Katalog

haber EDİTÖR: ELİF TOKBAY / MÜNEVVER OSKAY TASARIM: İLKNUR FİLİZ 36 ŞUBAT 2019 ÇARŞAMBA ANTALYA’DA TAM FIRTINA Meteoroloji, Antalya için “Tam Fırtına” uyarısında bulundu. Özellikle Kaş ve Finike arasındaki kıyı şeridinde etkili olması beklenen fırtınanın hızı saatte 100 km’ye ulaşabilir. Parçalı Bulutlu Açık Sağanak Bulutlu Karlı Yağmur Karla K. Yağmur Sisli İstanbul 11/7 Ankara 8/2 İzmir 17/13 Antalya 14/12 Mersin 17/11 Trabzon 18/10 Diyarbakır 14/2 Bursa 150/6 0 Atina 170/1 0 0 TARİHTE BUGÜN Adana 170/8 0 Berlin 40/20 1968: Ereğli Kömür Kars Artvin 150/5 0 Girne 190/130 leri İşletmesi’nin Koz 3/8 Çanakkale 110/7 0 Londra 100/8 0 lu üretim bölgesindeki Balıkesir 150/6 0 Sivas 70/ 2 0 Erzurum 30/ 1 4 0 Eskişehir 80/4 0 Aydın 170/8 0 Gaziantep 100/1 0 Konya 100/3 0 Moskova 10/30 Paris 70/20 Madrid 150/00 Amsterdam 60/30 Roma 130/40 New York 110/30 Tokyo 100/60 ocaklarında çalışan 4 bin işçi işbaşı yapmadı. Olay, akşam saatlerinde diğer bölgelere de sıçradı ve gece 10 bin işçi şehre yürüdü. Umudun sesiydiUmut Vakfı’nın kurucusu, iş insanı Nazire Dedeman Çağatay yaşamını yitirdi Çocukların kavgası ölümle bitti Erzurum’un Yakutiye ilçesinde Muhammet E. Ç. (16), henüz belirlenemeyen bir nedenle kavga ettiği ortaokul öğrencisi H.C.A. (14) tarafından bıçaklanarak öldürüldü. Kavgada yaralanan H.C.A., tedavisinin ardından gözaltına alındı. Muhammet E.Ç’nin cansız bedeni, otopsi yapılmak üzere adli tıp kurumuna kaldırıldı. H.A. ise tedavisinin ardından polis tarafından gözaltına alındı. Polis, olayla ilgili yürütülen soruşturma kapsamında, çevredeki güvenlik kamerası görüntülerini inceleyip görgü tanıklarının ifadesine başvurdu. l DHA Çanakkale’deki facia Barış aranıyor Çanakkale’nin Ezine ilçesinde geçen cumartesi, Barış Kurt Menderes Çayı’nın Akköy geçidinde suya kapılarak sürüklenen otomobildeki liseli 4 gençten kayıp Barış Kurt’u bulmak için, arama çalışmalarına dün sa at 10.00’da yeniden başlandı. Ön ceki akşam saat 18.00 sıralarında, gençlerden üçünün cansız bedeni bulunmuştu. Diğer taraftan, otopsi için Bursa Adli Tıp Kurumu’na gön derilen Batuhan Kızıl’ın cenaze si dün Ezine Merkez Camii’nde kı lınan ikindi namazından sonra top rağa verildi. l Haber Merkezi Henüz 17 yaşındayken bir arkadaşının evinde cansız bedeni bulunan oğlu Umut Önal’ın şaibeli bulduğu ölümünü aydınlatmak uğruna verdiği adalet mücadelesi ile hafızalara kazınan iş insanı ve Umut Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Nazire Dedeman, Çağatay, 70 yaşında yaşamını yitirdi. Vakıftan yapılan açıklamaya göre, bireysel silahlanmaya karşı asil ve güçlü mücadelesiyle örnek bir sivil toplum öncüsü Türk turizm sektörünün duayenlerinden olan Nazire Dedeman Çağatay, dün Maslak Acıbadem Hastanesi’nde açık kalp ameliyatı oldu. Çağatay, ameliyat sonrası yaşanan komplikasyon nedeniyle yaşamını yitirdi. Nazire Dedeman Çağatay için bugün Tarabya Ferahevler Dedeman Camii’nde öğle namazından sonra cenaze namazı kılınacak. Çağatay’ın cenazesi, perşembe günü ikindi namazını takiben Ankara Cebeci Asri Mezarlığı’ndaki aile kabristanında toprağa verilecek. Oğlunu kaybedince Umut Vakfı’nı kurdu Kayserili bir ailenin ortanca ve tek kız çocuğu olarak 1949’da Ankara’da doğan Nazire Dedeman Çağatay, TED Ankara Koleji’nden mezun oldu. Babası Mehmet Kemal Dedeman’ın kurduğu Dedeman Holding topluluğunun yönetiminde çeşitli görevler üstlenen Çağatay, 2014’e kadar holdingin yönetim kurulu başkanvekilliği görevini yürüttü. Bu görevinden ayrılarak 3DE3 Gayrimenkul Turizm ve Yönetim AŞ’yi kuran Çağatay, buranın yönetim kurulu başkanı olarak görevini sürdürdü. 28 Eylül 1993’te oğlu Umut’u öldürülmesinden sonra oğlu Dedeman ÖNDERLİK YAPTI Nazire Dedeman, bireysel silahlan maya ve şiddete karşı seminerler, sempozyumlar ve uluslararası toplantılar düzenledi. Dedeman, her sene, 28 Eylül Bireysel Silahsızlanma günü kapsamında “Sessiz Ayakkabılar” yürüyüşlerinin düzenlenmesine önderlik etti. nun anısını yaşatmak için bireysel silahlanmaya karışı Umut Onurlu Önderler Yetiştirme Vakfı’nı (UMUT) kurdu. “Benim hayatta en endişe duyduğum konu, her geçen gün giderek artan şiddet haberleridir” diyen Nazire Dedeman Çağatay, oğlu Umut’un 17 yaşında öldürülmesinden sonra yaşanan hukuksuzlukları belgeleriyle birlikte Cem Çağatay’ın kaleme aldığı “Umutsuz Adalet” kitabında ortaya koydu ve özellikle hukuk fakültelerinde, hukuk öğrencilerine, ömrünü adalete adayanlara örnek olması için yayımladı. l Haber Merkezi 20. kattan atılan üniversite öğrencisinin davası bugün başlıyor Çet ailesi adalet istiyor GÜVENLİK TALEP ETTİLER Uber’cilerden şiddet eylemi İstanbul’da yetkililerden güvenliklerinin sağlanmasını talep eden Uber sürücüleri, Atatürk Havalimanı yakınında toplanarak darp edildiği iddia edilen meslektaşları Cemalettin Uluğtürk için eylem yaptı. Grup adına konuşan Lisanslı Taşımacılar Derneği Başkanı Metin Magriso, “Arkadaşımız darp raporunu aldı bundan sonra yargı sürecini takip edeceğiz. 15 bin kişiyiz, 7 bin aracımız var. Sadece güvenliğimizin sağlanmasını istiyoruz” dedi. l Haber Merkezi SATMAK ÜZEREYDİLER 1200 yıllık incil ele geçirildi Diyarbakır Kayapınar’da yapılan baskında, altın yazmalı ve dini motifli bir kitabı satmaya çalışan şüpheliler suçüstü yakalandı. Yapılan aramada, içinde deri üzerine altın işlemeli figürler bulunan, 17 yaprak ve 34 sayfadan oluşan İncil ele geçirildi. Olayla ilgili 6 şüpheli gözaltına alındı. l DHA EŞİNİ ‘KARGON VAR’ YALANIYLA KATLETTİ Bursa’da Osmangazi ilçesinde kendisine gelen paketi almak için tı için şubeye çağrıldığını söyledi ancak bizim şubenin numarası olmadığı dün kargo firmasına giden Aynur nı fark edip kendisine söyledim. O Canıtez (46), boşanma aşama sırada içeriye başında bere olan sında olduğu eşi tarafından uğra bir kişi girdi ve elindeki tabancayla dığı silahlı saldırıda yaşamını yi kadının başına ateş etti. Bir esnaf tirdi. Cinayet anına tanık olan bir arkadaşın dediğine göre de o kişi çalışanın verdiği ifade, katil zanlı iki gündür şubenin karşısındaki so sının olayı kurgulayıp daha sonra kakta geziyormuş” dedi. Olayla il uyguladığını ortaya çıkardı. Görevli, “Bana bir telefon numarası Aynur Canıtez gili soruşturma başlatılırken, zanlının şehir dışına kaçma ihtimaline gösterdi ve pazar gününden bu yana bu karşı kentin giriş çıkışlarına ekipler gö numaradan arandığını, paketinin teslima revlendirildi. l Haber Merkezi Karesi’de 15 öğrenci ve 4 otobüs yolcusu yaralandı. Bursa yolu üzerindeki kazada 29 kişi yaralandı Yollarda can pazarı Dün ikisi Balıkesir’de biri Tokat’ta olmak üzere meydana gelen 3 ayrı kazada 22’si öğrenci 58 kişi yaralandı. BalıkesirBursa yolu Değirmenboğazı mevkisinde Pamukkale firmasına ait yolcu otobüsü, bir kamyona arkadan çarpıp, yol kenarına yan yattı. Kazada otobüsteki 29 yolcu yaralandı. Yaralılar, sağlık görevlilerince kentteki hastanelere ulaştırılarak tedavi altına alındı. Balıkesir Karesi’ye bağlı Toygar Mahallesi’nde dün yan sokaktan anayola çıkan özel halk otobüsü ile anayolda seyir halindeki öğrenci servisi minibüsü çarpıştı. Kazada 15’i öğrenci, 4’ü halk otobüsü yolcusu 19 kişi yaralandı. Eski TokatTurhal karayolu Kemalpaşa köyü mevkisinde de dün akşam saatlerinde bir öğrenci servisinin, karşı yönden gelen otomobille çarpışması sonucu 7’si öğrenci 10 kişi yaralandı. l DHA Ankara’da bir plazanın 20. katından atılarak öldürüldüğü iddia ediler üniversite öğrencisi Şule Çet’in cinaye tine ilişkin iki kişinin yargılandığı da vanın görülmesine bugün başlanıyor. Ankara 31. Ağır Ceza Mahkemesi’nde bugün görülecek du ruşmayı, kadın örgütleri ile sivil top lum kuruluşları yakından takip ede cek. Davada, tutuklu Çağatay Aksu ve Berk Akand sanık olarak yargılanacak. İddianamede, 29 Mayıs 2018’de Şule Çet’in cinsel saldırıya maruz kaldığı ve plaza nın 20. katından atılarak öldürül düğü belirtildi. Çağatay Aksu ve Berk Akand’ın “kasten öldürme”, “cinsel sal Şule Çet dırı” ve “hürriyetten yoksun bırak ma” suçlarından ağırlaştırılmış mü ebbet ve 39’ar yıla kadar hapisle ce zalandırılmaları istendi. Mesajlar da iddianamede İddianameye Berk Akand’ın mesajları da girdi. Buna göre Akand, cinayetin yaklaşık bir saat öncesinde gece saat 02.39’da, kız arkadaşı P.T’ye “Çok kötü şeyler oldu. Lütfen telefonu aç bana geri dön” diye mesaj attı. Şule Çet de gece saat 02.00’de ev arkadaşına “Buradan çıkamıyorum, adam bana takmış. Bırakmıyor” diye mesaj gönderdi. Çağatay Aksu, ifadesinde Şule Çet’in kendisini attığını öne sürmüştü. Ancak pencerenin pervazında Çet’in parmak izleri bulunamamıştı. l ANKARA / Cumhuriyet Palto “Palto” edebiyatla az çok ilgili herkesin bilebileceği gibi büyük bir Rus yazarı, Rus edebiyatında gerçekçilik akımının ilk örneklerini verdiği kabul edilen Nikolay Gogol’ün dünyaca ünlü anlatısıdır. Anlatı sözcüğünü, Rusların “povest” dedikleri, Latin vb. dillerinde “novel/novella” diye adlandırılan yazın türünü adlandırmak için kullanıyorum. Yani romanla öykü arası bir tür. Belki uzun öykü de denebilir. Gerçi bu türün tanımında uzunluk kısalık ölçüsü de tek belirleyici değildir; fakat şimdi bu tartışmaya girmeyelim. Gogol’ün ünlü anlatısının konusu, tek kahraman çevresinde dönen, oldukça basit bir öyküdür... Sıradan bir memur olan Akakiy Akakiyeviç, çalıştığı dairede üstlerinin, günlük yaşamda da hemen herkesin kendisini küçümsediğini düşünmekte, nedenini de giyim kuşamındaki yoksullukta, özetle de bir paltosunun olmayışında görmektedir. Sonuçta hayallerini gerçekleştirerek borç harç kendine bir palto yaptırır... Fakat onu gerçekten de küçümsenmekten kurtaran bu görkemli giysiyi, daha tadını çıkaramadan hırsızlara kaptırır. Anlatı, şimdi anımsadığımca, zavallı Akakakiyeviç’in, paltosunu bulmak için sonuçsuz çabaları ve sonuçta da aklını yitirmesiyle sona erer... Konu gerçekten basit... Fakat yapıtını ve Gogol’ü ölümsüzleştiren konu değil, toplumsal ilişkiler sarmalında kişiliğini yitirip yok olan “küçük insan”ın psikolojisini, trajedisini anlatma başarısındadır. İlk yapıtının adı “Zavallı İnsanlar” olan Dostoyevski’nin, “Hepimiz Gogol’ün Palto’sundan çıktık” dediği söylenir... Söz doğru olsa da ben Dostoyevski’nin bu sözü söylediğine ilişkin bir kayıta rastlayamadım. Buna karşılık, 1843’te yayımlanışından iki yüz yıla yakın bir zaman sonunda bu paltodan ülkemizde genç bir tiyatro sanatçısına, İzmir Yenikapı Sanat Tiyatrosu oyuncularından Nazlı Masatçı’ya hapis cezası çıkıyor ve bu sanatçı arkadaşımız şu anda demir parmaklıklar arkasında... HHH Aralarında Nazlı Masatçı’nın da bulunduğu İzmir Yenikapı Sanat Tiyatrosu oyuncuları “vicdani ret” konulu bir protesto gösterisine Gogol’ün Palto’suyla katıldıkları için bir kaç yıl önce beşer ay hapis cezasına çarptırılmışlar. Savunma avukatının, suçlamaya konu olan TCK 318 (“halkı askerlikten soğutma”) Maddesi’nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne aykırı olduğu iddiası sonucu değiştirmemiş. Ceza ertelenmiş. Fakat Masatçı hakkında bu kez göz altıları protesto için 2015’te tiyatro binasında düzenlenen basın toplantısında söylediği sözlerden ötürü, terör örgütü (hangi örgütse!) propagandası yaptığı suçlamasıyla açılan bir başka davada 1 yıl 6 ay hapis cezası verilmiş ve ülkemizde yürürlükteki rejimin belli ki çok tehlikeli bulduğu bu tiyatro sanatçısı hem bu cezayı hem de “Palto”ya ilişkin cezayı çekmek üzere 30 Ocak’ta tutuklanarak cezaevine konulmuş... Sözü Gogol’den açmışken sürdürelim... Edebiyat tarihi bakımından sadece Dostoyevski ve içlerinde Çehov da olmak üzere pek çok gerçekçi Rus yazarı değil, örneğin başta Kafka olmak üzere saçma ve tuhafın birçok yazarı da Gogol’ün Palto’sundan çıkmış, ya da Burun’undan düşmüşlerdir... Öyleyse günümüz Türkiye’sinde dolaylı ya da dolaysız Gogol oynamaktan ötürü hapse girmek pek de yadırgatıcı sayılmamalı... HHH Oyuncular Sendikası’nın konuya ilişkin “Tiyatro Sanatçılarına Özgürlük” başlıklı açıklamasından, Nazlı Masatçı’nın oyuncu ve yönetici olduğu İzmir Yenikapı Sanat Tiyatrosu’nun da 6 Ocak 2017 tarihli 679 sayılı kanun hükmünde kararname ile kapatıldığını öğreniyoruz... Gogol’ün ruhu günümüz Türkiye’sine gelse, herhalde yine dönüp dolaşıp I. Nikolay’ın baskıcı, sansürcü yönetiminin egemen olduğu kendi ülkeme gelmiş olmalıyım diye düşünecekti... HHH Sözü burada kesiyor, bütün sanatçılara, sanat ve özgürlük severlere Sanatçılar Girişimi’nin çağrısını duyuruyorum: 11 Şubat Pazartesi saat 14.00’te, havanın durumuna göre paltolu ya da paltosuz, İzmir Kapalı Kadın Cezaevi önündeki protesto ve dayanışma buluşmasındayız... Bekliyoruz... VALİDEN ÇÖZÜM: KAYNATIP İÇİN Bucak’ta 1300 kişi sudan rahatsızlandı Burdur’un Bucak ilçesinde, içme suyu kaynaklı salgın dolayısıyla bulantı, kusma ve ishal şikâyetiyle hastaneye başvuranların sayısının 1300’e ulaştığı, bunlardan 18’inin tedavi altında olduğu bildirildi. Burdur Valisi Hasan Şıldak, hayati tehlikesi bulunan hasta olmadığını açıklarken, “Aşırı yağışlardan kaynaklı yüzey sularının, suya ve sondaj suyuna karışmasından kaynaklı bir kirlenme olduğu ortaya konuldu. Vatandaşlarımızı bilhassa kullanacakları ve içecekleri suyu kaynattıktan sonra kullanmaya ve içmeye davet ediyoruz” dedi. l AA C MY B