18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
KÜLTÜR EDİTÖR: ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN [email protected] 6 MART 2019 ÇARŞAMBA İkinci Kadın Yönetmenler Haftası, film gösterimleri ve etkinliklerle devam ediyor ‘Yavru Kuş’ İzmir’deydi ‘Çıkrıkçılar Kadın Yönetmenler Haftası’na katılmak için gittiğimiz İzmir’de Çiğdem Vitrinel, Gülten Taranç ve Banu Bozdemir ile yönetmenlik deneyimlerini konuştuk. İzmir’de Konak Belediyesi ile Fransız Kültür Merkezi’nin desteğiyle yapılan 2’nci Kadın Yönetmenler Haftası, Türkan Saylan Kültür Mer kezi ve Fransız Kültür Merkezi’nde devam ediyor. Women with Movie Cameras (Ka meralı Kadınlar Platfor mu) üyesi olan yönetmen Ayça Han Gülten Taranç ve senarist Şebnem Vitrinel’in direktörlüğünü üstlendi ği 2’nci Kadın Yönetmenler Haftası 7 Mart’a kadar devam edecek. Dördü belgesel olmak üzere 12 uzun metraj ve farklı başlıklar altında 18 kı sa metrajın yer aldığı programda ayrıca pek çok panel ve söyleşi de bulunuyor. Etkinliğin 4’üncü günü, Fransız Kül tür Merkezi’nde 4 kadın yönetmenin çektikleri ilk filmleri “Yavru Kuş” adıyla izleyicilerle buluştu. Çiğ dem Vitrinel’in 90’lı yıllarda çek tiği “Her Şey İçin Teşekkürler” ve “Aynaların Huzurunda”, Se fa Öztürk’ün ilk animasyon de nemesi olan “Arka Bahçe”, Gülten Taranç’ın öğrenciliğinin ilk yılların da çektiği “Pembe Mariachi”si ile Banu Bozdemir’in “Bakış” filmini ve ilk yö İzmir’de caza büyük ilgi İzmir Kültür Sanat ve Eğitim Vakfı’nın (İKSEV), İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin katkılarıyla düzenlediği 26. İzmir Avrupa Caz Festivali, önceki akşam Jazz Virtuoso Duo konserine ev sahipliği yaptı. İzmir İtalya Konsolosluğu işbirliği ile gerçekleşen konser, 90 dakika olarak anons edilmesine rağmen yoğun ilgi nedeniyle 135 dakika sürdü. 26. İzmir Avrupa Caz Festivali’nin üçüncü konserini yarın akşam saat 20.00’de AASSM’de Irina Sarbu ve grubu verecek. l Kültür Servisi Bir varoluş mücadelesi... Nâzım Hikmet’in yazdığı, Yıldırım Fikret Urağ’ın yönettiği Pafta Tiyatro tarafından sahnelenen “Kuvayi Milliye” bugün, yarın ve 10 Mart’ta saat 20.30’da Sahne Maslak’ta tiyatrosevrele buluşacak. “Kuvayi Milliye” bir varoluş mücadelesi... Oyun, tarihsel karakterlerden öte kadınların, çocukların, köylülerin yani Anadolu insanının kahramanlıklarından, yaşanmış öykülerinden yola çıkan Nâzım Hikmet’in eşsiz dizeleriyle destanlaşıyor. Pafta Tiyatro bu destanı 40 kişilik bir ekiple sahneye taşıyor. l Kültür Servisi Âşık Nâzım’a direnmek zordur Nâzım Hikmet Vakfı’nın Şişli’de ki Nâzım Hikmet Kül tür Sanat Merkezi’nde düzenlediği “Nâzım’ı Zeynep Oral Tanımak ve Anlamak” söyleşi dizisinin 4 Mart Pazartesi günü konuğu yazarı mız Zeynep Oral’dı. Oral, “Nâzım Hik met ve Kadınlar” başlıklı konuşmasın da “Saniye’nin Kedisi” gibi ilk şiirlerin den başlayarak Vera’ya yazdığı son şi irlerine kadar verdiği örneklerle aş kın şairin yaratıcılığını nasıl beslediği ni, aşk şiirlerinin de hayatla iç içe oldu ğunu anlattı. Şiirlerinde de görüldüğü gibi Nüzhet’e, Piraye’ye, Münevver’e Vera’ya aynı heyecanla âşık olduğunu ve kadınların aşkına direnmesinin zor olduğunu gösterdi. Ancak kadın anlayı şının, erkek egemen dönemin de etki siyle, eril olduğunu vurguladı. Oral, Nâzım Hikmet’in “Feministlik”; “Kadınlık için” ve “Kadın Sesi” gibi düz yazılarından örnekler de verdi. Siyasi görüşleri gibi giderek kadın anlayışı da ileri görüşlülük kazandı, “Sevdalınız ko münisttir” şiirinde de açıkca görüldü ğü gibi aşkla devrimi nasıl birleştirdiği ni anlattı. l Kültür Servisi Banu Bozdemir Gülten Taranç Çiğdem Vitrinel Sefa Öztürk Şebnem Vitrinel netmenlik deneyimlerini konuştuk. Çiğdem Vitrinel, üniversitede Sinema Televizyon bölümünde okumak istediği dönemde ve okurken çektiği filmleri uzun zaman sonra seyretmekten keyif aldığını söylüyor. Doğru düzgün kurgunun dahi yapılmadığını, her şeyin o anda çekilip kurgulandığını belirten yönetmen “Daha sonra yaptığım hiçbir filmi, bu filmleri çektiğim duyguyla çekmedim; keşke aynı yoğunlukla çekmeye devam etseymişim. Çok amatör ama bir taraftan da çok samimi işlermiş” diyor. “Arka Bahçe”nin yönetmeni Se fa Öztürk ise sürekli gördüğü bir rüyayı çekmeye karar verdiği filmini hiç animasyon deneyimi yokken yaptığını söylüyor. Öztürk yıllar önce yaptığı filmi izlemenin neler hissettirdiğini ise şu sözlerle ifade ediyor: “Geçirdiğimiz evreleri hem film yapmak anlamında, hem kişisel tarihimize dönüp bakmak da oluyor aslında. Kendi kısa filmimi izlemek bana böyle hissettirdi, yıllar oldu çünkü izlemeyeli. Algınızın, düşünce biçiminizin nereden nereye geldiğini görüyorsunuz çünkü, düşününce iyi ki yapmışım ve iyi ki şimdi izliyorum.” ‘İyi ki çekmişim’ İkinci Kadın Yönetmenler Haftası’nın direktörlüğünü de üstlenen Gülten Taranç, ilk filmi “Pembe Mariachi”yi bir dönem yaşadığı Meksika’dan döndükten sonra çekmiş. O yıllarda staj yaptığı zorlu set koşullarını gördükten sonra bu işi yapamayacağını düşündüğünü söyleyen Taranç, “Ama sonra hiç olma dı, her şey kanıma ‘Pembe Mariachi’ ile bulaştı” diyor. Meksika’da yaşayan kadınlarla Türkiye’de yaşayan kadınların yaşam koşullarını, özgürlük alanlarını karşılaştırmaya başlaması üzerine doğan filmi iyi ki çektiğini belirten yönetmen “‘Pembe Mariachi’ olmasa muhtemelen ben de şu anda burada olmazdım diyor. “Yavru Kuş”ta gösterilen bir diğer film ise uzun yıllar gazetecilik ve film eleştirmenliği yapmış olan Banu Bozdemir’e ait. Bozdemir çektiği ilk ve tek filmi “Bakış”ı gazetecilik yaptığını dönemde çektiğini söylüyor. Bozdemir, “Çuvaldızı kendinize batırmak deyimini yaşamak istedim aslında; eleştiriyoruz, onlarla ilgili bir takım beyanlarda bulunuyoruz ama ben de film çekip yönetmen arkadaşlarla özdeşleşmek istedim” diyor. Bir arkadaşının yaşadığı bir olaydan etkilenmesi üzerine çektiği film; eskiden tango yapan genç bir kadının yaşlandıktan sonra mesleğini icra edememesi ama o günlere özlem duymasını anlatıyor. İkinci Kadın Yönetmenler Haftası bugün Türkan Saylan Kültür Merkezi’nde yapılacak. Etkinlikler, Fransız Kültür Merkezi’nde yönetmen Jale İncekol’un katılımıyla gerçekleşecek “Müzikli Bir Hikâye – Umutlu Bir Hikâye” filminin, yönetmen Ahu Öztürk’ün “Toz Bezi” filminin gösterimiyle devam ediyor. Etkinlik kapsamında yarın yönetmen Aysim Türkmen’in katılımıyla “Selahattin’in İstanbul’u” ve yönetmenliğini Ceylan Özçelik’in üstlendiği “Kaygı” filmleri gösterilecek. l İzmir Uğur Seyrek danstan heykeli yaratıyor Ünlü koreograf, balet Uğur Seyrek, dans hayatının yanı sıra sürdürdüğü heykel ve desenlerini “Gölgenden Kaçamazsın” adını verdiği sergide sanatseverlerle buluşturuyor. Seyrek’in Teşvikiye Sanat Galerisi’nde 8 Mart Dünya Kadınlar Günü açılacak, 5 Nisan’a dek izlenebilecek sergisinde 2016’dan bu yana yaptığı yaklaşık 20 heykel ve 28 deseni yer alacak. Seyrek’in desen çalışmaları hem koreog rafilerinin hem de heykellerinin başlangıç noktasıdır. O, koreografi çalışması yapacağı müziği defalarca dinlerken desenleri çiziyor. Heykelleri ise koreografisini yapacağı eserin dans hareketlerinden doğuyor. Seyrek bu süreci şöyle anlatıyor: “Bire bir olmasa da desen çalışmalarıyla koreografinin nasıl bir şey olacağını hayal etmeye çalışıyorsunuz. İşler birbirini besliyor. Danstan bağımsız yaptığım bir heykel çalışması yok gibi.” l Kültür Servisi Nejat Eczacıbaşı Binası’nın en alt katında açılan İKSV Alt Kat, Boğaziçi Üniversitesi’nin işbirliğiyle yıl boyunca fark Yeni bir mekân: Alt katlı disiplinlerde etkinlik ve atölye programları sunacak. İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın (İKSV), kültür ve sanat etkinliklerine erişim mını artırmak, geleceğin sanatseverlerinin gelişimine katkıda bulunmak, kültür ve katılım imkânlarını artırmak amacıy sanat etkinliklerini daha ulaşılabilir hale la, İstanbul Kalkınma Ajansı’nın (İST getirmek amacıyla çalışmalar yürütüyo KA) desteğiyle kurduğu İKSV Alt ruz. İKSV Alt Kat’ta yürüteceğimiz çalış Kat: Öğrenme ve Etkileşim Ala malarla, daha önce et nı kapılarını açtı. Şişhane’de va kinliklerimize katılma kıf ofislerine de ev sahipliği ya fırsatı bulamamış nice pan Nejat Eczacıbaşı Binası’nın sanatseverle buluşma en alt katında açılan İKSV Alt yı, gelecekte festivalle Kat, Boğaziçi Üniversitesi’nin rin, bienallerin en sıkı işbirliğiyle yıl boyunca farklı takipçileri olacak yüzler disiplinlerde etkinlik ve atölye ce izleyicimizle belki de programları sunacak. ilk kez Alt Kat’ta bir ara İKSV Alt Kat açılışına İKSV ya gelmeyi ümit ediyo Yönetim Kurulu Başkanı Bü ruz” dedi. lent Eczacıbaşı, İSTKA Ge Dr. Fatih Pişkin yap nel Sekreter Vekili Fatih Piş tığı konuşmada “Proje kin ve İKSV Alt Kat Yönetici Fatih Pişkin, Elif Obdan yi İstanbul’da yaşayan, si Elif Obdan Gürkan konuş ve Bülent Eczacıbaşı. farklı sosyoekonomik ve macı olarak katıldı. Bülent Ec kültürel geçmişlere sahip zacıbaşı konuşmasında “Vakfımızın el çocuklarımızın ve gençlerimizin potansi linci yılına yaklaşırken, kültür ve sanata yellerinin doğru yönlendirilmesi, kültür erişim olanaklarını artırmayı en önem ve sanat hayatına katılımlarının arttırıl li hedeflerimiz arasına koyduk. Bu doğ ması amacıyla desteklemiş bulunuyoruz. rultuda gençlerin etkinliklerimize katılı Bu proje, dezavantajlı çocuklarımızın eğitimine katkıda bulunurken toplumsal hayata katılımlarını da artıracak” diye konuştu. Elif Obdan Gürkan ise “İKSV Alt Kat projesi, İKSV ekibinin birlikte düşünme ve üretme pratiğinin bir sonucu olarak doğdu... İKSV Alt Kat’ı, bu önerileri kendi binamızda ve vakfın bünyesinde uygulayabileceğimiz, farklı grupları ve disiplinleri yakınlaştıracak yeni bir alan olarak tasarladık” diyerek başladığı konuşmasında yıl boyunca düzenlenecek atölye çalışmaları ve etkinliklerle ilgili bilgileri paylaştı. Nejat Eczacıbaşı Binası’nın en alt katındaki 120 metrekarelik alanda çok amaçlı ve erişilebilir bir mekân olarak tasarlanan İKSV Alt Kat yıla yayılan ücretsiz etkinlikleri ve çalışma alanıyla her yaştan ziyaretçiye açık olacak. İKSV Alt Kat’ta İKSV arşivi ve kitaplığı da ziyaretçi ve araştırmacıların kullanımına açılıyor. Mekânda kurulan çocuk kitaplığında ise bu yılın sonuna kadar 3 bin kitabın yer alması planlanıyor. Ayrıntılı bilgi ve etkinlikler için: altkat.iksv. org. l Kültür Servisi Yokuşu’ Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası’nın çok özel bir konseri vardı geçen hafta. TürkAmerikan bestecisi Kamran İnce (d. 1960) bugüne kadar Türkiye dışında en çok adını duyurmuş bestecimizden birisi. Baştan sona onun yapıtlarından oluşan programı kendisi yönetti. Yıllardır Türk bestecileri konulu her konferansımda onun Bizans’ın Düşüşü başlıklı 2. Senfonisi’nin girişini örneklemişimdir. Bence Türk besteciliğinin vardığı önemli aşamalardan biridir bu yapıt. Büyük senfoni kurgusu içinde hem aksak ritimler, vurmalı çalgılar ve makamsal yapıyla geleneksel müziği soyutlaması; hem de minimalizm gibi güncel akımları kullanması, orkestra renkleri içinde çağdaş bir sentez yaratır. Bu eserin Amerika’da Decca plakları arasında çıkan kaydı geniş bir kitlenin dikkatini çekmişti. Konserin sürprizi ise ünlü perküsyon ustası Evelyn Glennie (d.1965) için bestecinin çeşitli vurma çalgıları senfoni içine yerleştirdiği bir konçerto yazmış olmasıydı. Solist perküsyoncu olarak tanınan bu İngiliz sanatçı “Dame” ünvanına sahip. 12 yaşındayken duyma yetisini kaybetmiş. Ancak müthiş ritm duygusunu kullanarak bütün bedeniyle duymayı öğretmiş kendine. Çıplak ayak çalması da bazı titreşimleri daha kolay algılayabilmesinin göstergesi. Evelyn Glennie’nin 1995’den beri Türkiye’ye beşinci gelişi. Kamran’ın onun için bestelediği “Çıkrıkçılar Yokuşu” adını taşıyan yapıtı, vurmalı çalgılar grubu ve orkestra için bir konçerto. Bestecinin Ankara’da geçen çocukluk anıları Çıkrıkçılar Yokuşu’ndaki bakır kaplar, antikalar, mücevherlerle ve çıkrık sesleriyle bezenmiş. Dolayısıyla müziğin akışı içinde, dilimizdeki süreksiz sert sessizler (p, ç, t, k gibi) nice vurma çalgıda yansıyor. Tom tom, vibrofon, marimba, dabruka, simballer ve büyük çakıl taşları bile çalgı niteliğinde kullanılmış. Evelyn Glennie elinde değnekleriyle bir çalgıdan ötekine adeta uçuşuyordu. Bu çok ilginç yapıtın ilk seslendirisinde BİFO da çok başarılı bir işbirliği sergiledi. CD koleksiyonumuz arasına bugünün Türk bestecilerinden örnekler katmak görevimiz olmalı. Kamran İnce’nin “Fall of Constantinople” başlıklı 2. Senfonisi’nin kaydını Argo etiketiyle müzik dükkanlarında bulabileceğinizi sanıyorum. Pretty Yende New York Metropolitan Operası bütün opera sanatçılarının düşlerini süsleyen bir müzik mabedidir. Son yıllarda buradaki gala temsillerinden dünyaya yapılan canlı yayınlar büyük ilgi topluyor. İstanbul’da da Akmerkez Cinemapink’te bu yayınların listesini bulabilirsiniz. Geçen hafta İtalyan besteci Donizetti’nin Fransa’da yaşadığı günlerde bestelediği “Alayın Kızı” başlıklı temsil New York’tan canlı olarak yayına sunuldu. Oyuncuları, koreografisi ve korosuyla büyük bir şölendi. Başroldeki Marie rolünde Güney Afrikalı Pretty Yende vardı. 2010 yılındaki Uluslararası Leyla Gencer Şan Yarışmasını kazanan Pretty Yende’yi biz de ilk kez Aya İrini’deki yarışma finalinde izlemiştik. Yende’nin solistliğindeki BİFO’yu Gürer Aykal yönetmişti. Bugün dünya sahnelerine bakacak olursanız Leyla Gencer yarışmalarında derece almış daha nice operacıya rastlayıp, gurur duyabilirsiniz. BBDSO, Kadınlar Günü için sahnede Nemeth Quartet Bursa Bölge Devlet Senfoni Orkestrası (BBDSO), yarın akşam saat 20.00’de Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde emekçi kadınlar için sahne alacak. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü temalı konserde, Türkiye’nin önemli oda müziği topluluklarından Nemeth Quartet BBDSO sahnesine konuk olacak. Donizetti Klasik Müzik Ödülü sahibi dörtlü, Utar Artun’un kendileri için bestelediği “Yaylı Kuartet ve Orkestra için Konçerto” eserini de ilk kez Bursalı müzikseverlerin karşısında seslendirecek. Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Şef Yardımcısı Cemii Can Deliorman’ın yöneteceği konserde ayrıca Franz Schubert’in neşeli tonlardaki ilk üç senfoninin ardından gelen “Trajik” başlıklı 4. Senfonisi çalınacak. Uludağ Premium’un sponsoru olduğu BBDSO’yu Bursa Flarmoni Derneği destekliyor. l Kültür Servisi Opus Amadeus’un konuğu Passacaglia Trio Opus Amadeus Oda Müziği Festivali’nde bugün saat 20.00’de Yeldeğirmeni Sanat’taki konserinde Macar topluluk Passacaglia Trio konser verecek. Topluluk Ortaçağ dönemi, Bach, Feldman, İtalyan erken dönem barok eserleri ve Bartok, Kodaly, Ligeti gibi ünlü Macar bestecilerin eserlerinin yanı sıra orijinali Topkapı Müzesi’nde bulunan 14. Yüzyıla ait İstanbul Antifonali’nden de bir bölüm seslendirecek. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle