18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 4 ARALIK 2019 ÇARŞAMBA EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: İLKNUR FİLİZ HABER ‘Bir tarafta halkım, bir tarafta sermaye’umhurbaşkanı Erdoğan termik sant ral bacalarına filtre takılmasını erteleyen Cyasa maddesini veto etti. Erdoğan ve to etti ya, teklifi Meclis’e getirenler, Meclis’te evet oyu verenler, hepsi birden Erdoğan’ı tebrik için sosyal medyada sıraya dizildi. İlmi siyaset dairesinde açıklanabilecek bir durum değil, konu bizi aşıyor; bunu geçelim. Beni daha çok, Erdoğan’ın salı sabahı Londra’ya hareket etmeden önce yaptığı açıklama ilgilendirdi. Şöyle diyor Cumhurbaşkanı: “Siz çok daha fazla para kazanacaksınız diye biz halkımızın zehirlenmesine fırsat veremeyiz. Bir tarafta halkım var, bir tarafta sermaye var.” Güzel. Meclis’te yasaya evet diyen partilerin, filtre takılırsa ekonomimizin nasıl zarar göreceğini anlatan televizyon kanallarının, halkın çıkarına karşı sermaye tarafında olduğunu da yetkili bir ağızdan duymuş olduk böylece. Gelelim diğer boyuta. Popülist siyaset, toplumu daima belirli bir uzlaşmazlık etrafında ikiye böler. Sonra da halkın çoğunluğunu diğer kutba karşı etrafında toplamaya çalışır. Erdoğan, yıllarca bunu “askeri vesayet”e, “bürokratik oligarşi”ye, “sivilasker elitler”e karşı “zenci Türkler”in temsilcisi olduğunu anlatarak yaptı. Popülist stratejisinin özü buydu, başardı da. Ancak şimdi yerleşmiş, devletleşmiş bir siyasal projeye sahip. Haliyle, popülist stratejisinin eskisi gibi “askeri vesayet”e, “bürokratik oligarşi”ye karşı olması zor. Dolayısıyla sermaye karşısında halk vurgusu, partisinin tabanı daralır ve sermaye kesimleri yeni siyasal projeleri pişirirken hem yeni bir popülist siyaset hattına yönelme arzusunu ele veriyor, hem de giderek artan yoksulluk, pahalılık ve işsizlik karşısında halkın tepkisini kendisi lehine yumuşatma arayışına işaret ediyor. Özetle, krizin halkın hayatına etkisi arttıkça, kendi partisini, ittifak partilerini boşa düşürecek bu tür açıklamalara daha fazla yönelmesi şaşırtıcı olmaz. Beklentilerimiz Erdoğan’ın veto için kurduğu gerekçelendirme cümlesine gelelim şimdi: “Siz daha fazla para kazanacaksınız diye halkımızın zehirlenmesine fırsat veremeyiz.” Çok güzel; sermaye karşısında halkçılık vurgusunun gerekçesi, özel çıkarla halkın çıkarı çeliştiğinde halkın çıkarını öne almak; katılıyorum. Bu ölçünün her alana uygulanmasını bekleyelim o zaman. Mesela halkın çoğunluğu geçinmek için çalışmak zorunda. Hem de çok çalışmak zorunda. Bakmayın haftada 40 saat denildiğine. Yoldaki zamanları da ekleyin, günün yarısı işte, birkaç saati evde, gerisi uykuda geçiyor. Buna yaşamak denir mi? Bilinmiyor. Evdeki hesap çarşıya uyuyor mu? Uyduğu görülmüyor. “Yeter bu denetimsizliğe. Büyük mağazalarınız, alışveriş merkezleriniz; bakkalı, manavı, kasabı bitiren market zincirleriniz, holdingleriniz az kişiye az parayla çok iş yaptırıp çok kazanıyor. Siz fazla para kazanacaksınız, tekelleşeceksiniz diye emek sömürüsüne müsaade edecek değiliz. Emekçinin hakkını alın teri kurumadan ödeyin” sözü, sıkı denetim yakın mıdır? Hazine garantili ihaleler var; parasını, kullansak da ödüyoruz, kullanmasak da. Geçim sorunu yaşayan halk bir yanda, büyüdükçe büyüyen üçbeş sermaye grubu diğer yanda. Her yıl iki bine yakın işçi, önlenebilir iş kazalarında can veriyor üstüne üstlük. AKP devrinde kırıldı bu rekor. “Siz fazla para kazanacaksınız diye vergilerle halkımızın belini daha fazla bükecek, iş cinayetlerine sessiz kalacak değiliz” denmesi de mümkün artık. Çünkü koyulan yeni ölçü bunu gerektiriyor. Devlet okullarının ödenekleri eksik; birçok ihtiyaç yeterince karşılanamıyor. Diğer yandaysa özel okulların payı hızla artıyor. Eğitime yeterince kamu kaynağının ayrılmaması, yoksul çocuklarının hayata geriden başlamasına yol açıyor. Birilerine, “Siz kamu kaynaklarından aslan payını alacaksınız diye halkımızın eğitiminden, sağlığından kesecek değiliz” demenin vakti gelmedi mi? “Her şeyi özelleştirdik. Kalanları da Varlık Fonu’na aktardık. Yönetiminde biz varız, sermaye temsilcileri de var. Ama emeğiyle üreten Ahmet Amca; ürettiğiyle bizi büyüten, kamu malında hakkı olan Fatma Teyze yok. Bakanlık koltuklarında sermaye kesiminin sektör temsilcileri var ama halkın sözcüleri yok. Buralarda da artık halkım karar vericidir” deme zamanı mı yaklaşıyor yoksa? Emekliler geçinemiyor. Gençler işsiz; üretimden koparıldık. Bankalar kâr rekorları kırdı. “Artık yeter; siz kâr rekorları kıracaksınız diye, halkı borçlandırarak gelişeceksiniz diye halkın ezilmesine son. Üretken bir ekonomi modeline geçiyoruz” açıklaması da gelir mi? Ne dersiniz? Ya da Erdoğan bile kendi partisine karşı “Halkçı” muhalefet görüntüsü vermeye kalkmışken, Halkçı bir çizgiyi öne çıkarmakta zorlanan muhalefet, tutukluğunu giderir mi? Cemevleri için önerge verildi Sultanbeyli Belediyesi’nin CHP’li meclis üyeleri, ilçedeki cemevlerinin elektrik, su, bakım onarım gibi giderlerinin belediye tarafından karşılanması amacıyla önerge verdi. Alevilerin ibadethanesinin cemevi olduğunu belirten CHP Sultanbeyli İlçe Başkanı Murat Kantekin, “Bu ülkede vergi veren, askere giden ve yurttaşlık görevini yerine getiren Alevilerin talepleri kabul edilmelidir. Cemevlerinin giderlerinin de diğer ibadethaneler gibi belediye bütçesinden karşılanmasını istedik. AKP grubunun öneriye olumlu yanıt vermesini bekliyoruz” dedi. l İç Politika Savunma sanayisiniCHP lideri Kılıçdaroğlu, Erdoğan ve ailesiyle ilgili iddialarını gündeme getirdi ele geçirmek istiyorlar CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ailesinin Türk savunma sanayisini ele geçirmek istediğini belirterek “Ethem Sancak çantacı, asıl burada ele geçiren Erdoğan ailesidir. Erdoğan ailesinin bu devletten nasıl beslendiğini bütün millete anlatacağım” diye konuştu. CHP lideri Kılıçdaroğlu, grup toplantısında özetle şunları dile getirdi: n Hâkimleri değiştirdi: Man Adası olayında söylediğim her cümle, kullandığım her belge yüzde 100 doğrudur. Erdoğan, “İspat edersen Cumhurbaşkanlığını bırakırım” diyordu. Davanın düştüğü mahkemenin hâkimlerini değiştirdi. Yerine militan hâkimleri tayin etti. Erdoğan “Bir şirket satışıdır” dedi. 82 milyonun huzurunda soruyorum: Bu şirket hangi şirket? Ben bunu sorunca yeniden tazminat davası açacaklar. Açmazsanız namertsiniz. n 52 milyon liraya ne oldu? Cumhuriyet güzel bir gazetecilik örneği yaptı. Beşiktaş’ta bir patlama olmuştu. 39’u polis, 7’si sivil 46 vatandaşımız hayatını kaybetmişti. Onlar için de bir bağış kampanyası açtılar. O para ne oldu? Toplanan para 52 milyon lira, bu para nereye gitti? Bu saldırıda bir aileye çocuğunu kaybettiği için aylık bağlıyorlar: 121 lira 96 kuruş. Saray’da oturanlara seslenmek isterim: Sizde vicdan var mı? n Erdoğan’ın ailesi ele geçirmek istiyor: Tank Palet Fabrikası’nı Katar’a ve Erdoğan’ın akrabalarına verdiler. “Talip Öztürk kim” diye sordum. Çok ciddi ve bütün belgeleri olan bir iddia söylüyorum: Erdoğan’ın ailesi enişte, dünür, oğul Türk savunma sanayisini ele geçirmek istiyor. BMC’nin ortaklarından birisi de bu. Ethem Sancak çantacı, asıl burada ele geçiren Erdoğan ailesidir. Her sözüme laf yetiştirirdi. Talip Öztürk dedim; sesi çıkmıyor. Erdoğan ailesinin bu devletten nasıl beslendiğini bütün millete anlatacağım. n İstanbul’un fethini nerede kutlayacaklar?: Her yıl Kırşehir’de Ahilik haftası düzenlenir. Fakat Kırşehir Belediye Başkanlığı’nı CHP aldı. Bunları bir telaş aldı. Konya’da kutladılar. Al lah aşkına; akıl var, mantık var. Şimdi ben merak ediyorum: İstanbul’un fethini nerede kutlayacaklar? Herhalde İstanbul’un fethini de Bursa’ya alırlar. n Akıllarını Saray’a kiralamışlar: Erdoğan santrallara filtreyle ilgili düzenlemeyi veto etti. Burada el kaldırıp geçsin diyenler birdenbire “Yaşasın reis” demeye başladılar. CHP’nin saflarına geldiler. Ama biz Saray’dan talimat alan CHP’li istemiyoruz. Bunlara akıllarını Saray’a kiralamış kişiler denir. Kombassanzedeler de var. Onu niye veto etmedin? Niçin? Hortumculardan yana tavır aldı da ondan. n Asgari ücret 2 bin 600 TL olmalı: Asgari ücret görüşmeleri başladı. 39 yıl sonra 3 konfederasyon bir araya geldi. Son bir yılda gıdaya gelen zam yüzde 54, elektriğe gelen zam yüzde 71, doğalgaza gelen zam yüzde 58. Devletin enflasyonu da yüzde 22.58. Asgari ücret 2 bin 600 civarında olmalıdır. Beşli çeteye gelince var, işçiye gelince mi para yok? n Rezilliğe son vereceğiz: Köprüden geçiş garantisini herkes ödüyor. CHP olarak yönetime geldiğimizde bu rezilliğe son vereceğiz. Firmaları tek tek çağıracağız, maliyetlerine bakacağız. Bunlar kendilerine yerli ve milli diyorlardı. Karar almışlar itilaf çıktığında Londra’daki mahkemelere gidecekler. Bu ülkenin mahkemeleri yok mu? Bu milletin cebinden haksız para alanların burnundan fitil fitil getireceğim. n Demirtaş haksız yere yatıyor: Selahattin Demirtaş seversiniz, sevmezsiniz haksız, hukuksuz yere hapiste yatıyor. Yatmasının nedeni; “Seni başkan yaptırmayacağız” demesidir. “Vay sen misin beni başkan yaptırmayan, o zaman ben seni hapiste çürüteceğim.” Demokrasiyi, insan haklarını, adaleti hepimiz için savunduk. Selahattin Bey rahatsızlanmış ve hastaneye kaldırılmış, kendisine geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. n Öksüz’ü git, yakala, getir: “Adil Öksüz nerede biliyoruz” diyorlar. Yerini biliyorsan; git, yakala, getir. Kontrollü darbe olduğunu komisyonda bütün belge ve bulgularla ispat ettik. Korkularından o raporu yayımlamıyorlar. l ANKARA/Cumhuriyet Akşener, yeni sistemi ‘Yüzüklerin Efendisi’ filmine benzeterek Erdoğan’a çağrı yaptı: Güç sevdasından vazgeç İYİParti Genel Başkanı Meral Akşener, Türkiye’nin tüm sorunlarının “Yüzüklerin Efendisi” filmine benzettiği ve “ucube” olarak nitelendirdiği yeni sistemden kaynaklandığını belirtti. Akşener Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a “Bu güç sevdasından, bu yüzükten vazgeç” çağrısında bulundu. Akşener, EYT’yle ilgili olarak kademeli bir çözüm planının mümkün olduğunu söyledi. Grup toplantısına katılan EYT’lere seslenen Akşener, “Bir maliyeti var ama Türkiye’nin o maliyeti göğüsleyecek imkânları da var. Ben “Maliyet” diyorum, onlar size “Yük” diyor. Milleti, kendi Hazinesi’ne yük görmek de ne demek? Para milletin, hak milletin. Nasıl geçen haftaki sözümü dinleyip fabrika bacalarına filtre takmayı erteleyen kararı veto ettiniz ve milletin yararına bir karar verdiniz, EYT’ler konusunda da ya sözümü dinleyip gerekeni yapacaksanız ya da biz geleceğiz yapacağız” dedi. TBMM Başkanı Mustafa Şentop ve beraberindeki heyetin Cibuti’deki 42. Afrika Parlamenter Birliği’nin konferansına katıldığını anımsatan Akşener, 2. Abdülhamit Han Camisi’nin açılışı dolayısıyla Diyanet İşleri Başkanı ve ekibinin de katıldığı seyahat için 22 bin dolar yakıt masrafı ve 108 bin dolar kiralama ücreti ile uçak kiralandığını, seya hatin toplamda 744 bin liraya mal olduğunu ileri sürdü. Akşener, “EYT’liye geldi mi metelik yok ama vatandaşımın yokluktan intihar ettiği memlekette şatafatlı özel uçaklarla Afrika seyahati yapıyorsunuz. Diyanet İşleri Başkanı’na ne demeli? ‘İsraf günahtır’ diye itiraz etmek aklına gelmiyor mu? Bu heyetin gezisinden öğrendik ki Cibuti’ye bir de baraj hibe ediyormuşuz. El insaf” dedi. ‘Hani su sorunu yoktu?’ “İstanbul’un bu gidişle birkaç aya suyu kalmaz” diyen Erdoğan’ın daha önce de ‘Su sorununu çözdük. 2040 yılına kadar İstanbul’un su sorunu yok” açıklaması yaptığına dikkat çeken Akşener, “Melen Çayı üzerine bir baraj yapmaya kalktılar. 2 milyar liraya yakın para harcadılar. Zemin çalışmaları iyi yapılmadığı için, bir türlü devreye girmiyor. İktidar, Afrika’nın Cibuti’sine baraj yapmakla övünüyor. Muhterem sen önce İstanbullu’nun, milletin işini hallet, sonra Cibuti’de hava atarsın” diye konuştu. Bu şımarıklığın, israfın, had bilmezliğin ve geçim sıkıntısının sebebinin tek adam rejimi ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi olduğunu vurgulayan Akşener, yeni sistemin ilk 500 gününde Türkiye’nin yüzde 4’ün üzerinde daraldığını, kişi başı milli gelirin 8 bin 811 dolara düştüğünü, işsizlik oranının yüzde 10’dan yüzde 14’e çıktığını kaydetti. Akşener, “Memleketi Orta Dünya’ya çevirdiler. Sanki Yüzüklerin Efendisi setinde yaşıyoruz. Yüzük, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, Sayın Erdoğan yüzüğün sahibi, almış yanına ak sakallı Saruman’ı, Damat Gollum’u ve inşaatla uğraşan 5 Nazgul’u, mutlak gücün, mutlak iktidarın peşinde. Türkiye uçurumun eşiğinde, umurunda değil. Bu güç sevdasından vazgeç” diye konuştu. l ANKARA Şehit naaşını alamayan iki asker TSK’den atıldı Seyhan Avşar Ocak 2018’de düzenlenen Zeytin Dalı Operasyonu’nda şehit olan üsteğmen Oğuz Kağan Usta ve uzman çavuş Mehmet Muratdağı’nın cenazeleri çatışma bölgesinde kaldı. Operasyonun tamamlanması sonrası naaşlara ulaşılabildi. Olayda sorumluluğu bulunduğu belirtilen üsteğmen Burak Y. ve uzman çavuş Murat A. hakkında başlatılan soruşturmada, Kara Kuvvetleri Komutanlığı Yüksek Disiplin Kurulu iki askere “silahlı kuvvetlerden ayırma cezası” verdi. Ordudan atılan as kerlerin TSK’nin itibarını zedeledikleri belirtildi. Soruşturma sürecinde ise ilginç detaylar ortaya çıktı. Üsteğmen Burak Y., olay gecesi yağmur altında kaldıklarını belirterek “Üstümüz ıslak ve çamurluydu. Personelde el uyuşması ve donma belirtileri başladı. Çatışma 44.5 saat sürdü. Silahların bir kısmı çamur nedeniyle tutukluk yaptı. Ateş gücümüz azalmaya başladı. Karşılık veremeyecek duruma geldik. Takviye gelen bir araç da roketle vuruldu. Özel Kuvvetler Komutanlığı timi bize ulaşamadı” diye konuştu. l İSTANBUL TBMM’DE ‘Şizofrenik bir hal’‘TERMİK VETO’ TARTIŞMASI TBMM Genel Kurulu’nda, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, termik santralların baca filtresi takma zorunluluğunun 2.5 yıl ertelenmesini de içeren yasanın veto etmesine ilişkin tartışma yaşandı. İYİ Parti Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan, “Meclis’te hayasızca savundunuz, Cumhurbaşkanı veto edince de alkışladınız. Bu ne menem bir şeydir” dedi. HDP Grup Başkanvekili Hakkı Saruhan Oluç ise “kara mizah örneği yaşandığını” belirterek “Meclis’in ciddiyetini tamamen ortadan kaldıran bir durumdur” ifadelerini kul landı. CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel de Erdoğan’ın, veto hakkını ilk kez kullandığını kaydederek “Maddenin iptali doğruysa 10 gün önce niye el kaldırdın? 10 gün önce vicdanınla karar veriyorsan 10 gün sonra Cumhurbaşkanı’na hangi vicdanla alkış tutuyorsun? Yaşanan mesele siyasi şizofrenik bir haldir” dedi. AKP Grup Başkanvekili Cahit Özkan ise “Bir tarafta parlamentonun gücü diğer tarafta Sayın Cumhurbaşkanımızın yetkisi. Elbette kullanacak. Bundan sonra daha fazla kullanacak” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet UçakŞENTOP’TAN YANIT: kiralanmadı TBMM Başkanı Mustafa Şentop, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in Cibuti seyahatine ilişkin açıklamalarına “Uçak kiralanmadı, devletimizin uçakları var” yanıtını verdi. TBMM’de gazetecilerin sorularını yanıtlayan Şentop, Akşener’in Cibuti harcamalarını eleştirdiğinin anımsatılması üzerine gidiş nedenlerinin cami açılışı olmadığını, 42. Afrika Parlamenter Birliği toplantısı için gittiklerini söyledi. Ziyaretinin nedeninin Türkiye’nin Afrika açılımı ve FETÖ’nün Afrika ülkelerindeki faaliyetlerinin olduğunu kaydeden Şentop, “Bu ziyaret için bir uçak kiralanmadı. Türkiye’nin uçak kiralamaya ihtiyacı yok, Türkiye’nin uçakları var. Diyanet İşleri Başkanı ile birlikte gitmedik, kendisi ayrı geldi ama dönüşümüz beraber oldu” diye konuştu. Bir haber ajansının uçak kiralanmadığı ama uçak kiralandığı anlamına gelecek haber yaptığını kaydeden Şentop, bu haber üzerine “uçak kiralandı” şeklinde ilk paylaşımların FETÖ’cü hesaplar üzerinden yapıldığını, suç duyurusunda bulunacağını söyledi. Akşener’in tekzipler olmamış gibi haberin çarpıtılmış ilk haliyle ifade etmesinden üzüntü duyduğunu kaydeden Şentop, “Bilmeden yaptıysa tekrar yalanı çoğaltmaktır, bilerek olduysa yalana ortak olmaktır” diye konuştu. l ANKARA/Cumhuriyet 5 kişi tutuklandı 22 kişi adliyede Batman’da terör örgütü PKK/KCK’ye yönelik düzenlenen operasyonu’nda gözaltına alınan 30 şüpheliden 7’si Emniyet’teki işlemlerinin ardından dün mahkemeye sevk edildi. Şüphelilerden eski HDP Batman İl Başkanı Fatma Kapalıgöz, DBP Merkez İlçe Eşbaşkanı Mehmet Salih Turmuş, S.T., V.A., ile S.Y., “örgüt üyesi olmak” suçundan tutuklanırken, 2 kişi adli kontrol ile serbest bırakıldı. Kocaeli’nde terör örgütü propagandası yaptıkları iddiasıyla gözaltına alınan aralarında HDP İl Eşbaşkanı L.A., HDP’nin parti meclisi üyeleri M.Y., E.G., il yöneticileri, Darıca, Gebze, Çayırova ilçe başkan ve yöneticilerinin bulunduğu 22 kişi dün adliyeye sevk edildi. l DHA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle