19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 TEMMUZ 2019 PERŞEMBE 13. YÜZYIL 5’e alındı 735 bine satıldı BBC’nin haberine göre, İskoçya’da 1964’te bir antikacının 5 sterline aldığı ve yıllarca çekmecede sakladığı satranç taşı, Sotheby’s Müzayede Evi’nde düzenlenen açık artırmada 735 bin sterline (yaklaşık 5.2 milyon lira) satıldı. Kayıp olan 5 Lewis satranç taşından biri olduğu ortaya çıkan, deniz aygırı dişinden yapılmış ve 8.8 santimetre uzunluğundaki satranç taşının kim tarafından satın alındığı açıklanmadı. Sotheby’s Müzayede Evi’nden yapılan açıklamada, 900 yıllık Lewis satranç taşlarından olan par çanın temmuzda yapılacak açık artırmada 600 bin sterlin (yaklaşık 4.2 milyon lira) ila 1 milyon sterline (7.1 milyon lira) satılmasının beklendiği kaydedilmişti. Satranç taşını satan Edinburghlu aile, antikacı olan büyükbabalarının 1964’te 5 sterline aldığı ortaçağdan kalma satranç taşını çekmecede bulmuştu. 12. veya 13. yüzyılda Norveç’te yapıldığı tahmin edilen satranç takımının taşları, Londra’daki British Museum’da ve Edinburgh’taki İskoçya Ulusal Müzesi’nde bulunuyor. l AA 11 plajda su kalitesi ‘kötü’ İstanbul Sağlık Bakanlığı, Türkiye’nin plajlarında yaptığı analiz sonuçlarını “Yüzme Suyu Takip Sistemi” adı verilen sitede yayınlamaya başladı. Verilere göre İstanbul’da aralarında Büyükada ve Kınalıada’nın da bulunduğu toplam 11 plajda denize girmek “kötü” olarak değerlendirilirken 10 plajda denize girmek “mükemmel”, 60 plajda ise denize girmek “iyi” olarak derecelendirildi. Verilere göre Silivri’de Uyumkent Sitesi önü, Semizkum Basınkent 4 Site önü, Semizkum çadır ve kamp yeri, Parkköy Sitesi önü, Baskent Sitesi önü olarak belirtildi. Büyükçekmece’de Mimar Sinan sahili, Tuzla’da ise Be lediye Halk Plajı olarak belirtildi. Şile’de Uzunkum Plajı, Uzunkum Plajı (dere yanı) ve Halk Plajı “mükemmel” olarak derecelendirildi. Sitede Beylikdüzü’nde West İstanbul Marina Plajı, Bakırköy’de Yeşilköy Plajı, Beykoz’da Riva Elmasburnu Plajı “kötü” olarak nitelendirildi. İstanbulluların sıkça tercih ettiği adalarda da deniz suyu analiz sonuçları kötü çıktı. Buna göre Kınalıada’da Su Sporları Klübü önü, Vapur İskelesi, Büyükada Yörükali Plajı, Halk Koyu Plajı, Aya Nikola Halk Plajı, Su Sporları Kulübü önü, Nakibey Plajı ve Sedef Adası Halk Plajı “kötü” olarak işaretlendi. l İHA 13. YÜZYIL Antibiyotikler hafif gribi ölümcül hale getirebilir Gribin ilk belirtileri ortaya çıktığında antibiyotik almak hafif bir gribin ölümcül hale gelmesine neden olabilir. Londra’daki Francis Crick Enstitüsü’nden araştırmacılar bağırsakta bulunan bakterilerin, bağışıklık sisteminin akciğerleri saran virüslere cevap vermesine ve onları yenmesine yardımcı olduğunu ortaya koydu. Araştırmacılar, “Bağırsak bakterileri, akciğerleri kaplayan hücrelere bir sinyal gönderiyor. Bu sinyal, virüsün hızla çoğalmasını engelliyor” dedi. Antibiyotikler bağırsaktaki yararlı bakterileri öldürüyor. l Independent LAZERLE HABERLEŞME Kazadan esinlendi dünya 3’üncüsü oldu Eskişehir’de lise öğrencisi Yiğit Özer (16), tanık olduğu bir trafik kazasından esinlenerek yaptığı iletişim projesi ile katıldığı uluslararası yarışmada dünya üçüncüsü oldu. Projeyle, tünel içerisine yerleştirilen lazer noktalarında olası bir durumda telsizdeki algoritmalar ile acil servis ekiplerine hızlıca ulaşılabilecek. Çağfen Okulları 10. sınıf öğrencisi Yiğit Özer’in projesi, mikrofiber teller ve ayna ile telefon çekmeyen tünellerde olumsuz durumlarda kullanılabilecek. Endonezya’daki Uluslararası Bilim ve İcat Fuarı’nda dünya üçüncüsü olan Özer, “Benim projem tü nellerde lazerle haberleşme. Hem kablosuz hem de daha hızlı bir ses iletimi yapmak istedim. Sesimi de lazerle göndermek istedim. Kaza olduğunu görmüştüm. Orada da telefonlar çekmiyordu. Oradan aklıma geldi” dedi. l İHA HAZİRAN ORTALAMASI 48 yılın en sıcağı Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nden edinilen bilgiye göre, Türkiye son 48 yılın en sıcak haziran ayını geçirdi. Bu yıl haziran ayında ortalama sıcaklık 23.4 derece ölçülürken, daha önceki yıllarda haziran ayı orta lama sıcaklığı 21.3 dereceydi. Daha önceki en sıcak haziran ayı ise ise 2012 yılında yaşanmıştı. En yüksek sıcaklık 45.4 derece ile Şanlıurfa Ceylanpınar’da, en düşük sıcaklık ise 3.4 derece ile Kayseri Sarız’da ölçüldü. l DHA SAYISAL 13, 15, 17 LOTO 29, 38, 39 6 BİLEN: 4 milyon167 bin 080’er TL (Devretti) 5 BİLEN: 8 bin 095.70’er TL 4 BİLEN: 92.65’er TL 3 BİLEN: 12.85’er TL ŞŞAANNSS TTOOPPUU 03, 07, 09 17, 24+06 5+1 BİLEN: 555 milyon 320 bin TL (3 kişi) 5 bilen: 2 bin 974.75’er TL 4+1 bilen: 381.60’ar TL 4 bilen: 37.90’ar TL 3+1 bilen: 19.95’şer TL 3 bilen: 3.60’ar TL 2+1 bilen: 5.45’er TL 1+1 bilen: 3.35’er TL Alzheimer’a Türkbilim insanının çalışmaları savaş açtı hastalık için ilaç umudu oldu Deneysel teknikler yetersiz kalıyor Hesaplamalı kimya Alzheimer hastalığı alanında nasıl kullanılıyor? Deneysel teknikler ve aletler teorik çalışmalar sonucu ortaya çıkar. Düzensiz şekle sahip ve sürekli hızlı biçimde şekil değiştiren ve genetik ile patolojiden de etkilenen (mitokondriyal disfonksiyon veya oksidatif stres gibi) amyloidbetanın şeklini ve fonksiyonunu anlamamız için mutlaka pikosaniyeden mikrosaniyelere kadar ya da saniyelere kadar olan zamanlarda bu şeklin nasıl değiştiğini anlamamız gerekiyor. Bu da şu anda deneysel teknikler yetersiz kaldığı için hesaplamalı kimya ve hesaplamalı biyoloji ile yapılıyor dünyada. Bu kuramsal teknikler kuantum mekaniği, istatistiksel mekanik, termodinamik, biyoenformatik gibi dalları içeriyor. Biz bütün bu dalları kullanıyor hatta geliştiriyor ve ayrıca yapay zekâ çalışmaları ile birleştiriyoruz. Mesela, ağır metallerin hızlı şekil değiştiren amyloidbeta ile etkileşimini en sağlıklı biçimde ancak kuantum mekaniksel kuramsal hesaplamalarla elektron seviyesinde bilgi edinerek bulabiliyoruz. Dr. Orkide CoşkunerWeber Araştırma merkezleri kuracağız Alzheimer görülme sıklığı da giderek artıyor. Bilim Alzheimer konusunda ne aşamada? Bu hastalığın gizemleri çözülmeye başlandı mı? Elbette son on senedir daha çok şey bilmeye başladık Alzheimer hastalığı hakkında. Ama henüz patolojisi tam olarak anlaşılmış değil. Gelecekte tedavi olanağı kesinlikle var. İlaç şirketlerinin patolojiye önem vermesiyle bir ilaç üretilirkenki bu heterojen bir hastalık olan Alzheimer hastalığında çok önemli tedavi umutları artabilir. Ronald Reagan, Alzheimer hastalığına yakalandıktan sonra Amerika Birleşik Devletleri bu hastalık konusunda daha duyarlı oldu ve çeşitli Alzheimer araştırma merkezleri açıldı. Bu tür merkezlerin Türkiye’de de açılması için ayrıca uğraşıyorum. Şdeahhiarlefarzdlea risk Endüstrileşmiş bölgelerde yaşayan insanların beyinlerinde “bakır, çinko, demir geçiş metal iyonları” daha fazla. Bunlar bir süre sonra “AmyloidBeta” proteiniyle etkileşime geçiyor. Bu da Alzheimer riskini artırıyor. Özetle, şehirdeki insanlarda bu hastalığa yakalanma riski daha büyük. Alman bilim kadını Prof. Dr. Birgit Strödel ile bu kimyasal mekanizmanın tam olarak nasıl geliştiğini araştırdık. Bu mekanizmayı çözdük. Böylelikle bu hastalığın tedavisinde kullanılabilecek yeni bir ilacın da önü açılmış oldu. Türk kadınının şansı Atatürk Dergi ilk kez kimya bilimindeki kadınlara atfen özel bir sayı olarak yayımladı: “Hesaplamalı Kimya Alanındaki Kadınlar.” Bunun önemi nedir? Batıda kadınlar bilim dünyasında çok acılar çekti. Türkiye, Atatürk sayesinde bu tür acılarla hiç karşılaşmadı. Amerika Birleşik Devletleri, Almanya veya İngiltere gibi ülkelerde kadınlar bilimde çok büyük mücadele verdiler, bilimsel alanda yer alabilmek için ve vermeye de devam ediyorlar. Batı’da kadınların bilim yapamadığı, çocuklu kadınların bilime ayıracak daha da az vakti olduğu gibi yanlış düşünceler çok yaygın. Teorik alanlarda ise kadınlar daha da çok acı çektiler. Bildiğimiz isimler ve öne çıkanlar erkekler oldu. Bunu değiştirmeye çalışıyoruz. Bu nedenle hesaplamalı kimya alanında, yani teorik bir alanda dünyadaki kadınların başarılarının yer alması önemliydi. 2017’de çalışmalarınızı Türkiye’ye taşı mak ve Türk öğrenciler yetiştirmek için TürkAlman Üniversitesi’nde çalışmaya başladınız. Çalışmalar nasıl gidiyor? Kız öğrencilerin ilgisi nasıl? Ekim 2017’de çalışmalarımı Türkiye’ye taşıdım, ama halen Almanya, Amerika Birleşik Devletleri gibi ülkelerle de beraber çalışıyorum. Türk öğrenciler yetiştirmeyi, ama özellikle onları alıp daha birinci sınıftayken araştırmalarda yetiştirmeyi hep hayal etmiştim Amerika’da yaşarken. Bu hayalimi gerçekleştirdim. Çalışmalar çok iyi gidiyor. Hem Alzheimer hem de Parkinson hastalıkları alanında oldukça aktifiz ve uluslararası bir ilgi var çalışmalarımıza. Eğitim sistemindeki eksiklikler global anlamda çok fazla. Sadece Türkiye’de eksiklik yok. Ama Türkiye’de daha ezberci bir eğitim sistemi dayatması var ve bunu bizler TürkAlman Üniversitesi’nde yıkmaya çalışıyoruz. Kız öğrencilerim çok ilgili. Araştırma grubumda şu anda 4 kız öğrencim var. Hepsi çok zeki.  Türk bilim insanı Dr. Orkide CoşkunerWeber, Alzheimer alanındaki çalışmalarıyla Amerikan Kimya Topluluğu’nun prestijli dergisi “Journal of Chemical Infor mation and Modeling”in özel sayısına seçil di. Derginin ilk kez kimya bilimindeki kadın lara atfedilen “Hesaplamalı Kimya Alanındaki Kadınlar” adlı özel sa yısında yer alan Dr. Coşkuner ve Prof. Dr. Birgit Strödel’ın maka lesi, Alzheimer hastalığında oksi ELİF TOKBAY datif stresin mekanizmasını açıklıyor. ABD’de nobel ödüllü araştırmacılarla çalışan bilim insanı nın bulguları Alzheimer ilacı ve te davisi için umut olabilir. TürkAlman Üniver sitesi Moleküler Biyoteknoloji Bölümü Öğre tim Üyesi Dr. Orkide CoşkunerWeber soru larımızı yanıtladı. Alzheimer‘ı araştırmaya nasıl başla dınız? Alzheimer hastalığının patolojisini ve me kanizmasını 10 yıldan daha uzun bir zaman dır araştırıyorum. Bu çalışmalara 2007’de ABD’de Ulusal Standartlar ve Teknolo ji Enstitüsü’nde (NIST) Dr. Carlos Gonzalez ve Dr. Jeffrey Hudgens ile başladım. Son ra, Teksas Üniversitesi’ndeki yardımcı do çentliğim esnasında araştırmaya devam et tim ve şimdi de Türkiye’de araştırıyorum. Bu yaz, Forschungszentrum Jülich’de yani Almanya’da araştırmalara devam edeceğim. Alzheimer alanındaki çalışmalarınız dan bahsedebilir misiniz? Bilim bu has talıkta hangi aşamada? Tedavi yakın mı, uzak mı? Çok kompleks ve heterojen bir hastalık Alzheimer. Standart ve bilindik tıpla, bilim sel ve mühendislik metot ve teknikleriyle onlarca senedir kesin bir tedavi yöntemi bu lunamadı. Bunun nedenlerinden biri, Alzhe imer hastalığında amyloidbeta denilen dü zensiz şekle sahip ve çok hızlı bir biçimde şekil değiştiren bir peptidin, hastalığın me kanizmasının merkezinde yer alıyor olma sı. Bu peptitler birbirleriyle etkileşerek önce oligomerleri ve fibrilleri sonra da agregatları, yani taşa benzer yapıları oluşturuyor beyin de. Genetik, oksidatif stres ve mitokondriyal disfonksiyon gibi patolojik mekanizmalar ise amyloidbetanın düzensiz olan şeklini ve na sıl agregatlar oluşturduğunu etkiliyor. Tek sas Üniversitesi’nde Japon genetiğinde orta ya çıkan Osaka mutasyonunun, amyloidbe ta peptidinin şeklini ve fonksiyonlarını nasıl etkilediğini araştırdık ve yayımladık. Un, şeker ve ağır metaller beyin düşmanı Mitokondrilerin Alzheimer‘daki rolü nedir? Mitokondrileri bir tür enerji santralı gibi düşünebilirsiniz. Oksijen, yağ asitleri vs. alıp enerji (ATP) üretiyor mitokondriler. Aşırı yan ürün oluşumu hücreyi yaşanılması güç bir faciayla karşı karşıya bırakabiliyor. Mitokondriler enerjimizi temin eden önemli organcıklar. Mitokondriyal sisteminin fonksiyonu işte bu nedenle son derece önemli bir mevzu. Mitokondrilerin fonksiyonunu etkileyen etkenler; alkol, ilaçlar özellikle de bazı ağrı kesiciler, bazı antibiyotikler, kolesterol hapları ve ağır metaller gibi etkenler oluyor. Çoğumuzun bedeni cıva veya arsenik gibi metaller barındırıyor. Aşırı şeker, fast food yiyecekler, unlu/şekerli atıştırmalıklar da bu toksinlere mutlaka eklenmeli. Bu durumdan da en çok beynimiz etkileniyor. Yaşlandıkça beyinde enerji üretimi, yani ATP azalıyor. Eğer sağlıklı yaşlanamazsak az ATP üretimi mitokondrinin fonksiyonlarının bozulması ile birleşiyor. Antioksidanlar hücreyi korur Başka bir patolojik mekanizma da oksidatif strestir. Oksidatif stres, vücudumuzun metabolik faaliyetleri ile ürettiği ya da aldığı “serbest radikal” olarak bilinen oksitleyici elektron gruplarının hücrelerimiz üzerinde oluşturduğu bir zarar mekanizmasıdır. Hücrelerimizi yaşam süresini kısaltır. Yüksek antioksidan kapasitesine sahip besinlerin, hücreleri daha iyi koruyup daha uzun ve daha sağlıklı yaşam sağladığına ilişkin güvenli araştırmalar mevcut. Ağır metaller oksidatif stresi başlatır. İlaç endüstrisinin eksiği, patolojiyi yani hastalığın mekanizmasını araştırmadan, kimyasal ve biyolojik ilaçlar üretmeye çalışması oldu ve bu nedenle kaybettiler. Bizler Türkiye’de hastalığın mekanizmasını araştırıp biyolojik ilaçlar geliştirmeye çalışıyoruz, yani antikorlar dizayn ediyoruz. Araştırmalarımızda bilindik metotlar ve teknikler kullanmıyoruz, çünkü bilindik teknikler bir yere kadar yararlı olabildi ama tedavi geliştirmemize yardımcı olamadı. Yeni metotlar geliştiriyoruz ve hastalığın mekanizmasını anladıktan sonra biyolojik ilaç geliştiriyoruz. Kuantum mekaniği, istatistiksel mekanik, termodinamik, biyofizik, biyokimya, yapay zekâ, biyoenformatik gibi alanları birbirleriyle iç içe kullanıyoruz ve elektron, hatta atom seviyesinde bilgiler ediniyoruz hastalığın mekanizması hakkında.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle