18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 20 ARALIK 2019 CUMA TASARIM: SERPİL ÜNAY HABER/YORUM ‘Ya erde ya yerde!’ Değerli dostlar yazının başlıkta belirtilen konusundan önce, “ABD”nin yine dünya gündemine oturttuğu “Ermeni Soykırımı”na, izninizle kısaca değineyim. “ABD”nin yıllar boyu, her fırsatta yeniden pişirip, soslayıp dünya gündemine oturttuğu bu “soykırım” gösterisine her başvurduğunda, Kuzey Amerika Kıtası’nın gerçek sahibi olan “Kızılderililer”e uyguladığı “yok etme”ye yönelik insanlık dışı saldırısı unutulmamalı. Anımsatılmalı... Ne dersiniz? Evet değerli dostlar, yazının başlığını oluşturan “Ya erde ya yerde!” atasözünü (!) ülkemize kazandıran daha doğrusu yeniden kazandıran büyüğümüze gelince, kendisini anmak için “altıyedi yıl” ötesine şöyle bir uzanalım diyorum. O yıllardaki “Polis Akademisi Başkanı” olan Prof. Dr. Remzi Fındıklı, kadınlara özgü atasözlerini arayıp bulup çıkarmış, “Hasılı Kalem” adlı kitabında da yer vermiş. İşte o atasözlerinden biri de, “On beşinde kız ya erde ya yerde olmalı!” atasözümüzü (!) oluşturuyormuş. İnsan, böyle bir atasözü keşfedip yayımlayarak topluma kazandıran (!) bir “Başkan”ın, bir öğretmenin eğitimi ile yetişen öğrencilerden ne beklenir ki diye sormaktan kendini alamıyor doğrusu. Ayrıca değerli dostlar, o yıllar polisin, eylemcileri toplayıp içine doldurdukları, (Akrep) adı verilen ambar gibi arabaları vardı; bu Akrep’lerde yaşananlar o günlerin basınında sıkça yer alırdı. Bugün artık o tür Akrep’ler yok, böyle “Başkanlar” da yoktur herhalde... Ne var ki, ülkemizde “Tek Kişilik Yönetim” geçerli; kuşkusuz bu yönetimin de kendine özgü polisleri var; üstelik bu polislerin “Başkan”ı da İçişleri Bakanı olan “Süleyman Soylu”! Nitekim, Şili’de kadına yönelik şiddete dikkat çekmek için yapılan ve tüm dünyaya yayılan “Danslı Protesto” olan “Las Tesis” gösterisi, Ankara ve İstanbul Kadıköy’de yapılırken polis tarafından sertçe kesilip önlenmiştir. Bu durum karşısında “CHP”nin kadın milletvekilleri “Las Tesis”i TBMM’ye taşıdı. Bu eyleme müdahale eden tek ülkenin “Türkiye” olduğu belirtilip, “Las Tesis”ten dizeler okudular, erkek milletvekilleri de öldürülen kadınların fotoğraflarını gösterdi. (Cumhuriyet, 15.12.2019) Ve değerli dostlar Meclis’te bunlar yaşanırken Kars’ta, “sekiz aylık hamile” olan eşini bıçaklayarak öldüren B. Alkan’a, Mahkeme Başkanı’nın “haksız tahrik indirimi” isteğini, iki “Kadın Hâkim”, “ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası” isteyerek bu durumu önlüyordu. (Cumhuriyet, 16.12.2019) Ve dahası, İbrahim Tekin, “18 yıllık” eşini, “bakımsız” olduğu gerekçesiyle bıçakla tabancayla değil bu kez “döve döve” öldürüyordu... (Cumhuriyet, 16.12.2019) Ne ki muhabirimiz Hilal Köse’nin “Ayşe’yi duydunuz, Zeliha’ya kulak verin!” başlığıyla duyurduğu çağrıda yer alan Zeliha Aydemir’in ilkokul öğrencisi oğlunun, annesi evden çıkarken “Topuklu giyme, babam görürse kaçamazsın!” uyarısı, insanı bütün varlığıyla sarsar nitelikte... Değerli dostlar, “beş hafta”dır sağ elimi hemen hemen parmaklarımdan dirseğe dek tutsak eden alçıdan kurtuldum; oysa “sol” elim “sağ”ı hiç aratmadı... Bu süreçte, kazayı geçirdiğim günün hemen ertesinde arayan “Genel Yayın Yönetmenimiz Sayın Aykut Küçükkaya’ya yürekten teşekkürler. Ayrıca her türlü yoldan yararlanarak, “geçmiş olsun” dileklerini bana ulaştıran dostlara, üzüntülerini belirten değerli okuyucularımıza sonsuz teşekkürler.  Cuma’ya buluşmak üzere. Gül: Ukrayna’dan iade istedik TBMM Genel Kurulu’ndaki 2020 bütçe görüşmelerine katılan Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, tarihçiyazar Necip Hablemitoğlu suikastının Ukrayna’da yakalanan katil zanlısının Türkiye’deki yargı mercilerine teslimi konusunda hassasiyetlerini bir kez daha belirttiklerini ifade etti. Gül, Nuri Gökhan Bozkır isimli şahıs hakkında kırmızı bülten talebi çıkarıldığını ve iade talebinin Ukrayna makamlarına iletildiğini kaydetti. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın da konuyu yakından takip ettiğini açıklayan Gül, Ukrayna Adalet Bakanı ve Ukrayna Başsavcısı ile bir görüşme yaptığını anlattı. l ANKARA/Cumhuriyet 20 ARALIK 2019 SAYI: 34407 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ALEV COŞKUN Genel Yayın Yönetmeni AYKUT KÜÇÜKKAYA Yazıişleri Müdürleri Serkan Ozan / Olcay Büyüktaş Akça (Sorumlu) Görsel Yönetmen Hakan Akarsu Reklam Genel Müdürü Ayla Atamer Törün l Haber Merkezi: Murat Hantaş l Dış Haberler: Mine Esen l Ekonomi: Şehriban Kıraç l İç Politika: Ali Açar l Gece: Ayça Bilgin Demir l Fotoğraf: Uğur Demir l Kültür Sanat: Yazgülü Aldoğan l Ankara Temsilcisi: Sertaç Eş Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 l Ege Bölge Temsilcisi: Tuncay Mollaveisoğlu Halit Ziya Bulvarı 1352 sok. 2/3 Pasaport İzmir. Tel: (0232) 441 12 20 Yayın Kurulu: Alev Coşkun (Başkan), Ali Sirmen (Bşk. Yrd.), Aykut Küçükkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Kemal Işık Kansu, Orhan Bursalı, Mine Kırıkkanat, Miyase İlknur, Ataol Behramoğlu. l Mali ve İdari İşler Müdürü: Osman Selçuk Özer Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: [email protected] Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: [email protected] Yaygın süreli yayın Baskı: İleri Basım Mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş. Yenibosna Mah. 29 Ekim Cad. No:11A/41 Bahçelievler İstanbul Tel: (0212) 454 32 55 Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 06:45 06:28 06:49 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi 08:18 13:06 15:24 07:59 12:51 15:13 08:17 13:14 15:40 Akşam 17:45 17:33 18:00 Yatsı 19:12 18:58 19:23 “Bir vatanın sahibi olmanın yolu, o rihsel eserler toplanmakta topraklarda yaşanmış tarihi olayları bil dır. Yunan toplarının sesle mek, doğmuş uygarlıkları tanımak ve sa ri Polatlı’dan duyulmaya baş hip olmaktan geçer...” Mustafa Kemal ladığında ise adı konmamış Atatürk müze, artık ortaya çıkmak Definecilerin hedeflerinde; ister izinli tadır. ister kaçak Türkiye’deki “tarihsel, kültü Savaşta, arkeolojik mü rel, dinsel miras noktaları” vardır. ze kuran bir insan duydu Türkiye’nin bu mirasına özetle göz nuz mu? atalım: Uzmanlar, İslamiyet öncesinde 42 uygarlığın Anadolu’dan gelip geçtiğini söylüyor. Yazı olmadığı için adları bi Ata’nın arkeolojisi! Başkentte kalenin eteğindeki “Anadolu Medeniyetleri Müzesi (AMM’nin)” kapı linmeyen uygarlık ya da insan toplumla rının kalıntıları, örneğin Göbeklitepe ve Çatalhöyük bu 42 rakamının dışındadır. Anadolu’da 3 bin antik kentin varlı ğı biliniyor. Yunanistan’dan fazla Helen, İtalya’dan fazla Roma kentlerine ek ola rak, Anadolu’ya özgü kentler var. Türkiye’de 20 bin “höyük (tepe kent örneğin Troia)” en küçüklerinden biridir. 25 bin “tümülüs (anıtmezar)” var. Ör neğin eşek kulaklı Kral Midas’ın Polat lı’daki “anıtmezarı”, bunlardan biri, hep sinin ikinci en büyüğüdür. Dünyanın “yedi harikasın dan” ikisi Anadolu’dadır. İslamiyet öncesin de Anadolu’da yakla şık 25 bin “anıt” var dır. Toplam olarak bu miras, haritaya 7075 bin nokta olarak yan sır. Türkiye’de 5055 bin köy olduğu anımsanacak olursa, her köye ortalama olarak bir tarihsel nokta düşü yor demektir! Ata’nın İşte bu olgu, maalesef defi necilerin hedefidir... HHH Bu zenginliğin kıymetini biliyor mu yuz? Merkezi Nev York’ta bulunan “Ulus lararası Sanat ve Araştırma Vakfı’nın (İFAR), 80’li yılların sonunda yaptığı bir araştırmaya göre, dünyada insanlar o dönem sanat eserlerine bir yılda 5 milyar dolar harcamışlar... Bu değerin 2 milyar doları, kaçak, ça mış. Bu rakamın içindeki 300400 mil yon dolarlık pay, Türkiye’den kaçırılan ‘tarihsel eserlerden’ oluşuyordu!” Ya bu gün? HHH Günümüzde “tarihsel, kültürel, din sel mirası koruma” çalışmalarına ge lecek yazımda dönmek üzere, 1920 Anadolusu’na dönelim... “Türkiye Cumhuriyeti” kurulmadan önce, “Bağımsızlık Savaşı’nın” sürdü ğü yıllara doğru uzanalım. Yunan ordu sunun, İzmir’den çıkıp Afyon’a sarktığı, ancak henüz Yunan top seslerinin Ankara’da duyulmadığı günleri anımsayalım. O günlerde, savaş planları ile uğraşan Mustafa Kemal, Bi rinci Meclis’in ilk hükü metine 9 Mayıs 1920’de bir talimat vererek “Ma arif Vekâleti”ne bağlı olarak müzesi... “Türk Asarı Atika (eski eserler) Müdürlüğü’nün” kurulma sını ister! Ne dersiniz?   Bakanlığın zaten topu topu 20 me muru vardı. Savaş sürmektedir. Kuru luşundan bir yıl sonra, adı “Hars (kültür) Müdürlüğü’ne” değiştirilen kurumun ba şındaki Mübarek Galip Bey, “Anadolu Uygarlıkları Müzesi’nin (AMM)” çekirde ğini oluşturmaya başlar. Akkale, Hacı Bayram Camii’nin ya nındaki Augustos Tapınağı ve Roma sına asılı levhada, Hitit Kralı IV.Tuthalia’nın (İÖ 12501220) mührünün de bulunduğu “Anadolu Medeniyetleri Müzesi 1921” yazar. Gelelim o levhanın yaşandığı döneme... Yunanlar, Ankara’ya doğru ilerlemekte ve 7080 km. yaklaşmışlardır. 1921’de Polatlı yakınında konuşlanan Yunan ordusunun top sesleri Ankara’da kaygı yaratmaktadır. Her an düşmanın eline geçmesi olası başkenti Kırşehir’e taşımak amacıyla vekâletler boşaltılmakta, dosyalar kağnılara yüklenmektedir. Milli Mücadele’nin başarısızlığı konusunda çeşitli söylenceler yaygınlaşmaktadır. Düşman ordusunun başkenti ele geçirmesi artık gün sorunudur. İşte “o” levha bu koşulları anlatır... HHH Cumhuriyet yıllarına geçelim... 1935, Türk arkeolojisi için önemli bir yıldır. Atatürk, önem verdiği “Etileri (Hititler)” araştırmak için Hamit Zübeyr Koşay ve Remzi Oğuz Arık’ı, 21 Ağustos’ta Hattilerin başkenti ÇorumAlacahöyük’te kazıya başlatır. “Güneş Kursu” buluntuları dünya arkeolojisinde büyük yankı yaratır... Atatürk, 1938’de Dolmabahçe’de ağır hasta yatmaktadır... Yaverlerini çağırır, treninin hazırlanmasını, Alacahöyük kazısına görmeye gideceğini söyler. Yaverler, bu istek doktorlara söylenince, Atatürk’ün ölüm yatağındaki bu yolculuğu önlenir... HHH O günlerde, Tarih Kurumu Başkanı Afet İnan ile yardımcısı Hasan Cemil lıntı ve sahte sanat eserleri için kullanıl Hamamı olmak üzere üç ayrı yerde ta Çambel’i İstanbul’a Dolmabahçe’ye ça ğırır ve “Musa’nın 10 Emri” gibi on maddelik (özetle) şu emri yazdırtır: “1. Her türlü tarihi vesika, malzeme ve abideleri bulmak, toplamak, muhafaza etmek ve restore etmek, 2. Memleket içinde ve dağınık bir halde açıkta duran tarihi eserleri tahrip olunmak, çalınmak, satılmak, zıyaa uğramak ve zamanla kendi kendine harap olmak tehlikelerinden masun bulundurmak için hükümetçe bütün tedbirleri alınmak, 3. Hükümet otoritelerinin ve belediyelerin yakın ilgi, takip ve mesuliyetleri altında CHP’nin Halkevlerine ve parti organlarına açtıracağı sürekli ve uslanmaz bir propaganda faaliyeti ile ve Basın Yayın Umum Müdürlüğü nezareti ve takibi altında günlük gazete ve mecmualarda yaptırılacak sürekli, tesirli, popüler neşriyatla, bu milli tarih mallarını asıl sahibi olan Türk halkına muhafaza ettirmek, 4. Gerek içeride gerek dışarıdaki müzeler ve kütüphanelerde mevcut eski eserlerin ve tabloların kopyalarından koleksiyonlar vücuda getirmek, 5. Ankara, İstanbul, Bursa, İzmir, Edirne’de muayyen devirlere ve kültürlere ait eserleri toplayarak bu şehirleri büyük üslupta birer ‘eski eserler ve abideler merkezi’ haline koymak, 6.Ecnebi tarih ekspedisyonların büyük sermayelerle başardıkları kazıları, ileride mali kudretimizin vüsat zamanında yapmak üzere, şimdilik, küçük mikyasta kazılar tertibi ile arkeolojik ve antropolojik araştırmalar ve keşifler yapmak, 7. Memleket içinde ve dışındaki mühim kazı ve keşif yerlerine seyahatler tertip ederek, bulunan tarihi eserler ve abideler üzerinde ilmi tetkikler yapmak, 8. Hükümete düşen işleri, bu projeleri uygulamakla görevli komisyonların hükümet nezdinde takip etmeleri, 9. Yabancı bilim müesseseleriyle ve otoritelerle, mütehassıslarla işbirliği kurmak, 10. Kültür Bakanlığı’nın verimli yardımını, işbirliğini sağlamak.” Acaba günümüzde Kültür Bakanlığı’nda tepeden tırnağa, bu “10 emri” kim hatırlayıp uyguluyordur? ‘Mobbing’ itirafı ABB’DENAYGÜN’EYANIT ‘Organize bir algı operasyonu’ TUSAŞ/TAI Genel Müdürü Türkiye’de F16 savaş uçağı üretimi için kurulan TUSAŞ/TAI, halihazırda ATAK helikopteri, Gökbey helikopteri, Hürkuş eğitim uçağı, ANKA ve Aksungur insansız hava araçlarının da aralarında bulunduğu kritik savunma ürünleri üretiyor. Temel Kotil’in kutlama mesajına yansıdı HÜSEYİN HAYATSEVER Son dönemde kurumda yapılan tasfiye ve torpil iddialarıyla gündeme gelen Türk Havacılık ve Uzay Sanayii AŞ’de (TUSAŞ / TAI) bazı çalışanların diğer çalışanlara “Beni şirkete genel müdür aldı, kim olduğumu biliyor musun” gibi sözlerle baskı yaptığı, kurum içinde psikolojik bezdirme (mobbing) uygulamaları olduğu bizzat Genel Müdür Temel Kotil tarafından kabul edildi. Türk Hava Yolları Genel Müdürlüğü görevinden ayrılmasının ardından 2016’da TUSAŞ / TAI Genel Müdürlüğü’ne atanan Kotil, kurumda “torpille ve liyakate uygun olmayan” atamalar yaptığı, yakın akrabalarının da bu kurumda çalıştığı haberleriyle gündeme gelmişti. İstanbul Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi Ali Kıdık, geçen ay kurumda çalışan ve Kotil ile aynı soyadına sahip kişilerin bulunduğu bir listeyi sosyal medya hesabından paylaşmış ve “TAI’yi Temel Kotil ailesi zapt etmiş” ifadelerini kullanmıştı. Kurum içinde Kotil’in yaptığı atamalar nedeniyle yaşanan sorunlar, bizzat Kotil’in çalışanlara gönderdiği yeni yıl kutlama mesajına da yansıdı. Kotil’in tüm çalışanlara gönderdiği yeni yıl mesajında itiraf niteliğinde ifadeler yer aldı. “TUSAŞ’lılar olarak kendimize daha mutlu bir çalışma ortamı oluşturmak zorundayız” diyen Kotil, tüm çalışanların bir sorun yaşadığında kendisini cep telefonundan arayabileceğini belirtti. Mesajında “Üzülerek belirtmeliyim ki son zamanlarda birçok çalışanımız kendini iyi hissetmiyor. Burada birinci amirlere önemli görevler düşmektedir” ifadelerini kullanan Kotil, çalışanların birbirlerine “eşit ve adil” muamele etmesini istedi ve “Mobbing diye nitelendirdiğimiz psikolojik bezdirme taktikleri bütün şirketlerin sonunu getirir” dedi. Prim verilmesin! Kotil, mesajında, bazı TUSAŞ çalışanlarının diğer çalışanlara “Beni şirkete genel müdür aldı, kim olduğumu biliyor musun?” dediğini de kabul etti ve bu sözlere “prim verilmemesini” istedi. Kotil, “Bu tip davranışlar etik el kitabımıza ters düşer, tolare edilemez, sizler de etmeyin. Hepinizin işe alımında benim veya benden önceki genel müdürlerin onayı vardır, hepinizin genel müdürüyüm, hepinizin mesai arkadaşıyım” mesajı verdi. l ANKARA KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK [email protected] Ankara Büyükşehir Belediyesi’nden (ABB) TOGO ikiz kulelerinin imar planını yaptıran ve inşaat ruhsatını alan iş insanı Sinan Aygün’ün, Başkan Mansur Yavaş ve 8 CHP’li belediye meclis üyesi hakkında Ankara Cumhuriyet Savcılığı’na yaptığı şikayete ilişkin açıklama yapıldı. Aygün şikayetinde, “TOGO kulelerindeki imar değişikliğine ilişkin mahkemenin verdiği iptal kararını ancak kendilerine 25 milyon TL verilirse bir üst mahkemeye taşıyacaklarını, aksi halde inşaatını yıkacakları” iddialarını öne sürerken; ABB’nin açıklamasında, iddialar yalanlanarak, “ABB’nin mahkeme kararını yerine getirmek dışında bir yetkisi yoktur” denildi. Açıklamada, “Bu konunun, geçen hafta Melih Gökçek dönemine ilişkin ‘FETÖ’ye parsel parsel satışlarla ilgili’ imar değişikliklerinin ABB Meclisi’nce incelenmesi kararının alınmasının ardından gerçekleşmesi organize bir algı operasyonun başlatıldığının kanıtıdır. FETÖ bağlantılarının çıkacak olmasından endişe edenlerin yavuz hırsız rolüne soyunması, kararlılığımızı engelleyemeyecektir" denildi. l ANKARA/Cumhuriyet BULMACA SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 2 3 4 5 6 7 8 9 ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI [email protected] SOLDAN SAĞA 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1/ Bir kentin yakın çevresi. 2/ Akdeniz Bölgesi’nde bir akarsu... Tabut. 3/ Sürüldükten 1 ABE S L ANG 2 L A L A KOAH 3 K OMM A G E N E 4 ABA KELER 5 R A BAM MA 6 APSE RE K sonra bir yıl 7 S E Y N E S İ L dinlendirilen 8 İ S K A T İ D E tarla... Henüz 9 S İ N A R A S mayalanma mış üzüm suyu. 4/ Gemi içini aydınlatmaya yarayan ve zeytin yağıyla yanan siperli fener... Evrensel alıcı olan kan grubu. 5/ Osmanlılar döneminde bir ilden diğerine geçen mallardan alınan vergi. 6/ Adale... Fayda. 7/ Başkalarının sırtından geçinen kimse... Lityum elementinin simgesi. 8/ Tanrı bağışlamasından yoksun kalma... Eski Anadolu halklarının ay tanrısı. 9/ Bir gıda maddesi... Güzel kokulu bir kavun cinsi. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Türk kentlerinin çoğunda, surla çevrili alanın dışında kalan yerleşmelere verilen ad. 2/ İspanyolların sevinç ünlemi... Bıçak bile meye yarayan çubuk biçiminde çelik araç. 3/ İtalya’ya özgü bir peynir cinsi. 4/ Mimar lıkta, sütun ya da ayakların taşıdığı kemer sırasına verilen ad... Kokmuş hayvan ölüsü. 5/ Bir nota... Yassı ve büyük yemek tabağı. 6/ Kabaca dokunmuş bir tür yün kumaş. 7/ Hararet... Rütbesiz asker... Fas’ın plaka imi. 8/ Bir etkinliğin geçici olarak durdurulduğu süre... “ sele gitti gözüm yaşından” (Karaca oğlan). 9/ Bir tür gemici düğümü.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle