23 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKONOMİ DOLAR [email protected] TASARIM: SERPİL ÜNAY AVRO STERLIN FAİZ BORSA 1120 ARALIK 2019 CUMA ALTIN CUMHURİYET ALTIN 24 AYAR 5.9390 2.5 kuruş 6.5950 2.7 kuruş 7.7700 1.7 kuruş 11.95 0.16 puan 110.599 24 puan 1897.45 11.96 lira 282.03 1.72 lira Şiddet gören kadınların yüzde 80’i ekonomik sıkıntılar yüzünden ilişkiyi bitiremiyor Kadına şiddet her yerde Erkeklerin kadına şiddet uygulamak için bahanesi çok. Kadınların yüzde 76’sı “erkeğin kendisini kadı nın sahibi olarak görmesi” yüzünden dayak yiyor. Sabancı Üniversitesi ve TÜSİAD işbirliğiyle hazırlanan “İş Dünyası Aile yıp da ayrılamama sebepleri arasında, “ayrıldığı takdirde erkeğin onu öldüreceği düşüncesi” İçi Şiddete Karşı (BADV) Etki 2014’ten bu yana yüzde 10 arta Araştırması”nın sonuçları, eril rak yüzde 64’e çıktı. zihniyetin kadına şiddet uygula 4 Şiddete uğramaları halinde mak için bahane ürettiğini göz hangi kurumlardan destek alın ler önüne seriyor. Ekonomik so malı sorusuna yüzde 75 ile sos runlar bile kadına dayak atmaya yal hizmet uzmanları/kadın ku gerekçe olarak gösteriliyor. Ka ruluşları cevabı verildi. dına şiddet ise her yerde, okulda 4 Polise gidilmeli diyenle evde, işte... rin oranı, 2014’te yüzde 60 iken Araştırmaya göre, Türkiye’deki 2019’da yüzde 71’e çıktı. Şiddet kadınların yüzde 76’sı “erkeğin yardım hatlarından destek alın kendisini kadının sahibi olarak malı diyenlerin oranı ise yüzde görmesi” yüzünden, yüzde 73’ü 53’ten 69’a yükseldi. de ekonomik sıkıntılardan dola 4 Son 5 yılda beyaz yakalı ça yı şiddete uğruyor. Yüzde 80’i ise lışan kadınların aile içi şiddet şiddete uğradığı halde ekonomik deneyimlerinde daha iyi veya zorluklardan dolayı ilişkisini de kötü anlamda değişiklik olmadı. vam ettirmek zorunda kalıyor. 4 Kadınların en çok maruz Yüzde 48’i üniversite mezunu, kaldığı şiddet türü yüzde 67 ile yüzde 68’i de evli olan ve yüzde psikolojik ve duygusal şiddet ol 23’ü 2 bin 5013 bin 500 TL; yüz du. Bu alanda şiddet görenlerin de 27’si de 5 bin9 bin TL ban oranı 2014’te yüzde 63 idi. dında aylık geliri olan toplam 3 4 Her 10 kadından 4’ü hayat bin 226 kişiye sorulan sorularla ları boyunca en az bir şiddet tü oluşturulan sonuçlar şöyle: rüyle karşı karşıya kalıyor. Öldürür korkusu 4 2019’da “Bir ya da daha fazla iş arkadaşınızın, çalışanların 4 “Erkeğin, kendisini kadının veya yöneticilerin aile içi şidde sahibi olarak görmesi”, 2014’te te uğradığına şahit oldunuz ve aile içi şiddetin sebepleri arasın ya duydunuz mu?” sorsuna ka da yüzde 69 pay alırken, 2019’da dınların yüzde 28’i evet dedi. bu oran yüzde 76’ya çıktı. 2014’te ankete katılan kadınlar 4 2014’teki sonuçlarda şidde arasında yüzde 21 idi. tin sebepleri arasında ekonomik 4 Her şeye rağmen “şiddete sebepler yüzde 79 iken, 2019’da uğrayan kadın eğer gerçekten is yüzde 73’e geriledi. Ancak hâlâ terse ilişkisini bitirebilir” diyen en etkili ikinci sebep olarak öne lerin oranı 2014’e göre 6 puan mini koruyor. artarak yüzde 33’e yükseldi. 4 Kadınların şiddete uğra l Ekonomi Servisi Ekonomiye maliyeti de yüksek Araştırmaya göre, kadınların işgücüne etkin katılımının karşısındaki en büyük engellerden biri, aile içi şiddet. Kadınlar, toplumsal olarak kendilerine biçilen roller (ev ve çocuk bakımı sorumluluklarının yalnızca kadınlara yüklenmesi vb.) ve kadınları desteklemeyen doğum politikaları nedeniyle çoğunlukla iş dışında kalıyor ya da işgücünü terk ediyor. Araştırmada, “Çalışma dünyasında toplumsal cinsiyet eşitsizliği ve buna bağlı olarak süregelen aile içi şiddet, yalnızca kadınlar ya da şirketlere değil, ekonomiye maliyeti de oldukça yüksektir” denildi. BDDK kuru 5.94’e çıkardı Dünyagöz’ü kurtaracaklar Ziraat Girişim Sermayesi Yatı rım Ortaklığı (Ziraat GSYO) kamuoyunun tepkisinin ardından Simit Sarayı’nın yüzde 51 hissesini alma konusunda geri adım attı. Ancak Sözcü’nün iddiasına göre Ziraat GSYO bu sefer de Dünyagöz Hastanesi’nin 200 milyon dolarlık kredi borcunu temizleyip karşılığında hisse satın alacak. İnternet sitesinde yer alan faaliyet raporlarına göre Dünyagöz, son 5 yılda net zarar açıkladı. 2014 sonunda borcu 339 milyon TL olan şirketin toplam borcu, 2018 sonunda 1 milyar 102 milyon TL’ye yükseldi. Dünyagöz’ün patronu Eray Kapıcıoğlu, 23 Haziran 2019’daki İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçimlerinin öncesinde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen “iş insanları toplantısına” ev sahipliği yapmış, seçimde AKP’ye desteğini açıklamıştı. l Ekonomi Servisi Prof. Ertaç’a ERC ödülü Koç Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Seda Ertaç Güler, Avrupa Araştırma Konseyi’nin 2 milyon Avro’luk araştırma destek fonunu almaya hak kazandı. Avrupa Araştırma Konseyi (European Research Council ERC), Koç Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Seda Ertaç Güler’in, ekonomi, psikoloji ve nörobilim dallarının kesişiminde yer alan, disiplinlerarası bir yaklaşım ile yürüteceği çalışmasını destekleme kararı aldı. Bu yıl 2453 başvurunun yalnızca yüzde 12’si ERC desteklerinden yararlanma hakkı kazandı. Cinsiyet farklarını azaltabilecek, mültecilerin eğitime entegrasyonunu artırabilecek ve genel olarak eğitim başarısını yükseltebilecek girişimlerin araştırılacağı proje 5 yıl boyunca ERC tarafından desteklenecek. IIF’ye göre daha fazla teşvik verilmesi talep baskısını artıracak. IIF: Tüketici kredileri TL’yi zayıflatacak Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF), banka kredilerini artırarak sağlanacak tüketime dayalı büyümenin cari açığı artıracağı ve TL’de değer kaybına neden olabileceği uyarısında bulundu. 2020’ye dair küresel ve bölgesel görünüm yorumlarını paylaşan kurum, Türkiye’de banka kredilerini artırmanın ekonomik büyüme konusun da temel politika aracı olmaya devam ettiğine dikkat çekti. Türkiye’de kamu ve özel sektörden birçok yetkili ve uzmanla yapılan görüşmenin ardından hazırlanan notta, makro ekonomik dengesizliklerin şu an yönetilebilir durumda olduğunu ancak daha fazla teşvik verilmesinin talep baskısını artırabileceği belirtildi. l Ekonomi Servisi BDDK Türk bankalarının yabancılardan kısa vadeli TL alımını kısıtladı. Yaptırım endişesi ve BDDK hamlesiyle dolar 5.94’ün üzerine çıktı. Geçen haftayı 5.81 ile kapatan dolar/TL, 26 Ağustos’un ardından dün ilk defa 5.94’ün üzerine çıktı. Dolar karşısındaki son bir haftada yüzde 2, son bir ayda yüzde 4’lük değer kaybıyla TL, gelişmekte olan ülke para birimleri arasında en kötü performansı gösterdi. Avro/TL kurunda da dün 6.62 seviyeleri görüldü. Merkez’den ihale Artışta, geçen yıl Londra’daki swap (dövizTL takası) piyasasında Türk bankaların yabancılara TL vermesini kısıtlayan Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) önceki akşam aldığı kararla Türk bankalarının yabancılardan kısa vadeli TL alımını kısıtlayan kararı da etkili oldu. BDDK’nin açıkladığı karara göre bankaların yurt dışı yerleşiklerle yaptıkları bir bacağı döviz diğer bacağı TL olan ve vadesine yedi gün veya daha kısa süre kalan, vadede TL satım yönündeki para swapı, forward, opsiyon ve diğer türev işlem tutarları toplamının en son hesapladıkları yasal özkaynaklarının yüzde 10’unu geçemeyecek. BDDK’nin kararının ardından TCMB, döviz karşılığı TL swap piyasasında ağustostan bu yana ilk defa ihale açtı. İş Yatırım Kısa Vadeli Stratejiler bölümünden Halil Barışkan, BDDK ve TCMB’nin adımının Londra’daki swap piyasasını yurtiçine kaydırmayı amaçladığını söyledi. Barışkan, “Oynaklığın daha da artması sıkıntı yaratabilir. Teknik olarak kur 5.94 seviyesinin üzerinde kalırsa, 6 ve 6.09 seviyeleri ön plana çıkabilir” dedi. l Ekonomi Servisi KPDK üyeleri, bu yıl sadece bir kez ve gündemsiz bir araya geldi AKP’den ‘göstermelik’ toplantı Yılda 2 kez toplanması gereken Kamu Personeli Danışma Kurulu (KPDK), hükümetin ilk toplantıyı yapmaması nedeniyle bu yıl sadece bir kez toplanabildi. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nda dün gerçekleştirilen toplantıda gündemin belirlenmemesi, konfederasyonların tepkisini çekti. Toplantıda konuşan MemurSen Genel Başkanı Ali Yalçın, “Kamuda temel istihdam şekli kadrolu olmalı, sözleşmeli personel kadroya geçirilmeli, ek göstergede sorunlar giderilmeli, 3600 ek gösterge ayrım yapılmadan tüm kamu görevlilerine uygulanmalı, gelir vergisi matrah ve oranları düzenlenmeli, maaş kaybı taz Toplantıda, sendika başkanları hükümetten taleplerini sıraladı. mini sağlanmalı. Grev, siyaset ve çalışma haklarına yönelik anayasal çerçeve yapılmalı” dedi. Türkiye KamuSen Genel Başkanı Önder Kahveci de “Sözleşmeli personel perişan, aile hayatları yok, çocukları bir yerde kendileri bir yerde. Bu pazar günü Ankara’da eylem yapacağız. Yaşananlar trajediye dönüşüyor, gerekli adımlar atılmalı. 2011 ve 2013’te sözleşmeli personele kadro verildi, yine verilebilir” ifadelerini kullandı. KESK Genel Sekreteri Ramazan Gürbüz ise TÜİK tarafından açıklanan enflasyon rakamlarını eleştirirken, açıklanan enflasyonun elektriğe, doğalgaza ve temel tüketim maddelerine yapılan zamlara kıyasla çok düşük kaldığını belirtti. l ANKARA/Cumhuriyet Kısa vadeli destek yetmedi Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) Başkanı Haydar Yenigün, hükümet tarafından devreye alınan kısa vadeli desteklerin otomotiv sektöründeki durumu düzeltmeye yetmediğini belirterek pazarı önce 1.5 milyon ardından 2 milyon adede çıkaracak bir çalışmanın detaylarını 2020’nin ilk çeyreğinde açıklayacaklarını söyledi. Türk otomotiv pazarı geçen yıl yaklaşık 650 bin adet olmuştu. Bu yılın 11 ayında üretimin yüzde 7, toplam pazarın ise yüzde 29 daraldığına dikkat çeken Yenigün, sektör olarak uzun vadeli, yapısal düzenlemelere ihtiyaç duyduklarını söyledi. l Ekonomi Servisi Simit... Adı Binnet Simit. Ardında borçlu olduğu bankaların isimlerinin yazılı olduğu bir not bıraktı ve intihar etti. Aynı günlerde borç batağındaki Simit Sarayı kamu bankaları devreye sokularak kurtarılmaya çalışılıyordu. Sahibi devletten aldığı 20 milyon dolar teşvikle 12.5 milyon dolarlık uçak alan Abdullah Kavukçu. Olayın patlak vermesi ve tepkiler üzerine vazgeçildi. Bir yanda ödeyemediği borcu yüzünden canına kıyan sade vatandaş Simit; öte yanda 500 milyon dolar borcu olan ama yine de lüks ve şatafat içinde yaşamaktan vazgeçmeyen ve iktidara yakınlığı kullanarak yükü milletin sırtına yıkmaya çalışan Simit Sarayı’nın patronu... Çarpık düzende aynanın iki yüzü gibi.. O zaman şu soruyu ortaya atayım: Günde kaç kişi işsizlik ve yoksulluk yüzünden canına kıysa bu sorun ülkenin ana gündem maddesi olur? Çok acı böyle bir soruyu sorabilmem ama gerçek ne yazık ki. Her gün birkaç intihar vakası yaşanıyor. Çaresizlik, umutsuzluk insanı canına kıyma noktasına kadar getiriyor. Ve ülkeyi yönetenlerin asla umurunda değil. Son 2 yıl içinde sanayi alanında faaliyet gösteren 100’den fazla orta ve büyük ölçekli şirket iflas etti. Bu şirketlerin doğrudan çalışanlarının sayısı 300 binin üzerinde. Aileleri ile birlikte 1 milyona yakın kişiyi etkileyen bu durumda hükümet ne yaptı? Hiç... Bugün Türkiye’de yaşanan işsizliğin 2 ayağı var: Biri ekonomiyi doğru yönetememenin, istihdamı artıracak politikalar üretmemenin sonucu. İkincisi ise tüm dünyanın yaşadığı hızlı dijital ve teknolojik dönüşüm. Yıllar önceden biliniyordu: 10 yıl içinde 800 milyon insan işlerini kaybedecek. Yapay zekâ, robotik, akıllı yazılım ve uygulamalar farklı iş alanları ve farklı becerilerin gerekli olacağı yeni alanlar açacak. Bunun ayırdında olan ülkeler eğitim ve istihdam politikalarını buna göre düzenlemeye başladılar. Biz ne yaptık? Hiç...Yok, hiç demeyelim: Dini eğitime alet etmeyi iyi başardık. Cahil mezunlar ordusu yaratmayı da... İnsanları gelirlerinin çok ötesinde tüketmeye özendirmede de başarılı olduk. Öyle ki kredi kartlarının borcunu ödemek için sürekli yeni kredilere yüklendiler. Emek sömürüsünde kapıları sonuna kadar açtık. Adam kayırmacılığa da... İşte bugün bunun bedeli ortaya çıkıyor. Ve ne yazık ki her zaman olduğu gibi bedeli ödeyenler çaresizler oluyor... Yine Adalar... Yine atlar.. Duymuşsunuzdur. Adalar’da 81 atın ruam hastalığı nedeniyle itlaf edildiğini... Kendilerini hayvan özgürlüğü aktivisti olarak tanımlayanlar bunu fırsat bilerek hemen harekete geçtiler. Ve adalardan atlı faytonların kaldırılması için lobiciliğe yeniden başladılar. Önce iki konuyu birbirinden ayırmayı bilelim: Hastalık sonucu atların itlaf edilmesi ayrı bir konudur; atlı faytonların kaldırılması tartışması ayrı konudur. Biri diğerine gerekçe gösterilemez. Atlı faytonlar konusunda İBB Başkanlığı’nda Adalar ilçesinde geniş katılımlı bir çalıştay düzenlendi ve bunun çıktıları üzerinde çalışmalar devam ediyor. Bitmedi. Gelelim ruam konusuna... Burada sözü beni telefonla arayıp bilgi veren Adalar Kültür ve Tabiat Varlıklarını Korumu Derneği üyesi ve aynı zamanda at uzmanı olan Emin Mahir Başdoğan’a bırakıyorum: “Ruam sadece atlarda görülen bir hastalık. Tüm Türkiye’deki atlarla ilgili bir sorun. Adalarda 1800 at bulunuyor. Ve yapılan testler sonucunda ruam tespit edildiği belirtilen 81 at itlaf edildi. Bu denetim aynı zamanda diğer atların sağlıklı olduğunun bir göstergesi. Denetimlerin zamanında yapılması, ahırların ve atların hijyen koşullarının iyileştirilmesi gibi unsurlarla ruam hastalığına yakalanan at sayısı azaltılabilir. Eskiden Büyükada’nın ahır sistemi, karantinası da olan bir sistemdi. Dışarıdan gelen atlar önce karantinaya alınırdı. Ve gerekli testler, gözlemler yapıldıktan sonra diğerlerinin yanına bırakılırdı. Keza bir hastalık tespit edildiğinde de ilk yapılan iş, hasta hayvanı karantinaya almaktı. Bu doğru uygulama ne yazık ki artık yok. Bugün yaşanan durumda da 21 gün önce teşhis konulan hasta atlar diğerlerinden ayrılmadı, aynı yalaktan su içtiler...” Yani bugün yaşananlar her zaman olduğu gibi sistem sorunu. Denetimsizlik ve yanlış uygulamalar yüzünden “her şeyi yok olmaya” neden mahkum etmeliyiz? İşte bunu anlamak mümkün değil... Mali sektörde istihdam ve reel ücretler azaldı Finans ve sigorta sektöründe yıllık ortalama istihdam 2018’de 2 bin 78 kişi azalarak 317 bin 410’a gerilerken, reel ücretler yüzde 6.7 oranında azaldı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, 2018’de tüketici enflasyonu (TÜFE) yüzde 20.3 olurken, bu sektörde nominal ücretlerdeki artış yüzde 12.15’te kaldı. Toplam 17 bin 853 girişimin faaliyette bulunduğu mali aracı kuruluşlar sektöründe toplam istihdamın yüzde 71.5’ini finansal hizmet faaliyetlerinde, yüzde 6.3’ünü sigorta, reasürans ve emeklilik fonlarında, yüzde 22.2’sini ise finansal hizmetler ile sigorta faaliyetleri için yardımcı faaliyetlerde çalışanlar oluşturdu. l Ekonomi Servisi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle