23 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 18 ARALIK 2019 ÇARŞAMBA DOLAR AVRO STERLIN FAİZ [email protected] TASARIM: SERPİL ÜNAY BORSA ALTIN CUMHURİYET EKONOMI ALTIN 24 AYAR 5.8810 3.2 kuruş 6.5530 3.8 kuruş 7.7530 6.5 kuruş 11.88 0.02 puan 111.074 51 puan 1877.91 7.12 lira 279.27 1.46 lira Tehditler TL’yi vurduDünyada Çin ile ABD arasındaki ticaret anlaşmasının rüzgârı eserken TL olumsuz ayrıştı ABD’nin yaptırım tehdidine Ankara’dan İncirlik resti gelirken, dolar/TL 5.88 ile son iki ayın zirvesine yükseldi. Geçen haftayı 5.8120 seviyesinden kapatan dolar/TL kuru, dün son iki ayın zirvesi olan 5.8893 seviyesine kadar yükseldi. Güne 6.51 seviyelerinden başlayan Avro/TL kuru da 6.57’yi gördü. ABD ve Çin arasındaki ticaret anlaşmasının küresel piyasalarda yarattığı olumlu havaya karşın, ABD ile artan gerilimin tetiklemesiyle TL, diğer gelişmekte olan para birimlerinden negatif ayrıştı. 1217 Aralık döneminde TL, gelişmekte olan para birimleri arasında yüzde 0.8’i aşan değer kaybı ile dolar karşısında en kötü performans gösteren para birimi oldu. Rabobank’tan stratejist Piotr Matys, ABD’nin İncirlik konusunda Ankara’ya sert yanıt vermesi durumunda kurun 5.93 seviyesine yükselebileceğini öne sürdü. Bloomberg analizinde, Merkez Bankası’nın faizi yüzde 12’ye çekmesi nedeniyle işlerin kötüye gitmesi durumunda TL’yi koruyacak bir tampon olmadığına dikkat çekildi. Deniz Yatırım Stratejisti Orkun Gödek, “Dolar/TL beklenen opsiyon oynaklıkları ile birlikte yükselirken 5.85 teknik direnç noktasına yakın işlem görüyor. Kısa vadede 5.81 desteği üzerinde kalınması 5.855.95 aralığına dek taşın ma potansiyeli taşıyor. Kurda 5.85 direnci üzerindeki kalma isteğini yakından takip etmek gerek” dedi. Uluslararası Finans Enstitüsü Başekonomisti Robin Brooks, TL’deki değer kaybında son dönemdeki kredi genişlemesinin etkili olduğunu öne sürdü. l Ekonomi Servisi 5.1 MILYARLIK YAPILANDIRMA Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Finansal Yeniden Yapılandırma Büyük Ölçekli Uygulama kapsamında ekimkasım döneminde toplam 5.1 milyar TL’lik borcun yapılandırıldığını duyurdu. Bu tutarın 4.9 milyar TL’si enerji sektörüne, 137 milyon TL’si turizm sektörüne ait bulunuyor. Finansal yeniden yapılandırma kapsamında ekimkasım dönemi içinde, büyük ölçekli uygulama kapsamına 56 adet firma alınırken, kapsama alınan firmalardan dört firma ile Finansal Yeniden Yapılandırma Sözleşmesi yapıldı. Söz konusu dört firmadan biri enerji, üçü ise turizm sektöründe faaliyet gösteriyor. Firmaların dördü de Marmara’da. ‘Çocuklarımdan her gün çevre eleştirisi alıyorum’ BP Türkiye Ülke Başkanı Joe Murphy, fosil yakıtla uğraşan şirketlerin sosyal sorumluluk projelerine destek vermesinin özellikle çevreci gençler tarafından eleştirilmesiyle ilgili değerlendirme yaparak “Benim 16 ve 13 yaşlarında iki çocuğum var. Onlardan da her gün bu tür konularda eleştiri alıyorum ama bu bir süreç. Enerji konusundaki dönüşümü birlikte yapmalıyız. Gençlerle ele ele çalışmak istiyoruz. Çünkü dünyadaki yoksulluğu azaltmak için daha çok enerjiye ihtiyacı mız var” dedi. BP Türkiye tarafından başla tılan “Gelişim, Seninle” başlıklı sosyal sorumluluk projesini tanıtan Kurumsal İletişim Müdürü Eda Gökay ise bu kapsamda hazırlanan ve birçok konuda bilgi ve eğitim vermeyi hedefleyen internet sitesiyle 2 yılda 100 bin gence ulaşmak istediklerini, 135 üniversitedeki kulüplerle yüz yüze görüşeceklerini ve onların 35 projesinin destekleneceğini açıkladı. Ayrıca “Gençlik Zirvesi” de düzenlenecek. l Ekonomi Servisi BANKALARA SIGORTA CEZASI Hazine ve Maliye Bakanlığı Sigorta Denetleme Kurulu’nun birçok bankaya sigorta cezası kestiği öğrenildi. Banka ve sigorta sektöründen kaynakların Bloomberg HT’ye verdiği bilgiye göre, şu ana kadar ceza kesilen bankalara kesilen tutar, banka başına 50 milyon TL’nin üzerinde. Sektörde tüm bankalara yönelik denetleme yapıldığı bilgisini veren kaynaklar, denetlemesi devam eden bankalara da cezaların kesileceğini söyledi. Boeing 737 Max üretimi duracak Boeing, en çok satan ticari jet uçağı modeli olan 737 Max’lerin üretimini ocaktan itibaren askıya alacağını açıkladı. Yaşanan iki ölümlü kazanın ardından bu modeller hangara çekilmişti. Bu karar şirketin yirmi yıldan uzun süredir yaptığı en büyük üretim duraklatması oldu. Şirket, Seattle’daki üretim tesisinde çalışan 12 bin kişinin işten çıkarılmayacağını söyledi. TMMOB MİMARLAR ODASI MUĞLA ŞUBESİ YÖNETİM KURULU 8. OLAĞAN GENEL KURUL İLAN TMMOB Mimarlar Odası Muğla Şubesinin 8. Olağan Genel Kurulu; çoğunluk sağlandığı takdirde 1. gün Genel Kurul 04 Ocak 2020 Cumartesi günü saat 10.30’da Muğla Konakaltı Kültür Merkezi Nail Çakırhan Toplantı Salonunda, 2. gün 05 Ocak 2020 Pazar günü 09.0017.00 saatleri arasında Yönetim Kurulu, Şube Organları ve Genel Kurul Delegasyonu seçimleri yine Muğla Konakaltı Kültür Merkezi Nail Çakırhan Toplantı Salonunda yapılacaktır. Çoğunluk sağlanamadığı takdirde 1. gün Genel Kurul 11 Ocak 2020 Cumartesi, 2. gün seçimler ise 12 Ocak 2020 Pazar günü yukarda belirtilen yer ve saatlerde yapılacaktır. 8. OLAĞAN GENEL KURUL GÜNDEMİ 1. GÜN (10.3019.00) 1. 10.3011.30 Yoklama 2. Açılış 3. Başkanlık Divanı Seçimi (1 Başkan, 1 Başkan Yardımcısı, 2 Yazman) 4. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması 5. Öneri gündemin değerlendirilmesi ve önerilerle gündemin kesinleştirilmesi 6. Konuk konuşmacılar 7. Şube Yönetim Kurulu çalışma raporunun okunması, görüşülmesi ve hakkında karar alınması, 8. Dilek, temenniler 9. Şube Organları (Yönetim Kurulu, Denetleme Kurulu, Soruşturma ve Uzlaştırma Kurulu) ve Genel Kurul delegasyonu için asil ve yedek adayların belirlenmesi ve tutanağa bağlanması 2. GÜN (09.0017.00) 1. Seçimler • Şube Yönetim Kurulu • Şube Denetleme Kurulu • Şube Soruşturma ve Uzlaştırma Kurulu • Oda Genel Kurul Delegeleri TMMOB Mimarlar Odası Muğla Şubesi Yönetim Kurulu NMeEtTflRixO’i BÜSTEMichaelAzzolino Pelin Diştaş IZLIYORUZ ŞEHRİBAN KIRAÇ Beren Saat’in dizisi Atiye merakla beklenirken Netflix, 2020 için 3 yeni Türk dizisi daha planlandığını açıkladı. 27 Aralık’ta Türkiye’yle birlikte Netflix’in bulunduğu 190 ülkede aynı anda 158 milyon kişiye ulaşacak ve 8 bölüm olarak yayımlanacak Atiye dizisi, dün akşam düzenlenen galayla ilk kez sanatseverlerle buluştu. Beren Saat ve Mehmet Günsür’ün başrollerini paylaştığı, merakla beklenen dizinin galası için Türkiye’ye gelen Netflix Türkiye ve CEE Bölgesi Uluslararası Yapımlar Direktörü Michael Azzolino, şirketin Türkiye’yle ilgili stratejisini ve planlarını paylaştı. Azzolino, Türkiye’de 1.5 milyon kullanıcıyı aştıklarını, bu rakamın daha da artmasını beklediklerini ifade etti. 2020 için Türkiye’de 3 yeni dizi planladıklarını anlatan Azzolino, ayrıca Hakan Trafikte çok zaman harcayan Türkler, Netflix’i en fazla toplu taşıma araçları olan metrobüs ve otobüste izliyor. En fazla mobil cihazlarda izlenme yine Türkiye’de. Muhafız’ın 4 ve 5’inci sezonlarının olacağını, Aşk 101 ve Fatih Sultan Mehmet’in hayatının anlatıldığı belgeselin de yakında Netflix’te olacağını dile getirdi. Bütçe 20 milyon TL Netflix Türkiye Uluslararası Yapımlar Direktörü Pelin Diştaş, 8 bölümlük bir dizinin bütçesinin ortalama 20 milyon TL olduğunu anlattı. Dinçtaş, reklam verenlerin patron olması nedeniyle dizi sürelerinin çok uzadığına işaret ederek “Ortalama dizi süresi reklam baskısı nedeniyle 135 dakikaya çıktı. Bizde reklam olmadığı için 40 dakikayı geçmiyor” dedi. Netflix Türkiye İletişim Müdürü Artanç Savaş da toplu taşıma araçlarında, otobüste, metrobüste Netf lix yayınlarının izlenmesinde Türkiye’nin bir numara olduğunu söyledi. Savaş, RTÜK’ten yayınlarla ilgili bir sansür talebi olup olmadığına ilişkin “190 Netflix ülkesi ne izliyorsa Türkiye’de de o izleniyor. Son 1 yılda RTÜK’ü sık sık Ankara’da ziyaret ettik, uzun süren görüşmelerimiz oldu. Ancak bizden hiçbir dizi ya da filmle ilgili sansür talebinde bulunmadılar. Çocukların ulaşabileceği içerikler üzerine konuştuk. Bu konuyu da ebeveyn kilidiyle çözdük. Bu uygulamayı Türkiye dışında talep eden çok az ülke var” diye konuştu. Savaş, bu yıl Netflix üyelik ücretlerine zam yapmayacaklarını anlatarak “Fiyatlarımız bu yıl 2 liralık zamla 19.99 ve 41.99 olarak güncellendi” dedi. BM’den Ülker’e uygulama ödülü Bünyesinde Ülker markasını da barındıran Yıldız Holding’in açık inovasyonun gücünden yararlanmak, girişimcilerin ürün ve hizmetlerini daha yakından tanımak amacıyla başlattığı “Startup Days”, Birleşmiş Milletler Global Compact’in İş Dünyası ve İnsan Hakları Raporu’nda inovasyon alanında “iyi uygulama” olarak yer aldı. Yıldız Holding Yönetim Kurulu Üyesi Yahya Ülker, “Uygulamamız teknoloji odaklı, maliyet avantajlı inovatif çözümler gibi sürdürülebilir rekabetçi avantajlar da sağlıyor” dedi. l Ekonomi Servisi MSC 2021’de dönüyor MSC Cruises, 2021 yaz sezonunda, 2 gemi ile Türkiye limanlarına geri dönüyor. Ege, Adriyatik ve Doğu Akdeniz programlarını gerçekleştirecek olan gemiler ile hem İstanbul hem de Kuşadası, şirketin seyahat programında önemli birer iniş ve biniş limanı olarak belirlendi. MSC Fantasia, 25’er kez İstanbul ve Kuşadası’na uğrarken, MSC Lirica sezon boyunca 23 kez Kuşadası’nı zi yaret edecek. Gemi, bu sürede Türkiye’ye ortalama 212 bin yolcu taşıyacak ve Türkiye’den 10 bin misafiri ağırlayacak. MSC Cruises Yönetici Direktörü Angelo Capurro, “Türkiye’ye geri dönmekten dolayı büyük bir heyecan duyuyoruz. Türkiye’de, Şubat 2018’de MSC ofisini yeniden yapılandırarak Türkiye pazarında daha güçlü bir konuma gelmeyi başardık” dedi. l Ekonomi Servisi w Ülkemizin gelişememe nedeni Ülkemizin, AKP döneminde, olumsuz göstergeler dışında, hemen her alanda dünya sıralamasındaki yeri gerilemektedir. Kişilerin, siyasal partilerin bekası açısından değil, ülkemizin kalıcılığı için soruna doğru tanı koyup çözüm yolu bulmamız gerekiyor. “Geri kalmış ülke yoktur, yeterince gelişememiş, insanların yaşad ığı ülkeler vardır” savı, ülkemiz sorununa da çözüm getirebilecek görüştür. Görece gerileyişimizi görmezden gelerek ya da nedenini, kaynak yetersizliğine, dış güçlerin saldırısına bağlayarak kendimizi avutma yerine, yaptığımız hatalı tercihlerde, yanılgılarda, ayartılara kapılmam ızda ararsak, sorunun çözümüne daha sağlıklı yaklaşmış oluruz. Kamuoyunda yaygın yanlışlardan biri de zengin petrol, doğalgaz yatakları bulunduğunda ülkenin yoksulluktan kurtulacağı, kalkınacağ ı kanısıdır. Zengin petrol yatakları, bir ülkenin kalkınması için yeterli olsaydı, günümüzde Körfez ülkeleri, Suudi Arabistan, Venezüella gelişmiş ülkeler listesinin başlarında yer alırlardı. Başka bir yanılgı da ülkenin zenginliğinin madenlerden özellikle de kıymetli madenlerden kaynaklandığı kanısıdır. Merkantilist bir yaklaşımla, doğa yıkımı, çevre kirliliği, meraların, tarım arazilerinin yok edilmesi gibi dışsal, toplumsal maliyetler göz ardı edilerek, binlerce maden arama işletme ruhsatı verilmektedir. Zengin altın madeni yatağı bulunsa dahi sağlayacağı yararın, katlanılan sosyal maliyeti karşılayabileceği en azından kuşkuludur. Altın istihracı ile bir ülke kalkınabilse Güney Afrika Cumhuriyeti herhalde gelişmişlikte ilk sırayı alırdı. Kaynak, parasal sermaye olarak algılandığında, sermaye birikimi yetersizliği gelişmeyi engelleyen ana etken olarak görüldüğünde; sorunun çözümü, yabancı sermayenin, özel sektörün teşvikinde aranm aktadır. Ülkemizde 1954 yılında yürürlüğe giren 6224 sayılı yasa ile yabancı sermaye yatırımları teşvik edilmekte, nakdi ve ayni ser maye girişi yanı sıra ülkeye ileri teknoloji, knowhow, yönetim bilgisi gelişi de beklenmektedir. Yabancı sermaye girişinin ihracata yönelik olmasından çok, iç pazara dönük oluşu, yerli üreticilerin rekabet gücünü azaltması, iç kaynakların büyümeyi hızlandıracak yönde kullan ılmasını engellemektedir. Yabancı sermayenin piyasalarda başatlığının artmasının siyasal etkileri de olmakta, ülke üzerinde dış güçlerin baskılarına, tehditlerine yol açmaktadır. Yabancı sermaye, doğrudan yatırım şeklinde de gelse, ülkenin uzun vadede dış yükümlülüğünü, dışarıya sermaye ve kâr transferi olarak artırmaktadır. Teşvik verilirken Osmanlı döneminde yaşananlardan ders alınmadığı gibi, dünyada yabancı sermaye yatırımları ile kalkınmış tek bir ülken in bulunmadığı gerçeği de dikkate alınmamaktadır. Cumhuriyetin ilk yıllarında ülkemiz, özel teşebbüsü destekleme yoluyla kalkınma stratejisini denemiş; başarısızlık üzerine KİT’ler oluşturularak planlı şekilde sanayileşmeyi gerçekleştirmeye başarılı şekilde yönelmiştir. 1950 60 DP döneminde KİT’lerin fiyat politikas ıyla, ortaklıklar kurulması yoluyla özel sektör kaynak aktarılarak desteklenmiştir. Özel sektör teşviki 24 Ocak 1980 kararlarıyla daha da hızlandırılmıştır. Özel sektör, vergi bağışıklıklarına, tahsislere, ucuz kredi sağlanmasına, 300 milyar USD’yi aşan dış borçlanmasına karşın; büyük kapasiteli sanayi yatırımlarını gerçekleştirememiş, yeterli ileri teknoloji ürünü üretememiş, imalat sanayiinin de GSMH içindeki payı gerilemiştir. Risklerin iyi yönetilememesi, hatalı yatırım kararları, gösteriş harcamaları, özel sektörün finansal yapısını da bozmuş, ekonomik duraklama ile birlikte özel sektörün yeniden yapılandırma, konkordato talepleri artmıştır. Kriz, işletmeler üzerinde tortu bıraktığından, bu tortunun temizlenmesi, gelecek yıllarda kamuy a yeni yükler de getirecektir. Kaynak, parasal olarak algılandığında 1980 sonrası ülkenin dış borçları 400 milyar USD’den fazla artmış, merkezi idarenin iç borçları bir trilyon TL’yi aşmış, özelleştirmeden en azından 80 milyon USD gelir elde edilmiş ancak kaynaklar kalkınma amacına yönelik olarak kullanılm amış; övünülen köprüler, tüp geçit, havalimanları da “yap işlet devlet” yöntemiyle özel firmalarca yapılmış, devlet özel kesime yeterli kâr garantisi sağlama yükümlülüğü altına girmiştir. Dünyanın başarılı örnekleri salt doğal kaynakların varlığı ile yab ancı sermaye yatırımlarıyla, uluslararası finansal pazarlardan borçlanma ile, özel kesimin teşviki ile kalkınmanın sağlanamayacağını göstermiştir. Bir ülkenin en değerli kaynağı insanı, beşeri sermayes idir. Biz, iktidar tutkusuyla, kişisel çıkar güdüleri ile yalnız maddi kaynaklarımızı değil, beşeri sermayemizi de değerlendiremediğimizd en, insan kaynağımızı da heder ettiğimizden kalkınmamızı gerçekleştirememekte, gerileme sürecini gelişme yönüne çevirememekteyiz. Konut satışları yüzde 54 arttı Türkiye genelinde konut satışları 2019 Kasım’da yüzde 54.4 artışla 138 bin 372 adet oldu. Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, ipotekli satış olarak nitelendirilen konut kredili satışlar da kasımda yüzde 724.8 artışla 43 bin 911 adet olarak gerçekleşti. Yabancılara yapılan konut satışları ise kasımda bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 14.6 azalarak 3 bin 988 adet oldu. l Ekonomi Servisi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle