22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
KÜLTÜR EDİTÖR: ORHUN ATMIŞ TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN 1330 HAZİRAN 2019 PAZAR Batı’nın yıldızlarıİki efsane isim yeni albümlerini aynı gün müzikseverlerle buluşturdu Biri rock’ın patronu, diğeri popun kraliçesi... Bruce Springsteen ve Madonna yeni albümleriyle 2019 yazına damga vurmaya hazırlanıyor emrah kolukısa Bruce Springsteen, namı diğer “Patron” ve Madonna aynı gün (14 Haziran) piyasaya çıkan yeni albümle riyle müzikseverlere güzel bir sürpriz yaptılar. Biri kariyerin de 50 yılı devirmiş, diğeri ise 35 yılı aşkın bir süredir zirve den inmemiş bu iki ismin bun ca yıl sonra bırakın hâlâ aktif olmayı, bu denli güçlü işler çıkarıyor olmaları bile başlı ba şına önemli bir başarı kanım ca. Zamanın testinde geçmek, ve her seferinde bu sınavı ba şarıyla vermek böyle bir şey ol sa gerek. Son yıllarda özellikle eski konser kayıtlarını çeşitli for matlarda (favori formatımız plak elbette) albüm olarak çı karan Springsteen tamamı orijinal ve yeni şarkılarından olu şan son albümünü (“Wrec king Ball”) 2012’de kaydetmiş ti. Sonrasında daha önce kay dettiği ama piya saya sürmediği ya da konserlerin de çaldığı ama da ha önce stüdyo da kayda almadı ğı parçalarından oluşan “High Ho pes”; 1975’te Lond ra’daki Hammers mith Odeon’da ver diği efsane konse rin kayıtlarını içe ren “Hammersmith Odeon, London 1975” ve nihayet Patron’un geçen yıl Broadway’de verdiği solo konserin (ki aslen Netflix için çekilmiş bir versiyonunu da iz lemeniz tavsiye olunur) kaydı “Springsteen on Brodway” gelmişti. Özellikle konser albümleri (biri EStreet Band ile diğeri tam anlamıyla solo) Patron’un müritlerini bir Springsteen, yeni şarkılarından oluşan son albümünü 7 yıl önce çıkarmıştı. hayli mesut etmişti ama nihayet yeni şarkıların ve üstelik Springsteen külliyatında yeni bir yönelimin öne çıktığı “Western Stars” adlı yeni albüm çıtayı bir nebze daha yukarı taşıdı diye düşünüyorum. Artık 70 yaşında... Öncelikle, Patron artık 70 yaşında bir adam. Her ne kadar günümüzde orta yaş baş langıç sınırı 70’e kadar çıkmış olsa da, kabul edelim artık birçoğumuzun durulduğu, hayattan farklı şeyler beklediği (torun torba, temiz hava, kuş sesi, domates kokusu vb.), en azından emekli olmaya hazırlandığı bir yaş 70. Ama Springsteen için öyle değil. Springsteen’in solo albümleri arasına katacağımız (yani EStreet Band’in olmadığı, tıpkı “Ghosts of Tom Joad” ya da “Nebraska” gibi) bu yeni albümde bazı eski şarkılarını hatırlatan düzenlemeler ya da ezgiler var (ör neğin “The Wayferer”ın bazı bölümleri sanki yavaşlatılmış bir “19th Avenue Freeze Out” gibi tınlıyor ya da “Tuscon Train”in girişindeki yaylılar “My Hometown”ın girişindeki klavyeyi akla getiriyor vb.) ama adından ve şarkıların sözlerinden de hemen anlaşılacağı gibi Patron bu kez memleketinin batı kıyılarına uzanmış ve oranın 60’lı 70’li yıllarının pop müziğinden aldığı ilhamla hem yeni bir sound yakalamış hem de hikâyelerini anlatacağı yeni karakterler bulmuş. Bunlar arasında en parlak anı John Wayne tarafından vurulmak olan ikinci sınıf bir Hollywood aktörü, “Yarını düşünme, yaraları boş ver / Hızlı sür sadece, sert düş” diyen bir dublör, ya da köhne bir motelin otoparkında eski aşkına ve yok olmuş hayallerine kadeh kaldıran adam var. 70’li 80’li yıllarda biraz da kendi gençliğinden derlediği hikâyelerden farklı belki ama yine onun tanıdık imzasını taşıyan, buruk, koyu, yakıcı şarkılar hepsi. 20. stüdyo albümü olacak bir sonraki çalışmasında yeniden EStreet ile bir araya geleceği müjdesini de veren Patron’un bu olgunluk çağı albümü içerdiği yeni lezzetleri ve incelikli portreleriyle patronun en tavizsiz hayranlarını bile tatmin edecektir şüphesiz. Madonna silah kontrolü istiyor Madonna’nın 14. stüdyo albü mü olan “Madame X” adını efsanevi dansçı ve koreograf Martha Graham’in henüz 19 yaşındaki Madonna’ya taktığı lakaptan alıyor. 15 yeni şarkının bulunduğu albüm Madonna’nın en güçlü olduğu “Ray of Light” ya da “Like A Prayer” kadar iyi değil belki ama son dönemde kaydettiği “MDNA” ve Hard Candy” gibi albümlerle karşılaştırıldığında başyapıt bile sayılabilir. Kolombiyalı şarkıcı Maluma, Brezilyalı şarkıcı Anitta, rap’çiler Quavo ve Swae Lee ile düetler de yapan Madonna Latin etkilerinin ön plana çıktığı (bazı şarkılarda Portekizce bölümler var hatta, ki 2 yıldır orada yaşadığını da unutmayalım) ama o sevdiğimiz elektronik tınılarının da eksik olmadığı albümde çok konuşulacak, hatta şimdiden tartışılmaya başlanan şarkılara da yer vermiş. Örneğin hemen öne çıkan ve “İslamdan nefret edilirse ben İslamım / Hapsedilirlerse ben İsrailim” gibi sözleri olan “Killers Who Are Partying” (Parti Yapan Katiller) bunlardan biri ama açıkçası bunun biraz zorlama olduğuna inananların sayısı da az değil, haklı olarak. Yine hemen tartışma yaratan bir başka şarkısı da kanlı görüntüleri yüzünden bir hayli tepki toplayan video kilibiyle ve ABD’deki silahlı şiddeti eleştiren sözleriyle “God Control” (Tanrı Kontrolü) oldu. Bu tip yüzeysel tartışmalar bir yana Madonna muhtemelen 2005 tarihli “Confessions on a Dance Floor”dan bu yana ilk kez eski günlerini hatırlattığı “Dark Ballet”, “Come Alive” “I Don’t Search I Find” gibi şarkılarla puan kazanıyor “Madame X”. PEN Ayın Kitabı: Kansu’nun tüm eserleri PEN Türkiye Yazarlar Derneği, bu ayın kitabı olarak Ceyhun Atuf Kansu’nun tüm eserlerini belirlediğini açıkladı. Dernekten yapılan açıklama şu şekilde: “Cumhuriyet dönemimizde yetişen ilk kuşak şair ve yazarlardan olan Ceyhun Atuf Kansu 1919’da doğmuş, 1978’de aramızdan ayrılmıştı. Kansu 100 yaşında çeşitli etkinliklerle anılıyor, katkıları yeniden değerlendiriliyor. Adı şiir ödülü ile de yaşatılan Kansu’yu PEN olarak biz de şükranla anarak Bilgi Yayınevi’nce yayımlanan tüm eserlerini “Ayın Kitabı” seçiyoruz. Nice okunuşlara, aydınlatışlara!” l Kültür Servisi müzik akşamları Bodrum’da arp sesi... Muğla’nın Bodrum ilçesinde, Arp Anatolia grubu sanatseverlere müzik ziyafeti yaşattı. Bodrum Kalesi Kuzey Hendeği’nde düzenlenen “Bodrum Müzik Akşamları” etkinliği kapsamında, Arp Anatolia grubu sanatseverlerle buluştu. Anadolu kültüründe yer alan değişik çalgılarla konser veren grup, farklı türde eserler seslendirdi. “Bodrum Müzik Akşamları”, 2 Temmuz’da dünyaca ünlü piyanist İdil Biret’in, İzmir Devlet Senfoni Orkestrası eşliğindeki konseriyle devam edecek. l AA Çankaya Belediye Başkan Yardımcısı Gülsün Bor Güner ve Sertab Erener kadın emeğine destek verdi. Kadın Emeği Festivali’ne Sertab Erener ile açılış Çankaya Belediyesi tarafından düzenlen 3. Kadın Emeği Festivali, Ahlatlıbel Atatürk Parkı’nda Sertab Erener konseriyle başladı. Kadınların el emeği ürünlerini satışa sunmalarını sağlayan Çankaya Belediyesi 600 üretici kadını misafir etti. Müzik dinletisi ve çeşitli etkinliklerle süren festivalde Sertab Erener’e desteklerinden dolayı teşekkür eden Çankaya Belediye Başkan Yardımcısı Gülsün Bor Güner, 3 yıl önce 30 kadınla çıktıkları yolda bugün 600 üretici kadına ulaşmayı başardıklarını belirterek, kadının sosyal ve ekonomik yaşamda yerini alması için eşitlikçi çalışmalarına devam edeceklerini ifade etti. Festival, bugün Kalben konseriyle son bulacak. l Kültür Servisi İzmir Festivali’ne görkemli kapanış İzmir Kültür Sanat ve Eğitim Vakfı’nın (İK SEV), Kültür ve Turizm Bakanlığı, İzmir Büyükşehir Belediyesi, İzmir Kalkınma Ajansı’nın katkıları, Eczacıbaşı Topluluğu’nun ana sponsorluğu, Portekiz Büyükelçiliği, İzmir İtalya Konsolosluğu ve İzmir Goethe Enstitüsü işbirliği ile düzenlediği 33. Uluslararası İzmir Festivali, yarın akşam saat 21.00’deki Şangay Filarmoni eşliğinde piyanist Fazıl Say’ın konseri ile sona erecek. Şefleri Liang Zhang yönetimindeki orkestra AASSM’deki konserde Beethoven ve Dvorak’ın eserlerini seslendirecek. Biletlere en ulaşılabilir. l Kültür Servisi Fazıl Say Liang Zhang vicdanı oldu. Duruşmayı iz leyen Nazan Moroğlu’ndan du ruşmayı benim için değerlendirmesini istediğimde yanıtı Amma korkuyorlar şöyle oldu: “Bu duruşmayı izlerken ‘yargının araçsallaştırılması’ örneklerinin ele alındığı Sanatçıların Canan Kaftancıoğlu’na destek için hazırladıkları açıkla toplantıda, YSK’nin sadece İBB Başkanı açısından seçimin yenilenmesi kararı hakkında yaptığım, itira ma şöyle başlıyordu: zımız var dediğim konuşmayı “25 yılın ardından hatırladım. YSK’nin başkan ve İstanbul’un yönetimini kay üç üyesinin gerekçeli karara beden iktidar, dün nasıl Gezi karşı oy yazılarını okuyunca ruhunu anlamaya yanaşma neden yurttaşların ‘hak, hukuk, mışsa, bugün de 31 Mart ve adalet’ için yollara düştüğünün 23 Haziran’da ortaya çıkan gerekçesini bir kez daha anlı iradeyi analiz etmekten inatla uzak durmaktadır. Gezi nasıl ki iktidara yönelik; ötekileştirilmeye, yok sayılma yoruz.” Nazan Moroğlu’nun bu söz leri ister istemez son yıllarda “yargılama” adı altında izledi ya, hayat tarzına müdahaleye ğimiz nice rezilliğin tekrarlan karşı özgürlük talebiyle tüm masını anımsatıyor bana... yurdu dalga dalga saran güçlü Özetle önceki Ergenekon, bir uyarı idiyse, 31 Mart ve 23 Haziran sonuçları da iktidarın Cumhuriyet, Sözcü, Oda TV, Selahattin Demirtaş, Gezi, kutuplaştırıcı söylemine karşı gazeteci davaları gibi ahlaka, barışın, kardeşliğin, farklılıklara yasalara, insanlığa ve vicdana rağmen, bir olma talebinin aykırı davalara bir dava daha halkta karşılık bulmasıdır.” eklenmiş oldu... Evet, iktidar bu uyarıları dik Her şeyden önce soluk ala kate almak yerine, 23 Haziran bilmemiz için hak ve hukuk iradesinin örgütlenmesinde yoluna dönmek kaçınılmaz. büyük emeği olan Canan Yeter artık... Hukuk ve yargı, Kaftancıoğlu’ndan adeta inti siyasete araç kılındıkça düze kam almak istiyor. çıkamaz ülkemiz... Amma da korkuyorlar Canan Kaftancıoğlu’ndan... Korku Neden mi korkuyorlar? Bu pazarın şiiri 1949’dan GÜÇLÜ olduğu için. Harika Nâzım Hikmet’ten gelsin... bir örgütçü olduğu için. İnsa “Bize türkülerimizi söyletmi nüstü çalışkanlığı için... Azmiy yorlar Robeson le tuttuğunu kopardığı için... Bugüne dek ona yönelttikleri kartal kanatlı kanaryam suçlamaların yalan olduğunu inci dişli zenci kardeşim bildikleri için... Ona takmak türkülerimizi söyletmiyorlar istedikleri maskelerin ya da bize. etiketlerin hiçbirinin gerçek ol madığını bildikleri için... Korkuyorlar Robeson Millete yedirmeye çalıştıkları şafaktan korkuyorlar, Ekrem İmamoglu teröristtir, görmekten, duymaktan, do Canan Kaftancıoğlu teröristtir, kunmaktan korkuyorlar CHP teröristtir yalanını millet yağmurda çırçıplak yıkanır yemeyince acaba şimdi ne ya gibi ağlamaktan, pacaklar diye merakla bekler sımsıkı bir ayvayı dişler gibi olduyduk... gülmekten korkuyorlar. Sonunda buldular... Sevmekten korkuyorlar, bi Bunca korktukları için da zim Ferhad gibi sevmekten vayı AKP’nin 31 Mart seçim (Sizin de bir Ferhad’ınız var yenilgisi sonrasına denk ge dır, elbet Robeson, adı ne?) tirdiler. tohumdan ve topraktan kor Demokratik bir ülkede suç kuyorlar, kapsamına girmeyecek, ifade akan sudan ve hatırlamaktan özgürlüğü olarak kabul edile korkuyorlar. cek açıklamaları iddianameye ne iskonto, ne komisyon, ne sokarak bir kez daha suç ta vade isteyen bir dost eli sarladılar, suç imal ettiler. sıcak bir kuş gibi gelip kon Duruşmada mamış ki avuçlarının içine ümitten korkuyorlar Ro Canan Kaftancıoğlu yalnız beson, ümitten korkuyorlar, değil. 16 milyon İstanbullu bu ümitten, davada onunla birlikte. Ya korkuyorlar kartal kanatlı şadığımız 2 seçim sürecinde kanaryam Canan Kaftancıoğlu 16 milyon türkülerimizden korkuyorlar İstanbullunun sesi soluğu ve Robeson.”
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle