19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER Sigara cigara cüvere Cumhurbaşkanı Erdoğan Rize’de “Baylar, bayanlar, içmeyin bu sigarayı. Cumhurbaşkanı olarak sevdiklerime diyorum ki, bu haramdır. Diyanet İşleri Başkanımız da söyledi. ‘Haramdır’ dedi. Niye? Kasaya, emaneti ilahi olan bu vücuda zararı var mı? Var. Doktorlar da burada. Öyleyse haram” demiş. R.T. Erdoğan’ın bu sözleri “sevdikleri için” kuşkusuz bir talimattır. Sevmedikleri için malumattır. HHH Bu değerli bilgiye teşekkür etmemek olmaz. Ben de veremden ölen Jules Laforgue’ın (18601887) Orhan Veli Kanık tarafından dilimize çevirilen CIGARA adlı şiiriyle teşekkür etmek istiyorum: “Evet, bu dünya tatsız, ya öteki? Palavra. / Boyun eğmişim kadere, yaşıyarak, bedbin./ Ölüm gelinceyedek, vakit öldürmek için, / İçerim, Tanrıların huzurunda, cığara.// Siz didinin, yarınki zavallı iskeletler; / Ben, gökyüzüne doğru kıvrılan mavi ırmak, / Uyurum bir hudutsuz dalgaya kapılarak. / Etrafta baygın kokulu buhurdanlar tüter.// Cennetteyim, çiçek açmış rüyalar aydınlık, / Tuhaf, garip valsler içinde karma karışık; / Sivrisinek korolariyle bir fil akını.// Uyanırım nihayet dilimde mısralarım; / Sevinç içinde tatlı tatlı seyre dalarım / Nar gibi kızarmış sevgili başparmağımı.” HHH Lisede arkadaşlar helada sigara içerlerdi. Başmuavin “Fosbıyık” oraya ders aralarında baskın yapardı. Bazen ders sırasında sınıfta sigara araması yapılırdı. Ben o sırada sigara içmezdim. 1955 yılında, Mersin’de, lise son sınıfta iki dersten takıntılı gezerken, Fabrikalar Caddesi ile Hastane Caddesi’nin köşesinde bulunan Davut’un bakkal dükkânından Bafra paketi alarak sigaraya başladım. İçtiğim sigaralar arasında en iyisi sarı karton paketli Yeni Harman idi. İngilizlerin “Number 1” sigarasına benzerdi. Aynı yıl pipo içmeye de başladım. TRT Televizyonu’nda çalışırken günde üç paket içiyordum. Fransa’da Gitanes, Bastos içtim. Belçika’nın Celtic sigarası da iyidir. Yunanistan’a gittiğim zamanlar Karellia içerdim. HHH 2000 yılı başında oğlumuz Tanbey  (Prof. Dr. MD. PhD) “Baba artık sigara içme” deyince “Olur içmem!” demiştim. O günden bu yana sigara içmiyorum. Oflayıp poflamadan sigarayı bırakmama şaşıran Ülker, “Sigarayı kolayca bıraktığına göre beni de bırakırsın” demişti. Birkaç yıl sonra, ölçülü sayılacak sayıda tekrar pipo ve puro (sigar) tüttürmeye başladım. Sağlık açısından hiçbir şikâyetim yok. Üstadım büyük Yunan şair Yannis Ritsos, iyi sigara içerdi, sigara için “Sol elimin altıncı parmağı” derdi. Albaylar cuntası zamanında sigara içerek prostat ameliyatı olmuştu. Ameliyat olmak için lokal anestezi yaptıklarını söylemişti bana.* HHH Bu vesile ile eski bir yazımdan bir alıntı yapacağım: “Bu yazıyı, sigara içenlerin hedef olduğu genel faşist baskıları protesto etmek için yazdım. Tütün içmeyen insanlarla bir arada olmaktan ben de hoşlanmıyorum. Artık kamuya açık yerlerde çok az bulunduğum için bu konuda hiçbir sıkıntım yok! Ancak kahve, lokanta, bar, meyhane gibi yerlerde, sigara içenler için konforlu özel bölümler hazırlanmasına  ya da tütün kullananlar için özel mekânlar açılmasına izin verilsin! Tütün kullananlar nasıl olsa geberip gidecekler. Sigara içmeyenlere uzun ömür dilerim. Bu arada hükümetin tütün üretimine izin verilip içilmesinin yasaklamasına da aklım ermiyor.” (Hürriyet, 9 Ocak 2010) HHH AKP Genel Başkanı, Diyanet İşleri Başkanı’nın ağzına bakarak sigara için “Haramdır!” demiş. Hz. Muhammed hayattayken “sigara” diye bir şey yoktu. Kuran’da ve hadislerde sigaranın “s”si yok. Haram kavramından hareketle ve tümdengelim yöntemiyle kimse sigarayı “Haram” ilan edemez. Din kimsenin yalancı şahidi değildir. Ancak bilimciler ve doktorlar sigaranın sağlığa zararlı olduğunu söyleyebilir. Gerisi cüvere tüttürenlerin bileceği iş… Din adamlarının, dincilerin, İslamcıların ağzından çıkan haram sözcüğü benim için mürailikten başka hiçbir şey ifade etmiyor. Dünyanın gelmiş geçmiş bütün dinlerinin din adamları dinlerine ihanet etmişlerdir. İslamın din adamlarının ihaneti ise katmerli olup kendilerine bağlı eşeğimi bile emanet etmem.   *Özdemir İnce, Agios Ritsos, Ve Yayınevi, s.95 Yargıtay pet şişeyi ‘silah’ saymadı Yargıtay ile yerel mahkeme arasında 5 kez gidip gelen pet şişe davası sonuçlandı. Yargıtay Ceza Genel Kurulu, Ankara’da bir kadının iş hanında karşılaştığı eski damadına su dolu pet şişe fırlatması sebebiyle açılan davada, atılan pet şişenin silah olmadığına hükmetti. AA’nın haberine göre, kararın gerekçesinde, pet şişenin, “kullanılış amacı ve yapısı bakımından saldırı ve savunma amacıyla üretilmediği, caydırıcı ve korkutucu özelliğe sahip olmadığı hususunda tereddüt bulunmayan su dolu 500 mililitrelik pet şişenin kasten yaralama suçu bakımından silah olarak nitelendirilemeyeceği kabul edilmelidir” denildi. l ANKARA / Cumhuriyet EDİTÖR: MÜNEVVER OSKAY TASARIM: EMİNE BİLGET 3 KASIM 2019 PAZAR 3 Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun raporuna göre cinayetlerin faili yine erkekler 31 günde 36 kadın öldürüldü Sanık avukatı, Çet’in transkriptini dosyaya koydu Üniversite öğrencisi Şule Çet (23) cinayeti davasında, sanık Çağatay Aksu’nun avukatı Levent Ekmen, hukuka aykırı bir şekilde genç kızın transkriptine ulaşarak dosyasına koydu. Kişisel verilerin hukuka aykırı bir şekilde ele geçirildiğini söyleyen Çet’in avukatı Umur Yıldırım, bu belgeyi temin eden kamu görevlileri hakkında suç duyurusunda bulunacağını belirtti. Öğrencinin kayıt bilgileri, aldığı dersler ve başarı notunu kapsayan transkript, mahkeme kararıyla elde edilebiliyor. l Haber Merkezi Şule Çet Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun raporuna göre, ekim ayında 36 kadın, erkekler tarafından öldürüldü. Cinsel şiddet ve çocuk istismarının devam ettiğine dikkat çekilen raporda, “Bu ay işlenen kadın cinayetlerinin 8’i şüpheli ölüm olarak kaydedilirken 17 kadının neden öldürüldüğü tespit edilemedi, 5’i ekonomik bahaneyle, 6’sı boşanmak istemesi, barışma isteğini reddetmesi, telefona cevap vermemesi gibi kendi hayatına dair karar almak isterken öldürüldü. Kadınların kim tarafından, neden öldürüldüğü tespit edilmedik çe, adil yargılama yapılmayıp şüpheli, sanık ve katiller caydırıcı cezalar almadıkça, önleyici tedbirler uygulanmadıkça şiddet boyut değiştirerek sürmeye devam ediyor” ifadelerine yer verildi. Öte yandan raporda, kadınların kimler tarafından öldürüldüğüne dair “Öldürülen 36 kadından 14’ünün kim tarafından öldürüldüğü tespit edilemedi, 8’i evli oldukları erkek, 6’sı birlikte olduğu erkek, 4’ü tanıdık veya akraba, 2’si baba, 1’i eskiden birlikte olduğu erkek ve 1 kadın da kardeşi tarafından öldürülmüştür” bilgisi verildi. l Haber Merkezi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle