19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER EDİTÖR: ELİF TOKBAY TASARIM: İLKNUR FİLİZ 314 KASIM 2019 PERŞEMBE 210/13 0 180/9 0 200/7 0 190/16 0 180/9 0 180/1 0 130/2 0 170/8 0 210/1 3 0 200/8 0 190/1 0 0 170/10 0 70/2 0 250/20 0 70/5 0 60/1 0 80/4 0 100/4 0 70/3 0 160/1 1 0 70/2 0 220/10 0 TARİHTE BUGÜN 1908: Einstein, Kuantum Teorisi’nin sunumunu yaptı. 1950: Şair Orhan Veli, Ankara’da çukura düştükten iki gün sonra İstanbul’da öldü. 1985: Demokratik Sol Parti (DSP) kuruldu. 1993: Naim Süleymanoğlu, Melbourne’deki halter şampiyonasında üç altın madalya kazandı. ‘Saltanat sevdası’Mimarlar Odası: Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’a 10 milyonluk konukevi Mimarlar Odası Ankara Şubesi Başkanı Tezcan Karakuş Candan, İller Ban biliyorlar? İsraf politikaları özel konukevi uygulamaları bakanlara da sira cilik Bakanlığı’na konuya ilişkin yazılar yazdıklarını ve gelecek yanıtlara gö kası Macunköy Tesisleri’nde Çev yet etti. İsrafın başı, yöne re yargı sürecini başlata re ve Şehircilik Bakanı Murat Ku tenlerin kendisidir. Değil caklarını ifade eden Can rum için ithal malzemelerin kul 10 milyonun bir liranın dan, “İnşaatın bir metre lanıldığı 10 milyon TL’lik özel bile çok kıymetli olduğu Murat Kurum karesi 12 işçinin bir aylık bir konukevi yapıldığını açıkla süreçte bakan, halka açık tesisle maaşına denk geliyor. Mermerin dı. Candan, “Bu bir israf projesi re konukevi yaptırıyor, bu israfı den tavan kaplamalarına yağmur dir. Yık yap yaklaşımı ile kamu kamuoyunun takdirine sunuyo oluklarına kadar ithal malzeme sal alanları, halka açık kullanılan ruz” sözleriyle tepki gösterdi. kullanılması da katmerli israftır” tesisleri kendilerine kapatıyorlar. İnsanlar bu kadar yoksulluk için ‘12 işçinin maaşı’ dedi. İller Bankası’na ait Macunköy Yerleşkesi’nin tamamının 96 deyken, vicdanen nasıl rahat ola İller Bankası ve Çevre Şehir bin metrekare olduğuna dikkat çeken Candan, “Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na bağlı İller Bankası, yerleşkenin yarısını planlıyor ve bu alana ‘Macunköy Sosyal Tesisleri’ne ek bina yapıyoruz’ diyerek bakana konukevi yapıyor. Kabul salonu, özel çalışma odası, bahçe ve peyzaj düzenlemesi ile yerleşke duvarla ikiye ayrılarak bakana özel has bahçe mi planlanıyor” diye konuştu. Candan, alandaki 30 yıllık ağaçların da inşaat nedeniyle kesileceğini belirtti. l ANKARA / Cumhuriyet ‘Canımız ‘KaKfaötneyahlüdsliıedkraierım’ acıyor’ Sapanca’da ağaçlar söküldü D oğa harikası Sapanca’da hayata geçirilecek “Teleferik Projesi”ne karşı bölge sakinlerinin mücadelesi sü rüyor. Şirket, projenin alt istasyonu için hazal dün 2 büyük çam ağacını söktü, kamyona ocak yükleyip götürdü. Çalışma alanının çev resi demir levhalarla çevrili. Ağaçlar sö Bölge sakinleri, ağaçların, sökülüşünü demir levhalar arasından izledi. külürken bölge sakinleri tepki gösterdi. Koşarak alana gelen köylü kadınlar bastonlarıyla levhalara vurdu. Bölge sakin leri ile şirket çalışanları arasında arbede yaşandı. Polis olaya müdahale etti. 65 yaşındaki Fatma Tıknas ağaçlar sökülür ken “Canımız acıyor” diye bağırdı. Tıknas, “Bunlar ne ağaç ne kadın ne de ço KURTULUŞ ARI cuk tanıyorlar. Ben ektim bu ağaçları. Bu ağaç sökülür mü, devrilir mi?” dedi. İzzet Sağıroğlu ise şantiye şe fi Murat Bina’nın ken disine “kafana sıka rım” dediğini belirte rek Bina’dan şikâyetçi oldu. Gözaltına alı nan, hakkında soruş turma açıldığı belirti len Bina, ifadesi alın dıktan sonra serbest bırakıldı. Bölge sakinlerinin Kırkpınar Hasanpaşa Mahallesi’nde kurduk ları çadırda başlattık ları nöbet sürüyor. l SAPANCA Gazetemize konuşan İzzet Sağıroğlu, “Ben demir levhanın kenarı Murat Bina, ‘Kafana sıkarım’ dedi. Elini de beline attı. Şikâyetçi olnı açtım, içeri bakıyorum. Ağaçları sökmesinler diye. O sırada bana dum ama ne yazık ki hemen salınmış. Tutuklanmasını istedim” dedi. Türkiye’deki mahkeme Almanya doğumlu çocuğun velayetini anneden aldı Araftaki çocuklar SELDA GÜNEYSU Sadık Turgay, Almanya’da doğan torunu Almina Zara Tillioğlu’nun, Türkiye’nin taraf olduğu Uluslararası Çocuk Kaçırmanın Hukuki Veçhelerine Dair Lahey Sözleşmesi kapsamında, Alman hükümetine verilecek olması karşısında Türk yetkililerden yardım bekliyor. Adana’da yaşayan Sadık Turgay, önceki gün Meclis’e geldi. Kızı Sakine Tillioğlu’nun 2011’de, Türk asıllı Alman vatandaşı Mehmet Tillioğlu ile evlendiğini ancak “gördüğü şiddet üzerine” Almanya’da doğan kızı Almina Zara Tillioğlu’nun iki yaşındayken Türkiye’ye geldiğini anlattı. Bu süreçte Adana 1. Aile Mahkemesi’nde “çocuğun velayeti” üzerine dava açıldığını, mahkemenin Türkiye’nin taraf olduğu Uluslararası Çocuk Kaçırmanın Hukuki Veçhelerine Dair Lahey Sözleşmesi kapsamında torunu Almina Zara Tillioğlu’nun velayetini “Alman hükümetine verdiğini” dile getiren Turgay, “Karara itiraz ettik. Konu istinaf mahkemesine taşındı. O da mahkemenin kararını onadı. Onun üzerine Yargıtay’a gittik. Yine bu sözleşmeden ötü rü Yargıtay da karara ‘onama’ verdi” dedi. Turgay, “Bir anadan çocuğunu nasıl ayırabilirsiniz? Torunum Türkiye’de yaşıyor. Bu durumda yüz binlerce çocuk varmış. Kararı hazmedemiyoruz. Türk yetkililer, Türkiye Cumhuriyeti kimliği taşıyan bir çocuğu Almanya’da, annesiz, bir koruyucu aile ya da çocuk esirgeme kurumunda büyümesine nasıl izin verir?” sözleriyle tepki gösterdi. ‘Haklı sebep sunulmalı’ Eski aile mahkemesi yargıcı ve avukat Eray Karınca ise bu tür vakalar ile ilgili aileleri uyardı. Karınca, Türk ailelerinin bu tür durumlarda, genellikle, “yeterli hukuki donanıma sahip olamadıklarını, mahkemelere, haklı gerekçe sunamamalarını ve bu nedenle de bekledikleri sonucu alamadıklarını” kaydetti. “Eğer, haklı sebep sunmadan bir çocuğu, diğer bir ülkeye götürürseniz, bu noktada diğer ülke devreye girer” diyen Karınca, bir çocuğun normalde anneden alınmasının “Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne” de aykırı olabileceğini ancak burada da “çocuğun üstün yararlarının gündeme getirilmesi gerektiğinin” altını çizdi. l ANKARA OTİZM SKANDALI MUHTARIN SEÇİM KAMPANYASI Ben bunları YOLLARIM Aksaray’daki Mehmetçik İlkokulu’nda, otizmli öğrencilerin yuhalandığı iddiası TBMM’yi de harekete geçirdi. TBMM Down Sendromu, Otizm ve Diğer Gelişimsel Bozuklukları Araştırma Komisyonu, Aksaray’daki okulda inceleme yaptı. Komisyon muhtar ile de görüşmek istedi ancak milletvekilleri muhtara ulaşamadı. CHP Kayseri Milletvekili Çetin Arık, “Muhtar komisyondan kaçtı, kendisiyle görüşemedik” dedi. “Velilerin kendi aralarında ‘onlar’ ve ‘bizler’ olarak ayrıldıklarını dile getiren Arık, “Çok üzücü bir durum. Çocukların okula girip çıktıkları kapı bile ayrı. Kaynaştırma eğitimi adı altında tamamen ayrışmış durumdalar” dedi. ‘Muhtar provoke ediyor’ Otizmli çocukların ailelerinin “okul idaresi ve muhtarın olayı provoke ettiğini” söylediklerini kaydeden Arık, yalnızca okul müdürüne soruşturma açılmasının yeterli olmadığının altını çizdi. Arık, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bir yıl öncesinden bu çocukların okuldan uzaklaştırılması için imza toplanmış. Muhtar seçim kampanyasını ‘Ben bu çocukları, bu okuldan yollarım’ diye kampanya düzenlemiş.” Komisyon üyelerinin Aksaray Valisi Ali Mantı’dan “muhtar hakkında soruşturma başlatılması ve görevinden el çektirilmesini istediğini” de kaydeden Arık, “Çünkü ayrımcılık ve nefret suçu işlemiş durumda” dedi. l SELDA GÜNEYSU / ANKARA ti. Meclis’i karıştıran tartışmaya CHP Grup Başkanvekili Engin Altay ise “Böyle bir algı varsa cenabı Allah’ın adının yer lerde süründürülme sine de göz yummamak lazım, o kapak Laiklik, din işleriyle ların toplatılmasında fayda var” sözleriyle kanalizasyon girmişti. işlerini ayırmaktır Özetle, üzerinde “Allah” yazdığı id Baştan söyleyeyim. Bu yazıdan kötü kokular geliyor. Hem de sifon çekildikten sonra görmek istemediğimiz dia edilen kapaklar AKP dönemi belediyesinindi. Minareli logoya türden. karşı kampanya Ben de devrik Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in dün sabahki mesajıyla fark ettim. Ünlü yandaş trollerden birinin ortaya çıkardığı fotoğrafı paylaştı. Cumhurbaşkanı’nın 10 Kasım’daki “Harf devrimiyle adeta her şey sıfırlandı” sözlerinin ardından geldi. İSKİ’nin kanalizasyonlara taktığı rögar kapağındaki yazıyı silmeye çalışan ak sakallı, şalvarlı, takkeli bir adam görünüyordu. Hem adamın hem trolün hem de Gökçek’in şikâyeti aynıydı: CHP’li belediye kanalizasyon kapağına görünür şekilde Allah’ın Arap harfleriyle yazılmış halini koymuştu. Gökçek açıklamasında daha da ileri gitti: “İmamoğlu bu şerefsizliği kim yapmış ve yaptırmış? Derhal yapanı ve yaptıranı bul ve işten at. Aksi takdirde düzeltmezsen bu işin siyasi faturası sana çıkar. Demedi deme. Bu işin takipçisiyiz.” 67 Eylül olaylarını, Çorum, Maraş ve Sivas katliamlarını böyle provokasyonlarla tecrübe ettiğimiz unutuldu mu? Ülkenin başkentini 23 yıl yöneten başkanın mesajı kısa sürede yayıldı. Kimilerinde öfke patlamalarına neden oldu. Yalnız “Allah” değil. Malum, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin logosunda cami silueti var. Logo, belediyeye ait her şeyde olduğu gibi rögarlarda da yer bulunca yine yıllarca tartışıldı. Akit yazarı Atilla Özdür’ün ta 2003’te “İstanbul’un simgesini teşkil eden cami ve minare motiflerini altından lağım suları geçen mazgal kapaklarına iş letip bunları bir de insanların ayakları altına sererek çiğnemelerine koyvermek, Müslümanlığı kabullenmiş insanların dini hislerini tahkir ve tezyif etmek olmuyor mu” satırlarını mı hatırlatalım? Ülkücülerin Ortadoğu gazetesinden Milli Görüş’ün Milli Gazetesi’ne kadar sağ basının çeşitli aralıklarla konuyu gündeme getirmesini mi? İSKİ ve AKP’li belediye başkanları hakkında savcılığa dini değerleri aşağılamadan şikâyetlerde bulunulmuş, ilahiyatçılar ise belediyeyi lanetleyen açıklamalar yapmıştı. Zavallı İSKİ ise 16 yıl önce “Şu an on binlerce mazgal var, hepsini bir anda değiştirmenin maliyeti trilyonları bulacak, zamanla amblemsiz kapaklarla değiştireceğiz” diyordu. Üstelik bunu da yapıyordu. Bunca yılda bitmemiş olacak ki geçen nisan ayında İmamoğlu değiştirme işleminin Yıllardır bitmeyen kanalizasyon tartışması Merak ettim. İstan hızla tamamlanacağını açıkladı. Logoya tersten bakınca bul Belediyesi’ni ara Bu kadar değil. dım. Fotoğrafta gö “Allah” yazısına ge rülen kapağın ken ri dönelim. Gökçek’in di dönemlerinde hat paylaştığı fotoğrafa bir ta son yıllarda takılan daha baktım. İki “lam” kapaklardan olmadı bir “h” harfi varmış gi ğını söylüyorlardı. Söylediklerine biydi. “Elif” eksikti. Arapça bilen göre, eskiydi. Kapak da sahiden ler “Lillah” diye okuyordu. “Allah eski görünüyordu. için” anlamı çıkıyordu. Milyonlarca kişinin yaşadığı Peki, niyet bu muydu? şehirde, “herhalde birileri fark et AKP Grup Başkanvekili Meh miştir” diye düşündüm. met Muş, bu harfler yüzün Tabii ki öyleydi. Meğer biz yıl den AKP’li belediyeler “Allah’a lardır kanalizasyon kapaklarını saygısızlık”la suçlanınca açıkla tartışıyormuşuz. Hem de sadece ma yaptı. “Bu kapaklar dökme Allah üzerinden değil. Hatta sa kapak ve bunları döken firma dece İstanbul’da bile değil, bir nın logosu tersten okunduğu çok şehirde. zaman Allah lafı gibi görünebi Mesela 13 yıl önce, liyor” dedi. 2006’da gazetelere düşen ajans Gerçekten de “Allah” yazı haberi şöyleydi: yor denilen ifadeyi ters çevirin “Bağcılar’da İSKİ’nin rögar ce “MD” net olarak görülüyor kapaklarında bulunan ve Allah du. Kapağı döken şirketin adı yazısına benzediği iddia edi nın baş harfleriydi. len işaret, tepkilere neden ol Ne kadar tuhaf değil mi? du. İşaretleri incelemek için top Her yere dini sembolleri so lanan vatandaşların sayısı artın kuşturanlarla, koydukları yerde ca olay yerine polis ekipleri gel görünce “burada ne işi var” di di. Kapaklarda bulunan işaretin yenler aynı kişiler. Kanalizasyon Allah yazısına benzediği konu kapağından dinsizlik suçlama sunda birleşen vatandaşlar İSKİ, sı üretenlerle, kendi taktıkları ka Bağcılar Belediyesi ve Başbakan pağa ters bakıp yıllar sonra bü Erdoğan’dan kapakların değişti yük oyunu çözenler aynı provo rilmesini istedi.”  katörler. Sadece İstanbul değil. Birbirine karıştırıyorlar: Oysa Diyarbakır’da meydanlara Şeyh yıllardır savunduğumuz laiklik, Said’in adını veren HDP de tar bir dini değer olan Allah’ın ya da tışmaya girmişti. HDP Batman caminin, örneğin bir kamu hiz Milletvekili Mehmet Ali Aslan, meti olan kanalizasyon işlerinden 2 yıl önce Meclis’te kürsüye çık ayrıştırılmasından başka bir şey mış, İstanbul’da Suriyeli çocuk değildir. Ayırmak; istismardan ların “Allah” yazıyor diye rögar da, cehaletten de, kışkırtıcılardan kapaklarını öptüklerini iddia et da bizi korur. mişti. “Allah isminin yüksekler Yine de anlamadılarsa Ata de olması gerekiyor, başımızın türk, Meclis kürsüsünde her şe üstünde” diyerek İstanbul’u yi “adam olmak demektir” diye yöneten AKP’yi eleştirmiş özetlemişti.  Tokat, Ordu ve hatay’da çocuklara istismar 3 ilde büyük utanç: 6 tutuklama Tokat’ta ve Ordu’da cinsel istismar iddiaları üzerine yürütülen soruşturmada 6 kişi tutuklanırken, Hatay’da torunlarına cinsel istismarda bulunduğu iddia edilen dede, suçlamaları kabul etmedi. Hatay Arsuz’da, 2013’te 6 ve 7 yaşlarındaki öz torunlarına 3 ay boyunca istismarda bulunduğu iddiasıyla 24 yıl hapis cezası istenen dede C.Ö’nün (74) yargılanmasına dün başlandı. Tutuksuz yargılanan dede suçlamaları kabul etmeyerek ço cuklarının kendisine iftira attığını öne sürdü. Tokat Erbaa’da 3 kız kardeşin cinsel istismara uğradığı iddiası üzerine başlatılan operasyonda gözaltına alınan 10 şüpheliden 5’i tutuklandı. Ordu Altınordu’daki bir ortaokulda öğretmen E.S’nin, 11 yaşındaki 5 kız öğrencisine cinsel istismarda bulunduğu iddia edildi. Gözaltına alınan E.S’nin öğrencilere yakın temas kurarak “Seni seviyorum” dediği belirtildi. Şüpheli tutuklandı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle