28 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER EDİTÖR: MÜNEVVER OSKAY TASARIM: ECE KURTULUŞ 38 HAZİRAN 2019 CUMARTESİ Nadir hastalık testi için çağrı ‘5 Avro’ya çocuklarımız hasta doğmayabilir’ MAHMUT LICALI CHP Ankara milletvekili Gamze Taşçıer, ALS, SMA gibi nadir hastalıkların engellenmesine yönelik doğumdan önce yapılacak bir testin maliyetinin 510 Avro arasında olduğunu belirterek “5 Avro’ya (yaklaşık 33 TL) bu çocuklarımızın hasta doğmayacağını bilmek beni çok üzdü. Bu yüzden nadir hastalıklar için de evlilik öncesi tarama testlerini hayata geçirmesi için elimden gelen tüm çabayı göstereceğim” dedi. Her gün bir SMA ALS, SMA gibi nadir hastalıkları araştırmak için kurulan TBMM Araştırma Komisyonu üyesi CHP’li Taşçıer, dünya üzerinde 6 binin üzerinde nadir hastalık olduğuna dikkat çekti. CHP’li Taşçıer, dünya nüfusunun yüzde 7’sinin nadir hastalıklara sahip olduğunu belirterek “Nadir ifadesine karşın Türkiye’de her gün bir SMA hastası çocuk doğduğunu bilirsek aslında nadir denerek göz ardı edilebilecek hastalıklar olmadığını daha net anlayabiliriz” diye konuştu. Meclis’te kesin tedavisi bilinmeyen nadir hastalıkla ra ilişkin kurulan komisyonun üyesi olarak yurttaşlardan binlerce mesaj ve telefon aldığını söyleyen Taşçıer, toplumda bu konuda büyük bir beklenti oluştuğuna dikkat çekerek komisyonun yapacağı çalışmaların önemine işaret etti. Farkındalık şart... Nadir hastalıklar konusunda toplumun bilinçlenmesi ve farkındalık yaratılması gerektiğine işaret eden Taşçıer, şunları dile getirdi: “Nadir hastalıklarla ilgili dile getirilmesi gereken bir konu hastalara dair envanterdir. Konuya ister maliyet açısından bakılsın, ister sosyal devlet açısından, ister hastalıkla mücadele açısından, hiç fark etmez; devlet bir eylem planı ortaya koymak istiyorsa mutlaka buna ihtiyaç var. Oysa elimizde bu hastalıklara ilişkin kesin sayıları ile ilgili dahi bilgi bulunmamakta. İyi ki bu hastalıklarla mücadele eden ailelerin kurduğu ya da gönüllülerin destek olduğu dernekler var. Bu dernekler gerek farkındalık yaratılması, gerekse hastalıklarla ilgili sistemli mücadele verilmesi açısından önemli çalışmalara imza atıyor.” l ANKARA Dönüş için son günü beklemek istemeyenler dün yola çıktı. Çanakkale feribot iskelesinde de yoğunluk oluştu. l DHA 7 günde 68 can 9 günlük Şeker Bayramı tatilinde, uyarılar ve alınan önlemlere karşın yine çok sayıda ölümlü ve yaralanmalı kaza oldu. Cuma günü saat 18.00’den, dün saat 17.00’ye kadar yurt genelinde meydana gelen 161 kazada, 68 kişi yaşamını yitirdi, 520 kişi de yaralandı. Son 24 saatteki trafik kazalarında ise 4 kişi hayatını kaybetti, 125 kişi yaralandı. l Haber Merkezi Fabrikanın sahibi ve kiracısı gözaltında Fabrikadan hâlâ dumanlar yükseliyor. Fabrikada yaşamını yitiren 4 işçinin Suriye ve Afganistan uyruklu olduğu ortaya çıktı. 8 yabancının da sınır dışı edileceği öğrenildi. Kaçak işçi doluymuş Kocaeli’nin Çayırova ilçesinde, 4 işçinin yangında yaşamını yitirdiği tekstil fabrikasında soğutma çalışmaları sürdürülüyor. Soruşturma kapsamında, fabrika sahibi ve binayı kiralayan kişi gözaltına alındı. Çayırova’ya bağlı Cumhuriyet Mahallesi’ndeki ev tekstil ürünleri üretimi yapılan fabrikada önceki gün yangın çıkmış, alevler 4.5 saat süren ça lışmaların ardından kontrol altına alınarak söndürülmüştü. Fabrikada mahsur kalan 4 işçi yaşamını yitirirken dumandan etkilenen 5 işçi de hastanede tedaviye alındı. 4 işçiden 3’ünün Suriye uyruklu, 1’inin ise Afganistan uyruklu olduğu öğrenildi. Kaçak olarak çalıştığı öğrenilen 8 yabancı uyruklunun, sınır dışı edilmek üzere İl Göç İdaresi’ne teslim edileceği öğrenildi. l DHA Seçilmiş İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun eşi Dilek İmamoğlu: Her yerde insanların gözlerindeki umudu görebiliyorum 23 Haziran’da büyük farkla seçimi alacağız Dilek İmamoğlu, eşinin özellikle kadın, anne ve çocuklar üzerine düşündüğü projelere daha çok önem verdiğini vurguluyor. Seçilmiş İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun eşi Dilek İmamoğlu, iptal edilen seçimin ardından üzüldüklerini ancak 23 Haziran’da büyük bir farkla eşinin seçimi kaILAYDA zanacağını söyleKAYA di. Kampanya sürecinde eşine yardımcı olduğunu anlatan Dilek İmamoğlu, “Bize yapılan dönüşler çok güzel. Sevgi katlanarak büyüyor. Birçok programa ve mitinge katılıyorum. Tüm mitinglerde sevgiyi ve insanların gözlerindeki umudu görebiliyorum” dedi. Çocuklarının da bu süreçte eşine büyük bir manevi destek verdiğini söyleyen İmamoğlu, “Çocuklar bu süreçte babalarını çok özlüyorlar fakat babalarının dışarıda ne için koşturduğunu bildikleri için hoşgörü gösteriyorlar” diye konuştu. Eşinin özellikle kadın, anne ve çocuklar üzerine düşündüğü projelere daha çok önem verdiğini anlatan Dilek İmamoğlu sorularımıza şu yanıtları verdi: n 31 Mart’a kadar süren kampanya süreci ve 31 Mart gecesi sizin ve çocuklarınız açınızdan nasıl geçti? Ekrem, adaylığı kesinleştikten sonra yoğun bir çalışma temposu içine girdi. Dolayısıyla biz de onunla beraber bu tempoya girmiş olduk. Çocuklarımız  bu süreci  çok büyük olgunlukla karşıladılar. Hatta babalarına destek verdiler. Özellikle ortanca oğlumuz Semih’in verdiği destek ve babasının o yönde aldığı manevi güç çok fazlaydı. Güzel şeylerin olacağından ve 31 Mart’ta seçimi kazanacağımızdan emindik. Ekrem’in enerjisine, çalışma performansına, iletişim gücüne güveniyordum. Beylikdüzü’nde bir tecrübemiz olmuştu. Seçimi alma yönünde herhangi bir sürprizle karşılaşmadık. 31 Mart gecesi çok stresli geçti. Çünkü bize ıslak imzalı tutanaklar geliyor ve sisteme işleniyordu. Ekrem, kamuoyunu bilgilendirmek adına art arda açıklamalar yapıyordu. Bizim için 31 Mart gecesi çok yorucu ve oldukça uzundu. n Eşinizin İBB’de 18 günlük başkanlığının ardından mazbatası alınınca neler hissettiniz? Üzüldük. Bu üzüntü sadece kendi adımıza yaşadığımız bir üzüntü değildi. Bu tüm İstanbullular adına yaşadığımız üzüntüydü. Bu tek kişilik bir mücadele de değildi. Tüm İstanbul halkıyla yapılan mücadeleydi. İstanbul halkının çoğunluğu size oy veriyor ve siz seçimi kazanıyorsunuz. Sonra temsil hakkını sizin elinizden alıyorlar. Kötü bir duygu. istiy‘oErşiutlim’k Mitinglerde eşini bir an olsun yalnız bırakmayan Dilek İmamoğlu ile, baba ve eş olarak Ekrem İmamoğlu’nu konuştuk. 31 Mart’tan sonraki süreci ve yaşadıklarını anlatan İmamoğlu, “Bu tek kişilik bir mücadele de değildi. Tüm İstanbul halkıyla yapılan mücadeleydi. İstanbul halkının çoğunluğu size oy veriyor ve siz seçimi kazanıyorsunuz. Sonra temsil hakkını sizin elinizden alıyorlar. Kötü bir duygu. Bir bakıma da 31 Mart sonrası her şey katlanarak daha güzel oldu” dedi. n Bir kadın ve anne olarak sizi en çok etkileyen vaat ya da proje hangisiydi? Ekrem’in tüm projeleri İstanbul için oluşturulan çok özel çalışmalar. Ben artık herkesin tüm projelerden eşit oranda faydalanmasını istiyorum. İstanbul ve Türkiye genelinde artık bunu görmeyi hedefliyorum. Beylikdüzü’nde haya ta geçirdiğimiz ‘İş’te Destek’ projemiz oldukça ses getiren ve pek çok kadının hayatına dokunan özel bir çalışma oldu. Bu projemiz  çalışmak isteyen ancak  evde küçük çocuğu veya bakmakla yükümlü olduğu yaşlısı olan, tam zamanlı çalışamayan kadınlara yönelikti. Biz bu proje ile  kadınların  yarı zaman lı olarak çalışmasına olanak sağladık. Kadınlar çalışma saatlerini  kendileri ayarlıyabildi. Proje Beylikdüzü’nde çok olumlu dönüşler aldı. Bu projeyi İstanbul’a, hatta tüm Türkiye’ye yaymayı hedefliyoruz. Kadınların hayatını kolaylaştıran, onları iş hayatına dahil eden çok özel bir proje. Bir bakıma da 31 Mart sonrası her şey katlanarak daha güzel oldu. Ekrem İmamoğlu sevgisi, insanların bu davaya olan inancı katlanarak büyüdü. Bizim gibi, oy verenler de büyük haksızlığa uğradı. Oy verenler bunun bilincinde. ‘Dönüşler güzel’ n 23 Haziran için yeni bir kampanya süreci var. Bu süreç nasıl ilerliyor?  23 Haziran seçimi için geri dönüşler çok güzel. Hepimizi çok mutlu ediyor. Ekrem İmamoğlu sevgisi katlanarak büyüyor. Ekrem’le birlikte birçok programa ve mi tinge katılıyorum. Her yerde o sevgiyi, insanların gözlerindeki umudu görebiliyorum. 23 Haziran’da çok büyük bir farkla seçimi kazanacağız. Hepimiz bu ülkede yaşıyoruz ve bu ülkenin hukuk sistemine güvenmek zorundayız. Bu nedenle  aynı süreç 23 Haziran’da yaşanmamalı. Seçimi kazanan ertesi gün görevine başlamalı. n Özellikle küçük kızınız Beren, babasını özlediğini söylemişti. Bu tempo aileye ve çocuklara nasıl yansıyor? Ekrem, büyük bir emek ve motivasyonla çalışmalarını sürdürüyor. Bu dönemde ço cukları oldukça az Ekrem İmamoğlu, sürpriz doğum gününde ailesiyle birlikte... görüyor. Sabahları okula giderken onları yolcu ediyor. O küçücük bir öpücük bile çocukların mutlu olmasını sağlıyor. Ama genel olarak çok özlüyorlar. Beren, babasına çok düşkün. Bazen şikâyet ettiği oluyor. “Anne bugün de mi babam eve gelmeyecek” diyebiliyor. Ama babalarının dışarıda ne için koşturduğunu o kadar iyi biliyorlar ki hoşgörü gösteriyorlar. Bazen çocuklar sanki “Anne biz durumu idare edebiliyoruz. Sen bizi düşünme” diyorlar. Benim yükümü bile üzerimden alıyorlar. Ben bazen çocuklar adına da düşünüyorum. Psikolojilerinin etkilenmesini istemiyorum. Çocuklarla beraber ortayı buluyoruz. Çocuklar artık sürecin içinde. Beren, babasının projelerini tek tek sayabilir. 31 Mart gecesi biz seçimi kazanıp eve geldiğimizde ortanca oğlumun babasına sorduğu ilk sorusu, “Baba İstanbul’daki o büyük kütüphaneyi ne zaman açıyorsun” oldu. Böyle beklentileri olan çocuk babasının eve daha az gelmesini tolere edebilir. l İSTANBUL
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle