23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER EDİTÖR: ELİF TOKBAY TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN 319 HAZİRAN 2019 ÇARŞAMBA Doğu Karadeniz’de şiddetli yağışlar sel baskınlarına neden olabilir. 300/2 0 0 310/2 0 0 270/1 9 0 320/2 0 0 270/2 0 0 250/1 4 0 270/9 0 260/1 7 0 310/1 9 0 300/1 9 0 250/1 7 0 310/220 320/2 0 0 270/2 1 0 180/120 280/1 6 0 250/1 8 0 320/1 6 0 230/1 6 0 260/1 6 0 230/1 8 0 250/2 0 0 TARİHTE BUGÜN 1926: Mustafa Kemal, İzmir gezisini izleyen Anadolu Ajansı’na ünlü demecini verdi: “Benim naçiz vücudum bir gün elbet toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.” 1953: Sovyetler Birliği hesabına casusluk yaptıkları iddiasıyla ölüm cezasına çarptırılan Ethel ve Julius Rosenberg çifti idam edildi. Ağrı’nın Diyadin ilçesinde meydana gelen selde anne ve iki çocuğu yaşamını yitirdi. Hayvan otlatan Nurullah Yardımcı ise yıldırım düşmesi sonucu öldü. Sel sularına kapılarak yaşamını yitiren anne Anne, 2 çocuğu ve Nurullah hayatını kaybetti AĞRI’DA BÜYÜK ACI Naime Polat ve 2 çocuğunun doludan korunmak için köprü altına girdiği ortaya çıktı. Anne ve çocuklarının köprü altında aniden gelen sel sularına kapı larak yaşamını yitirdiği bildirildi. Anne ve çocukları 2 kilometre uzakta bulundu. Aynı bölgede yıldırım çarpması sonucu ölen Nurullah Yardımcı’nın (19) ise geçen hafta sonu üniversite sı Naime navına girdiği öğrenildi. Diyadin’e bağlı Atatürk Mahallesi’nde oturan oturan Naime Polat (48), çocukları Mu sa (11) ve Pınar (4) ile birlikte 1 kilometre uzaklıktaki Göl Ma hallesi’ndeki araziye doğada yetişen pancar otunu toplama ya çıktı. Bu sırada bölgede sa ğanak yağış ve dolu etkili oldu. Polat Musa Polat Pınar Polat SADOKLLUADNADNIKLAAÇRIP Trabzon’da 2 ölü, 8 kayıp Anne Polat ile 2 çocuğu sağanak yağış nedeniyle oluşan sel Trabzon’un Araklı ilçesinde sağanak sonrası hidroelektrik santralının borusunun patlaması sularına kapıldı. Aynı bölgede sonucu taşkın meydana geldi. Trabzon Valisi İs kendilerine ait hayvanları otla mail Ustaoğlu, selde 2 kişinin cansız bedenine tan Nurullah Yardımcı da yıldırımın isabet etmesi sonucu hayatını kaybetti. 4 kişinin can ulaştıklarını, 8 kayıp vatandaşı arama çalışmalarının sürdüğünü söyledi. Taşkın sebebiyle 4 ev ise yıkıldı. l AHMET ŞEFİK/TRABZON sız bedeni Diyadin Devlet Has tanesi morguna kaldırıldı. Acı haberi alan yakınları hastane önünde gözyaşlarına boğuldu. Baba Harun Polat’ın şehir dışında inşaatlarda çalıştığı belirtildi. l DHA Üsınnaivveınrsaitgeirmişti Göl Mahallesi’nde yaşayan YıldızMuhsin Yardımcı çiftinin 8 çocuğundan Nurullah Yardımcı’nın kendilerine ait hayvanları otlatırken hayatını kaybettiği ifade edildi. Bu yıl liseden mezun olan Yardımcı’nın çok çalışkan ve zeki olduğunu söyleyen mahalle sakinleri, kendisinin hafta sonu yapılan üniversite sınavına girdiğini bildirdi. 1 AYDIR KAYIP STK’ler Meclis komisyonundan, hayvan deneyleri için vicdani ret talep etti Oğlunu arıyor Öldürmeme hakkı Antalya’da Akdeniz Üniversitesi Sosyal Bilimler Meslek Yüksek Okulu’nda sivil havacılık okuyan 20 yaşındaki üniversite öğrencisi Eyyüphan Yıldız’dan 1 aydır haber alınamıyor. Adana’dan oğlunu bulmak için Antalya’ya gelen gözü yaşlı baba İhsan Yıldız, sokak sokak gezdiği her yere oğlunun fotoğrafını kayıp ilanı olarak asıyor. Eyyüphan’ın cep telefonundan en son kanyonların bulunduğu, uçurum bir bölgede sinyalin kesildiği bilgisine ulaşan babanın endişesi ise gün geçtikçe katlanmaya başladı. l İHA Havalimanında intihar iddiası İstanbul Havalimanı’nda özel güvenlik hizmeti su nan İGA Güvenlik’in perso neli, terminalde yüksek bir yerden atlayarak intihar et ti. HDP Kocaeli Milletveki li Ömer Faruk Gergerlioğlu, “Sevdiği kadın ‘Ben bir Kürt ile asla çıkmam’ deyince İb rahim Layık havalimanın da canına kıy mış” iddiasını ileri sürdü. Gü venlik işçisinin intiharı önce sinde Instag İbrahim Layık ram hesabından “Kürt ol duğumuzdan dolayı hep dış landık belki bu yaptığım şey le değişir. Ne mutlu Kürt ve Türküm diyebilene. Hakkı nızı helal edin” notunu pay laştığı görüldü. Layık’ın aile si ise iş cinayetinden şüphe lendiklerini söyledi. l Haber Merkezi AVM görünümlü gar binası TMMOB ve sivil toplum örgütlerinin üyeleri, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Kadıköy’ün önemli kavşak noktası olan Söğütlüçeşme tren istasyonuna ilişkin yaptığı plan değişikliğini kabul etmediklerini vurgulayarak “Zemin altı otoparklar, ticari işletmelerle sınırsız yapılaşma öneren bu plan değişikliği ile istasyon ve gar fonksiyonlarının ötesinde bir rant tesisi yapılmaya çalışılmaktadır”dedi. TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Kurulu, Haydarpaşa Dayanışması, Arkeologlar Derneği İstanbul Şubesi, Kadıköy Kent Dayanışması ve Kadıköy Kent Konseyi üyeleri, dün Söğütlüçeşme tren istasyonu önünde açıklama yaptı. Grup adına Kadıköy Kent Konseyi Başkanı Saltuk Yüceer, planlama alanından geçen Marmaray, yüksek hızlı tren ve metrobüs hatları, mevcut durumda bile, günün her saatinde yaya ve araç sirkülasyonu açısından yoğunluk potansiyeline sahipken, ilave edilecek fonksiyonların getireceği yükü bu alanın kaldırabilmesinin mümkün olmadığını söyledi. Yüceer, bu plan değişikliğinde neden ilçe belediyesine ve halkın görüşlerine başvurulmadığını vurguladı. l İSTANBUL/Cumhuriyet İstanbul ŞULE’SİZ MEZUNİYET Teksas gibi İstanbul Esenyurt’ta bulunan, Ardahan Göle Arpaşen Köyü Derneği’ne önceki gece, kimliği belirsiz kişi ya da kişilerce ateş açıldı. Polis, ateş açan kişi yada kişileri yakalamak için çalışma başlattı. Kağıthane’de ise önündeki otomobilin durması nedeniyle yavaşlayan cipe gerçekleştirilen silahlı saldırıda cipteki 3 kişi ile yoldan geçen 1 kişi yaralandı. Olayla ilgili soruşturma sürüyor. l DHA Ankara’da bir plazanın 20’nci katından atılarak yaşamını yitiren üniversiteli Şule Çet’in için arkadaşları, Çet için öğrencisi olduğu Ankara Gazi Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi’nde mezuniyet töreni yaptı. Çet’i kep ve karanfillerle anan arkadaşları, “Adın asla silinmeyecek Şule” dedi. Hayvan haklarıyla ilgili Türkiye’deki sivil toplum kuruluşlarından (STK) TBMM Hayvan Haklarını Araştırma Komisyonu’na dikkat çeken bir öneri geldi. STK’ler, “Türkiye’de yılda 266 bin hayvanın deneylerde kullanıldığına” dikkat çeke rek Yüksek Öğretim Kurumu’na (YÖK), “üniversitelerdeki tıp eğitiminde vicdani ret hakkının tanınmasıyla ilgili tavsiyede bulunulmasını” talep etti. STK’ler, SELDA model olarak da “eğitim amacıyGÜNEYSU la yapılan deneylere senato kararıyla yasak getiren” Aksaray Üniversitesi’nin de model olmasını istedi. TBMM Hayvan Haklarını Araştırma Komisyonu’na sunum yapan STK temsilcileri özetle şunları söyledi: Hayvanlara Adalet Derneği Yönetim Kurulu Başkanı avukat Hülya Yalçın: Hayvan deneyleri yaşam hakkı ihlalidir. Bu anlamdaki mücadelenin bir ayağı da eğitimden başlayarak “eğitimde etik, vicdani ret” kavramını geliştirmek. Hayvanlara ve canlılara yararlı bir yaşam sağlamak için bir meslek seçen insanların eğitimde öldürmeyi reddetme hakkı var ve bu vicdani etik ret etkili bir sivil toplum hareketi haline geliyor. Deneye Hayır Platformu üyesi Yağmur Özgür Güven: Ankara, Türkiye’deki en çok hayvan deneyi laboratuvarı merkezine sahip olan il. İkinci sırada İstanbul, üçüncü sırada da İzmir var. Türkiye’de toplam 135 deney merkezi var. Her yıl 266 bin hayvan deneylerde kullanılıyor. ‘Giyotinle kafaları kesiliyor’ Deneye Hayır Platformu Temsilcisi doktor Oğuzhan Kınıkoğlu: Tıp fakültesine başladığımda laboratuvara toplandık. Onlarca sıçan, kafeslere konulmuş, hepsi yukarıya tırmanmaya ve kaçmaya çalışıyorlardı ve bize dediler ki “Bu sıçanların hepsini keseceksiniz.” El giyotini gibi bir alet var. Onların kafalarını kopartmak suretiyle, organlarını incelememiz bekleniyordu. Şok olmuştum ve tabii ki yapmadım. Türkiye’de öğrenciler o derse girmek ve hayvanlar üzerinde deney yapmak zorunda. Bir öğrenci eğer yapmak istemiyorsa, üniversite alternatif yöntemleri sunmak durumunda olmalıdır. ‘Travma yaşadım’ Hayvan Hakları ve Etiği Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Burak Özgü ner: Hoca öğrencilerden bir köpek getirmelerini söyledi. O an dışarı çıkıp buldukları bir köpeği derse getirdiler. O köpek de benim her gün gördüğüm bir arkadaşımdı. Kateterle köpeğin penisine girdiler, köpek acı içinde bağırıyordu. Büyük bir travma yaşadım. l ANKARA Taşlar ve köpekler Nasreddin Hoca, halk zekâsının mizah alanında eşsiz denebilecek örneğidir. Böyle bir zekâyı yaratabilen bir halkın bugün zekâ yoksunu bir konuma savrulmuş olması ise yürekler acısıdır. Halk insanlarının bulunduğu yerlerdeki konuşmalara kulak kabartın... Oralarda da mizahın, zekânın yerini; korkunun, çekingenliğin, medyadan kapılmış ya da fısıltı gazeteciliğinin ürünü ezberlerin almış olduğunu göreceksiniz. Bereket sosyal medya var. Özellikle gençlerin ürünü zeki ve cesur buluşlar, toplumun üzerine kapatılmış olan zekâ durgunluğu örtüsünü bir ucundan da olsa zaman zaman aralayabiliyor... HHH Nasreddin Hoca fıkralarını şiirle söylemeyi deneyen pek çok şair olmuştur. Bunlar arasında bizim kuşağımızın ve toplumcu şiirimizin en değerli şairlerinden sevgili Metin Demirtaş’ınkiler özellikle özgün ve başarılıdır. Ben de bu sütunlarda “Hoca ve Despot” başlığı ile Nasreddin Hoca’yı günümüz siyasetinin bazı tuhaflıkları konusunda şiir diliyle konuşturmayı denemiştim. Kaçırmış olanlar bunları “Ne Çok Hain” adlı kitabımdan okuyabilirler. Bugün ise kuşkusuz çoğunuzun bildiği bir Hoca fıkrasını, “Taşlar ve Köpekler”i, şiir olarak değil fıkra olarak sizlerle paylaşmak istedim... HHH Hoca bir gün bir köyden geçerken köpeklerin saldırısına uğruyor. Kendini savunacak sopa vb. bir silahı yok. Bunun üzerine taşa davranmak istiyor, fakat elini attığı her taş toprağa öylesine gömülü ki kımıldatmak olanaksız... O koşıllarda bile mizah duygusunu kaybetmeyen Hoca, “Hay Allah!” diyor, “Nasıl bir memleket bu! Köpekleri salıp, taşları bağlamışlar!” HHH “Nereden geldi bu fıkra Behramoğlu’nun aklına” diyenleriniz olacaktır. Gazetelere, haberlere göz gezdirirken geldi... Öyleyse onlardan aklımda en çok iz bırakanları yorumsuz sıralayalım. Yorum okura kalsın... “İşkenceyi protesto edince yargılandı” başlıklı haberde, şu anda halen Tekirdağ Cezaevi’nde tutuklu bulunan Çağdaş Hukukçular Derneği üyesi avukat Engin Gökoğlu’nun neyse ki beraat ettiği bir başka davadan söz ediliyor. Habere göre 2017’de cezaevinde (eskiden gardiyan dediğimiz) infaz koruma memurlarının saldırısına uğrayıp kolu kırılan ve yerlerde sürüklenirken “İşkence yapmak şerefsizliktir. Bu yaptığınız işkencelerin hesabını bir gün vereceksiniz” diye “slogan atan” tutuklu avukat hakkında “kamu görevlisine hakaret” suçlamasıyla dava açılmış. Mahkeme, “Gökoğlu’nun doğrudan ithamda bulunmadığı, sloganları hücrede bulunan kameraya bakarak söylediğine kanaat getirerek” beraat karar vermiş... Bu mahkemeyi içtenlikle kutluyorum. Fakat şu soruyu sormaktan da kendimi alamıyorum: Acaba bir tutukluya kolu kırılacak ölçüde şiddet uygulayan bu “kamu görevlileri”ne karşı bir dava açılmış mıdır? HHH Dikkatimi çeken bir başka haber İmamoğlu’nun Ordu Valisine “hakareti” konusunda iktidar partisi başkanının söyledikleri. İmamoğlu, validen ve milletten özür dilemedikçe İstanbul’a belediye başkanı olamazmış... Şu andaki ortağıyla birbirlerine karşılıklı olarak en ağır hakaretler etmeyi bulundukları mevkiye ve konumlarına aykırı bulmayanlar, söz konusu valiye (makamına değil, o makamda bulunan kişiye) yönelik olarak söylendiği iddia edilen bir sözcüğe can simidi gibi sarılmış, bir bardak suda fırtına koparmaktalar. Buna karşılık valiye hakaret ettiği ileri sürülen kişiye iktidar partisinin her kademesinden ve medyasından gelen alçakça hakaretler konusunda söz konusu genel başkandan tık yok. Vali konusunda gösterdiğiniz hassasiyeti en büyük şehrimizin belediye başkanı adayına yönelik hakaretler konusunda da gösterseniz ya, diyen de yok! HHH Nasreddin Hoca’nın köpekli taşlı fıkrasıyla başladık, bu satırların yazarının yine taşlardan ve köpeklerden söz eden “Satranç” başlıklı bir dörtlüğüyle sözümüzü tamamlayalım: Elinde ne piyon kaldı, ne vezir, ne kale Düştü birbiri ardına atlar, filler Ama şah hâlâ ayak diremekte Yeni taşlar bulundu çünkü: Köpekler Boşandığı eşini MERSİN öldürdü Mersin’in Silifke ilçesinde Muzaffer Taş (46), boşandığı eşi Filiz Sarı (32) ile onun sevgilisi olduğu öne sürülen Ramazan Ünlü’yü (45) pompalı tüfekle öldürüp aynı silahla yaşamına son verdi. Ölen 3 kişinin cansız bedenleri, yapılan incelemenin ardından otopsi için morga kaldırıldı. l DHA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle