23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN 928 HAZİRAN 2019 CUMA Cumhuriyet davası gerekçesiyle gazetenin yayın politikasının topyekun suçlanmasının önünü açtı AYM’den çelişkili gerekçe Anayasa Mahkemesi, gazetemiz eski yazar ve yöneticilerinin haber, yazı ve manşetlerden tutuklanmasını “hukuka uygun bul duğu” kararının gerekçesiyle bir ga zetenin yayın politikasının topyekun suçlanmasının önünü aç tı. Yüksek mahkemenin Kadri Gürsel’e ilişkin verdiği hak ihlali kararı Alican uludağ ile diğer Cumhuriyetçilerin tutuklanmasını savunduğu gerekçesi ise birbiriyle çelişki yarattı. Gürsel ka rarında, bir ifadenin terörle bağlan tılı bir suçlamaya konu edilebilme si için şiddete ve isyana çağrı mahi yetinde olması şartını arayan mahke me, Murat Sabuncu kararında tutuk lama için “terör örgütleri lehine al gı oluşturma” iddiasını yeterli buldu. Gürsel kararında “Bir kimsenin terör örgütü ile bağlantılı suçlar nedeniyle hakkında soruşturma yapılan kişiler le görüşmüş olması tek başına suçla maya konu edilemez” diyen AYM, ga zetemiz eski genel yayın yönetmeni Murat Sabuncu’nun FETÖ soruştur ması yürütülen iki kişiyle mesleki fa aliyet kapsamında görüşmesini ise suç belirtisi olarak gördü. Skandal gerekçe Sabuncu’nun manşet, haber ve yazılar nedeniyle tutuklanmasını hukuka uygun bulan AYM, Sabuncu’nun hakkında FETÖ soruşturması yürütülen eski Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı Başkan Yardımcısı E.T.A. ile eski hâkim M.E. ile telefon görüşmesi yapmakla suçlandığını anımsattı. Gerekçede, tutuklama şöyle savunuldu: “Soruşturma makamlarınca; başvurucunun gazetedeki konumu gözönüne alınarak suçlamaya konu edilen ve başvurucunun sorumlu olduğu belirtilen dönemde gazetede yayımlanan haber, yazı ve manşetler ile başvurucunun sosyal medya paylaşımlarında (Cumhuriyet gazetesinde yaşanan radikal yayın politikası değişikliği ve suçlamaya konu edilen diğer tüm haber, yazı ve manşetler doğrultusunda) eleştirel olma ve haber yapmanın ötesinde süreklilik arz edecek şekilde devletin PKK ve FETÖ/PDY’ye karşı verdiği mücadeleyi zayıflatacak yayınlar yapıldığı, bu yayınlarda toplumu kamplaştırmaya yönelik mesajlar verildiği, anılan örgütlerin masum ve mağdur olarak gösterilmeye ve lehlerine algı oluşturulmaya çalışıldığı, böylece başvurucuya yüklenen suçun işlendiği yönünde tutuklama için gerekli olan kuvvetli belirtinin bulunduğu sonucuna varılmasının keyfi ve temelsiz olduğu söylenemez. Somut olayda başvurucunun tutuklanmasının hukuki olmadığı iddiası incelendiğinde başvurucunun suç işlemiş olabileceğinden şüphenilmesi için inandırıcı delillerin bulunduğu, ayrıca olayda tutuklama nedenlerinin mevcut olduğu ve tutuklamanın ölçülü olduğunun söylenebileceği sonucuna varılmıştır.” l ANKARA Gürsel, kararında bir ifadenin terörle bağlantılı bir suçlamaya konu edilebilmesi için şiddete ve isyana çağrı mahiyetinde olması şartını arayan ve “Bir kimsenin terör örgütü ile bağlantılı suçlar nedeniyle hakkında soruşturma yapılan kişilerle görüşmüş olması tek başına suçlamaya konu edilemez” diyen AYM, Sabuncu’ya verilen cezanın gerekçesinde bunları görmezden geldi. BAŞKAN ARSLAN’DAN MUHALEFET ŞERHİYLE UYARI AYM’nin bu kararına karşı Başkan Zühtü Arslan, tutuklamaların hak ihlali olduğunu belirterek muhalefet şerhinde şu uyarıda bulundu: “Öncelikle belirtmek gerekir ki, bir gazetenin yayın politikasının değişmesi tek başına herhangi bir suçlamaya konu olamaz. Değiştiği söylenen yayın politikasının sistematik olarak terör ve şiddeti övmeye, terör örgütlerine meşru göstermeye yönelik olduğunun gösterilmesi durumunda sorumluların suçlanması söz konusu olabi lir. Belli bir zaman diliminde gazetenin bazı manşetlerinin, haberlerinin ve köşe yazılarının seçilerek alt alta sıralanması sonucunda başvurucuların kategorik şekilde suçlanması mümkün değildir. Bu şekilde kategorik ve toptancı bir yaklaşım gazeteciliğin alanını daraltacak, özellikle basın özgürlüğü üzerinde caydırıcı bir etkiye yol açacaktır. Kuşkusuz, somut başvuruya konu yayınlar arasında şiddeti ve terör örgütünü destekleyici mahiyette, dolayısıyla suç teşkil edebilecek münferit yayınlar da ola bilir. Bu durum tek başına gazetenin sistematik olarak terör örgütlerini meşrulaştıracak şekilde yayın politikasını değiştirdiğini ispatlamak için yeterli değildir. Ceza sorumluluğunun şahsiliğine ilişkin anayasal ve yasal düzenlemeler ile AYM’nin kararı karşısında, soruşturma makamları, gazetenin imtiyaz sahibi konumunda olan başvurucuların (Vakıf üyeleri) sorumluluğunu, tutuklamaya konu suçlarla nasıl bir bağlantı içinde olduklarını ortaya koyabilmiş değillerdir.” Zühtü Arslan Bugün hâkim karşısına çıkıyor Kaftancıoğlu CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, 6 yıl önce yaptığı bazı sosyal medya paylaşımları nedeniyle bugün hâkim karşısına çıkacak. Kaftancıoğlu’nun Berkin Elvan’ın ölümü, Gezi Direnişi, AKP’li bakanlara yönelik yolsuzluk operasyonu gibi toplumsal muhalefetin tepkisini çeken gelişmelerle ilgili yaptığı sosyal medya paylaşımları, 31 Mart seçimlerinden sonra yargının gündemine girdi. Kaftancıoğlu’nun avukatları, 17 yıla kadar hapis istemiyle hazırlanan iddianamede, delil olarak gösterilen sosyal medya paylaşımları arasında bilgisayar ortamında üretilmiş sahte tweet’ler bulunduğu bilgisini paylaştı. Kaftancıoğlu, “Cumhurbaşkanına hakaret, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni alenen aşağılama, halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek ve terör örgütü propagandası yapmak” suçlarından 37. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 17 yıla kadar hapis istemiyle yargılanacak. l Haber Merkezi Toplumsal Bellek Platformu: SONUNA KADAR YANINDAYIZ Canan Kaftancıoğlu’na destek CHP’nin İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu “Cumhurbaşkanına hakaret, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni alenen aşağılama, halkı kin ve düşmanlığı tahrik etmek ve terör örgütü propagandası yapmak” suçlarından bugün hâkim karşısına çakıcak. Toplumsal Bellek Platformu, Kaftancıoğlu’na destek olmak amacıyla bir bildiri yayımladı. Bildiride, “CHP İstanbul İl Başkanı olan Canan Kaftancıoğlu’na açılan dava, İstanbul seçiminin kazanılmasındaki rolü nedeniyle iktidarın seçim yenilgisini birilerine fatura etmek istemesiyle doğrudan bağlantılıdır” denildi. Sabahattin Ali, Hrant Dink, Ümit Kaftancıoğlu, Bahriye Üçok, Uğur Mumcu ve Mu sa Anter gibi aydınların aileleri tarafından kurulan platform, tarafından yapılan açıklamada “Öncesinde ona dair yürütülen karalama kampanyalarını, ithamları, hatta sosyal medyada ve birtakım yandaş basında linç girişimlerini kaygıyla izledik. Bu çeşit saldırıların kendi yakınlarımızı nasıl bizden aldığını gördük. Dini ve milli değerleri bahane ederek Sabahattin Ali’den bu yana ezber ettiğimiz cinayetleri nasıl yaşadığımızı en iyi biz biliriz!” ifadeleri kullanıldı. ‘Hukuk dışı ithamlar’ Bildiri şu ifadelerle son buldu: “Bizim için bu dava, ailemizin bir parçasına yapılan ce zalandırma istemi değildir yalnızca. Aynı zamanda bu ülkede yakınlarımız nezdinde yıllarca mücadele ettiğimiz değerlerimiz, adalet, hak, hukuk ve eşitlik arayışına karşı başlatılmış olmasıdır. Dahası ülkenin en büyük muhalefet partisinin il başkanını deyim yerindeyse hukuk dışı ithamlarla mahkeme koridorlarına çekerek muhalefete ciddi olarak, “yeter, sus, otur!” demektir. Bunu ne derin ailemizden acı çekerek el aldığımız geçmişimize ne de bizden sonra aydınlık yarınlar görsün diye hayaller kurduğumuz çocuklarımıza yakıştırabiliriz. Sonuna kadar ailemizin baş tacının yanında olacağımızı bildiririz.” l Haber Merkezi Savcı Tuncel’e 148 yıl istediDMAVVÜDEATİRNSAİIL’KLNDADİAA SEYHAN AVŞAR Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink cinayetine ilişkin zamanaşımı kapsamına girme ihtimaline karşı mahkemenin ayırma kararı verdiği, aralarında Ogün Samast ve Yasin Hayal’in de bulunduğu 9 sanığın yargılandığı davada duruşma savcısı esas hakkındaki mütalaasını açıkladı. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dün görülen duruşmaya tutuklu sanıklar Ogün Samast, Yasin Hayal ve Zeynel Abidin Yavuz tutuklu bulundukları cezaevinden Sesli Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katılırken, tutuksuz sanıklar Erhan Tuncel, Osman Hayal ve Ersin Yolcu da bulundukları şehirden SEGBİS ile duruşmaya bağlandı. Duruşmada esas hakkındaki mütalaasını açıklayan duruşma savcısı, sanık Yasin Hayal’in, “Silahlı suç örgütü kurmak ve yönetmek” suçundan 2.5 yıldan 9 yıla kadar hapsini istedi. Savcı, sanık Erhan Tuncel’in ise Trabzon’da bulunan McDonald’s bombalamasında 6 mağdura karşı, “Tasarlayarak ve bomba kullanarak kasten öldürmeye teşebbüs” suçundan 78 yıldan 120 yıla kadar, “Mala zarar vermek suçundan” 1.5 yıldan 3.5 yıla kadar, “Dink’in öldürülmesine yardım” suçundan 15 yıldan 20 yıla kadar, “Silahlı suç örgütüne üye olmak” suçundan da 1 yıl 3 aydan 4.5 yıla kadar 19 Ocak 2007’de öldürülen gazeteci Hrant Dink için adalet talebi o günden bu güne sürüyor. hapis cezası verilmesi talep etti. Sanıklardan Ogün Samast’ın, “Silahlı suç örgütüne üye olmak” suçundan da 10 aydan 3 yıla kadar hapis cezası verilmesinin istendiği mütalaada, sanıklardan Zeynel Abidin Yavuz ve Tuncay Uzundal’ın “Dink’in öldürülmesine yardım etme” suçundan 15 yıldan 20 yıla kadar, “silahlı suç örgütüne üye olmak “suçundan 1 yıl 3 aydan 4,5 yıla kadar hapsi istendi. Mütalaada sanıklar Ahmet İskender ve Ersin Yolcu’nun ise, “Silahlı suç örgütüne üye olmak” suçundan 1 yıl 3 aydan 4.5 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması ta lep edildi. Savcı mütalaasında sanık Salih Hacısalihoğlu’nun ise “Ateşli silahlar kanununa muhalefet” suçundan, sanık Osman Hayal’in ise “Hrant Dink’in öldürülmesine yardım etme”, “Silahlı suç örgütüne üye olma” suçlarında atılı suçları işledikleri yönünde her türlü şüpheden uzak cezalandırılmalarına yeterli kesin, somut inandırıcı bir delil bulunmadığını belirterek beraatlerını talep etti. Savcı: FETÖ izi yok Savcının mütalaasında ayrıca “Bu dosya bakımından İstanbul Cumhuri yet Başsavcılığımızca da FETÖ yönünden herhangi bir değerlendirmeye gidilmemiştir” ifadeleri de dikkat çekti. Mütalaaya teşekkür Mütalaaya ilişkin beyanları sorulan sanık Osman Hayal, 12 buçuk senedir gizli tanık mağduru olduğunu öne sürdü. Kardeşinin de tutuklu olduğunu belirten Hayal, “Benim burada olmam kardeşimin adil yargılanmamasına neden oluyor. Mütalaaya teşekkür ediyorum” dedi. Sanık Ersin Yolcu ise 2007’den beri cezaevinde yattığını, denetimli serbestlikten faydalanıp dışarı çıktığını hatırlatarak, beraatını istedi. Zeynel Abidin Yavuz ise, “12 seneyi aşkın süredir yargılanıyoruz. Yargıtay dosyamızı bozmuştur. Beraber yargılandığım insanlar mahalleden arkadaşlarım olur. Kendi aramızda bu konuya ilişkin konuşmuşuzdur. Ancak silahlı terör örgütü olarak değerlendirilebilecek bir şey yoktur. Ben olaya yardım etmedim. Tetikçi sıfatıyla itham edildim ama ben tetikçi değilim” dedi. Sanık Ogün Samast mütalaaya karşı savunmasını hazırlamak için süre talep ederken, sanık Yasin Hayal ise “Benim söyleyeceğim bir şey yoktur” dedi. Mahkeme heyeti mütalaaya ilişkin savunmalarını hazırlamaları için sanıklara süre vererek duruşmayı erteledi. l İSTANBUL YARGI PAKETİ İtiraf edene mahkemesiz ceza indirimi EMİNE KAPLAN Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın görüşü alındıktan sonra büyük oranda kapsamı ve içeriği netleştirilen birinci yargı paketine “seri yargılama” usulünün de eklenmesi planlanıyor. Buna göre 3 yıla kadar hapis cezası gerektiren suçlarda, failin suçunu itiraf etmesi durumunda, uzun mahkeme süreçleri yerine tek celsede ceza ve infaz indirimi yapılacak. Üst sınırı 2 yıla kadar olan suçlarda uygulanan “hükmün açıklanmasının ertelenmesi” yöntemi, soruşturma aşamasında da uygulanabilecek. Yetişmesi durumunda en geç gelecek hafta TBMM Başkanlığı’na sunulması beklenen yasa önerisinin, Meclis tatile girmeden önce genel kuruldan geçirilmesi bekleniyor. İnfaz sistemiyle ilgili düzenlemelerin ikinci yargı paketinde getirilmesi benimsenirken, birinci paketi istinaf mahkemelerinde temyizin genişletilmesi, soruşturmada da tutukluluğa sınır getirilmesi, avukatlara yeşil pasaport düzenlemelerinin yanı sıra uzun yıllar tartışılan “seri yargılama” usulünün de pakete konulacağı belirtildi. Buna göre, soruşturma aşamasında delillerle suçu sabit olan failin suçunu itiraf etmesi durumunda ceza indirimi uygulanması öngörülüyor. Bunun için savcı ile şüpheli arasında “uzlaşma” yoluna gidilecek. Soruşturma aşamasında uzlaşmaya varılması durumunda dosya mahkemeye intikal ettirilecek. Mahkeme önünde de suçunu itiraf eden kişiye, hâkimin kabul etmesi durumunda hem ceza indirimi hem de infaz indirimi yapılacak. Aşama öne çekilecek Pakete eklenmesi planlanan bir diğer değişikliğin ise kovuşturma aşamasında uygulanan, üst sınırı 2 yıla kadar olan suçlarda, “hükmün açıklanmasının ertelenmesi” yönteminin soruşturma aşamasında da gerçekleştirilmesi olacağı kaydediliyor. Soruşturma aşamasında tutukluluk sürelerine üst sınır getirilmesi, bu sürelerin çocuklar için yarı oranında uygulanmasına ilişkin düzenleme de pakette yer alacak. l ANKARA Ankara Barosu RAPORU ‘Kaçırma olayı MİT’e sorulmalı’ ALİCAN ULUDAĞ Özel bir sağlık merkezinde fizyoterapist olarak çalışan Mustafa Yılmaz, 19 Şubat 2019 tarihinde işe giderken kimliği belirsiz kişilerce kaçırıldı. Yılmaz’ın eşi Sümeyye Yılmaz, kamera görüntülerine göre eşinin siyah renkli transporter marka araca bindirilerek kimliği belirsiz kişilerce götürüldüğünü ifade ederek Ankara Barosu İnsan Hakları Merkezi’ne başvurdu. Olayı araştıran İnsan Hakları Merkezi, buna ilişkin rapor hazırladı. Raporda, başsavcılığın kayıp şahsın reşit olduğu, kendi iradesiyle evden ayrıldığı gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına karar Sverdiği anımsatıldı. avcılığın olayla ilgili takipsizlik kararı vermesi eleştirilen raporda, “Bu koşullar altında, başvurucunun eşi Mustafa Yılmaz’ın kaçırılmasına ilişkin yetkili makamların yaşamı koruma ödevi ve etkili soruşturma yükümlülüğünün gereğini yerine getirmediği düşünülmektedir” denildi. Savcılığın soruşturmayı yeniden açması istenen raporda, soruşturma makamlarının kaçırma olayının başta MİT olmak üzere güvenlik birimlerine sorulması talep edildi. Raporda, soruşturmanın hemen yapılması ve bunun kamu denetimine açık olması istenirken raporda “Zorla kaybetmenin devam eden bir ihlal olduğu düşünüldüğünde, yukarıda belirtilen soruşturmaya ilişkin eksikliklerin derhal tamamlanması için soruşturmanın yenilenmesi gerektiği açıktır. Kaybedilme iddialarına ilişkin olarak yürütülen soruşturmanın yasal mevzuata uygun bir şekilde yürütülmediği saptanmıştır” denildi. l ANKARA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle