19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
kültür EDİTÖR: ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK TASARIM: EMİNE BİLGET 133 HAZİRAN 2019 PAZARTESİ ‘Alacakaranlık Anıları’ Krank Art Gallery’de Açıldı Zaman ile bellek arasındaki ilişki... Sergide sa natçıla rın eserle ri, içinde bu lunduğumuz anı kuşatmayı sürdüren za man ile bellek arasındaki kar maşık ilişkinin Kizini sürüyor. rank Art Gallery bu aralar yeni karma sergi, “Alacakaran lık Anıları”na ev sahipliği yapıyor. 29 Haziran’a dek süre cek sergide Eda Aslan, Eda Gecikmez, Gü neş Terkol ve Zeynep Beler’in yapıtları yer alıyor. Bu sergide yer alan eserler bir me tafor olarak; sanatçının deneyimlerini bel leğin depolama yeteneğini, yapıtın üretim sürecini belleğin hatırlama yeteneğini, yapıtın kendisini ise şimdiye ait somut bir görsel olarak ele alıyorlar. BEDENLERİN KAYdETTİKLERİ... Belirli bir görüntünün anı sının, belirli bir anın özlemin den ibaret olduğuna işaret ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK eden sergide sanatçıların eserleri, içinde bulunduğumuz anı kuşatmayı sürdüren zaman ile bellek arasındaki karmaşık ilişkinin izini sürüyor. Serginin küratörü Sibel Erdamar ile anı ve bellek üzerine serginin oluşum sürecini konuştuk. n Serginin oluşum sürecinden bahse der misiniz? Yunan şair Simonides belleği geçmişle kurulan bilinçli ilişki olarak açıklar. İçin de yaşadığımız koşullarda siyasal ve top n Sergide yer alan yapıtların içeriğinden bahseder misiniz? Sanatçı Eda Aslan’ın “Hatırlayamadığım Zamanlar” adlı 72 adet fotoğrafından oluşan enstalasyonu, ailenin ilk fotoğraf makinesi Fed 2 ile çekilmiş, içeride kalan son filmin yanması sonucu oluşan tuhaf uçucu fotoğraflardan oluşuyor. Yanan her bir fotoğraf hafızada net olarak bilinmese de çocukluk, aile, dönem, hikâye, hatıra ile sessiz bir diyaloğa girmekte. Epifanilerin tetikleyicisi olarak bedeni kullanan Eda Gecikmez, derisinin üzerine manzara resmi yaptıran bedenlere odaklanmıştır. Sanatçı, yağlı boya tablolarına konu olan bu insanların yerlerinden edilmiş olduklarını, kendi coğrafyalarını, hafızaları yerine bedenlerine kaydettiklerini, bedenlerini hafızaları haline getirdiklerini hayal eder. Anılar, zamanın öldürücü asitlerinden nasıl kendilerini korurlar? Bu soruya Eda Gecikmez farklı nesnel imgelerle cevap aramaya çalışır. Bir imge asla yalnız değildir. Zeynep Beler, herkesin akıllı telefonlarıyla yaratıp yanında taşıdığı yapay belleğin temsiline yönelmiş olan eserleriyle sergide yer almakta. Fotoğraf karelerini klasik resmetme biçimiyle yeni bir döngüye sokar. lumsal alanda, anımsama ile unutma, bellek ile bastırma, bellek ile yer değiştirme konuları üzerinde düşünmeye ihtiyacımız var. Batı toplumlarında uzun bir süredir belleğe ilişkin saplantı gelişmiş durumda ve bu saplantı yaşam alanımızı ol ması gerektiğini düşünüyorum. Biz de buradan yola çıkarak içinde bulunduğumuz anı kuşatmayı sürdüren zaman ile bellek arasındaki karmaşık ilişkinin izini süren bir sergi yapmaya karar verdik. sdvtldlymndicmdduısuıeeuuaaeıietğaimşrlektkzeekbmblılşşikakmçamüeunluvarayarnilloekıedlptasaoyzbieküyaakşdsnleakettroeplaıotpaobleenjgtmliüğyidpıviliarmeklr.azegairnıbllnKeyıatbidasbetyenrioktıüeüyiliirlaağlrglllnaırlbieialşr.itönemeiekitüarbBnrççıckrşüegliilye,eemznpeyirtrtzaoolieieentmrplrk.radsiTamiyekrozabdgaşaopvydipeebırnerlestçıuoçbsuığeyystğaamiaKsiiraarlı.nşıgpunşaSşesTattiavmamnaieestÜknrrtçlepkaaauçeS,aıRrklmrınpnasfslneueEiirüilksıazlryhnıruornDaraineaiımgllfbnmlzhuEscıaoiiiuenbrairşalakandpHnilorNrlraeııaasrgAgmğytEkkoaaeaaiZenllbye.çdKgdöInDaSdmraRAeyiyeöraaimutnLlşçetsyneDimrıtAeıaeliSmimlğblAğkelkmaeNielbaiararmRigrnkseçDşsşkgeııialıennçzukiliIilerdoddl?ırAelmşg5calakaemsieennnaerdkynağayıiorölrelnidlsaanaelrrarrriktrmüıyı?a,gmalöeranhzraençgihakupbeocüilaytğlinühiuklenünsniadiultrtmıer.depiiueidtflsny.muoeüıikıei.yaztrtğpnnldlioac.dmaizadüiığşşnAer,lreaaisrmvıetnmbnahnnaayçvıiiftammroelierşıısadsnğiğyuükbıkrııaadeşnnırtritolmae.zieuıtaşgprnkıBceythnöıdlyimzsmyekrneiaeniılkleırrynlüaleıeraeşisı girişmediğimizi dü sürekli bir şimdiki zamanda birleştiği yacağımızı asla bileme şünmekteyim. Belleğimizin bir depolama aygıtı olarak nasıl çalıştığını bir deneyim olarak tanımlayan yeceğimiz için zihnimizi çalışmalar olarak meşgul eder. Hatırlamayı karşımızdalar. hayali bir kurgulama süreci lar. Sanat yapıtının da üretim süreci ve somut olarak görünür olması bütüncül ve tutarlı bir bellek imgesi olarak okunabilir. Bu sergi için, çalışmalarını dikkatle takip ettiğimiz sanatçılarımız Eda Aslan, Eda Gecikmez, Güneş Terkol ve Zeynep Beler’in öznel hafızalarında geçmişe dair ani epifanilerin tetikleyicisi olarak farklı medyumlar kullanmış oldukları eserlerini seçtik. n Adı neden “Alacakaranlık Anıları”? Bellek, en basit tanımıyla, hatırlama ve depolama yeteneğidir. Bu yetenek geçmişe dönük anımsamalardan referanslar alarak şimdide ortaya çıkar. Geçmiş belleğin içinde yalın bir halde bulunmaz, anı haline gelmesi için dile getirilmesi gerekir. Anımsamanın tarzı, ele geçirmeden çok bir arayıştır. Bu arayış bir yanda zamanın geçişine ve teknolojik gelişmelerin kesintisiz hızına bağlı olarak yitirilmekte olan kuşaksal anımsamalarda yolunu bulmaya çalışırken, diğer yanda belleğin alacakaranlık statüsünde çalışmaya devam eder. Alacakaranlık, günün unutuş gecesini önceleyen, buna karşın zamanın kendisini yavaşlatır görünen anıdır: Günün son ışığının araştırmak yerine unutmanın olarak nitelendirmek mümkün. son görkemli gösterilerini ortaya koyabile sağaltıcı gücünü kullanmaya devam Şimdiki zamanda formüle edilen özel ceği bir ara durumdur. Belleğin ayrıcalık ediyoruz. Bellekle ilişkili olarak kavram bazı imgeler geçmişe ait özel bağlarla bü lı zamanıdır. İşte bu ayrıcalıklı zaman dili sal ve biçimsel açıdan zaman ve mekânın tünleşir. Bölük pörçük ve geçici olan belle minde hatırlayacak anılarımız olduğu sü önemli bir yer tuttuğu çalışmalar üzerin ğin imgeleri, somut yerlere oturtulduğu za rece bu anıların kenarları şu anda bildikle den çok katmanlı bellek okumaları yapıl man bütüncül ve tutarlı bir anlam kazanır rimize uyacak şekilde değiştirilir. Çocuk ve gençlik festivali dinleti ve danslarla sona erdi Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları’nın düzenlediği 14. Uluslararası Eskişehir Çocuk ve Gençlik Tiyatroları Festivali 25 31 Mayıs tarihleri arasında yapıldı. Tiyatro oyunları, kukla gösterileri, müzik dinletileri, dans performansları ve sokak gösterileri ile renklenen festival, parklarda, şehir merkezindeki açık alanlarda ve Şehir Tiyatroları’nın sahnelerinde seyirci ile buluştu. Bu yıl festivalde, Eskişehir Şehir Tiyatroları’nın yanı sıra Türkiye’den 6 farklı topluluğun ve Almanya, Avusturya, Brezilya, Bulgaristan, Çekya, Danimarka, Hırvatistan, İtalya, Hollanda, Romanya, Rusya’dan gelen misafir toplulukların sahnelediği oyunlar, müzik dinletileri ve atölyelerle birlikte birçok farklı etkinlik çocuklar ve gençlerle buluşturuldu. Festivalde 7 gün boyunca 51 farklı etkinlik yapıldı. Bayramda İstanbul Modern’de sanat zamanı Bayramda şehirde kalanlar ve İstanbul’u ziyaret edenler sanat müzesi İstanbul Modern’i ziyaret edebilirler. İstanbul Modern’de koleksiyon sergisi “Şimdinin Peşinde”, tekstil malzemesini kullanan dünyadan sanatçıların yer aldığı “İplikten Çözülenler: Tekstilde Küresel Anlatılar” ve ayrıca yeni fotoğraf sergisi “I·ki Ars¸iv, Bir Sec¸ki: Ara Gu¨ler’in I·zinde I·stanbul” izleyiciyle buluşuyor. İstanbul Modern, “Şimdinin Peşinde” adlı koleksiyon sergisiyle günümüz dünyasında insanlık hallerine odaklanıyor. İstanbul Modern’in geçici mekânının iki katına yayılan sergi, günümüz insanını serginin merkezine yerleştiriyor. Sergide yer alan 33 sanatçının resim, heykel, yerleştirme, video ve desenlerden oluşan çalışmaları, insanın fiziki çevresiyle kurduğu ilişkinin dinamiklerini konu ediyor. ŞİİR TÜKENMEZ / ATAOL BEHRAMOĞLU SAİT FAİK Sait Faik bence öncelikle şairdir. Öykülerinde de şairdir. Şiirsel öykü demek istemiyorum. Öyküdürler. Fakat şiir gibi okunabilirler. Tıpkı şiirin de öykü olmadan bir öyküsü olması gibi... Biraz karışık oldu biliyorum. Fakat Sait Faik denince iş karışıyor zaten... Şair öykücü, öykücü şair, ikisi birden... Fakat öncelikle şair. Doğumunun üzerinden yüz yıldan fazla, ölümünün üzerinden elli yıldan fazla zaman geçmiş. Fakat yaşam, nasıl hem aynı hem yenilenerek akıyorsa, Sait Faik gibi şairler ve yazarlar da öyledirler... HAFTANIN ŞİİRİ O VE BEN Sana koşuyorum bir vapurun içinden  Ölmemek, delirmemek için.  Yaşamak; bütün adetlerden uzak  Yaşamak.  Hayır değil, değil sıcak  Dudaklarının hatırası  Değil saçlarının kokusu  Hiçbiri değil.  Dünyada büyük fırtınanın koptuğu böyle günlerde  Ben onsuz edemem.  Eli elimin içinde olmalı.  Gözlerine bakmalıyım Sesini işitmeliyim  Beraber yemek yemeliyiz  Ara sıra gülmeliyiz.  Yapamam, onsuz edemem  Bana su, bana ekmek, bana zehir  Bana tad, bana uyku  Gibi gelen çirkin kızım  Sensiz edemem. (“Şimdi Sevişme Vakti”, 1953) YENİ YAYINLARDAN ‘KALBİM, AĞIR İŞÇİM, SEVGİLİM’ /ONUR BEHRAMOĞLU Onur Behramoğlu, yeni şiir kitabıyla şiir severlere unutulmaya yüz tutmuş şiir aşk tatlarını anımsatıyor. Herkesi, “hayatı, aşkı, şiiri” bir kez daha düşünmeye çağırıyor. aşksın, gel sevgilim ol, sevgilim kal iç sesimiz konuşsun yaratansın semayı desem gülersin biliyorum uçurtmasın göğümde büyük bir şey değil ama gene de bir şey kalbim elinde dursun şarkısın bana hasta siempre, gracias a la vida şeker portakalı vahyedilmiş bil kendini saçıma ak ateşime kor bağışla perdeyi çek tek küpen kalan dek soyun en son onu bırak ağzıma (“Kalbim, Ağır İşçim, Sevgilim”, Kırmızı Kedi, 2019) Tren istasyonu kent müzesi oldu Samsun’un Tekkeköy ilçesinde 1920’li yıllarda yapılan tren istasyonu, restorasyonunun ardından kent müzesine dönüştürüldü. Karadeniz’de günlük yaşamda kullanılan araç ve gereçlerin yer aldığı müzede, tren istasyonunun inşa edildiği yıllarda Fransa’dan getirilen çatısındaki kiremitler de sergileniyor. Kent müzesi 2 ay önce ziyarete açıldı. 1920’li yıllarda yapılan tren istasyonunun restorasyonu için yapılan çalışmalar sırasında çatıdaki eski kiremitler de değiştirilmek istendi. Kiremitlerin üzerinde Fransızca ibareler fark edilmesi üzerine yapılan araştırmalarda “Guichard Carvin” markalı kiremitlerin o dönem Marsilya’da bir fabrikada üretildiği belirlendi. Yaklaşık 300 kiremit de çatıdan toplanarak restorasyonu tamamlanan müzeye konuldu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle