17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 5 MAYIS 2019 PAZAR EDİTÖR: CAFER KURT TASARIM: SERPİL ÜNAY HABER Devrimci bir eylem 3Mayıs Cuma, Dünya Basın Özgürlüğü Günü’ydü. Birleşmiş Milletler, 1993’te, özgür basının demokrasi için önemini vurgulamak ve gazetecilik etiğini öne çıkarmak için bu günü kabul etti.  Biz ise, 26 yıl sonra, görevi gerçeği ortaya çıkarmak olan gazetecilerin iftiralarla hapse atıldığı bir ülkede basın özgürlüğünden söz etmenin trajedisini yaşıyoruz.  Cumhuriyet davasında cezaları onanan 5’i eski 6 yazar ve yönetici, Güray Öz, Önder Çelik, Musa Kart, Hakan Kara, Mustafa Kemal Güngör ve Emre İper, 10 gün önce yeniden cezaevine girdi. Musa Kart’ın dediği gibi, “Yumruk atan serbest, karikatürist ve gazeteciler cezaevinde!” Türkiye, basın özgürlüğünde 180 ülke arasında 157. sırada. Bu yüzden “Dünyanın En Büyük Gazeteci Hapishanesi” olarak anılıyor.  Tutuklu gazeteci sayısı 142. İşsiz kalan gazeteci sayısı 3 binden fazla. RTÜK’ün geçen yıl uyguladığı yayın yasağı sayısı 160. Gazeteciler sürekli gözaltı, soruşturma ve kovuşturmaya uğrarken, halkın haber alma ve bilgi edinme hakkı da gasp ediliyor. HHH Böyle bir ortamda Basın Konseyi, bu yıl ilk kez Basın Özgürlüğü Ödülü verdi. Ödülün biri hapisteki gazetecilere verildi ama onlar yerine eşleri aldı. Ödülün diğer sahibi FOX TV Haber Merkezi oldu.  Gerekçe şöyle: “Tüm olumsuz koşullara, akreditasyonlara, baskı ve tehditlere karşın, halkın haber alma hakkından ödün vermeyen, ses getiren ve izlenme rekorları kıran haber bültenlerini hazırlayan FOX TV Haber Merkezi...” Muhabir, kameraman, sunucu ve editör, FOX TV Haber Merkezi’nde görev yapan herkesi tebrik etmeli. Ancak bir hususu belirtmeden geçemeyeceğim. Bence Basın Özgürlüğü Ödülü’nü yalnızca izleyici sponsorluğu ve kitap satışı ile sürdüren, AKP’nin gerçek yüzünü en net şekilde deşifre eden, sürekli dava ve cezalarla prangaya vurulmak istenen, reklam ambargosunun yarattığı maddi zorluklara karşın bağımsız ve muhalif yayın organlarını ayakta tutan gazeteciler almalıydı.  FOX TV’nin sahibi, dünyanın en büyük medya ve eğlence şirketlerinden Amerika merkezli The Walt Disney Company. Yayın organının sahibinin kimliği, basın özgürlüğünde doğrudan etkilidir. Çok güçlü bir sermayenin sahip olduğu televizyonda habercilik yapmanın hem kolaylığı hem de zorluğu var.  Böyle bir kurumda finansal zorluk yaşamazsınız; kamera, stüdyo, uzman eleman alımı vb. olanaklarınız fazla olur. Televizyon kanalı, zaten uydu, kablolu yayın gibi her platformda yer aldığından, bu konuları tek başınıza çözmek için uğraşmanız gerekmez. Büyük kitlelere erişiminiz garantidir. Ne var ki patron, belli beklenti ve çıkarları gözeterek iktidar ile arasını hoş tutmak istiyorsa, haberlere sansür uygulayabilir. Nitekim yandaş holding medyasında durum bu. FOX TV’nin sahibi yabancı sermaye; iktidardan ihale almaya çalışan yerli bir şirket olmadığından rahat.  Oysa bağımsız gazetecilerin izleyici/ okuyucu desteği ile ayakta tutmaya çalıştığı bir televizyonda, eleman ve kamera alımından Digitürk’te yayın yapmaya kadar her konu zorlu bir mücadele gerektirir. İktidarın kirli işlerini ortaya seren her haberinize karşı ödeyemeyeceğiniz cezalar verilir.  Orwellvari bir distopya Bu kıyaslama, elbette FOX TV Haber Merkezi’ndeki gazetecilerin iyi habercilik yaptığı gerçeğini değiştirmez. Sadece Basın Konseyi bu ilk ödülü verirken bağımsız medyayı teşvik edebilirdi diye düşündüm. Sonuçta ödül ayrıntı... Türkiye, öyle baskıcı bir dönemden geçiyor ki, iktidarın karşısında eğilmeden gerçeğin izinden giden tüm gazetecilere selam olsun! George Orwell’in dediği gibi, sahtekârlığın evrensel düzeyde egemen olduğu dönemlerde, gerçeği söylemek devrimci bir eylemdir. Gün o gün... OLAYLARIN ARDINDAKİ GERÇEK >> Baş tarafı 1’de Partili Cumhurbaşkanı Erdoğan da seçimler yenilenirse AKP muhakkak kazanır diyerek bu gayretlere destek veriyor.  Sokaktaki vatandaş olan biteni “AKP’nin İstanbul seçimlerini kaybetmeyi içine sindirmediği” noktasında değerlendiriyor. CHP’nin kazandığı belediyelerin başkanları iki gün önce Ankara’da toplandı. CHP Genel Başkanı bu toplantıda siyasal iktidarın, devletin gücünü arkasına alarak İstanbul’da seçimi iptal ettirmek için her türlü kumpasa tezgâh hazırlandığını söyle di. CHP Genel Başkanı ayrıca “İstanbul seçimleri seçim olmaktan çıkmıştır. Bir demokrasi tercihi noktasına gelmiştir. Ya demokrasiden yana ya da demokrasi dışı bir uygulama olacak” dedi. 1946’dan bu yana 74 yıllık demokrasi ve çok partili seçim tarihimizde görülmedik bir durum yaşanıyor.  Siyasal iktidar ve MHP, YSK’yi tehdit eder nitelikte açıklamalar yapıyorlar. YSK’nin seçimi iptal kararına ortam ve manevi olanak hazırlıyorlar. Bu noktalara değinen CHP Grup Başkanvekili Engin Altay’ın YSK hâkimleri için söylediği şu sözler tarihsel önem taşımaktadır: “Hukuka aykırı karar verirseniz Kızılay Meydanı’nda dolaşamazsınız. İnsan içine çıkacak, çocuklarınızın, torunlarınızın yüzüne bakacak yüzünüz olsun.” Partili Cumhurbaşkanı Erdoğan dünkü konuşmasında tekrar ve üzerine basarak “Seçimlerde şaibe var, yolsuzluk var” dedi. Şaibe ve yolsuzluk konusunda kesin bir yargı ortaya koydu. AKP İstanbul’da kazandığı ilçe belediye başkanlıkları için bir şey söylemiyor, ama büyükşehir için şaibe var diyor. Seçmen ilçe belediye başkanlığı ve İBB Başkanlığı oy pusulalarını aynı zarfta kullanmadı mı? Bu durum YSK’nin iptalini tarihsel açıdan büyük bir soru işareti yapacaktır.  Erdoğan, vatandaşın oyuna saygı duyduklarını, bir kere daha seçim yapılırsa sonuçlarını kabul edeceklerini söylüyor.  Oysa bütün Türkiye’de bağımsız yargıçların yönetim ve denetiminde bir seçim yapılmıştır. Bu seçimlerde İstanbul Büyükşehir’i tek başına ele alarak bu seçimi iptal etmek siyasal açıdan, demokratik gelenek ler ve demokrasi tarihi açısından çok yanlıştır. İstanbul seçimi iptal edilirse muhalefet ne yapacak? İYİ Parti seçimleri boykot etme seçeneğini dillendirmiş bulunuyor. CHP bu konuda henüz bir karar vermiş değil. Ancak burada en önemli konu sokaktaki vatandaşın kararıdır. Yapılan anketlerde İstanbul seçmeni böylesi bir iptal kararını kabul etmediğini göstermektedir. Seçimi kaybeden Binali Yıldırım’ın “Kaybolan bir seçimin arkasından gitmem” sözü de çok manidardır.  Seçimlerin iptalini vatandaş verdiği oya ve kendi seçim iradesine karşı yapılmış bir saygısızlık olarak kabul etmektedir.  Öyle görünüyor ki AKP siyasal açıdan çok büyük bir yanlışlık içindedir. AKP adeta kendi siyasal intiharını hazırlamaktadır. CHP’ye ‘iktidar’ sinyaliSeçmen, başkanların iyi yönetim sergilemesi durumunda partiyi iktidara taşıma mesajı verdi Kadıköy Belediye Başkanı Odabaşı’nı makamında ziyaret eden İmamoğlu’na yurttaşlar yoğun ilgi gösterdi. Ekrem İmamoğlu İBB seçimlerinde ‘şaibe’ olduğu iddialarına yanıt verdi ‘Kargalar bile güler’ İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, YSK süreciyle ilgili “İBB oylamasında yolsuzluk var, şaibe var diyorlar. Kargalar güler. Kargalar gülmüştür bence siz de gülün” dedi. İmamoğlu, dün Kadıköy Belediye Başkanı Şerdil Dara Odabaşı’nı belediyedeki makam odasında ziyaret et ti. Daha sonra Kadıköy Belediyesi önünde kurulan platformdan yurttaşlara seslenen İmamoğlu, “Hiçbir belediyeyi ayırilayda mayacağız. ‘Benim parkaya tim’ dönemi bitti. Ne çektiyse bu memleket ‘partizanlıktan’, kötü dilden çekti. Biz ‘hepsini yok edeceğiz, o dili kullanmayacağız’ dedik” diye konuştu. İlk iftarını Sultanbeyli’de rastgele ziyaret edeceği bir evde açacağını söyleyen İmamoğlu, “Bizi bölmeye çalışanlara rağmen biz birleşeceğiz” ifadelerini kullandı. İmamoğlu, YSK süreciyle ilgili de “Son günlerde mevcut bir gündem var. Bundan bahsetmeden geçemeyeceğim. Pazartesi gününe atılmış bir YSK süreci var. Diyorlar ki bu millet İstanbul’un 39 ilçesinde bize oy verdi belediye başkanımızı seçtiler. İstanbul’da meclis üyeliği oylamasında en yüksek oyu bize verdiler, mecliste çoğunluğuz diyorlar. İBB oylamasında yolsuzluk var, şaibe var diyor ‘YSK incelemesi bitti, sadece 766 kişi araştırılacak’ CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, İstanbul’daki seçimlere ilişkin sosyal medya hesabından dikkat çeken paylaşım yaptı. YSK’nin kısıtlı seçmenlerle ilgili çizelgesini paylaşan Kaftancıoğlu, AKP’nin “İstanbul’da 41.132 kısıtlı seçmen var” iddiasının doğru olmadığını ifade ederek “Bir şeyler olmuş diyenlere; hiçbir şey olmadığının ve hiçbir saçma argümanları kalmadığının resmidir. Saçmalıkta sınır tanımasalar da. Aşağıdaki çizelge birilerinin yüzünü kızartır mı acaba? Ve bu sonuçlar doğrultusunda pazartesi günü YSK’nin itirazları reddedeceği açık ve nettir” dedi. CHP Çanakkale Milletvekili Muharrem Erkek de, sosyal medya hesabından İstanbul’un seçim sonuçlarını paylaşarak “İmamoğlu başkan” dedi. Erkek, “AK Parti İstanbul’da 46.426 kişinin usulsüz oy kullandığını iddia ediyordu. Bunlar içerisinden sadece 766 kişi incelemeye uygun görüldü. Bunların hepsi düşülse bile fark 13 bin civarı, yani İmamoğlu başkan” dedi. l Haber Merkezi lar. Kargalar güler. Kargalar gülmüştür bence siz de gülün. Aynı zarfa atılan oylarda ilçe meclis oyları pırıl pırıl. İstanbul meclisi seçimlerinde oylar onların olmuş ama İBB seçimlerinde yolsuzluk var. Vallahi gülerim buna. Bu millet bizi sevdi kardeşim. Derdiniz ne?” diye konuştu. ‘Vaatler hayata geçecek’ İmamoğlu bugün saat 13.00’te Yenikapı’daki Avrasya Gösteri Merkezi’nde düzenleyeceği mitinge yurttaşları davet ederek, “İstanbul gönüllüleriyle nasıl çalışacağımı anlatacağım. İstanbul’un yaşayanları çocukları, gençleri, herkes bu şehrin gönüllüsü olacak” diye konuştu. İmamoğlu, kampanya sürecinde vaat ettiği projelerini hayata geçireceğini kaydederek, “Bizim öğrencilerimizin kartı 50 TL olacak. Anneleriniz 4 yaşına kadar ücretsiz gezecek. İSKİ’ye yazımızı yazdık. Suyumuzu kademeli olarak yüzde 40 ve 50 indireceğiz. Yoksulluk haritasını çıkararak mazlumları mutlaka koruyacağız. Bu şehrin insanına yardım ederken kimseyi rencide etmeden ve insanına hesap sormadan insanına bir lütufta bulunan değil sorumluluğunu yerine getiren bir başkan olacağıma söz veriyorum. Şeffaflığı ve katılımcılık ruhumuzu tüm dünyaya farklı yollarla göstereceğiz. En demokrat belediye başkanı olacağım” dedi. l İSTANBUL Veli Ağbaba ‘YSK’ye baskı yapmayın’ CHP Parti Sözcüsü Faik Öztrak, “Ortada bir oyun da şaibe de yok ortada hazımsızlık var. YSK’yi zan altına almaya başladılar. YSK’yi baskı altına almayı bırakın. CHP hedef gösteriliyor, partimize kara çalmaktan vazgeçmiyorlar” dedi. Öztrak, CHP Genel Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısı ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Ortada bir şaibe ve yolsuzluk var. Bu yolsuzluğun ortadan kaldırılması hem YSK’yı aklayacaktır hem de milletimizin gönlü ferah hale gelecektir” sözlerine tepki gösterdi. Öztrak’ın konuşmasının satırbaşları şöyle: Hazımsızlık var: Ortada bir oyun da şaibe de yok ortada hazımsızlık var. YSK’yi zan altına almaya başladılar. YSK’yi baskı al Faik Öztrak tına almayı bırakın. YSK’yi zan altında bırakıyor lar: 16 Nisan referandumunda, 24 Haziran Cumhurbaşkanlığı seçiminde sorun yok, ama bir tek vatandaşın kendilerine vermediği, Ekrem İmamoğlu’na verdiği İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinde sorun var. Seçimde yolsuzluk varsa onu gücü elinde tutanlar yapar. İtirazları bir türlü tutmuyor: İnceleniyor, aşağıdan yukarı, yukarıdan aşağı sayılıyor. Maddi temeli olan hiç bir iddia ortaya çıkmıyor. Ekrem İmamoğlu’nun İBB Başkanlığı’yla ilgili itirazları durmuyor. İmamoğlu’nu kabul edin: YSK’yi aklayacak tek bir şey vardır. Seçim hukukuna ve içtihatlarına uygun davranmasıdır. Kara sürüyorlar: Partimize sürekli kara sürmekten bir türlü vazgeçmiyorlar. Söylüyoruz bunlar bizim üzerimizde durmaz, akar gider. Nedir beka meselesi, belediye başkanlarımızın sizin indirdiğiniz TC ibaresini tekrar oraya asmak mıdır beka meselesi? Bir hukuk cinayeti tasarlanmış. Sandıkta kazanılan seçimi masada çalmak için düğmeye basılmıştı. Bu cinayete azmettiren de bu cinayeti işleyenler de sonunda soluğu yüce divanda alabilir. l ANKARA/Cumhuriyet CHP’de 31 Mart seçimlerinde elde edilen tarihi başarıya ilişkin belediye başkanlarına yapılan sunumda; yeni bir denge nin kurulduğu ve seçmenin yöne timde çeşitlilik istediği belirtilirken; büyükşe hir başta olmak üzere bütün belediyelerin iyi mahmut lıcalı yönetilmesi durumunda seçmenin CHP’ye iktidar sinyali verdiği ne işaret edildi. Sunumda; AKP si yaseten yolun sonunda olan isimle ri aday gösterirken, CHP’nin siya seten yolun başında olanları aday göstermesinin etkili olduğu ifade edildi. 31 Mart seçimlerini kazanan be lediye başkanlarının katılımıyla CHP’de önceki gün gerçekleştirilen belediye başkanları toplantısının basına kapalı bölümünde seçim sonuçları ele alındı. Türkiye Etki Araştırmaları Merkezi’nden Meh met Ali Çalışkan’ın seçim sonuç larına ilişkin yapılan araştırmalar dan hareketle belediye başkanları na yaptığı sunumda özetle şu un surlar yer aldı: Ekonomik kriz belirleyici oldu: Seçmenin kararını ekonomik kriz belirledi. Kampanya boyunca hal kın gündemi ekonomi oldu. AKP beka üzerine kurulu bir söylem gerçekleştirirken, CHP’nin günde mi ekonomi ve yerel yönetimlerde ekonomiyi güçlendirmek oldu. Bu söylem CHP’nin kazanmasını sağ layan unsur oldu. Esnaf CHP’ye oy verdi: Geçmiş seçimlerde AKP’ye oy veren kesim ler arasında esnaf, yaşanan ekono mik krizin etkisi ve CHP’nin söy lemi ekonomi üzerine kurması ne deniyle CHP’ye oy verdi. Genel an lamda AKP’ye oy veren kitleden CHP’ye büyük bir kayma olmama sına karşın esnafın oyu çarpan et kisi yaptı. CHP’ye bu seçimlerde ilk kez oy veren esnafın yüzde 1 olan oyu sandıkta etkilediği kesim lerle birlikte yüzde 2’ye çıktı. Esna fın yanı sıra CHP’ye oy veren ikinci kesim de işsizler oldu. CHP kapsayıcı parti oldu: Yerel seçimlerde gerçekleştirilen işbirli ği çok etkili oldu. CHP, İYİ Parti’li seçmenin yüzde 70’inin oyunu al dı. CHP ayrıca Saadet Partisi ve HDP’nin oyunun da bir bölümünü aldı. AKP ve MHP ittifakına göre CHP’nin gerçekleştirdiği işbirliği en kapsayıcı parti olmasını sağladı. Aday profili belirleyici oldu: Be lediye başkanlığı için gösterilen adayların profilleri de seçim başa rısında belirleyici oldu. AKP, siya seten gidecek yolu kalmayan eski isimleri belediye başkanı adayı ola rak gösterirken, CHP siyaseten ye ni ve toplumda heyecan yaratan ye ni yeni isimleri aday gösterdi. Seç men, siyaseten eski isimler yerine yeni isimlere yöneldi. Yeni bir denge kuruldu: Cum hurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ne destek hâlâ yüzde 50’nin üze rinde olmasına karşın büyükşehir lerin CHP’ye geçmesi yeni bir den ge mekanizması kurulduğunu gös terdi. Seçmen, yönetimde çeşitli lik olmasını ve bir denge kurulma sını istedi. Seçmen vize verdi: Yerel seçim lerde CHP’ye uzun süredir verilme yen vize verildi. Seçmen CHP’ye, ikinci parti olmayı kanıtlaması ve büyükşehirleri iyi yönetmesi duru munda birinci parti olmayı verebi leceğinin işaretini de gösterdi. l ANKARA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle