17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DIŞ HABERLER EDİTÖR: BETÜL BERİŞE TASARIM: BAHADIR AKTAŞ ABD: IŞİD’lileri alınSuriye’de yakalanan yabancı ülke vatandaşı militanların ülkelerine gönderilmesi isteniyor IŞİD’e karşı uluslararası koalisyonun ortaklarının Washington’daki kritik toplantısı öncesinde ABD’den Suriye’de gözaltında tutulan cihatçı teröristlerle ilgili kritik bir çağrı geldi. ABD Dışişleri Bakanlığı, Ankara’nın terör örgütü saydığı YPG’nin omurgasını oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri (SDG) tarafından Suriye’de yakalanan yabancı IŞİD’lilerin vatandaşı oldukları ülkeler tarafından geri alınıp yargılanmasını istedi. ABD Başkanı Donald Trump’ın Suriye’deki askerlerini çekme kararının ardından, bu ülkede gözaltında tutulan IŞİD’lilerin akıbeti de tartışma konusu oldu. Kuzey Afrika, Ortadoğu ve Avrupa’dan sayıları 850 civarında olduğu düşünülen IŞİD’lilerin geri alınması konusunda pek çok ülkenin çekincesi bulunuyor. SDG de ABD’nin askerlerini çekme kararı üzerine, IŞİD’lilerin tutulduğu merkezlerin güvenliğini sağlamakta güçlük çekebileceklerini belirterek teröristlerin serbest kalması kartını göstermişti. Paris kapıyı araladı ABD’nin Suriye’den çekilme kararının ardından ilk kez dışişleri bakanları düzeyinde bugün Washington’da yapılacak koalisyon zirvesinde, gözaltındaki IŞİD’lilerin de gündem olacağı belirtildi. Toplantıya Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da katılacak. Fransa’daki cihatçı saldırılar ne Trump yönetiminin Suriye’den çekilme kararı sonrasında gözler Washington’da Türkiye’nin de katılacağı dışişleri bakanları toplantısında. Gündem başlıklarından biri de SDG tarafından gözaltında tutulan yabancı ülke vatandaşı IŞİD’lilerin akıbeti. Deyr ez Zor çevresinde IŞİD ile SDG arasındaki çatışmalarda siviller iki ateş arasında kalmış durumda. Bölgede çoluk çocuk binlerce kişi güvenli bölgelere ulaşma çabasında. VOTEL: ÇEKİLME BANA SORULMADI ABD’de Başkan Donald Trump’ın Suriye’den asker çekme kararına yönelik tartışmalar dinmiyor. ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) Komutanı General Votel, Trump’ın Suriye’den çekilme kararına ilişkin dikkat çekici açıklamalarda bulundu. Karar alınmadan önce kendisine danışılmadığını söyleyen Votel, çekilmenin ardından yaşanabileceklere ilişkin de “IŞİD dayanıklı bir örgüt. Bazı unsurları dağılmış olmasına rağmen, baskı sürdürülmediği takdirde yeniden bir araya gelebilir” dedi. IŞİD’in Suriye’de kontrol ettiği yaklaşık 52 km2 toprağı kaldığını belirten Votel, “ABD’nin Suriye’den çekilmesinden önce örgütün elindeki bütün toprakları kaybetmiş olacağını” savundu. Öte yandan, ABD Savunma Bakanlığı tarafından yayımlanan bir raporda, “IŞİD’in Suriye’de altı ila 12 ay içerisinde yeniden dirilebileceği” uyarısında bulunuldu. deniyle daha önce IŞİD tehlikesini tekrar ülkesine taşımak istemediğini bildiren Paris ise geri kabullere kapıyı araladı. Fransa Dışişleri, kabulün amacının “potansiyel tehlike taşıyan kişilerin kaçmasının ve dağılmalarının engellenmesi” olduğu nu açıkladı. AFP haber ajansına konuşan bir Fransız güvenlik yetkilisi, 130 kişinin ülkeye geri getirilebileceğini söylerken başka bir yetkili bu kişilerin 70 ila 80’inin kadın ve çocuklardan oluştuğunu belirtti. IŞİD’li oldukları gerekçesiyle Suriye’de tutulan üç İngiliz vatandaşı ise hükümetlerine seslenerek ülkelerine geri götürülmelerini istedi. SkyNews’e konuşan üç IŞİD zanlısından ikisi, bir sağlık kuruluşunda sivillere hizmet ettiklerini ve terörist olmadıklarını savundu. Rusya’dan yeni füze hamlesi Silahlanma yarışı kızışıyor WashingtonMoskova hattında tarafların karşılıklı suçlamalarla Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler Anlaşması’nı (INF) askıya almasının ardından dün Kremlin’den iki yıl içinde yeni bir kara tabanlı seyir füzesi ve kara tabanlı yeni hipersonik füze geliştirilmesi için çalışmalara başlandığı açıklaması geldi. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, bu adımın ABD’nin INF’den çekilmesine cevaben alındığını dile getirdi. Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu’nun Putin’le görüşmesinin ardından orduya yeni füze sistemlerinin geliştirmesi için ivedilikle çalışmalara başlamasını ve söz konusu füzelerin 2021 yılına kadar tamamlanması talimatını verdiği belirtildi. Şoygu, “ABD menzili 500 kilometreyi geçen, karaya konuşlandırılabilen roketler geliştirmek için aktif bir biçimde çalışıyor, ki planlanan bu menzil üzerinde anlaşılan sınırlamaları aşıyor” ifadelerini kullanırken Putin’in de aynı tür önlemlerin alınmasını istediği hatırlatmasını yaptı. Rus lider, ABD’yi INF’yi ihlal etmekle suçlayarak Washington’ın anlaşmayı askıya almasından bir gün sonra “Bizim de yanıtımız simetrik olacak. ABD anlaşmayı askıya aldığını duyurdu, biz de askıya alıyoruz” açıklaması yapmıştı. Washington ile SSCB ile arasında 1987’de imzalanan INF, menzili 500 ile 5 bin 500 kilometre arasında olan ve nükleer başlık takılabilen füzelerin yasaklanmasını öngörüyordu. Paris’te yangın dehşeti Fransa’nın başkenti Paris’te önceki gece çıkan bir yangın nedeniyle en az 10 kişi yaşamını yitirirken 36 kişinin de yaralandığı bildirildi. Kentin 16. bölgesinde yaşanan yangının kasıtlı olarak çıkarılmış olabileceği ihtimali üzerinde durulurken bir kadının da gözaltına alındığı kaydedildi. Paris Savcısı, yangının çıkışı nedeninin belirlenmesi için soruşturma başlattıklarını, ilk bulguların yangının, gözaltında bulunan, akıl sağlığı yerinde olmadığı bildirilen bir kadın tarafından kasıtlı olarak çıkarıldığı yönünde olduğunu aktardı. Yoğun çabaların ardından kontrol altına alınabilen yangında üç itfaiye erinin de yaralandığı yerel basına yansıdı. Kundaklama nedeniyle çıktığından şüphelenilen yangında en az 10 kişi yaşamını yitirdi. Kanada’da gerçekleşen Lima Grubu’nun toplantısı çerçevesinde basın toplantısı sırasında bir grup protesto düzenledi. “Venezüella’yı yağmalamaya son verin” yazılı pankart açıldı. Lima darbeye çağırdı Venezüella’da, ABD ve müttefiklerinin üzerindeki baskıyı artırdığı Devlet Başkanı Nicolas Maduro “Tek bir istilacı dahi topraklarımıza giremeyecek” sözleriyle meydan okudu. Kendini “geçici devlet başkanı” ilan eden Ulusal Meclis’in Başkanı Juan Guaido’ya destek veren Lima Grubu’nun önceki gün Kanada’da yapılan toplantısında ise grubun 14 üyesinden 10’u orduyu “göreve” çağırdı. Arjantin, Brezilya, Kolombiya, Kosta Rika, Guatemala, Honduras, Panama, Peru, Şili ve Kanada’nın temsilcileri darbe yanlısı bu çıkışlarıyla ordudan Guaido’yu devlet başkanı olarak tanımasını istedi. Temsilciler ayrıca orduya Venezüella’ya “insani yardım” girişine engel olmama çağrısında bulundu. Maduro ise Rus basınına verdiği de meçte, “Tarihin beni nasıl yazacağı umurumda değil. Vatan haini, güçsüz bir adam, halkına verdiği sözlere sırtını dönen biri gibi olmayacağım” ifadelerini kullandı. Dışişleri bakanlığı tarafından yayımlanan bir konuşmasında ise ABD Başkanı Donald Trump’ın ortaya koyduğu askeri seçeneğin “çılgınlık” olduğunu belirterek “Tek bir istilacı dahi topraklarımıza giremeyecek” uyarısında bulundu. Guaido tarafından dillendirilen “insani yardım” girişi hakkında da konuşan Maduro, Avrupa Birliği’nden bu yöndeki çağrılar yerine yaptırımların durdurulmasını istedi. Venezüella hükümeti, insani yar dım konusunun ülkeyi istilanın gerekçesi olarak kullanıldığı görüşünde. Papa: Arabulucu oluruz Venezüella konusunda diyalog çağrıları yükselmeye devam ediyor. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Venezüella’daki krizin ancak muhalefetle iktidarın müzakeresiyle son bulabileceğini vurguladı. BAE ziyaretinden dönerken uçakta konuşan Papa Françesko kendisine mektup göndererek muhalefetle diyaloga girmesi için yardım etmesini isteyen Venezüella Devlet Başkanı Maduro’ya olumlu cevap verdiğini açıkladı. Papa, “Her iki tarafın da istemesi şartıyla, biz her zaman hazırız” dedi. Abu Dabi’de Papa izdihamı Bir Papa’nın ilk Arap Yarımadası ziyareti kapsamında Birleşik Arap Emirlikleri’ne (BAE) giden Katoliklerin ruhani lideri Papa Françesko dün Abu Dabi’deki Zayed Stadyumu’nda dev bir ayin gerçekleştirdi. Ayin için 50 binden fazla kişi stadyumu doldururken yaklaşık 120 bin kişinin ayini dışarıda büyük televizyonlar aracılığı ile izlediği belirtildi. Özel bir kortej ile stadyuma kadar gelen Papa, burada ‘Papamobil’ olarak bilinen aracıyla halkı selamladı. Papa önceki gün El Ezher Şeyhi Ahmed el Tayyip ile aşırılıklarla mücadelede ortak hareket etmek için bir anlaşmaya imza atmıştı. May’den krize mola arayışı İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden (AB) boşanma sürecinde (Brexit) eleştirilerin merkezindeki Başbakan Theresa May’in çıkış yolu için bir kez daha Brüksel’e gideceği belirtildi. May’in sözcüsü, “Başbakan şu andaki amacımızın tedbir maddesinin süresiz geçerli olmaması için yollar aramak olduğunu söyledi” dedi. Brüksel’de May’in AB liderleri ile yarın bir araya gelmesi bekleniyor. Brexit süreci şu anki takvime göre, 29 Mart’ta sona erecek. Avam Kamarası, May hükümetinin AB ile vardığı Brexit anlaşmasını parlamentoda reddetmişti. May ise “Avam Kamarası’nın desteğini kazanmak için İrlanda konusundaki tedbir maddesinde değişiklik gerektiğini” ifade etmişti. Tedbir maddesi, İngiltere’nin parçası Kuzey İrlanda ile AB üyesi İrlanda Cumhuriyeti arasında Brexit’i takiben fiziki sınırın oluşmamasını içeriyor. Düzenleme kapsamında Kuzey İrlanda’nın belirsiz bir süre serbest ticaret bölgesi olması öngörülüyor. [email protected] 6 ŞUBAT 2019 ÇARŞAMBA 7 ŞAMTAHRAN İTTİFAKI Suriye Dışişleri Bakanı Velid Muallim dün Şam yönetiminin yakın müttefiki İran’ın başkenti Tahran’da resmi temaslarda bulundu. Muallim ile İranlı mevkidaşı Cevad Zarif’in keyifli anları objektiflere yansıdı. Görüşmelerde İran, İsrail’in Suriye’yi hedef almasına yönelik tepkisini bir kez daha dile getirdi. Şam yönetiminden de, ABD ve İsrail’in İran güçlerinin bölgeden çıkarılması yönündeki tutumuna karşıtlık yinelendi. AB’den İran’a parantezli destek Avrupa Birliği (AB) son olarak Tahran ile Paris ilişkilerinde gerilime yol açan balistik füze programı ile ilgili devreye girdi. İran konusunda nadiren ortak açıklama yayımlayan AB, nükleer anlaşmaya destek verildiğini ancak füze denemelerinin AB Konseyi’ni “ciddi şekilde endişelendirdiğini” belirterek Tahran’ı söz konusu faaliyetleri sonlandırmaya davet etti. AB’nin açıklamasında “füzelerinin menzilini ve hassasiyetini artırmaya yönelik çabalarını sürdüren ve denemelerini sıklaştıran” Tahran’ın bu faaliyetlerinin “bölgeyi daha da istikrarsızlaştırıp güvensizliği artırdığı” belirtildi. Öte yandan İran ile 2015 ylılında imzalanan nükleer mutabakata ise bağlılık yinelendi. Tahran’ın anlaşmadan doğan yükümlülüklerini yerine getirmiş olmasından duyulan memnuniyet kaydedildi. Suriye, Yemen vurgusu Öte yandan AB, İran’ın Suriye’deki askeri güçlerinin bölgede gerilimi artırması nedeniyle duyduğu “ciddi endişeyi” de dile getirdi. Açıklamada, İran’ın “Suriye ve Lübnan gibi ülkelerde devlet dışı aktörlere askeri, mali ve siyasi destek sağlaması” eleştirildi. AB ayrıca İran dahil tüm tarafları Yemen’deki çatışmaları sonlandırmaya yönelik adımlar atmaya davet etti. Birlikten gelen bu çıkışa ise İran Dışişleri Bakanlığı’ndan “AB ve İran arasındaki ilişkilerin bozulmaya çalışıldığı” yanıtı geldi. Tahran’ın açıklamasında “Terör grupları Avrupa’da serbestçe dolaşırken bu temelsiz suçlamaları öne sürmek bu aşamada yapıcı olmamakla birlikte İran’ın Avrupa ile ilişkilerini baltalamak isteyen düşmanların hedefleriyle aynı doğrultudadır. İran’ın savunma faaliyetleriyle ilgili iddiaların bölge güvenliği ve Avrupa’nın gerçek çıkarları doğrultusunda olmadığına inanıyoruz” denildi. Fransa geçen ay “balistik füze programına ilişkin müzakerelerin sonuca ulaşmaması durumunda Tahran’a yaptırım uygulayacaklarını söylemişti. İran ise “füzelerin kapasitesi müzakereye açık değildir” yanıtı vermişti. ‘Amerikan silahları El Kaide’ye gitti’ Son dönemin en büyük insani felaketlerinden birinin yaşandığı Yemen’deki iç savaşta ABD menşeli silahların, Suudi Arabistan ve müttefiklerinden cihatçı teröristler ve Selefi milislere aktarıldığı iddia edildi. ABD basınında çıkan habere göre, İran destekli Husiler de, çatışmalar sırasında ele geçirdikleri ABD silahlarını kullanıyor. CNN, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) öncülüğündeki uluslararası koalisyonun arka çıktığı Hadi hükümeti ile İran destekli Husiler arasında dört yıla yaklaşan savaşın yıkıma uğrattığı Yemen’deki silah transferine ilişkin çarpıcı bir habere imza attı. Muhabirlerin alıcı kılığında girdikleri Taiz’deki bir dükkânda konuştukları satıcının “Amerikan silahları Yemen’de pahalı ve pe savaş şine düşülü dinmiyor. yor ama özel siparişle getirebilirim” sözleri dikkat çekiyor. Haberde ayrıca, El Kaide bağlantılı AQAP’ın etkin olduğu Taiz’de terk edilmiş onlarca Amerikan yapımı MRAP tipi zırhlı aracın bulunduğu, ABD’nin satışında önemli sınırlamalar uyguladığı “Oshkosh MATV” tipi zırhlı araçların da AQAP’a bağlı Ebu Abbas Tugay’ının elinde olduğu belirtildi. Yerel kaynaklar ve bölge uzmanları “Suudi Arabistan ve BAE’nin Yemen’de aşiret ve gruplara sadakat karşılığında Amerikan yapımı silahları ve araçları verdiğini” iddia etti. Washington yönetiminin Yemen savaşında Suudi Arabistan’a verdiği desteği bitirmesini öngören yeni bir yasa tasarısı geçen hafta ABD Kongresi’ne sunulmuştu. Haberde Suudi koalisyonunun silah satışındaki sınırlamaları da ihlal ettiği belirtildi. CNN’e göre çatışmalar sırasında Husilerin eline geçen silahlar, ABD’nin silah teknolojisine ilişkin İran’a önemli veriler sunuyor. İddiaların yankı bulmasının ardından ABD Savunma Bakanlığı konuyla ilgili soruşturma başlatıldığını duyurdu. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle