24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 25 AĞUSTOS 2019 PAZAR EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ TASARIM: SERPİL ÜNAY HABER Meşru müdafaa vurgusuGüvenli bölgede ABD ile faaliyete başlandığını açıklayan Akar’dan İdlib uyarısı Milli Savunma Bakanı Akar, ABD ile güvenli bölge Irak’ın kuzeyinde Pençe3 Operasyonu başladı mutabakatına varıldığını ve faaliyetlerin başladığını söyledi. İdlib’de yaşanan gelişmelerle ilgili olarak Akar, “Herhangi bir saldırı olması ‘Önemli olan durumunda meşru müdafaa hakkımızı sonuna kadar kullanacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın” dedi. kalıcı konuşlanma’ Suriye’nin kuzeyinde, ABD ile Türkiye’nin koordineli olarak tesis etmeyi planladığı güvenli bölge için dün ilk adım atıldı. Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, MSB, Irak’ın kuzeyindeki SinatHaftanin’de Pençe3 Operasyonu’nun ABD ile güvenli bölge mutabakatına varıldığını ve Birleşik Müşterek Harekât Merkezi’nin tam kapasiteyle faaliyete başladığını duyurdu. Bakan Akar, beraberindeki heyet başladığını duyurdu. Emekli Tuğgeneral Karaosmanoğlu, “Hava operasyonları ile müşterek le İzmir’deki birliklerde inceleme ve denetlemelerde bulundu. Son dönemde yaşanan gelişmelere ilişkin değer kara operasyonları da devam etmeli” dedi. TSK’ye ait askeri araçlar Suriye’de görüntülendi. le ndirmelerde bulunan Akar, ABD Savunma Bakanı Mark Esper ile 21 Ağustos’taki telefon görüşmesinde güvenli bölgeye ilişkin planın birinci aşamasının başlamasına yönelik mutabakata varıldığını anımsattı. Güvenli bölgenin, takvimde belirlenen esaslar çerçevesinde zaman kaybetmeksizin oluşturulmasının planlandığını ifade eden Akar, şunları kaydetti: ‘Uçuşlar başladı’ “Bu konudaki koordinasyon ve müşterek çalışmalarımız devam ediyor. ABD Savunma Bakanı Esper ile telefon görüşmemizde planlamanın birinci aşamasının başlatılması ve ileri aşamaların ele alınması için askeri heyetlerin tekrar Ankara’da bir araya gelmesi konusunda mutabık kalmıştık. Birleşik Müşterek Harekât SENA YAŞAR Milli Savunma Bakanlığı’nca, önceki gün, Irak’ın kuzeyindeki SinatHaftanin’de Pençe3 Operasyonu’nun başlatıldığı bildirildi. Bakanlık, operasyonun sınır güvenliğini sağlamak için SinatHaftanin bölgesinde olduğunu duyurdu. Açıklamada, “Operasyon, hudut güvenliğini ileriden sağlamak, SinatHaftanin bölgesinde bulunan teröristleri ve kullandıkları mağara, sığınakları imha etmek maksadıyla icra edilmektedir. Hava Kuvvetleri uçakları, Kara Havacılık unsurları, SİHA/İHA ve Fırtına obüsleri ile desteklenen operasyon planlandığı şe kilde başarıyla devam etmektedir” denildi. Emekli Jandarma Tuğgeneral Ünal Karaosmanoğlu, operasyonla ilgili Cumhuriyet’e yaptığı değerlendirmede, “Hava operasyonları ile müşterek kara operasyonları da devam etmeli. Önemli olan Türk Silahlı Kuvvetleri birliklerinin bölgede kalıcı olarak konuşlanması” dedi. Karaosmanoğlu, “Hava harekatlarının yapıldığı yerde karadan da bir operasyon ile arazi ele geçirilip konumlanılmıyorsa hiçbir işe yaramaz. Sonuç alabilmek için hava harekâtı ile birlikte kara harekâtının müşterek yapılıp, arazinin ele geçirilip orada birliklerin konumlan ması gerekiyor” diye konuştu. Psikolojik üstünlük Eğer bölgeye birlikle girilmiyorsa bölgedeki teröriste “yalnızca psikolojik baskı tesiri yaratacağını ve TSK’ye psikolojik üstünlük kazandıracağını” belirten Karaosmanoğlu, “Pençe’de de yoğunluklu olarak hava harekâtı yapılsa da birlikler de mutlaka kalıcı olarak bölgede konuşlanmalı. Eğer birlikler orada konuşlanmazsa hava harekâtı esnasında teröristler geri çekilirler, bizimkiler oraya yaklaşır; sonra bizimkiler bölgeden geri çekilince teröristler bölgeye geri yerleşirler. Hava operasyonları teröristlerin çok derin mağara ve tünellerini yok etmekte çok etkili bir çözüm üretmez. Dikkat ederseniz hep 2, 3, 5 teröristin öldürüldüğü açıklanıyor. Çok büyük olmuyor. Ama elbette ki sınır güvenliği açısından önemli” dedi. 6 terörist öldürüldü Öte yandan TSK ve Milli İstihbarat Teşkilatı’nın Irak’ın kuzeyindeki Gara bölgesinde düzenlediği ortak operasyonda, ikisi kadın 4 PKK’li teröristin hava harekâtıyla öldürüldüğü açıklandı. İçişleri Bakanlığı da Siirt’in Baykan ilçe kırsalında düzenlenen operasyonda 2 teröristin öldürüldüğünü bildirdi. l ANKARA Merkezi tam kapasiteyle faaliyete başladı. Merkezin komutası Türk ve ABD’li birer general tarafından yürütülüyor. Birinci safha faaliyetleri ile ilgili sahada uygulamalara geçildi. Bu kapsamda 14 Ağustos’ta ilk İHA uçtu. İlk ortak helikopter uçuşu bugün Birleşik Ortak Görev Gücü KOMUTANI PONT, SDG KONGRESİNDE ‘Türkiye SDG için söz verdi’ (dün) öğleden sonra yapılıyor. Ayrıca teröristlere ait mevzilerin ve tahkimatın tahribine de başlandı.” Birleşik Ortak Görev Gücü (uluslarara ‘Hakkımızı kullanırız’ sı koalisyon) komutanlarından General Nicholas İdlib’de yaşananlara da değinen Pont, Ankara’nın terör Akar, “Rejimin bir bölgeyi yani Han örgütü olarak gördüğü Şeyhun bölgesini harekât alanı ilan YPG’nin ana omurgasını etmesi, burayı giriş çıkışlara kapat oluşturduğu Suriye De ması ve operasyon yapması İdlib’le il mokratik Güçleri’nin dü gili anlaşma ve mutabakatlara kesinlikle aykırı. Bu operasyonlar sorunların çözümüne değil, tam tersine du zenlediği Suriye’nin Haseke kentinde 600 delegenin katıldığı “Terörün CENTCOM: Siperler yıkılıyor rumun daha da içinden çıkılmaz hale gelmesine neden oluyor. Gözlem noktalarımıza veya oradaki varlığımıza yönelik herhangi bir saldırı olması durumunda meşru müdafaa hakkımızı sonuna kadar kullanacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın” dedi. l ANKARA / Cumhuriyet Bitirilmesinden İstikrarın Sağlanmasına” yıllık toplantısında konuştu. Indipendent Türkçe’de yer alan habere göre Türkiye’nin Kuzeydoğu Suriye’ye yönelik herhangi bir müdahalesinin Pont, kongrede Kobani ile yan yana oturdu. Fotoğraf: AFP tehdidi olmayacaktır” de “güvenli bölge” anlaşma ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı’nın (CENTCOM) Twitter hesabından yapılan açıklamada ABD Savunma Bakanı Mark Esper ile Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar arasındaki telefon görüşmesinin hemen ardından Hakkâri’de 1 asker şehit Hakkâri’nin Çukurca bölgesinde, mayın temizliği sırasında olmayacağını ifade eden General Pont, “Uluslararası koalisyon, sınır güvenliği konusunda Türkiye ile anlaşma yaptı. Bugünden itibaren Suriye Demokratik Güçleri üzerinde Türkiye’nin hiçbir di. Pont, uluslararası koalisyonun SDG güçlerine eğitim başta olmak üzere desteklerinin devam edeceğini belirtti. SDG komutanı Mazlum Kobani ise AnkaraWashington arasında bir sını destekleyeceklerini açıkladı. Kobani dün yaptığı açıklamada, “SDG bu operasyonun başarıya ulaşmasında olumlu bir taraf olacaktır” ifadelerini kullandı. l Haber Merkezi / Dış Haberler Suriye’de “SDG” ismini kullanan YPG/PKK’nin Suriye’nin kuzeydoğusunda bazı siperlerini yıktığı belirtildi. Açıklamada “Siperlerin yıkılması SDG’nin güvenlik mekanizmasının uygulanmasına olan bağlılığını gösteriyor” ifadesi kullanıldı. l AA terör örgütü PKK’nin yerleştirdiği el yapımı patlayıcının patlaması sonucu ağır yaralanan Uzman Onbaİdris Gezer şı İdris Gezer (23), kaldırıldığı hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen şehit oldu. Şehidin acı haberi Sinop’un Emekli subaylar, TSK’deki komuta kademelerinin düşürülmesini yorumladı ‘TSK’yi küçültüyorlar’ Durağan ilçesi Buzluk Mahallesi’nde ki baba ocağına ulaştı. Şehit Gezer’in cenazesinin, gece saatlerinde askeri helikopterle Sinop’a gönderildiği ve bugün Durağan ilçesinde toprağa verileceği öğrenildi. Zırhlı araç devrildi: İki polis şehit oldu Ali Uçar Diyarbakır’ın Dicle ilçesinde devriye görevi yapan özel harekât polislerini taşıyan zırhlı araç, kale üs bölgesine dönüşü sırasında şarampole yuvarlandı. Kazada yaralanan Ali Uçar (23) ve Akın Çelebi (23) tedaviye alındıkları has Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan başkanlığında yapılan Yüksek Askeri Şura’da (YAŞ) Türk Silahlı Kuvvetleri’nde (TSK) yapılan tasfiyenin ardından, son atamalarda komuta kademesinin seviyesinin de düşürülmesine emekli askerler tepki gösterdi. Cumhuriyet’e konuşan emekli Koramiral Atilla Kezek, “Düşürüyorlar, çünkü TSK’yi küçültecekler, bu çok açık. Bu atamalar, TSK’yi küçültme operasyonudur. TSK’nin başına bir orgeneral veya korgeneral ko Emekli Koramiral Atilla Kezek, “Bu atamalar, TSK’yi küçültme operasyonudur” derken, emekli Kurmay Albay Tulga ise, “Siyasi iradeye biat istendiği açığa çıktı” ifadelerini kullandı. dığının altını çizen Kezek, “Orgeneral ve korgeneral sayısı adım adım azalıyor. Olmayınca da mecburen alt rütbesini veriyorlar. Buna bağlı olarak ordunun çapını da küçültüyorlar. Erken terhislerin, askerliğin 6 aya indirilmesinin de sebebi bunlar. TSK, küçük bir Silahlı Kuvvetler’e doğru gidiyor. Yarın Genelkurmay başkanı yapamıyor; adam da kim yapıyorsa o tarafa yöneliyor” diyen Kezek, “Bu da generaller üzerindeki siyasi baskıyı artırıyor ve TSK, tamamen siyasete bağımlı bir ordu haline geliyor” yorumunda bulundu. ‘Biat istiyorlar’ lırken şimdi siyasi iradenin inisiyatifinde yapılmaya başladı” dedi. Orgenerallik rütbesinin yerine korgeneral atanması ile siyasi iradeye biat isteğinin açığa çıktığını belirten Tulga, “General ve amirallere ‘Biz seni buraya atıyoruz, atamayabiliriz de, orgeneral yapıp yapmamak bizim elimizde’ mesajı veriliyor. Demokles’in kılıcı generaller üzerinde sallanıyor. Korgeneralin emir komuta etmesi gereken bir yere tümgeneral atanıyor. Adamın o rütbeye erişmesine daha 45 sene var. Tümge Akın Çelebi tanede, kurtarılamayarak şehit oldu. Yaralı dört polisin hastanedeki tedavileri sürüyor. Şehit Uçar’ın cenazesi memleketi Hatay’a, şehit Çelebi’nin naaşı da Trabzon’a gönderildi. l Haber Merkezi yacaklar. Kuvvet komutanlıklarını kaldıracaklar. Amerikan tipinde olduğu gibi bir binanın içerisine koyacaklar ve TSK’yi müşterek tipi bir karargâhın içerisine koyulacak hale getirecekler” yorumunda bulundu. Üst rütbelere atama yapıldığının fakat “terfi” yapılma bir gün kadroyu da kaldırdıklarında terfiye de ihtiyaç kalmayacak. Deniz Kuvvetleri’nde 5 tane koramiral kadrosu var. İki yıldır 1 tane koramiral var. 4 tanesi boş olmasına rağmen kimseyi terfi ettirmiyorlar” dedi. “Personelinin kendi terfisini iradesiyle kuvvet komutanları, Balyoz kumpası ile cezaevine atılan ve ordudan tasfiye edilen emekli Kurmay Albay Murat Tulga ise “Eskiden terfilerde ‘liyakat’ göz önünde bulundurulurdu. YAŞ’lar uzun süreli yapılır, kişiler tartışılarak, anketler yapılarak ve görevdeki arkadaşlarına sorularak terfi yapı nerallik eskiden 4 seneydi, görev süresinde pişiyordu, liyakat sahibi oluyordu. Şimdi 3 sene önce tuğgeneral olanı kolordu komutanlığına atıyorsun. Fabrika ayarları bozuldu. Yıllar boyu gelenek ve göreneklerle yaratılan sistemlerdi. Şimdi yok ediliyor” dedi. l ANKARA Kadın cinayetleri ve kentlerdeki büyük vahşi orman Bu iktidar zamanında iki olguda büyük patlama yaşıyoruz... Birincisi kadın cinayetleri.. yılda 400’lere varan cinayetler adeta önü durdurulamaz bir hal aldı. Ahlaksız, amansız, etiksiz, kişiliksiz, sahip olduğu şiddeti en güçsüz insanlara kadınlara karşı en fazlasıyla kullanmayı fazilet sanan aşağılık bir erkek topluluğu yaşıyor aramızda.. Bu “insanlar”, durup dururken artmadı. Bu iktidarın yarattığı ideolojik ve toplumsal bir zeminde çoğalarak cinayet işliyorlar. İdeolojik zemini, en basitinden; iktidar kadının yerini evi olarak gören, erkeğine hizmet etmeyi birinci görevi ilan eden, bin bir suratlı tarikat, cemaat vb. gibi sapkınlıkların ve “âlim” kaftanı içinde aşağılık fetvaların çığ gibi büyüdüğü, doğru ile yanlışın birbirine karıştığı ve yer değiştirdiği, Cumhuriyetin yurttaş ve iyi insan değerlerinin yerle bir edildiği bir anlayış oluşturuyor. Toplumsal zemini, son 17 yılda yaşadığımız büyük kargaşada görelim: Yüzde 42 olan kırsal nüfus, bu süre içinde yüzde 20’lere indirildi. Vahşice! Toprağında geçimini sağlayamaz hale düşürüldü nüfus, ve adeta kentlere sürüldü. Kentsel kargaşa: Kentlerde yaşam zordur. Kent kültürü zorbalık içerir; iş, aş, ev bulmak ve buralarda tutunmak büyük rekabet konusudur ve büyük bir vahşilik tüm bu alanlara egemendir. Yaşam hızı: Kent kültürü devingendir. Kırsaldaki biteviyelik ve değişimin görünmez işlemesi ile kentlerdeki çok hızlı kültürel ve toplumsal değişim hızı, insanları allak bullak eder. En az iki kuşak bu kentin dişlileri içinde kayıptır. Üç kuruşluk paraya yaşam Tüketim toplumu: Kent, tüketim toplumunun ana damarıdır. Her şey burada hızla sahneye çıkar ve tüketilir. Köy ahlaki yapısı ile kent ahlaki yapısı kültürel olarak birbirinden çok farklıdır, dolayısıyla kentler aşkları, sevgileri de değiştirir; insanlar bu çarkın içinde kendilerini kaybederler. Tüketim toplumunun üyesi olabilmek için çırpınır dururlar. Her şeye sahip olacaklardır, kadın da çalışacaktır, çocuklar ortada kalacaktır, sorunlar yumak yumak artar, bunalımlar patlar birbiri ardına. 2018’de evliliklerin yüzde 37.6’sı ilk beş yıl içinde boşanma ile sonuçlandı. Yılda 400’e yakın cinayet işleniyorsa, siz hesap edin canını kurtarıncaya kadar dayak yiyen, sakat kalan, kaçan, sığınan kadın sayısını.. İş yoktur. Üç kuruşluk sosyal yardımlarla, milyonlarca insan tüketim kentlerinde geçinmeye çalışır.. Çocuklar perişandır. Gazetelerde sadece cinayetleri okuruz ve öfkemizi kusarız. Arkadaki toplumsal tablo kimseyi ilgilendirmez, dramın psikolojisi, kültürel kodları saklı kalır.. çünkü neredeyse bu tabloda herkesin yeri vardır. Bu kadar soğukkanlı, gözü dönmüş erkek toplumu.. Kadınlar, önce davranamaz, naiftir, alçağın neler yapabileceğine karşı hazırlıklı olamaz. AKP bir kent vahşi ormanı yaratmıştır adeta. 2017’de en az 2006 işçi Kadın kurbanların sayısını katbekat geçen iş cinayetlerinin rekorlar kırması da rastlantı değildir: “İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG) verilerine göre, yeni konut sayısında rekor kırılan 2017 yılı, işçi ölümleri açısından da rekor yılı oldu. İSİG’in resmi kayıtlardan topladığı verilere göre, 2017’de en az 2006 işçi iş kazalarında yaşamını yitirdi. Son 15 yılda iş kazalarında ölen işçi sayısı ise 20 bin 500’e ulaştı..” Bu resmi rakam bile doğru değil. İş kazası sonrasında yaralanan ve işmeslek hastalıklarından dolayı Türkiye’de 2017 yılında 12 bin işçinin daha öldüğü vurgulanıyor. İş yaşamı da bir toplumsal cangıl. Bir vahşet ki gidiyor. Çalışıyorsan, bu işin sonunda ölmek de var, iktidarın başı, mesela Soma’da madendeki kitlesel cinayeti “işin fıtratında var” diye nitelendirmişti. İş piyasası “en düşük maaşlı işi kapma” vahşetine dönüşmüş durumda. Bu cangıl, bütün için sağlıklı bir insan, insan ilişikleri üretebilir mi? Çıray: Yeni göçle teröristler gelecek İYİ Parti Milli Güvenlik Politikalarından Sorumlu Başkanı Aytun Çıray, İdlib’de Türkiye’nin çok ciddi bir tehditle karşı karşıya olduğunu belirterek, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a “TBMM’yi olağanüstü toplama” çağrısında bulundu. Konuyla ilgili yazılı açıklama yapan Çıray, “5 yılı aşkındır sığınmacı meselesinde ortaya bir çözüm vizyonu dahi koyamamış olan Erdoğan iktidarı, korkarız ki İdlib’den doğması olası göç dalgasına mani olamayacaktır. Suriye’deki IŞİD’cilerin son kalesi konumundaki İdlib’den yaşanacak bir göç Türkiye’de terör olaylarını ciddi ölçüde tırmandıracaktır.” l ANKARA / Cumhuriyet
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle