19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABERLER EDİTÖR: HAKAN AKARSU TASARIM: BAHADIR AKTAŞ 15 TEMMUZ 2019 PAZARTESİ 7 Şirketler nereden güç alıyor?Yangın söndürme işini üstlenen şirketler hiçbir taahhüdü yerine getirmedi Tuncay MOLLAVEİSOĞLU Avrupa’nın en büyük özel yangın söndürme filosuna sahip olan Türk Hava Kurumu yerine, yangın söndürme işini özel şirkete veren Orman Bakanlığı’nın yaptığı ihalelerin detayları büyük soru işaretleri taşıyor. Yangın söndürme işini alan Kaan Havacılık taahhüdünü yerine getiremeyince, Bakanlık ihaleyi iptal etmek yerine bir ihale daha açıyor. İşi LDL adlı bir firma üstleniyor. Ancak o da gereken şartları sağlayamayınca üçüncü firma olarak Bordo Mimarlık ihaleye giriyor. Yani Orman Bakanlığı, aynı iş için üç ayrı firma ile ihale süreci yürütüyor. Bakanlık taahhüdünü yerine getiremeyen firmanın ihalesini iptal edip yeni ihale açması gerekirken, süreci uzatıp eksik helikopterleri başka firmalar üzerinden tamamlamaya çalıştı. Muğla’nın 4 farklı yerinde ortaya çıkan ve 400 hektar alanı; içinde yaşayan canlıları ile birlikte kül eden yangının ardından tartışmalar sürüyor. Yangına müdahale edildiği ilk gün Cumhuriyet ğazetesinde “ Ne kadar yanarsa o kadar öderiz” başlıklı yazı ile Orman Bakanlığı’nın yangın söndürme ihalesinin perde arkasını yazmış ve çok sayıda soru işaretine dikkat çekmiştim. Bakanlığın pahalı bulduğu Türk Hava Kurumu yerine yangın söndürme işini Kaan Havacılık adlı şirkete ver diğine, ancak rakamların bu gerekçeyi de çürüttüğüne dün gazetemizde yer verdik. THK’nin 70 milyon TL’lik teklifine karşılık özel şirketin 104 milyon TL’ye işi aldığını belirtmiştik. Ancak skandal bununla sınırlı değil... İhale şartnamesine göre 24 helikopter daha filoya eklemesi gereken Kaan Havacılık, dolar kurunu öne sürerek bu taahhüdünü yerine getiremiyor. Bakanlık ihaleyi iptal etmek yerine eksik helikopterleri karşılayabilmek için bir ihale daha açıyor. LDL adlı bir şirket işi üstleniyor. Ancak o da helikopter taahhüdünü yerine getiremiyor. Bunun üzerine üçüncü bir şirket olarak asıl işi betonculuk ve mimarlık olan Bordo Mimarlık adlı şirket devreye giriyor. Aynı iş için üç firma sürece dahil oluyor, ancak hiçbiri ihtiyaç karşılığı olan helikopteri bakanlığın hizmetine sunamıyor. Bu süreçte gerçekleşen yangınlara eldeki helikopterler ile müdahale ediliyor. 34 yıllık tecrübesi, gece de görev yapabilen yangın söndürme uçakları ve uzman personeli ile Türk Hava Kurumu’nun devre dışı bırakılıp özel şirketlerde neden ısrarcı olunduğu merak konusu... Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakan olduğu dö nemde THK’yi güçlendirmek için yeni yangın söndürme uçakları alınması talimatını vermişti. Bu uçaklar yangınlarda büyük başarı ile görev yaptılar. Çünkü uçakların helikopterlere oranla yangın söndürme gücü 56 kat daha fazla. Dünyadaki mücadele örnekleri de ortada... Orman yangınlarına uçaklar, tonlarca ilaçlı suyu boşaltarak müdahale ediyor ardından helikopterler devreye sokuluyor. Üstelik helikopterler özellikle çam ormanı yangınlarında türbülansa neden oldukları için yangını daha da büyütüyor. Milli bir mesele Özel şirketlerin personeli, ağırlıklı olarak Rus pilotlardan oluşuyor. Teknik bakım, onarım vb ihtiyaçlar yurtdışından karşılanıyor. Gelişmiş ülkelerde yangın söndürme işi devletin stratejik görev alanı içinde yer alıyor. Türkiye gibi dört bir yanı yangın tehlikesinde olan coğrafyada, orman yangınları ile mücadele işi uzun vadeli hazırlık, deneyim ve planlama gerektiriyor. Türk Hava Kurumu gibi Atatürk’ün emaneti olan ve başarıları ile bölgede göz dolduran bir kurumun devre dışı bırakılıp, yangınla mücadelenin özel ve yabancı şirketlere açılması ciddi riskleri de beraberinde getiriyor. Muğla’da bir yangın daha Muğla’nın Fethiye ilçesinde, Patlangıç Mahallesi Hıdırlık Mevkindeki ormanlık alanda, dün saat 16.50 sıralarında, henüz belirlenemeyen nedenle yangın çıktı. Havadan ve karadan yapılan müdahale ile yangın kısa sürede söndürüldü. Yangında, yaklaşık 5 dönümlük alanın zarar gördüğü be lirtildi. l DHA ‘Savaşa hazırlanmıyoruz’Cumhurbaşkanı Erdoğan, S400 alınmasını ‘Türkiye’nin en önemli anlaşması’ olarak niteledi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD’nin S400, AB’nin de Doğu Akdeniz konularındaki yaptırım tehditlerine ilişkin açıklamalarda bulundu. Erdoğan, “Biz, S400’leri alarak savaşa hazırlanmıyoruz” dedi. Erdoğan, AB’ye ise “Ne ise senin yaptırımın yap” diye seslendi. Erdoğan, gazete ve televizyon kanallarının genel yayın yönetmenleri, bazı yazar ve akademisyenlerle bir araya geldi. Cumhuriyet’in de aralarında bulunduğu muhalif basının çağrılmadığı toplantıda konuşan Erdoğan, “Ülkemizin, S400 alımı ve bu çerçevede süren tartışmalar bize, milletimizin sağduyusu ve irfanı ile bunların sesi olduğuna inandığım medya duyarlılığının tüm gücüyle ayakta olduğunu göstermiştir” dedi. Erdoğan, ABD ile krize neden olan S400 için “Ortaya çıkan tablo, Türkiye’nin S400 hava savunma sistemi tedarikinin tamamen kendi toprakları içinde ve bölgesinde barışı koruma amaçlı olduğunu göstermektedir. Biz, S400’leri alarak savaşa hazırlanmıyoruz. Barışı ve kendi milli güvenliğimizi garanti altına almaya çalışıyoruz. S400 anlaşması tarihimizin en önemli anlaşması” diye konuştu. Genel yayın yönetmenlerine seslenen Erdoğan, “Sizlerden S400 meselesini de, diğer milli güvenlik önceliklerimizi de bu anlayışla değerlendirmenizi ve özellikle halkımızı bu noktada bilinçlendirmenizi istiyorum. S400 konusunda maalesef adeta Amerika’nın temsilcileri gibi gayret edenler var. S400 alımı keyfi değil, bir zorunluluktur. Yıl sonuna kadar ‘Kontrolü tamamen bizde’ Bir gün, Rusya ile ilgili muhtemel bir sorunda, S400 bu savunma sisteminin Rusya’ya karşı da kullanılıp kullanılamayacağına ilişkin soru üzerine Erdoğan, “Bunun kontrolü tamamen bize aittir. Yazılım konusu, ortak üretimle ilgili süreçtir. Ortak üretimle ilgili süreçte bu adımlar atılacaktır” dedi. ‘NATO mutlu olmalı’ Erdoğan, S400’lerin NATO’nun geleceğini nasıl etkileyeceğine yönelik sorulan soruya “NATO’nun bundan mutlu olması lazım. NATO’nun en güçlü ayağı 35 ülke varsa, bunun bir tanesi Türkiye’dir” dedi. Toplantıya Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın da katıldı. belli bir bölümünü ve 2020’nin nisan ayına kadar tamamıyla bu işi bitirmiş olacağız” dedi. ‘Türkiye’ye Nobel verilmeli’ 4.5 milyona yakın sığınmacı barındıran Türkiye’ye Nobel Barış Ödülü verilmesi gerektiğini söyleyen Erdoğan, Türkiye’nin bölgesini istikrara ve güvenliğe kavuşturma çabaları sebebiyle takdir edilmek yerine cezalandırılmaya çalışıldığını belirtti. Pençe Harekatı’nın başarıyla sürdüğünü ifade eden Erdoğan “Bu sürecin sonunda artık Kandil diye bir tehdit kaynağı kalmayacağına inanıyorum” dedi. Erdoğan, bir gazetecinin S400 ve F35’in aynı anda savunmaya katılmasına ilişkin sorusuna şu yanıtı verdi: “S400 bir hava savunma sistemidir. F35 bir taarruz silahıdır. Fakat biz buradaki 9 ortak ülkeden bir tanesiyiz. Hatta hatta biz burada, ortak olmanın ötesinde üretimine katılan ülkeyiz. Fakat bütün bunlara rağmen, bu yapılan hem dostluğa, hem böyle ortaklığa da yakışmıyor. Şu anda ben tabii Trump’ın, altındakilerle aynı düşüncede olduğuna inanmıyorum ve bunu da en son Osaka’da beraber yaptığımız toplantıda tüm dünya basınının önünde kendi arkadaşlarına falan çok açık, net söyledi. F35 konusunda farklı bir istikamette gelişme beklemiyo ‘YAP YAPTIRIMINI’ Doğu Akdeniz’ yönelik değerlendirme de yapan Erdoğan, “Türkiye’nin ve Kıbrıs Türklerinin, Doğu Akdeniz’deki haklarını, hukuklarını, çıkarlarını yok sayan anlayışın bölgeye çöreklenme çabalarına karşı somut adımlar atıyoruz. Şimdi çıkmış AB ne diyor? Yaptırım uygulayacakmış. Ne ise senin yaptırımın yap. Kusura bakma. Siz bir defa Kuzey Kıbrıs’taki Türklerin haklarını savunmadınız. Verdiğiniz sözleri de yerine getirmediniz. Münhasır Ekonomik Bölge noktasında da AB, hâlâ tek taraflı hareket etmeye devam etmektedir. Siz, tek taraflı hareket ederken size ‘eyvallah’ mı diyeceğiz? Ki bu konuşmaların, atılan adımların hiçbirisinin uluslararası bağlayıcılığı da yoktur. Buradaki duruşumuz da diktir, bu duruşumuzu sonuna kadar da koruyacağız” diye konuştu. rum. Şimdi ikide bir bazı yaptırımlardan bahsediliyor. Böyle bir durumun, mesela CAATSA, bunu ikide bir söylüyorlar. Tamam da şimdi CAATSA ile ilgili, bu konuda imzayı Sayın Trump 2017’de attı. Özellikle bu CAATSA’yı önümüze sürüyorlar. Trump’ın CAATSA yaptırımlarından feragat etme ya da erteleme etkisi var. Biz beraber dostça oturduğumuz zaman o sözlerinde açık ve net, ben de açık ve netim. Kendisi de onu söylüyor; ‘Ben bundan dolayı seni seviyorum’ diyor. Ben de ‘Sizi bundan dolayı seviyorum’ diyorum. Açık açık kendisiyle konuştuk. Biz kapsamlı bir savunma işbirliğini de yapabiliriz.” l İç Politika T.C. TEKİRDAĞ AİLE MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2018/947 Esas Davacı tarafından davalı aleyhine Mahkememizde açılan boşanma davasında; Tüm aramalara rağmen adresi tespit edilemeyen “26137824036, ALİ oğlu/kızı GÜLBEYAZ olma,01/11/1991 doğumlu, HATAY ili, BELEN ilçesi, ATİK mah/köy 71 Cilt, 6 Aile sıra no, 141 sırada nüfusa kayıtlı” davalı SONER KORKMAZ’a ilanen tebligat yoluyla tebligat yapılmasına karar verilmiş olmakla;08/10/2019 günü saat: 09:00’da Mahkememizde yapılacak olan duruşmaya bizzat gelmesi veya kendisini bir vekil ile temsil ettirmesi, mazeretsiz olarak duruşmaya gelmediği takdirde yokluğunda duruşma yapılarak karar verileceği ve ilan tarihinden itibaren 7 gün süre sonunda muhataba tebliğ edilmiş sayılarak, bu süreyi takip eden iki haftalık süre içinde tüm savunma ve delillerini Mahkememize yazılı olarak bildirilmesi hususu davalı SONER KORKMAZ’a tebliğ edilmiş sayılacağı hususu şerhli davetiye tebliği yerine geçerli olmak üzere İLANEN TEBLİĞ OLUNUR. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1025799) T.C. ELBİSTAN 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN KAMULAŞTIRMA İLANI ESAS NO: 2019/139 Esas Kahramanmaraş İli, Elbistan ilçesi, Elembey mahallesi, maliki Refika Kılınç ve kamulaştırmaya ilişkin özet bilgileri aşağıda belirtilen taşınmazlar ENERJİ PİYASALARI DÜZENLEME KURULU tarafından kamulaştırılmış olup, mahkememizde 4650 sayılı kanunla değişik 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanunu gereğince tescil davası açılmıştır. Son ilan tarihinden itibaren 30 gün içinde İdari Yargıda iptal veya Adli Yargıda maddi hatalara karşı düzeltme davası açılabileceği, açılan davalarda husumetin ENERJİ PİYASALARI DÜZENLEME KURULU’ na yöneltilmesi gerekmektedir. 30 gün içinde idari yargıda iptal davası açıldığı ve yürütmeyi durdurma kararı alındığı belgelenmediği takdirde kamulaştırma işlemi kesinleşecek olup, mahkememizce tespit edilecek bedel üzerinden taşınmazlar davacı kurum adına tescil edilecektir. KAMULAŞTIRILAN TAŞINMAZ Dosya Esas No: İli İlçesi Köyü Ada Parsel Malikinin Adı Soyadı Kamulaştırılan Alan 2019/139 K.maraş Elbistan Elembey 0 295 Refika Kılınç 45m² Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1025085) Kaftancıoğlu’ndan Gezi şehitlerinin ailelerine ziyaret CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, Hatay’da Gezi direnişinde hayatını kaybeden Ali İsmail Korkmaz, Ahmet Atakan ve Abdullah Cömert’in ailelerini ziyaret etti. Canan Kaftancıoğlu, Hatay ziyaretleri kapsamında Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş’ı makamında ziyaret etti. Yerel seçimlerde yaşanan sürece dair görüşmeler yapan Kaftancıoğlu ve Savaş, İstanbul’da yapılan çalışmalar ile ilgili de istişareler yaptı. Lütfü Savaş, Kaftancıoğlu’na yapmış olduğu nezaket ziyaretinden dolayı teşekkür ederek, çalışmalarında başarılar diledi. Hatay’ın geleneksel Samandağ Evvel Temmuz Festivali için Antakya’ya gelen Kaftancıoğlu, festival kapsamında düzenlenen panele katıldı. l İç Politika ‘Eski sistemi savunanlar FETÖ’cü Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni savunan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, eski sisteme döne lim önerisinde bulunanla rı FETÖ ile işbirliği yapmak la suçlayarak “Eski sisteme dönelim diyenlerin FETÖ ile irtibatları ve iltisakları var dır” ifadelerini kullandı. Devlet Bahçeli, 31 Mart Devlet Bahçeli yerel seçimleri sonrası tebrik ve teşekkür zi yaretinde bulunmak üzere Kastamonu’yu zi yaret etti. Kastamonu Belediyesi önünde top lanan kalabalığa seslenen Bahçeli, FETÖ’nün 15 Temmuz’da Türkiye’yi yıkmak için silaha davrandığını, TSK içine yuvalanan terörist bir kadronun millete ve devlete silah doğrulttu ğunu söyledi. Bahçeli, 15 Temmuz darbe gi rişiminde 251 kişinin şehit, 2 bin 194 kişinin ise yaralandığını kaydederek 15 Temmuz De mokrasi ve Milli Birlik Günü’nü andı. Bahçe li, “15 Temmuz’da amaç Türkiye’yi içten yık mak, iç savaş çıkartmak, ülkeyi bölmek ve paylaşmaktı. 15 Temmuz’da bekamız doğran mak ve dağıtılmak istendi. Ancak Türk milleti yediden yetmişe ayağa kalktı, FETÖ’cü terö ristleri, arkalarında duran efendilerini anala rından doğduklarına pişman etti” dedi. ‘Yenikapı dirilişi yaşatılmalı’ Bahçeli, FETÖ’nün kripto bağlantılarının sonlandırılması için Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin savunulması gerektiğini belirterek “FETÖ’nün kripto damarı, geride kalan kalıntıları nereye kadar uzanıyorsa uzansın kesilip atılmalıdır. Elbette maruz kaldığımız tehlikeler henüz bitmemiştir. Bu nedenle Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne sahip çıkılmalıdır. 7 Ağustos Yenikapı dirilişi yaşatılmalıdır. İblisin vücut bulmuş hali olan FETÖ ve PKK’nin ne hilesi bitecek ne de hainliği sona erecektir. Bunların kökü kurutulmalıdır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, ülkemizin gelecek umududur, milli güvenlik ve beka sorunlarına yegâne çözüm ve çaredir” diye konuştu. Eski sistemi savunanların FETÖ’ye ilişkili olduğunu öne süren Bahçeli, “Eski sisteme dönelim diyenlerin FETÖ’yle irtibat ve iltisakları vardır. Eski sistemden medet umanların PKK’ye diyet borçları bulunmaktadır. Yeni bir 15 Temmuz’un olmaması için Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi güçlendirilerek, derinleştirilerek, ilke ve esaslarıyla kurumsallaştırılarak yaşatılmalıdır” dedi. l İç Politika Baraçlı’dan istifa açıklaması İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) eski Genel Sekreteri Hayri Baraçlı, dün kendisi ve ekibinin belediye şirketleri yönetim kurullarından istifa etmediğine ilişkin tartışmalar üzerine açıklama yaptı. Baraçlı, istifa ettikten sonra İBB iştiraklerindeki Yönetim Kurulu Başkanlı Hayri Baraçlı ğı görevinin kendiliğinden sona erdiğini belirtti. İBB Genel Sekreterliği görevinden istifa ettikten sonra öğretim üyeliği görevine geri döndüğünü söyleyen Baraçlı, özetle şu ifadeleri kullandı: “Bu nedenle fiilen sona ermiş bir görevden tekraren istifa etmem hukuken anlamsızdır. Ayrıca emekliye ayrılan Muzaffer Hacımustafaoğlu ve Mevlüt Bulut ise istifa sonrası emekliye ayrıldıkları için ilgili madde gereğince otomatikman iştiraklerdeki görevleri de sona ermiştir. Yine istifa eden diğer genel sekreter yardımcıları, Süleyman Karalı, Nihat Macit, Çağatay Kalkancı, Eyyüp Karahan, Adil Karaismailoğlu ile 1. Hukuk Müşaviri Ali Karaaslan ise başkanı oldukları şirketlerde genel kurulların toplanması için çalışmalar yapılmış ve geçtiğimiz hafta cuma günü itibariyle çağrılar tamamlanmıştır. İşlemlerin tamamlandığı cuma günü itibarıyla ise iştiraklerdeki görevlerinden yine kendi istekleri ile istifa etmişlerdir.” l İSTANBUL/Cumhuriyet
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle