19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER EDİTÖR: ELİF TOKBAY TASARIM: EMİNE BİLGET 318 HAZİRAN 2019 SALI ON NUMARA 02, 05, 17, 19, 20, 21, 30, 40, 41, 43, 45, 46, 49, 51, 52, 65, 70, 76, 77, 78, 79 ve 80 10 BİLEN: 83 bin 421.45’er TL (4 kişi) 9 BİLEN: Bin 738’er TL 8 BİLEN: 121.35’er TL 7 BİLEN: 24.55’er TL 6 BİLEN: 4.25’er TL HİÇBİR NUMARAYI BİLEMEYENLER: 3’er TL UMUTLANDIRAN GELİŞME Organlar 24 saat korunuyor Türkiye Organ Nakli Vakfı’nın (TONV) koordinasyonunda paydaş kurum ve kuruluşlarla işbirliği içinde yürütülen Uluslararası Organ Nakli Ağı (International Transplant Network) kapsamında, organ naklinde kullanılan ileri teknolojilerin anlatıldığı “Ölü Donörden Organ Çıkarımı” başlıklı uluslararası kurs programı, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde düzenlendi. Dünya genelinden 22 ülkeden 60’tan fazla cerrahın katıldığı programda, koyundan alınan karaciğer ve böbrekler kullanılarak perfüzyon cihazı uygulaması yapıldı. Yağları eritiliyor AÜ Tıp Fakültesi Böbrek ve Pankreas Nakli Merkezi Başkanı Prof. Dr. Acar Tüzüner, yeni teknolojinin, organ çıkarıldıktan sonra alıcıya takılıp tekrar kan gidene kadar organı hayatta tutabildiğini kaydetti. Prof. Tüzüner, “Karaciğer ve böbrek naklinde 12 saatte nakil yapılamadığında organ kullanılamaz hale gelirken artık bu cihazla 24 saat korunabiliyor ve mükemmel sonuç alınıyor. Perfüzyon cihazı, kalp, pankreas için de kullanılabiliyor” dedi. Prof. Dr. Tüzüner, “Organın hiç vücut dışına çıkarılmamış gibi fonksiyonu ve canlılığı korunabiliyor. Uzun süre bekletildiği için sınırda olan organlar, beslenebildiği için zarar görmüyor. Hatta, çok yağlı olan bir karaciğer nakil için mümkün değilken bu makinelerle organa yağları eritici maddeler verilerek normal karaciğer değerlerine getirilerek nakil mümkün olabiliyor” bilgisini verdi. l AA 1’İ AĞIR 2 YARALI Susturuculu çatışma İstanbul Fatih’te alacak verecek meselesi nedeniyle Rus ve Gürcüler arasında çıkan çatışmada 1’i ağır 2 kişi yaralandı. Gençtürk Caddesi üzerindeki bir otelde dün Rus ile Gürcü uyruklu iki grup arasında kavga çıktı. Kargo şirketi bulunan iki grup arasında alacak verecek meselesi nedeniyle çıktığı belirtilen çatışmada 1’i ağır 2 kişi yaralandı. Polis olay yerinde bir kişiyi gözaltına alırken diğer saldırganları arama çalışmalarına devam ediyor. Öte yandan görgü tanıkları, çatışmada kullanılan silahlarda susturucu takılı olduğunu ifade etti. l DHA 310/1 9 0 320/2 2 0 260/1 8 0 320/2 0 0 310/1 9 0 280/1 4 0 270/1 0 0 260/1 7 0 320/2 1 0 300/1 7 0 260/1 5 0 330/2 2 0 290/1 9 0 270/2 1 0 230/1 2 0 270/1 5 0 250/1 3 0 360/1 7 0 240/1 3 0 250/1 5 0 300/2 2 0 260/1 7 0 TARİHTE BUGÜN 1815: Napoleon Bonapart, Waterloo Savaşı’nda İngiliz ve Prusya ordularına yenildi. Yenilgi, Fransa ile Avrupa devletleri arasında 23 yıl süren savaşa son verdi. Napoleon, 22 Haziran’da ikinci kez tahttan çekildi. Sanıksız keşifŞule Çet davasına bu kez ‘güvenlik’ gerekçesi damga vurdu Ankara’da Gazi Üniversitesi öğrencisi Şule Çet’in ölümüyle ilgili davaya bakan mah keme heyeti, olayın meydana geldi ği plazada keşif yaptı. Sanıklar Ça ğatay Aksu ve Berk Akand, güven lik gerekçesiyle keşfe getirilmedi. Mahkeme, Çet ailesinin keşif için getirttiği iki uzmana izin vermedi. Olayın meydana geldiği Yelken Şule Çet Plaza’nın 20. katında yapılan keşfe tarafların avukatları eşlik etti. Mah keme başkanı ve üyeler, adli tıp kuru mundan bir uzman ve bir inşaat mü hendisinden oluşan bilirkişi heyetiy le olay yerinde inceleme yaptı. Mah 31. Ağır Ceza Mahkemesi’nin başkan ve üyeleri 20. katta inceleme yaptı. keme başkanı, bilirkişilere olaya ilişkin sorular yöneltti. Mahkeme heyeti, Çet’in ölümünden sonra olay yerine ilk gelen ekipte bulunan 10 Nisan Polis Karakolu’nda görevli polis memurunun da bilgisine başvurdu. keşif mahalline getirilmemesi kabul edilebilir değil. Sanıkların güvenliği kadar bu ülkenin sokaklarında yürüyen her kadının güvenliği de hepimiz için önemlidir” dedi. hesap sorulmasını istedi. Mahkeme heyetinin, talepleri üze rine daha önce rapor hazırlayan adli tıp uzmanları Prof. Dr. Çağlar Özdemir ve Prof. Dr. Hakan Kar’ın ke Avukattan tepki Deliller kayıp şif esnasında işlemlerde bulunmalarına müsaade etmediğini kayde Çet ailesinin avukatlarından Onur Şule Çet’in üzerindeki iç çamaşırı den Tatar, söz konusu uzmanların Tatar, “Ankara’nın orta yerinde, her ve kadın pedinin hâlâ bulunamadığı keşfin ardından olay yerinde incele türlü güvenlik tedbirinin alınması nı ifade eden Tatar, tecavüz bulgusu me yaptıklarını ve hazırlanan rapo nın imkân dahilinde olduğu bir yer nu ispatlayabilecek en önemli delille ru dosyaya sunacaklarını bildirdi. de iki sanığın güvenlik gerekçesiyle rin kaybolmasında ihmali olanlardan l ANKARA / Cumhuriyet ‘AmacımASİTLİ SALDIRIDA YÜZÜ YANMIŞTI ölmemekti’ Sevgilisini öldüren genç kadın tahliye oldu Berfin ilk ameliyatına girdi Hatay’ın İskenderun ilçesinde eski erkek arkadaşının yüzüne asit atması ile tanınmaz hale gelen 17 yaşındaki Berfin Özek, bir dizi ameliyatın ilkine dün Bodrum’da girdi. Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Mutaf, Berfin adına sevenlerinden dua istedi, Berfin ameliyathaneye el sallayarak girdi. Prof. Dr. Mutaf, “Bu bir yüz nakli de ğil, nakilsiz yüz yapımı. Yani yeni yüz tamamen hastanın kendi dokularıyla yapılacak. Bu nedenle ameliyatlar sonrası doku reddi söz konusu değil ve ölümcül yan etkileri olan ilaç tedavileri de gerekmiyor. İlk ameliyatta hedefimiz gözkapaklarını yeniden yapmak. Ayrıca birbirine yapışmış üst dudak burun tabanını ayırarak yeni bir üst dudak oluşturmak” dedi. l İHA Antalya’da geçen yıl, birlikte yaşadığı sevgilisi Cengiz Aydın’ı (30) kendisini boğmaya çalışırken kalbinden bıçaklayarak öldüren 2 çocuk annesi Nurcan S. (28) savunmasında, “Amacım öldürmek değildi, ölmemekti. Ben o gece elimden gelen her şeyi yaptım” dedi. Genç kadın, tahliye edildi. Mahkeme heyeti, sanık Nurcan S’nin cinayeti ağır tahrik altında işlediğini kabul ederek, ilk olarak cezanın 6 yıla indirilmesine karar verdi. İyi halden 5 yıl indirim alan Nurcan S’nin 1 senedir tutukluluğunun göz önünde bulundurulmasıyla tahliyesine karar verildi. Karara sevinen Nurcan S’nin yakınları adliye koridorlarında sevinç gözyaşları dökerek birbirlerine sarıldılar. l İHA Vahşet sürüyor: 2 kadın öldürüldü Firdevs Sarıoğlu İstanbul Pendik’te dün kötü koku gelen bir eve giren polis, 1’i kadın 2 kişinin yan yana cesedine ulaştı. İncelemede, Yalçın Kahraman’ın (26) önce kız arkadaşı Firdevs Sarıoğlu’nu (29) silahla öldürdükten sonra intihar girişiminde bulunduğu, başaramayınca Sarıoğlu’nun yanına uzanıp silahla intihar ettiği tespit edildi. Sarıoğlu ve Kahraman’ın cansız bedenleri Yenibosna Adli Tıp Kurumu’na kaldırılırken, olayla ilgili soruşturma sürüyor. İstanbul Başakşehir’de ise iddiaya göre, Naci Yörükoğlu ile eşi Derya Yörükoğlu arasında dün tartışma yaşandı. Tartışmanın büyümesiyle sonucu Naci Yörükoğlu eşini bıçaklayarak öl dürdü, sonrasında ilaç içerek intihar girişiminde bulundu. Polisi de arayan adam karısını öldürdüğünü ve intihar girişiminde bulunduğunu ihbar etti. Ekipler, kadının öldüğünü belirlerken eşi hastaneye kaldırıldı. Polis ekipleri, evde incelemelerde bulunurken olayla ilgili soruşturma başlatıldı. l Haber Merkezi Eski dinler yeni dinler Dört İncil’de de yoksulları koruyan birçok ayet vardır. Bunların arasında beni en çok etkileyeni ilginize ve bilginize sunuyorum: “Serveti olanlar Allah’ın melekutuna (krallığına, cennetine) ne kadar güçlükle girerler. Çünkü devenin iğne deliğinden geçmesi, zenginin Tanrı Cenneti’ne girmesinden daha kolaydır.” (Markos 10.25) Sanki Karl Marx yazmış gibi. Sanki “Mülkiyet hursızlıktır! (1846)” diyerek burjuvaziyi titreten Pierre Joseph Proudhon (18091865) konuşuyormuş gibi. HHH Kuran’da, cennete girmek metaforu bir başka bağlamda yer alır: “Ayetlerimizi yalanlayanlar ve onlar karşısında büyüklük taslayanlar var ya, gök kapıları açılmayacaktır onlar için ve deve iğne deliğinden geçinceye kadar cennete giremeyeceklerdir onlar. Suçluları böyle cezalandırırız biz.” (Y. N. Öztürk çevirisi;  Araf Suresi: 40) İsa, zenginlerin Tanrı’nın cennetine girmesinin ne kadar zor olduğunu anlatmak için devenin iğne deliğinden geçmesi benzetmesini kullanmış; Kuran ise Tanrı’ya inanmayanları cennete sokmuyor. Benim için İsa’nın sözleri çok daha önemli. Zenginlik gerçekten de hırsızlıktır. Zenginlikte emek hırsızlığı, yoksul emekçinin ezilmesi, kan ve gözyaşı vardır. AKP ve döneminin vergi ödemeyen zenginleri iğne deliğinden değil, tünelden bile geçemezler. HHH Ancak, İsa, Kral Pilatus karşısında, “Benim krallığım bu dünyadan değildir” (“Benim cennetim göklerdedir” anlamında) diye açıkladığı zaman, “bu dünyanın yoksulları bu dünyadan yoksul olarak göçeceklerdir” demektedir. Büyük bir çelişki! Ben de beş yaşındayken, halamın kızı Feriha Ablama, “Çocuklar, fakirlerin öteki dünyada zengin olacaklarını söylüyorlar, doğru mu” diye sorduğum zaman, bana. “Saçmalama!” demesini 77 yıldır hiç unutmadım. Bu yaşımda artık biliyorum ki yoksullar iğne deliğinden geçseler de hiçbir Tanrı’nın cennetine giremezler. Ama kendi irade ve seçimleriyle bu dünyayı cennete çevirebilirler. HHH Okuduklarımdan, öğrendiklerimden şunu biliyorum: Her yeni din, mevcut dininin efendilerinin ve zenginlerinin egemenliklerine karşı kurulur. Ve her yeni dinin ilk müşterileri zamanın yoksullarıdır. Her yeni peygamber de yoksullara dayanır, ilk cemaati, ilk inananları yoksullardır. İsa, “Benim krallığım göklerdedir” derken, bir anlamda, Roma imparatoruna meydan okurken onun iktidarından pay istemiyordu. Tanrı’ya biat ile Sezar’a biatın aynı şey olmadığını söylemek istiyordu. İsa’nın, “Sezar’ın hakkı Sezar’a, Tanrı’nın hakkı Tanrı’ya” (Matta, 22.21) sözünü bir zamanlar “Laiklik” olarak yorumlamıştım, ama Laiklik bu kadar basit değil. HHH Ne var ki yeni din güçlenince eski dinin güçlüleri yeni dini kabul ederler ve iş biter. Eski hamam eski tas. Bizans İmparatoru Constantinos Hıristiyanlığı kabul edip bu dini imparatorluğun resmi dini olarak ilan ettiği zaman Hırıstiyanlık bir anlamda sona erdi ve böylece göklerin iktidarı ile yeryüzünün iktidarı hükümdarın şahsında birleşti. Aynı şey İslamda da oldu: Mekke aristokrasisi ve oligarşisi Müslüman olunca, zenginler ve yağmacı emperyalistler dine de patron oldu. Tamam mı? Hz. Muhammed’in vefat ettiği gün aristokrasinin kabileleri arasında iktidar kavgası başladı. Bunun sonucu olarak Sünnilik ve Şiilik mezhepleri ortaya çıktı ve bölünme devam etti. Derken bir gün Muaviye, “Ben Tanrı’nın halifesi olduğuma göre ona ait olanın tamamı benimdir” dedi ve iş bitti. HHH Osmanlı padişahları, imparatorları da aynı kafadaydı, Muaviye gibi düşünüyordu. Cumhuriyet, devlet mülkünü Osmanlı padişahının özel mülkü olmaktan çıkardı ve mülkü halkın (kamunun) iradesine teslim etti. Yeryüzü egemenliğini vatandaşa verdi. Ama mevcut iktidar “Muaviye” olmak hevesinde!
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle