19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER EDİTÖR: CAFER KURT TASARIM: EMİNE BİLGET 53 KASIM 2019 PAZAR ABD’ye gitmemeliCHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, bir grup gazeteciyle gündemi değerlendirdi: “Ortadoğu politikasında Türkiye, iflas noktasına gelmiştir” diyen Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin IŞİD ile mücadeleyi terör örgütüne bırakarak stratejik bir hata yaptığını söyledi. MAHMUT LICALI CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ABD’ye 13 Kasım’da gerçekleştireceği ziyaret ile ilgili “Erdoğan Amerika’ya gitmemeli. Amerika’ya ne diye gidecek? ‘Giderken mektubu yanımda götüreceğim’ diyor. Bundan daha büyük bir saçmalık olamaz. Sen oturacaksın, o mektuba milletin şanını ve şerefini koruyacak şekilde yanıt vereceksin. Diplomatik kurallara uygun ama onun hak ettiği bir cevabı vereceksin. Yani Amerika’ya mektubu iade etmek için mi gidiyorsun? Büyük bir saçmalık. Kesinlikle gitmemesi lazım” değerlendirmesini yaptı. Kılıçdaroğlu, parti genel merkezinde bir grup gazetecinin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Kılıçdaroğlu’nun sorulara verdiği yanıtlar ve değerlendirmeleri şöyle: CHP’nin tezkereye evet demesinin doğru bir politika olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, “İdlib’e, Afrin’e güzel hizmetler götürülüyor. Askerimiz çekilseydi, bu hizmetler yok olacaktı” dedi. türkiye’den destek yağdı Seçil öğretmeni hedef gösterdiler Şırnak’ta anaokulu öğretmenliği yapan Seçil Y.G., 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nda öğrencilerine “Hoş gelişler ola Mustafa Kemal Paşa” türküsü eşliğinde gösteri yaptırınca PKK terör örgütüne yakın bir internet sitesi tarafından hedef gösterildi. Gösterinin videosunu paylaşan ve öğretmenin kişisel bilgilerini ifşa eden sitenin yayını üzerine sosyal medyadan öğretmene destek mesajları yağdı. Akşener: Yalnız değil İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in de aralarında bulunduğu çok sayıda kişi ve kurum, “Seçil öğretmen yalnız değildir” mesajını paylaştı. Akşener, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda “Kimse Seçil öğretmen yalnız sanmasın. Türk milleti ve İYİ Parti memleketimizin her noktasında, şanlı bayrağımızın altında, vatanını, milletini seven, Türkiye’yi hak ettiği geleceğe taşıyacak nesiller yetiştiren öğretmenlerimizin daima yanındadır” ifadelerini kullandı. Bakan Selçuk aradı Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk da Seçil öğretmeni arayarak, “Öğretmenim, 29 Ekim’de okul bahçesinde oluşturduğunuz güzel bir tablo karşısında rahatsız olanlar, Şırnaklı evlatlarımızın huzurundan, mutluluğundan rahatsız olanlardır. Güvenlik güçlerimiz bu kişileri en kısa sürede yargıya teslim edecektir, bundan hiç şüpheniz olmasın. Her zaman yanınızdayız” dedi. Selçuk, sosyal medya hesabından da “Seçil öğretmenimizin güvenliği için gerekli önlemlerin alındığını bildirmek isterim” ifadelerini kullandı. l ANKARA / Cumhuriyet n Mektup yazmaktan acizler: (ABD Başkanı Donald Trump’ın mektubuna ilişkin) Resmi olarak, diplomatik yollardan, Türkiye Cumhuriyeti’nden özür dilenir. “Bu mektupla amaç aşılmıştır, Türk milletine saygımız sonsuzdur, mektup büyük bir talihsizlik eseridir” denir. Erdoğan gidebilir ondan sonra. Mektubu yanında da götürmez. Götürüp ne yapacak yani? Bir de o toplumu aşağılayan mektubu cebine alıp gezecek mi? Yok öyle bir şey. Bu mektuba cevap veremiyorlar. Önce “Barış Pınarı Harekâtı ile biz mektubun cevabını verdik” dediler. Sonra onun gerçek olmadığı çıktı ortaya. Arkasından AK Parti’nin kurmayları, “Biz o mektubu çöpe attık” dediler. Sonra çöpte olmadığı da çıktı ortaya. Oturup iki satır yazı yazmaktan aciz bir Saray yönetimi var. Türkiye’nin şanını ve şerefini korumaktan aciz bir Saray yönetimi var. Bu Saray yönetiminin Türkiye’ye hiçbir yararı yoktur. Bugüne kadar bütün eylemleri, bütün söylemleri Türkiye’ye zarar vermiştir. n Erdoğan’ın işine yarar: Batı, Türkiye deyince sadece Erdoğan’ı görüyor. Son yerel seçimlerde de böyle bir gerçeğin olmadığını bütün dünyaya göstermiş olduk. ABD’nin bu süreç içinde Türkiye’ye yaptırım uygulaması Erdoğan’ın işine yarar. Erdoğan, yaşanan ekonomik krizi, Amerika’ya bağlar. “Tam ekonomi düzelecekti, 8 milyon kişiye üç gün sonra iş bulacaktık, ah şu Amerika yok mu, geldi yaptırım uyguladı, kusura bakmayın kriz bundan dolayı” diyecek. Kaldı ki bu tür yaptırımların halkımızın gözünde itibar görmediğinin de bilinmesi lazım. Kıbrıs çıkarmasından sonra da Amerika belli yaptırımlar uyguladı ama halk bütünlük içinde karşı çıktı. n Çekilmenin maliyeti olurdu: (CHP’nin tezkere konusundaki tavrı hakkında) Tezkereye “evet” dememiz doğru politikaydı. Biz, Saray hüküme Parti merkezinde gazetecilerin sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu, dış politikaya ilişkin önemli uyarılarda bulundu. tinin bilmediği pek çok gerçeği biliyoruz. İdlib’de, Afrin’de sivil toplum örgütleri var ve bunların harcamalarının büyük bir kısmı AB tarafından fonlanıyor. Orada Suriye halkına olağanüstü güzel hizmetler götürüyorlar. Fotoğraflarını gördüm, bana bilgi verildi. Şimdi eğer askerlerimiz çekilseydi, bu hizmetlerin tamamı yok olacaktı. Biz oradaki Suriyelileri düşünmek zorundayız. Hatay Büyükşehir Belediyemiz o bölgeye düzenli içecek su götürüyor. Türk askeri çekildiği zaman ne olacak oraya? Oradaki insanlar da Türkiye’ye gelecekler. Çekilmenin Türkiye’ye maliyeti çok daha ağır olacaktır. Dolayısıyla askerlerin o bölgede kalmasının, hem bizim hem o bölgede yaşayan, özellikle kadın, çocuk, yaşlı insanlar için zorunlu olduğu gerçeğini gördük. O çerçevede kararımızı verdik. n Türkiye itibar kay betti: (İktida rın Suriye po litikasının so nuçlarına iliş kin) Suriye ko nusunda baş Mahmut ta konulan he Lıcalı defle, bugün gel diğimiz nokta ara sında Türkiye ciddi bir uluslararası itibar kaybı na uğramıştır. Başta konulan he def, Suriye’nin demokratik bir yapıya kavuşmasıydı. Suriye’ye barışın, hu zurun gelmesiydi. Bunu sağlamak için de ABD, Suudi Arabistan, Katar, Tür kiye ortak hareket ettiler. Geldiğimiz noktada ne barış var ne demokrasi var. Kendi toprağını terk eden bir Türkiye var ve 3 milyon 600 bin Suriyeli gerçe ği var Türkiye’de. Bu başarı mıdır, ba şarısızlık mıdır? Ortadoğu politikasında Türkiye, iflas noktasına gelmiştir. Türkiye burada büyük bir başarısızlığa imza atmıştır. Cumhuriyet tarihinde bu kadar büyük bir başarısızlık olmamıştır. Bunu kabul etmemiz gerekiyor. n Memnun oluruz: (Erdoğan’ın “Gerekirse Tel Abyad ve Resulayn ara sına şehir inşa ederiz” açıklaması üze rine) Erdoğan, “Bugüne kadar Suriyeli ler için 30 milyar dolar para harcadık” dedi. Ki bu Türkiye’deki sığınmacılar için. Suriye politikasının Türkiye’ye maliyetini şu anda arkadaşlarımız araştırıyor. Maliyetini çıkaracağız orta ya. O bölgeye kutu deniliyor. Bütün gö rüşmelerde de kutu olarak ifade edil miştir. Suriyelilerin oraya ev yapılarak yerleştirilme leri ve buradaki in sanların gönül lü gitmeleri ni yapabilir lerse mem nun oluruz. Yapsınlar. İmkânları vardır her halde. Bu nu söyle yen Erdo ğan. Kemal Kılıçdaroğlu n Trump üzerine inşaa edildi: (ABD’nin olası yaptırım ları konusunda) ABD politi kasındaki yanlışlık şuydu: Türkiye, ABD endeksli dış politikasını Trump üzerine inşa etti. Oysa orada çok güçlü bir kuv vetler ayrılığı var. “Nasıl olsa Türkiye’de Erdoğan ne derse oluyor. ABD’de de öy le olur” dediler, ancak tam tersi çıktı. Yaptırım konusu, Türkiye’nin hak etti ği bir süreç değil. Erdoğan’dan intikam almak üzere Türkiye’ye yaptırım uygu lanmasını asla doğru bulmuyoruz. Çünkü Türkiye, Erdoğan’dan ibaret değil. Türkiye’nin Erdoğan’dan daha güçlü bütün dünyayı doğru algılayan, yazarı, çizeri, avukatı, üniversitesi, her şeyi var. Ama Batılı bütün Türkiye’yi Erdoğan’ın gözü ile görüyor. n Seçim, bir kişinin iradesine bağlı: (Erken seçim olup olmayacağı konusunda) Seçimin olup olmaması tümüyle bir kişinin ortaya koyacağı iradeye bağlı. Çünkü parlamentoda AK Parti gurubunun bağımsız iradesi söz konusu değil. Dolayısıyla Erdoğan, bu süreç içinde seçime gider mi, gitmez mi, bilmiyoruz ama vereceği karar bizi ilgilendirmiyor, çünkü biz yarın seçime gidilecekmiş gibi zaten çalışıyoruz. n Batı, PYD’ye yaptırdı: Türkiye gerçekten de IŞİD ile mücadele edip kendi toprağını korusa, bugün dünyada Türkiye’nin pozisyonu çok farklı olurdu. IŞİD’e karşı mücadele eden, haklı gerekçe ile kendi toprağını koruyan, IŞİD’i yenilgiye uğratan, bütün Batı’nın gözünde de saygınlık kazanan bir ülke konumuna gelirdi. Büyük bir stratejik hata yapıldı. Çünkü IŞİD’i o dönem Erdoğan ve ekibi terör örgütü olarak tanımlamıyordu. Ankara’da 103 kişi hayatını kaybederken bile buna kokteyl terör örgütü dediler. IŞİD’in terörü demediler. Halbuki Süleyman Şah türbesinin verdiği çok önemli fırsat vardı, kendi toprağımız, meşruyduk, gideceğiz, toprağımızı koruyacağız, bayrağımız orada, üstelik uluslararası anlaşmalarla tescil edilmiş, bize ait olduğu belli. Ama biz terör örgütüne teslim ederek kaçtık. O mücadeleyi Batı, PYD’ye yaptırdı ve PYD de bütün dünyanın gözünde meşru bir organ olarak ortaya çıktı. Üzülerek söylüyorum ama Batı medyasının ve Batı’nın gördüğü tablo bu. l ANKARA ‘Elçi çekme’ seçeneği kullanılmadı HÜSEYİN HAYATSEVER ABD Temsilciler Meclisi’nde 1915 tehcirini “Ermeni soykırımı” olarak tanımlayan kararın 29 Ekim’de kabul edilmesi üzerine ABD’ye gösterilen sert tepki, söylem düzeyinde kaldı. Türkiye, Washington Büyükelçisi’ni Ankara’ya çekerek “ABD’ye diplomatik tepki gösterme” yoluna gitmedi. Benzer tasarılar, diğer ülke parlamentolarında ya da ABD’de daha alt düzeyde kabul edildiğinde tepki olarak Türkiye’nin o ülkelerdeki büyükelçileri ilk uçakla Ankara’ya çağırılmıştı. “Soykırım tasarısı” bu sefer ABD Temsilciler Meclisi’nde çok büyük çoğunlukla kabul edilmesine karşın gösterilen diplomatik tepki, ABD’nin Ankara Büyükelçisi’nin Dışişleri Bakanlığı’na çağırılmasıyla sınırlı kaldı. ABD Temsilciler Meclisi’nde, 29 Ekim’de yapılan oylamada, “Ermeni soykırımı konusunda ABD’nin tutumunu teyit” başlıklı karar tasarısı 11’e karşı 405 oyla kabul edildi. Karar, “tavsiye” niteliğinde olduğu ve yasa tasarısı olmadığı için senatoda onay süreci bulunmuyor. Tasarının doğrudan genel kurulda oylanmasında, ABD Başkanı Donald Trump’ın azil süreci nedeniyle büyük çekişme yaşayan Cumhuriyetçi ve Demokrat Temsilciler Meclisi üyelerinin, özellikle Barış Pınarı Harekâtı nedeniyle Türkiye’ye yönelik tepkisel tutumda ortaklaşmaları etkili oldu. Daha önce çağrılmışlardı Tasarının Temsilciler Meclisi’nde oylanmasının ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere hükümetten ABD’ye tepki açıklamaları yapılırken, bu tepkilerin söylem düzeyinde kalması dikkat çekti. ABD’nin Ankara Büyükelçisi David Satterfield, Dışişleri Bakanlığı’na çağırılarak, Kalın, ABD Temsilciler Meclisi heyeti ile görüştü Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, ABD Temsilciler Meclisi heyeti ile dün Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde görüştü. Görüşmede, Temsilciler Meclisi’nde kabul edilen, Türkiye’ye yaptırım uygulanması ve “Ermeni soykırımı” tasarıları da gündeme geldi. Anadolu Ajansı’nın haberine göre, Türkiye’nin tasarılar nedeniyle duyduğu rahatsızlığın iletildiği görüşmede, mültecilerin Suriye’ye dönüşü ile ilgili Türkiye’nin çalışmaları hakkında bilgi verildi ve uluslararası toplumun da sorumluluk alması gerektiğine işaret edildi. duyulan rahatsızlık iletilirken diplomatik tepki olarak ilk atılacak adımlar arasında yer alan Washington Büyükelçisi Serdar Kılıç’ın Ankara’ya çağırılması gerçekleşmedi. Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi’nde, 4 Mart 2010’da, “Ermeni soykırımı” tasarısının kabulü üzerine dönemin Washington büyükelçisi Namık Tan, istişarelerde bulunmak üzere Ankara’ya çağırılmış, 1 ay sonra geri dönmüştü. Yine aynı tasarı, 11 Ekim 2007’de Dış İlişkiler Komitesi’nde kabul edildiğinde dönemin Washington büyükelçisi Nabi Şensoy istişareler için Ankara’ya çağırılmış, 11 gün sonra Washington’a dönmüştü. O dönemki ABD yönetimlerinin girişimleriyle tasarılar, Temsilciler Meclisi Genel Kurulu’na getirilmemişti. 2016’da Almanya Federal Meclisi’nin “Ermeni soykırımını tanıma” kararı alması üzerine de Berlin Büyükelçisi Hüseyin Avni Karslıoğlu Ankara’ya çağırılmıştı. l ANKARA SOYLU: IŞİD’LİLER GÖNDERİLECEK Avrupa’ya ‘otel değiliz’ tepkisi İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, yabancı ülke vatandaşı IŞİD’lilerin, Fırat Kalkanı Harekâtı bölgesinde bir süre tutulduktan sonra kendi ülkelerine gönderileceğini belirterek “Biz kimsenin DEAŞ mensubunun oteli değiliz” dedi. Soylu, ATO Congresium’da düzenlenen Verimlilik ve Teknoloji Fuarı’nı ziyaretinde gazetecilerin sorularını yanıtladı. Soylu, Türkiye’de gözaltına alınan Hollanda vatandaşı IŞİD’li teröristler için Hollanda tarafından vatandaşlıktan çıkarma sürecinin başlatıldığı haberlerinin anımsatılması üzerine, Resulayn ve Tel Abyad’da ele geçirilen IŞİD mensuplarının bir kısmının Türk, bir kısmının da yabancı ülke vatandaşları olduğunu söyledi. Yabancı ülke vatandaşlarının Fırat Kalkanı Harekâtı bölgesine götürüldüğünü ve oradaki korunaklı cezaevlerinde tutulduğunu söyleyen Soylu, yabancı ülkelerin IŞİD mensuplarını vatandaşlıktan çıkarmak suretiyle kabul etmeme yoluna gittiğini belirterek şöyle konuştu: “Bu sadece Hollanda’nın ortaya koyduğu süreç değil, İngiltere de yapıyor. İşin kolayını herkes bulmuş. DEAŞ’lı birisi olduğunda kendi vatandaşlığından çıkarıyor. Yani vatansız bir hale getiriyor. Ondan sonra bulunduğu ülkede onun herhangi bir yere gitmesi hususunda kendine ait bir sorumsuzluk ortaya koyuyor. Bu önümüzdeki günlerde bütün dünyada konuşulması gereken bir süreç. Biz kimsenin DEAŞ mensubunun oteli değiliz. Bu ülkelerle anlaşmalarımız var. Anlaşmalarımızda özellikle bunların birbirine iade edilmeleri söz konusu” dedi. l ANKARA / Cumhuriyet ATATÜRK’e HAKARET Fatih Tezcan’a suç duyurusu CHP, iktidara yakın gazeteciyazar Fatih Tezcan hakkında, “halkı kin ve düşmanlığa tahrik ve Atatürk’ün hatırasına alenen hakaret ettiği” gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu. CHP, 29 Ekim’de, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ulu önder Atatürk’e sosyal medya üzerinden ettiği hakaretle gündeme gelen Tezcan hakkında kamu davası açılmasını talep etti. CHP’nin avukatı Çağlar Çağlayan tarafından yapılan suç duyurusunun dilekçesinde, “Tezcan’ın fikir açıklama bahanesi arkasına saklanarak” hakaret ettiğine işaret edilerek “Şüphelinin bu hakkı kendinde bulması ifade özgürlüğü sınırlarını aşmakta, yakın bir tehlike ile halkın bir kesimini tahrik etmekte, kendisini siyaseten şüpheliden uzak görenleri aşağılamaktadır” denildi. l ANKARA / Cumhuriyet 68LİLER DERNEĞİ’NDEN ÇAĞRI 4 KASIM 2019 PAZARTESİ SAAT: 14.15 15.15 TÜYAP İSTANBUL KİTAP FUARI KARADENİZ SALONU “TÜRK EDEBİYATINDA 50 KUŞAĞI 68 KUŞAĞI İLİŞKİSİ” KONUŞMACILAR: MEHMET ATAY Yayıncı ÖNER YAĞCI Yazar İletişim 0532.391 11 27 0535.412 68 68 – 0532.281 54 54 www.68lilerderneği.org
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle