19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER EDİTÖR: ELİF TOKBAY TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN Parçalı Bulutlu Açık Sağanak Bulutlu Karlı Yağmur Karla K. Yağmur Sisli İstanbul 30/21 Ankara 32/17 İzmir 34/24 Antalya 32/27 Mersin 33/27 Trabzon 26/20 Kars 29/10 Diyarbakır 39/23 Bursa 33 0/19 0 Adana 340/25 0 Artvin 260/16 0 Çanakkale 340/22 0 Balıkesir 330/17 0 Sivas 300/1 1 0 Erzurum 300/14 0 Eskişehir 330/16 0 Aydın 380/23 0 Gaziantep 360/24 0 Konya 330/20 0 Atina 330/22 0 Berlin 300/18 0 Girne 340/25 0 Londra 210/19 0 Moskova 270/17 0 Paris 260/16 0 Madrid 280/19 0 Amsterdam 270/17 0 Roma 350/24 0 New York 300/21 0 Tokyo 310/24 0 TARİHTE BUGÜN 1794: Avusturya, Sırbistan’a savaş ilan etti, I. Dünya Savaşı başladı. 1926: İzmir suikastı girişimi sanıklarından Kara Kemal, saklandığı tavuk kümesinde intihar etti. 1964: ABD’de siyahlar, Federal Mahkeme’ye başvurma hakkını elde etti. 1976: CHP Genel Başkanı Bülent Ecevit’e, ABD’de suikast girişimi. 1978: Ünlü piyango bayisi Nimet Abla (Özden) öldü. ‘Gemiye girenDenizcilik öğrencileri çalışma süresinin denetlenmesini istiyor hasta dönüyor’ Mustafa Koç Piri Reis Üniversitesi (PRÜ) Deniz Ulaştırma İşletme Mühendisliği öğrencisi Mustafa Koç’un (19) staj yaptığı gemideki şüpheli ölümünün ardından gözler denizcilik bölümü öğrencilerinin staj şartlarına çevrildi. Öğrenciler, günde en fazla 810 saat Çağdaş çalışmaları gerekBayraktar tiğini, ancak firmaların bu süreyi denetlemedeğini söyledi. Koç’un ağabeyi İsmail Koç da “Gemi çok izole bir ortam, denetlenmesi çok zor. Çözüm her şeyden önce gemideki kişilerin zihinlerinin değişmesi ve staj yapan öğrencilerin de belli haklarının olması” dedi. Öğrenciler ve Koç’un ailesi Cumhuriyet’e konuştu. Stajını tamamlayan ve şu an bir gemide çalışan S.Y. gemi şartlarının çok ağır olduğunu belirterek “Gemide herkes çok ağır koşullarda çalışıyor. Aralıksız 50 saat çalışan ikinci kaptan gördüm. Bizim çalışma standartlarımızı denetleyen uluslararası kuruma göre günde 810 saat çalışmamız gerekiyor. Çoğu firma bunu denetlemiyor” dedi. Kendisinin de bir dönem revirde kaldığını anlatan S.Y., “Bir kalp rahatsızlığı geçirdim ve ikinci evre cilt kanserine yakalanıp ameliyat oldum. Gemiye çıkanların büyük bir kısmı hasta dönüyor” ifadelerini kullandı. Psikolojik baskı Denizcilik Lisesi mezunu K.Ç. ise güverte stajyeri olarak çalıştığı gemide zorla tutulduğunu belirterek, “Kaldığımız odalar yaşanmayacak kadar kötüydü. Rahatsızlanıp gemiden ayrılmak istediğimde izin verilmedi” ifadelerini kullandı. İsminin açıklanmasını istemeyen bir öğrenci de “Staj sürecinin her aşamasında farklı sorunlarla karşılaşmaktayız. Zor bir süreci geçirip staj bulan arkadaşlar gemilerdeki yoğun ve ağır çalışma koşullarının altında ezilmekte ve psikolojik baskıya maruz kalmakta” dedi. ‘Ağır ihmal var’ Mustafa Koç’un ağa beyi İsmail Koç da “Olayda ağır ihmal var. Stajı boyunca kardeşimle iletişim halindeydim. Gemi çok izole bir ortam, denetlenmesi çok zor. Çözüm her şeyden önce gemideki kişilerin zihinlerinin değişmesi ve staj yapan öğrencilerin de belli haklarının olması. Adli Tıp’tan gelecek sonuca göre yasal süreci başlatacağız” ifadelerini kullandı. Kalp krizi geçirdi Gemi Makineleri İşletmeleri Mühendisleri Odası (GEMİMO) Başkanı Feramuz Aydın da “En temel sorun liyakat sisteminin olmaması ve bilginin öneminin olmadığı neoliberal rant sistemidir. İkincisi, denizcilik eğitimindeki sorunlar. Türkiye’de denizci eğitimi verecek altyapı şu an yeterli düzeyde değil. Deniz kökenli akademisyen, simülatör, labaratuvarlar eksik durumda ve öğrencilerin stajlarını tamamlayabileceği staj ge mileri ne yazık ki yok. Öğrenciler 12 aylık zorunlu stajlarını ticari gemilerde tamamlamaya çalışırken diğer yandan çalıştıkları gemilerde uygun olmayan çalışma koşulları veya stajyeri geleceğin zabiti ve kaptanları olarak görmeyip istihdam etmeme politikasına giden işletmelerle mücadele etmek zorunda” diye konuştu. Aydın, “Denizcilik eğitimi alacak kişiler bir dizi eğitimden geçirilmeli; fizyolojik ve psikolojik. Mustafa Koç bu sürecin sadece basına yansıyan kısmı. İki gün önce başka bir denizci öğrenci kalp krizi geçirerek hayatını kaybetti. Her ne kadar gemide gerçekleşmemiş olsa da sağlığının kimyasal tankerde yaptığı deniz staj geçmişinden veya mesleki koşulların tetiklediği araştırılmalıdır” dedi. l İSTANBUL Mustafa Koç’un ağabeyi İsmail Koç, kardeşinin gemide 20 saat çalıştırıldığını, kimyasal madde tankının temizletildiğini söylemişti. ‘Babamı ihmalPARÇALARA AYRILMIŞ İstanbul Havalimanı’nda bir iş cinayeti daha Afgan gencin cesedi bavulda bulundu Eskişehir’de, Afganistanlı Malik Gülen’in (27) parçalara ayrılıp bavul içerisine konulmuş cesedi bulundu. Olayla ilgili Beitollah Tatlıdil (22) gözaltına alındı. Erenköy Mahallesi Bozkaya Sokak’ta önceki akşam, iddiaya göre 2 katlı bir evde yaşayan Afganistanlı geçici tarım işçileri, eve geldiklerinde yerde kan izlerine rastladı. İhbar üzerine olay yerine gelen polis ekipleri, evin avlu kısmında bavulun içerisine konulmuş Afganistanlı Malik Gülen’in parçalara ayrılmış cesedini buldu. Soruşturma sürüyor. l DHA ESENLER OTOGARI Otopark yeniden İSPARK’ta İstanbul 3. İdare Mahkemesi, Uluslararası Trakya ve Anadolu Otobüsçüleri Derneği ile Avrasya Terminal İşletmeleri Anonim Şirketi tarafından Esenler Otogarı’nın otopark kısmının İSPARK’a devrine karşı İBB’ye açılan davanın incelemeksizin reddine karar verdi. Kararda, 11 Temmuz 2019 tarihli İBB Meclisi toplantısında Büyük İstanbul Otogarı bünyesinde bulunan otoparkın, gelirin yüzde 25’inin belediyeye ödenmesi ve ilk bir saatin ücretsiz olması kaydıyla 5 yıllığına İSPARK’a devredilmesinin karara bağlandığı hatırlatıldı. İBB’den yapılan açıklamada, “15 Temmuz Şehitler Otogarı’nın otoparkının İSPARK tarafından işletilmesinin önünde yasal bir engel kalmadı” denildi. l İç Politika öldürdü’ Sehafattin Bozkurt ZEHRA ÖZDİLEK İşçi ölümleri ile gündeme gelen İstanbul Havalimanı’nda bir iş cinayeti daha yaşandı. 13 Temmuz’da Kalyon İnşaat 3. havalimanı THY şantiyelerinde 9 günlük TIR şoförü olan Sefahattin Bozkurt (60) yükleme yapan vincin halatının kopması sonucu yaşamını yitirdi. Sigortasız çalışan Bozkurt’un yaşamını yitirmesiyle geride acılı bir eş ve iki çocuğu kaldı. Bozkurt’un oğ lu babasının ihmal sonucu hayatını kaybettiğini belirterek, “Vinçleri yönlendiren bayrakçıları olurmuş. Onlar yokmuş. Saha sorumlusu ifadesinde sorumluluk kabul etmemiş. Dava açmaya hazırlanıyoruz” dedi. ‘Neşemden mahrum kaldım’ Ailesinin geçimini sağlamak için havalimanındaki inşaatta TIR şoförü olarak çalışan Sefahattin Bozkurt’un oğlu, olayın 2 İLDE İŞ KAZALARI: 1 ÖLÜ Kayseri Yahyalı’da, bir maden ocağında merdivenden düşen İsa Dikme (33) adlı işçi yaşamını yitirdi. Yahyalı ilçesine bağlı Kirazlı Mahallesi’nde önceki gece saat 22.30’da meydana gelen olayda madende tünelde çalışan Dikme, çıktığı merdivenden düştü. Dikme’nin cenazesi İlçe Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. Yetkililer, kaza ile ilgili olarak işlem başlatıldığını bildirdi. Çanakkale’nin Biga ilçesinde çalıştığı inşaatın çatısından düşen S.K. (53) adlı işçi ağır yaralandı. Olay, Sakarya Mahallesi Ayazma Caddesi üzerinde bulunan inşaatta meydana geldi. İnşaat işçisi S.K. 4 katlı binanın inşaatında ikinci kattan söktükleri kalıp malzemelerini üçüncü kata havalandırma boşluğundan birbirlerine aktardıkları sırada ayaklarının altında bulunan kalasın kırılması sonucu düştü. Ambulansla Biga Devlet Hastanesi’ne götürülen S.K., yapılan ilk müdahalenin ardından Çanakkale Devlet Hastanesi’ne sevk edildi. l AA/İHA olduğu gün dört kişinin ifadesinin alınıp serbest bırakıldığını söyledi. Babasına yardımcı olmak için yanında şantiyelere kendinin de gittiğine değinen Bozkurt’un oğlu, “Babam yükleme yapılırken o bölgede olunmaması gerektiğini adı gibi bilirdi. Olayın olduğu gün neden oradaydı? Neden uyarılmadı? O vinç operatörü babamı orada nasıl görmedi? Göz göre göre babam o bölgedeyken yüklemeye neden devam ettiğini düşünüyorum” dedi. Bozkurt’un oğlu, son görüşmesinin de telefonla olduğunu anlatarak konuşmasını şöyle sürdürdü: “Halimi hatırımı sorardı. Keyfimin olmadığı zamanlar belli etmemek için çok uğraşırdım ama baba olmak öyle bir şey ki anlardı sesimden. O telefon kapanıncaya kadar neşemi, keyfimi yerine getirmiş olurdu. Şimdi bunlardan mahrum kaldım. Babamın gözünün arkasında kalmaması için, ailem için elimden gelen her şeyi yapacağım. Bu olaydan sorumlu olan şahısların cezalarını almaları için elimizden geleni yapacağız.” l İSTANBUL 327 TEMMUZ 2019 CUMARTESİ BÜYÜKÇEKMECE FESTİVALİ İstiklal’de sanata geçit yok HAZAL OCAK Büyükçekmece Belediyesi’nin bu yıl 20’ncisini düzenlediği “Uluslararası Büyükçekmece Kültür ve Sanat Festivali”nin açılış töreni dün Taksim Meydanı’nda yapıldı. Festival kortejinin İstiklal Caddesi’nde yapılmasına izin verilmediğini açıklayan Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün, “Açılışı silahların gölgesinde, Emniyet’in çevirdiği bariyerlerin arasında kısıtlı bir alanda yapıyoruz” dedi. Silahların gölgesinde Taksim Meydanı’nda bir araya gelen Büyükçekmece Belediye Başkanı Dr. Hasan Akgün, Uluslararası Dans Festivalleri Federasyonu (FIDAF) 2. Başkanı Hayri Gürhan Ozanoğlu, eski Kültür Bakanı Ercan Karakaş ve yabancı ülkelerin folklor ekipleri Atatürk Anıtı’na çelenk koyarak festivalin açılış törenini gerçekleştirdi. Dünyanın dört bir yanından Türkiye’ye gelerek festivale katılan dans ekipleri Taksim Meydanı’nda dans performansı sergiledi. Kendi ülkelerine özgü geleneksel kıyafetleri giyinerek dans performansı sergileyen yabancı konuklar hep bir ağızdan “Sevgi, dostluk ve kardeşlik” mesajları verdi. Alanın bariyerlerle çevrilmesi dikkat çekti. İstiklal yasak Festivalin açılış konuşmasını yapan Akgün, “Bu festival Dünya Festivaller Birliği’nde A kategorisindeki tek festival. Bu festivaldeki en büyük sıkıntım İstiklal Caddesi’ndeki gösterilerin yasaklanmasıdır. 5 yıl önce bunu yapabiliyorduk ama Daha önce 7 kez dünyanın “En İyi Kültür ve Sanat Festivali” ödülüne layık görülen festival, 71 ülkeden 1420 sanat elçisinin katılımıyla 3 Ağustos’a kadar sürecek. Hasan Akgün şu an yasak. Biz sadece ‘Sevgi birbirimize, barış hepimize’ sloganı atıyoruz. 71 ülkenin gençleri ilk defa burada tanışıyorlar. Dünyanın bütün ülkeleri dördüncü kez geliyor. 13 jüri üyesi bu festivali değerlendiriyor. Geçen sene Seul’de birincilik ödülümüzü aldık. Ben bu festivale ülkemizin sahip çıkmasını istiyorum. İstanbul medeniyetlerin ve dünyanın başkentidir” dedi. Gazetemize yasağa ilişkin açıklama yapan Akgün özetle şöyle konuştu: “Müthiş bir kültür festivali ama ben bunu bu ülkeye anlatamadım. Bu ülkede silahların gölgesinde, etrafında polislerle çevrili bir alana katılımcıları getirmek dahi istemiyorum. Bu, topluma huzur verecek, bu, toplumun kültür, sanat hayatına katkı sağlayacak. Bu 71 ülkeden İstiklal Caddesi’ni tanıyacak gençlere sahnelik yapacak. 71 ülkeden gelen 1600 çocuk, üniversite öğrencisi burada yürüse ne olur? Bunlar dünya barışına, kardeşliğine çok önemli katkı sağlayan unsurlar. Biz Emniyet’in çevirdiği bariyerlerin arasında yapıyoruz ve kısıtlı.” 5 kişi tutuklandı Sevgi Evi’nde kalan çocuğa cinsel istismar Kayseri’de Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sevgi Evi’nde kalan 14 yaşındaki B.K.’ye cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla gözaltına alınan 7 kişiden 5’i tutuklanırken, 2’si adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Sevgi Evleri’nde 7 yıldır kalan B.K., görevlilere 7 kişinin cinsel saldırısına uğradığını söyledi. Kurum görevlilerinin ihbarı üzerine jandarma, olaya ilişkin çalışma başlattı. İfadesine başvurulan B.K., şüphelilerin kendisine Güzelyazı Mahallesi’ndeki tren vagonlarında cinsel istismarda bulunduğunu iddia etti. Olaya ilişkin İhsan B. (22), Tol ga Y. (26), Ertuğrul T. (21), Mehmet K. (21), Muhammet A. (23), Süleyman K. (17) ve Mustafa T. (17) gözaltına alındı. Küçük kızın teşhis ettiği şüpheliler adliyeye sevk edildi. İhsan B., Tolga Y., Ertuğrul T., Mehmet K. ve Muhammet A. tutuklanırken, Süleyman K. ve Mustafa T. adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Öte yandan Uşak’ta, Sevgi Evleri Çocuk Yuvası ile Kız Yetiştirme Yurdu’nda kalan, 28 çocuğa cinsel istismar, taciz, şiddet, eziyet, kötü muamele ve hakaretle suçlanan 16 yurt yöneticisi ve çalışanın, 23 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılandığı dava ise devam ediyor. l DHA Büyük acı İzmir’in Bergama ilçesinde tarlada bamya toplayan Sezer ve Fazilet Fidan (37) çifti, 3 yaşındaki çocukları Melih’i uyudu ğu için tarla yakınındaki araçlarının için de bıraktı. Park halindeki araç aniden alev alarak yanmaya başlayınca baba Fi dan koşarak oğlunu araçtan çıkardı. İz mir Ege Üniversitesi Hastanesi’ne kaldı rılan Melih kurtarılamadı. Kollarında ya Melih Fidan nıklar bulunan babanın tedavisinin ise sürdüğü öğrenildi. Aracın kısa devre ne deniyle alev aldığı iddia edildi. l İHA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle