19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 28 HAZİRAN 2019 CUMA AKP yapamaz İki buçuk ay gibi kısa bir sürede görülmemiş büyüklükte bir oy değişimine pek rastlanmamış olması dolayısıyla, yalnız ülkemizin değil, dünyanın siyaset tarihine geçecek olan 23 Haziran seçiminden alınacak çok önemli dersler var. Siyaset sahnesinin aktörleri, yapılan seçimleri iyi okumak, seçmenin verdiği mesajı iyi anlayıp değerlendirmek peşinde olmuştur, her oylamanın ertesinde. Bu kez de aynı değerlendirmenin yapılması istemi, AKP’liler ve yandaş medyada da dile getirilmeye başlandı. Bu çevreler, seçmen değişim ve yenilenme istediğinden, kabine değişikliğiyle başlayarak seçmenin isteği doğrultusunda reformların yaşama geçirilmesini de içeren bir yeniden yapılanma dönemine girilmesi ve böylelikle krizden bir an önce çıkılmasını önermektedirler. Dilekler haklıdır, ama bunların gerçekleştirilmesini AKP’den beklemek gerçekçi değildir. AKP ne ekonomik krizi bir an önce atlatabilecek reformları yapabilir, ne de yeniden yapılanmayı başarabilir. HHH 23 Haziran sonuçlarını değerlendirenler seçmenin mesajını okurken öncelikle adil ve bağımsız yargıyı da içeren tam demokrasi isteminin üzerinde duruyorlar. AKP iktidarının ilk yıllarında böyle bir dönemin yaşanmış olduğunu söyleyenler büyük bir yanılgı içerisindedirler. AKP’nin katılımcı demokrasi yerine tek adam rejimini, hukuk devleti yerine kanun devletinin de gerisinde olan kararname devletini ikame etmeden önceki dönemi Fethullah Gülen’in kadrolarıyla kucak kucağa yaşadığı, kurumları ve dengeleri tek adam rejimi lehine değişikliğe uygun hale getirmenin hazırlık aşamasıydı. Yoksa, AKP’nin hiçbir zaman tam demokrasi, bağımsız adil yargı gibi kaygıları olmamıştır. Bu gerçeği gören ve herkesin görebilmesi için yırtınanlara kulak verilmiş olsaydı eğer bugün bunları yaşamıyor olurduk. Herkesin kendi ayrı hesabı peşinde olduğu bu hazırlık dönemi bugünleri hazırlamıştır. Yoğun sıcak para akışıyla tüketim ağırlıklı kalkınma modelini benimsemiş, inşaat sektörünün pompalanması ve ülkenin bütün birikimlerinin elden çıkarılması temeline dayalı ekonominin bugün içine düştüğü kaçınılmaz krizin en çabuk ve en zararsız şekilde atlatılması için de, talan ve yağma ekonomisinden uzaklaşılabilmesini sağlayacak yapısal reformların yapılmasının yanı sıra, piyasada ve yurttaş nezdinde güven oluşturacak demokratik bir ortamın oluşturulmasının şart olduğunu bütün uzmanlar belirtiyorlar. Oysa, AKP daha önce de belirttiğimiz gibi , yapısı gereği ne o demokratik ortamı yaratabilir ve ne üretime dayalı bir ekonomiye yol verecek reformları gerçekleştirebilir. HHH AKP yukarıda amaçları gerçekleştirecek biçimde dizayn edilmemiştir. Dolayısıyla ortada yapısal bir sorun vardır. Ama yapısal sorunun yanı sıra bir adam sorunu olduğu da yadsınamaz. Bugün AKP ile, onun, yasamanın, yargının, medyanın büyük bölümünün, yürütmenin kısacası TC etiketi taşıyan her şeyin ve herkesin tek egemeni Tayyip Bey birbirleriyle tümüyle özdeşleşmiş durumdadırlar. Tayyip Bey ile demokrasi ve üretime dayalı ekonomi kavramlarının bağdaşmalarını beklemek ise olmayacak duaya amin demektir. Bu durumda işlerin düzelebilmesi için her şeyden önce, Tayyip Bey’in gitmesi gerekir. Burada da sorulacak soru, adamın gitmesi için yapısal sorunun çözülmesinin mi öncelikli olduğu, yoksa tek başına adamın gitmesinin de yeterli olup olmadığıdır. Ama aslında, adamın gitmesi söz konusu olmadığına göre bu sorunun da gerçekte çok da önemi kalmıyor. MHP’li başkandan hakaret Hatay’ın MHP’li Belen İlçe Belediye Başkanı İbrahim Gül, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ve CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’na sosyal medya üzerinden hakaretler yağdırdı. Gül, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlarda, Kaftancıoğlu ve Akşener için çirkin ifadeler kullanarak hakaret içerikli ifadeler yazdı. Gül, Kaftancıoğlu’nu etiketlediği mesajında aşağılayıcı ifadeler ve nefret söylemi kullandı. Gül, Akşener’in grup toplantısında yaptığı konuşmada “Kış geliyor” ifadelerinin yer aldığı videonun altına ise hakaret ve cinsiyetçi ifadeler yazdı. Gül’ün sosyal medya hesabından geçmişte yayımladığı ve şu anda silmiş olduğu mesajlarda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a da hakaret ettiği ortaya çıktı. l İç Politika EDİTÖR: ASLAN YILDIZ TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN HABER Mazbatasını alarak 53 gün sonra İBB’ye dönen İmamoğlu’na coşkulu on binler eşlik etti ‘Hak yerini buldu’ Yüksek Seçim Kurulu’nun seçimleri iptal etmesinin ardından 23 Haziran’da yenilenen İstan bul seçiminde en yakın rakibi Binali Yıldırım’a 806 bin oy fark atarak ikin ci kez İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı seçilen Ekrem İmamoğ lu mazbatasını aldı. Çağ layan’daki mazbata töre ninin ardından Saraçha ne’deki İBB binasına gi ilayda kaya derek mühürü teslim alan İmamoğlu belediye binası önünde kendisini bek leyen on binlerce yurttaşa seslenerek “16 milyon İstanbullu, benim adalet duygularımla oynayamazsınız” egeme lik kayıtsız şartsız milletindir’ dedi. İmamoğlu, dün mazbatasını almak için saat 17.20 sıralarında eşi Dilek İmamoğlu, büyük oğlu Mehmet Selim İmamoğlu ve CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu ile CHP’li milletvekilleri ve belediye başkanla rıyla İl Seçim Kurulu Başkanı Ziya Bü lent Öner’in yanına çıktı. İmamoğlu da bir süre önce kalp krizi geçiren Öner’e geçmiş olsun dileklerini iletti. İmamoğ lu, özetle “Çoğunluğu kadın olan bir heyetin imzasıyla görevi alıyorum. Bi ze verilen mesajı aldık. Bu bize kamu yönetiminde ya da yapacağımız görev lerde cinsiyet eşitliği adına, kadınların toplumdaki yeri adına değerli bir me sajdır. Bu mesajı İstanbul’un şehremi ni olarak taşımaktan onur duyacağımı, bu konuda gerekeni yapacağımı ilk me sajım olarak paylaşmak isterim” ifade lerini kullandı. İmamoğlu, Twitter he sabından mazbatalı fotoğrafını paylaşa rak “Hak yerini buldu, 16 milyon İstan bullu adına mazbatamızı aldık” dedi. Mührü teslim aldı Ardından İBB binasına gelen İmamoğlu, elinde mazbatayla birlikte yurttaşları selamladı. Makam odasında kayyım olarak görev yapan İstanbul Valisi Ali Yerlikaya ile bir araya gelen İmamoğlu daha sonra mührü teslim aldı. İmamoğlu’na makam odasında annesi Hava ve babası Hasan İmamoğlu ile birlikte kız kardeşi eşlik etti. Vali Yerlikaya, mührü teslim etmeden önce İmamoğlu’nu tebrik etti. İmamoğlu da, “Umuyorum, bu şehre tarihine, maneviyatına bütün geçmişten bugüne her şeyine sahip çıkacak, doğruları yapmaya çalışacağım. Bu bir mücadele dönemi. Türkiye’nin en büyük kenti İstanbulumuza hep beraber hizmet etme karakteriyle hareket edeceğine herkesin huzurunda elbette ki söz veriyorum” diye konuştu. İmamoğlu daha sonra İBB binası önünde toplanan on binlerce yurttaşa seslendi. İstanbul’un demokrasi bayramı yaşadığını ifade eden İmamoğlu, “31 Mart gecesi birileri saati durdurmak istedi. Ama 31 Mart gecesi durdurmak istedikleri saati 23 Haziran’da millet çalıştırdı. Saatleri durdurarak zamanın akışını önleyemezsiniz. Milletin iradesini hiçbir güç çeviremez. Milletin iradesini, Millet, iradesini yok sayanlara İstanbul’da öyle bir ders verdi ki 806 bin defa İmamoğlu’na iradesini teslim etti. İstanbullu bir avuç insana, demokrasiye karşı gelmek isteyenlere ‘Yaşasın Cumhuriyet, yaşasın demokrasi’ dedi. İstanbullu dedi ki benim adalet duygularımla oynayamazsınız. İstanbullu 23 Haziran’da de Vedat ARIK Yine ceketini çıkarıp kollarını sıvadı Şehrin kaynaklarını bir avuç insana değil eşit olarak tüm yurttaşlara dağıtacağını kaydeden İmamoğlu, “Biz bu şehrin yaşayanlarını barıştıracağız. Siyasette kibri yok edeceğiz ve partizanlığı bu binadan söküp atacağız. Artık liyakat var, adalet var. Bize hatamız olduğunda lütfen söyleyin. Güzel önerilerinizi yollayın, bizi yalnız bırakmayın bizi eleştirin. Bizim arkamızdan işler çeviren varsa onlardan da bizi koruyun. Ben burada bulunan, bulunmayan 16 milyon İstanbulluya kendimi emanet ediyorum” diye konuştu. İmamoğlu, daha sonra 6 Mayıs gecesi mazbatasını aldıktan sonra Beylikdüzü’nde yaptığı mitingdeki gibi ceketini çıkararak, kolları sıvayarak işe koyuldu. mokrasiye olan bağlılığını tescilledi ve dünyaya ‘Türkiye herhangi bir Ortadoğu ülkesi değildir. Demokrasiye inanmıştır’ ilkesini gösterdi. Hep beraber Demokrasiye verilen zararı tamir ettik. Demokrasiye karşı duranları bir kez daha milletçe yok saydık” dedi. 16 milyon yurttaşın eşit olduğunu kaydeden İmamoğlu,“ Eşitiz biz. Zengini ve fakiri eşitiz. Eşitlik duygusu çok önemli. Ayrımcılık yok, TürkKürt herkes eşit. Ermenisi, Rumu, Süryanisi ve Yahudisi eşit. Milletçe biriz. Hep bir aradayız. Birlikte bu kente mutluluk yaşatacağız”ifadelerini kullandı. Seferberlik çağrısı İstanbul’da israf düzenini bitireceğini söyleyen İmamoğlu,“Ekrem İmamoğlu ile İstanbul’da israf bitecek tasarruf başlayacak. Hakka hukuka, uygun eşit bir şekilde İstanbul’un nimetlerini 16 milyon insana paylaştıracağım. Kendimi bu şehrin insanlarına, çocuklarına, gençlerine adayacağım ve gece gündüz çalışmaya söz veriyorum. Artık zaman kaybetme vaktimiz bitti hiçbir lüksümüz yok gece gündüz çalışmamız lazım. Hepinizin bana yardımcı olmasını istiyorum. İstanbul’a herkesin gönül vermesini istiyorum. Her yere göz kulak olunmasını istiyorum. Hep birlikte İstanbul’da benimle beraber çalışmaya hazır mısınız? Birlikte İstanbul’u ayağa kaldıracağız. İş insanlarına sesleniyorum. Başta kreş kampanyamız olmak üzere çocuklar ve sosyal alandaki tüm projelerimize eşlik etmenizi istiyorum” dedi. Yurttaşlara seferberlik çağrısı da yapan İmamoğlu, “Şehrin her kesimize insanlarına saygınlık kazandıracağız. Sevgi saygı ve huzur ortamını inşa edeceğiz. Bugun itibariyle trafikte korna çalmayacağız. Yoldayken arabadan camdan dışarıya çöp atmayacağız. Yere çöp atmayacağız atanları uyaracağız. İstanbul’u hep birlikte temiz tutacağız. Yaya şeridinde yaya yol vereceğiz. Uygar bir ülke olacağız” diye konuştu. Atatürk portresi döndü Ekrem İmamoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) başkanlığını tarihi bir oy farkıyla ikinci kez kazanmasının ardından 53 gün sonra İBB’ye döndü. İBB binası önünde toplanan on binlerce yurttaşın coşkusu alanlara sığmadı. Günlerce kapıda” bekleyen yurttaşlar “kardeşlik kazandı’ dedi. İmamoğlu görevi devralır almaz, 31 Mart seçimlerinden sonra makam odasına astırdığı ve mazbatasının elinden alınmasının ardından indirilen Atatürk portresini yerine astı. İmamoğlu, Twitter hesabından, “Bu tablonun anlamı benim için hep özel olmuştu. Şimdi, yeniden olhazal ması gerektiği yerde” payocak laşımında bulundu. 3 gündür kapısında yurttaşların beklediği İBB binası ve önü İmamoğlu’nun mazbatasını almasıyla dolup taştı. Davul ve zurnaların çalındığı İBB binası önünde adeta düğün havası hâkim. Yurttaşlar halay çekiyor, hep bir ağızdan “Her şey çok güzel olacak” diyor. Ellerinde Türk bayrakları, İmamoğlu ve Atatürk posterleriyle gelen yurttaşlar arasında 7’den 77’ye her yaştan insan var. ‘Partizanlık yok, kardeşlik var’ 21 yaşındaki Atakan Ata, ilk kez bir seçim sonuncunun kendisini bu kadar mutlu ettiğini dile getirerek “Alanya’da okuyorum, seçim için geldim. Burada olmam gerektiğini düşündüğüm için de kaldım” diyor. 35 yaşındaki Uğur Can Alyanak da “İstanbul, Türkiye demek. Türkiye’ye demokrasi geldi” diyor. İmamoğlu’nun herkesi birleştirdiğini söyleyen Turan Atalay ise şöyle konuşuyor: “Yaşadığım apartmanda farklı düşüncelerden tüm komşular birleştik. Kaynaştık, Ekrem Başkan hepimizi birleştirdi.” Diğer taraftan Hamide Tekel konuşuyor: “Birleştirdi tabii, sevgi dili milleti birleşti. Partizanlık yok, kardeşlik var, barış var. Kardeşlik kazandı.” İBB binasında ise çalışanlar dahil yüzler geçen seçimde olduğu gibi gülüyor. Herkes birbirini tebrik edip, kucaklıyor. Bu arada uzun zamandır sessizliğini koruyan İBB sosyal medya hesapları ve mail sisteminden de İmamoğlu’na ilişkin haberler paylaşılmaya başlanıyor. İmamoğlu’nun Saraçhane’ye gelmesiyle kalabalık iyice coşuyor. İBB binasına girmek isteyen yurttaşlar kapıları zorluyor. Devir teslim töreninin ardından İstanbul Valisi Ali Yerlikaya’nın binadan erkenden ayrılması dikkat çekiyor. İmamoğlu ardından İBB binası önündeki CHP otobüsüne geçiyor. Kalabalığın artık ucu görünmüyor. İmamoğlu İstanbul’u İstanbullularla beraber yöneteceklerinin ve sorunları hep birlikte çözeceklerine ilişkin mesajlar veriyor. Kalabalık coşuyor. İmamoğlu, “Hep birlikte İstanbul’da benimle beraber çalışmaya hazır mıyız” diye soruyor, kalabalık coşuyor. İmamoğlu en son “Hepinizi çok seviyorum. Her şey çok güzel olacak. Oldu, oldu, iyi ki varsınız” diyor, Saraçhane’de Türkiye koalisyonu iğneli fırça zafertemoçin Sanki bir rockpop konserinde veya bir futbol finalinde 16 yaşındaki Sadık Çelik 10. sınıftaymış ve Tokat’tan sırf bu yiz! Herkes de müthiş bir aidiyet muhteşem güne tanıklık etmek duygusu var!   için gelmiş! O kadar sempatik ve “Ekreeem İmamoğlu! Her doğal ki, kesinlikle aklıma gelmi şeyyy çok güzel olacak!” slogan bedri yor ona burada kurt işareti yapar ları ile her yeri inletiyor halk... baykam ken Bahçeli ile ters düşüp düşme Herkes durduğu yerde dans edi diğini sormak. Çünkü içinde bu yor, slogan atıyor ya da kafasına gö lunduğumuz ortama gö re şarkı söylüyor! Herkes bir an önce re bu sorular “çok saçma!” konserin/maçın/gösterinin başlaması Çünkü burası İstanbul ko nı bekliyor! Evet birazdan yıldızımız oto alisyonu! Bize son yıllar büsün üzerine çıkacak! Sanki Michael da ezberletilen o kahrola Jackson konseri veya Milli Takım’la be sıca sınırları çizilmiş ay raber Kore fatihleri İlhan Mansız ve Rüş rımlarla hiçbir bağlantı tü Reçber’in yurda dönüşü!  sı yok, bu güzel ortamın. Sol, genellikle bu coşkulara muhalif Hemen sonra ne mi oldu? haleti ruhiyesi ile alışıktır. Bundan son Birden kollarımda bağrım ra, yavaş yavaş iktidarın da bu coşkuya da ve saçımın ortasında alışması gerekecek inşallah! 1970’lerde büyük bir sıcaklık hisset Ecevit iktidarını görmüştük, iki kuşak tim! Bir ışık gözümü aldı, önce... 1989 SHP belediye zaferlerini baktım solda bir çocuk ya de yaşadık... O günlerden beri bu duy rım metre dibimde meşale guyu hatırlayan kalmadı! yakmış! Panik içinde ate Saraçhane fenomenini halkın tam ara şi saçımdan yere atıp izler sından izliyorum. Otobüsün 1520 metre ken bir yandan da abi zılgıtı geçiyordum önündeyim. Tam önümde ince parmak çocuğa... Neyse canlı atlattık durumu ka larıyla kurt işareti yapan heyecanlı bir zasız, belasız ve yanıksız!  genç var, 1617 yaşlarında... Sonra bay Size İmamoğlu’nun konuşmasını akta rağını hızla sallayarak sloganlara orkest racak değilim! Bin bir şekilde ama can ra şefliği yapıyor: “Güzel günler görece lı ama gecikmeli dinlediniz! Ama benim ğiz, güneşli günler”, “İzmir’in dağlarında aklımda “dayanışma, herkesi kucakla çiçekler açar” “Yaşa Mustafa Kemal Pa ma, herkesi sevme, eleştiriye açık olma şa yaşa, adın yazılacak mücevher taşa!” ve herkese teşekkür etme” dışında çok Sağ olsun halk benimle kareler çekti önemli bir şey daha kaldı: İnsanların so rirken, ben de sahadaki bu tribün lideri kakta yere çöp atmaması, yayalara yol mizin güzel bir anını yakalamaya çalışıyo vermesi, korna çalmaması gibi tartışıl rum. Birazdan kısaca sohbet ediyoruz. maz, son derece önemli ve kentin çeh resini değiştirecek hatırlatmalardı bunlar... O anda içimden bir kere daha helal olsun dedim!  Teşekkürler arasında en büyük alkışı Kemal Kılıçdaroğlu, Meral Akşener ve Canan Kaftancıoğlu aldı! Saadet Partisi, Vatan Partisi adayı (İlker Yücel), İstanbul Gönüllüleri ve daha nice kuruma teşek kür etti. Bu arada sonradan karşılaşıp beraber fotoğraf çektirdiğim iki genci evlendirme sözü verdi İmamoğlu, otobüsün üstünden: Kızımız Şeyda Trabzon formalıydı, oğlumuz Ercan ise Fenerbahçeli... Tabii ki bu anlaşma da çok alkış aldı! Konuşma bittikten sonra İmamoğlu artık biraz alameti farikası olacak şekilde yine ceket ve kravatını attı, kolları sıvadı, yakasını açtı ve böylece fiili olarak “İBB Başkanlığı’na an itibarıyla başlıyorum!” mesajı verdi!  Kalabalıkla beraber yavaş yavaş normalde dağılması gereken ama bunu yapmaya gönlü el vermeyen insanlar arasından geçerken gözüme çarpan birçok keyifli sahne vardı: Sayısız türbanlı kadınımız, başında “her şey çok güzel olacak” bandıyla dans eden siyah çarşaflı genç kızlarımız ve her köşede doyamadan halay çeken kadınlı erkekli mutluluktan uçan insan gruplarımız vardı. İstanbul koalisyonu artık gerçekten bir Türkiye uzlaşma formülüne doğal akışıyla dönüştü! Bu dalga, iktidarı yutacak bir tsunamiye dönüşebilir mi? Bunun yaşanmaması için hiçbir neden yok! Yurttaşı hedef yapan İBB personeli atıldı İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Beyaz Masa, bir yurttaşı hedef gösteren personelin görevine son verildiğini duyurdu. Beyaz Masa, sosyal medyada bir yurttaşı hedef gösteren İBB çalışanı Feyza G’nin kurumla ilişiğinin kesildiğini açıkladı. Söz konusu İBB personeli, bir yurttaşın görüntülerini kaydederek hedef gösterdi ve fiziksel görünüşüyle “fakir” diyerek dalga geçti. Beyaz Masa, sosyal medyada yayılan görüntülere tepki gösteren bir sosyal medya kullanıcısının paylaşımının altına “İlgili personelin kurumumuz ile ilişiği kesilmiştir” yazdı. l İç Politika
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle