19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 26 HAZİRAN 2019 ÇARŞAMBA EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: BAHADIR AKTAŞ HABER Kazanan halk, Referandum çağrısıCHP lideri Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin tek adam sisteminden zarar gördüğünü söyledi: kaybeden Saray  Onlarca sonuç yazabiliriz. Ama hepsi eninde sonunda tek gerçeğin uzantısı olur: Dayatılan bir yönetim tarzı İstanbul’da hezimete uğramıştır. Seçim tekrar ettirenler, yeni sistemle ilgili gözleri açmıştır. İktidarın, Yüksek Seçim Kurulu’na baskı yaparak seçim iptal ettirebilmesi, yani kuvvetleri tekelleştirmesi de; İstanbul’un bir ilçesinde (Büyükçekmece) şaibe görüntüsü oluşturmak için vatandaşların evlerine polis göndermesi de; suçla mücadele eden teşkilatlara yön vermesi gereken İçişleri Bakanı’nın siyasi muhalefeti yargısızca suçlu gibi yansıtan bir kampanya yürütmesi de o tek gerçeğin uzantısıdır: Kurumsuzlaşma, keyfilik, devleti şahsileştirme ve günlük siyasi çıkarlara göre yapılandırma gerçeğinin. Seçim yerel olsa da, 31 Mart’tan sonra yaşananlar yeni sistemin iktidara sağladığı bu genel olanakların sonucudur. İstanbul tekrar seçimi, bu nedenle bir yerel seçim olmaktan çıkmıştır. Kamu kaynaklarının iktidar partisinin çıkarı için heba edilebilmesi, tarafsız olması gereken valilerin iktidar partisi lehine çalışma yapabilmesi, “devletin başı” sıfatını taşıyan partili cumhurbaşkanının, cumhurbaşkanı forsu taşıyan otobüslerle miting yapıp karşıtlarını Sisi’ye benzetmesi de bu gerçeğin uzantısıdır. Kaybeden Binali Yıldırım değil, halkla inatlaşan bu tarzdır. Halkın, “devletin çivisi çıktı” dediğini duymak için farkın kaç kat artması gereklidir? Ekonominin özellikle son bir yılda gerilemesi, çarkların durması, işsizliğin ve pahalılığın artması, kayırmacılığın doruğa çıkması da bu gerçeğin uzantısıdır. O gerçek, mühürsüz bir referandumla anayasal hale getirilen, panik halinde gidilen bir erken seçimle 24 Haziran 2018’den bu yana da uygulamada olan, Meclis’i etkisizleştiren, halkın ekmeğini, aşını küçültürken başkalarının lüksünü büyüten; tek kişiye dayalı, otoriter Saray Rejimi’dir. İstanbul seçimini keyfine göre tekrarlatabilen yer burasıdır; halkın tepkisini bu denli büyüten ise, bu “keyfi” ve kibirli yönetim şeklinin halka bir faydasının olmadığının 31 Mart’tan sonra çok daha açık şekilde görülmesidir. Çok açık ki iki ayda değişen ve farkı 60 kat yükselten temel neden budur. Öne çıkan “Hak, Hukuk, Adalet” sloganı bu gerçeğin uzantısıdır. Halk, “egemenlik sarayın değil, milletindir” mesajını kalın çizgilerle bu sayede vermiştir. Ne kadar teşekkür etsek azdır. Kazananlar Öyleyse kazanan mı? Kazanan halkımız ve muhalefet güçlerinin kucaklayıcı yeni siyaset tarzıdır. İstanbul’da seçim günü oluşan dayanışmaya ve arkasından gelişen kutlamalardaki çeşitliliğe, mutluluğa çok dikkatli bakmak gerek. Nedeni ortada: Ekrem İmamoğlu’nun ülke tek adamlık rejimi tarafından bu denli kutuplaştırılmışken, muhaliflere “illet, zillet” sözleri havada uçuşurken “barışma, konuşma, kucaklaşma zamanı” demesi; halkı bölen değil, birleştiren bir rota izlemesi açık farkla destek gördü; iktidarın “halkın iradesini tanımam” mesajıysa halkın bu kez çok daha geniş kesimi tarafından cezalandırıldı. İktidar aynı tarzı sürdürsün, tepki de aynı şekilde büyüyecektir. Değişim artık kaçınılmaz. “Milli irade” kozu, muhalefete geçmiştir. Başka ne mi oldu? Muhaliflere milliyetçilik dersi veren Milliyetçi Cephe seçime iki gün kala Öcalan’a mektup yazdırıp Kürt seçmeni sandıktan uzaklaştırmaya çalıştı. Bu da tutmadı. Kürt seçmen Öcalan’ın çağrısına uymadı; Türkiye’nin sorunlarının ancak barışma, kucaklaşma ve demokratikleşme yoluyla çözülebileceğine inandığını gösterdi. Seçimin bir olumlu yanı iktidar cephesinin samimiyetsiz millicilik propagandasını tuz buz etmesiyse, diğer güzel yanı da Türk ve Kürt ayrımı olmaksızın halkın yeniden ortak bir sevinçte birleşebilmesidir. Asıl mücadeleyse şimdi başlıyor: Milli Görüş/Saadet ve belirli ölçüde AKP seçmeninden İYİ Partili ve hatta MHP’li ülkücüye, HDP seçmeninden Türkiye İşçi Partili sosyaliste kadar geniş bir seçmen kitlesi, yani normal şartlarda bir araya gelmeleri imkânsız gibi görünen bir sosyal dinamik, CHP adayı Ekrem İmamoğlu’nun siyaset tarzı etrafında ve iktidarın ülkeyi uçuruma süren siyaseti karşısında güçlü bir mesaj vererek ortaklaştı. Bu, bir milletin uyanışıdır. Şimdi yapılması gereken; hiçbir siyasi mahallenin zaferi kendisine mal etmemesi; her kesimin bu olağanüstü birliği sürdürüp genişletecek bir sorumlulukla davranması ve ülke sorunlarının çözümü için somut program, siyaset ve sistem önerilerini herkesin durduğu yerden seslendirmeye, modellerini uygulamaya başlamasıdır. Aceleye gerek yok; “sırça köşk” sarsıldı. Cumartesi “Yöntem Devrimi” başlığıyla tam da buradan devam. Çelik: Olgunluk gösterdik AKP Sözcüsü Ömer Çelik, İstanbul seçimiyle ilgili “25 yıllık yerel iktidar el değiştirirken kimseyi incitecek tavır ortaya çıkmamıştır. Olgunluk gösterdik” dedi. Çelik, AKP MYK sonrası açıklama yaptı. İmralıya akademisyenin gitmesi ve terör örgütü PKK lideri Öcalan’ın mektubu sorusuna Çelik, “Bahsettiğiniz kişi başvurmuş ve kabul edilmiş. Sanki biz bundan bir medet umduk. Bu görüşmeyi sanki biz siyasi rant elde etmek istiyoruz gibi gösterenler, farklı farklı terör örgütlerinden destek gelirken sessiz kalıyorlardı” dedi. Osman Öcalan’ın TRT Kürdi’ye konuşması ile ilgili soruya da Çelik, “Bahsettiğiniz şahıs TRT Kürdi’nin muhabirine beyanat vermek istemiştir. TRT Kürdi burada kirli ilişkilerin ortaya çıkmasına imkân veren bir yayın yapmıştır” diye konuştu. l ANKARA İstanbul seçiminde halkın, tek adam rejiminin yerine güçlü bir demokratik sistem kurulması yönünde mesaj verdiğini belirten Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanının tarafsız olup olmaması konusunda ise halkoylaması yapılmasını istedi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 23 Haziran’da yenilenen İstanbul seçiminde ortaya çıkan 800 binlik oy farkının yurttaşın cumhurbaşkanını tarafsız olmasını istemesinin bir mesajı olduğuna işaret ederek, “800 bin kişi bir ilden bu mesajı veriyor. Tarafsızlık konusunda bir referanduma hazırız. Cumhurbaşkanı taraflı mı olmalı, tarafsız mı olmalı. Referanduma hazırız. Gelsinler yapalım o referandumu da. Göreceksiniz ezici çoğunlukla tarafsızlık çıkacaktır. Tek adam rejimini kaldıralım, güçlü bir demokratik sistem kuralım. Demokrasiyi yeniden inşa edelim” dedi. ‘İntikam almak istiyorlar’ Kılıçdaroğlu, İstanbul seçiminin ardından grup toplantısında konuştu. Kılıçdaroğlu, özetle şunları dile getirdi: Gezi’den intikam almak istiyorlar: Gezi dünyanın en demokratik eylemlerinden birisiydi. İstanbul Valisi’nin talimatı üzerine polisler saldırdı. İddianameler hazırlandı ve onların altının tamamının boş olduğu ortaya çıktı. Osman Kavala’yı tutukladılar. 601 gündür Osman Kavala içeride. Dün yargı önüne çıkarıldı. Demokraside yeşile, ağaca sahip çıkmak demokrasinin olmazsa olmazıdır. Hiç kimse şiddete başvurmadı. FETÖ’cü savcıların hazırladığı iddianamelerden beraat verildi. Aradan bir süre geçti, intikam alacaklar. Aynı iddianamelerden yola çıkıldı. Adına “yeniden kıymetlendirme” denildi. Bu hâkimler borsayla mı uğraşıyor? Gezi davasının çökmesine neden olacak cümleyi Osman Kavala söylemiş: “Madem ki Soros’un talimatıyla Gezi’yi finanse etmişim. Soros’un bu davada şüpheli olması gerekmez mi?” Gezi olayları Türkiye’nin dünya siyaset tarihine bıraktığı bir mirastır. Gezi eylemlerine katılanların tamamı bi Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında tek adam yönetimini eleştirdi. Şu an konuşulmasıİMAMOĞLU’NUN CUMHURBAŞKANLIĞI ADAYLIĞI Ekrem Bey’e zarar verir Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısının ardından TBMM’deki makamında gerçekleştirdiği bazı görüşmelerde seçim sonuçlarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Edinilen bilgiye göre, seçim sonuçlarındaki 800 bin oy farkını beklemediğine işaret eden Kılıçdaroğlu’nun, “800 bin oy farkı beklentilerimin üzerinde. Ben 200 bin 300 bin oyluk bir fark bekliyordum. An cak İstanbullular sandıkta kendi iradelerine çok daha güçlü bir şekilde sahip çıktılar” dediği öğrenildi. Kılıçdaroğlu’nun İmamoğlu’nun gelecek seçimde cumhurbaşkanı adayı olup olmayacağı konusunda ısrarlı sorulara da “Bunun şu an konuşulması doğru değil. Ekrem Bey’e de zarar verir” değerlendirmesini yaptığı öğrenildi. l ANKARA/Cumhuriyet zim çocuklarımız, bizim gençlerimizdir. Her görüşten insanımız var. Bir eylem yapıyorlar bu kadar basit. ‘Vatandaşın talebi...’ Ya yemin, ya unvan: Cumhurbaşkanı devletin sigortasıdır. Anayasanın 103. maddesi Cumhurbaşkanı yemininin son cümlesinde “Tarafsızlıkla yerine getireceğime, çalışacağıma and içerim” diyor. Yine söylüyorum: Seçimlerde cumhurbaşkanı’nın tarafsız kalması lazım. Ya da unvanını değiştirsin ve yemin metni çıkarılsın. Vatandaş cumhurbaşkanının tarafsız olmasını istiyor. Cumhurun başında olan kişi 82 milyonu kucaklamalı, tarafsızlığını korumalı. Ne gerekiyorsa o yapılma lı. 800 bin kişi bir ilden bu mesajı veriyor. Tarafsızlık konusunda bir referanduma hazırız. Referanduma hazırız. Göreceksiniz ezici çoğunlukla tarafsızlık çıkacaktır. Tek adam rejimi değişmeli. Artık AK Partili kardeşim de bilmeli ki tek adam rejimi olmuyor. Vatandaş; demokrasi, hizmet, huzur, hak, hukuk ve adalet istiyor. Vatandaş partili değil, tarafsız cumhurbaşkanı istiyor. Vatandaş üreten güçlü bir Türkiye istiyor. Vatandaş, “Ne ezen ne ezilen insanca hakça bir düzen” istiyor. Bütün siyasi partilere açık ve net çağrımdır: Vatandaşın bu beklentilerini karşılamak için biz CHP olarak her şeye hazırız. Tek adam rejimini kaldıralım güçlü bir demokratik sistem kuralım. l ANKARA/Cumhuriyet Mazbatasını beklerken malvarlığını açıkladı İl Seçim Kurulu’na itiraz süresinin dün saat 15.00’de sona ermesinin ardından en yakın rakibine 806 bin 767 oy fark atarak yeniden İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı seçilen Ekrem İmamoğlu’nun bugün mazbatasını alması bekleniyor. İmamoğlu ayrıca dün kendisi, eşi ve babasına ait mal varlığını kamuoyuna açıkladı. İl Seçim Kurulu’nun İmamoğlu’nun mazbatasını hazırlayarak bugün vermesi bekleniyor. İmamoğlu, mazbatasını aldıktan sonra Saraçhane’deki İBB Başkanlık binasının önünde İstanbullularla buluşacak. İmamoğlu daha sonra mührü alarak görevine resmen başlayacak. İmamoğlu mazbatasını almak için İl Seçim Kurulu’ndan davet beklerken, kendisi, eşi ve babasına ait olan mal varlığını kamuoyuna açıkladı. Ekrem İmamoğlu ve eşi Dilek İmamoğlu adına Beylikdüzü, Büyükçekmece, Çanakkale, Balıkesir, Muğla, Trabzon’da toplam değeri 4 milyon 841 bin TL değerinde 17 adet ev, dükkân ve arsa bulunuyor. İmamoğlu’nun üzerine ayrıca 254 bin TL değerinde bir cip ile 8 bin TL değerinde bir silah görünüyor. İmamoğlu çiftinin 3 ayrı bankada 1 milyon 397 bin 869 TL nakit para ve 841 bin TL değerinde ziynet eşyası bulunuyor. Ekrem İmamoğlu’nun 2 milyon 163 bin TL ve 140 bin Avro borcu bulunurken, kurucusu olduğu SSB Gayrimenkul San. Tic. A.Ş’den ise 3 milyon 603 TL alacağı bulunuyor. İmamoğlu’nun ayrıca 1993 yılında kurulan İmamoğlu İnşaat Tic. ve San. LTD. ŞTİ’de 4 milyon 200 bin lira karşılığında yüzde 60 hisse, 2016 yılında kurulan SSB Gayrimenkul San. Tic. A.Ş’de ise 100 bin TL karşılığında yüzde 100 hissesi gözüküyor. Ekrem İmamoğlu’nun babası Hasan İmamoğlu’nun ise Beylikdüzü, Güngören, Yalova, Balıkesir, Trabzon, Ankara, Aydın da 15 adet dükkân, ev, arsa ve tarla ayrıca İmamoğlu İnşaat Tic. ve San. LTD. ŞTİ’de 1 milyon 400 bin TL karşılığında yüzde 20 hissesi bulunuyor. İmamoğlu, dün gazetecilerin sorularını yanıtladı. İmamoğlu mazbata süreci ile ilgili soruya, “Bir sorun yok. Herhalde yazılıyordur. Rutin zamanlamayı bekliyoruz. Muhtemelen yarın (bugün) olur diye ümidimiz var. Şu anda bize ulaşan negatif bir durum yok. Bize ulaşmış itiraz yok. Yarını (bugün) bekliyoruz. Vatandaşlarımıza da devir teslimi duyuracağız” yanıtını verdi. l İç Politika Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ali Babacan’la kısa bir süre önce görüştüğünü kurmaylarıyla paylaştı ‘Babacan ayrılacağını söyledi’ Akşener, 23 Haziran’da vatandaşın hukuksuzluğa yanıt verdiğini söyledi. Akşener: Tek adam rejimi iflas etmiştir İYİParti Genel Başkanı Meral Akşener, İstanbul seçimleri sonrası AKP için “kış geldiğini” belirterek, ‘Game Of Thrones’ dizisiyle bilinen “Winter is Coming” ifadesini kullandı. Akşener, partisinin grup toplantısında özetle şunları söyledi: n ‘İrademi kimse değiştiremez’ dediler: 31 Mart’ta Cumhur İttifakı’na oy verip, 23 Haziran’da kararını değiştiren vatandaşlarımız demiştir ki; “Ben milletim. İrademle birini seçtiysem, bu gerçeği kimse değiştiremez. Bugün Millet İttifakı’nın adayına, hukuksuzca müdahale eden zihniyet, yarın benim tercihime de aynısını yapar. Sözün ve kararın bana, yani millete ait olduğu gerçeğini değiştiremezsin.” 23 Haziran sadece partilerin değil, bizzat Türk milletinin destanıdır. n Teröristi yerli ilan ettiler: Seçime üç gün kala FETÖ’cüler “Millet İttifakı’nın adayına oy vermeyin” diye çağrı yaptılar. İstanbul’a mitil atacağını söyleyenler, bir baktık ki mitili İmralı’ya atmışlar. Maskeler düştü. Ülkenin Cumhurbaşkanı, televizyonda yarım saat terörist başının mektubunu şerh etti. Küçük ortak “Terörist başını niye dinlemiyorsunuz” diye açıklama yaptı. Teröristi “yerli ve milli” ilan ettiler. 23 Haziran, işte bu aymazlığa atılan bir tokattır. n ‘Tek adam’ rejiminin iflasını gördük: Tek adam rejiminin bir yıl içinde iflas ettiğini gördük. Yasama, yürütme ve yargının, tek elde toplanmasına son verilmeli, kuvvetler ayrılığı kesin bir şekilde tesis edilmeli. Tek adam modeliyle Türkiye yönetilemiyor, yönetilemez. n Damat görevden alınmalı: Ekonomiden anlamayan damat, iftiracı İçişleri Bakanı ve millete hakaret eden Tarım Bakanı hemen görevden alınmalı. Sayıştay raporlarıyla tespit edilen, bütün yolsuzluklar için, yargı yolu açılmalı. Biz siyaseti, bir kan davası olarak görmüyoruz. Türkiye’nin bir an önce düze çıkması için, Sayın Erdoğan’ı partiler arası bir mutabakat arayışına davet ediyoruz. l ANKARA / Cumhuriyet İstanbul seçimiyle ilgili partisinin MYK’sini toplayan Cumhurbaşkanı Tayyip değerlendirme yaptı. Toplan tımızdan hançerlendik” detıya, TBMM Başkanı Musta diği kaydedildi. Erdoğan, fa Şentop, Grup Başkanı Na Babacan’la geçtiğimiz günler Erdoğan, parti kurmaylarına ci Bostancı, AKP Grup baş de bir görüşme yaptığı bilgisi yaptığı ilk değerlendirmede, kanvekilleri de katıldı. Edi ni kurmaylarıyla paylaşırken, yeni oluşum ha zırlığında olan 11. Cumhurbaş kanı Abdullah EMİNE KAPLAN Gül ve eski Başbakan Ahmet Davutoğlu’nu kastederek “Sırtımızdan hançerlendik” dediği öğre nildi. Parti kurma hazırlığını sürdüren Ali Babacan’ın kı sa bir süre önce Erdoğan’la görüştüğü ve partiden ayrı lacağını ilettiği belirtildi. Erdoğan, dün grup toplan tısının ardından parti kur nilen bilgiye göre Erdoğan “İstanbul önemli ama Türkiye İstanbul’dan ibaret değil. Türkiye’de biz varız, onun için çok çalışmaya devam edeceğiz” dedi. ‘Sırtımızdan hançerlendik’ Abdullah Gül’ün İstanbul’da oyunu kullanırken “İnşallah herşey güzel olur” ifadesini kullanmasına gönderme yapılması üzerine Erdoğan’ın yeni parti hazırlığı içinde olan Gül, Ali Babacan ve Ahmet Babacan’ın partiden ayrılma isteğini kendisine ilettiği yönünde bilgi verdi. Erdoğan, daha sonra AKP Genel Merkezi’ne geçerek Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, grup başkanvekilleri ve hukukçu milletvekilleriyle birlikte 1. yargı paketinde yer alacak düzenlemeleri ele aldı. Daha sonra toplanan MYK’de seçim sonuçları masaya yatırıldı. Öte yandan Bakan Gül, Yargı Reformu Strateji Belgesi’ne ilişkin milletvekillerine mektup maylarıyla Meclis’te kısa bir Davutoğlu’nu kastederek “Sır gönderecek. l ANKARA Erdoğan: S400’ler gelecek Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 23 Haziran seçimiyle ilgili olarak milletin verdiği mesajı görmezden gelemeyeceklerini, dışarıdan tanımlara göre değil kendi tanımlamalarına göre muhasebe yapacaklarını söyledi. İstanbul’da meclis çoğunluğu ve 25 ilçenin Cumhur İttifakı’nda olduğunu anımsatan Erdoğan, İstanbul ile ilgili proje, yatırım ve hedeflerini yaşama geçirmeye devam edeceklerini belirtti. Erdoğan, yeni sistemi milletin kabullendiğini, ancak aksayan yönleriyle ilgili bir çalışma yapacaklarını kaydetti. Erdoğan, İstanbul seçimlerinin ardından ilk kez partisinin grup toplantısında sonuçları değerlendirdi. Ekrem İmamoğlu’nu bir kez daha tebrik eden Erdoğan, İstanbul halkının kararının başlarının üzerinde yerinin olduğunu söyledi. Erdoğan, siyaset anlayışlarında millete küsmek, darılmak, hele hele milleti suçlamanın as la olmayacağını söyledi” dedi. Erdoğan, “Milletimiz 31 Mart ve 23 Haziran seçimlerindeki iradesiyle AK Parti’ye ve MHP’ye ‘durmak yok, yola devam’ demiştir” görüşünü savundu. ‘Boyun eğmeyiz’ S400’lerin önümüzdeki ay teslim almaya başlayacaklarını, Türkiye’nin kendi güvenlik gereksinimlerini karşılama konusunda hiçbir ülkeyle müzakere etmek, izin almak ve baskılara boyun eğmek durumunda olmadığını kaydeden Erdoğan, S400’ün doğrudan egemenlik haklarıyla ilgili bir konu olduğunu ve geri adım atmayacaklarını söyledi. Erdoğan, Doğu Akdeniz’de doğalgaz arama faaliyetleriyle ilgili olarak Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras’ın açıklamalarını eleştirerek “Ne söylerse söylesin. Bizim orada bir defa haklarımız var” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet ‘Türkiye ittifakı’ ama sınırlı... Partisinin grup toplantısı sonrasında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan, kabine revizyonuyla ilgili soru üzerine “Böyle bir şey yapılması gerekiyorsa yaparız. Siparişle bu işler olmaz, hele hele bu vatanı sevenler olarak bunları sürekli gündemde tutmak şık olmaz, şık da değil” dedi. Erdoğan, “Türkiye ittifakı hep vurgulanıyor ama bu kapsamda liderlerle bir görüşme olabilir mi” sorusu üzerine de “Bu verdiğimiz sinyal onlara değil mi? Onlara. Bunların detaylarına ayrıca gireriz” diye konuştu. “Böyle bir liderler buluşması bekleyelim mi” sorusuna karşılık Erdoğan, “Şu anda bir şey diyemiyorum, gelişmelere göre bu tür adımlar da atılabilir ama bunların bizde belli sınırları var” dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle