18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKONOMİ [email protected] TASARIM: SERPİL ÜNAY 1118 ARALIK 2019 ÇARŞAMBA 8 milyon işçinin merakla beklediği komisyonda TÜİK’in verdiği rakam şaşkınlık yarattı TÜİK asgari için ‘2 bin 331 TL’ dedi Türkiye İstatistik Kurumu yurttaşın hayat pahalılığını yok saydı. Hükümetin TÜİK’in önerisini dikkate alması halinde asgari ücrete 311 lira zam gelecek. Yaklaşık 8 milyon işçinin merakla sonucunu bekledi receli işlerde çalışan bir işçi için 2 bin 86 lira 80 kuruş, ağır işlerde çalışan bir ği Asgari Ücret Tespit işçi için de 2 bin 331 lira Komisyonu’nda sunum yapan TÜİK, ağır işlerde çalışan bir işçinin ay MUSTAFA ÇAKIR olarak belirledi. TÜİK komisyona üç rakam sunsa da çoğunlukla ağır işlerde lık yapması gereken gıda har çalışan işçiler için belirlenen tu camasını 2 bin 331 lira olarak tar dikkate alınıyor. belirledi. Ancak rakam geçen yıla göre sadece yüzde 5.3 art Rakam düşük kaldı mış oldu, halbuki son açıklanan gıda enflasyonu bile yüzde 9 seviyesinde. Hafif ve orta dereceli işler için ise tutar daha da düşük. Artan hayat pahalılığına karşın TÜİK’in belirlediği rakamın çok düşük kalması dikkat çekti. Hükümetin TÜİK’in önerisini dikkate alması halinde, asgari ücrete 311 lira zam gelecek. İşçi, işveren ve hükümet tem Bekâr bir işçi için net asgari ücret halen 2 bin 20 lira. Hükümetin TÜİK’in ağır işlerde çalışan bir işçi için belirlediği rakamı dikkat alması halinde asgari ücret 311 lira artacak. TÜİK’in rakamlarına karşın Türkİş’in son yaptığı açlık ve yoksulluk sınırı araştırmasına göre, evli olmayançocuksuz bir çalışanın aylık yaşama maliyeti 2 bin 578 lira. DİSK Genel Baş Gözler son toplantıda Çalışma Genel Müdürü Nurcan Önder başkanlığında toplanan komisyonda, işçileri temsilen Türkİş Genel Eğitim Sekreteri Nazmi Irgat, işverenleri temsilen TİSK Genel Sekreteri Akansel Koç yer al dı. 15 kişilik komisyonda hükümeti temsilen 5, işçileri temsilen 5 ve işverenleri temsilen 5 üye bulunuyor. Kararlar oyçoğunluğuyla da alınabiliyor. Bu nedenle işçi tarafı karşı çıksa da hükümet ve iş veren tarafının anlaşması halinde yeni asgari ücret belirlenebilecek. Gelecek yıl geçerli olacak asgari ücret Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nda yapılacak son toplantıda belli olacak. silcilerinden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonu yaklaşık 8 milyon işçinin bir aylık geçim ücreti olan 2020’de uygulanacak asgari ücreti belirlemek üzere dün üçüncü toplantısını Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu’nda (TİSK) yaptı. TÜİK, hafif işlerde çalışan bir işçi için aylık gıda harcama tuta kanı Arzu Çerkezoğlu, “TÜİK’in 3 Aralık’ta açıkladığı bir yıllık gıda enflasyonunu yüzde 8.89. Nasıl oluyor da iki hafta sonra bir işçinin yaşam maliyetinin sadece yüzde 5.3 arttığını iddia ediyor. 2019 resmi enflasyon hedefi yüzde 12 iken, asgari ücretli bir işçinin yaşam maliyetinin artışı nasıl yüzde 5.3 olabiliyor” 2020’nin zam bütçesi yüzde 15 Mercer Türkiye ‘Küresel Yetenek Trendleri&2019 Ücret Araştırması’nı Ege Genç İş İnsanları Derneği’nde üyelerle paylaştı. Mercer Türkiye’nin 2019 Ücret ve Yan Haklar Araştırması Sonuçları’na göre 2020 planlanan ücret artış bütçesi yüzde 12 ile 15 arasında olacak. Yabancı şirketler enflasyonun üstünde artış yapacaklar. Bankacılık sektörü yüzde 12 ile en düşük artışı yapacak. Ücret deyince akla maaş geliyor. Yol yardımı, yiyecek yardımı akla getirilmiyor. rını 1940 lira 70 kuruş, orta de diye sordu. l ANKARA Ev ödevimizi yapmalıyız Temel Güzeloğlu QNB Finansbank’tan 457 milyonluk kaynak QNB Finansbank, Mizuho Bank Ltd ve The Commercial Bank (P.S.Q.C.) koordinatörlüğünde 19 ülkeden 34 uluslararası bankanın katılımı ile 16 Aralık tarihinde 457 milyon dolarlık sendikasyon kredisi anlaşması imzaladı. Bu kredi ile banka, 2016 yılından sonra Türk bankacılık sektöründe sendikasyon kredisi olarak 3 yıl vadeli finansman sağlayabilen ilk kurum oldu. QNB Finansbank Genel Müdürü Temel Güzeloğlu, Türk bankacılık sektörünün 2018 yılına nazaran daha rahat bir borçlanma süreci geçirdiğinin altını çizdi. l Ekonomi Servisi Garanti BBVA’dan yeni yıl kredisi Garanti BBVA, yılın son günlerinde Yeni Yıl Kredisi sunmaya başladı. 31 Aralık’a kadar geçerli olacak kampanya kapsamında, çalışan, esnaf ve emekliler aylık yüzde 0.99’dan başlayan faiz oranlarıyla 60 aya kadar vadeyle kredi kullanabilecek. Garanti BBVA Genel Müdür Yardımcısı Mahmut Akten, “2020’yi karşılarken, çalışan, esnaf ve emekli tüm müşterilerimizin yeni yıla diledikleri gibi hazırlanabilmesi, artan ihtiyaçlarını karşılayabilmesi için uygun faiz ve vadelerde, hızlı ve kolay bir şekilde alabilecekleri Yeni Yıl Kredisi’ni hazırladık” dedi. l Ekonomi Servisi İş’ten KOBİ’lere efatura desteği Türkiye İş Bankası ile İşNet, KOBİ’lere özel bir kampanya başlattı. Bilgi veren İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Şahismail Şimşek, 31 Ocak 2020’ye kadar, Maximum Business, Maximiles Business ve İşim Kart sahibi olan müşterilerinin efatura, earşiv fatura, eirsaliye ve emüstahsil makbuzu süreçlerinde kullanılabilecek bin adet kontörü 1 liraya alabileceklerini söyledi. l Ekonomi Servisi Çiftçinin maliyeti yüzde 23 yükseldi Tarım ürünleri üretici fiyat endeksi (Tarım ÜFE) kasımda aylık yüzde 1.76 artarken, yıllık bazdaki artış, ekim ayındaki yüzde 18.22 düzeyinden kasımda yüzde 17.33’e geriledi. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre Tarım ÜFE bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 13.60 ve 12 aylık ortalamalara göre de yüzde 22.82 arttı. Ana gruplarda bir önceki aya göre değişim, çokyıllık bitkisel ürünlerde yüzde 3.24, tek yıl lık bitkisel ürünlerde yüzde 2.13 ve canlı hayvanlar ve hayvansal ürünlerde yüzde 0.57 artış yaşandı. Kasım 2019’da endekste kapsanan 90 maddeden, bir madde endekse dahil olurken, 46 maddenin fiyatlarında artış, 39 maddenin fiyatlarında da düşüş görüldü, dört maddenin fiyatları değişmedi. Öte yandan Toprak Mahsulleri Ofisi, fındık, çekirdeksiz kuru üzüm ve kuru incir alımının 31 Aralık 2019’da sona ereceğini duyurdu. l Ekonomi Servisi TÜRKONFED Başkanı Orhan Turan: Ekonominin pozitif bir ivme yakalaması, kırılganlıklarımızın kaybolduğu anlamına gelmiyor. Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan, 2020’nin, 2019’a göre “ev ödevlerimizi eksiksiz yaparsak”, nispeten daha olumlu olacağını belirterek ekonominin pozitif bir ivme yakalamasının, kırılganlıkların kaybolduğu anlamına gelmediğini söyledi. Turan 20192020 ekonomi değerlendirmesinde şu tespitlere yer verdi: n Yatırım ve tüketim harcamalarında ciddi daralmalar yaşandığı 2019’da, ekonomimizin lokomotifi KOBİ’lerimizin, tahsilat başta olmak üzere ödeme sorunlarının ekonomiyi kilitlediğini gördük. n Hukukun üstünlüğü ve eğitim, çağdaş ve katılımcı demokrasi, fikir ve ifade özgürlüğü, kurumların bağımsızlığı ve özerkliği ile liyakati esas alan bir sistemin inşası ekonomik reformların temelini sağlam laştırır. Demokrasimizi geliştirirsek ekonomimiz de gelişecektir. n İçeride ve dışarıda belirsizlik yaratacak olağanüstü bir gelişme yaşanmadığı takdirde kurun sakinliğini korumasını bekliyoruz. n 2020’de reel sektörün kredi iştahının üretim, istihdam ve ihracata yansımasını sağlayacak yapısal ve ekonomik reformların gerçekleştirilmesi gerekiyor. İşsizlik büyük sorun n İşsizlik Türkiye’de en önemli sorunlardan biri. İnşaat sektöründe 500 bin kişi işini kaybetti. Özellikle genç işsizliğin yüzde 26.1’e yükselmesi, 2020’de istihdam artırıcı politikaların acil olarak devreye alınması gereğini ortaya koyuyor. Bankacılık sektörünün kredi iştahında artış gözlense de özel sektörün yatırım harcamalarında istenen düzeyde değiliz. l Ekonomi Servisi Faizi bırak verimliliğe bak ‘Uygun kur’ vaat ediyor Dijital cüzdan markası PeP, Visa işbirliği ile yurtdışında yapılan ödeme, nakit çekim, alışveriş gibi işlemlerde maliyet avantajı ve hız sunacağını açıkladı. Paladyum Elektronik Para ve Ödeme Hizmetleri Genel Müdürü Artun Kumrulu, işbirliğiyle yurtdışında ATM’lerden para çekmeyi komisyonsuz hale getirdiklerini, alışverişlerde ise 17 farklı para biriminde en uygun kurla işlem yapılmasını sağlayacaklarını söyledi. Eski Merkez Bankası Başkanı Başkanı Durmuş Yılmaz, faiz ve kur politikalarının ön plana çıkarılmasının, sürdürülebilir ve yüksek büyüme için şart olan yapısal reformların gölgede kalmasına neden olduğunu söyledi. Yeditepe Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu’nun düzenlenlediği “Ekonomik Sorunlar ve Çözüm Yolları Çalıştayı”nda konuşan Yılmaz, “Uzun vadede ekonomik kalkınma için, politika yapıcılar, büyümenin en dinamik unsuru olan verimlilik artışının güçlenmesine daha fazla odaklanmalıdır” dedi. Buna karşın yapısal reformların yapılmasının zor olduğuna dikkat çeken Yıl maz, şu uyarıyı yaptı: “Hukuk kurumu bağlayıcı olmalı. Ekonomik oyuncuların kısa dönemli çıkarları için hukuk dışı kaçamak yapmaları cezalandırılmalı. Esnetilen hukuk çerçevesinde başlatılan küçük yolsuzluklar zaman içinde sistemi çökertecek boyutta sistematik bir hal alır.” Ticari kredi artmalı İTÜ’den Prof. Dr. Öner Günçavdı da, verimlilik vurgusu yaparak 2002 sonrası hükümetin iktidarını sürekli kılmak için sermaye çevrelerine, özellikle inşaat sektörüne kaynak aktardığını söyledi. İnşaat ve hizmetteki büyüme ile verimliliğin daha da azaldığını belirten Gün çavdı “Yarın yüzde 3 büyüseniz bile bu geçicidir çünkü verimlilik düşük. Faiz politikaları da stokları eritmeye yönelik. Bu verimliliği düşüren kaynak kullanımıdır” diye konuştu. İstanbul Medipol Üniversitesi’nden Doç. Dr. Aysel Gündoğdu “dipten dönüş başladı” söylemine ilişkin, “Bunun için ticari krediler artmalı ama bizde tüketici kredileri artıyor” dedi. Yeditepe Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Yüksekokul Müdürü Prof. Dr. Veysel Ulusoy, “Türkiye’de büyük yatırım açığı var, tasarruflarımız yetmiyor, öyleyse maaşlara zam yapılsın. En büyük zenginlik komşularla yapılan ticarettir” ifadelerini kullandı. l Ekonomi Servisi Volcker ve sonrasını hatırlamakmerikan “Merkez Bankası” FED’in eski başkanlarından Paul Volcker 8 AAralık günü 92 yaşında dünyamızdan ayrıldı. Paul Volcker, 1970’lerin ikinci yarısında yükselişe geçen enflasyonun ve enflasyonist beklentilerin belini kıran ve Amerikan ekonomisinde “fiyat istikrarını egemen kılan” başkan olarak tarihe geçmişti. Amerika Başkanı Jimmy Carter tarafından 1979’da görevine atanan Volcker, 1987’ye kadar FED Başkanı olarak görev yaptı; daha sonra da 2008 küresel krizine karşı Başkan Obama tarafından kurulan “Danışmanlar Kurulu”nda 2009 2011 arasında başkan olarak görev aldı. Volcker’ın Amerika’da enflasyonla mücadelesindeki en önemli silahı faiz oranlarının hızla yükseltilerek, enflasyonist beklentileri düşürmedeki kararlılığı oldu. Sıkılaştırıcı para politikası ile enflasyonla her ne pahasına mücadele, bir yandan da dönemin Başkanı Ronald Reagan’ın ultramuhafazakâr ve emek aleyhtarı politikaları ile birleşiyor ve ReaganVolcker ikilisi Amerikan emekçi sınıflarının sosyal kazanımlarının yok edildiği ve reel ücret kazanımlarının hızla geriletildiği hipersömürü birikim rejiminin de yollarını döşüyor olacaktır. Gerçekten de, Paul Volcker’ın enflasyon hızını düşürmedeki başarısı bedelsiz olmamış, Amerika’da ücretli emek gelirleri ve istihdam olanakları hızla geriletilirken, emeğin Amerikan milli gelirinden aldığı payda da derin bir çöküş yaşanmış; gelir dağılımı ise şiddetli bir şekilde bozulmaya itilmiştir. Aşağıda ABD Vaşington’da kurulu olan Ekonomi Politikaları Enstitüsü’nün çalışmalarından derlediğimiz ücret ve emek üretkenliği verileri bu tespitleri tüm çıplaklığıyla ortaya dökmektedir. EPI verileri İkinci Dünya Savaşı’nın ardından kurgulanan Bretton Woods sistemi altında, sosyal refah devletinin olanaklarıyla birlikte Amerikan işçisinin ücret gelirlerinin kabaca 1980’lere kadar üretkenlik kazanımlarıyla baş başa seyretmekte olduğunu vurguluyor. “1980” çarpıcı bir dönüşümün habercisi: Reagan Volcker ikilisinin ultramuhafazakâr ve enflasyonla mücadele savı altında emeğin kazanımlarına karşı geliştirmiş olduğu politikalar sonucunda işçi ücretlerinin sert biçimde yavaşlatıldığı ve üretkenlik kazanımlarının gerisinde kaldığı çok net olarak izlenebiliyor. EPI verilerine göre, 1980 sonrasında işgücü üretkenliği toplam yüzde 72.2 (yılda ortalama yüzde 1.33) büyüme göstermesine karşın, enflasyondan arındırılmış ortalama reel ücretler toplamının sadece yüzde 8.7 artmış olduğunu belgeliyor (yıllık ortalama sadece yüzde 0.2!). Kaldı ki bu artışın büyük bir bölümünün 1995 2002 arasında gerçekleştiği izlenmekte, diğer yıllarda reel ücretlerin sürekli durgunluk, hatta azalma içinde olduğu görülmekte. Emeğin sendikal örgütlenme, grev ve toplusözleşme haklarına karşı yürütülen muhafazakâr saldırılar, Amerika’da enflasyonist baskıları kırmada ana belirleyicinin aslında ücret maliyetlerinin düşürülmesi yolundan geçmiş olduğunu belgeliyor. Kuşkusuz ki Volcker döneminde enflasyonun geriletilebilmesi, Amerika’nın sosyal ve tarihsel gerçeklerinden kopuk, “teknik” bir beceri konusu değildi. Nitekim EPI uzmanlarının hesaplamalarına göre, tasarruf fonlarının reel üretken sektörlerden giderek spekülatif finansal varlıklara aktarılması; işgücü piyasalarında esneklik adı altında güvencesiz enformel istihdam biçimlerinin yaygınlaştırılması; küresel çapta üretim atölyelerinin giderek ucuz işgücü deposu çevre ülkelerine kaydırılması gibi bir dizi yapısal dönüşüm ile birlikte, Amerika’da 2000 sonrasında şirketler toplam geliri içinde emeğin gelir payı yüzde 6.5 gerilemiştir. Bu rakam yıllık bazda hesaplandığında, Amerikan sermayedar sınıflarına 535 milyar dolar net transfer anlamına gelmektedir. Küresel sermayenin ulusötesi şirketler ve finansallaşma üzerinden yürüttüğü bu birikim modeli ise 2008’de sınırlarına ulaşacak ve küresel ekonomi günümüzde “sürekli durgunluk” diye anılan yeni bir tür kriz dalgasına sürüklenecektir... Konumuza geri dönersek, son 40 senelik deneyimlerimiz enflasyonun sadece parasal bir meseleden ibaret olmadığını; işgücü piyasalarında yaşanan yapısal nitelikli dengesizliklerin ve kapitalizmin anarşik doğasının doğrudan yansıması olduğunu dile getirmektedir. KISA... KISA... l İsviçreli ilaç üreticisi Roche Holding ABD düzenleyici kurumun onayını aldıktan sonra, ABD’li gen terapisi şirketi Spark Therapeutics’i 4.3 milyar dolar karşılığında satın almayı tamamlamayı planladığını açıkladı. l Samsung Electronics Yönetim Kurulu Başkanı Lee Sanghoon, yasal sendika faaliyetleri sabote ettiğini gerekçesiyle 1.5 yıl hapis cezasına çarptırıldı. l Fransız araç üreticisi PSA’nın ana hissedarı olan Peugeot ailesi, şirketin İtalyan üretici Fiat Chrysler ile birleşmesini öngören mutakabat zaptını onayladı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle