24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 14 AĞUSTOS 2019 ÇARŞAMBA EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: BAHADIR AKTAŞ HABER Kucaklaşmanın sınırı AKPMHP koalisyonu son yerel seçimlerde önemli oranda güç kaybetti. “Yerel iktidarı kaybettiler” de diyebiliriz. Bu bir yandan halktaki “değişim olmaz” umutsuzluğunu kırdı; diğer yandan da iktidarın kendi iç çelişkilerini artık bastırılamayacak ölçüde açığa çıkardı. Şu anda AKP’den kopacak iki partiden söz edilebilmesi bile 31 Mart’ın ve büyük ölçüde de 23 Haziran sonucunun eseri. Muhalefet bloku, birbirine benzemez partilerin ittifakını çatlatmadan korumayı bildiği gibi, o çatlak ve çelişkileri iktidar partisinin içine yollamayı da başardı. Bu nedenle başarıdır, kazanımdır. Siyaset okumayı bilenler olayları şahıslarla değil, yarattığı siyasal sonuçlarla ölçer, bu ölçüye göre de sonuçlar arzu edilen doğrultudadır. Diğer yandan seçim sonuçlarının ötesine geçmek, iktidar partisi ve ortağının Türkiye’ye giydirmeye çalıştığı dar elbiseye karşı sadece ses vermek yerine, uygulamada da başka bir yolun mümkün olduğunu göstermek için artık şartlar uygundur. Ancak bunun yapılabilmesi için, öncelikle 31 Mart’ta ve 23 Haziran’da belirli bir aday etrafında birleşebilmiş farklı siyasal duyarlılıklara sahip seçmen kitlelerinin ortak rahatsızlıklarını iyi okumak gerekir. Nelerdir bunlar? Adalet duygusunun sarsılması, ekonomik kriz ve yoksullaşma (hayat pahalılığı ve işsizlik); eş dost, akraba, parti kayırmacılığının yerleşmesi; kamu kaynaklarının halk için kullanılmaması; denetimsizlik ve halkın siyasal karar, katılım süreçlerinden dışlanması. Herkes bu paketten kendi rahatsızlık gerekçesini aldı ve en güçlü olduğunu düşündüğü muhalefet adayına destek verdi. Yani sadece bir partiye desteğin ötesinde, bir iktidar tarzına tepki ve bir çare arayışına destekti bu. Toplum denetliyor Tam da bu çerçevede, muhalefet listelerinden seçilen başkanların ve meclis üyelerinin unutmaması gereken önemli bir nokta var. Türkiye’de eğitimli nüfus arttıkça, kentleşme oranı yükseldikçe, ama en çok da ülkede temel siyasal katılım kanalları tıkandıkça, seçmenin kamusal kaynakların kullanımına ve kendisiyle ilgili kararların alım şekline dair takip hassasiyeti de artıyor. Özellikle belediye meclisi toplantılarının canlı yayınlarının milyonlara ulaşması, temel bir mal alım ihalesinin yayınının yüz binlerce kişi tarafından izlenmesi bunun kanıtı. Halk, denetimsiz merkezi iktidar sapmasına karşı “toplumsal denetim” rolüne dair ilk anlamlı deneyimlerini belki de uzun süre sonra ilk kez belediyeler üstünden yeniden yaşıyor veya keşfediyor. Örnekler çok: İktidar partisinin belediye meclisi üyeleri halk yararına olacak bir projeyi mi engelliyor; muhalefetin belediye başkanları ihaleleri şeffaf olmayan bir biçimde mi gerçekleştiriyor; belediye başkanları eşini, oğlunu, damadını, akrabasını belediyeye mi yerleştiriyor ya da belediye şirketleri üstünden çift maaş alma kurnazlığına mı yöneliyor? Hepsi halkın yakın izleme radarındadır. Bütün bunlar elbette kamusal rolünü büyük oranda yitiren, iktidar denetimine giren medya organları sayesinde değil, özellikle muhalif medya organları ama en çok da sosyal medya sayesinde gerçekleşmektedir. Halk hangi partiden olursa olsun çift maaş kurnazlığına; eş dost, akraba atamasına; halka küfretmek dışında hiçbir vasfı olmayan yandaşların karar ya da uygulama mercilerinde boy göstermesine dair bilgiyi de tepkiyi de anında yaygınlaştırmakta ve büyük oranda sonuç almaktadır. Kim ne derse desin, bu yeniden yurttaşlaşma; yani yaşadığı mahallenin, şehrin ve ülkenin geleceğinde “ben de varım” deme iradesi gösterebilme hamlesidir. Bu sosyolojik dönüşümü görmeyen, siyasal açıdan da geleceksiz kalacaktır. Bu açıdan belediye başkanlarının yapacakları en büyük hata, sadece kendilerini yükselen güç olarak görmek, ama asıl yükselten gücün, yani halkın yeni ortak hassasiyetlerini yok saymak olacaktır. Türkiye’yi şahıslar kurtarabilecek olsa, elinde bütün devleti tek kararnameyle düzenleme yetkisi olan Erdoğan kurtarırdı. Kimse o hayallere kapılmasın. Şahısçılıktan çıkmak; halka küfretmemiş, hakaret etmemiş her yurttaşla emeği ve deneyimi oranında kucaklaşmak ve halkın ortak beklentileri çerçevesinde hareket ederek muhalefet blokunu genişletmek zorlu ama beklenen hamledir. Yerel iktidarı kaybettiler, sırada merkezi iktidar var. Her kesimin bu hedefe göre çalışması, her yurttaşın bu hedef doğrultusunda sadece eleştirmekle kalmayıp değiştirici katkı koyması için de doğru zamandır.     Otelin özel misafirleriFETÖ’den yargılanan grubun otelinde Arınç’tan Babacan’a çok sayıda isim kalmış Koza İpek Holding’in özel jetine binenlerden sonra Marmaris’teki 5 yıldızlı Angel’s Peninsula Oteli’nde kalan AKP’lilerin de isimleri ortaya çıktı. Kozaİpek Holding yöneticilerine açılan dava dosyasından yine tartışılacak bilgiler gün yüzüne çık tı. Holdingin eski sahipleri Akın İpek, Cafer Tekin İpek ve Melek İpek’in özel misafiri olarak Marmaris’teki Angel’s Peninsula Otel’de konaklayan proto kol misafirlerinin isimleri dava dosya sında yer aldı. Buna göre, o dönem hükümette yer alan Ahmet Davutoğlu, Bülent Arınç, Ali Babacan, Fatma Alican uludağ Şahin, Nihat Ergün, Mehdi Eker, Mehmet Şimşek, Efkan Ala, Suat Kılıç bu otel de özel misafir olarak konaklamış. Sav cılık, soruşturma sürecinde, listede adı geçen kişiler hakkında FETÖ üyeli ği nedeniyle işlem yapılıp yapılma dığının araştırılmasını istedi. İki Ma li Şube görevlisi, yaptığı inceleme so nucunda “ismi geçen kişiler hakkın da FETÖ üyeliği nedeniyle işlem ya pılıp yapılmadığı tespit edilemedi” şeklinde tutanak tuttu. Firari Akın İpek’in de aralarında bu lunduğu 20 kişinin FETÖ üyeliğinden SAVCILIK: FETÖ’den işlem yapıldı mı? Koza İpek davası sürecinde savcılık, Akın İpek, Cafer Tekin İpek ve Melik İpek’in özel misafirleri olarak ATP İnşaat AŞ’ye ait otelde konaklayan kişilerin listesinin incelenmesini, ismi geçen kişiler hakkında FETÖ üyeliği nedeniyle işlem yapılıp yapılmadığının araştırılmasını istedi. Ankara Emniyeti’nde görevli iki mali şube görevlisi, yaptığı inceleme sonucunda tutanak tuttu. Tutanakta, “EKB84 nolu tutanak ile ekinde bulunan CD içerisindeki şüpheli Ahmet Akın İpek, Cafer Tekin İpek ve Melek İpek’in özel misafirleri olarak ATP İnşaat AŞ’ye ait otelde konaklayan kişilerin listesinin incelenmesi sonrasında ismi geçen kişiler hakkında FETÖ üyeliği nedeniyle işlem yapılıp yapılmadığı tespit edilememiş olup iş bu tutanak tarafımızından tanzim edilerek altı birlikte imzalanmaştır” denildi. yargılandığı Kozaİpek davasının eklerinden “AKPCemaat” ilişkilerine dair yeni belgeler ortaya çıktı. Marmaris’teki Angels Peninsula Oteli’nin eski genel müdürü Hasan Burak Sertcan’ın telefon irtibatı kurduğu bakanlıklar ile Koza İpek Holding’in özel jetine binen AKP’lilere dün yer veren Cumhuriyet, bugün de el konulmadan önce Koza İpek Holding’e ait olan Angels Peninsula Oteli’nin özel misafirlerine mercek tuttu. Davanın ekleri arasına giren belgeye göre, 5 yıldızlı otelin “protokol misafirleri” arasında şu isimler dikkat çekti: Ahmet Davutoğlu, Bülent Arınç, Ali Babacan, Mehmet Şimşek, Efkan Ala, Faruk Çelik, Nihat Ergün, Fatma Şahin, Mehdi Eker, Suat Kılıç, Hüseyin Çelik. Akın İpek ve Cafer İpek Tekin’in avukatı tarafından mahkemeye sunulan sa vunma dilekçesinde, bu özel misafirler doğrulandı. Koza İpek Grubu’na bağlı Angels Peninsula isimli otelde muhasebe bölümünde çalışan G.Ç.’nin 24 Kasım 2015 tarihinde Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’nde polislere ifade verdiği anımsatılan dilekçede, bu kişinin ifadesinde otele gelen Zekeriya Öz ve Hakan Şükür’ün ücretlerinin holding tarafından karşılandığını aktardığı kaydedildi. Dilekçedeki sorular “Bu ifade alındığında savcılık veya polis tarafından neden otelde aynı şekilde kalan diğer protokol misafirlerinin isimleri sorulmamıştır? Ya da bu isimler öğrenilmiş ama ifade metnine mi alınmamıştır” denilen dilekçede, “mahkemeye fikir vermesi için o dönemde benzer durumda olan protokol misafirlerinden bir kısmının” şunlar olduğu aktarıldı: n Ahmet Davutoğlu Dışişleri Bakanı ve sonrasında Başbakan n Bülent ArınçBaşbakan Yardımcısı n Ali Babacan Başbakan Yardımcısı n Mehmet Şimşek Maliye Bakanı ve sonrasında Başbakan Yardımcısı n Efkan Alaİçişleri Bakanı n Faruk ÇelikBakan n Nihat ErgünBakan n Fatma ŞahinBakan n Mehdi EkerBakan n Suat KılıçBakan n Hüseyin ÇelikBakan Dilekçede, “Bu tesise protokol olarak kabul edilen birçok misafir gelip konaklamış ve bunların bir kısmı konaklama ücretini ödeyip gittiği halde bir kısmı da konaklamış ancak herhangi bir ücret ödemeden ayrılmıştır. Ödeme yapılmayan müşterilerin maliyetleri de otelin şirketine kalması adil olmayacağından üstteki şirketler olarak başta Koza İpek Holding AŞ. tarafından üstlenilmek zorunda kalınmıştır. Bunların haricinde Cumuhurbaşkanı ve Başbakan’ın aile fertleri, danışmanları, bakanlıkların müsteşarları, kurum ve kuruluşların başkan ve genel müdürleri gibi yüzlerce kişi protokolden misafir edilmiştir. Neden ifadede bunların isimleri yoktur? Yoksa bu isimler çıkartılmış mıdır” denildi. l ANKARA Bütçe özele ve yurtdışına aktıMilli Eğitim Bakanlığı’nın 6 aylık faaliyet raporunda dikkat çeken ayrıntılar yer aldı İmamoğlu’NDAN SErZEnİŞ: Kimse çıkıp, yürümemiş İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, dün İstanbul’daki 5 semti gezdi. Arkeoloji Parkı’nda plastik oyun grupları yapılmasına tepki gösteren İmamoğlu, “Böyle şey olmaz. Anadolu’da bir belediye koysa, insanlar yadırgıyor. Buraya böyle şeyler koyulması kadar ayıp bir şey yok. Bu tercihleri kim yapıyorsa, tümden bu işi değiştireceğiz” dedi. İmamoğlu, dün, oğlu Semih İmamoğlu ve partililerle birlikte Saraçhane, Aksaray, Yenikapı, Haliç ve Beyoğlu’nu gezdi. Arkeoloji Parkı içerisinden geçerek Aksaray’a inmeyi planlayan İmamoğlu, “Bu arkeolojik parkı kazıya açık bir gezi alanı haline getirmek lazım. İnsanların hem gezmesini sağlamak hem arkeolojik parkı hissetmesini sağlamak gerekiyor. Buraların hemen yenilenmesini sağlayıp hemen sisteme dahil olmasını istiyoruz. Muazzam bir alan. Buradaki durum, kazıyla mı ilgili, koruma altına mı alındı onlara bir bakın derim” diyerek uyarılarda bulundu. Tarihi Yarımada içerisinde çocuklar için yapılmış plastik oyun gruplarına rastlayan İmamoğlu, “Böyle şey olmaz. Bu parkın içinde de var. Anadolu’da bir belediye koysa, insanlar yadırgıyor. Buraya böyle şeyler koyulması kadar ayıp bir şey yok. Haliç’e daha yeni koymuşlar, imalat yeni. Seçimden önce yapılıyordu. Seçimden 2 hafta sonra oyun grubu kondu. Bu tercihleri kim yapıyorsa tümden bu işi değiştireceğiz. Hiçbir yetkili, ‘Çevremde ne var ne yok’ diye bakmamış. Önce yakın çevresinden başlar insan. Ama bu ancak yürüyerek, hissederek olur. İmamoğlu, metronun merkezi anonsuyla yurttaşların bayramını kutladı. Öyle uzaktan olmaz” dedi. İmamoğlu metroya bindi Daha sonra İmamoğlu, Pertevniyal Lisesi önünden ve Valide Sultan Camisi avlusundan yaya olarak geçerek, incelemelerde bulunacağı Aksaray Yeraltı Çarşısı’na geçti. İmamoğlu burada yöneticilerle toplantı yaptı. Ardından Yenikapı Metro İstasyonu’na geçen İmamoğlu, Metro AŞ. çalışanlarıyla bayramlaşarak, Yenikapı Güvenlik İzleme Merkezi’nde incelemelerde bulundu. Yenikapı’dan metroya binen İmamoğlu, metronun sürücü bölümüne geçerek merkezi anonsla yolcuların bayramlarını kutladı. Haliç İstasyonu’nda trenden inen İmamoğlu, Haliç Metro Köprüsü üzerindeki seyir terasından Tarihi Yarımada’yı gözlemledi. İncelemelerin ardından yeniden metroya binen İmamoğlu, Şişhane’ye doğru yola çıktı. Şişhane İstasyonu’ndan Tünel’e çıkan İmamoğlu, esnafın şikâyetlerini dinledi. Taksim için proje yarışması İBB Başkanı İmamoğlu’nun danışmanı ve Basın Sözcüsü Murat Ongun, Taksim Meydanı’nın peyzaj mimarisinin yeniden düzenlenmesi için yarışma açılacağını, öneri projelerin alınması için de 34 ay süre verileceğini açıkladı. Bu projelerin daha sonra kamuoyu ile paylaşılacağını belirten Ongun, yeraltına alınan araç yollarının yeniden üste alınması gibi bir şeyin söz konusu olmadığını söyledi. l İç Politika Kavuncu İYİ Parti İstanbul İl Başkanlığı’ndaki bayramlaşmaya katıldı: Bayramlar birlikteliğimizi pekiştirir Buğra Kavuncu İYİ Parti İstanbul İl Teşkilatı üyeleri, dün Zeytinburnu’ndaki İYİ Parti İstanbul il başkanlığı binasında bayramlaşma töreni düzenledi. İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu’nun ev sahipliği yaptığı törene, İYİ Parti İstanbul Milletvekilleri Ahmet Çelik, Hayrettin Nuhoğlu, Antalya Milletvekili Hasan Subaşı, GİK üyeleri ve partili ilçe başkanları katıldı. Törende konuşan Kavuncu, partililerin bayramını kutlayarak, “Kurban Bayramı yardımlaşmanın, daya nışmanın ve birlikteliğin en güçlü şekilde yaşandığı bir bayramdır. Siyasi gündemin yoğunluğundan uzak, siyasetten sıyrılıp insani duygularımızın ve birlikteliğimizin pekişmesi açısından da ayrıca önem taşıyor bu bayram. Böyle anlamlı bir günde partililerimizle bir araya geldiğimiz için çok mutluyum. Özellikle bayram tatili dolayısıyla memleketlerine ya da tatile giden vatandaşlarımızın trafikte dikkatli gitmelerini ve kurallara uymalarını önemle rica ediyorum” dedi. l İç Politika Rapora göre bakanlık yurtdışına geçen yılın 4 katı bütçe gönderdi. Özel okulların da bütçeden aldığı pay katlandı. OZAN ÇEPNİ Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) 2019’un ilk 6 ayına ilişkin faaliyet raporuna göre, ciddi tasarrufa gidilen bakanlığın bütçesi yine yurtdışındaki okullar ve özel okullara aktı. Bakanlık yurtdışına geçen yılın 4 katı bütçe gönderdi. MEB bünyesinde dönüşüme hız verilirken, yeni müfredat hazırlığı ile yasal çalışmalar da raporda yer aldı. MEB, yılın ilk yarısına ilişkin “2019 yılı Kurumsal Mali Durum ve Beklentiler Raporu”nu açıkladı. Raporda dikkat çeken ayrıntılar şöyle: n Yurtdışına dört kat bütçe: 2019 Yılı için tahsis edilen ödenekten ilk altı ayda personel giderleri, sosyal güvenlik harcamaları ve hizmet alımları başlığında sadece bütçenin yarısını harcama başarısı gösteren MEB, parayı yurtdışına gönderdi. 2018’de yurtdışına 126 milyon 746 bin lira transfer eden MEB için 2019’da 153 milyon lira başlangıç ödeneği belirlendi. Yılın ilk altı ayında bu ödeneğin iki katı harcama yapıldı. 2018’in ilk altı ayında yurtdışına yapılan transfer giderlerine göre yüzde 375.25’lik bir artış gözlendi. n Bütçe özele aktı: Özel okullara destekten kademeli olarak vazgeçileceğinin açıklanmasına karşın MEB bütçesinden bu yıl da yüzlerce milyon lira yine özele aktarıldı. Organize sanayi bölgelerinde veya organize sanayi bölgeleri dışında açılan mesleki ve teknik eğitim okullarında öğrenim gören öğrenciler için eğitim ve öğretim desteği ödemeleri kapsamında ilk 6 aylık dönem için toplam 187 milyon 146 lira ödenek gönderildi. Özel okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve ortaöğretim okul türlerinde öğrenim gören ve eğitim ve öğretim desteğine hak kazanan öğrencilere ilk altı aylık dönem içerisinde 682 milyon 835 bin 712 lira bütçe aktarıldı. Destek eğitim kapsamında 2019 yılı ilk altı ayında toplam 1 milyar 552 milyon 142 bin lira ödeme yapıldı. n Meslekte aç kapa dönemi: Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğü tarafından 19 yeni okul açılırken, 7 okul birleştirilerek dönüştürüldü. 38 okul kapatıldı. 132 alan 144 dal açılırken, 31 alan 37 dal kapatıldı. 22 pansiyon bu dönemde açılırken, 31 pansiyon ise kapatıldı. Atölyelerin kurulum aşamasında faydalanılması için standart ve teknik şartname örnekleri ve okul başına 100 bin TL ödenek gönderildi. n İmam hatipte veri yok: İmam hatiplere ilişkin okul açma kapama türünde ayrıntılı bilgiler raporda yer almadı. Raporda, imam hatip ortaokulu, ortaokul ve liselerde okutulan din, ahlak ve değerler alanı seçmeli derslerinin analizi yapıldığı belirtildi. l ANKARA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle