18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 5 MART 2019 SALI EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ TASARIM: SERPİL ÜNAY HABER / YORUM Ulusallık, katılımcı demokrasi ve siyasal İslam Ulusallık ve katılımcı demokrasi, birbirlerinin ayrılmaz parçalarıdır. Nasıl mı: katılımcı demokrasi işçinin, çiftçinin, memurun, esnafın, işverenin “örgütlenerek sistem (ve rejim) içinde yer alması demektir”. Örgütlenerek, “örgütlü bir biçimde sistemde var olarak (ve katılarak)” demokratik şemsiye altında dengeli bir biçimde toplumsal refaha ulaşırlar. “Tarafların örgütlenmeleri, hukukun üstünlüğünü garanti altına alan güç dengeleridir.” Sivil toplumsal örgütlenmeler yoksa, “bireylerin tek başlarına sandığa gidip oy vermeleri”, olsa olsa biçimsel bir sandık demokrasisi olur. Bu nedenle, ülke içinde demokrasi istemeyen kimi yerel güç odakları ve emperyalist devletler, Türkiye benzeri ülkelerde sivil toplumsal örgütlenmelerin önünü, askeri ve sivil darbelerle keserler: yerine dinci ya da postallı örgütleri yerleştirmeye çalışırlar. ABD’nin “Yeşil Kuşak” operasyonu ya da 12 Eylül benzeri postallı darbeler bunun tipik örnekleridir. Kurtuluş Savaşımızda da İngilizler dinci ve şeriatçı şeyhleri, Almanlar da Enver Paşa benzerlerini kullanmışlardır. Bugün içinde yaşadığımız bunalımın temelinde şu var: ABD emperyalizmi 1961 Anayasası’nın getirdiği “sivil toplumcu örgütlenmeler açılımını ve uygulamalarını” 12 Mart’tan başlayarak durdurmak istemiş, 12 Eylül’de de esas darbeyi vurmuştur. NATO’daki kontrole rağmen TSK’nin bir bölümünün “hâlâ söz dinlememekte direnmesi”: Hele 1 Mart 2002’de, Meclis’in de Irak’ın işgaline direnmesi, “ABD’nin parlamenter rejimi ve TSK’yi dağıtma projesini uygulamaya sokmuştur”. Sivil toplumsal örgütlenme, TSK ve Meclis “risklerini” ortadan kaldırmak için FETÖ fiilen devreye sokulmuştur. 15 Temmuz FETÖ darbesi bu sonuca ulaşmak için yapıldı. 31 Mart yerel seçimlerine giderken siyasal partilerimizin bu konuda kafaları çok karışık: 5 önde gelen siyasal partimizin acaba “sivil toplumsal örgütlenmeler konusunda duruşları” nelerdir? Öncü rolü oynayıp sivil toplumsal örgütlenmeler konusunda “etkili girişimlerde bulunmadıklarına göre”, demokrasi bağları sadece “sandık demokrasisi ile mi sınırlı” kalıyor? Demokrasi ancak, “demokratik sivil toplumsal örgütlenmeler üzerine inşa edilebilir”: Aynen tek bir arının ya da karıncanın “hiçbir şey” olduğu gibi. Eğer çiftçi örgütlü olsa, şeker fabrikaları haraç mezat satılabilir miydi? Taa Özal döneminden başlatılan, “Anadolu’dan kamu kuruluşlarını özelleştirerek tasfiye etme girişimi”, bugünkü noktaya gelebilir miydi? Türkiye gibi yarı gelişmiş ülkelerde devletin (kamunun) ekonomideki varlığını yok ederseniz samanı, pirinci, cevizi, “IMF”leri, hatta yabancı askerleri bile “ithal etmek” zorunda kalırsınız. 1961 Anayasası ile başlatılan, “kamusal yarar ile bireysel yararı barıştırma ve örtüştürme girişimleri başarı kazanınca” kimi iç ve kimi dış odaklar “kendi çıkar birliklerini ürettiler”. Paul Henze’nin “Yeni Türkiye’si” ve FETÖ’cüler fiilen devreye sokuldular. Ergenekon ve Balyoz’la askerler ve ulusalcı aydınlar yok edilmek istendiler. FETÖ işi 15 Temmuz’a kadar imamları sayesinde getirebildi. Ve Türkiye “ulusallık, katılımcı demokrasi ve siyasal İslam üçgeni içine sıkıştırıldı”. Bugün yaşamakta olduğumuz iktisadi ve siyasal kaosun temelinde bu var: Ulusallık ve demokrasiden uzaklaştırılarak, ülke 19 Mayıs 1919 öncesi dengesizliklere sürüklenmek isteniyor. O dönemdeki İngiltere ve Almanya’nın yerine, ABD ve Rusya’yı yerleştirmek istiyorlar. Hem de iletişim olanaklarının bu kadar geliştiği bir ortamda. Ancak esas sorun, gerçekleri bilip de üç maymunu oynayanlardan kaynaklanıyor. Aynen bir yanardağın yavaş yavaş yanıcı dumanlarını salmaya başlaması gibi... Sevr’i Lozan’a dönüştürmüş bir ülkenin insanları (ve etkili odakları) hâlâ tarihten derslerini alamadılar mı?.. 5 mart 2019 SAYI: 34117 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ALEV COŞKUN Genel Yayın Yönetmeni Aykut Küçükkaya Yazıişleri Müdürleri Serkan Ozan / Olcay Büyüktaş Akça Sorumlu Müdür Ozan Alper Yurtoğlu Görsel Yönetmen Hakan Akarsu Reklam Genel Müdürü Ayla Atamer Törün l Haber Merkezi: Murat Hantaş l Dış Haberler: Mine Esen l Ekonomi: Şehriban Kıraç l İç Politika: Ali Açar l Spor: Arif Kızılyalın l Gece: Ayça Bilgin Demir l Fotoğraf: Uğur Demir l Kültür Sanat: Emrah Kolukısa l Düzeltme: Mustafa Çolak Ankara Temsilcisi: Sertaç Eş Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 l İzmir Temsilcisi: Hakan Dirik Halit Ziya Bulvarı 1352 sok. 2/3 Pasaport İzmir. Tel: (0232) 441 12 20 Yayın Kurulu: Alev Coşkun (Başkan), Ali Sirmen (Bşk. Yrd.), Aykut Küçükkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Kemal Işık Kansu, Orhan Bursalı, Mine Kırıkkanat, Miyase İlknur, Ataol Behramoğlu. l Okur Temsilcisi: Cengiz Yıldırım [email protected] l Mali ve İdari İşler Müdürü: Osman Selçuk Özer l Satış Dağıtım Müdürü: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: [email protected] Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: [email protected] Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Baskı Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 06:02 05:47 06:11 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi 07:26 13:21 16:31 07:10 13:05 16:16 07:32 13:28 16:41 Akşam 19:05 18:51 19:15 Yatsı 20:24 20:08 20:30 Çocukluğumda, annemin elime verdiği, “alışveriş listesiyle” bakkala, manava, kasaba gider, para ödemezdim... Hesabı deftere yazarlardı. Memur olan babam ise aybaşında ödemeleri yapardı... O tarihte “Yaz deftere, ver Lefter’e...” gibilerden bir tekerleme de vardı! HHH “Bankamatik” ve “kredi kartıyla” 1980’lerde New York’ta görevli iken tanışmıştım... Büyük kolaylıktı... Cebinden olan, olmayan parayı aramaksızın, bankadaki hesabından yalnızca bir iki “tıkla” paranı al ya da kartla ödemeni yap! Bu kolaylık, sonra Türkiye’de de yaygınlaştı... Nice sonra bu kolaylığın ardındaki gerçeği algılayabildim... Çağdaş “banka kolaylıkları, insanları daima borçlanmaya, kazanmadıkları paraları bile önceden harcatmaya” yönlendiriyor... HHH Yılların deneyimlerini, birikimlerini yansıtan atasözlerimize göz atalım... Örneğin: “Borç yiyen, kesesinden yer...” Günümüzde bu söz herhalde “Borç yiyen, kredi kartından yer...” olarak geçerli değil mi? HHH Bir başka atasözü şöyle değil mi? “Borç uzayınca, dert de uzar...” Ödenmeyip uzayıp giden borç, kafayı üşütmez mi? Türkiye’de toplam 65 milyon 483 bin 891 kredi kartı bulunuyor. Bireysel kredi kartlarında toplam borç 102.4 milyar lira! Bunun 6.5 milyar TL’si (yüzde 5.7) izlemede... Kredi kartı borcunu ödemeyen, “dertleri uzayan” kişi sayısı Ekim 2018 itibarıyla 2 milyon 485 bin kişi. Kişi başına düşen ortalama kart borcu yaklaşık 4 bin TL... HHH “Borç, yiğidin kamçısıdır!” bir başka atasözüdür... Herhalde “borçlu”, alacaklıdan çok hızlıca kaçmak için, zavallı atını aşırı derecede kırbaçlamak zorundaydı... Kredi Kartı = Borç, Borç... Günümüzde ne at, ne de kamçı var... Ama...  AKP Reisi’nin sıkça kullandığı bir atasözü ise şöyle: “Borç, yiğidin kamçısıdır...” Atlar ve kamçılar olmadığına göre borçlular nasıl kaçabilecekler? HHH Günümüze göz atalım: Türkiye’de 65 milyon 483 bin 891 kredi kartının bulunduğu açıklandı. Kredi kartlarında toplam borç ise 102.4 milyar lira. 6.5 milyar lirası (yüzde 5.7) hakkında “yasal” kovuşturma var. “Kredi kartı borcunu ödeyemeyen kişi” sayısı Ekim 2018’de 2.5 milyon! Kişi başına düşen ortalama kredi kartı borcu ise yaklaşık 4 bin TL... Türkiye Bankalar Birliği, “Kredi Kartı Borcunu” ödeyemeyen 684.360 kişi hakkında yasal işlem başlatıldığını açıkladı. Borçlanmanın yükünü hafifletmek (!) için kredi kartlarında vade süreleri uzatıldı. Vadeler, bilgisayar alımında 12 ay, tablette 6 ay, fiyatı 3 bin 500 TL’ye kadar olan cep telefonlarda 12 aya uzatıldı. Bu fiyatın üzerinde olan cep telefonlarda ise vade 6 ayı aşamayacak... HHH Bir başka atasözü müz, “Borç, borçla ödenmez...” der... AKP Reisi, baktı ki kredi kartı borçları ödenmiyor, “borcu borçla ödeme” yolunu şu sözlerle açtı: “Ödeme güçlüğü ya şayan vatandaşlarımızın kredi kartı borçları tek bir çatı altında toplana cak. Vatandaşımız hangi bankaya kredi kartı “Politikacı” borcu olursa olsun, Ziraat Bankası’ndan alacağı yeni krediyle borcunu kapatacak!” Açıklamaya göre Ziraat Bankası, kredi kartı borçlusuna 24 aya kadar yüzde 1.10, 60 aya kadar ise yüzde 1.20 faizle ihtiyaç kredisi kullan dıracak. Bu faiz oranları, dört büyük bankanın bireysel ihtiyaç kredisi faizlerinin yarısı kadar... 5 bin TL kartı borcu olan 24 ay boyunca 299 TL taksitle 7 bin 177 TL ödemiş olacak. 60 ay vadeyi seçen ise 125 TL taksitle borcu 7 bin 501 TL’ye yükselecek... Yani borcunu borçla öderken, bor cu 5 bin TL’den yüzde 50 artışla 7 bin 501 liraya çıkacak. Ne demiştik? “Çağdaş banka kolaylıkları, insan ları daima borçlanmaya, kazanmadıkları paraları bile önceden harcatmaya yönlendiriyor...” HHH AKP Reisi ve paradan sorumlu Damadı acaba “kredi kartı” kullanıyorlar mı? HHH İnşallah Damat Bey, Danimarka’nın son kara rından kopya çekmez... Danimarka hükümeti “nakit para kullanımının önüne geçmek için” yasa değişikliğine gidiyor. Tasarı, “2030’dan itibaren nakit para kullanılma yacak, tüm alışverişlerin kredi kartı ile ve ayrıca internet üzerinden de” yapılmasını öngörüyor... Ege’de başlıyorCumhuriyet tarihinin en geniş çaplı deniz tatbikatı Mavi Vatan 2019 HÜSEYİN HAYATSEVER Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nın tüm unsurlarıyla ilk defa Karadeniz, Ege ve Akdeniz’de aynı anda yapılan Mavi Vatan 2019 tatbikatının Ege denizindeki bölümü, Balyoz davasında 3 yıl tutuklu kalan Tümamiral İbrahim Özden Koçer’in yönetiminde bugün başlıyor. 27 Şubat’ta başlayan Mavi Vatan 2019 tatbikatının Ege denizindeki bölümü, bugün Foça Deniz Üs Komutanlığı’nda başlıyor. Tatbikatla varsayıma dayalı senaryo ve coğrafyada Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na bağlı birlik, gemi ve hava araçlarının harekâta hazırlık seviyesinin artırılması amaçlanıyor. Tatbikatın Foça’da icra edilecek bölümünde bugün Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nın en büyük gemilerinden TCG Bayraktar gemisi, İzmir Körfezi içinde senaryo TCG Bayraktar Foça’da Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nın en büyük amfibi gemilerinden biri olan TCG Bayraktar, tam yakıt kapasitesiyle Panama’ya kadar gidebiliyor. 577 perso nel kapasiteli gemide, 20 tank ve 4 küçük çıkarma gemisi taşınıyor. gereği alınacak bir adaya amfibi (karaya çıkarma) harekâtı düzenleyecek. Tatbikatla ilgili TCG Bayraktar gemisinde gazetecilere bilgi veren bir askeri yetkili, “Mümkün olduğunca gerçek mermilerle gerçek şartlarla yapmaya çalışıyoruz” dedi. Kumpasın hedefindeydi Mavi Vatan 2019 tatbikatının Ege denizindeki bölümü nü, Balyoz dava sında 3 yıl tutuk lu kaldıktan son Koçer ra 18 yıl hap se mahkum olan ve Anayasa Mahkemesi’nin hak ihlali kara rı ile özgürlüğüne kavuşup be raat eden Tümamiral İbrahim Özden Koçer yönetiyor. Koçer, 2015 yılında YAŞ kararı ile al baylıktan amiralliğe terfi et mişti. l İZMİR Ankesör soruşturmasında gözaltına alınınca itirafçı oldu KPSS sanığı Meşhur, mahrem imam çıktı Sorular çok kolay olduğu için karalama bile yapmadan çözebildiğini iddia eden 2010 KPSS davası sanıklarından eski öğret Soruları 2 gün önce aldım 2010 KPSS sınavından sadece iki gün önce örgüt adına kiralanan eve çağrıldığını belirten Meşhur, Ahmet Çelikkafa ve Fatih leri 120 sorudan oluşuyordu. Girmiş olduğum sınavda birebir aynısı çıktı. Eğitim kısmı sınavı iptal edildi. Ben bu sınavı kazanmıştım. 31 men, ankesör soruşturmasında gözaltına alınınca itirafçı oldu. Mert isimli kişilerin gözetiminde eğitim bilimleri sınav sorularını ve cevapları aldığını itiraf etti. Meşhur, “Bu soruları vermeden önce Ekim 2010’da sınav tekrarlandı. Bu sınavda sorular verilmedi. Tamamen kendi bilgim ve becerimle Türkiye 479. olarak sınavı kazan FETÖ’nün TSK’deki yapılanmasına yönelik soruşturma kapsamında, 2010 KPSS dava bana yemin ettirdiler ve kimseye vermememi ve kimseye bahsetmememi söylediler. Eğitim bilim dım ve Milli Eğitim’e öğretmen olarak atamam yapıldı. Bu soruşturmada tutuklandım” dedi. sı sanıklarından es ki öğretmen Hakan cinde gözaltına alınan Meşhur, et ve aksatan kişileri Van’da bulu Meşhur’un “mahrem kin pişmanlık hükümlerinden ya nan farklı ankesörlü/sabit hatlarimam” olduğu orta rarlanmak istediğini belirterek iti dan arardım. Zaman aralıkları ile ya çıktı. O dönem ifa rafçı oldu. Dicle Üniversitesi Fen arardım. Bu kişiler benimle irtibaAlican desinde, sorular çok Edebiyat Fakültesi Matematik bö ta geçemezdi” dedi. uludağ kolay olduğu için ka lümü mezunu olduğunu belirten ralama bile yapma Meşhur, kopya skandalının ya Müdür yardımcısı dan çözebildiğini iddia eden Meş şandığı 2010 KPSS sınavından 94 Örgütte 20092014 yıllına kadar hur, ankesör soruşturmasında gö puan alarak Van’da matematik öğretmen konumunda, 20142015 zaltına alınınca itirafçı oldu. Meş öğretmeni olarak Abdurrahman yılları arasında müdür yardımcıhur, sınavdan iki gün önce sorula Gazi Anadolu Lisesi’ne atandığını sı konumunda bulunduğunu an rın kendisine verildiğini anlattı. Ankara Cumhuriyet Başsavcı kaydetti. 2010 KPSS kopya soruş latan Meşhur, “Her yıl farklı astturmasında gözaltına alındığını, subay ve uzman grupları ile ilgi lığı, MEB’den ihraç edilen Meşhur hakkında “terör örgütü kur bir süre tutuklu kaldıktan sonra lendim. Bu kişilerden himmet adı 26 Mayıs 2016’da serbest bırakıl altında para toplar, Cafer kod ad mak ve yönetmek” suçundan iddi dığını belirten Meşhur, “Serdar” aname düzenleyerek, mahkeme kod adını kullandığını kaydetti. lı Fatih Mert’e verirdim. Sorumlu olduğum öğrencilerle örgüte ye gönderdi. Şüphelinin Bylock kullanıcısı olduğu belirtilen iddianamede, sözde mahrem imamlar ile irtibatlı olduğu anlatıldı. İddianamede, örgüt lideri Gülen’in ta Jandarma sorumlusu Van’a atandıktan sonra örgüt abisinin yönlendirmesiyle 2015 yılına kadar jandarma persone ait evlerde toplantı gerçekleştirirdim. 2014 yılında müdür yardımcısı konumuna geçtikten sonra sorumlu olduğum öğretmenler askerden himmet adı altında topla limatı üzerine 2014 yılından iti liyle ilgilendiğini ifade eden Meş dıkları paraları bana verir, ben de baren Meşhur’un Bank Asya nez hur, “Görüşmeye geldiklerinde müdür konumunda bulunan Er dinde bulunan hesabında artış ol bir sonraki toplantının yeri ve za han kod adlı kişiye verirdim” ifaduğu belirtildi. Soruşturma süre manı ayarlanırdı, ancak gelmeyen desini kullandı. l ANKARA Mehmet Kaya hâkim karşısına çıktı FETÖ, yüksek yargı için ‘140 üye’ pazarlığı yapmış FETÖ’nün yargıdaki kritik isimlerinden eski Hâkimler ve Savcılar Kurulu (HSK) Genel Sekreteri ve Yargıtay üyesi Mehmet Kaya’nın “örgüt yöneticiliği” suçundan devam edilen yargılanmasında, Yargıtay ve Danıştay üyeleri seçimine ilişkin yapılan toplantıda “Hocaefendiye danışılmış, arkadaşlar 140’tan aşağısına razı olmasınlar demiş” denildiği ileri sürüldü. Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nce görülen duruşmada, tanık sıfatıyla ifade veren dönemin HSYK 1. Daire Başkanı İbrahim Okur, eski Adalet Bakanlığı Müsteşarı Birol Erdem ve eski HSYK Başkanvekili Ahmet Hamsici, 2011’deki Yargıtay ve Danıştay üyeleri seçimine ilişkin sanık Kaya’nın evinde yapılan toplantıyı anlattı. Hamsici, toplantıda 350 kişilik bir listenin gündeme geldiğini, bu listeyi Kaya’nın hazırladığını düşündüğünü bildirdi. Değerlendirmelerin ardından listeden 80 kişinin belirlenmesi üzerine toplantıda bulunan Ahmet Berberoğlu’nun dışarı çıktığını anlatan Hamsici, Berberoğlu’nun odaya dönüşünde Fetullah Gülen’i kastederek, “Hocaefendiye danışılmış, arkadaşlar 140’tan aşağısına razı olmasınlar demiş” şeklinde ifadesinin olduğunu belirtti. Mahkeme, Kaya’nın tutukluluğunun devamına karar vererek duruşmayı erteledi. l ANKARA/Cumhuriyet BULMACA SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 2 3 4 5 6 7 8 9 SOLDAN 1 2 3 4 5 6 7 8 9 SAĞA: 1/ Yetiştirilmesi görece büyük kaynak 1 S A L Y ANGOZ 2 İ NSAF ÖLÜ 3 MAD TUYUĞ 4 ÜÇ A SÜRÜ 5 L OBRUK R gerektiren 6 T E M B U L O T bilim ada 7 A R A T A L A mı, hekim, 8 N E O İ T A Ğ mühendis gibi nitelikli 9 ENDONE Z Y A insan gücünün daha gelişmiş bir başka ülkeye göç etmesi. 2/ Gürbüz ve güçlü kimse... Uzun omuz atkısı. 3/ Saçı dökülmüş olan kimse... Tifo ya neden olan basilin adı. 4/ Vücutta irin birikimi... Bizmut elementinin simgesi. 5/ Uyuşturucu bir madde... Eksiği olmayan. 6/ Eski dilde yüz, çehre... Kent devleti. 7/ Letonya’nın para birimi... “Pinta” da denilen, frengiye benzer bir deri hastalı ğı. 8/ Fethiye ilçesinde bir dağ... Kıvırcık bir saç biçimi. 9/ Var olan kurumsal yapı içinde kalarak siyasal, ekonomik ve toplumsal reformların yasal yöntemlerle gerçekleştirilmesi. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ İşgal kuvvetlerine karşı kurulmuş gizli bir Çin derneği. 2/ Madenleri yontmada kullanılan çelik araç... Gece yapılan tiyatro ya da sinema gösterisi. 3/ Hayvana bağla nan ip... Vurmalı bir çalgı. 4/ Belirti... Kimi top oyunlarında oyunculardan birinin topu başkasına geçirmesi... Numaranın kısa yazılışı. 5/ Sarhoş, mest. 6/ “Hava toprak gibi ” (Nâzım Hikmet)... Yemek, yiyecek. 7/ “Beni görüp yönün dönersin” (Ka racaoğlan)... Görevde yükselme. 8/ Sulu yemek... Yeryüzü. 9/ Bir devletin başka bir devlete verdiği nota. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle