25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 3 HAZİRAN 2019 PAZARTESİ EDİTÖR: FİGEN ATALAY TASARIM: BAHADIR AKTAŞ EĞİTİM Ayrıntılar Ölü çocuklar ülkesinde! Geçen cumartesi imza günü için Maltepe’deydim. Özdeyiş’le orada tanıştım. Annesiyle gelmişti. Biraz söyleşince Özdeyiş’in ilik nakli ameliyatı geçirdiğini öğrendim. Bayram sonrası bir de açık kalp ameliyatı olacakmış. Anne, elbette kaygılıydı, ancak günlük yaşamında bu mücadeleye o kadar alışmış ki, cümleler kolayca döküldü ağzından. Ne yalan söyleyeyim, bir an gözlerim doldu. “Sarılır mısın bana Özdeyiş” dedim. Hayatımdaki en güzel armağanlardan birini aldım. Güven, ve içtenlikle kollarını doladı boynuma, öylece durduk bir süre. Anneyle sözleştik, beni bilgilendirecek, hatta hastanede ziyaret etmeme izin verecekler Özdeyiş’i. Gün, bu duygu yoğunluğuna eşlik eden düşüncelerle geçti. İnsan elde olmadan, doğrusu bencilce, hemen kendine döner bu tür durumlarda. 12 yaşında kızım var. Sağlığı, neşesi, gelişimi için kaygı duyar, en iyiyi bulmak isterim. Beylik tutumla “önce sağlık” deyip, kestirip atmayacağım. Kuşkusuz sağlık çok önemli! Sağlık dediğimiz nedir peki? Görece beden sağlığı yerinde olmak yetiyor mu? Nasıl bir çevrede yaşıyoruz, aldığımız soluk temiz mi örneğin? Ve elbette çocuklarımızı ne hale getirdiğimizi düşündüm. Bizim memlekette Milli Eğitim çocukları hasta etmek için vardır, işbirlikçisi de anne, babalardır! LGS eliyle hasta çocuklar Sabah caddelerde hayalete dönmüş çocuklar gördüm. Hangi lisede okuyacakları belirlenecek aynı gün, yaşamlarının önemli dönemeci! Neden? Çünkü ülke eğitimde eşitlik sağlamıyor. Aylarca robota döndürüldü bu çocuklar, duyguları alındı, düşünceleri önemsenmedi, varsa yoksa sınav! Sınavı kim yapıyor peki? Milli Eğitim! Her bakanı ötekinden beter, gerici, piyasacı bir anlayışın eline, en değerli varlığımızı teslim ediyoruz sorgusuz sualsiz. Bilim yok, sanat yok, düşleri çalınmış, geleceksiz çocuklar yetişsin diye. Üstelik tamamı azgın milliyetçilik ve dincilikle bezenmiş eğitim sistemine elimizle atıyoruz! Eskiden Anadolu liseleri vardı, parasız olarak iyi olanaklar sunardı gençlere. Şimdi çöktü. Orada da dinci yobazlar egemen! Diyelim çocuk Robert Koleji’nin kazandı! Neyle ödeyeceksin parasını? Özel okulların tamamı bu düzenin parçası! Gidin veli toplantısına, konuşulanları işitin, insanlığınızdan utanırsınız. Bir veli de öğretmene desin ki: “Çocuğumun düşünsel gelişimi nasıl, etik değerleri oluşuyor mu?” Yok. Kindar nesil sadece imam hatiplerde yetişmez, siz bencil, duygusuz, duyarsız insan yetişsin diye, kendi elinizle ortak olursanız düzene, sonuca şaşmamak gerekir! Gözleyin çocuğunuzu, o aptal soruları yanıtlasın diye nasıl soluyor, başaramazsa nasıl kopuyor yaşamdan? Elinde telefon, yaşam sevinci çalınmış genç insanlar arasında yaşıyoruz. Bedenleri var ama hissiz, ölü çocuklar çağındayız. Kim için yapıyoruz bunu peki? Kimin kararıyla? İyi bayramlar! Yoksul çocuklar tarikatların, cemaatlerin elinde! Taciz, tecavüz alabildiğine her yanda! Okullara pedagog yerine yobaz dinciler salındı. Hamaset, cehalet salgın! Zorunlu din dersiyle ırkçılık, dincilik, ayrımcılık palazlandı! Yetmedi, sahte tarih yazımıyla öfkeli, kinci insanlar yaratıldı. Yurtlarda yakıldı çocuklar, daha ne olsun? Parası olunca da kurtaramıyor kimse paçasını bu rezillikten! Tüm özel okulların ipi sarayda! Bakın okul sahipleri kimlermiş! Aklımda Özdeyiş, iyi bayramlar sana Türkiye! Avun “herşeyçokgüzelolacak” diye! Sanat Gecesi’nin geliri LÖSEV’e Özel Tarsus SEV Ortaokulu öğrencileri, düzenledikleri Sanat Gecesi’nde elde edilen geliri lösemili kardeşleriyle dayanışma amacıyla LÖSEV’e bağışladı. Bu yıl “Sanat Radyo” başlığıyla ve şiir temalı bir radyo programı şeklinde hazırlanan gösteri, unutulmaya yüz tutmuş radyo programlarını günümüz gençlerine sanat yoluyla anlattı. Tütünün serüveni Cibali Tütün ve Sigara Fabrikası’nın hikâyesi, Kadir Has Üniversitesi içinde yer alan Rezan Has Müzesi’nde bir panel dizisi ile aydınlatılmaya devam ediyor. Bu çerçevede Beykoz Üniversitesi İşletme ve Yönetim Bilimleri bölümünden Dr. Özgür Burçak Gürsoy, “Tarladan Fabrikaya Tütünün Serüveni: TEKEL döneminde Türk Tütününün SosyoEkonomik Tarihi” başlıklı bir konuşma yaptı. Ekici ailelerden hükümet kanadına, tüketici kimliği ile de toplumun geniş bir kesimini etkileyen piyasanın yaşadığı sorunlar ve geçirdiği aşamaları aktaran Gürsoy, kooperatifleşme, banka ve bunların fonlanması sorunları anlattı. TYT VE AYT’YE GIRECEK ÜNIVERSITE ADAYLARINA UZMANLARDAN UYARILAR: Bir soruya takılmayınAyrıntılar Ayrıntılar Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) ilk oturumu Temel Yeterlilik Testi (TYT) 15 Haziran’da, ikinci oturumu Alan Yeterlilik Testleri (AYT) ve üçüncü oturumu Yabancı Dil Testi (YDT) 16 Haziran’da yapılacak. Fen Bilimleri Eğitim Kurumları Rehberlik Koordinatörü Cihan Yeşilyurt sayısal derslerde öğrencilerin en çok yap tıkları hataları sıraladı: n MATEMATİK: Öğren cilerin sınavda hata yapmalarına neden olan temel etken o soruya ait koFIGEN nunun iyi öğrenilip kavraATALAY nılmamasıdır. Özellikle soru; analizsentez düzeyinde ise ne yapacağını bilemeyen öğrenci heyecanlanarak hata yapmaya başlar ve sonra gelen sorularda bu durum devam eder. Bu durumu aşmanın en optimum yolu konulara hâkim olmaktır, bu da öğrenciye güven verir. Ancak fazla güvenin, nasılsa yaparıma kaymaması gerekir, çünkü dikkat eksikliği doğurabilir. Onun için her soru ciddiye alınmalıdır. Bunun dışındaki bazı hatalar aritmetiksel işlem hatalarıdır. Bu da genellikle hızlı çözme isteğinden kaynaklanır. n GEOMETRİ: Geometri dersi bilgi sahibi olmanın yanında görmeyi de gerektiren bir derstir. Bu özelliği kazanmanın yolu ise daha çok soru çözerek farklı bakış açıları geliştirmekle mümkündür. Soruyu çok çabuk ve anlamadan okumak hatta okumayı üstün körü yapıp çözmeye geçmek geometri testinde hata yapmaya neden olur. Dolayısıyla soru gerekli şekilde okunmalıdır. Sınav taktiği ve stratejisi oluşturulmalı, örneğin bir soruda gereğinden fazla zaman harcanmamalı, takılıp kalınmamalı geçilmeli ve sonraya bırakılmalıdır. n FİZİK: Fizik soruları genel olarak lise müfredatını tam anlamıyla kapsayan bilgi sorularından oluşur. Dolayısı ile hangi bilgiyi unuttuğunuzu bulup çıkarmanız gerekmekte.  Hata yapma riskinizi en aza indirmek için; sınav anında soruları çok dikkatli okumalısınız, soru ve şekil arasındaki bağlantıyı soruyu okurken kurarak hem zaman kazanmalı hem de istenen bilgiye nasıl ulaşabileceğinizi düşünmelisiniz. Sorularda altı çizili sözcüklere dikkat etmelisiniz. Bazı sorular gerçekten çok kolay olacaktır. Bu sorularda bir bit yeniği aramayınız. n KİMYA: Sınav şartları içinde öğrencinin hata yaptığı soru türü değişse de, bilgiyi yorumlama ve bilgi transferi yapma konusunda hata oranı artmaktadır. Ayrıca soruyu doğru okumamaktan kaynaklanan hatalar çoğunlukta. Soruyu yarısına kadar okumak yapılan hatalardan bir diğeri. Öğrenci soruyu okuduktan sonra 12 saniye durmalı ve işlemi sakin yapmalı. “Çabuk olmalıyım”, “hızlı çözmeliyim” dediğinde hata 1516 Haziran’da yapılacak Yükseköğretim Kurumları Sınavı’nda (YKS) Fen ve Matematik testlerinde uzun metinli, bol işlemli, bilgiyi kullanmaya ve yoruma dayalı sorulara dikkat edin. ‘yapma oranı artmaktadır. Her ders, her konu, her soru kendi içinde dikkat gerektirir. Soruyu küçümsememek gerektiği gibi büyütmemek de gerekir. Dikkat edilmediğinde en basit konunun en basit sorusunda hata yapılabilir. Sakin olmak, kendine güvenmek, değerinin farkında olmak, soruyu okuduğunda çözmeye başlamadan 12 saniye soruyu özümsemek, soruyu küçümsememek ya da çok büyütmemek, soruyla zıtlaşmamak da istenilen başarıya ulaşmak için çok önemlidir. n BİYOLOJİ: Öğrencilerin hata yaptığı sorular değişkenlik gösterebilir. Fakat bilginin yorumlandığı sorular, birden fazla konuya ait bilgiyi içeren sorular ve grafik yorumlama soruları genellikle hata yapılan soru türleridir. Biyolojinin her konusundan üniversite sınavında soru gelebilir. Bu nedenle öğrenciler tüm biyoloji konularındaki önemli ayrıntıları sınava girmeden önce son kez tekrar etmeliler. Öğrencilerin sınavda hata yapmamak için öncelikle soruları dikkatli okumaları gerekir. Dikkatli okumadan, doğru yorumlamadan soruları çözmeye başlamalarının hataları da beraberinde geti receğini unutmamaları gerekir. Tatil yok, çalışma var İstanbul Okan Üniversitesi aday ilişkileri müdürü ve eğitim uzmanı Servet Gülsün Şirin, adaylara tatil yerine çalışma planı yapmalarını önererek “YKS’ye girecek arkadaşlarıma tatil yok. Bu süreci bir tatil gibi algılamasınlar. Bu 9 günlük süreç onlar için çok önemli” dedi. Son iki haftanın önemine dikkat çeken Şirin, şu önerilerde bulundu: “Her gün bir tane fazla net yapabilmek 15 gün içerisinde 15 tane fazla net yapabilmek anlamına gelir. Bu da onları ileriye taşır. O yüzden, ‘Sınava iki hafta kaldı. Ben zaten istediğim noktada değilim’ demesinler. Hâlâ yapabilecekleri şeyler var ve yapmaya devam etsinler. Uykularına dikkat etsinler. İkinci olarak düzenli beslenmeliler. Protein ağırlıklı, karbonhidratı düşük besinler yesinler. Üçüncü olarak, olmamış sınavla, sonuçla, puanla ilgili konuşmaktan uzak dursunlar. Şu anda onlara odaklanmasınlar. Her gün mutlaka deneme çözsünler. Denemeyi çözdükten sonra da yanlışlarına ve çözemedikleri sorulara baksınlar.” ANALITIK DÜŞÜNÜN Yeditepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Yelkin Diker Coşkun, “Eskiden olduğu gi bi temel konuları çalışmak orta dü zey bir pu an aralığın da başarılı olmayı sağ lasa da da ha yüksek puan aralık larına sahip olabilmek Yelkin Diker için okuma Coşkun becerisi ve analitik düşünme becerisi ayırıcı özellikler oldu” dedi. Sınav kaygısının ada yın başarısını engelleye cek düzeyde olmaması ge rektiğini hatırlatan Doç. Dr. Coşkun’un önerileri şöyle: Savaş ve kaç “Sınava ya da başarıya ilişkin olumsuz düşünceleri ortadan kaldırmak gerçek performansın ortaya konmasını kolaylaştıracaktır. Beynimiz kaygı ile başa çıkmak için çeşitli mekanizmalara sahiptir. Bunların başında ‘savaş ya da kaç’ gelir. Bu nedenle sınav esnasında gereğinden fazla kaygılanmak mide bulanması, baş dönmesi vb. fiziksel rahatsızlıkların yanı sıra dikkatin dağılması, odaklanamama gibi olumsuzluklarla sonuçlanır. Adaylar sınavda sadece sorulara odaklanmalı. Sınav öncesini ve sonrasını sınava taşımak adayın kaygı düzeyini artırmak dışında bir işe yaramayacaktır. Adaylar sınava gereğinden fazla anlam yüklememeli. Sınava ilişkin başarı durumu ile yaşam başarısı arasında mükemmel bir ilişki yoktur. Bu ne demek? Yani bir sınavda çok başarılı ya da başarısız olmamız bizi başarılı ya da başarısız birisi yapmaz. Biz akademik özelliklerimizin yanı sıra sosyal ve manevi özelliklerimizle bir bütünüz. Yaşam başarısı bu bütünün sağlıklı işleyebilmesiyle mümkün olabilir. Bu nedenle adaylar bir sınava çok fazla anlam yükleyip özgüvenlerini zedelememeliler.” CEREBRAL PALSY’LI ÇOCUKLARA EĞITIM Hareket becerisi için ritim duygusu Metin Sabancı Özel Eğitim Okulları müzik öğretmenleri, özel gereksinimli çocukları sosyal hayata kazandırmak için müziğin iyileştirici gücünden yararlanıyor. Okulun günlük ve toplumsal yaşam becerilerini geliştirmeye yönelik eğitimleri içerisinde şarkıyı söylemek, dans etmek, müzik dinlemek ve enstrüman çalmak yer alıyor. Cerebral Palsy’de hareket becerisi ile ritim duygusu birlikte çalışıyor. Eğitim sırasında bir perküsyon veya bateri ile çalışan çocuğun gereken kaslarını eğlenceli şekil de çalıştırmasına olanak veriliyor. Bu çalışmada, çocukların kollarını belli ritimlerle kaldırıp indirmesi gibi belli başlı hareketleri yapabilmelerini sağlamak amaçlanıyor. Müzik eğitimi ile dinle me becerisi, duyduğunu anlama gibi beceriler de destekleniyor ve bu kabiliyetlerdeki gelişim günlük yaşama yansıyor. Eğitimde rutin hareketleri severek ve belli sıklıkla yaptık ları için çocuklarımızın tüm kaslarında ciddi gelişmeler gözleniyor. Okullar, çevre için yarıştı Şişli Belediyesi’nin her yıl 5 Haziran Dünya Çevre Günü kapsamında çevre sorunlarına dikkat çekmek ve çocuklara çevre bilincini aşılamak amacıyla düzenlediği “Yeşil Yıldızlı Okullar Kampanyası”nda ilçedeki ilkokul, ortaokul ve liseler 20182019 yılı öğretim dönemi süresince en çevreci okul olmak için yarıştı. 96 okulun katıldığı kampanya kapsamında, 46 okulun topladığı 67 ton 740 kilogram ambalaj atığı ile 1139 adet ağaç kesilmekten kurtuldu, 321 bin kwh elektrik enerjisi tasarrufu, 1742 ton su tasarrufu, 262 varil petrol tasarrufu sağlandı. 22 okul 2 ton 992 kilogram atık pil, 12 okul, 1 ton 546 kilogram eatık, 10 okul 1 ton 373 kilogram bitkisel yağ topladı. Konumuz ‘fırsat eşitliği’ AREL Koleji ilkokul 4. sınıf öğrencileri PYP Sergi Ünitesi Sunumu’nda “Fırsat Eşitliği” konusuna dikkat çekti. Araştırmalarını 12 ana başlıkta tamamlayan öğrenciler, elde ettikleri bulguları görsel ve sözlü sunumların yanı sıra drama, müzik ve dans gösterileri ile izleyenlerle paylaştı. Kızılay’dan zekâ sınıfı KızılayMilli Eğitim Bakanlığı işbirliği ile 60 okulda “zekâ sınıfı” ve “kitap köşesi”açtı. Öğretmenlere ve öğrencilere yönelik temel ilk yardım ile afetlerden korunma bilinci, eğitici eğitimlerinin de verileceği projede, yılda 30 öğrenci pansiyonunda zekâ oyunları sınıfları ile “Kızılay Kitaplık Köşeleri” oluşturuluyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle