21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 14 AĞUSTOS 2019 ÇARŞAMBA EDİTÖR: HAKAN AKARSU TASARIM: İLKNUR FİLİZ HABER İSTANBUL HAVALİMANI’NIN EKSİKLERİNİ SIRALAYAN UZMANLAR UYARIYOR: BREZİLYALI ÖĞRENCİ ihmal İDDİASIYLA AYM’ye BAŞVURDU Annesi için Türkiye’de adalet arıyor Faciaya ramak var Yapımından açılışına ve faaliyete geçmesine kadar onlarca sorunla karşı karşıya kalan İstanbul Havalimanı hakkındaki iddialar zaman zaman yaşanan olaylarla yeniden gündeme geliyor. Kalkışa hazırlanan uçağın pistte kayması, fırtına nedeniyle uçakların başka havalimanlarına yönlendirilmesi, taksi yolunun çökmesi ve son olarak uçağın kuş sürüsüne çarp ması havalimanıyla ilgili iddiaları yeniden gündeme getirdi. Ekoloji uzmanı Prof. Dr. Doğan Kantarcı ise, “Arazi eski kömür çuZEHRA kurlarının bulunduğu bir ÖZDİLEK alandı. Yapılacak dolgu ile sağlam bir inşaat tabanı da oluşturulamazdı. Yapılan dolgunun uzun bir süre oturmasını da beklemek gerekirdi. Dolgunun oturması uzun yıllar alır. Basınçlı sıkıştırma ile cıvık çamur sıkıştırılamaz” dedi. Uçakların uzun süre taksi halinde kalmasını değerlendiren emekli pilot Bahadır Altan da “Uçaklar özellikle yüklüyken sıcak havada yokuş aşağı giderken fren yapmak zorunda kalıyor. Çünkü belli bir hızın üzerine çıkamaz. Fren yaptıkça da tekerlekler ısınıyor. Bu iniş takımlarında yangına sebep olabilir. 3. havalimanı bir kara delik gibi sivil havacılığı eritecek. Zor duruma sokacak bir yatırım. Türkiye’ye yapılmış bir kötülük olarak tarihe geçecek” dedi. İstanbul Havalimanı ilk kez 2009’da yürürlüğe giren Çevre Düzeni Planı’nda duyuldu. Bu planda, şu anda havalimanının yapıldığı Kuzey Ormanları sahası dokunulmaz olarak belirleniyordu. Fakat havalimanı projesi plana aykırı olarak uygulamaya konuldu. İstanbul’un anayasası sayılan 2009 tarihli İstanbul Çevre Düzeni Planı’nda üçüncü havaalanı için belirlenen yer SilivriGazitepe arası bölgeydi. Ancak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından plan yok sayıldı ve projenin yeri Kuzey Ormanları sınırları içindeki ArnavutköyGöktürkÇatalca kavşağında Akpınar ve Yeniköy mahalleleri arası olarak belirlendi. İstanbul Havalimanı’nda ilk ticari uçuşu 31 Ekim’de gerçekleşti. Atatürk Havalimanı’nda taşınmalar 3 Mart’ta başladı. Proje aşamasından bugüne kadar eleştirilerin odak noktası olan havalimanı ile ilgili iddialar hâlâ devam ediyor. İstanbul Havalimanı ile iddiaları konunun uzmanlarına sorduk. Hortum çıkabilir Ekoloji uzmanlarından Prof. Dr. Doğan Kantarcı ise İstanbul Havalimanı arazisindeki incelemelerin yetersiz olduğunu belirterek pistlerle hâkim rüzgâr yönlerinin uyumlu olmadığını söyledi. İstanbul Havalimanı’nın pistleri kuzey/güney doğrultusunda planlandığını dile getiren Kantarcı, “Hâkim rüzgârlar genellikle poyraz yıldız ve karayel yönlerinden kuvvetli olarak esmektedirler. Rüzgâr yönleri ile uçakların iniş, kalkış yönlerinin uyumlu olmaması çok önemli ölçüde sıkıntı yaratmaktadır. Havalimanında üst materyal kazılıp kaldırıldığı ve yükselti 40 m kadar düşürüldüğü için, alan çevresindeki arazi içinde ‘at nalı’ gibi alçakta kalmıştır. Kuzeybatıdan ve kuzeydoğudan esen yer rüzgârları alçak araziyi çevreleyen yamaçlarda dönerek alan ŞEFFAF OLUN Uzman Ekolog Kuş Gözlemcisi Kerem Ali Boya, Türkiye’de kuş kazalarının paylaşılmamasının önünde politik niyetin olduğunu belirterek kuş kazalarının şeffaf bir şekilde paylaşılması gerektiğini söyledi. Önlemlerin alınması için şeffaf olunması gerektiğine değinen Boya, “Kuş kazalarında pilot bir manevra yapamaz anında, devasa bir uçak. Dolayısıyla zaten suçlu olmaması lazım. Fakat Türkiye’deki suçluyu bulunca ona ceza verme kanunu çok yaygın olduğu için o şekilde yargılanacak büyük ihtimalle. Havalimanının daha iyi işlemesi için ne kadar kuş kazasının olduğunun paylaşılması lazım. Ona göre önlem almak lazım. Çok basit bir şey göçmen kuşlar mı? yoksa yerli kuşlar mı? ” diye konuştu. Pistlerle ilgili de bir sorun olabileceğini söyleyen Boya şöyle devam etti:“ Atatürk Havalimanı’nda 2 tane pist var bir tanesi kuzeygüney doğusunda, birisi de doğukuzey, doğuyla batıgüney tarafında, özellikle lodoslu havalarda bu pist kullanılıyor. Şu anda yeni havalimanında 2 pist var ikisi de kuzeygüney doğrultusunda. Eğer bu pistlerin dışında çok önceden planlanan doğubatı doğrultusunda veya farklı doğrultuda bir pist yapılabilecekse o yapılmalı. Eğer başka pist yapılacaksa bugüne kadar yaşanan problemleri bertaraf edeceği ihtimali var. Keşke oraya yapılmasaydı kuşların yoğun göçü olan bir yer. Ben kuş gözlemcisiyim, bugüne kadar yapılan tüm literatürü görmüşümdür, arkadaşlarım da var. Neye bakacaklar, nasıl önlem almayı düşünüyorlar? En azından şu istatistiği verseler; Uçağın kuşlara çarpma olayı yaşandı. Fakat ilginç bir şekilde bunlar göçmen kuşlar değildi, çoğu martıydı.” üzerinde anaforlar oluşturmaktadırlar. Bu anaforların hortumlara dönüşme olasılığı da vardır” dedi. Askeri havalimanı olabilir Pistlerde yüzey bozulması ve taksi yollarında çökmeler meydana geldiğini dile getiren Kantarcı piste inen uçakların yüzeye çok yüksek bir basınçla tekerlek koyduklarını söyledi. Pistin beton kalınlığı 1 metre olup, alttaki kil materyalin kaya olmayışının pistin esnemesine sebep olduğunu dile getiren Kantarcı şöyle devam etti: “Yapılan dolgunun uzun bir süre oturmasını da beklemek gerekirdi. Betonun esnekliği azdır. Uçakların konuşundaki basınç pist yüzeyinin kısa bir süre sonra dalgalı bir yapıya (ondülasyon) dönüşmesini sağlayacaktır. Taksi yollarında ve diğer alanlarda çökme olayları olağandır. Sonuç olarak İstanbul 3. havalimanı hem yer seçimi yanlıştır. Hem de arazi incelemeleri yetersizdir. Bu yanlışlık ve yetersizlik mühendislerin gayretleri ile giderilemeyecek ölçektedir. Dolayısı ile bu havalimanının uluslararası sivil havacılıkta yoğun olarak kullanımı birçok sorunu ve tehlikeyi de beraberinde getirmektedir. Yolcu uçaklarının iniş, kalkışları için güven li olmayan hava limanları işletilemezler. Askeri havaalanı olarak kullanılabilirler veya ‘hayalet havaalanına’ dönüşürler.” İniş takımında yangın Uçakların uzun süre taksi halinde kalmasını değerlendiren emekli pilot Bahadır Altan, “Uçaklar özellikle yüklüyken sıcak havada yokuş aşağı giderken fren yapmak zorunda kalıyor. Çünkü belli bir hızın üzerine çıkamaz. Fren yaptıkçada tekerlekler ısınıyor. Bu iniş takımlarında yangına sebep olabilir. Hatta buna bazı tedbirler alınıyor. Kalktıktan hemen sonra hava akımıyla soğutabilmek için uçaklar iniş takımlarını biraz geç yukarı topluyor” dedi. Altan şöyle devam etti: “Bütün havayolları yerden geçen süreyi minimuma indirmek ister. Uçağı ne kadar hava da tutarsa o kadar verimli kullanmış olur. Yerde geçen sürenini fazlılığı maliyetlere yansıdı bile. THY’nin son açıkladığı rakamlar dediklerimizi doğruluyor. Kârlılık yüzde 70 azalmış. 3. havalimanı bir kara delik gibi sivil havacılığı eritecek. Zor duruma sokacak bir yatırım.Türkiye’ye yapılmış bir kötülük olarak tarihe geçecek.” ENDİŞE YARATAN İDDİALAR İstanbul yeni havalimanının özellikle açılış tarihi yaklaştıkça gündemde kalmasını sağlayan esas olay ise işçi eylemleri ve iş güvenliğiyle ilgili tartışmalar oldu. İstanbul yeni havalimanında çalışan işçiler, eylül ortasında çalışma ve yaşam koşullarını bırakmak için protesto eylemleri düzenledi. Eylemlere güvenlik güçleri biber gazıyla müdahale etti ve 600’den fazla işçi gözaltına alınmıştı. Gözaltına alınanların 27’si tutuklandı. Havalimanı kuş göç yollarının üzerinde İstanbul Havalimanı’na dair hem Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’nin (TMMOB), hem de Kuzey Ormanları Savunması’nın hazırladığı 20142015 tarihli raporlarda, havalilmanın Türkiye’nin önemli kuş göç yollarından birinin geçtiği rota üzerinde olduğu vurgulanıyordu. Geçen haftalarda Türk Hava Yolları’na (THY) ait İzmirİstanbul seferini yapan yolcu uçağı iniş sırasında kuş sürüsüne daldı ve uçağın gövdesinde hasar oluştu. Hava koşullarıyla ilgili kaygılar ÇED raporuna göre, havalimanının inşa edildiği bölge yılın 107 günü kuvvetli rüzgârlı, 65 günü ise yoğun bulutlu geçiyor. Meteoroloji Mühendisleri Odası Başkanı Sıtkı Erduran 2015 yılında yaptığı bir açıklamada, mevcut veriler itibarıyla yerin havalimanı yapımına uygun görünmediğini söylemişti. Taksi yolu çöktü Nisan ayı başında tam taşınmanın gerçekleştiği İstanbul Havalimanı’nda aradan geçen 4 aylık bir sürenin ardından taksi yollarından biri çöktü. Pilotların sık sık şikayetlerini dile getirmesinden sonra taksi yolunun kullanıma kapatılması kararlaştırıldı. İGA: Çalışmalar devam ediyor Taksi yolunun çökmesi ile ilgili açıklama yapan İGA, “İstanbul Havalimanı’nda taksi trafiğini hızlandıracak çalışmalar tüm hızıyla sürmektedir. Bu kapsamda, taksi yolları yüzey altına yerleştirilmesi planlanmış trafiği hızlandıracak loop sensörleri, mikrodalga bariyerleri, kumanda kontrol panelleri ve stop bar montaj çalışmalarına başlanmış olup, haberde belirtildiği gibi taksi yolunun çöktüğü iddiası doğru değildir” ifadelerine yer verdi. Havalimanının göç yolu üzerinde bulunması ile ilgili İGA’nın hazırladığı bir raporda, Tel Aviv’deki Ben Gurion Havalimanı gibi kuşların göç rotasında bulunan havalimanlarında, kuşlara karşı onları gözlemlemekten başka bir önlem olmadığının öğrenildiği bilgisi var. Bakandan itiraf: Yer kötü Cahit Turhan İstanbul Havalimanı inişe hazırlandığı sırada kuş sürüsüne dalan uçağın sol kanadında hasar meydana gelmişti. CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Gamze Akkuş İlgezdi’nin konuyla ilgili soru önergesine cevap veren Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Cahit Turhan havalimanının yeri konusunda şüpheleri doğrulayan açıklamalar yap tı. Bakan Turhan, İstanbul yeni havalimanı ve yakın çevresinde özellikle ilkbahar ve sonbahar gibi mevsim geçişlerinde kötü hava şartları meydana geldiğini itiraf ederek söz konusu mevsim geçişlerinde oluşan kötü hava şartları nedeniyle trafik akışında uzun süreli beklemeler, pas geçme ve devamında yaşanan divertler (uçuşların yedek meydana yön lendirilmesi) gibi olumsuzluklar yaşanacağını açıkladı. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Cahit Turhan, “Bu hadiselerin yaşandığı zaman dilimlerinde, ilgili Hava Trafik Kontrol Birimleri ile uçuş aşamasındaki pilotların, uçuş emniyetleri ilkesinden taviz vermeden standart prosedürleri uygulamakla yükümlü olduklarının bilinmesinde fayda görülmektedir” dedi. Rosemeire De Souza Jandira Maria de Souza ZEHRA ÖZDİLEK Geçen yıl haziran ayında UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Pamukkale ören yerindeki antik havuzda boğularak hayatını kaybeden Brezilyalı turist Jandira Maria de Souza’nın dosyası takipsizlikle sonuçlandı. Souza’nın Hacettepe Üniversitesi’nde doktora yapan kızı Rosemeire Marıa De Souza annesinin ölümünde ihmal olduğunu iddia ederek Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvurdu. AYM başvuru dilekçesinde uyarı levhalarının eksik olduğunu belirten Souza, “Söz konusu havuzu gören birçok kamera olmasına karşın savcılık tek bir kamera görüntüsüyle karara varmıştır” dedi. Avukatı ise, “Çok ciddi eksiklikler olmasına rağmen ne yazık ki hukuken çok yanlış bir karar verildi” ifadelerini kullandı. ‘Görüntülerde oynama yapılmış’ Dilekçede annesi ile birçok tursitlik yerleri gezdiğini belirten Souza son olarak çeşitli reklamlarda haberdar oldukları Pamukkale Hierapolis Antik Havuzu’na gittiklerini söyledi. Souza hem sağlık hem de tatil amaçlı olarak görmeye gittiklerini belirterek “15 Haziran 2018 tarihinde tesislerdeki uyarı levhalarının eksikliği ve gerekli önlemlerin alınmamış olması nedeniyle teyzem boğulma tehlikesi atlatmış ancak aynı vakada annem Jandıra Maria De Souza boğularak vefat etmiştir. Tesis görevlilerinin görevlerini ihmal etmeleri, hakkıyla üzerlerine düşen görevleri yerine getirmemeleri üzerine Denizli Cumhuriyet Başsavcılığı’na şikâyette bulundum. Tesislerde soruşturma dosyasına sunulan olayı uzaktan gösteren kameraya ait olup hem de görüntüler üzerinde oynama yapılmıştır. Yani savcılığa yollanan görüntüler kesik kesiktir” dedi. Souza şöyle devam etti, “Olayı tam olarak aydınlığa kavuşturabilmek için görüntülerin tamamının incelenmesi gerekirken her ne kadar defaetle belirtmiş olsak da savclık taleplerimizi yok saymış ve eksik incelemeyle takipsizlik kararı vermiştir. Bu nedenle olağan kanun yolları tükenmiş yüce mahkemenize başvurma zorunluluğumuz hasıl olmuştur.” Souza’nın avukatı ise, “Çok ciddi eksiklikler olmasına rağmen ne yazık ki hukuken çok yanlış bir karar verildi” ifadelerini kullandı. l İSTANBUL NEW YORK’TA SERGİ AÇILIYOR Türk denizleri BM’de anlatılacak Türk denizlerinde yürütülen koruma çalışmaları ve denizlerdeki canlılar, Birleşmiş Milletler’in New Yok’taki merkezinde düzenlenen bir sergiyle tanıtılacak. Türk Deniz Araştırmaları Vakfı’nın (TÜDAV) hazırladığı 34 fotoğraftan oluşan Türkiye Denizlerini Keşfedelim isimli sergide, sondaj kriziyle gündeme gelen Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin yaptığı bilimsel koruma çalışmaları da örnekleriyle sunulacak. Koruma alanlarının oluşturulması ve biyolojik çeşitliliğin korunması için çalışan tek akademik sivil toplum kurumu olan TÜDAV Başkanı Prof. Dr. Bayram Öztürk, “Sergi, son zamanlarda artan Doğu Akdeniz’de ki enerji arayışıyla ilgili tartışmalarda Türkiye’nin imajına katkı sağlayacak. Ayrıca, beş deniz bilimleri uzmanımız, New York’ta açık denizlerin korunması ve yönetimi konferansında değişik projeler için görüşmelerde bulunacak” dedi. Türkiye’nin seçkin deniz ve sualtı fotoğrafçılarının eserlerinden oluşan serginin 19 Ağustos’ta yapılacak açılışına diplomatlar, bilim insanları, gazeteci ve yazarlar ile ABD’de yaşayan Türklerin katılması bekleniyor. l İSTANBUL / Cumhuriyet
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle