Katalog

12 14 AĞUSTOS 2019 ÇARŞAMBA EDİTÖR: HAKAN AKARSU TASARIM: BAHADIR AKTAŞ HABER/YORUM Zayıf ekonomiden güçlü diplomasi çıkar mı? T ürkiye; Müşterek Harekât Merkezi ve güvenli bölge konusunda ABD ile anlaşırken, hükümet de kamu işçisine yapılacak zam konusunda TÜRKİŞ’le anlaştı. Kamu işçisine 2019’da yüzde 8+4, 2020’de yüzde 3+3 ve enflasyon farkı oranında zam yapılacak. Güvenlik ekonomiden bağımsız olmadığından, iki konuyu birlikte ele almakta yarar var. Çünkü kabaca 800 milyar dolarlık bir ekonomisi olan Türkiye; üretimde, istihdamda, tarımda, ihracatta, kalkınmada, sanayileşmede kötü performans gösterdiğinden, bu durum savunma, güvenlik ve dış politikada da saygınlığa, caydırıcılığa yansıyor. Birkaç istatistik verelim. Türkiye; milli gelir sıralamasında son 6 yılda 4 basamak birden gerilemiş. Bu gidişle, en büyük 20 ekonomi liginden düşme ihtimali var. İşsiz sayısı, 5 milyonu geçmiş. CHP, gerçekte bu sayının 8 milyon olduğunu söylüyor. Her 100 gençten 26’sı işsiz. Toplam borç (kamu, özel sektör, hane halkı toplamı) milli geliri aşmış. Merkez Bankası, ihtiyaç akçesine muhtaç hale gelmiş. 82 milyon nüfuslu ülkede, çalışabilir nüfusun yüzde 54’ünün işi yok. Bir diğer ifadeyle ülkenin ekonomik yükü, 22 milyon çalışanın sırtında. Toplam ihracat 168 milyar dolar. Bunun içinde tarımın payı 20 milyar dolar. 18 milyar dolarlık da tarımsal ithalat yapıyoruz. İşin acı tarafı, Konya’dan 3 bin kilometrekare büyük olan Hollanda, sadece tarımda 100 milyar dolarlık ihracat yapıyor.   Durum buyken bakanlar, pembe tablolar çiziyor. Milli Savunma Bakanı, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne (KKTC) yaptığı gezide, Kıbrıs ve Doğu Akdeniz konusundaki kararlılığı vurguluyor. KKTC Cumhurbaşkanı ise güneydeki muhatabıyla her görüşmesinde olduğu gibi, daha çok ödün vermek için can atıyor. Hem de KKTC hükümetiyle bu konuda ters düşmesine rağmen. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin (GKRY), 2003’te Mısır’la, 2007’de Lübnan’la, 2010’da İsrail’le Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) imzalamasını önleyemeyen, şimdiye dek kendisi de Doğu Akdeniz’de MEB ilan etmeyen Türkiye ise sondaj gemileriyle attığı olumlu adımların arkasını getiremiyor. Çünkü ekonomik açıdan zayıf. Her yıl bulması gereken dış kaynak, 200 milyar dolar. Şimdilik dış borç ise 453 milyar dolardan fazla.   Doğu Akdeniz’deki tablo Doğu Akdeniz’de Türkiye karşıtı cephe geniş. Yakın ilişkilere sahip olduğumuz Rusya ve Katar bile karşı tarafın tezlerini dillendiriyor. ABD, daha da ileri giderek Güney Kıbrıs’a 30 yıldır uyguladığı silah ambargosunu kaldırdı. Adanın güneyinde üs sahibi olmak için çabalarını artırdı. Zaten NATO toplantılarına Güney Kıbrıs’ı davet ederek (Türkiye’nin tepkisini hiç umursamadan) mesaj vermekteydi. Son dönemde Yunanistan ile işbirliğini daha da geliştirmeye yöneldi. ABD, Irak ve Suriye’nin kuzeyini, Akdeniz’in doğusuyla birlikte düşünüyor. İsrail’in güvenlik ihtiyaçlarını, enerji kaynakları ve güzergâhları üzerindeki ABD denetimini, İran’a yönelik baskıları, Akdeniz’e sahildar bir Kürt devleti kurulmasını, bir bütünün parçaları olarak görüyor. Şüphesiz bölgede nüfuzu artan Rusya ve Çin’in geriletilmesi de bu paket programa dahil. O nedenle ABD’nin Türkiye politikasını, bu parçalardan bağımsız düşünmek olanaksız. Suriye’nin kuzeyinde Türkiye’yi oyalaması da bundan. Türkiye ise mali egemenlik olmadan, milli egemenliğin olamayacağını unuttuğundan, ABD’nin zamana oynadığını görse de fazla itiraz edemiyor.     14 AĞUSTOS 2019 SAYI: 34279 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ALEV COŞKUN Genel Yayın Yönetmeni Aykut Küçükkaya Yazıişleri Müdürleri Serkan Ozan / Olcay Büyüktaş Akça (Sorumlu) Görsel Yönetmen Hakan Akarsu Reklam Genel Müdürü Ayla Atamer Törün l Haber Merkezi: Murat Hantaş l Dış Haberler: Mine Esen l Ekonomi: Şehriban Kıraç l İç Politika: Ali Açar l Gece: Ayça Bilgin Demir l Fotoğraf: Uğur Demir l Kültür Sanat: Emrah Kolukısa l Ankara Temsilcisi: Sertaç Eş Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 l Ege Bölge Temsilcisi: Tuncay Mollaveisoğlu Halit Ziya Bulvarı 1352 sok. 2/3 Pasaport İzmir. Tel: (0232) 441 12 20 Yayın Kurulu: Alev Coşkun (Başkan), Ali Sirmen (Bşk. Yrd.), Aykut Küçükkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Kemal Işık Kansu, Orhan Bursalı, Mine Kırıkkanat, Miyase İlknur, Ataol Behramoğlu. l Mali ve İdari İşler Müdürü: Osman Selçuk Özer l Satış Dağıtım Müdürü: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: posta@cumhuriyet.com.tr Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: reklam@cumhuriyet.com.tr Yaygın süreli yayın Baskı: İleri Basım Mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş. Yenibosna Mah. 29 Ekim Cad. No:11A/41 Bahçelievler İstanbul Tel: (0212) 454 32 55 Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 04:27 04:45 04:45 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi 06:05 13:14 17:04 06:17 13:21 17:08 06:17 13:21 17:08 Akşam 20:13 20:15 20:15 Yatsı 21:44 21:41 21:41 Avukatın mektubuÇHD üyesi Gökoğlu Grup Yorum üyelerine mektup yazdı sakıncalı bulundu Tutuklu bulunan Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) üyesi avukat Engin Gökoğlu’nun, açlık grevindeki Grup Yorum üyelerine yazdığı mektuplar, Tekirdağ 2 No’lu Cezaevi Mektup Okuma Komisyonu tarafından sakıncalı bulundu. Mektubunda, “Girmiş olduğunuz açlık grevi hak lı ve adaletsizliğe karşı bir ses olduğunuzdan Grup Yorum’u susturmak isteyenlere bir cevaptır. AçSEYHAN lık grevini destekliyoAVŞAR rum” ifadelerini kullanan Gökoğlu’nun “terör ve teröristleri övdüğü ve devleti küçük düşürdüğü” öne sürülerek mektubun sakıncalı olduğu belirtildi ve cezaevinden çıkarılmasına izin verilmedi. Tekirdağ 2 No’lu T Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan avukat Engin Gökoğlu çeşitli tarihlerde Grup Yorum’un tutuklu bulunan Engin Gökoğlu üyelerine mektuplar yazdı. Bunlardan biri Silivri Cezaevi’nden tutuklu bulunan Grup Yorum üyesi İbrahim Gökçek’e yazdığı 7 sayfalık mektuptu. Gökoğlu mektubunu 2. sayfasında, “Türküleri söyleyenleri dört duvar arasına atarak türküleri susturacaklarını sananlar bir kez daha yanıldı” ifadelerini kullandı. Mektubun 7. sayfasında ise, “Girmiş olduğunuz açlık grevi haklı ve adaletsizliğe karşı bir ses olduğunuzdan Grup Yorum’u sustur mak isteyenlere bir cevaptır. Açlık grevini destekliyorum” yazdı. Tekirdağ 2 No’lu Cezaevi Mektup Okuma Komisyonu, mektubun “terör ve teröristleri övdüğünü ve devleti küçük düşürdüğünü” iddia ederek mektubu sakıncalı buldu. Avukat Gökoğlu’nun, Burhaniye Cezaevi’nde tutuklu bulunan Grup Yorum üyesi Bahar Kurt’a yazdığı mektup da sakıncalı bulundu. Gökoğlu mektubunda, “Halkımız adaletsizliğe maruz kalıyor. Sizler de bedeninizle halkın direniş türküsünü söylüyorsunuz. Biliyoruz ki halkın türkülerini yapanlar, yasalarını yapanlardan daha güçlüdür” diye yazdı. Tekirdağ 2 Nolu Cezaevi Mektup Okuma Komisyonu bu mektubun ise “terör örgütüne mensup kişiler arasında moral gücünü yüksek tutmaya yarayan ifadeler ve devleti küçük düşürücü ifadeler içerdiği” iddiasıyla bu mektubunda cezaevinden çıkmasına izin vermedi. 7 diploması var, AMA iş bulamıyor Diyarbakır’da yaşayan 5 çocuk babası 41 yaşındaki Mehmet Ferit Avcı adlı yurttaş, 7 üniversite bitirip 7 diploma aldı ama işsiz kalmaktan yine de kurtulamadı. Avcı “Hedefim önce kaymakam, sonra milletvekili, bakan olmak ve 4 yıllık lisans diplomamı alıp cumhurbaşkanı olabilmenin kapısını aralamaktı ama şimdi işsizim” dedi. Diyarbakır’ın Bismil ilçesine bağlı Kooperatif mezrasında yaşayan Mehmet Ferit Avcı, Türkiye’de, 1 milyonun üzerinde işsiz üniversitelilerden biri. Çocuklarını, kardeşlerini, yeğenlerini, arkadaşlarını okumaları için hem teşvik eden hem de destek veren Avcı, 80 yaşındaki annesini dahi okuma yazma kursuna göndermiş. Bin bir zorlukla okuyarak, farklı üniversitelerden mezun olan ve 7 diploma alan Avcı, yine de işsiz kalmaktan kurtulamadı. Avcı, evli ve 5 çocuk sahibi olduğu dönemde Anadolu Üniversitesi Kamu Yönetimi, Anadolu Üniversitesi İktisat, Dicle Üniversitesi BMYO Organik Tarım, Atatürk Üniversitesi İş Sağlığı ve Güvenliği, Anadolu Üniversitesi Adalet, Anadolu Üniversitesi Yaşlı Bakımı, İstanbul Üniversitesi Sosyoloji bölümlerinden mezun olarak diploma aldı. Avcı’nın ayrıca Öğretmenlik Pedagojik Formasyon, Öğrenci Koçluğu ve Eğitim Danışmanlığı, Eğitici Eğitimi Bilgisayar sertifikaları da mevcut. Sputnik Türkiye’ye konuşan Avcı, “Hedefim önce kaymakam, sonra milletvekili, bakan olmak ve cumhurbaşkanlığı şartlarından olan 4 yıllık lisans diplomamı alıp cumhurbaşkanı olabilmenin kapısını aralamaktı. Bu vesileyle 24 Haziran seçimlerinde milletvekili aday adaylığı için başvurmama rağmen mülakata bile çağrılmadım. Siyasetin de liyakate göre yapılmadığı gerçeği ile yüz yüze kalarak hem kendim hem toplum adına hayal kırıklığı yaşadım” diye konuştu. l Haber Merkezi Kimliğini çalan kardeşi yüzünden 9 yıl 6 ay hapse mahkum oldu Kardeşin kardeşe yaptığı MAHMUT ORAL Diyarbakırlı Ömer Buğdaycı, iddiasına göre kimliğini çalan ve hırsızlık yapan kardeşinin işlediği suç nedeniyle 9 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Ömer Buğdaycı, her ne kadar hırsızlığı yapanın kendisi olmadığını, kendisi askerde iken suçun kardeşi tarafından işlendiğini iddia etse de, yeniden yargılanma talebi reddedildi. Baba Süleyman Buğdaycı ise “Suç makinesi oğlumu tutuklasınlar, masum oğlumu serbest bıraksınlar” diye feryat ediyor. Diyarbakırlı Buğdaycı ailesi, birkaç yıldır kardeşler arasındaki bir kimlik hırsızlığının mağduriyetini yaşıyor. İddiaya göre, ailenin çocuklarından Ömer Buğdaycı, 2017 yılında kimliğini kaybetti ve bundan sonra da ehliyetle gezmeye başladı. İlerleyen günlerde ağabeyi Menaf Buğdaycı, Ömer Buğdaycı kimliği ile yaptığı hırsızlık suçundan yakalandı ve Ömer Buğdaycı olarak, Maltepe L Tipi Cezaevi’ne konuldu. Baba Süleyman Buğdaycı Menaf Buğdaycı, asıl kimliğinin Menaf olduğunu, ancak kardeşi Ömer’in kimliği ile yakalandığını, kardeşinin bu durumdan haberdar olmadığını söyledi. İfadesi adli makamlarca soruşturuldu ve talimatla, Diyarbakır’daki Ömer Buğdaycı’ya soruldu. Ömer Buğdaycı, Diyarbakır’da savcılığın talimatıyla kimlik kartıyla ilgili olarak emniyette ifade verdi. Ömer Buğdaycı, kimliğinin ağabeyi tarafından çalındığını bilmediğini söyledi ve daha sonra 19 Ocak 2018 tarihinde askerlik yapmak üzere birliğine katıldı. Ömer Buğdaycı 8 Şubat 2018’de, kayıp kim ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI lik konusunu ağabeyi ile görüşmek üzere, Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurup izin isteyince, savcılık da aynı isimli iki kişinin birbirini ziyaret etme talebindeki çelişki nedeniyle konuyla ilgili suç duyurusunda bulundu. Konu henüz aydınlığa kavuşmadan, cezaevinde bulunan Menaf firar etti. İlerleyen günlerde askerden izne ayrılan Ömer ise yolda bir kontrol sırasında, cezaevinden firar ettiği iddiasıyla gözaltına alındı. Durumu savcıya anlatınca serbest bırakıldı ve birliğine döndü. Ardından da terhis oldu. Ancak bu sırada iddiaya göre ağabeyi Menaf’ın işlediği hırsızlık suçları nedeniyle İstanbul’da devam eden davalar sonuçlandı. Mahkeme cezayı Ömer Buğdaycı adına kesti ve 9 yıl 6 ay hapis cezası aldı. Ardından da yakalandı ve cezaevine konuldu. Ömer Buğdaycı, bu sırada mahkemeye başvurup yeniden yargılanma talep etse de bu talebi mahkeme tarafından kabul edilmedi. Ağabeyi Menaf ise halen firari durumda. l DİYARBAKIR kamilmasaraci@gmail.com Son 4 ayda 3 ambulans yandı MAHMUT LICALI CHP Ankara Milletvekili Gamze Taşcıer, Türkiye’de yaşanan ambulans yangınlarına yönelik bir rapor hazırladı. 2014 yılından bugüne kadar gerçekleşen ambulans yangınlarını mercek altına alan Taşcıer, ambulans yangınlarının neredeyse her yıl yaşandığına işaret etti. Son 4 ay içerisinde 3 ambulans yangını gerçekleşti. Son 5 yılda yaşanan toplam 12 ambulans yangınında ise biri üç aylık bebek olmak üzere toplam iki kişi hayatını kaybetti. Yangınların Gümüşhane, Malatya, Adana, İstanbul, Batman, İzmir, Diyarbakır, Burdur ve Antalya’da olduğunu belirleyen Taşcıer, söz konusu ambulans yangınlarının genellikle oksijen tüplerinden kaynaklandığını ifade etti. ‘Tüm ambulanslar incelenmeli’ CHP’li Taşcıer, son 5 yıl içerisinde 2018 yılı hariç her yıl ambulans yangını yaşandığını, yangınların önüne bir türlü geçilemediğini ifade etti. Ambulans yangınlarının araştırılması ve engellenmesi amacıyla TBMM Başkanlığı’na araştırma önergesi; Sağlık Bakanlığı’na da soru önergesi verdiğini kaydeden CHP’li Taşcıer, şunları dile getirdi: “Ambulans yangınları bir an önce önü alınması gereken ve yeni can kayıplarının engellenmesi gereken bir vakadır. Hizmette bulunan tüm ambulansların baştan sona incelenmesi, kontrollerin daha sık yapılması ve kontrol prosedürlerinin iyileştirilmesi, sağlık personellerine gerekli eğitimlerin verilmesi gerektiği ortadadır. Vakaların devam etmesi, bir ihmali gözler önüne sermektedir.” l ANKARA Berlin’de Türkçe konuşanlara saldırı Berlin’de iki kadın Türkçe konuştukları için saldırıya ve ırkçı hakarete uğradı. Alman vatandaşı saldırgan hakkında “taciz” ve “adam yaralamaya teşebbüs”ten soruşturma başlatıldı. DW Türkçe’nin haberine göre; Federal Polis Teşkilatı tarafından yapılan açıklamada, Wittenau tren istasyonunda bebek arabasıyla bekleyen ve Türkçe konuşan iki kadına alkollü bir erkeğin saldırdığı bildirildi. Polisin açıklamasında, saldırganın kadınlardan birini kolundan tutup, sarstığını ve Almanca konuşmaya zorladığı aktarıldı. Ardından saldırganın 28 ve 37 yaşındaki kadınları sözlü olarak tehdit ettiği ve kemeriyle vurmaya yeltendiği ifade edildi. Kadınların trenin gelmesiyle birlikte binerek kaçtığını aktaran görgü tanıkları, polis gelene kadar saldırganı bırakmadı. Gözaltına alınan saldırganın 2 promil alkollü olduğu tespit edilirken; hakkında “taciz” ve “adam yaralamaya teşebbüs”ten soruşturma başlatıldı. l Haber Merkezi BULMACA SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 2 3 4 5 6 7 8 9 SOLDAN SAĞA: 1/ Trabzon’un Çaykara ilçesinde bir yayla 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 B İ T İ NYA A 2 UMA R E L İ T 3 KARANT İ NA 4 OR T E İ N M ve vadi. 2/ 5 L E D S K A L A Fazıl Hüsnü 6 E T E N E Z A N Dağlarca’nın 7 O K A P R İ S bir şiir kita 8 N A A Ş İ K T A bı... Aynı adlı 9 bitkiden elde KRAMP A R edilerek tutkal gibi kullanılan sarı bir toz. 3/ Hasırdan örülmüş kulplu torba... Helyum elementinin simgesi. 4/ At ya da araba uşağı... Hava ve gaz akımla rı oluşturmakta kullanılan aygıt. 5/ Tohumlar dan ezilerek yağ elde edilen yer. 6/ At tüyü nün rengi... Briç, poker gibi oyunlarda oyunu oynayan dört kişilik grup. 7/ Utanç duyma... Övme. 8/ 12. yüzyıldan sonra yaygınlaşan Yahudi mistisizmi... Türkiye’nin plaka imi. 9/ Sert ve fazla kızarmayan bir domates türü. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Rize’nin Çamlıhemşin ilçesinde bir yayla. 2/ Osmanlılarda gece bekçisi... Ekin biçme aracı. 3/ Marksist terminolojide, proletaryanın sınıf bilincinden yoksun alt tabakasına verilen ad... Baryum elementinin simgesi. 4/ Kundu racıların delik açmakta kullandıkları sivri uçlu çelik tığ... Şarap mahzeni. 5/ Yatak doldur maya yarayan yün, pamuk, kıtık gibi şeyler... Bir nota. 6/ Argoda karnı aç ya da parasız kimseye verilen ad... Bıçak bilemeye yarayan, çubuk biçiminde çelik araç. 7/ Rütbesiz as ker... Civcivlikten çıkıp yenilebilecek duruma gelmiş tavuk. 8/ Türk müziğinde bir makam. 9/ Alçakça, utanç verici... Dik tutularak par makla çalınan, üç köşeli ve telli büyük çalgı.