özgür kılmaktan ölesiye korkutuldunuz. Üzerine toz kondurmamayı marifet sandığınız ve nasıl bir genetik lanet olduğunu asla sorgulamadığınız ahlakınızın neden olduğu felaketleri dürüstçe deşifre etmeye cesaretiniz yok. O yüzden... Adına ahlak dediğiniz bir cehennemin güvenli bellediğiniz dünyasında saklanarak sağ kalmaya çalışıyorsunuz. Ve saklandığınız o yerde ardı ardına tekrar ve tekrar... Hem kendiniz yanıyor... Hem de herkesi yakıyorsunuz. Kandıra Cezaevi’ne CHP’den ziyaret Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya, Cumhuriyet davasından tutuklu bulunan gazetemiz eski çalışanları Güray Öz, Musa Kart ile HDP milletvekilleri Sebahat Tuncel, Figen Yüksekdağ Şenoğlu, Selma Irmak, Sırrı Süreyya Önder, Diyarbakır Belediye Eşbaşkanı Gültan Kışanak ve Tunceli Belediye Eşbaşkanı Nurhayat Altun’u Kandıra Cezaevi’nde önceki gün ziyaret etti. Kaya, ziyaret sonrası yaptığı açıklamada, “Bugün 26 Ağustos, büyük günün ilk günü. Cumhuriyete giden yolda Mustafa Kemal Atatürk’ün büyük güne giden, büyük adımı attığı gün. Cumhuriyeti kuranlar bize Cumhuriyeti emanet edenler, demokrasi mücadelesi ile Cumhuriyetin yaşatılacağını hep söylemişlerdi. Bu cezaevinde Cumhuriyet yazarları yatıyor. Bugün bu cezaevinde milletvekilleri, belediye başkanları yatıyor. Halkın iradesinin yok sayıldığı, demokrasinin kaltedildiği günlere inat biz Cumhuriyeti de yaşatacağız, demokrasiyi de yaşatacağız. Bu cezaevinde yatanlar bir gün mutlaka bizimle birlikte özgür günlerde olacaklar” ifadelerini kullandı. l Haber Merkezi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle