19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKONOMİ [email protected] TASARIM: BAHADIR AKTAŞ 1118 HAZİRAN 2019 SALI Kriz döneminden beterTarım dışı işsiz sayısı 4.4 milyona dayandı. Bir yılda 1.33 milyon kişi işini kaybetti Mevsimsellikten arındırılmış işsizlik oranı, mart ta yüzde 13.7 ile 2009 krizi tepe noktası olan yüz de 13.9’a yaklaştı. Ancak genç işsizliği yüzde 25.7 ile 2009 yılındaki kriz seviyesini aştı. İşsizlik oranı şubatmartnisan aylarını kapsayan mart döneminde yüzde 14.1 Mevsim etkilerinden arındırılmış genç işsizliği yüzde 25.7’ye çıktı. Kadın işsizliği yüzde olarak gerçekleşti. 12.9’dan yüzde 16.2’ye yükse Türkiye İstatistik lirken, genç kadın işsizliği yüz Kurumu’nun (TÜİK) verileri de 22.7’den yüzde 28.4’e yüksel ne göre, işsizlik geçen yılın ay di. Tarım dışı genç kadın işsiz nı dönemine göre 4 puan art liği ise en yüksek işsizlik türü tı. Mevsim etkilerinden arındı oldu. Mart 2018’de yüzde 26.2 rılmış işsizlik oranı mart döne olan tarım dışı genç kadın iş minde bir önceki döneme gö sizliği Mart 2019’da yüzde 31.7 re 0.1 puan artışla yüzde 13.7 olarak gerçekleşti. Ne eğitim oldu. Verilere göre, Türkiye de ne istihdamda olanların ora genelinde 15 ve daha yukarı nı ise geçen yılın aynı dönemi yaştakilerde işsiz sayısı 2019 ne göre 1.9 puan artarak yüzde Mart döneminde geçen yılın 23.7 olarak gerçekleşti. Ekono aynı dönemine göre 1.33 mil mik faaliyete göre istihdam edi yon kişi artarak 4.54 milyon lenlerin sayısı, tarım sektöründe kişiye yükseldi. 5 bin, inşaat sektöründe 53 bin Genç nüfusta (1524 yaş) işsiz kişi azalırken, sanayi sektörün lik oranı ise 7.5 puanlık artış ile de 94 bin, hizmet sektöründe 37 yüzde 25.2 olarak gerçekleşti. bin kişi arttı. İstihdam düşüyor Ekonomik kriz ve sanayi üretimi ile büyümedeki büyük daralmaya paralel olarak istihdamda da daralma devam ediyor. Bu nedenle sadece işsizlik artmıyor. İstihdamda da büyük bir daralma yaşanıyor. Mart 2018’de 28 milyon 499 bin olan bin olan toplam istihdam 704 kişi azalarak Mart 2019’da 27 milyon 795 bine geriledi. Krizin başladığı Ağustos 2018 ile Mart 2019 arasında istihdamdaki kayıp ise 1 milyon 523 bin olarak gerçekleşti. TÜİK verilerine göre, Mart 2019 döneminde istihdam oranı ise 1.7 puanlık azalış ile yüzde 45.4 oldu. İşgücü 2019 Mart döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre 630 bin kişi artarak 32 milyon 33 bin kişi, işgücüne katılma oranı ise 0.5 puanlık artış ile yüzde 52.9 olarak gerçekleşti. Mevsim etkisinden arındırılmış işgücüne katılma oranı ise şubattaki yüzde 53.2’lik gerçekleşmenin ardından mart döneminde 0.1 puan artışla yüzde 53.3 olarak gerçekleşti. Tarım dışında korkutan artış Tarımdaki ücretsiz aile işçiliği nedeniyle genel işsizlik, oranları gerçeği tam olarak ortaya koymuyor. Tarım dışı işsizlik, işsizliğin gerçek durumunu özellikle de kentsel alanlardaki işsizliği ortaya koyması açısından önemli gösterge. Mart 2018’de yüzde 11.9 olarak gerçekleşen tarım dışı işsizlik oranı 4.2 puan artarak Mart 2019’da yüzde 16.1’e yükseldi. Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Dairesi (DİSKAR) tarafından hesaplanan geniş tanımlı işsiz sayısı 6 milyon 18 binden 7 milyon 356 bine yükseldi. Geniş tanımlı işsizlik oranı ise yüzde 21 olarak hesaplandı. Mart 2018’e göre geniş tanımlı işsiz sayısı 1 milyon 338 milyon arttı. Mart 2019 döneminde herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna bağlı olmadan çalışanların oranı, bir önceki yılın aynı dönemine göre 1.5 puan artarak yüzde 33.9’a çıktı. Mart 2019 döneminde sanayide istihdam kaybı 136 bin kişi oldu. Son bir yılda inşaat sektöründe işini kaybedenlerin sayısı 531 bin kişi. l Ekonomi Servisi 4 aydır milyonla artıyor Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi’nin (BETAM) araştırmasına göre, şubat, mart ve nisan aylarını kapsayan Mart döneminde 0.2 puan artarak yüzde 16’ya ulaşan tarım dışı işsizlik oranı, nisan döneminde de bu düzeyde kalacak. CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, “İşsiz sayısında ciddi bir artışın görül düğü bu dönemde, istihdam edilenlerin sayısı 704 bin kişi azaldı. Yani, işsizlikteki artışın büyük kısmı daha önce iş sahibi olduğu halde işini kaybedenlerden geldi. Son bir yılda işsizler ordusuna katılan her 100 kişiden 53’ü daha önce iş sahibi olup da şimdi işsiz kalanlardan oluştu. Rakamlar, Türkiye’de çalışan sayısının yıllık olarak son 5 aydır düştüğünü gösteri yor. İşsiz sayısı ise mevcut seride ilk kez 4 ay üst üste bir milyondan fazla artıyor. Böyle bir durum daha önceki kriz dönemlerinde bile görülmedi” dedi. Öztrak, son bir yılda üniversite mezunu işsiz sayısının 262 bin kişi artarak 1 milyon 87 bin kişiye ulaştığını, bunun, Türkiye’deki her dört işsizden birinin üniversite mezunu olduğu anlamına geldiğini anlattı. Nouriel Roubini Küresel kriz uyarısı New York Üniversitesi Ekono mi Profesörü Nouriel Roubini, 2020’de resesyon riskinin arttığına dikkat çekti. Roubini gelişmiş ekonomilerin yeni bir sıkıntılı dönem ve finansal kriz karşısında yeterli parasal ve mali politikaları olmadığını dile getirdi. 2020’de küresel resesyonu tetikleyecek riskler arasında ABD Çin ticaret ve teknoloji savaşını gösteren Roubini, “Özel ve kamu borçlarının ölçeğine de bakılırsa, yeni bir finansal kriz olabilir” ifadesini kullandı. Öte yandan kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, gelecek yıl için küresel büyüme tahminini yüzde 2.8’den yüzde 2.7’ye indirdi. Fitch, küresel büyümenin yüzde 3.2’den 2019’da yüzde 2.8’e gerilemesini bekliyor. İş kazaları: 1 ölü 2 yaralı Kahramanmaraş’taki AfşinElbistan Linyitleri Kömür İşletmesi’nde çalışan Hasan Karpuz (33), dün iddiaya göre, bager olarak adlandırılan kazıcı makinelerin elektrik hattının geçtiği trafoda 6 bin voltluk akıma kapıldı. Karpuz, tüm çabalara rağmen yaşamını yitirirken, olayla ilgili soruşturma başlatıldı. Balıkesir Erdek’te işyeri önüne aydınlatma direği montajı yapan Niyazi Algiç (30) elektrik akımına kapılarak ağır yaralandı. Algıç’ın hayati tehlikesinin bulunduğu belirtildi. Bursa İnegöl’de, mobilya işçisi Mesut Kama’nın (45), deliğin ağzını genişletmede kullanılan frezede iki parmağının koptuğu belirtildi. l Haber Merkezi Kâr amacı gütmeyen kuruluşlara transferlerde başlangıç ödeneği şimdiden aşıldı Bütçede ipin ucu kaçtı İhracatta iklim kötüleşiyor Türkiye imalat sektörünün ana ihracat pazarlarındaki faaliyet koşullarını ölçen öncü gösterge olan İstanbul Sanayi Odası (İSO) Türkiye İhracat İklimi Endeksi, mayıs ayında 51.9’a geriledi. Nisan ayında 52.2 seviyesindeydi. Endekste eşik değer olan 50’nin üzerinde ölçülen tüm rakamların ihracat ikliminde iyileşmeye, 50’nin altındaki değerler ise bozulmaya işaret ediyor. Pazarlarda sorun İSO Türkiye İhracat İklimi Endeksi’nin sonuçlarına iliş kin görüşlerine yer verilen IHS Markit Direktör Yardımcısı Andrew Harker, “Son dönemde Türk imalatçıları ihracat pazarlarına daha fazla odaklanmaya çalışıyor. Ancak global ekonomik koşullar zayıf kalmaya devam ederken bu gelişmeler Türkiye’nin kilit ihracat pazarlarındaki büyümeyi de sınırlıyor. Öte yandan, Türk Lirası’nın diğer para birimleri karşısındaki rekabetçi avantajı, küresel ekonomideki yavaşlamanın olumsuz etkilerini bir ölçüde telafi edebilecek” değerlendirmesini yaptı. l Ekonomi Servisi Bütçe mayısta 12.1 milyar TL açık verdi. Merkezi Yönetim Bütçesi’nin beş aylık açığı ise 66.5 milyar liraya ulaştı. MUSTAFA ÇAKIR Hükümetin seçim harcamaları nedeniyle bütçedeki açık derinleşiyor. Geçen yıl ocakmayıs döneminde 20.5 milyar lira olan açık, bu yılın aynı döneminde 3 katın üzerinde artarak 66.5 milyar liraya yükseldi. Geçen yılın mayıs ayında 2.7 milyar lira fazla veren bütçe, bu yılın mayıs ayında ise 12.1 milyar lira açık verdi. Bütçenin nereye harcandığı bilinmeyen “diğer” kalemlerinden yapılan harcamalar da dikkat çekti. “Örtülü ödenekten” 5 ayda yapılan toplam harcama ise 1 milyar 600 milyon lirayı aştı. Kâr amacı gütmeyen kuruluşlara yapılan transferlerde başlangıç ödeneği daha yılın yarısı dolmadan aşıldı. Hane halkına yapılan transferler mayısta 5 milyar liraya çıkarken başlangıç ödeneğinin de yarısı daha yılın ilk yarısı bitmeden harcandı. Hazine ve Maliye Bakanlığı mayıs ve ocakmayıs dönemi bütçe gerçekleşmelerini açıklarken, mali tabloları da yayımlandı. Önceki yıllarda saat 11.00’de açıklanan veriler dün saat 14.00’te yayımlanabildi. Bütçeden yapılan harcamalar özetle şöyle: n Mayısta bütçe gelir leri, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 2.2 artarak 71.6 milyar lira, bütçe giderleri yüzde 24.2 artarak 83.6 milyar lira oldu. Ocakmayıs döneminde bütçe gelirleri, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 15 yükselerek 347.5 milyar lira, bütçe giderleri ise yüzde 28.4 artışla 414 milyar lira olarak gerçekleşti. n Güvenlik ve savunmaya yönelik mal, malzeme ve hizmet alımları bir önceki aya göre 895.6 milyon liradan 1.1 milyar liraya çıktı. 5 aylık toplam 2.5 milyar liraya ulaştı. Kiraya dev kaynak n Devlet mayısta 117.4 milyon lira kira ödedi. 5 aylık toplam ödeme ise 490.5 milyon lira oldu. Kiralanan arabalar için mayısta ödenen rakam 34.2 milyon lira, 5 ayda yapılan toplam ödeme ise 161.9 milyon lira olarak gerçekleşti. n Görev zararları kapsamında kamu teşebbüslerine 5 ayda 750 milyon lira ödendi. Sosyal Güvenlik Kurumu’na görev zararları kapsamında 5 ayda 35.4 milyar lira aktarıldı. l ANKARA Saray rejiminin dev dip dalgaları A ynı zarftan çıkmış oyların bir tanesi iptal ettirilerek İstanbul’un tüm yerel seçim sonuçları geçerli sayılıp, bir tek seçilmiş İstanbul Belediye Başkanı İmamoğlu için Saray, Cumhur İttifakı’nın bir dizi itirazları üzerinden YSK’nin, kuşkusuz çok tartışmalı, inandırıcı olamayan, birbirleriyle çelişkili kararları üzerinden 23 Haziran’da yenilenecek seçim için, sınırsız komplo teorileri gündemde.. “Sarayın tanımadığı seçim sonuçları için yenilemeye formül bulunur, sonuçlar tersyüz edilir, nasılsa bağımsız yargı, istenen dayatmalara karşı durabilecek YSK yoktur önyargısı.. Yaşanmış deneyimlere dayandığı için en geçerli toplumsal algı, seçmene yönelik baskıdır..” En çok Saray odaklı anket çalışmaları sonuçlarının tam tersini gösterdiği, İmamoğlu’nun lehine puan farkının çıktığı duyumları sonrası, 23 Haziran seçim stratejilerinde, Saray, Cumhur İttifakı adına seçim taktiklerinde çarpıcı değişimler yaşandı. Yandaş medyada da yok sayılamayan haberler, eleştiriler, çıkışlar sonrasında, İmamoğlu’nun hakkının, hukukunun elinden alınması, mağduriyeti üzerinden bir tek öne çıkarılan gerekçelendirmeler karşısında, üretilen zikzaklı siyaset oyunlarında bu kez “gerçek mağdur Yıldırım”ın cilalanması odağa alınmıştı. 2002’den günümüze, içindeki siyasal ittifaklarında birbiriyle çelişkili, siyasal İslamcı sağ, uluslararası ittifakları kimliği zikzaklı, bir tek lideri Erdoğan’ın gücüne biat edilmiş, otoriterliğin gücünün, her anayasal, yasal değişiklikler ötesinde icraatlarla pekiştirildiği İktidarlarında, üstyapı, ittifak siyasetleri göreceli bilinse de yaşanan kırılmalarda, dev dip dalgaları hep karanlıkta kaldı.. HHH En yalın haliyle 2002’de, Irak işgaline onay vermeyen Ecevit koalisyon ortaklığının nasıl devrildiğini, Amerika’nın Irak işgali tezkeresine söz verilmesi karşılığı, Milli Görüş’ten yaşanan kopuşla Gülen Cemaati ile ittifak yapıldığı ne kadar ortadaysa.. Sözü verilmiş tezkerenin Meclis’ten geçirilememesi sonrası yaşanan çok fazla zikzaklı gelişmelerin pek çoğunda asıl yaşamsal ayrıntılar, karanlık dalgalar olarak diplerde kaldı... Ama Saray’ın otoriterleşmeyi sınırsız kullanarak istediği dayatmaları elde etme gücünü yitirmesinde, asıl kırılmalara yol açan kendi çelişkilerinin dip dalgası sonuçlarını da görmezlikten gelmek akıl işi değil. “Davutoğlu parti kuracak, Gül karşı duracak, Arınç’ı susturma formülleri..” aslında buzdağının görünen yüzündeki ayrıntılar olmalı.. Kişisel kanım “Yıldırım’ın isteksiz, zikzaklı görevlendirmelere sadık kalma zorunluluğu da..” incelikli bahane olabilir. Dip dalgalarının derinlikli gücü, emperyal çıkarlar adına seçilmiş ister siyasal İslamcı, isterse farklı inanç ve ırklar kimlikli, sağ liberal siyasal iktidar modellerinin, hele de en kirlisinden emperyal çıkarlar adına dayatılabilme ömürleri ile doğrudan ilişkili.. Askeri, sivil darbeler hukuk düzenlerinde getirilmiş olmaları çok fark etmiyor. Ömrü bitenin yükü çekilemez, en kolayı değiştirilmeli.. Kuşkusuz emperyal güç odaklarının merkez ülkeleri, göreceli hakhukukadalet düzeni, güçler ayrılığı ilkelerinin var olduğu ülkelerde sömürü, insan hakları ihlalleri ağır yaşansa da iktidar erki değişimlerinin kansız olması şansı geçerli. Kanlı sömürü, insan hakları ihlalleri, en ağır boyutları ile kör inançların kullanılabilmesi, biat kültürü, kirli çıkar ağlarının izansız oluşturulabilmesi ile doğrudan ilişkili.. HHH Siyasal İslamcı cemaat örgütlenmesine inanmış, ancak inanç sömürüsü üzerinden yaşatılanlara, dipteki karanlıkta kalmış dalgalara isyan adına, hakhukukadalet, demokratik düzeni savunma çabalarından örnekler ister misiniz? “Ortaklık ittifakı içinde birlikte sınav yolsuzluklarına da göz yumularak, bağımsız yargı, kamu örgütlenmesinde liyakat ilkelerine, kamu algısına ihanette icraatlara göz yumulurken.. Çocuk yaşlarda evlendirilmiş kız çocukları, kutsanmış aileleri içinde birçok çocuk, torun sahibi olarak yaşatıldıktan sonra.. Eşleri FETÖ’cü darbenin suçlarını işlemiş olsalar da, binlerle, on binlerle, suçların şahsiliği yok sayılarak, binlerle, yüz binlerle her türden hakarete, toplumsal dışlanmaya, cezalandırılmaya hedef yapılırlarsa, sadık seçmen olarak kalabilirler mi? Ülkenin tarihinde, ilk kez kriz dalgasında 4 ay üst üste 1 milyon üstünde artış yaşanmışsa? Ücretlilerin çok büyük çoğunluğu için asgari ücret geçerli iken, asgari ücretle asgari kârın doyurabilmenin şansı ortadan kalkmışsa? Kurtuluş, kuruluş savaşları, laik Cumhuriyet Atatürk devrimleri, insan hakları, demokrasi, sosyal devlet kazanımları, kimileri için sadece bilinçaltına kazınmış olsa dahi sarılınacak, umut olabilecekse?.. Nüfusun en azından bir yarısı için ise kazanılmış ortak değerler, yaşam hakkı ölçeğindeyse?..” KISA.. KISA... n SOCAR’ın Alman EWE’nin Türkiye’deki iştiraklerini satın alma işleminde imzalar atıldı. SOCAR Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Vagif Aliyev, “Bursagaz, Kayserigaz, Enervis, EWE Enerji ve Millenicom, SOCAR Türkiye çatısı altında faaliyetlerine devam edecek” dedi. n Ziraat Bankası, “enflasyona endeksli konut kredisi” ürünü çıkarırken, ürüne ilişkin faiz oranı, ilan edilen enflasyon oranı (TÜFE) artı banka tarafından belirlenecek marj oranı toplamından oluşacak. Açıklamada, “Enflasyona endeksli konut kredisi faiz oranı; 1120 aya kadar vadede TÜFE+0.19 (aylık) marj oranı olarak belirlendi” denildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle