22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 19 MAYIS 2019 PAZAR EDİTÖR: CAFER KURT TASARIM: SERPİL ÜNAY HABER İftarda taksicilerle buluşan İmamoğlu, 19 Mayıs ve demokrasi mesajı verdi: Türkiye demokrasisinin namusunu kurtaracağız Seçilmiş İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, “İstanbul’un sokaklarında, 19 Mayıs’a dair bir iz, bir işaret yoksa, bu mutlaka sorgulanması gereken bir şeydir. 100’üncü yılı bu şehre yaşatacaktık, kısmet olmadı. Milleti aldatmakla da milli duyguları geliştiremezsiniz. Bir daha 100 yıl gelmeyecek” dedi. Ekrem İmamoğlu, dün Kâğıthane Seyrantepe’deki İstanbul Taksiciler Esnaf Odası’nda düzenlenen sahur programına katıldı. 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nın 100’üncü yılı dolayısıyla bugün Samsun’da olacağını kaydeden İmamoğlu, “Atatürk, ‘Geldikleri gibi giderler’ ruhuyla Samsun’a hareket etmişti. Şimdi biz, bu gerçekleri bilmezsek, yarınlarda bizi zapt etmek, bizi işgal etmek kolaylaşır. Geçmişini bilmek, tarihini anmak şarttır. İstanbul’un sokaklarında, 19 Mayıs’a dair bir iz, bir işaret yoksa, bu mutlaka sorgulanması gereken bir şeydir. Bu ülkenin maneviyatı var, hisleri var. Dini bayramlarda kucaklaşırız, milli bayramlarda da milli duygularımız havaya kalkar. Bayrağımızı, geçmişimizi ve bu İmamoğlu, “Şu anda bir avuç insana tabi olan belediye yönetimi var. Bu düzen bitmeli” dedi. ülkenin nasıl kurulduğunu hatırlarız. Milleti aldatmakla da milli duyguları geliştiremezsiniz. Bir daha 100 yıl gelmeyecek. 100’üncü yılını bu şehre hissettirmiyorlarsa, ayıptır. Bu şekilde hareket edenleri kınıyorum” dedi. ‘O kişiler hep vardı’ İstanbul seçiminin iptalini “kul hakkı” olarak nitelendiren İmamoğlu, “Akla, mantığa, vicdana ve ahlaka sığmayacak şekilde mazeret uyduruluyor. 123 sandıkta devlet memuru değil de bankalardan istenen kişiler varmış. Bu, İmamoğlu konusu değildir. O memur insanların yerine oturan kişiler, hü kümetin oraya davet ettiği, bilinen kurumlarda çalışan kişilerdir. O kişiler, 16 Nisan’da vardı, 24 Haziran’da da vardı. Bu 123 sandıkta, rakibime daha fazla oy çıktı. Nasıl şaibedir? Utanmadan iftira atarak ‘çaldılar’ diyorlar. Çok ayıp. Bir seçimi elimizden aldılar. Ben, kendi namıma bir seçimi kazanma mücadelesi vermiyorum. Türkiye demokrasisinin namusunu kurtaracağız. Bu mücadeleyi vermezsek, yarın her kaybeden bir daha seçim yapar. Kim güçlüyse. Böyle bir şey olmaz” ifadelerini kullandı. AKP’nin 25 senedir İBB’yi yönettiğini belirten İmamoğlu, “25 senedir bu şehrin insanları, kenti, öyle ya da böyle size ema net etti. Rahmetli Demirel, ‘Demokrasi için gitmeyi bilmeyen, gelmeyi bilemez’ demiş. Bunların aklı şaşmış, kibir büyümüş. Bu koltuğun 16 milyon insana ait olduğunu unutmuş. Biz öyle bir yönetim anlayışı ortaya koyacağız ki, hangi partiye, hangi görüşe, hangi anlayışa sahip olursanız olun, beni sanki ailenizin bir ferdi gibi hissedeceksiniz. Şu anda bir avuç insana tabi olan bir belediye yönetimi var. Ben de diyorum ki, ‘Bu düzen bitmeli’. İstanbul’dan bu başlangıç, gerçekten ülkeye nefes aldıracaktır, demokrasiyi ve Cumhuriyeti baki kılacaktır. İBB’yi biz çok iyi yöneteceğiz, demokrasinin onurunu, namusunu kurtaracağız” dedi. l İç Politika CHP’ye askerlik sunumu PostKemalizm PostKemalizm dosyası yayımlayan Varlık dergisinin Şubat 2019 sayısını yolculuklar yüzünden epeyce geç okudum. İlker Aytürk, Yüksel Taşkın, Yalçın Alpay, Korkmaz Alemdar ve Selçuk Orhan’ın yazılarının yer aldığı dosya beni çok heyecanlandırdı. “Post” öntakısından biraz kaygılansam da Yalçın Alpay’ın tanımlama titizliği kaygımı giderdi. Tanımlama keşke Editör’ün sunum yazısında yer alsaydı: “Kavramsallaştırmamda PostKemalizm terimindeki ‘post’ öntakısı ekini ‘sonrası anlamında değil...’ ‘önemsizleşmesi’ anlamında kullanıyorum. Yaklaşımımda PostKemalizm, ‘Kemalizm sonrası’ değil, ‘Kemalizmin önemsizleş(tiril)mesi’dir.” HHH Kimdir bu postKemalistler? Benim özel olarak  “Ana rahmine haklı düşenler” diye adlandırdığım İkinci Cumhuriyetçiler, “Yetmez ama Evet” kadrosu: Murat Belge, Cengiz Çandar, Mete Tuncay, Şirin Tekeli, Nilüfer Göle, Ahmet İnsel, Ayşe Hür, Baskın Oran, Etyen Mahcupyan, Tanıl Bora vb. var. Ek olarak da İslamcı avane (Mustafa Armağan, Yavuz Bahadır, Mehmet Çelik). Şu günlerde yurtdışında parsa cerrine çıkan Ece Temelkuran unutulmuş! İslamcılarla el ele, CIA ajanlarının, ABD vakıfları uzmanlarının ve Avrupa Birliği sözcülerinin dümen suyundan giderek, Erken Cumhuriyet’le yüzleşmek bahanesiyle, onu itibarsızlaştırarak boğan epigonlar. Öylesine yazılar yayımladılar ki “Bu cumhuriyet de nereden çıktı” demeye getirdiler. Mete Tuncay “Devrimler halka sorulmadan yapıldı” diye yazdı. Haklarında Hürriyet gazetesinde bir eşek yükü yazı yazdım. Dosya yazarları, AKP’nin iktidara oturmasını legalleştiren bu insanların ipliğini pazara çıkarıyorlar. Adını andıklarım ve AKP’ye hizmet edenler R.T. Erdoğan güdümlü YSK’nin 6 Mayıs’ta yaptığı seçim darbesi hakkında ne düşünüyorlar acaba? Utanıyorlar mı? Tamamı inlerine sığınmış durumda! HHH Bu insanların bunca dar kafalı ve ufuksuz olmaları beni çok şaşırtmıştır. Bir bilimci ulusal (ulus) devlet karşıtlığını ilham aldığı Francis Fukuyama’nın “Dünyanın Sonu”nu okuyup, daha sonra “Ulusdevlet egemenliğine geri dönmekten ve bir kez daha devleti nasıl daha güçlü ve verimli kılabileceğimizi anlamayla çalışmaktan başka seçeneğimiz yok” diye günah çıkardığı kitabı (Devlet İnşası, Remzi Kitabevi, S.142) neden okumaz? Bu yeminli Cumhuriyet düşmanlarını “tarihimizle yüzleşme” fesadına katılmalarından itibaren Hürriyet gazetesinde uyardım: “Fukuyama Yanılmış Şimdi Ne Olacak?” (16.04.2005), “Fukuyama’nın Öksüz ve Yetimleri” (26.04.2005). Ama onlar Stephen Kinzer’in peşinden gitmeyi tercih ettiler. HHH Gelelim şu demokrasi işine: 19001946 arasında Avrupa’da Fransa ve İngiltere dışında demokrasi mi vardı ki Erken Cumhuriyet’in demokrat olması isteniyor? Yaklaşan savaşı; 1929 ekonomi buhranını; Kürt isyanlarını; İrticayı; ırkçı ve irredantist Turancı milliyetçiliği; Toprak Reformu düşmanlarını hesaba katmadan Erken Cumhuriyet’i eleştirmeye kimsenin hakkı yoktur. “Kemalizm ve Eleştirinin Eleştirisi” yazarı Tanıl Bora’nın iddia ettiği gibi Kemalizmi, Cumhuriyet devrimlerini karaladığı için kimse suçlanmıyor; bu işi yapanlar, en azından 10 yıl AKP ve R.T. Erdoğan’a koşulsuz hizmet ettikleri için suçlanıyorlar. Henüz erken, haklarında kesin kararı tarih verecek. Bu adamlar hakkında daha fazla bir şey yazmak istemiyorum. Çok yazdım. Siyasette ve siyaset biliminde yanılmak ne marifettir, ne mazerettir ne de fazilet! HHH Bitirirken Tanıl Bora ile Yalçın Alpay’a önemli bir uyarım var: Sosyal bilimlerde “Devlet Aklı” diye bir kavram yoktur. Varsa, Fransızca, Almanca, İngilizce karşılığını söylesinler. “Raison d’Etat”, “Devlet Aklı” anlamına gelmez; Türkçe karşılığı “Hikmeti Hükümet”tir, yani “Devletin yararı gereği”: Faili meçhul cinayetler (!) gibi yani… Soylu yine korumaları suçladı İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na Ankara Çubuk’ta katıldığı şehit cenazesinde yapılan planlı saldırıda yine korumaları suçladı. İstanbul’un Silivri ilçesinde önceki gün katıldığı iftar programında, Kılıçdaroğlu’na yapılan saldırıyı gündeme getiren Soylu, Kılıçdaroğlu’nun korumalarının kurs almadığını ileri sürdü. Soy lu, “Senin koruma amirin koruma kursu almamış hayatı boyunca. Başka işlerle meşgul, belediyede iş takibi yapıyor. Meclis’te saldırı yapılıyor, Artvin’de saldırı yapılıyor ve bunların hiçbirinde güvenlik güçlerine bilgi verilmeden bunlar gerçekleştirilmeye çalışılıyor” dedi. Soylu, saldırının yapıldığı dönemde de korumaları suçlamıştı. l İç Politika Milli Savunma Bakanlığı, yeni askerlik sistemiyle ilgili olarak CHP’yi bilgilendirdi, destek istedi EMİNE KAPLAN Milli Savunma Bakanlığı yetkilileri, AKP’nin önümüzdeki hafta TBMM’ye sunmaya hazırlandığı yeni askerlik düzenlemesiyle ilgili olarak CHP grubunu da bilgilendirdi. CHP, terörle mücadele ve yurtdışı operasyonlar nedeniyle personel açığı yaşanıp yaşanmayacağı, askerlik süresinin 6 aya düşürülmesi nedeniyle yılda 1 kişi yerine 2 kişinin silah altına alınmasının maliyetini artırıp artırmayacağı, dünyada örneği bulunmayan ‘yedek astsubaylık’ sisteminin askeri hiyerarşide sıkıntı yaratıp yaratmayacağı konularını gündeme getirdi. CHP yetkilileri, Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile konunun değerlendirilmesinin ardından parti görüşünün oluşturulacağını bildirdi. AKP, bedelli askerliğin de içinde yer aldığı yeni askerlik sistemini TBMM Genel Kurulu bayram tatiline girmeden önce çıkarmak istiyor. Genel kurul çalışmaları için iki haftalık bir süre kalırken Kapadokya, turizm teşvik ve torba yasa önerilerinin de tatilden önce Meclis’ten geçirilmesi planlanıyor. Yeni askerlik sistemiyle ilgili yaklaşık 60 maddelik ana öneri ve 40 maddelik de diğer yasalara atıfların yapıldığı uyum önerisi olmak üzere 2 yasa önerisinin TBMM Başkanlığı’na sunulması bekleniyor. Düzenlemenin kapsamlı olması nedeniyle muhalefetin desteğine ihtiyaç duyan AKP, bunun için destek turlarına başladı. Komisyon üyeleri de katıldı Milli Savunma Bakanlığı yetkilileri, AKP’li TBMM Milli Savunma Komisyonu üyelerinin ardından CHP grubuna da sunum yaptı. CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç ile CHP’li Milli Savunma Komisyon üyelerinin de yer aldığı sunumda, öneri tasla ğıyla ilgili bilgi verildi. CHP, yeni sistemle birlikte askerlik süresinin eğitim durumuna bakılmaksızın 6 aya düşürülmesinin terörle mücadele ve yurtdışı operasyonlar sürerken personel açığı yaratıp yaratmayacağı, yeni sistemde yılda 1 kişi yerine 2 kişinin askere alınmasının iaşe ve teçhizat başta olmak üzere maliyetinin ne olacağı, bunun karşılanıp karşılanamayacağı gibi endişeleri dile getirdi. Meslek Yüksek Okulu mezunları için ilk kez getirilen ‘yedek astsubaylık’ uygulamasının dünyada pek örneğinin olmadığı, bunun askeri hiyerarşide bir sıkıntı yaratıp yaratmayacağı da CHP’nin gündeme getirdiği konulardan biri oldu. Ev önerisi CHP’liler, terörle mücadelede yer alan uzman askerlerin TOKİ’den ev sahibi olabilmelerine ilişkin de bir düzenleme yapılmasını önerdi. l ANKARA MAYIS Demokrasi Nöbeti Konak’a taşındı İzmir Barosu’nun, YSK’nin İstanbul seçimlerinin yenilenmesi kararının ardından baro önünde başlattığı Demokrasi Nöbeti, Konak Alanı’na taşındı. Konak’taki ilk nöbete, daha önce olduğu gibi İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri temsilcileri de destek verdi. İzmir Barosu Başkanı Özkan Yücel’in yanı sıra, CHP İl Başkanı Deniz Yücel, CHP İzmir Milletvekili Kani Beko ve eski CHP İzmir Milletvekili Zeynep Altıok, emek ve sivil toplum örgütü temsilcileriyle çok sayıda yurttaş katıldı. İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri adına basın açıklamasını okuyan DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, “YSK üyeleri seçimlerle ilgi li sorumluluklarını yerine getirmeyerek suç işlemişlerdir. Eğer sandık kurulları yasalara, kurallara uygun oluşturulmamış ise anayasa referandumu, Cumhurbaşkanlığı, milletvekili seçimleri de aynı ölçütle yenilenmelidir” dedi. Nöbet her cuma Konak’ta devam edecek. l İZMİR/Cumhuriyet KEMAL DENİZ BOZKURT ESENYURT BELEDİYE BAŞKANI UMUDUN ŞEHRİ ESENYURT /esenyurtbldys
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle