23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKONOMİ ekonomi@cumhuriyet.com.tr TASARIM: SERPİL ÜNAY 1128 HAZİRAN 2019 CUMA Seçim geçti hükümetYedek akçenin bütçeye geçmesi, enflasyonu artıracak, mali disiplini daha da bozacak kefen parasına sarıldı Bütçe açığı yılın ilk beş ayında yüzde 225 arttı. Büt çedeki bozulmanın önüne geçmeyi amaçlayan Mali ye, Merkez’in 46 milyar TL’lik ihtiyat akçesinin büt çeye aktarımı için tekrar harekete geçti. Bütçede oluşan kara deliği kapatmak için hükümet kaynak yaratma peşi neye mahsus olmak üzere sadece birikmiş olan yedek akçe Hazine’ye alınacak. Söz konu ne düştü. Hazine ve Maliye Ba su düzenlemede TCMB Kanunu kanlığı tarafından hazırlanan 60. maddenin yeniden düzen Türkiye Cumhuriyet Merkez lenmesi öngörülüyor. İlgili mad Bankası’nda (TCMB) TL olarak deye “Son yıl kârından ayrılan tutulan “yedek akçe”nin bütçeye ihtiyat akçesi hariç, birikmiş ih aktarılmasıyla ilgili düzenleme tiyat akçeleri her yıl kâra katı TBMM’ye geliyor. larak dağıtılabilir” ibaresinin İhtiyat akçesinin aktarımı eklenmesi öngörülüyor. “zor zaman parasının” harcanacak olması nedeniyle eleştiri Erdoğan onaylayacak lirken, bütçenin bir defalık ge Reuters’a bilgi veren konu lirlere daha fazla bağlı hale gel hakkında bilgi sahibi kaynak mesi, benzer uygulamaların lar, ekonomi ile ilgili düzenle sürmesine neden olacağı endi melerin yer alacağı teklifin bir şelerini artırıyor. Uzmanlara kaç hafta içinde TBMM’ye veri göre bütçedeki kara delik panik leceğini ve Meclis tatile girme havasıyla atılan adımlarla ka den önce yasalaşmasının öngö patılmaz. Eski Merkez Banka rüldüğünü belirtti. Konu hak sı Başkanı Durmuş Yılmaz’a göre de, bu adım mali disiplini bozar, piyasaya yanlış sinyal veriliyor. Her yıl nisan ayında yapılan TCMB’den Hazine’ye kâr kında bilgi sahibi bir yetkili, ihtiyat akçesine dair düzenlemeden zaten tamamen vazgeçilmemişti. O dönem için bekletilmeye alındı. Hazırlanan bir yasa Yeni vergiler yolda transferi, bu yıl ocakta yapılmış ve bütçe fazla vermişti. İhtiyat akçesi öngörülemeyen durumlara karşılık kârdan ayrılan para niteliği taşıyor. İlk olarak 13 Mayıs’ta gündeme gelen düzenlemeden 31 Mart yerel seçimleri öncesi “kefen parası” başta olmak üzere eleştiriler nedeniyle o gün için vazgeçilmişti. Fevkalade çıkarılacak TCMB, kârının yüzde 20’sini Türk Lirası olarak yedek akçe hesabında tutuyordu. Yeni düzenlemeye göre bu oran yüzde 10’a inecek ve buna karşılık gelen tutar her yıl Hazine’ye aktarılacak. Düzenlemeye göre, Merkez Bankası’nın kârının dağıtılmasında ihtiyat akçesi için ayrılan yüzde 20 uygulaması kaldırılacak ancak uygulamadaki yüzde 10’luk fevkalade ihtiyat akçesindeki “fevkalade” ifadesi kaldırılarak, uygulama bu şekilde devam edecek. Bloomberg HT’ye göre, bu se teklifinin içinde yer alması konusunda bir irade var” dedi. Merkezi yönetim bütçesinde TCMB’nin ihtiyat akçesinin aktarımı bile başına bütçe öngörülene paralel açığının Gayri gelişmeler olmadı Safi Yurtiçi Ha EnfalratsıryıornutdğcdSmnbvnbbçdrrbmtCdluieieeeıaeiueüaeoiıyulnriüEhdtyğrmknkşnnzElamagıeeyaikekgeliterrzegbeckeikaehaold,gnbd”asetnleiarroanubioöeürkeiykldçerranylamğrcürostçieaieinezdüabçzheoatrmtetrkdkıeeeçyekaanklntsın4.aisıkieddiılş.iiü’.s6yıyİinnılkeeSkahnivaln,aaeegcs“rıöbüBvriüeirstHliiyTrüüsdemSorwspüdkiıykanstrraaüiede,a.üBEtbiırypmğ“atBsydsnaDaaıBelhıiakusieşdneluknudrd‘aiıkkkcetaa.r’aidMeiamıpıdrBfl:bdtpaepağn.aÜ‘aleauokıYuiıtZıyımiykrynrllçşzefPadapaaekaaieaeavnsdmriseaeYdpkrzryokeaare.zn.ınioltdaimlallfaryBmkİıefen.BHyesçğgalyusemaÖtıidaadaıeattaüsğydknazpueyziaenznr.yaiçö,çikağlasgddiznleonşHeııanniru.üşküielplanrs’FedlüBın.lrr’ı’şpauı.işymkmpüZzuunDmBYo”esüarooaaeeepbaimaltmarnnirlaşdteimaetdptsykeziekırnikliraaartiaikaaKtarra,palrmaz3tti“bülmanravaaeaA’risaüeşyloadiınr,rırosafı.iadaı.rşlçnelaaYaiımnındğybın1alndaııairaınnadslnegmeıaemnTc(ıçhoGcıvdy1nezGGcmLıyoıbyiaeniüaeS.ğlaleySüShüi8mybukduzly.rısYeğatzaziYYüdenaıAç8ısHeiyasidtryHsHtnefnhbıeı0iknrçelo’ltlnietin)’aiol.eyrrıe6i.enr öngörüyor. Konu hakkında bilgi sahibi kaynaklar halen üzerinde çalışılan düzenlemeye göre şirketlere destek sağlanması için kurumlar vergisinin iki puan düşürülmesini, bunun yanı sıra özellikle gelir vergisinde üst dilimde artışın değerlendirildiğini kaydetti. Hükümetin kurumlar vergisine ilişkin herhangi bir adım atmaması halinde bu vergi 2020 sonuna kadar yüzde 22, 2021’de ise yüzde 20 olarak uygulanacak. Reuters’e bilgi veren bir yetkili, “Vergi dilimleri halen değerlendiriliyor ama bunun yanı sıra özellikle geliri yıllık 1 milyon liranın üzerinde olanların vergisinin yüzde 50’ye yakın bir oran olması gündemde” dedi. Halen gelir vergisi yüzde 15, 20, 27 ve 35 olarak dört dilim halinde uygulanıyor. Yetkililerin verdiği bilgiye göre gelir vergisinde planlanan değişiklikler alt gelir grubuna yönelik “ek bir vergi yükü” getirmeyecek biçimde şekillendirilecek. Teklif metninde ultra lüks olarak tanımlanan konutların satışında vergi oranları artırılacak. Diğer konut alışlarında herhangi bir vergi düzenlemesi gündemde olmayacak. Aynı yetkili, ekonomi yönetiminin bazı makro ihtiyati tedbirler üzerinde de çalıştığını belirterek, “Başka bazı vergi adımları olabilir. Gelir artırıcı adımlar görebiliriz, bazı sektörler desteklenebilir de ancak bütçedeki bozulmanın daha fazla olmaması için yılın kalanında giderlerin ciddi şekilde kısılması söz konusu olabilir” dedi. İlk 5 aylık verilere göre bütçede vergi gelirlerinin yüzde 23.9’unu artırım değerlendirilen gelir vergisi, yüzde 13.8’ini ise indirim değerlendirilen kurumlar vergisi oluşturuyor. ÖTV yüzde 20, ithalde alınan KDV ise yüzde 18.7 düzeyinde bulunuyor. Merkez’den likidite adımı Kötümserlik devam ediyor Ekonomik güven endeksi haziran da geçen yılın aynı ayına göre yüzde 11 düşerken, bir önceki aya göre yüzde 7.6 artarak 83.4 oldu. Endeksin değeri Haziran 2018’de 93.8, Mayıs 2019’da 77.5 olmuştu. Aylık bazda haziranda tüketici güven endeksi yüzde 4.3 artarak 57.6, reel kesim güven endeksi yüzde 5.2 artarak 99.6 değerine yükseldi. Ekonomik güven endeksinin 100’den büyük olması genel ekonomik duruma ilişkin iyimserliği, 100’den küçük olması ise genel ekonomik duruma ilişkin kötümserliği gösteriyor. l Ekonomi Servisi Akkuyu’da türbin imalatı başladı General Electric (GE) ve AtomEnergoMash JSC’nin ortak olduğu Turbine Technology şirketi, GE Steam Power ile birlikte Akkuyu Nükleer Santralı’nda kullanılacak buhar türbinlerinin imalatına başladı. Yayımlanan bültende Ekim 2017’de düzenlenen ihale kapsamında şirketin Akkuyu için dört nükleer türbin jeneratörünün imal edeceği belirtildi. Rusya ile Türkiye’nin ortaklığıyla kurulacak Akkuyu Nükleer Santralı’nın 1.200 megawatt (MW) elektrik üretebilen dört reaktörden oluşması ve 2023 yılında devreye alınması planlanıyor. l Ekonomi Servisi 1 Temmuz’dan itibaren yüzde 15 artacak Elektriğe büyük zam Seçimin ardından motorin, şeker, çay ve benzinle başlayan zam yağmuru elektrikle devam ediyor. Enerji Piyasası Denetleme Kurulu’nun (EPDK) dün yaptığı toplantı sonrasında kamu ve özel sektör üretim şirketlerinin biriken maliyetlerinin tüketiciye yansıtılmasına karar verildi. Buna göre, 1 Temmuz’da geçerli olmak üzere elektrik fiyatları konut, ticarethane ve sanayide ortalama yüzde 14.98 oranında artırıldı. Doğalgaz ve taksiler sırada Öte yandan, BOTAŞ’ın da aynı tarihten geçerli olmak üzere doğalgaza “çift haneli” zam yapması bekleniyor. Taksicilerin fiyat artışına hazırlandığı belirtildi. Taksi açı lış ücretlerinin yeni dönemde 4 liradan 6 liraya çıkması ve kilometre bedelinin de 2.5 TL’den 3.25 liraya yükselmesi bekleniyor. İki senedir zam uygulanmayan taksi ücretlerinde böylelikle 5 kilometrelik mesafe yüzde 34 zamlanacak. Örneğin, Taksim’den Zincirlikuyu’ya gidecek bir İstanbullu 16.5 TL yerine minimum 22.25 TL ödeyecek. l Ekonomi Servisi Ekonomik anlamda somut reformlar olmazsa TL’deki toparlanma sürdürülebilir olmayacak. Dün sabaha 5.77 civarında yatay seyirle başlayan Dolar/TL Merkez Bankası’nın (TCMB) “yedek akçesi”nin bütçeye aktarılmasıyla ilgili düzenlemenin Meclis’e geldiği haberiyle yükselişe geçti. Kur 5.7911’e kadar yükseldi. Rabobank Gelişen Piyasalar Stratejisti Piotr Matys, ekonomik anlamda somut reformlar olmazsa Türk Lirası’ndaki toparlanmanın sürdürülebilir olmayacağını söyledi. ‘Zorunlu’da hamle Öte yandan TCMB piyasadaki serbest döviz likiditesinde artış, TL likiditesinde ise azalış yaratmak için TL zorunlu karşılıkların döviz tesis imkânının azami oranını yüzde 30 seviyesinden aşağı çekmeyi planlıyor. Bu piyasadaki serbest döviz likiditesinde bir artışa, TL likiditesinde ise azalışa neden olacak Güncel verilere göre TL yükümlülükler için tutulması gereken zorunlu karşılıkların; en fazla yüzde 30’u döviz, yüzde 30’u standart altın ve yüzde 10’u hurda altın cinsinden tesis edilebilir. Rezerv Opsiyon Mekanizması, bankaların TCMB’de tutmak zorunda oldukları TL zorunlu karşılıkların belirli bir yüzdesini döviz ve standart altın cinsinden tesis edebilmelerine imkân tanıyor. l Ekonomi Servisi Seçime Sultanbeyli’den bakmak Sultanbeyli AKP’nin en önemli kalelerinden biri. AVM’leri ile, gecekonduları ile, yuvalanan tarikat evleri, dar sokaklara konuşlanmış sübyan okulları ile... Ama yanı sıra mülteci mahallesi, Alevi mahallesi ile bir nevi mozaik... Yoksulluğun derin ama aynı zamanda rantın yüksek olduğu...Tipik bir AKP ekseninde kalmış köykent dinamiği anlayacağınız. Çoğu mahallede sokakta, o kapalı fanus içinde yaşayan evlerin, ailelerin içine girmek ise hiç kolay değil. Ama kırılma Sultanbeyli’de de başladı. Önce bir iki rakam: 31 Mart seçimlerinde 51 bin 379 oy aldı Ekrem İmamoğlu. Toplam oyların yüzde 29’u. 23 Haziran’da yüzde 32.95’e çıkardı 56 bin 995 oy alarak. Biraz daha geri gidelim 2014 seçimlerinde CHP’nin oyu yalnızca yüzde 7 idi. Muharrem İnce rüzgârı ile yüzde 11.6’ya çıkmıştı. Bunda, İmamoğlu’nun kişiliğinin, barışçı dilinin, azminin payı büyük. Bir o kadar pay da, başta Canan Kaftancıoğlu olmak üzere CHP il yönetimine, CHP merkez yönetimine... Derinleşen ekonomik kriz, İmamoğlu’na 31 Mart’ta yapılan haksızlığın insanların vicdanlarında yarattığı duygu, AKP üst yönetiminin kendi tabanından kopması... Ve tabii Tayyip Erdoğan’ın öfke dolu, kutuplaştırıcı söyleminden, bağırtısından artık birçok insanın bıkmış olması... İYİ Parti ve HDP’nin sağduyulu yaklaşımlarını da unutmayalım. Ama... Evet işin bir de “ama”sı var... Sultanbeyli Gönüllüleri Tam bu noktada, kar kış, sıcak soğuk gözetmeden, hiçbir mazeret üretmeden Sultanbeyli’de dönüşümün ağlarını ilmek ilmek dokuyan bir avuç insandan bahsetmek istiyorum. Saygı ve hayranlık ile izliyorum onları son 45 yıldır. Sultanbeyli’ye Türkiye’nin farklı yerlerinden göç ederek yerleşen insanların yaşama tutunma çabalarının bir ucundan da onlar tutuyorlar kendi güçleri yettiğince... Geçen yıl yazmıştım; tekrarlamak istiyorum: Yoksulluk, cehalet, umutsuzluk kıskacındaki bu insanlara el uzatıyorlar. O el, kimi zaman bir küçük çocuğu tedavi etmek için arabayla haftada birkaç kez başka bir semtte bir devlet hastanesine taşıyıp, saatlerce pansumanı bekleyip yine arabayla çocuğu evine götürmek oluyor, kimi zaman okulunu çeşitli nedenlerden yarına bırakmaya hazırlanan bir genci ikna etmek. Kimi zaman iyi öğrencilere okumaları için burs topluyorlar, kimi zaman başka bir ilçede bir okulu kazanan bir öğrencinin yıllık servis parasını karşılıyorlar... Bu insanlar Sultanbeyli’de yaşamıyorlar. Hatta çok uzaklardan geliyorlar. Bazen birkaç kişi bir yerde buluşup tek bir arabayla hareket ediyorlar. Profilleri ağırlıklı olarak kadın, eğitimli, çalışan ya da emekli. Kimi bir sınıfın masal anlatıcısı oluyor; çocuklar öyle büyük ilgi gösteriyorlar ki başka okullardaki öğretmenlerden talep geliyor; kimleri kendi dost çevresini harekete geçiriyor ve bir anasınıfının kurulması için paralar toplanıyor, malzemeler alınıyor. Kimileri gönüllü matematik, İngilizce dersleri veriyor ihtiyacı olan çocuklara, kimileri ders verecek olan gönüllüleri Sultanbeyli’ye getirip götürmeyi üstleniyor. Kısacası dokunuyorlar karınca kararınca oradaki hayatlara. Hiçbir karşılık beklemeden... Hiçbir siyasi beklenti içine bile girmeden... Buram buram yoksulluk kokan sokaklarda, derme çatma evlerin içine giriyorlar. Kadınlarla sohbet ediyor, dertlerini dinliyor. Tüm bu sokaklar, bu evlere bugüne kadar sadece AKP’nin mahalle teşkilatları girmiş. Kadınların önlerine tek seçenek sunulmuş: Evlerde dini sohbetler, dualar... Erzaklar dağıtılmış. Çocukların önlerine de tatil dönemleri için tek seçenek çıkarılmış: Kuran kursları... Bu yüzden Sultanbeyli gönüllüleri bir yandan bu insanlara dokunurken bir yandan da o mahallelerde yerleşik bir imajı yıkıyorlar: Kendilerine yardım eli uzatan, bunu sadece para vererek yapmayan, ilgilenen ve bu ilgiyi sürekli kılan bu kişilerin çağdaş, aydınlık yüzlü kadınlar olduğu, onların da kendileri gibi ilgilenmek zorunda oldukları bir ailelerinin olduğu gerçeğinin farkına varıyorlar... Bu ülkedeki çağdaşlaşmayı; yakınan ya da oturduğu yerden ahkâm kesenler değil, bu yazıda anlattığım Sultanbeyli gönüllüleri gibi özverili insanlar gerçekleştirebilir ancak. Ve ne yazık ki bu insanların sayısı çok az. Güçlerini ve enerjilerini bir araya getirince ve de tabii ki isteyince nelerin başarılabileceğini ben bu insanlarda gördüm. İşte o güzel insanlar seçim bitip sonuçlar açıklanır açıklanmaz ne dediler biliyor musunuz: Daha yeni başlıyoruz ve daha yapacak çok şey var. Bence, Ekrem İmamoğlu matbatasını alıp göreve başladıktan sonra bir ara, Sultanbeyli’yi bir de bu gönüllülerden dinlemeli... KISA... KISA... l Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, İspanya ile Türkiye arasındaki ticaret hacminin 12 milyar Avro’yu aştığını söyledi. İki ülke arasında iyi ilişkilerin kurulması için yaptığı katkılardan dolayı İspanya Sivil Liyakat Nişanı Encomienda Payesi, Hisarcıklıoğlu’na takdim edildi. l Şişecam Topluluğu Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Genel Müdürü Prof. Dr. Ahmet Kırman, dünyada cam biliminin önde gelen kuruluşu olarak 1933’ten beri faaliyet gösteren Uluslararası Cam Komisyonu tarafından Başkanlık Ödülü’ne layık görüldü.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle