Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Haber EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ TASARIM: ECE KURTULUŞ Bitmeyen OHALDemirtaş olayıyla gündeme gelen hasta tutuklular konusu yıllardır kanayan yara Verilere göre hapishanelerde 457’si ağır olmak üzere 1333 hasta tutuklu/hükümlü bulu nuyor. Sivil Toplum Kuruluş ları OHAL uygulamalarının ka Elıcı hale geldiğini belirtti. ski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın cezaevinde rahatsızlanmasına rağmen ye di gün boyunca alanında uzman bir doktora sevk edilmemesi hasta tu tuklular konusunu yeniden günde me taşıdı. İnsan Hakları Derneği’nin son verilerine göre ha pishanelerde 457’si ağır olmak üzere 1333 has ta tutuklu/hükümlü bu SEYHAN AVŞAR lunuyor. Dernek yetkilileri cezaevindeki OHAL uygulamalarının OHAL sonlandırılmasına rağmen kalıcı ha le geldiğini söyledi. Sağlık hakkına dikkat çeken dernek yetkilileri, ce zaevlerinden tabutlar çıkmadan ön lem alınması çağrısı yaptı. İHD Merkez Yönetim Kurulu üye si avukat Zeynep Ceren Boztoprak, Selahattin Demirtaş’ın da yaşadı ğı sevk sorununun, hasta tutuklu lar meselesini en çok besleyen, ölü me kadar götüren en krititik sebep olduğuna dikkat çekti. Boztoprak, “Cezaevine giren bir kişinin bili nen bir hastalığı varsa zamanında sevkler yapılmadığı için bu durum ilerlemekte; cezaevi şartları zaten hastalık yaratan koşullar doğruyor. Mahpuslar hastaneye sevk edil medikleri için hastalıkları daha da ilerliyor. Sevk meselesi hasta mah pus konusunu ortaya çıkaran çok önemli bir mesele” dedi. Cezaevlerinde kalan kişilerde he patit ve kanser hastalığının çok yay gın olduğunu aktaran Boztoprak, “Öncelikle hasta olan bir kişinin ce zaevinde kalmaması lazım. İnfaz Ya sası da bu durum için uygun. Ancak şu an durumu ağır olan hatta cezae vinde kalamaz raporu bulunan mah puslar güvenlik gerekçesiyle tahliye edilmiyorlar. Bazı durumu ağır has talar ise cezaevinde kalamaz rapo ru alamıyor çünkü hastaneye sevk edilemiyor. Bu ise doğrudan yaşam hakkının ihlali” ifadelerini kullandı. Şizofrenide artış İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi Cezaevi Komisyonu üyesi Hatice Onaran ise hasta tutuklu ve hükümlülerin sağlık hakkına ulaşımında büyük sıkıntılar yaşadığını vurgulayarak “En küçük ağrılarda dahi önlem alınmayınca daha sonra büyük sorunlar ortaya çıkabiliyor. Hasta mahpuslar arasında özellikle kanser, epilepsi, organ kaybı gibi çok ciddi hastalıkları olanlar var. Ayrıca birçoğu tahlil ve kontrolleri yapılmadığı için bilmediği hastalıklarla boğuşuyor. Son süreçte cezaevlerinde en çok görülen hastalık ise şizofreni. Bu ise cezaevi koşullarından kaynaklanıyor. Hasta mahpusların bir an önce serbest bırakılması gerekiyor. Sağlık hakkı ihlal edilmemeli” dedi. l İSTANBUL Savunma yargılandı Temyiz dilekçesindeki ifadeleri nedeniyle “Cumhurbaşkanı’na hakaret” iddiasıyla dava açılan avukatın ilk duruşması görüldü. TUĞBA ÖZER “Cumhurbaşkanına hakaret” davasında mahkemeye sunduğu temyiz dilekçesi nedeniyle kendisi hakkında da “Cumhurbaşkanına hakaret” iddiasıyla dava açılan avukat Özgür Urfa, dün hâkim karşısına çıktı. İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde ilk celsesi görülen duruşmaya çok sayıda avukat katıldı. Savunma yapan Urfa, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın müşteki olduğu 100’e yakın hakaret davasında avukatlık yaptığını belirterek “Son 5 yıl içerisinde dünyanın nerdeyse tüm ülkelerindeki devlet başkanı/cumhurbaşkanlarına karşı hakaret suçlamasıyla açılan soruşturma ve dava sayısının toplamı kadar soruşturma ve dava ülkemizde açıldı” dedi. Esasa ilişkin mütalaasını açıklayan savcı, avukat Urfa’nın “savunma hakkı sınırını aştığını” iddia ederek “Cumhurbaşkanına hakaret” suçundan 1 yıldan 4 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılmasını istedi. Urfa’nın avukatlarına savunma hazırlamaları için süre veren mahkeme heyeti duruşmayı ertedi. l İSTANBUL SORUNLAR DAĞ GİBİ n Revire götürülmeme n Hastaneye sevk edilenlerin sevkinin gerçekleştirilmemesi ya da hastane randevularına tarihinde götürülmeme n Tedavi aşamalarındaki yetersiz ve kötü uygulamalar n Hastaneye sevk sırasında ring aracının kullanılması ve kelepçeli muayene dayatması n Tecride dayalı infaz NELER YAPILMALI? Protokolü uyarınca stan rejimi, uygulayanların ini dart adli muayene formu siyatifine bırakılmadan derhal kaldırılmalı. kullanılarak kapsamlı biçimde yapılmalı. n Cezaevinin fiziki yapısı, maddi koşulları ve n Muayeneleri mahremiyete uygun şekilde, uygulanan muameleler bir bütün olarak insan yalnız ya da en azından kimsenin duyamayacağı onuruna yakışır nitelikte olmalı. bir ortamda yapılmalı. Bu ortamın sağlanamadığı n Cezaevindeki yaşam koşullarının, cezaevi dı durumlarda, muayene sırasında bulunan kişile şındaki yaşam koşulları ile mümkün olduğunca rin kimlik bilgileri rapora mutlaka yazılmalı. uyumlu olmasına özen gösterilmeli. n Cezaevinde sağlanan tıbbi bakım hizmeti, ce n Genelgede belirtilen on kişi, on saat sohbet zaevi dışındaki olanaklarla eşit hale getirilmeli. hakkı uygulamasının cezaevlerinde hayata geçi n Mahpusların yeterli düzeyde sağlıklı yaşam rilmesi sağlanmalı. koşullarına ve tıbbi bakıma erişimi sağlanmalı; n Uluslararası standartlar ile yasaklanan zin sağlık hizmetleri ve mahpusların hekimle görüş cir, demir gibi kısıtlama araçlarının kullanılması me talepleri gereksiz gecikme olmaksızın karşı önlenmeli, kısıtlama araçları cezalandırma ama lanmalı. cıyla kullanılmamalı. n Cezaevi rejimi, fiziki koşullar ve uygulanan n Özellikle işkence iddialarında olmak üzere, muameleler hakkında etkili bir idari ve yargısal tutuklu ve hükümlülerin muayeneleri İstanbul denetim sağlamalı. Fotoğraflar: KURTULUŞ ARI Jandarma izin vermeyince CHP heyeti cezaevinin yaklaşık 4 kilometre uzağında Demirtaş ziyaretiyle ilgili konuşabildi. CHP’Lİ VEKİLLER CEZAEVİNDE RAHATSIZLANAN DEMİRTAŞ’I ZİYARET ETTİ Vekillere açıklama izni yok İLAYDA KAYA CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Cezaevleri İzleme Komisyonu Sözcüsü Veli Ağbaba, İstanbul milletvekilleri Zeynel Emre ve Gaziantep milletvekili Bayram Yılmazkaya’nın da aralarında bulunduğu bir heyet, Edirne Cezaevi’ndeki koğuşunda rahatsızlanan ve önceki gün tedavisi tamamlanarak yeniden cezaevine dönen eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ı ziyaret etti. Ziyaretin ardından gazetecilere açıklama yapmak isteyen milletvekillerine savcılığın kararı üzerine jandarma tarafından izin verilmedi. Bunun üzerine heyet, cezaevinin yaklaşık 4 kilometre uzağında açıklama yaptı. Veli Ağbaba, Demirtaş’ın sağlık durumunu iyi gördüklerini belirterek “Moralinin iyi olduğunu gördük. Geçen salı günü sağlık sorunları yaşıyor. Nefesi kesiliyor ve bayılıyor. Ambulansa götürülerek sağlık kontrolleri yapılıyor. Daha sonra da hastaneye sevkini istiyor” dedi. Demirtaş’ın cezaevi yönetimi ile ilgili bir sorun olmadığını belirttiğini anlatan Ağbaba, “Birkaç gün geçince avukatı aracılığıyla kamuoyuna bildiriliyor. Adalet Bakanlığı’nın ihmali olduğunu düşünüyor. Böyle bir rahatsızlığı 20 yıldır yaşıyor. Bu zamana kadar en fazla 20 kez bu sorunu yaşarken son 3 yılda sayısı artıyor. Sağlık problemlerinin hasta mahpus sorunları olduğunu söyledi. Ölürse sorumlusunun cezaevine sokanlar olduğunu belirtti” dedi. ‘Türkiye’nin sorunu’ Demirtaş’ın “zorlama hukukla” cezaevinde olduğunu kaydeden Ağbaba, “Türkiye’de hasta mahpus meselesi en önemli konulardan biri. Demirtaş’ın yaşa ‘Demirtaş kontrol önerisiyle taburcu edildi’ Trakya Üniversitesi (TÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekimliği önceki gün Selahattin Demirtaş’ın sağlık durumuna ilişkin açıklama yaptı. Açıklamada, “Hastanın şikayetleri doğrultusunda kardiyoloji, nöroloji, gastroenteroloji ve göğüs hastalıkları anabilim dalları ile konsülte edilmiş, laboratuvar ve görüntüleme tetkikleri sonrasında akut hayatı tehdit edici patoloji saptanmamıştır. Belirtilen anabilim dallarının görüşleri doğrultusunda hasta, poliklinik kontrol önerisiyle taburcu edilmiştir” ifadeleri kullanıldı. dıklarının sorumlusu her şeyi planlayan kişidir. Cezaevlerinde sevk sorunları yaşanıyor. Sağlık haklarından faydalanamıyorlar. Hukuk herkese eşit uygulanmalı. Anayasanın 10. maddesi uygulanırsa sorun kalmaz. Hukuksuz bir şekilde içeride tutulanlar içinde geçerli. Biz bu yargı düzeninin son bulmasını istiyoruz. Siyasi kararlarla içeride tutulanların serbest bırakılmasını istiyoruz. Parti olarak cezaevinde sorun yaşayan herkesin sorunlarının takipçisi olacağımızı bilmenizi istiyoruz” ifadelerini kullandı. Demirtaş ile ilgili problemin ciddi olduğunu ve tedbir alınması gerektiğini anlatan Veli Ağbaba, “Bir dil kayması olsaydı ölecekti. Ancak Demirtaş ‘Ölüm çıksa bile bu sebebten ötürü tahliyemi istemem’ diyor. Önümüzdeki günlerde tekrar muayene olacak. Hastalığıyla ilgili bir tanı yok. Nefes egzersiziyle atlatırken ilk defa bayılmış. Kafasını vurduğu için hatırlamıyor. Ciddi sağlık problemi var. Tedbir alınması gerekli” dedi. HDP heyeti ziyaret etti HDP Meclis Başkan Vekili Mithat Sancar ve Grup Başkanvekili Fatma Kurtulan da dün Edirne Cezaevi’ne giderek Demirtaş’la görüştü. Sancar ve Kurtulan, ardından HDP Edirne İl Başkanlığı’nda basın toplantısı düzenledi. Sancar, “Nefes darlığının ardından bir baygınlık ve bilinç kaybı yaşıyor. Abdullah Zeydan arkadaşımız ilk müdahaleyi yapıyor, cezaevi görevlilerine haber veriyor. 5 dakika sonra bilinci açılıyor. Ambulans çağrılıyor. EKG çekiliyor ve kalp krizi geçirmediği anlaşılıyor ve koğuşa dönüyor. Sonra cezaevi doktoru muayene ediyor, bazı tetkiklerin yapılması gerektiğini belirtiyor” dedi. Cezaevi tarafından gerekli yazıların yazıldığını kaydeden Sancar, “Cezaevi idaresinin üzerine düşen sorumluluğu büyük bir duyarlılıkla yerine getirdiğini Demirtaş belirtiyor. Yazı bakanlığa hemen gönderiliyor. Ancak bakanlıktan bir türlü cevap gelmiyor. Demirtaş, 2 gün bekliyor ancak bir gelişme olmuyor ve Demirtaş bunu hemen kamuoyuna duyurmayı kendisi istemiyor. Sağlık sorunları üzerinden kamuoyunda kendisi etrafından bir tartışmayı doğru bulmadığını söylüyor. Cuma günü de bir gelişme olmaması üzerine Aygül Demirtaş cezaevi idaresiyle görüşüyor ve işlemler için hafta başını beklemek gerektiği gibi bir yanıt alıyor. Biz bu olanları pazartesi öğrenebildik. Hemen Adalet Bakanlığı nezdinde girişimlere başladık. 2 saat sonra sevk işleminin tamamlandığı bakanlık tarafından bildirildi. Demirtaş gecikmenin sorumlusu olarak bakanlığı görüyor” diye konuştu. l EDİRNE TGS’DEN HÜRRİYET GAZETESİ EYLEMİ Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) üyeleri, 25 Ekim’de Hürriyet gazetesindeki işlerinden çıkarılan 45 gazetecinin özlük haklarının 40 gün geçmesine karşın verilmemesi üzerine dün gazetenin İstanbul Bağcılar’daki merkez binası önünde açıklama yaptı. TGS Genel Başkanı Gökhan Durmuş, “Yıllarca çalıştıkları kurumdan eşyalarını güvenlik görevlileri eşliğinde topladılar. 40 gün geçti hâlâ kendilerine haklarının ne olduğuna, ne zaman ödeneceğine dair bir açıklama yapılma dı. Hürriyet yönetimi işten attığı bu gazetecilere haklarını ödeyerek lütuf yapmış olmayacak. Bu haklar arkadaşlarımızın emeğinin karşılığıdır. Demirören Grubu hem mağdur ettiği 45 gazetecinin hakkını kuruşu kuruşuna ödeyecek hem de sendika hakkına saygı göstermeyi öğrenecek” dedi. Hürriyet’teki görevine son verilen isimlerden Mesude Erşan ise yaptığı açıklamada, “Bizimle çalışmak zorunda değilsiniz ama hakkımızı teslim etmek zorundasınız” dedi. l Haber Merkezi ÜMRANİYE ‘HAYATA DÖNÜŞ’ DAVASI Beş ölüm ‘faili meçhul’ kaldı ZEHRA ÖZDİLEK Ümraniye Cezaevi’ndeki Hayata Dönüş operasyonunda 1 asker ve 4 tutuklunun ölümüne ilişkin davada karar çıktı. “Kasten öldürme” suçundan delil yetersizliğinden beraat kararı veren mahkeme diğer suçlar için de zamanaşımına hükmetti. 15 yıldır süren davanın karar duruşması dün İstanbul Anadolu 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Taraf avukatlarının katıldığı duruşmada esasa ilişkin savunma yapan avukat Güçlü Sevimli, “15 yıldır yargılamaya benzemeyen bir yargı pratiğiniz var. Yargılama değil, tiyatro gösterisidir. Sadece göstermeliktir. Keşif bile yapılmadı, taleplerimiz kabul edilmedi. Sizin vereceğiniz karar bu davayı sonuçlandırmayacak tarihi bir ka rar olmayacak” dedi. Ara vermeden kararını açıklayan mahkeme, dava süresince hayatını kaybetmiş olan beş sanık hakkında davanın düşürülmesine karar verdi. Kalan 262 sanık için “Kasten öldürme” suçundan delil yetersizliğinden beraata karar veren mahkeme, “Kötü muamele ve kasten yaralama” suçlarından da zamanaşımı gerekçesiyle davanın düşürülmesine hükmetti. Avukat Sevimli ise kararı istinaf mahkemesine taşıyacaklarını söyledi. 32 kişi öldü 1922 Aralık 2000 tarihleri arasında 20 cezaevine “Hayata Dönüş” adı verilen eşzamanlı operasyonlar düzenlendi ve 30’u tutukluhükümlü 2’si asker 32 kişi hayatını kaybetti. l İSTANBUL 94 ARALIK 2019 ÇARŞAMBA AKP deneyimi biterken... Son anda bir değişiklik olmazsa, son anda erteleme kararı alınmazsa, son anda başka dengeler devreye girmezse bu ay iki yeni parti daha kurulmuş olacak. Böylece İçişleri Bakanlığı kayıtlarına göre kapısı açık parti sayısı 79’a çıkacak. Meclis’teki 9 partiye yenileri eklenecek mi, 2020 başında göreceğiz. AKP’nin kuruluş dönemi kadrolarından Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu ayrı ayrı sürdürdükleri parti kurma çalışmalarında son viraja gelmiş görünüyor. Her ikisi de parti için tarih verdi: 2020’den önce... Abdullah Gül, herkesin bildiği gizli bir bilen olarak Babacan’ın arkasında... 2001’de Milli Görüş hareketinden ayrılan Recep Tayyip Erdoğan, Bülent Arınç, Abdullah Gül, Abdüllatif Şener dörtlüsü AKP’yi kurmuştu. O günden bugüne Erdoğan’ın yanında kimse kalmadı. Arınç için zoraki beraberlik desek abartmış olmayız. Erdoğan için de “Yola çıktıklarını yolda bulduklarıyla değiştirdi” desek abartmış olmayız. HHH 2018’de, TBMM’de milletvekili sayısı 550’den 600’e çıkmış, işlevi de azaltılmıştı. Geçen 1.5 yıllık zaman diliminde 5 milletvekili belediye başkanı olarak, 4 milletvekili de bakan olarak Meclis’ten ayrıldı. 2 milletvekilinin de aramızdan ayrılışıyla mevcut sayı 589’a düştü. AKP 390, CHP 139, HDP 62, MHP 49, İYİ Parti 39, SP 2, İşçi Partisi 2, BBP 1, DP 1 milletvekili ile temsil ediliyor. Bu tablonun özeti şu: AKP tek başına çoğunluğu kaybetmiş durumda! Bunun “Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi” adında henüz oturmamış bir sistemde çok anlamı olmayabilir. Ne olursa olsun, Meclis çoğunluğunun sembolik bile olsa önemi var. İttifaklarla daha karmaşık hale gelen bu yelpaze aynı zamanda siyasetin yeni bir şekillenme öncesinde olduğunu gösteriyor. Son 30 yıllık dilimlere baktığımızda 1991 seçimleri 12 Eylül sonrasının güçlü partisi ANAP iktidarına son verdi. 2002 seçimleri koalisyon hükümetlerine son verdi. Türkiye’nin ikinci 12 Eylül’ü olan 12 Eylül 2010 anayasa referandumunun sonuçları 15 Temmuz 2016’da ortaya çıktı. Geldik bugüne... HHH 17 yıllık AKP iktidarı pek çok dersi de içeren sonuçlarla kritik bir dönemece girdi. Bu, AKP’nin Türkiye’ye verebileceği bir şeyin kalmadığı bir dönemeç. Saray’ın kadrosunda eski TKP’lilerden Milli Görüşçülere kadar tonlarca danışman yeni bir çıkış arıyor. Mevcut sistemin yürümediğini onlar da görüyor. Örneğin, “AKP’nin Genel Başkanlığı’na Binali Yıldırım gibi bir isim geçse, Meclis’i de ayrı bir başkan vekili yönetse” gibi olasılıkları masaya koyuyorlar. “Meclis biraz daha önemliymiş gibi görünse” diyorlar... Ne tür önlemler düşünülürse düşünülsün, AKP yapısında umut yenilemek zor. Zira bütün bunlar bozulmuş aşın tabağını değiştirmek gibi bir şey... Erdoğan’ın liderliğindeki AKP deneyimi Türkiye’ye çok zarar verdi. Deneyim en iyi öğreten okuldur, ama çok pahalıdır! Türkiye’de de öyle oldu. AKP’den ayrılanlar, gelinen noktayı gördükleri için, “Biz yola bu sonuçlar için çıkmamıştık” deyip, Erdoğan’sız bir AKP kurabilir miyiz, arayışında. Bu duruma iki açıdan bakılabilir: 1 AKP’de erozyon var, kopmalar gündemde. 2 AKP’nin seçeceğini AKP’nin içinden çıkarma çabası var... Hangi açıdan bakılırsa bakılsın 2020, siyasetin yeniden şekilleneceği bir yıl olacak. Bu şekillenmede seçmen şu sorunun yanıtını arayacak: Türkiye’yi yönetmeye en çok kim hazır? Biraz daha açarak altını çizelim: İyi muhalefet etmeye kim hazır diye bakmayacak, memleketi yönetmeye kim hazır, diye bakacak! Hasta tutuklu yaşamını yitirdi Şanlıurfa Cezaevi’de tutuklu eski HDP Viranşehir ilçe teşkilatı üyesi Emine Aslan yaşamını yitirdi. Böbreğinde tümör olduğu için ameliyat edilen Aydoğan’ın 10 gündür yoğun bakım ünitesinde tutulduğu öğrenildi. Aydoğan’ın dün sabah yaşamını yitirdiği açıklandı. “Terör örgütü üyeliği” iddiasıyla 8 yıl 7 ay hapise mahkum olan Aydoğan’ın 16 aydır tutuklu olduğu kaydedildi. l Haber Merkezi