19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 26 HAZİRAN 2019 ÇARŞAMBA EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ TASARIM: BAHADIR AKTAŞ HABER AKP sahiciliğini yitirdiİstanbul seçimini en yakın oranla tahmin eden Konda’nın genel müdürü Ağırdır: Cumhuriyet’e konuşan Konda Araştırma Şirketi’nin genel müdürü Bekir Ağırdır, “AKP, 31 Mart’tan önce kullanılan sert dili, 23 Haziran sürecinde hizmete ve Binali Yıldırım üzerine üretilen bir dile çevirmeye çalıştı, ama başarılı olamadı. Çünkü AKP, sahiciliğini yitirdi” dedi. Ağırdır, 3 etkeni şöyle sıraladı: AKP ekranlarda her gün muhalefeti şeytanileştiren, terörize eden bir dil kullandı. Ama duvarlarda, pankartlarda aşk, gönül gibi romantik birtakım sloganlar gördük. Sokakta da soğan, patates fiyatı. İnsanlar bu üç meselenin arasında AKP’nin sahiciliğini yitirdiğini düşündüler. LEYLA KILIÇ 23Haziran İstanbul seçim sonuçlarını en yakın şekilde tahmin eden Konda Araştırma Şirketi’nin genel müdürü Bekir Ağırdır, AKP’nin seçimi kaybetmesinde Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) 6 Mayıs’ta aldığı seçim yenileme kararı sonrasında tüm kesimlerin adalet ve vicdan duygusunun zedelenmesi olduğunu söyledi. AKP’nin YSK kararından sonra seçimi kazanma şansı olmadığını belirten Ağırdır, “Biz 23 Haziran seçimlerinde sadece İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanını seçmedik. İnsanlar ülkenin gidişatı için oy kullandılar. AKP, 31 Mart’tan önce kullanılan sert dili, 23 Haziran sürecinde hizmete ve Binali Yıldırım üzerine üretilen bir dile çevirmeye çalıştı, ama başarılı olamadı. Çünkü AKP, sahiciliğini yitirdi” dedi. Ağırdır, sorularımıza şu yanıtları verdi: n İstanbul özelinde yapılan 31 Mart seçimlerinde 13 bin olan oy farkı, 23 Haziran’da 800 bine ulaştı. Bunu nasıl yorumluyorsunuz? Önce sayısal analizinden gidelim ve seçim sonucunu 100 oy üzerinden anlatalım. 31 Mart’ta 100 oyun 17’si seçime katılmadı. 3’ü geçersiz sayıldı. 80 net oyun da 39’unu Ekrem İmamoğlu, 39’unu Binali Yıldırım aldı. 2 oy da diğerlerine gitti. 23 Haziran’a başlarken Binali Bey’in 39 olan oyu 3435’lere düştü. Çünkü AKP seçmeninin ve özellikle MHP seçmeninin bir kısmının adalet duygusu YSK’nin 6 Mayıs kararı ile zedelendi. Seçimle bir iktidarı ya da yerel yöneticiyi değiştirebilme haklarına müdahale edilmesine tepkileri sert oldu. AKP’li seçmenin bir kısmı, kamuoyuna yansıtıldığı gibi Ekrem İmamoğlu’na oy vermedi, adalet duygusu zedelendiği için sandığa gitmedi. Ama MHP’liler sandığa gitti ve Ekrem İmamoğlu’na oy verdi. Dolayısıyla Binali Bey, yarışa başlarken 31 Mart’taki gibi 39 kişinin oyuyla değil, 3435 kişinin oyuyla başladı. Ekrem Bey de 39’dan değil, 4243 oy ile başladı. Çünkü 31 Mart’ta seçimi kazanma umudu olmayan, ülkenin geleceğinden umudu kırılmış olan, CHP’li seçmen dediğimiz 2 insan sandığa gelmedi. Ama bu insanlar 31 Mart sonrası yaşanan süreçte 23 Haziran’da sandığa gitme kararı aldı ve İmamoğlu’na oy verdi. HDP’li olduğu halde CHP’nin şimdiye kadar Kürt seçmene bakış açısından duyduğu rahatsızlık nedeniyle sandığa gidip Ekrem İmamoğlu’na oy vermeyen bir kesim vardı. Bu insanlar da YSK kararını duyduklarında ve İmamoğlu’nun kazanma ihtimalini de görerek daha kararlı davranıp sandığa gittiler. Biz, YSK kararının ardından yaptığımız çalışmalarda da farkın 11 puana çıktığını gör ‘YAKIN DEĞİL TAM TAHMİN’ n En yakın tahmini gerçekleştirdiniz. Bu başarıyı nasıl elde ettiniz? Yakın değil, tam tahminde bulunduk. Biz işimizi yapmaya çalışıyoruz. Kullanılan dil yanlış. Yaptığımız işe “tahmin” deniyor. Biz bir tahminde bulunmuyoruz ki ölçüm yapıyoruz. Gerçek hayatla, ölçüm yapılan alanlar arasında ölçülemeyen yüzde 5’lik bir yan var. Ama yaptığımız iş, tıpkı kan tahlili yaptırmak gibi istatistiki bir yöntem. Biz belli bir yöntemi işimizi iyi yapmaya çalışarak uyguluyoruz. Bir de herhangi bir parti ya da siyaset insanıyla yumruk mesafesinden daha yakın bir ilişki içinde değiliz. Bu sektörün bir eksiği de akademik dünyadan kaynaklanıyor. Bu işi iyi yapacak araştırmacı yetişmiyor. Türkiye’de siyasal ve toplumsal araştırmalarla meşgul kaç akademisyen var ve bu insanlar kaç yeni insan yetiştirdi diye kimse sorgulamıyor. müştük. Seçim sonucu etkileyen larını belirledi. Karın çok olduğu birkaç dinamik var diyebiliriz. yerlerde tabelalar vardır: “Çok ba Genç oy faktörü ğırmayın çığ düşebilir” diye. İktidar o kadar bağırdı ki çığ, YSK ka n Seçim sonucunu etkileyen di rarının ardından düştü ve AKP bu namikleri sıralar mısınız? nu çok geç fark etti. Bu nedenle Seçim sonucu belirleyen birkaç 31 Mart’tan önce kullanılan sert dinamik var. Birincisi AKP seç dili, 23 Haziran sürecinde hizme meninin zedelenen adalet ve vic te ve Binali Yıldırım üzerine üre dan duygusu. İkincisi mağlup olan tilen bir dile çevirmeye çalıştılar. CHP ve İYİ Parti seçmeni ilk de Ama işe yaramadı. Çünkü AKP, fa bir seçimi kazanma umuduyla sahiciliğini yitirdi. 5 yılda 8 kez sandığa gitti. Üçüncüsü, Kürt seç sandığa gittik ve 23 Haziran se men iktidar blokunun kurduğu bü çimi dışında kalan tüm seçimle tün bu nefret diline karşı geçmiş ri AKP kazandı. AKP, bunu yapar te yaşanan kırgınlıkları bir kena ken tüm sorunları çözeceğini vaat ra bırakarak Ekrem İmamoğlu’na etti. Ama ne oldu? Hiçbir sorun çö oy verdi. Dördüncüsü, İstanbul’un zülmediği gibi aksine bugün eko gençleri de nomik, siya İmamoğlu’na sal, demok destek oldu. ratik, top Herhangi bir lumsal ku partinin insa tuplaşma, nı olmayan, bürokra ülkenin siya tik ve dev si aktörlerine let krizi gi güvenmeyen bi çok derin ve 31 Mart’ta problemleri oy kullanma miz var. Dı ya gitmeyen şarıya dön gençler bu düğümüz kadar disip de de birçok linli hayata, hangi inter Ağırdır, Leyla Kılıç’ın sorularını yanıtladı. devletle kavgamız sürü net sitesine girip girmeyeceklerine yor. Bu sorunlarda iktidarın payı karar verilmesine, filmlerdeki bir nı seçmen artık görüyor. Bu yüz şakanın bile sansürlendiği bir ha den de tepki gösteriyor. Ama gös yata itiraz etderek sandığa gitti ve terilen tepki yeterli değil. AKP’ye İmamoğlu’na oy verdi. eleştiriler ağırlaşıyor evet doğ ‘Çığ düştü’ ru, ama bir yandan da Ekrem İmamoğlu meselesini dışarıda bıra n Bu süreçte iktidarın kullan kırsak henüz CHP aday üzerinden dığı söylemler seçime nasıl et ürettiği bazı sihirler dışında radi ki etti? kal bir değişim, toplumun bütün Yaratılan kutuplaşma yeni bir kesimlerinin taleplerini, sorunla dinamik ortaya attı. O da şu: İn rını, varlığını tanımış, saygı duyu sanlar hangi partiyi sevdiklerini yormuş gibi yeni bir dil üretmiş değil, hangi partiye karşı olduk değil. Sadece bazı adaylar üzerin Ağırdır, 23 Haziran İstanbul seçimi için “İnsanlar ülkenin gidişatı için oy kullandılar” diyor. den girişimleri, hamleleri var diyebiliriz. n AKP’nin sorunlara çözüm üretemeyerek sahiciliğini yitirdiğini söylediniz. Bunu açabilir misiniz? AKP ekranlarda her gün muhalefeti şeytanileştiren, terörize eden bir dil kullandı. Ama duvarlarda, pankartlarda aşk, gönül gibi romantik birtakım sloganlar gördük. Sokakta da soğan, patates fiyatı. İnsanlar bu üç meselenin arasında AKP’nin sahiciliğini yitirdiğini düşündüler. AKP ile gönül bağı olan insanlar bile tereddüte düştü. Bir yandan da bu kadar devlet olanağını kullanması, camilerin, okulların siyete dahil edilmesi insanları rahatsız etti. Dolayısıyla bütün bu hikayeden toplumda bir çıkış yolu arıyordu. O yüzden seçmenler 23 Haziran’da verdiği oylarla ülkenin bu sorunlarına ve gidişatına bir fren yaptı. Daha doğrusu YSK kararından sonra AKP’nin kazanma şansı yoktu. Biz 23 Haziran’da sadece İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçmedik. İnsanlar ülkenin gidişatı için oy kullandılar. ‘Mektup oya dönüktü’ n Seçime 3 gün kala terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan’ın mektubunun yayımlanması nasıl karşılık buldu? Herkes Öcalan mektubunun içeriğini tartışıyor. Ama sadece vatandaşlar bununla ilgilenmiyor. Onlar bütün bu sahicilik yitimi içinde seçime 3 gün kala bu mektubun ortaya çıkarılmasının zaten oya dönük bir durum olduğu kanaatinde çok netler. Seçime 3 gün kala bu mektubun ortaya çıkarılması ve seçime yönelik bir manipülasyon olduğu her kesim için çok açıktı. Milliyetçiler de bu konuda çok netti. l İSTANBUL ‘ANKA küllerinden doğdu’İstanbul seçimine ışık tutan ajansın genel koordinatörü Adnan Bulut’la konuştuk İLAYDA KAYA Anadolu Ajansı’nın (AA) 31 Mart yerel seçimlerinde, sonuçları yayımlamaması ve manipülasyon yapması üzerine yeniden kurulan ANKA Haber Ajansı’nın genel koordinatörü Adnan Bulut, ANKA’nın Türk basın hayatında önemli bir yeri olduğunu ve habercilik konusunda iddialı olduklarını belirtti. Ekonomik nedenlerde kapanan ve 23 Haziran seçimlerinden önce örgütlenerek yeniden yayın hayatına başlayan ANKA Haber Ajansı’nın Genel Koordinatörü Adnan Bulut, yeni döneme ilişkin Cumhuriyet’e konuştu. Bulut, “ANKA Ajansı Altan Öymen’lerin kurduğu ve Uğur Mumcu’ların devam ettirdiği bir marka. Sonra ne yazık ki ajans ekonomik gerekçelerle işleyemez hale geldi. Biz başka bir baskı döneminde düğmeye basarak yeniden ANKA ajansını canlandırmak istedik. Bunun için oldukça deneyimli bir kadromuz var. Ankara’da ve İstanbul’da Anadolu’nun çeşitli kent Adnan Bulut lerinde muhabirler olarak örgütleniyoruz. Özgür ve bağımsız haber vermek için yola çıktık ve sorumluluğumuzun bilincindeyiz” dedi. 1 ay gibi bir süre içinde teknik altyapıyı kurduklarını ve seçimlere hazır hale geldiklerini kaydeden Bulut, “Bu seçimde AA’nın yine aynı karartmayı yapacağını biliyorduk. Uzman arkadaşlardan yardım aldık. Her okulda arka daşlarımız görevliydi. Telifli muhabirlerimiz ise sandık başlarındaydılar. Biz ANKA olarak elimizdeki sonuçları abonelerimize geçmeye başlarken, AA yine veri akışını geç başlattı. Onlar veri akışı geçmeye başladığında açılan sandık ve oy oranı yüzde 98’e ulaşmıştı. Biz çok hızlı bir şekilde sandıklarından elde edilen sonuçları girerek devletin resmi ajansı sonuç vermeden seçimi bitirmiş olduk. Zaten açıkladığımız rakamlar da YSK tarafından teyit edildi. Kısa sürede bunu başarmanın mutluluğunu yaşıyoruz” diye konuştu. ‘Bağımsız gazetecilik’ ANKA’nın söz verdiği gibi bundan sonra da bağımsız yayıncılık yapmaya devam edeceğini söyleyen Bulut, şöyle devam etti: “Daha önce bir cemaate ait olan ve sonradan terör örgütü olan Cihan Haber Ajansı vardı. Biz onların bağım sız haber yapabileceğine hiç inanmamıştık. Bir cemaate, bir amaca hizmet eden bir ajanstı. Haberlere otosansür uyguluyordu. 15 Temmuz darbe girişiminde onların ne olduğu ortaya çıktı. AA da Saray’a bağımlı halde. AA’nın genel müdürlüğü koltuğunda saraya bağımlı olan, sarayla bire bir ilişki kurup talimat alan bir kişi oturmaktadır. O yüzden bağımsız yayıncılık yapması mümkün değil. Biz tamamıyla bağımsız olacağız. Herhangi bir güç odağına bağlı kalmadan bağımsız habercilik yapıp Türk halkının ajans ihtiyacını karşılayacağız.” Bağımsız gazetecilik yapan medya kuruluşları ile çalışmak istediklerini belirten Bulut, “Türk halkının ve medyasının ANKA’ya ihtiyacı var. Bizim de aynı şekilde haberlerimizi bağımsız şekilde yansıtacak Cumhuriyet gibi gazetelere ihtiyacımız var. O yüzden bütün bağımsız medya kuruluşlarını dayanışmaya çağırıyoruz” dedi. l İSTANBUL 106 bin asker terhis olacak Askerlik önerisi yasalaştı Askerlik süresini 6 aya indiren, bedelli askerlik uygulamasını kalıcı hale getirerek askerlik sistemini yeniden düzenleyen yasa önerisi, dün TBMM Genel Kurulu’nda kabul edildi. Yasanın Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından onaylanmasının ardından askerde 6 ayını tamamlayan 106 bin er ve erbaş terhis olacak. TBMM Genel Kurulu’nda, AKP’nin askerlik yasa önerisinin dün yürürlük ve yürütme maddelerinin görüşülmesinin ardından tümünün oylaması yapıldı. Kabul edilen öneri, şu düzenlemeleri öngörüyor: n Hizmet süresi, erbaş ve erler için 6 ay, yedek subay ve yedek astsubaylar için 12 ay olacak. n Askerlik hizmet sürelerini, ihtiyaca göre bir katına kadar artırmaya veya yarısına kadar azaltmaya Cumhurbaşkanı’nca karar verilebilecek. Bu şekilde belirlenen hizmet süresi 6 aydan az olamayacak. n İsteyen erbaş ve erler, sıralı disiplin amirlerinin olumlu değerlendirmesiyle terhise hak kazandığı tarihten itibaren Milli Savunma Bakanlığı’nca uygun görülecek sayıda ve 6 ay süreyle sınırlı olmak üzere askerlik hizmetine devam edecek, bu sürenin sonunda terhis edilecek. n Yeni askerlik sisteminde “yedek astsubay” olacak. Yedek astsubay adaylarından öğreniminin ardından “astsubay astçavuş” nasbedilenler, yedek astsubay olarak görev yapacak. Yedek astsubay aday adayları, 2 veya 3 yıl süreli yükseköğretim ku rumlarından, dengi olduğu kabul edilen yurtdışı öğrenim kurumlarından, 4 yıl ve daha fazla süreli yükseköğretim kurumlarından ve dengi olduğu kabul edilen yurt dışı öğrenim kurumlarından mezun olmaları gerekecek. n 4 yıl veya daha fazla süreli yükseköğretim kurumlarından mezun olanlar ile dengi kabul edilen yurtdışı öğrenim kurumu mezunu olanlardan, TSK’nin ihtiyaç miktarı yedek subay adayı olarak ayrılacak. TSK’nin ihtiyaç duyduğu yedek subay miktarından fazla olan yükümlülerden, istekli olanlardan ihtiyaç miktarı kadarı askerlik hizmetini yedek astsubay, diğerleri erbaş ve er olarak yerine getirecek. Bedelli kalıcı oldu n Bedelli askerlik kalıcı hale getirilecek. Bedelli askerlik yapmak isteyenler öğrenim durumlarına göre tecil süresinin bitimine kadar bu haktan yararlanabilecek. Asker kaçağı ve bakaya durumunda olanlar bedelli askerlikten yararlanamayacak. İlk bedelli miktarı 31 bin lira olarak belirlendi. Bu miktar her yıl memur maaşı katsayısına göre artacak. n Yasanın yürürlüğe girdiği tarihte kaçak ve bakaya durumunda olanlara bir defaya mahsus olmak üzere bedelli askerlikten yararlanma hakkı tanınacak. Öte yandan, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan yeni askerlik yasasını onayladı. Yasa, Resmi Gazete’de yayımlandıktan itibaren yürürlüğe girecek. l ANKARA/Cumhuriyet sosyal çalışma programı AKP gençlerin gözünü boyuyor MUSTAFA ÇAKIR Hükümet yüzde 25’lere ulaşan genç işsizliğine kalıcı çözüm bulmak yerine, yine geçici adımlar atıyor. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan geçen yıl 24 Haziran seçimleri öncesinde yaptığı açıklamada her yıl 100 bin gence öğrenim gördükleri kentlerde yaz döneminde asgari ücret karşılığında sosyal çalışma olanağı getireceklerini duyurmuştu. Aradan 1 yıl geçti. SÇP için başvurular dün İŞKUR üzerinden alınmaya başlandı. Başvurular 2528 Haziran günleri arasında internet üzerinden yapılabilecek. SÇP, aslında toplum yararına çalışma programlarının (TYP) bir parçası. SÇP’nin mevzuat düzenlemesi 16 Kasım 2018’de Resmi Gazete’de yayımlandı. Aktif İşgücü Hizmetleri Yönetmeliği’nde değişiklik yapıldı. Programa üniversite öğrencileri başvurabilecek. Ancak açıköğretim, yüksek lisans ve doktora öğrencileri programdan yararlanamayacak. Ayrıca dersleri devam eden veya zorunlu staj yapmakta olan öğrenciler de bu programlara katılamayacak. Başvuracak öğrencilerde akademik ortalamanın 2 ve üzeri olması şartı aranacak. Program sadece temmuz, ağustos ve eylül olmak üzere 3 ay geçerli olacak. Haftalık çalış ma süresi ise 3 gün ile sınırlandırıldı. Günlük 8 saat çalışma gerçekleştirilecek. 5 güne kadar ücretsiz izin verilecek. Öğrencilere programa katıldıkları her bir gün için günlük asgari ücret olan 67.36 lira ödeme yapılacak. Hafta tatili günleri ve herhangi bir nedenle katılım sağlanmayan günler için herhangi bir ödeme yapılmayacak. Öğrenciler ayda en fazla 12 gün çalışabilecekler. Bunun karşılığı olarak da 808.32 lira ücret alacaklar. Çalışma süresi az olduğu için öğrencilerin eline geçecek aylık ücret de 2 bin 20 lira olan asgari ücretin altında kalacak. Yasaya göre suç Öğrenciler, programlardan bu yaz döneminde en fazla 39 gün, tüm öğrencilik hayatları boyunca ise toplamda 90 gün yararlanabilecek. Öğrenciler, “doğanın korunması, kültürel mirasın restorasyonu, korunması ve tanıtılması, kütüphanelerin bakımı ve düzeni, kamu kurumlarının kültürel ve sosyal hizmetlerinin desteklenmesi” alanlarında çalışacak. Bu arada 100 bin öğrenciye ilk kez sigorta yapılacağı duyuruları da “müjde” diye sunuluyor. Ancak sigortasız işçi çalıştırmak yasalara göre zaten suç. l ANKARA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle