19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 29 TEMMUZ 2019 PAZARTESİ EDİTÖR: CAFER KURT HABER Seçim çağrısı yokKılıçdaroğlu, ‘ekonomik bunalım ortamında’ seçimi doğru bulmadıklarını söyledi CHP Genel BaşkanıKemal Kılıçdaroğlu, partisinin erken seçim çağrısı yapmayacağını be lirterek “Türkiye’nin çok ağır bir ekonomik bunalım mahmut lıcalı dan geçtiğini artık hepimiz kabul ediyoruz. Böyle bir ortamda seçi me gitmeyi doğru bulmuyoruz. Damat kayınpeder ‘biz bu sorunu çözeceğiz’ diyorlar. Onlara zaman tanımak lazım. Gerçi 17 yıldır ülkeyi yönetiyorlar ‘bu hale getirdiler’ ama bu halden bakalım çıkaracaklar mı çıkarmayacaklar mı?” dedi. Mutfağında yangın olan yurttaşın gerçekleri görmeye başladığını söyle yen Kılıçdaroğlu, CHP’nin israfı dur durma ve üretimi artırma üzerine ku rulu bir stratejisinin olduğuna işaret etti. Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Re cep Tayyip Erdoğan ile arasında yaşa nan “emir alma” tartışmasına “Rahat sız olsun, bir daha aynı işleri yapma sın diye söylüyorum. Talimat alamaz mış. Şakır şakır talimat alıyor. Trump talimatı verdi, papazı bıraktılar. Bir ar damarı olur insanın. 82 milyonu bıra kın, bütün dünya bu gerçekleri bili yor. Erdoğan ülkeyi yönetemiyor artık. Egolarına teslim olan bir insan bir ül keyi yönetemez. Küçük bir bakkalı yö netemeyen damat, Türkiye’nin ekono misini yönetemez” diye konuştu. CHP lideri Kılıçdaroğlu, partisinin Mutfağında yangın olan yurttaşın gerçekleri görmeye başladığını belirten Kılıçdaroğlu, CHP’nin israfı durdurma ve üretimi artırma stratejisi olduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu, Erdoğan ile arasında yaşanan “emir alma” tar tışmasına ilişkin “Şakır şakır talimat alıyor” dedi. Afyon Sandıklı’da gerçek şır?: Bugün Türkiye’de AK leştirilen belediye başkan Parti’nin zemin kaybetmesi ları çalıştayını ve gündemi nin temel nedeni, halkın ar bir grup gazeteciye değer tık AK Parti’ye güvenmeme lendirdi. Kılıçdaroğlu, özet sidir. Çünkü verdiği sözle le şunları dile getirdi: rin hemen hemen hiçbirisi Örgütün baskısından kur ni tutmadı. Gerçekten çok tarıyoruz: Belediye başkan çarpıcı, arkadaşlar ilk söy larımız bu seçimlere kendi lediğinde inanmamıştım... belde sorunlarını iyi kavra 4 dolarlık olay. 2013’te 12 dıkları için güzel projelerle çıktılar. Kemal Kılıçdaroğlu bin 480 dolar, 2023’te 12 bin 484 olacak kişi başına Örgütler, “illa bizim adamımızı alın” düşen milli gelir. Bir ülke 10 yıl 4 do dediklerinde biz ona genel merkez lar için mi çalışır? Mutfaklarda yangın olarak izin vermiyoruz. “En nitelikli var. Biz fakir mahallelere pozitif ay adamları alacaksınız ve nitelikli insan rımcılık yapın derken, mutfaktaki yan larla çalışacaksınız” diyoruz. Böylece gını kısmen hafifletmeyi düşünüyoruz. onları örgütten gelen siyasal baskıdan Belediye başkanlarımızın bir de böyle kurtarmış oluyoruz. Açık çağrı yapma görevi var. mın nedenini örgüt de duysun. Sonuç İsrafı durduracağız: Krizden çıkışın ta belediye başkanları bizi iktidara ta iki ana ekseni var: Birinci israfı durdu şıyacak ana aktörler. Onlar ne kadar racağız. İkincisi Türkiye, üreten Türki iyi çalışırlarsa ne kadar iyi yönetirler ye olacak. İsrafı durdurmak çok kolay. se kendi beldelerinde halka ne kadar Çünkü devlet tamamen bir israf orga güven verirlerse CHP’ye duyular gü nizasyonuna dönmüş durumda. AK ven de o kadar artacaktır. Parti iktidar olmadan önce şunu söylü Bir ülke 10 yıl 4 dolar için mi çalı yordu: Ankara’nın bütün büyük bina larında bakanlıklar, nasıl oluyor bu diyordu. Bugün gelin bakın mevcut bakanlık binaları yetmedi, neredeyse her genel müdürlüğe ayrı bir bina yaptılar, hepsi de kiralık. Bir devletin kendisine bina yapacak parası mı yok Allah aşkına? Bunların tamamını bitireceğiz. 13 uçakla itibar mı olur?: Erdoğan’ın altında 13 uçak var. Yeter yahu. Bu itibar değil, itibarsızlığı getirir. Çocukluğunda veya gençliğinde ailesinin çok yoksul olduğu, servete doyamadığı bir içgüdünün dışa yansımasıdır bu. Yırtık ayakkabı ile siyasete giren birisi 13 tane uçak sahibi olursa dünyada benim itibarım olur diyor. Halbuki dünyada itibarı sağlayan ahlaktır, erdemdir, onurdur. Erdoğan’a söylenemiyor: Aşağıda rahatsızlıklar var, ancak bu doğrudan Erdoğan’a söylenemiyor. Birisi Züğürt Ağa örneği vererek ifade etti kapalı ortamda. Böylesine kısır bir anlayış içerisinde Türkiye yönetiliyor ve bu Türkiye’yi bir yere götürmez. Kürt sorunu raporunu güncelliyoruz: (Daha önce 22 Soru 22 Cevap diye Kürt sorunu ile ilgili yaklaşık üç dört yıl önce hazırladığımız bir raporumuz vardı. Yine benzer şekilde arkadaşlarımız gelişen olayları da dikkate alarak “22 Soru 22 Cevap”ı güncellemek istiyoruz. Onunla ilgili çalışma var. l AFYONKARAHİSAR CHP MİLLETVEKİLİ ÇAKIRÖZER, EDİRNE, SİLİVRİ VE KANDIRA CEZAEVLERİNİ ZİYARET ETTİ ‘Özgürlüğümüz kısıtlanıyor’ Cumhuriyet davasında yargılananlar için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından beraat istenmesine karşın hapiste tutulan Musa Kart, “Burada kaldığımız her gün hayatlarımız dan da çalınıyor” dedi. CHP Eskişehir Milletvekili ve gazeteci Utku Çakırözer, Meclis’in tatile girmesi ile birlikte cezaevlerindeki gazetecileri, yazarları, avukatları, sanatçı ve siyasetçileri ziyaret etti. Çakırözer, Cumhuriyet davasında yargılanan gazeteciler hakkında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından beraat istenmesine karşın 9 aylık tutukluluğunun ardından şimdi de 3 aydır hükümlü olarak hapiste tutulan karikatürist Musa Kart’ın “Burada kaldığımız her gün sadece özgürlüğümüz kısıtlanmıyor, hayatlarımızdan da çalınıyor” dediğini aktardı. Çakırözer, Kandıra Cezaevi’nde Cumhuriyet gazetesi eski çalışanları Musa Kart, Hakan Kara, Güray Öz, Önder Çelik, Mustafa Kemal Güngör, gazetemiz muhasebe çalışanlarından Emre İper ile eski milletvekili Sırrı Süreyya Önder’i; Edirne Cezaevi’nde HDP’nin eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ı; Silivri Cezaevi’nde eski CHP milletvekili ve Parti Meclisi üyesi Eren Erdem’i, yazar Ahmet Altan’ı, iş insanı Osman Kavala’yı ve avukat Selçuk Kozağaçlı’yı ve Grup Yorum’un bas gitaristi İbrahim Gökçek’i ziyaret etti. İlk olarak Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan Eren Erdem’i ziyaret eden Çakırözer, Erdem’in 400’üncü gününe gireceğini kaydederek “Yargılama sürecinde gizli tanık ifadeleri onu aklamasına karşın siyasetin etkisi altındaki yargı tarafından hapse mahkum edildi. Şimdi istinaf yargılamasını bekliyor. Onun gazeteci olarak FETÖ ile mücadele ettiğini herkes biliyor. Ancak partili yargı onu hapiste tutmaya devam ediyor. Erdem’in bir önce tahliye edilmesini, istinaf maskesinin bozma kararı vermesini ve sonuçta bu hukuksuz yargılama dosyasının tamamen kapatılmasını bekliyoruz” dedi. ‘Bir saniye bile tutulmamalıyız’ Kandıra Cezaevi’nde Cumhuriyet gazetesi davasında yargılanan gazetenin eski yazar ve yöneticileri ile görüştü. Çakırözer, karikatürist Musa Kart’ın “Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın beraat talep etmesi bizlerin tüm yargılama boyunca ortaya koyduğumuz haklılığımızı bir kez daha kanıtladı. Bu talebin ardından burada kaldığımız her gün sadece özgürlüğümüz kısıtlanmıyor, hayatlarımızdan da çalınıyor” dediğini aktardı. Çakırözer, yazar Güray Öz’ün de “Yargıtay Başsavcılığı’nın talebinin ardından bir saniye bile içeride tutulmamamız gerekiyor. Bir an önce özgürlük bekliyoruz” dediğini belirtti. Emre İper’in ise haklarının ihlal edildiği gerekçesiyle yaptığı bireysel başvurunun Anayasa Mahkemesi tarafından hâlâ karara bağlanmadığına dikkat çekti. Çakırözer, “Musa Kart, Güray Öz, Emre İper, Hakan Kara, Mustafa Kemal Güngör ve Önder Çelik hâlâ hapiste. Yargıtay kararı beklenmemeli, infaz süreci bir an önce durdurulmalı” dedi. l İç Politika ‘Başarının önünü açan Kılıçdaroğlu’dur’ İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, CHP Belediye Başkanları Çalıştayı’nın ardından, Afyonkarahisar’daki Sandıklı ilçesi Selçik köyünde geleneksel olarak düzenlenen Sarı Selaik Dede’yi anma programına katıldı. Programda konuşan İmamoğlu, “Bu güzel başarıyı konuşuyorsak, onun hoşgörüsü ile güzel ahlakı ile derin bir siyaset mühendisliği ile bize bu başarının önünü açan Kemal Kılıçdaroğlu’dur. Ona minnet duyuyorum. İl başkanım dedi ki, ‘Köyümüzde böyle bir aktivite var. Burada yüzyıllar boyu süren bir gelenek var. Mutlaka orada olmanızı isteriz.’ Heyecan duydum. Yolda gelirken de bu heyecanı göreceğimi düşünmemiştim bile” dedi. Geleneklerin önemine değinen İmamoğlu, “Bu güzel Anadolu’da yaşıyorsak eğer binlerce yıllık tarihine saygı duyarak yaşamalıyız. O insanların binlerce yıllık geleneklerine sahip çıkarak yaşamalıyız. Ve hizmet etmeliyiz. Geleneklerine, göreneklerine, yaşamlarına, inançlarına, her şeyine. Biz İstanbul’da bunu temsil edeceğiz” diye konuştu. l İç Politika Yüksek Askeri Şura’da sürpriz beklenmiyor Türk Silahlı Kuvvetleri’ndeki (TSK) terfi ve atama dosyalarını değerlendirecek olan Yüksek Askeri Şura, (YAŞ) 1 Ağustos’ta Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan başkanlığında toplanıyor. Toplantıda Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ümit Dündar, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hasan Küçükakyüz ve Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Adnan Özbal’ın görev sürelerinin uzatılması beklenirken komuta kademesinde bir değişikliğe gidilmesinin sürpriz olacağı belirtiliyor. Beştepe’deki Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda Erdoğan başkanlığında yapılacak toplantıya YAŞ üyeleri Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ümit Dündar, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hasan Küçükakyüz ve Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Adnan Özbal katılacak. Toplantı öncesi Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığındaki YAŞ üyeleri Anıtkabir’i ziyaret edecek. YAŞ toplantısında albayların terfileri, görev sürelerinin uzatılması işlemlerinin yanı sıra generallerin terfi ve atama dosyaları da ele alınacak. YAŞ çalışmalarının bir günde tamamlanması bekleniyor. Anlaşmazlık iddiası YAŞ toplantısı yaklaşırken Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler ile Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar arasında anlaşmazlık olduğu ve Güler’in emekliye sevkedilerek Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ümit Dündar’ın Genelkurmay Başkanlığı’na atanacağı iddia edilmişti. Ancak devletin resmi ajansı olan Anadolu Ajansı, iddiaların gündeme gelmesinin ardından yayımladığı haberle YAŞ toplantısında TSK’nin komuta kademesinde değişiklik yapılmasının beklenmediğini duyurdu. 15 Temmuz darbe girişiminin ardından yapılan değişikliklerle Genelkurmay Başkanı’nın görev süresine ilişkin herhangi bir düzenleme bulunmuyor. l ANKARA Büyükanıt yoğun bakımda Aydın’ın Kuşadası ilçesindeki yazlığında rahatsızlanan ve tedavi için İstanbul’a getirilen eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ın yoğun bakım servisinde tedavi altına alındığı belirtildi. Acıbadem Maslak Hastanesi Başhekimi Cengiz Bavbek, hastanelerinde önceki gün akşam saatlerinde tedavi altına alınan Büyükanıt’ın sağlık durumuna ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, “Hastamız Yaşar Büyükanıt dün (cumartesi) gece hastanemize giriş yapmıştır. Gerekli tıbbi tetkik ve muayene sonucunda beyinde damar tıkanıklığı ve alt solunum yolu enfeksiyonuna bağlı olarak genel durum kötüleşmesi nedeniyle yoğun bakım servisine alınmıştır. Yoğun bakım servisindeki tedavisine devam edilmektedir” ifadelerine yer verdi. Büyükanıt, önceki gün Kuşadası’ndaki yazlığında rahatsızlanmış ve İzmir Adnan Menderes Havalimanı’ndan akşam saatlerinde İstanbul’a getirilerek Maslak Acıbadem Hastanesi’nde tedavi altına alınmıştı. l AA Açıkta kalmak korkusu... Değerli arkadaşımız Figen Atalay, üniversiteye girecek adaylara rehberlik edecek Cumhuriyet gazetemiz ekinde “tercihler” konusunu işledi. “Tercihler”, alan seçimi, meslek seçimi gibi çok önemli konularda adayların önündeki seçeneklerde karar vermesi demek. Uzmanlar bu kararı verecek adaylara, aldığınız puana bakarak “açıkta kalma korkusu” ile karar vermeyin, “istediğiniz ve en iyi yapacağınız mesleği seçin” diyorlar. Diyorlar da, demesi kolay, yapması zor türünden bir öneri bu. “Açıkta kalma korkusu.” Aslında bu korku sadece öğrencilerin değil, toplum içinde yaşayan herkesin korkusu değil mi? Gelin, birlikte düşünelim. HHH Çalıştığı yerde, yanı başındaki arkadaşına yapılan haksızlığı görmezden gelen kişinin davranış nedeni bu değil midir? Açıkta kalma korkusu. Eğer bu haksızlığa karşı çıkarsa işini kaybetmekten korktuğu için sessiz kalmıyor mu? Çocuğunu döverken bir şey yapamamanın ezikliğini duyan annenin, bu zalim babaya ses çıkarmamasının nedeni bu değil midir? Açıkta kalma korkusu. İşinden atılan sendika temsilcisinin uğradığı haksızlığa sessiz kalan işçinin benzer davranışı bu nedenle değil midir? Açıkta kalma korkusu. Bir toplumda açıkça yapılan haksızlıklara, işten atılmalara, hapse atılmalara mırıldanmakla yetinen insanların tutukluğunun nedeni bu değil midir? Açıkta kalma korkusu. Bu korku nedeniyle insanlar sürüleşmiyor mu? Bu korku nedeniyle zorbalar hükümlerini sürdürmüyor mu? Bu korku nedeniyle toplumlar otokratik yönetimlere sürüklenmiyor mu? “Aman, açıkta kalmayayım.” “Aman, işimden olmayayım.” “Aman, görevimden olmayayım.” “Aman, rahatım kaçmasın.” “Aman, çıkarım bozulmasın.” Bu korkular değil midir insanların başının belasının, toplum ahlakının çöküşünün asıl nedeni? Ama bunlar dile getirilmez. Dile getirilmez de, başka mazeretlerin arkasına sığınılır. “O da dilini tutuverseydi canım.” “Durup dururken insana bir şey yapmazlar ki.” “Ben de üzüldüm ama.” “İnsan kendi işine bakmalı, zamanlar böyle.” “Söyleseydim de bir şey değişmeyecekti ki.” Mazeretler çoktur. Kaçışlar, viraj alışlar, U dönüşleri. Açıkta kalma korkusu. Korku kadar insan melekelerini felç eden bir duygu yoktur. HHH Korkumuza teslim mi olalım? Korkumuzun engellerinin önünde duralım mı? Korkularımızı yenmenin yolu nedir? Bunun yolu, kaybetmeyi göze almaktır. Bir yıl kaybetmeyi göze alırsanız, yanlış tercihe teslim olmazsınız. O bir yılı kayıp değil, kazanç yapabilirsiniz. Örnekleri vardır. İşinden haksız yere atılan arkadaşınızı savunursanız, işinizden olursunuz ama özsaygınız devam eder. Yeni bir iş bulma olasılığınız her zaman vardır. Bir şeyi kaybetmek her zaman acı verir, üzüntü verir. Ama, onsuz da olabilmenin ne olduğunu öğretir. Bir şeyi kaybettiğiniz zaman, onu neden kaybettiğinizi anlamak en büyük kazancınızdır. Öyle şeyler vardır ki, kazanan kaybeder. Kaybeden kazanır. Öyle şeyler vardır. Siz, bir kayıpta sizde ne kaldığına bakın. Özsaygınız kalsın. Özdeğeriniz kalsın. Özgüveniniz kalsın. Kazançlısınız. Bunu bilin yeter... ‘Güçlü olmak laiklikten geçer’ SELAHATTİN GÖKATALAY 14. Uluslararası Arguvan Türkü Festivali’nde konuşan CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, “Tarih güçlüleri değil, haklıları yazar. Güçlü bir Türkiye yaratmanın yolu, Cumhuriyetin kuruluş ilkelerine bağlı, kuvvetler ayrılığına dayalı demokratik, laik, sosyal hukuk devleti esaslarına sarılmaktan geçiyor” dedi. Festivale, Ağbaba’nın yanı sıra CHP İzmir Milletvekili Sevda Kılıç, Balıkesir Milletvekili Ensar Aytekin ve Sivas Milletvekili Ulaş Karasu, Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan, Arguvan Kaymakamı Abdullah Şahin, CHP İl Başkanı Enver Kiraz, Malatya Barosu Başkanı Enver Han ile çok sayıda davetli katıldı. Ağbaba, “Arguvan Gezi demektir” diyerek, “Elinde ekmeğiyle öldürülen Berkin Elvan demektir. Arguvan, Eskişehir’in karanlık sokaklarında katledilen Ali İsmail Korkmaz,10 Ekim’de barış dedikleri için katledilen, CHP gençlik kolları üyelerimiz ve 103 barış güvercini demektir. Arguvan, Nazım Hikmet demektir. Arguvan, teslim olmamaktır” ifadelerini kullandı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle