17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 6 ŞUBAT 2019 ÇARŞAMBA DOLAR avro sterlin FAİZ [email protected] TASARIM: SERPİL ÜNAY BORSA ALTIN CUMHURİYET EKONOMİ ALTIN 24 AYAR 5.2070 1.7 kuruş 5.9570 2.0 kuruş 6.7700 5.6 kuruş 18.40 0.01 puan 102.448 193 puan 55 yıllık mücadeleTürkiye’nin en büyük ikinci sendikası Türk Metal Sendikası 55. kuruluş yıldönümünü kutluyor Türkİş’e bağlı Türk Metal Sendikası, kuruluşunun 55. yılında üyelerine yönelik “Emek Kart Projesi”ni uygulamaya geçiriyor. Proje ile Türk Metal Sendikası üyelerinin anlaşmalı işmustafa yerlerinden yapaçakır cakları alışverişin belli bir oranı ay sonunda karta nakit olarak geri yüklenecek. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın son açıkladığı istatistiklere göre Türk Metal Sendikası’nın üye sayısı 205 bin 515. Sendika bu üye sayısıyla Türkiye’de en fazla üyeye sahip ikinci büyük sendika. Türk Metal Sendikası, bugünlerde 55. kuruluş yıldönümünü kutluyor. Bu kapsamda Ankara’da da Türk Metal Sendikası üyelerinin katılımı ile bir dizi etkinlik gerçekleştirildi. Aynı zamanda Türkİş genel sekreteri de olan Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Pevrul Kavlak, üretimden gelen güçlerinin yanında tüketimden gelen güçlerini de kullanacaklarını belirterek, üyelerine yönelik “Emek Kart Projesi”ni uygulamaya geçireceklerini söyledi. Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Pevrul Kavlak, sendikanın 1963 yılında kurulduğunu anımsattı. Türk Metal’in kurulduğu ilk günden bugüne kadar birçok badireyi atlattığına işaret eden Kavlak, “Bu ülkede hiçbir sendika Türk Metal kadar büyük badireler yaşamamış, bizim kadar büyük bir haysiyet kavgası vermemiştir. Gün geldi işimizi, aşımızı bir kenara koyduk. Bu vatan uğruna, bayrağımız, bağımsızlığımız uğruna mücadele ettik. Kurşunlara hedef olduk. Bu uğurda şehitler verdik. Gün geldi, kumpaslara, tezgâhlara hedef olduk. Zindanlara atıldık” dedi. Genel başkanlık görevine geldiği ilk günlerde sendikanın içinde bulunduğu zor süreci anlatan Kavlak, şu değerlendirmeyi yaptı: 205 bin üye 4 Genel başkanlık görevini çok zor şartlar altında üstlendim. Türkİş yönetimine yeni seçilmiştim ki sendikamız büyük bir kumpasın kurbanı oldu. Daha sonra, emperyalist güçlerin ülkemizdeki maşası olduğunu kanlı ve hain bir darbe girişimiyle öğrendiğimiz, kökü dışarıdaki bir çetenin büyük tezgâhı sonucunda sendikamız hedef alındı. Benden önceki genel başkanımız 22 ay cezaevinde kaldı. Onların yönlendirdiği bir kısım medya Türk Metal’i hedefe koydu. 4 Bugün gururla söylüyorum ki, bu ülke düşmanlarına, millet düşmanlarına asla teslim olmadık. 4 O dönemde yönetim kurulunun aldığı kararla bizzat mahkemeye dilekçe verdik. “Gelin, ne varsa bakın, inceleyin” dedik. Bütün kayıtlar, defterler, hesapları açtık. Müfettişler belgelerimizi günler Pevrul Kavlak ce incelediler, aradılar, taradılar. Bakılmadık tek bir kağıt, incelemedik tek bir belge kalmadı. Allah’a çok şükür ki, tek bir kanunsuzluğa rastlanmadı. Bizi yok etmek isteyenlere teslim olmadık. Bu süreçten alnımızın akıyla, tertemiz çıktık. Terör örgütünün militan savcıları bile hakkımızda takipsizlik kararı vermek zorunda kaldı. 4 15 Temmuz hain darbe girişiminde Türk Metal olarak 2 şehit verdik. Pevrul Kavlak, 2009’da genel başkan olduğunda 81 bin olan üye sayılarının bugün 205 bine, 18 olan şube sayısının 29’a, 421 olan örgütlendikleri işyeri sayısının da 738’e çıktığını söyledi. Son imzaladıkları toplusözleşmeye de işaret eden Kavlak, “Yüzyılın sözleşmesini imzaladık. Tarih yazdık. Şu an itibarıyla ortalama saatlik ücretimiz 15 lirayı aştı. Ortalama brüt ücret 5 bin lira oldu. Artık üyelerimiz tatillerinde Avrupa turuna çıkıyor. Çocuklarını kolejlerde okutuyor” dedi. l ANKARA ‘Emek Kart’ geliyor Türk Metal Sendikası, 55. kuruluş yıldönümünde Emek Kart projesini de yaşama geçiriyor. Projeyi anlatan Kavlak, üyelerinin bu kart ile anlaşmalı işyerlerinden yapacakları alışverişin belli bir oranının ay sonunda karta nakit olarak geri yükleneceğini söyledi. Ne kadar çok üye kartı kullanırsa iade oranının da o ölçüde artacağını kaydeden Kavlak, kartın yaygınlaşması ile geçerli olacağı işyerlerinin de çoğalacağını belirtti. Kavlak, “Dile kolay! Aileleriyle birlikte 1 milyona yakın örgütlü, disiplinli, harcama kapasitesi nispeten yüksek bir kitleden söz ediyoruz. Bu tablo işyerleri için muazzam bir müşteri potansiyeli olabilir. Üretimden gelen gücümüzün yanında tüketimden gelen gücümüzdür” dedi. Kavlak, kart için pilot bölge olarak seçtikleri Eskişehir’de anlaşma yaptıkları market zinciriyle bir süredir deneme yaptıklarını, sistemin alışverişlerde hatasız çalıştığını test ettiklerini söyledi. Kavlak, dağıtıma Çerkezköy’den başlayacaklarını, yıl sonuna kadar da bütün üyelerinin Emek Kart sahibi olacağını belirtti. ‘BES kesinti değil bir birikim aracıdır’ AvivaSA Üst Yöneticisi (CEO) toplantıda konuşan Kuruca, buFırat Kuruca, iyi bir emeklilik gün BES’teki emekliliğe dönük dönemi için bireysel emek ortalama birikim düzeyinin 100 lilik sisteminin (BES) bin lira olduğunu hatırla önemli bir araç oldu tarak “Ancak bu ortala ğunu vurgulayarak, ma emeklilik süresi dü özellikle otomatik şünüldüğünde yetmez. BES’le ilgili şu vurgu Bu dönemi finanse et yu yaptı: “Otomatik mek için en az üç katı BES daha iyi kurgulanmalı, toplum sisteme gü Fırat Kuruca olmalı” dedi. Kuruca’ya göre bu durum özellikle venmeli. İnsanlar ‘benden ne gönüllü BES’i büyütecek. Kuru den yüzde 3 kesiliyor’ dememe ca ayrıca, yeni uygulamalarının li. BES kesinti değil bir birikim özellikle BES’lilerin “beni yönlen aracıdır. Bunu anlatmak için dir” ve “ben anlayabileyim” bek herkese iş düşüyor.” lentilerine yanıt vereceğini söy “AvivaSA Mobil”in tanıtıldığı ledi. l Ekonomi Servisi Şener’e liyakat nişanı TAV Havalimanları İcra Ku rafından devlet nişanına la rulu Başkanı Sani Şe yık görülen ilk iş insanı ol ner, Türkiye ve Ma du. Sani Şener, “TAV kedonya arasında olarak Makedonya’da, ki ikili ilişkilere ve 2010’da Üsküp ve Makedonya’nın Ohrid havalimanları kalkınmasına yap nın işletmesini dev tığı katkılardan raldık. 120 milyon dolayı Devlet Liyakat Nişanı’na layık Sani Şener Avro yatırımla havalimanlarını yeniledik. Se görüldü. kiz yılda yolcu sayısını dört Şener, Makedonya Cum kat artırarak 2.3 milyona hurbaşkanı Corge Ivanov ta ulaştırdık” dedi. Sabit internet kullanımının artmasıyla 4 yılda 500 bin yeni istihdam öngörülüyor. Gençlere iş yaratılsa 65 milyarlık katkı olur Türkiye’de çalışmayan, eğitim ve öğrenim görmeyen 2024 yaş aralığındaki nüfusun oranı yüzde 33’ü buluyor. Dijitalleşme Yolunda Türkiye raporuna göre, bu oran Almanya seviyesi olan yüzde 9’a indirilebilirse, Türkiye ekonomisine 64.7 milyar dolarlık ilave ekonomik katkı sağlayabilir. Türkiye Bilişim Vakfı, Bilişim Sanayicileri Derneği ve Türk Elektronik Sana yicileri Derneğ işbirliğiyle kurulan Dijital Türkiye Platformu’nun PwC Türkiye ile hazırladığı rapora göre, sürekli bir gelişim içinde olan dijital dönüşüm, yeni iş alanları, yeni iş yapma biçimleri, değişen hayat tarzları, eğitim yöntemleri, güvenlik sorunları gibi birçok bilinmezi de gündeme taşıyor. Tüm kurum ve süreçleri önemli oranda değiştirecek bu dönüşümün, eko nomiler için olduğu kadar toplum için de muazzam fırsatlar ortaya çıkarması bekleniyor. Rapora göre, sabit internet kullanımının 2023’te yüzde 85’e yükselmesi, GSYH’ye 130 milyar dolar katkı sağlarken, bilgi ve iletişim teknolojileri sektöründe de 10 milyar dolar ek büyümenin yanında 500 bin kişilik ek istihdamı beraberinde getirecek. l Ekonomi Servisi Halkbank: Kâr payını Varlık Fonu’na ödüyoruz Halkbank, gazetemizde 3 Şubat’ta yayımlanan kamu bankalarının görev zararlarına ilişkin habere dair açıklama yaptı. Banka, temettü (kâr payı) ödemelerinin artık Hazine’ye değil Türkiye Varlık Fonu’na (TVF) yapıldığını, bu kapsamda TVF’ye 20162018 döneminde 226 milyon TL ödeme yaptıklarını belirtti. Halkbank’ın 2018’de görev zararının 1.3 milyar TL olduğuna dair ifadeye de yanıt veren banka, açıklamasında “2018 yılı için bahsi geçen 1.3 milyar TL görev zararı değil, ilgili kanun hükmü uyarınca hazırlanan merkezi bütçe uygulamaları kapsamında bankamızca Esnaf ve Sanatkârlar Kredi Kefalet Kooperatifleri kefaleti ile kullandırılan esnaf kredilerinin Hazine tarafından karşılanan faiz geliri kaybı karşılığı olarak aktarılan meblağdır” ifadelerine yer verdi. Banka, 20022018 döneminde devlete toplam 4.4 milyar TL temettü ödemesi yaptığını belirtti. l Ekonomi Servisi 1475.72 34 kuruş 220.24 6 kuruş CHP’nin oyu Son yıllarda yapılan seçim sonuçlarından da esinlenerek CHP’nin potansiyel oyunun yüzde 25 olduğu ileri sürülmektedir. Bu savın rakip partiler tarafından desteklenmesi doğaldır. Oy potansiyeli yüzde 25 olan bir partinin TBMM’de çoğunluk sağlama, başkanlık seçimini kazanma olasılığı çok zayıftır. Bu oy oranı ile CHP’nin muhalefette kalmaya mahkum parti olduğu algısı yaratılmaktadır. CHP yönetiminin de yüzde 25 oy sınırını benimsediği izlenimini veren davranış ve açıklamaları olmaktadır. 2002 sonrası rakip bir parti olmamasına, her alanda başarısız bir iktidara karşı oy oranının yüzde 25 düzeyini aşamaması, CHP yönetimine hoşgörülebilir bir özür sağlamakta, CHP’nin çekirdek oyu bu kadar gerekçesiyle, esnekleşme, sağa açılma, ittifaklar gerekli stratejisi izleme olanağını vermektedir. Gerçekten CHP’nin çekirdek oyu yüzde 25 midir? Bu savın 1950 sonrası seçim sonuçları dikkate alınarak irdelenmesi gerekir. Şaibeli 1946 seçim sonucu bir yana bırakılırsa, iktidarı yitirdiği 1950 seçiminde yüzde 40 oy alan CHP için en kritik seçim, ilk kez muhalefet olarak katıldığı 1954 seçimidir, mallarına el konulmuş, Halkevleri, halk odaları kapatılmış, CHP zor koşullarla seçime girerken; DP en elverişli olanaklarla seçime katılmıştır. 2. Dünya Savaşı boyunca ithalat yapılamadığından ülkede altın rezervi birikmiş, dünya savaş ekonomisinden barış ekonomisine geçmiş, 1951 Kore Savaşı özel bir ekonomik konjonktür yaratmış, tarım ürünleri fiyatları artmıştı. Biriken uluslararası rezerv, dünya ekonomisinde genişleme, Kore konjonktürü DP’ye bol ithalat olanağı yaratmış, ülke savaş yılları ile kıyaslanmayacak ölçüde bolluk yaşamış. Bu koşullarla yapılan seçimde CHP’nin oyu yüzde 35.1’e düşmüştür. 1957 seçimlerine gidilirken koşullar değişmiş, biriken rezerv tükenmiş, Kore konjonktürü sonlanmış, ülkede döviz kıtlığı, ithalat zorlukları başlamış, enflasyon tozlanmış, bütçe açıkları büyümüş, ülkede savaş yıllarını andırır şekilde idari kararlarla tayınlama, fiyat narhları gibi uygulamalara başvurulmuştu. Enflasyon sürecinin durdurulamaması üzerine istikrar tedbirleri alınması zorunluluğu duyulmuş, belki de ekonomimizin en kapsamlı istikrar programı uygulana rak, yüzde 300 oranında devalüasyon yapılmış, tüm KİT ürünleri zamlanmış, vergiler artırılmış, kamu harcamaları kısılmıştır. 1957 seçimi ülkedeki şaibeli seçimlerden biridir, ilk gelen bilgiler CHP’nin iktidara gelmekte olduğu yönünde iken, gece başabaş giden illerde seçim sonucu az farkla DP lehine dönmüş, resmi sonuç olarak DP’nin oyu yüzde 50’nin altına düşerken CHP’nin oyu yüzde 40.6’ya yükselmiştir. Gaziantep gibi çok az farkla DP lehine biten illerde yeniden oy sayımı yapılması, Gaziantep adliye binasının yakılmasıyla gerçekleştirilememiştir. Sağcı partiler, seçimle iktidara geldikten sonra seçimle gitmemenin yollarını aramakta; başa baş giden seçimlerde daha sonraki örneklerde görüldüğü gibi, ücra yerlerde geç saatlerde sandıklar açılmakta, kalorifer dairelerinde, dere yataklarında oy torbaları bulunmakta, geçersiz oylar geçerli sayılmakta, hiçbir şey olmasa trafoya kediler girmekte, seçim sonucu bir şekilde iktidar lehine çevrilmektedir. 1957 seçimleri DP için sonun başlangıcı olmuş, 27 Mayıs Askeri Hareketi sonrası 1961 yılındaki seçimde CHP yüzde 36.7 oyla birinci parti olmuş; ancak TBMM’de salt çoğunluğu sağlayamadığından, ülke 1964 yılında Lyondon Johnson’ın mektubuna değin İsmet İnönü başkanlığında koalisyon hükümetleriyle yönetilmiştir. 1960’lı yıllar sol akımların güçlendiği yıllar olmuş, TİP’in ilk kez 1965 seçimine katılması; CHP’nin oylarının yüzde 28.7’ye gerilemesi etkenlerinden biri olmuştur. CHP ortanın solu sloganı ile sosyal demokrat parti kimliği aldıktan sonra ilk girdiği 1969 seçiminde oy oranı yüzde 27.4 olmuş; ancak bu seçimde CHP’den ayrılan milletvekillerinin Turhan Feyzioğlu başkanlığında oluşturduğu Milli Güven Partisi yüzde 6.6 düzeyinde oy almıştır. CHP’nin yüzde 33.3 oyla birinci parti olduğu 1973 seçimi sonrasında Ecevit başkanlığında koalisyon hükümeti kurulmuştur. CHP’nin birinci parti olarak en yüksek oy düzeyine ulaştığı seçim yüzde 41.4 oyla 1977 seçimidir. AKP 2002 yılında yüzde 34 oyla yüzde 66 düzeyinde milletvekilliği kazanırken, CHP’nin yüzde 41.4 oyla TBMM’de salt çoğunluk sağlayamaması, Ecevit başkanlığında bir tür koalisyon hükümeti kurmak zorunda kalması, seçim sisteminin bir cilvesi olarak görülebilir. CHP, 1980 yılında ülke yönetimine el koyan askeri yönetimce 1981 yılında kapatılmış; 1992 yılına değin kapalı kalan CHP’nin açılış sonrası oylarındaki gelişmeler izleyen yazımızda açıklanmaya çalışılacaktır. Germania iflas etti Berlin merkezli Alman havayolu şirketi Germania iflas başvurusunda bulundu ve tüm uçuşlarını iptal etti. Filosundaki 37 uçakla hizmet veren Germania Airlines, ağırlıklı olarak Akdeniz, Kuzey Afrika ve Ortadoğu’daki tatil rotalarına uçuş yapıyordu. Germania, son raporlara göre yılda 4 milyon civarında yolcu taşıyordu. Şirketin Türkiye uçuşları da vardı. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle