22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
haber EDİTÖR: ELİF TOKBAY 329 TEMMUZ 2019 PAZARTESİ 350/20 0 330/25 0 280/16 0 330/22 0 380/17 0 310/1 1 0 300/13 0 350/25 0 380/23 0 370/24 0 360/2 1 0 330/23 0 280/20 0 340/24 0 250/14 0 160/12 0 250/14 0 360/18 0 230/17 0 280/18 0 320/24 0 320/24 0 TARİHTE BUGÜN 1890: Hollandalı ressam Vincent Van Gogh hayatını kaybetti. 1948: 14. Olimpiyat Oyunları, Londra’da başladı. Türkiye, 6 altın, 4 gümüş ve 2 bronz madalyayla olimpiyat beşincisi oldu. 1981: İngiltere Prensi Charles, Lady Diana Spencer ile evlendi. Fiyatlar 5 yılda yüzde 300 arttı, sahte içkiden son bir ayda en az 30’a yakın kişi öldü Öldüren vergi CHP Ankara Milletvekili Murat Emir, Türkiye’de son dönemde sahte içki dolayısıyla hayatını kaybedenlerin sayısı artarken, yurttaş ların sahte içkiye neden yöneldiğini mercek altına aldı. Daha önce de metil alkol içeren sahmahmut te içkiler nedeniylıcalı le yaşanan ölümler ve bununla ilgili gereken önlemlerin alınması amacıyla araştırma önergesi veren ve soru önergeleri yanıtsız kalan Emir, sahte içki üretimi ve tüketiminin artık yaygın bir toplumsal sorun haline geldiğini, son 5 yıllık bütçe incelendiğinde alkollü içeceklere uygulanan ÖTV zamlarının beklenen gelir artışını bütçeye yansıtmadığını söyledi. Emir’in bu konuda hazırladığı KKKA ŞÜPHESİ Hemşireden acı haber Balıkesir’de hemşirelik yapan M.Y., Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığı şüphesiyle İzmir’de kaldırıldığı hasta nede yaşa mını yitirdi. KKKA şüphesiyle İzmir Bozyaka Eği tim ve Araştırma Hastanesi acil ser visine kaldı M.Y. rılan M.Y., durumunun ağırlaşması nın ardından yoğun bakım servi sine alındı. M.Y., doktorların müdahalesine karşın kurtarılamadı. Hayatını kaybeden hastaya KKKA’nın kesin olarak tanısının konmadığı bildirildi. l İHA genç kıza saldırı Saldırgan tutuklandı Rize’de, yolda yürüyen R.T. adlı genç kızı tekmeleyip yumruklayan, çıkarıldığı mahkemece adli kontrolle serbest bırakıldıktan sonra, savcının talimatıyla dün sabah yeniden gözaltına alınan Besim Güngör (24), tutuklandı. Rize Cumhuriyet Başsavcılığı da olayla ilişkin yaptığı açıklamada, “28 Temmuz tarihinde yargı kararı gereğince yeniden yakalanan şüpheli ilgili hâkimliğe Cumhuriyet Başsavcılığımız tarafından tekrar sevk edilmiş, hakkında tutuklama kararı verilmiştir” denildi. l DHA SAPANCA Eren’in cansız bedenine ulaşıldı Kocaeli’nin Kartepe ilçesi Eşme sahilinden kiraladıkla rı sandalla açıldıkları Sapanca Gölü’nde, suya düşüp kaybolan Eren Gültekin’in (13) cesedine ulaşıldı. Kartepe ilçesi Eşme sa hilinde önceki gün, Eren Gültekin ve arkadaş ları, birlikte sandal kirala yıp Sapanca Gölü’ne açıldı. Bir süre son ra Eren Gülte kin, dengesini kaybedip göle Eren Gültekin düştü. Arka daşları Eren’i kurtarmayı başaramayınca, sahi le dönüp yetkililerden yardım is tedi. Dün sabah yapılan arama çalışmalarında, kıyıdan yaklaşık 100 metre açıkta, 16 metre de rinlikte Eren Gültekin’in cansız bedenine ulaşıldı. l DHA CHP Ankara Milletvekili Emir: Alkolizmle değil, alkollü içki içenlerle mücadele ediliyor. ÖTV zamları vatandaşı sahte içkiye yönlendiriyor. çalışmada şu tespitler yer aldı: Bir ayda 23 kişi: Tem muz başından bu yana, sadece Adana’da metil alkol zehirlenmesi şüphesiyle 12 kişi yaşamını yitirirken Mersin, Osmaniye ve Niğde’den gelen haberler ile son 1 ay içinde 23 kişi hayatını kaybetti. Bu ölümlerin en önemli nedeni ekonomik krizle alım gücü sürekli düşen yurttaşlarımızın kaçak içkiye yönelmesidir. Özellikle alkollü içeceklere uygulanan özel tüketim vergilerinin (ÖTV) aşırı oranda yükseltilmesi, alkollü içkilerin fiyatını çok yükseltti. Öldüren fiyat artışı: Hükümetin bütçe açığını ka pama bahanesiyle alkollü içki fiyatını sürekli artırması yurttaşların ölümüne sebep olmaktan başka bir işe yaramıyor. Son 5 yıllık rakamlara bakıldığında içki fiyatları ne kadar artarsa artsın düşen tüketim ve kaçak içkiye yönelim sonucunda vergi gelirlerinin o oranda artmadığı ortaya çıkıyor. Vergi geliri fiyatı kadar artmıyor: Son 5 yılda alkollü içki fiyatları ortalama yüzde 300 artırılırken beklenen gelir artışı sağlanamadı. 2014’te alkollü içeceklere ilişkin ÖTV tahsilatı 5 milyar 964 milyon 149 bin TL olurken bu rakam 2018’de 12 milyar 419 milyon 383 bin TL olarak gerçekleşti. Oransal olarak değerlendirildiğinde son 5 yılda alkollü içki satışından elde edilen ÖTV geliri yüzde 208 oranında arttı. Zamların altında başka neden var: Alkollü içkilerden elde edilen gelirin genel bütçe gelirleri içerisindeki payı 2014’te yüzde 1.30 iken 2018’de ancak yüzde 1.47 olarak gerçekleşebildi. Ne kadar zam yapılırsa yapılsın devletin topladığı gelir artmamaktadır. O halde hükümetin sürekli olarak alkollü içkilere zam yapmasının bir başka nedeni olmalıdır. İçkiyle ideolojik sorunu var: Burada aranması gereken asıl neden, siyasi iktidarın alkol tüketen insanlarla olan ideolojik sorunudur. l ANKARA Adı Direniş Hastaköpeği kucağında taşıyıp hayata döndürdü Türkiye genelinde hayvanlara yönelik şiddet olaylarının giderek artış göstermesi toplumda tepkilere yol açarken, Karşıyaka’da umut veren bir “Direniş” öyküsü yaşandı. Karşıyaka Belediyesi’nde çalışan bir personel, yol kenarında perişan halde bulduğu köpeği kucağına alıp veterinere taşıdı. Tekrar hayata tutunan sahipsiz can dosta “Direniş” adı verildi. Karşıyaka Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü’nde ziraat teknikeri olarak görev yapan Genco Ocalı, yaklaşık 10 gün önce mesaisi sırasında yol kenarında hasta bir köpek gördü. Hayvansever genç, güçlükle yürüyebilen köpeği kucağına alarak Örnekköy Geçici Köpek Bakımevi’ne götürdü. Ağır uyuz ve leishmania hastalıkları tespit edilen, tüm tüyleri dökülmüş ve zayıf düşmüş haldeki köpek, burada tedavi altına alındı. “Direniş” adını verdiği köpeği bakımevinde de ziyaret eden Ocalı, “Direniş’i gördüğümde çok kötü bir durumdaydı. Güçlükle yürüyordu. Görünüşünden dolayı insanların korkup yaklaşmadığını düşünüyorum ama ben geçip gitmek istemedim. Aracım da olmadığı için yolun büyük kısmında kucağımda taşıyıp yaklaşık bir saatlik yürüyüşle belediyemizin veterinerlerine götürdüm. Hayata tutunmasına aracılık edebildiğim için çok mutluyum” dedi. l İZMİR/ Cumhuriyet Düzce’den bir acı haber daha Küçük İlayda ağlattı Düzce’nin Akçakoca ilçesinde yaşanan selde kaybolan 7 yaşındaki İlayda Sinem Kaplan’ın cansız bedeni, arama kurtarma ekiplerince Uğurlu köyü çıkışında Kozluk Kapısı mevkiinde bulundu. Selde ölü sayısı 6’ya yükselirken kaybolan 3 yaşındaki Kağan Töngel’i arama çalışmaları devam ediyor. Akçakoca’da 17 Temmuz Çarşamba günü yaşanan sel felaketinden en fazla etkilenen yerleşim yeri Esmahanım köyü olmuştu. Köyde sel sularına kapılan Fatma Töngel’in (42) cenazesi geçen hafta cuma günü, pazar günü eşi Cengiz Töngel’in (53), pazartesi Sanem Kaplan’ın (7), salı günü ise Nilgün Kaplan (43) ve kızı Funda Kaplan’ın (10) cesetleri bulunmuştu. İkiz kardeş olan Avni Akyol İlkokulu öğrencileri Sanem ve İlayda Sinem Kaplan’ın birinci sınıf eğitimlerini tamamladıkları öğrenildi. l DHA İlayda Sinem Kaplan Emniyet’in 1 numarasını neden yediler? Evinize hırsız girse en yakın karakola haber veriyorsunuz. Başınız dara düşse 155’i arıyorsunuz. Ama Emniyet Genel Müdürü bir gece yarısı görevden alınıyor, kimse konuşmuyor. Anlatma çağı bitti, suskunluk devrindeyiz. Şimdi sessizlik bildirileri dağıtılıyor. Geçen hafta bugün, koltuğundan edilen Emniyet Genel Müdürü Celal Uzunkaya’nın hikâyesini yazmıştım. Muhafazakâr kimliğiyle bilinen Celal Uzunkaya, uzun yıllar boyunca FETÖ karşıtlığıyla nam salmıştı. Polis okulunda Fethullahçılarla yaşadığı ayrışma, 1990 yılında Gülen’in özel hayatına dair bir muhbirin verdiği bilgileri Emniyet arşivine taşımasıyla kavgaya dönüşmüştü. 1991’de Gülenciler tarafından hileli kura soruşturmasına sokularak görevinden edilen Uzunkaya’ya asıl darbe, FETÖ’nün Emniyet İstihbaratını ele geçirdiği 2008 sonrasında vuruldu. Uzunkaya’nın telefonu önce sahte isimlerle dinlendi. 2009 yılında ise isimsiz bir ihbar mektubuyla, kendisine yıllar önce Gülen için istihbarat veren muhbirle birlikte, çete davasına sanık yapıldı, hapis cezası aldı. Herkes Ergenekon ve Balyoz gibi davaları biliyor, ancak FETÖ’nün tasfiye sürecinde çöken kumpas davalarından biri de buydu. Uzunkaya da göreve döndü. Aslında bir dönem kavga ettiği FETÖ ile mücadele noktasına, Türkiye yıllar sonra gelmişti. Süreci bıraktığı yerden devam ettirmek için atmosfer çok uygundu. Ama kazın ayağı hiç de öyle çıkmadı. Emniyet Genel Müdürlüğü’ne kadar yükselen Uzunkaya, daha bir yıl dolmadan görevden alındı. Uzunkaya’ya ByLock kumpası mı? Geçen yazıda ortaya atılan tezlere değinmiştik. Birbirinden farklı görüşlerin kesiştiği bir gerçek vardı. O da “polis gibi polis” olmakta ısrar eden Uzunkaya, siyasi iktidarın beklentilerini karşılayamamıştı. Yazdıklarımın ardından bir dizi ilginç tepkiyle karşılaştım. Birden fazla isim bana ulaşarak aynı iddiada bulundu. Hepsinin de kaynağı Emniyet’ti. Söylediklerine göre Celal Uzunkaya’nın telefonunda FETÖ’nün haberleşme aracı ByLock çıkmıştı. Bu nedenle İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından ifadesine başvurulmuştu. Hatta o denli ileri gidiyorlardı ki Uzunkaya’nın, savunmasında telefonun hediye geldiğini söylediğinden bile bahsediyorlardı. İddianın kuşkusuz inandırıcılığı yoktu. FETÖ’ye karşı yıllar önce birçok adım atmış, polislik kariyeri FETÖ tarafından defalarca sonlandırılmaya çalışılmış ve nihayetinde uydurma delillerle hakkında hapis cezası verilmiş bir müdürden söz ediyoruz. FETÖ’cü olması, üstüne üstlük ByLock kullanması akıldışıydı. Uzunkaya, ya yeni bir kumpasa kurban ediliyordu ya da bir tür itibarsızlaştırma operasyonuyla karşı karşıyaydı. İşin aslını öğrenebilmek için Celal Uzunkaya’ya yakın kaynaklara ulaştım. Bu dedikodular Uzunkaya’ya kadar varmıştı. Kendisine böyle bir ihtimalin sorulmasını bile zül addediyordu. Ne telefonunda ByLock çıkmıştı ne de bunun için ifadeye çağrılmıştı. Böyle bir iddianın yakınına dahi yaklaşamayacağını söyleyen Uzunkaya, bu dedikoduyu servis edenler için ise “hain ve kansız” ifadelerini kullanıyordu. İşin sırrı Emniyet içindeki kavgada Peki, neden? Uzunkaya neden önce tasfiye edilmiş, ardından itibarsızlaştırılmaya çalışılmıştı? Aslında işin sırrı, Emniyet’teki tayin ve terfi kararlarının gecikmesinde yatıyor. Terfilerin ve kadrosuzluk nedeniyle emekli edileceklerin görüşülüp karar bağlanacağı YDK (Yüksek Değerlendirme Kurulu) bir süredir toplantı yapamıyordu. İki defa ertelenmişti. Zira bu konuda bir ayrışma yaşanıyordu. Uzunkaya; dışarıdan değil, yıllar sonra bizzat Emniyet içerisinden gelen bir müdür olarak atanmıştı. Haksız gördüğü kimi terfilere ve “elini taşın altına koyduğu”nu düşündüğü kimi kadroların emekliliğine karşı çıkıyordu. Emniyet içerisindeki güç savaşlarına, FETÖ’den sonra kimi grupların köşe başlarını ele geçirmesine, gücünü polis dışındaki yapılanmalardan alan bazı polislerin yükselmesine olumsuz bakıyordu. Emniyet’in kendi teamülleriyle ilerleme çabasına, sonunda dışarıdan müdahale gerçekleşti. Uzunkaya, iktidar eliyle, YDK’nin toplanacağı söylenen güne saatler kala görevden alındı. Kuşkusuz bu durum polisin daha kolay dizayn edilmesine yarayacaktı. Kimleri sevindireceğini söylemeye bile gerek yok. (Bu yazının yazıldığı tarihte 1. dereceye terfi eden Emniyet müdürlerinin durumu halen açıklanmamıştı.) İşin ilginç yanı, bu, Uzunkaya’nın YDK ile ilk sınavı değil. Uzunkaya, 20072010 yılları arasında Emniyet Genel Müdür Yardımcılığı görevinde bulunmuştu. O dönem tasfiye edilmeden, 2009 yılında, FETÖ’nün kumpas kurduğu Emniyet müdürlerinden biri ona haber göndermiş, “kendisine dikkat etmesi” için uyarmıştı. Zira o dönem de YDK’yi Fethullahçılar kullanmak istiyordu. YAŞ’ta generalleri atadıkları gibi YDK’de de Emniyet’in kaderini belirleyeceklerdi. Önlerinde engel olarak gördükleri Celal Uzunkaya ve Emin Arslan gibi genel müdür yardımcılarını işte bu nedenle kumpaslarla tasfiye etmişlerdi. “FETÖ bitti” derken bu kez Emniyet içerisindeki başka hesaplaşmalar, yıllar sonra yine bir YDK arifesinde Uzunkaya’nın tasfiyesine yol açıyordu. En iyi doktorun en doğru teşhisi koyan, en iyileştirici müdahaleyi yapan doktor olduğunu biliyoruz. En iyi polisi, en iyi askeri, en iyi bürokratı konuşmaya gelince nedense durum değişiyor. Kamunun gücünü kendi gücünde toplamaya çalışanlar, Türkiye’yi bitmek bilmez kavgaların içerisine sokuyor. Olan, yüzlerce yıllık gelenekleri olan kurumlara oluyor. Kulakları sağır eden suskunluk bittiğinde belki de en çok onları konuşacağız. Çatıda çalışan işçi hayatını kaybetti İzmit Yahya Kaptan Mahallesi’nde 8 katlı bir binanın çatısında yalıtım malzemesi işi yapan Yusuf Çakır, ölü bulundu. Bir apartmanın çatı katında yalıtım malzemesi döşeyen Yusuf Çakır’ın çalıştığı alana girmeye çalışan apartman sakinleri kilitli kapıyı açamadı. İçeri giren sağlık ekipleri, Çakır’ın hayatını kaybettiğini belirledi. Çakır’ın kesin ölüm sebebi yapılacak otopsinin ardından belirlenecek. Polis olayla ilgili soruşturma başlattı. l DHA Ankara’da iş cinayeti 6 çocuğu yetim kaldı Ankara Kahramankazan’da kanalizasyon inşaatında göçük altında kalan işçi yaşamını yitirdi. Saray Mahallesi Bayraktar Caddesi’nde kanalizasyon çalışması yürüten taşeron firma çalışanı Ahmet Pekgöz (53), beton borunun yerleştirilmesi sırasında meydana gelen toprak kayması sonucu göçük altında kaldı. AFAD ekiplerinin çalışması sonucu Pekgöz’ün cansız bedenine ulaşıldı. Pekgöz’ün bedeni, savcının incelemesinin ardından Ankara Keçiören Adli Tıp Kurumu’na gönderildi. Altı çocuk babası Pekgöz’ün, Siirt’ten çalışmak için Kahramankazan’a geldiği öğrenildi. l ANKARA/Cumhuriyet
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle