22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER EDİTÖR: CAFER KURT ‘Yüzde 2’ paniğiYeni partinin Cumhurbaşkanlığı seçiminde dengeleri değiştireceği belirtiliyor Kurulacak yeni partilere milletvekilleri gitse bile partinin Meclis’teki çoğunluğunu kaybetmesi gibi bir endişe taşımayan AKP’de, asıl 2023 yılında ya da olağanüstü bazı gelişmelerin yaşanması durumunda erkene çekilecek emine bir seçimde, Cumkaplan hurbaşkanlığı için ‘yüzde 50+1’ alınmasının riske gireceği endişesi yaşanıyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhur İttifakı ile 24 Haziran’da yüzde 52’yle seçildiği anımsatılırken; Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu’nun parti kurması durumunda hem AKP hem de MHP seçmeninde oluşabilecek 2 puanlık bir kaymanın Erdoğan’ın seçilmesini riske sokacağına dikkat çekiliyor. Yeni partilerin yeni ittifak arayışlarını da gündeme getireceği, 24 Haziran seçimlerinden çok farklı bir tablonun ortaya çıkabileceği belirtiliyor. Erdoğan, son dönemde sık sık yeni parti hazırlığında olan Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu’nun başarılı olmayacağını daha önce partiden kopanların kurdukları partile Erdoğan’ın 24 Haziran’da yüzde 52’yle seçildiği anımsatılırken, Babacan ve Davutoğlu’nun parti kurması durumunda AKP ve MHP seçmeninde oluşabilecek 2 puanlık bir kayma Erdoğan için risk olarak görülüyor. ri örnek vererek dile getirse de parti tabanından geçişleri önlemek için teşkilatı diri tutma çabası dikkat çekiyor. Partinin olağan kongre sürecinin 1 yıl öne çekilmesi de bu çabanın bir göstergesi olarak değerlendiriliyor. Yeni kurulacak partilerin AKP’yi ne derece etkileyeceği öngörülmeye çalışılırken, bu konuda iki değerlendirme öne çıkıyor. Partiden milletvekili geçişinin olmayacağı, bir seçim havası yokken hiçbir milletvekilinin siyasi geleceğini riske atıp yeni partilere geçmeyeceği dile getirilmesine karşın geçiş olması durumunda bunun sayısı ve sonuçlarının ne olacağı da analiz edilmeye çalışılıyor. Grup dengeleri değiştirmez Siyasi kulislerde bir süredir erken seçimin hangi koşullarda gündeme gelebileceği tartışılırken, Cumhurbaşkanı’nın bir dönemini harcamamak için seçim istemeyeceği, yeni sistemle birlikte parlamentonun da en az 360 milletvekilinin oyuyla seçim kararı alması hükmü nedeniyle AKP ve MHP istemeden bunun mümkün olmayacağı dile getiriliyor. Erken seçimin ancak yeni kurulacak partilerin grup kurması, AKP ve MHP’den bu partilere çok sayıda geçiş olması durumunda Cumhur İttifakı’nın Meclis’teki ihtisas komisyonlarında çoğunluğunu yitirmesi, hükümetin yasa çıkaramayacak derecede sistemin tıkanması durumunda erken seçimin gündeme geleceği konuşuluyor. Ancak AKP kulislerinde, yeni kurulacak partilerin grup kurması ve AKP’den 20’ye yakın milletvekilinin ayrılması durumunda bile Meclis komisyonlarında çoğunluk sıkıntısı yaşanmayacağı, bu sayının üstünde geçişler olması durumunda ise Cumhur İttifakı devam ettiği sürece sorun yaşamayacağına dikkat çekiliyor. ‘Sorun seçmen geçişi’ Kulislerde, kurulacak yeni partilerin mutlaka siyasette bir etki yaratacağı, ancak en büyük etkinin ittifaklar nedeniyle Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde olacağına işaret ediliyor. Erdoğan’ın 24 Haziran seçimlerinde AKP’nin oyları yüzde 42 oranında çıksa da MHP ile ittifak yapılmasıyla birlikte yüzde 52.6 oranında oy alarak seçildiğine dikkat çekilirken, yeni kurulacak partilere AKP ve MHP seçmeninden yaşanabilecek 2 puanlık bir geçişin bile ilk yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Erdoğan’ın ilk turda seçilmesini zora sokacağı değerlendirmesi yapılıyor. Yeni kurulacak partilerin 24 Haziran’daki ittifakları yeniden şekillendireceği kaydedilirken, “Siyaset ne getirir bilinmez ama Babacan ve Davutoğlu’nun parti kurması durumunda, kendilerini hainlikle suçlayan Erdoğan ile ittifak yapması pek olası gözükmüyor. Bu durumda bu iki partinin yönü diğer partilere kayacaktır. Bu durum da ittifakta kartların yeniden karılmasını gündeme getirir” yorumu yapılıyor. l ANKARA Basım ihalelerinin çoğu pazarlık usulü, yani ‘doğal afetler’e ilişkin madde ile yapılıyor Diyanet’e döner kıyak Erdoğan’ın kararıyla, Dini Yayın HDP’Lİ HEYETTEN AYAZ VE NUPELDA’NIN AİLESİNE TAZİYE ZİYARETİ lar Döner Sermaye İşletmesi’nin sermayesi dört katına çıktı. OZAN ÇEPNİ Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kararıyla, Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesindeki Dini Yayınlar Döner Sermaye İşletmesi’nin sermayesi dört katı arttırıldı. Sermayesi 80 milyon TL’ye çıkarılan Dini Yayınlar Genel Müdürlüğü’nün 46 yaş çocukların dini eğitimi için yüz binlerce, FETÖ ve IŞİD’i anlatan on binlerce yayının yanı sıra Kuran kursu öğreticileri için bastırılan kitapların maliyeti ise 2.3 milyonu buldu. Diyanet’in 2018 yılı Ramazan ayındaki sahur programı nedeniyle yalnızca teknik harcamalar için 1 milyon TL harcadığı ortaya çıktı. Cumhurbaşkanı kararı kanundaki “Dinî Yayınlar Döner Sermaye İşletmesinin sermayesi, yirmi milyon Türk Lirası’dır. Bu miktarı on katına kadar artırmaya Cumhurbaşkanı yetkilidir” maddesine dayanılarak verildi. 2 yılda 60 milyon Dini Yayınlar Genel Müdürlüğü’nün 2018’in ilk aylarında 2019 ortasına kadar yaklaşık 60 milyon TL’lik ihale gerçekleştirdiği belirlendi. Diyanet’in kitap basım ihalelerinin çoğu pazarlık usulü yani “doğal afetler, salgın hastalıklar, can veya mal kaybı tehlikesi gibi ani ve beklenmeyen veya idare tarafından önceden öngörülemeyen olayların ortaya çıkması üzerine” ilişkin madde kapsamında yapılması da dikkat çekti. Hükümetin “dindar nesil” projesi kapsamında Diyanet de kitap basımlarında ağırlığı çocuk kitaplarına verdi. Açıklanan ihale sonuçlarına göre son 2 yılda 46 yaş çocuklar kategorisinde Çocuklar için 10 TL’den satılan “İnanıyorum Serisi” 60 bin adet, Ailem serisi de 10 bin adet basıldı. Basım işleri arasında on binlerce “Yaz Kur’an Kursları Dinimi Öğreniyorum Kitabı ve Etkinlik Kitabı” da yer aldı. İftar programına milyon TL İhalelere göre, Diyanet 2018 yılında Diyanet TV’den iftar ve sahur programlarındaki canlı yayınların konaklama, dekor düzenleme ve teknik hizmet alımına 580 bin TL harcadı. Aynı sahur ve iftar programları için ışık ve ses sistemleri için de 192 bin TL ödendi. Diyanet FM verici ve anten alımı için de 1 milyon 890 bin TL bütçe ayrıldı. Diyanet radyolarının 38 noktada bulunan 66 adet FM radyo verici ve anten sistemleri kiralanması için de 1 milyon 830 bin TL ödendi. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın internet sitesinde içeriklerin İngilizce, Arapça, Rusça, Fransızca, Almanca ve İspanyolca dil desteği için de 8 aylık anlaşmada tercüme şirketine 369 bin TL ödendi. Diyanet’in 3 aylık dergisinin yılda 4 kere ve toplamda 60 bin basılmasının bedeli de yarım milyonu buldu. Diyanet yayınlarının kargo şirketleriyle müftülükler, KKTC Din Hizmetleri Müşavirliği ve talepte bulunan vatandaşlara gönderilmesi ile ilgili taşıma ihalesinin bedeli de 1 milyon 485 bin TL’ye ulaştı. l ANKARA Nupelda ve Ayaz HDP Eş Genel Başkanı Temelli ve beraberindeki heyet Çakmaklı köyünde yaşayan acılı ailenin evine gitti. Temelli: Acımız çok büyük HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli ve beraberindeki heyet, Tunceli’nin Ovacık ilçesinde terör örgütü PKK üyeleri tarafından araziye döşenen paylayıcının infilak etmesi sonucu hayatını kaybeden 8 yaşındaki Ayaz ve 4 yaşındaki Nupelda Güloğlu kardeşlerin ailesine taziye ziyaretinde bulundu. İlçeye bağlı Çakmaklı köyünde yaşayan ailenin evine giden Temelli ve beraberindekiler, aile ve köylüler tarafından karşılandı. Ziyaret sonrası açıklama yapan Temelli, ailenin tarifi olmayan bir acı yaşadığı nı söyleyerek,“İki, üç, dört ve beş yaşında çocuklarımızı kaybetmek istemiyoruz. Gerçekten acımız çok büyük. Okullarda öğretmenlerimize de önemli bir vazife düşüyor. Hem kreşlerde hem de okullarda çocuklarımıza muhakkak bu konuyu iyi anlatmaları gerekiyor. Tanımsız ve onlar için merak uyandıran tehlikeli cisimlerden uzak durmaları gerçekten çok önemli” dedi. Temelli ve beraberindeki heyet, daha sonra 19. Munzur Kültür ve Doğa Festivali’ne katılmak üzere ilçeden ayrıldı. l AA HDP Gençlik Meclisi kuruldu HDP İstanbul Gençlik Meclisi, dün Beyoğlu’ndaki HDP İstanbul il binası önünde yaptıkları basın açıklamasıyla kuruluşunu duyurdu. HDP İstanbul Gençlik üyesi Zin Aslan, “Sorgulayan, eleştiren, gençlik, Türkiye’deki kirli politikaların temel hedefi halindedir. Uyuşturucunun kullanılmadığı tek bir mahalle bırakılmamıştır. Doğada olan her canlı tahrip ediliyor. Genç kadınlar ve gençlik öncülüğünde toplumun tüm dinamikleri yaşam alanlarının tümüne sahip çıkacak.” l İç Politika TALAT TURHAN ANILDI 68’liler Birliği Vakfı üyeleri, 12 Mart döneminde Ziverbey Köşkü’nde işkenceli sorgulardan geçen, Madanoğlu davası sanığı Emekli Kurmay Yarbay, araştırmacıyazar Talat Turhan’ı, ölümünün 2. yılında Nakkaştepe’deki mezarı başında andı. Anmaya Talat Turhan’ın dostları, akrabaları ve Ergenekon Kumpası mağduru Yarbay Ali Tatar’ın eşi Nilüfer Tatar, emekli askeri hâkim Yarbay Bahadır Berk ile 68’liler üyeleri katıldı. Anma, saygı duruşunun ardından Harbiye Marşı’nın okunmasıyla başladı. Burada konuşan 68’liler Birliği Vakfı’ndan Nigar Sancak “Talat Ağabey biz 68’lileri çok severdi, biz de onu çok severdik” dedi. 68’liler Birliği Vakfı adına konuşan Ali Işık ise “Talat Ağabey tam bir 68’liydi. Emperyalizme, faşizme ve gericiliğe karşı mücadele eden bir insandı. 68’liler Birliği Vakfı Danışma Kurulu toplantılarında yaptığı konuşmalarla bizlere çok şey öğretti. Ömrünün son günlerine kadar sınıfsız ve sömürüsüz bir toplum için mücadele etti ” diye konuştu. l İSTANBUL/Cumhuriyet 529 TEMMUZ 2019 PAZARTESİ MİMARLAR ODASI ANKARA ŞUBESİ açıkladı AOÇ’den Medipol’e 555 bin metrekare arazi Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nden yapılan açıklamaya göre TCDD arazilerinin Medipol’e verilmesinin ardından, Atatürk Orman Çiftliği (AOÇ) kapsamındaki hazine arazisinden 555 bin metrekarelik alan da Medipol’ün kurucu vakfı TEBA Vakfı’na verildi. Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, yaptığı yazılı açıklamada, şunları dile getirdi: “Tam bir talan dönemi yaşıyoruz, Cumhuriyete açılan kapı Ankara Garı yerleşkesini parçalayarak Medipol Hastanesi’ne veriyorlar, aynı şekilde ağaçlandırılacak alan olarak belirlenen Bilkent Şehir Hastanesi’ne 3 km mesafede olan AOÇ arazisinden 555 bin metrekareyi de TEBA Vakfı’na yani Medipol’e yani Sağlık Bakanı’na veriyorlar. Türkiye bugüne kadar böylesini görmedi. Cumhuriyetin Ankara’ya açılan kapısı Ankara Garı yerleşkesi ile birlikte Cumhuriyetin biricik ve emsalsiz değeri AOÇ’den de Medipol’e çekilen peşkeş, artık tuzun koktuğunun göstergesidir.” ‘Cumhuriyeti talan ettiler’ “Etimesgut Erler Mahallesi’nde bulunan AOÇ arazisi TEBA Vakfı’na/Medipol’e verilerek Sağlık bilimleri ile birlikte ticaret, lojman, konut, üniversite, hastane ile birlikte sağlık rantı hedefliyorlar” diyen Candan, şunları kaydetti: “Bu alanda Hava Kuvvetleri Komutan lığı Lojistik Birimi var, önce bu alana stadyum yapacağız dediler, sonra stadyumdan vazgeçtiler, sonra burasını kentsel dönüşüm alanı ilan ettiler, 2 emsalle konuta açtılar. Biz bunlara dava açtık. Büyükşehir Belediyesi ile de hasılat paylaşımı arazi satışı üzerinden anlaşma yaptılar. Sonra nedenini bilmediğimiz şekilde kentsel dönüşüm kararından vazgeçtiler. Birinci derece tarihi ve doğal SİT alanı iken, SİT derecesini değiştirdiler, sürdürebilir kontrollü kullanım alanı haline getirdiler. 2018 yılının sonunda buraya plan değişikliği yaparak özel üniversite alanı haline getirdiler. Bu alanı da TEBA Vakfı’na yani Medipol’e devrettiler. Atatürk Orman Çiftliği bu ülkenin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün, kendi öz varlığı ile kurulup halkına emanet ettiği Cumhuriyetin kurucu değerlerinin mekânsal ifadesi, özgürleşme alanıdır. AOÇ’yi talan eden zihniyet Cumhuriyeti talan eder. Artık yeter!” CHP Genel Başkan Yardımcısı Lale Karabıyık ise yaptığı yazılı basın açıklaması ile Ankara Tarihi Tren Garı yerleşkesinin Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın kurucusu olduğu Ankara Medipol Üniversitesi’ne devredilmesine tepki gösterdi. İddiaları geçen mart ayında TBMM gündemine taşıyan Karabıyık, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’a verdiği soru önergesine yanıt almadığını belirtti. l ANKARA/Cumhuriyet MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI’NIN İHH ISRARI İHH, okullardan para toplamaya devam edecek OZAN ÇEPNİ İHH İnsani Yardım Vakfı’nın, binlerce okul ve sınıftan para toplamasına ilişkin şikâyetleri görmezden gelen Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), vakıf ile çalışmaya devam kararı aldı. İHH önümüzdeki yıl da okullarda öğrencilerden para toplayabilecek. MEB ile imzalanan protokol kapsamında 2013’ten itibaren “Her Sınıfın Bir Yetim Kardeşi Var” adıyla binlerce okulda para toplama imkânı sağlanan İHH, bu yıl “işbirliğine” devam edecek. İHH’nin MEB ve Diyanet İşleri Başkanlığı ile yaptığı protokoller kapsamında ilkokul, ortaokul, lise, özel okul, Kuran kursları ve hatta okulöncesi sınıflarına kadar uzanması “bağış” adı altında yapılan kampanyalara ilişkin şikâyetler ise görmezden gelindi. 2013’te başlatılan kampanya da toplanan milyonlar, İHH verilerine göre katlanarak yıllar içerisinde büyüdü. 2013 2014 eğitim döneminde 2 bin 64 sınıftan “bağış” adı altında para toplanırken, bu oran 2016’da 8 bin 848 sınıfa yükseldi. 2014’te toplanan 8 milyonluk bedel ise 2016’ya gelindiğinde 29 milyon TL’ye yaklaştı. Kampanya kapsamında, her sınıftan en az 100 TL ve 1 yıllık taahhüt ile geçen 3 yıl içerisinde yaklaşık 57 milyon TL’ye yakın “bağış” toplandı. İHH’nin verilerine göre 2019’a gelindiğinde ise 81 ilde 5 bin 363 okulda kampanyanın devam ettiği bilgisi verildi. MEB, okullardan toplanan bağışların nerede ve nasıl kullanıldığına ilişkin bilgiye sahip olmaması da dikkat çekti. Bakanlık resmi yazı ile kampanyanın izinli olduğu ve bütün okullarda devam ettiğinin bilgisinin tüm kurumlarla paylaşılmasını istedi. l ANKARA UYGUR: GÜVENEBİLECEĞİM KİMSE YOKTU Oğlunu işe alan belediye başkanı tepkiler üzerine geri adım attı Oğlunu belediye şirketi olan Torbalı Personel Özel Güvenlik Gıda İnşaat Temizlik Şirketi’nin (TORBEL) genel müdür yardımcılığı görevine getiren Torbalı Belediye Başkanı İsmail Uygur, tepkiler üzerine geri adım attı. Uygur, “Kamuoyunda oluşan hassasiyet üzerine, bir aylık maaş bile almamış olan oğlumun belediye şirketindeki işine son veriyorum” dedi. CHP’li Başkan Uygur, işletme fakültesi son sınıf öğrencisi oğlu Efe Uygur’u (24) TORBEL şirketin de genel müdür yardımcısı olarak işe aldı. Uygur, “Belediyenin ana borçları 100 milyonu aşıyordu. TORBEL sıradan bir şirket değil. Memurlar hariç tüm belediye personeli burada çalışıyor. Buranın bilerek batırılmış olduğunu gördük. Güvenebileceğim kimse yoktu” ifadelerini kullandı. Tepkiler üzerine oğlunun işine son veren Uygur, “Bizim hiçbir zaman para ve makam hırsımız olmadı, olmaz da. İlgili herkesten özür dilerim” açıklamasını yaptı. l DHA / AA ERTİN AKGÜÇ 29.07.1940 ......... “Bir can vardır bizde, bizden içeri.” AİLESİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle