19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER EDİTÖR: CAFER KURT TASARIM: SERPİL ÜNAY 59 HAZİRAN 2019 PAZAR Cezanın gerekçesi ‘algı’TTB üyesi 11 hekime iki basın açıklaması nedeniyle verilen 20’şer ay hapis cezasının gerekçesi açıklandı Türk Tabipleri Birliği (TTB) üyesi 11 hekime iki basın açıklaması nedeniyle verilen 20’şer ay hapis cezasının gerekçesi açıklandı. Kararda “sanıkların hekim olmaları nedeni ile insan psikolojisinden ve insa nın nelerden rahatça etkilenebileceği konusunda fikir sahibi oldukları tartışmasız bir gerçekliktir” değerlendirilmesi yapılAlican dı. Buna karşılık bildiriyuludağ le “harekâtın Kürt kökenli vatandaşlarımıza karşı yapıldığı yönünde terör örgütü tarafından oluşturulmaya çalışılan algıyı güçlendireceği” belirtilen gerekçede, TTB’nin hendek operasyonuyla ilgili açıklamasına ilişkin de “Devlete karşı silahlı faaliyette bulunan silahlı terör örgütünün eylemlerinin yanlışlığına ya da kınanmasına dair tek kelimenin edilmediği gibi bunu ima eden cümlelerin de bulunmadığı” ifadesi kullanıldı. Dönemin TTB yönetimi, Türkiye’nin Afrin harekâtı nedeniyle 24 Ocak 2018’de “Savaş bir halk sağlığı sorunudur” başlıklı bir bildiri yayımladı. Bu açıklama nedeniyle polis tarafından gözaltına alınan ve sonrasında serbest bırakılan TTB yönetim kurulu üyesi 11 hekime, “Halkı kin ve düşmanlığa tahrik etme” suçundan dava Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi, 11 hekime yargılama sonunda 20’şer ay hapis cezası vermişti. açıldı. İddianamede, 2016 yılındaki 1 Eylül Dünya Barışı günü nedeniyle yayımlanan açıklama da suçlama olarak yer aldı. Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi, 11 hekime yargılama sonunda 20’şer ay hapis cezası vermişti. Mahkeme, kararın gerekçesini açıkladı. Tek başına suç değil, ama Gerekçeli kararda “Savaş bir halk sağılığı sorunudur” cümlesinin tek başına okunduğunda herhangi bir suç oluşturmadığı belirtilerek, şu değerlendirme yapıldı: “Açıklamanın yapıldığı tarih ve dönem itibarı ile terör örgütünün de aynı ve yoğun şekil de benzer ifadeler kullandığı, harekâtı gayri meşru bir saldırı şeklinde değerlendirip bölgede yaşayan sivil vatandaşlara Türkiye Cumhuriyeti tarafından katliam uygulanacağı algısı oluşturmaya çalıştığı, sanıkların içinde yer aldığı Türk Tabipleri Birliği’nin meslek kuruluşu olarak toplum üzerinde etki alanının geniş olduğu, yaratılmaya çalışılan bu algının sanıkların paylaşımlarında da görülmüştür. Bu durumun ülkemizin belli bir bölgesinde ya da Türkiye genelinde yaşayan Kürt kökenli vatandaşlarımız üzerinde, Suriye’de Türkiye Cumhuriyeti tarafından tamamen kendi güvenliği ni temin etmek için yapılan harekâtın Kürt kökenli vatandaşlarımıza karşı yapıldığı yönünde terör örgütü tarafından oluşturulmaya çalışılan algıyı güçlendireceği ve halk arasında toplumsal sorunlara, kin ve düşmanlığa yol açabileceği, harekâtın yapıldığı tarih itibarı ile ülkemiz ve bölgede yaşanılan gelişmeler dikkate alındığında kamu güvenliği açısından açık ve bir yakın tehlikenin mevcut olduğu kanaatine varılmıştır.” Kınama yok Kararda, TTB’nin 1 Eylül 2016 tarihli açıklamasıyla o dönemde gerçekleştirilen hendek operasyonlarının eleştirildiği de savunularak, “Devlete karşı silahlı faaliyette bulunan silahlı terör örgütünün eylemlerinin yanlışlığına ya da kınanmasına dair tek kelimenin edilmediği gibi bunu ima eden cümlelerin de bulunmadığı, operasyonların Kürt kökenli insanlara yapıldığı yönünde terör örgütü tarafından oluşturulmaya çalışılan algıyı güçlendireceği ve halk arasında toplumsal sorunlara, kin ve düşmanlığa yol açabileceği, kanaatine varılmıştır” denildi. TTB’nin avukatı Ziynet Özçelik de iki açıklamanın içerik ve bağlamında şiddet veya nefrete teşvik bulunmadığını belirterek karara itiraz etti. Dosya istinaf mahkemesine taşındı. l ANKARA ZEKİYE BACAKSIZ TİS SÜRECİNİ DEĞERLENDİRDİ Zekiye Bacaksız İsraf projeleri yıkım getiriyor Genel Sağlıkİş Genel Başkanı Zekiye Bacaksız, yaklaşan Toplu İş Sözleşmesi (TİS) süreciyle ilgili sağlık çalışanlarının üzerlerine giydirilmeye çalışılan “fedekârlık gömleğini” kabul etmeyeceklerini belirterek, “Biz de susmayacağız, biz de konuşacağız ve israf projelerinin karşısına dikileceğiz” dedi. Zekiye Bacaksız, yaklaşan TİS süreciyle ilgili Cumhuriyet’e değerlendirmelerde bulundu. “Kamusal sağlık hizmetlerinin tasfiye edildiği ve piyasa koşullarına terk edildiği bir dönemden geçmekteyiz” diyen Bacaksız, hükümet tarafından tasfiye edilen sağlık kurumlarının yerine israf projelerinin getirildiğini ifade etti. Bacaksız sağlıkta “israf projeleri”nin başında şehir hastanelerinin geldiğini belirterek, “Tüketimi kışkırtan israf projeleri ülkemiz için büyük bir yıkım oluşturmaktadır. Bu yıkımın bedellerini tüm halkımız ve tüm sağlık çalışanlarımız hep birlikte ödemektedir. Şehir hastaneleri, on yıllarca yıla yayılan zorunlu borçlanmalarla ve garanti edilmiş ödemelerle yandaş sermaye gruplarının ihtiyaçlarını karşılayan projelerdir” dedi. ‘Dışa bağımlılık yüzde 90’ Sağlık hizmetlerinde dışa bağımlılığın yüzde 90’ı bulduğunu kaydeden Bacaksız, “Döviz fiyatlarındaki artış sağlık hizmetlerinin yürütülmesini her geçen gün daha da zorlaştırırken, sağlık çalışanlarını da giderek iş güvencesinden ve onurlu ücret haklarından uzaklaştırmaktadır. Sağlığın ana unsuru ‘koruyucu sağlık hizmetleri’ olması gerekirken, bütün yatırımlar ‘sağlıkta tedavi hizmetlerine’ ayrılmaktadır. Bu durum sağlık hizmetinden rant devşirmeye çalışan ve yandaş sermayeye kaynak aktarma peşinde olan bir anlayışın ürünüdür” dedi. Yandaş sendikaların, çalışma koşulları ağırlaşan üyelerine durumu anlatamadıkları için daha fazla baskı ve sindirme politikası uyguladıklarını ifade eden Bacaksız şunları kaydetti: “Yaklaşan sözde TİS sürecinde tüm kamu hizmetlerinde olduğu gibi sağlık işkolunda da, yetki devşirmiş sendika, iktidarın acizliğini ve açmazlarını yine ‘beka meselesi’ üzerinden anlatmaya çalışacak ve sağlık çalışanlarını daha fazla fedakârlık yapmaya çağıracaktır. Sağlık çalışanları üzerlerine giydirilmeye çalışılan fedakârlık gömleğini kabul etmeyecektir. Biz de susmayacağız, biz de konuşacağız ve israf projelerinin karşısına dikileceğiz.” Bacaksız, israf projelerine dur denildiğinde, ortaya çıkan kaynaklarla, hem yurttaşların sağlık düzeyinin yükseleceğine hem de sağlık çalışanlarının onurlarına yakışır ücret ve güvencelerle donatılacaklarına inandıklarını belirtti. l ANKARA/Cumhuriyet Arslan son yolculuğuna uğurlandı Antalya’da geçirdiği rahatsızlık sonucu yaşamını yitiren CHP Denizli Milletvekili Kazım Arslan, Denizli’de son yolculuğuna uğurlandı. CHP Denizli Milletvekili Kazım Arslan’ın, Müftü Ahmet Hulusi Camisi’ndeki cenaze törenine TBMM Başkanı Mustafa Şentop, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Denizli Valisi Hasan Karahan, CHP ve AKP milletvekilleri, siyaset ve sanat dünyasından isimler de katıldı. Arslan’ın cenazesi Denizli Asri Mezarlığı’nda toprağa verildi. Tören sonrası gazetecilere açıklama yapan Kılıçdaroğlu, Arslan’ın başarılı bir milletvekili olduğunu belirterek, “Hayırsever bir insandı. Hiçbir siyasi parti ayırımı yapmaksızın bütün Denizlilileri ve vatandaşları kucaklıyordu. Ahlaklı, sevecen, yardımsever bir insandı. Denizli bugün onu bağrına bastı. Çok güzel uğurladık. Allah rahmet eylesin” dedi. Cumhurbaşkanı Tay yip Erdoğan da Arslan’ın eşi ve oğlunu arayarak başsağlığı diledi. Baykal’a ziyaret Öte yandan, CHP lideri Kılıçdaroğlu, cenaze törenin ardından hava yoluyla Antalya’ya geldi. Kılıçdaroğlu, kızı Aslı Baykal’ın Döşemealtı ilçesindeki evinde dinlenen eski CHP Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal’ı ziyaret etti. l İç Politika İBB BAŞKAN ADAYLARI İMAMOĞLU VE YILDIRIM’IN TV TARTIŞMASI Dündar’a canlı yayın tehdidi Yıldırım önceki gün Şanlıurfa’da yurttaşlarla buluştu. Kadro isteyen işçiyi tersledi Yıldırım: Lafı uzatıp zurna yapmayın AKP’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Binali Yıldırım “hemşerimsiniz” dediği Urfa’da, kadro isteyen taşeron işçiye “Lafı uzatıp zurna yapma” ifadeleri kullandı. Bilali Yıldırım, önceki gün Şanlıurfa’da yurttaşlarla buluştu. Şanlıurfalılardan oy isteyen Yıldırım “İstanbul’da küçük Şanlıurfa’nın adayıyım” dedi. Ziyaretleri sırasında yanına gelen kadroya geçemeyen taşeron bir işçi kadro talebinde bulundu. Yıldırım taşeron işçinin sözlerine “Lafı uzatıp zurna yapmayın. Söylendi bakacağız” yanıtı verdi. Yıldırım’ın taşeron işçiye verdiği yanıt sosyal medyada da tepkilere neden oldu. l İç Politika AKP’nin İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) başkan adayı Binali Yıldırım’ın seçilmiş İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile planlanan canlı yayın programını yönetmesini istediği Uğur Dündar, “Moderatörlüğü kabul etmemem öneriliyor, hatta tehdit eden bile çıkıyor” dedi. İmamoğlu rakibi Yıldırım ile canlı yayında İstanbul’u ve 31 Mart seçim sürecini konuşmak istedi. İmamoğlu’nun önerdiği ikili canlı yayın için partisinden onay alan Yıldırım, programı yönetecek gazetecinin Uğur Dündar olmasını istedi. Uğur Dündar, Yıldırım’a teşekkür ederek, teklifi kabul etmemesi için tehditler aldığını açıkladı. Sosyal medya hesabından açıklama yapan Dündar, “Dünden beri öyle şeyler yazılıyor ki! Komplolar, tuzaklar, tezgâhlar, kumpaslardan söz ediliyor. Moderatörlüğü kabul etmemem öneriliyor, hatta tehdit eden bile çıkıyor! Bunları yazıp çizenler sanırım benim Türkiye’nin en kıdemli televizyoncusu olduğumu, 50 yıldır bu işi yaptığımı unutuyor!” dedi. Partisi tarafından görevden alınan eski Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda İstanbul adaylarının yapması beklenen canlı yayına ilişkin Binali Yıldırım ile görüştüğünü belirterek aralarında geçen diyaloğu şöyle aktardı: “Sayın Başbakanım ben Uğur Dündar’ın moderatörlüğünde Kılıçdaroğlu ile tartışmaya çıktım, Uğur Dündar bana her türlü oyunu oynadı. Nasıl güveneceksiniz?’ dedim. Yıldırım ise ‘Ben istiyorum ki hiçbir bahaneleri kalmasın. Ben Allah’ın izniyle kendime güveniyorum’ dedi.” Gökçek’in yaptığı paylaşıma yanıt veren Uğur Dündar ise “Gökçek böyle yazdığına göre ben o oturumu son derece adil yönetmişim demektir. Nitekim Sayın Dengir Mir Mehmet Fırat, Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ile, Sayın Erdoğan da Sayın Baykal ile yaptığı tartışmalardan sonra bana teşekkür etmişlerdir. Melih Bey aynaya baktığında neden kaybettiğini anlar” ifadelerini kullandı. l İç Politika YENİ GÖRÜNTÜLER YAYIMLANDI VIP gerginliğini İmamoğlu önledi Seçilmiş İstanbul Büyükşehir Beledi ye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Ordu’dan İstanbul’a dönerken havalimanında VIP salonuna sokulmamasına ilişkin yeni görüntüler yayımlandı. Görüntülerde İmamoğlu’nun vatandaşların kullandığı bölümden geçmek istediği ortaya çıktı. Geçen hafta Karadeniz bölgesinde seçim çalışmaları kapsamında Ordu’da vatandaşlara seslenen İmamoğlu’nun OrduGiresun Havalimanı’nda VIP salonuna alınmaması üzerine gerginlik yaşanmıştı. Ordu Valiliği’nin İmamoğlu’nun VIP salonuna girmek istemesi üzerine gerginliğin çıktığı iddialarına karşılık dün yayımlanan görüntülerde İmamoğlu’nun vatandaşların kullandığı bölümü kullanmak istediği ve gerginliği yatıştırdığı anlaşıldı. Ortaya çıkan görüntülerde İmamoğlu’nun gerilim büyümeden kalabalığı sakinleştirdiği görüldü. Görüntülerde İmamoğlu’nun “Vali Bey’e hiç kılçık taktırmanın anlamı yok. Biz vatandaş gibi gidelim. Gel şuradan kurban olayım” diyerek Seyit Torun’u ikna ettiği ve gerilen kalabalığı sakinleştirmeye çalıştığı dikkat çekti. Yandaş medyada iddia edildiğinin aksine İmamoğlu’nun Vali’ye hakaret etmediği, “Vali’ye gittik deyin” ifadelerini kullandığı belirtildi. Ordu Valiliği’nce dün yapılan ikinci açıklamada “Valimizin ve güvenlik güçlerimizin nezdinde devletimizi ve kurumlarını küçük düşürücü, aşağılayıcı, tehdit ve hakaret içeren söylemlerde bulunan kişiler hakkında tüm bilgi, belge ve görüntülerle birlikte Ordu Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulmuş ve hukuki süreç başlatılmıştır” denildi. Valilik açıklamasında CHP heyeti ve milletvekilleri VIP salonunu “işgal etmekle” suçlandı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun valiliğin suç duyurusunda bulunması üzerine Twitter’dan “Çiğ yemedik ki karnımız ağrısın” ifadelerini kullandı. l İç Politika O UÇAĞI Zeybekci de kullanMIŞ Soylu’nun ‘tahsis’ iddiası doğru çıkmadı İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, CHP’nin İstanbul adayı Ekrem İmamoğlu’na Koç Grubu’na ait uçağın tahsis edildiğini iddia etmişti. Ancak Koç Holding’e bağlı Set Air’in aynı uçağını eski Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci’nin de, 2017 yılında Kars ziyaretinde kullandığı ortaya çıktı. Set Air firmasına ait TCRMK kuyruk tescilli jet, firmanın sitesinde kiralanabilecek uçaklar arasında yer alıyor. Süleyman Soylu uçağın tahsis edildiğini iddia ederek, “Gezi olaylarında Taksim’deki otellerini tahsis edenler bugün uçaklarını tahsis ediyorlar” demişti. Soylu’nun konuşmasının ardından sosyal medyada, 2017 yılında eski Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci’nin aynı uçakla yaptığı Kars ziyaretinden fotoğraflar paylaşıldı. l Haber Merkezi Kaftancıoğlu’ndan Soylu’ya: Bizde montaj yok, hakikat var İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, önceki gün katıldığı bir programda CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’yu hedef alarak “Neydi o kadının ismi? İstanbul İl Başkanı, Canan. Kadın bizim dinimize, inancımıza aykırı laflar söyleyecek, bizi küçük düşürecek” dedi. Canan Kaftancıoğlu, dün Twitter hesabından Soylu’ya ait bir video paylaşarak “Adını bir türlü hatırlayamadığım İçişleri Bakanı, İstanbul’a ihanet edenlere neden oy verilmemesi gerektiğini tane tane anlatmış. Bizde iftira, montaj yok, hakikat var, buyrun” dedi. Videoda DP Genel Başkanlığı yaptığı dönemde katıldığı bir programda Soylu’nun, yerel seçimlere ilişkin “Bir kentte yaşayanların yüzde 70’i eğer o kentte yaşamaktan mutlu değilse bu kentin yöneticileri sorumludur. Sonra, ‘ben belediye başkanlığı yapıyorum’, alın başınıza çalın belediyeyi. Milyar dolarlarca kaynak yönetiyorsunuz. Hani yeni çevre yolları, hani kent parkları? Hiçbiri yok.” dediği görüldü. l İç Politika CHP’Lİ TANAL SORDU: Tartışılan uçak Bayındır’ın mı? AKP’nin İBB başkan adayı Binali Yıldırım’ı Diyarbakır’a götüren uçağın Çalık Holdig’e ait olduğu ortaya çıktı. CHP milletvekili Mahmut Tanal, “Şimdi Binali Bey, damat Berat Albayrak’ın uzun yıllar CEO’luğunu üstlendiği Çalık Holding’in uçağına mi binmiş oluyor” diye sordu. Tanal, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada “Ekrem İmamoğlu VIP bölümüne alınmazken, Erzincan’da AK Partililer havaalanı apronunda kuyruğa girip Binali Yıldırım’ı Diyarbakır’a uğurlamıştı. Görüntülere yansıyan uçağın sahibini bir zahmet açıklayın” dedi. Tanal, Yıldırım’ın kullandığı uçağın kuyruk tescilini ve FETÖ firarisi işadamı Faruk Bayındır’ın el konulan şirketi Tarkim’in hangarındaki uçağının kodunu paylaşarak, bu uçağı Yıldırım’ın kullandığını açıkladı. l ANKARA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle