22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: İLKNUR FİLİZ 57 EKİM 2019 PAZARTESİ CHP lideri Kılıçdaroğlu, partisinin milletvekili kampının aydınlığa çıTküarrkaicyaeğ’yızi ‘gİfteirraCdeeğkil’,kapanışındakonuştu: HALUK KOÇ’A BİLAL ERDOĞAN DAVASINDAN BERAAT CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP’nin özel gündeminin Türkiye’yi ba taklıktan çıkarmak olduğunu be lirterek, “Tarihin bize yüklediği misyon budur. Önümüzdeki se çimler geldiğinde, nasıl yerel se çimlerde ilk basa mağı gayet güzel at ladıysak, ikinci ba samağı da atlayaca mahmut lıcalı ğız. Türkiye’yi aydınlığa çıkaracağız” dedi. Cumhurbaşka nı Tayyip Erdoğan’ın Suriye politikasını eleştiren Kı lıçdaroğlu, “Bakmayın öyle kı zıyor, bağırıyor çağırıyor, hep si iç politikaya dönük. Sana bi rileri dikte ediyor, onları hayata geçiriyorsun. Tamamen egemen güçlerin istediği bir dış politika yı uyguluyorsun. Erdoğan BOP Eşbaşkanlığı’nı yapmaya devam ediyor” değerlendirmesini yaptı. CHP lideri Kılıçdaroğlu, partisi nin Abant’taki milletvekili kam pının kapanış konuşmasında özetle şunları dile getirdi: n Türkiye’de parti devleti var: Siz devleti liyakata göre de ğil de sadakate göre yönetirse niz farklı bir tablo ortaya çıkı yor. Ona biz parti devleti diyoruz. Türkiye’de bir demokratik devlet yok, bir parti devleti var. Merkez Bankası başkanı görevden alına caksa bir kişinin kararıyla alını yor. Bir yasa çıkacaksa bir kişiyi ikna edince çıkıyor. n Yüzde 9’a vatandaş inanmıyor: Enflasyonun yüzde 9 ilan edil mesi ancak parti devletinde olur. Vatandaş pazarda alışveriş yapı yor. “Nasıl olur da yüzde 9 olur” diyor. Cebinden çıkan paraya ba kıyor, aldığı ürüne bakıyor. Par ti devletinde siyasetin beklentisi ne uygun veri üreteceksin denili yor. Bütün bunlar olurken asgari ücret 2 bin 20 lira. Açlık sınırı 2 bin 59 lira. Asgari ücretliler açlık sınırının altında para alıyorlar. Cumhurbaşkanı’nın danışmanla rına verilen para asgari ücretin en az 5 katı. Asgari ücretli vergi veriyor ama Cumhurbaşkanı’nın danışmanları vermiyor. n Hanedan devleti oldu: Bu par ti devleti ayrıca hanedan devle tine dönüştü. Kayınpederler var, damatlar var, gelinler var. Peli kan grubu var. Kendi aralarında kavga ediyorlar. Aslında hepsi nin tuzu kuru. Hepsinin cebi pa ra dolu. Ceplerinde Türk Lirası değil Amerikan Doları var. Hep sinin keyfi yerinde. Kavga ihale üzerinden çıkıyor. n Hazine damada teslim edil di: Damada her türlü yetki veril di. Dünyanın hangi demokratik ülkesinde devletin hazinesi da Türkiye’nin dış politikada ve Suriye’de bir bataklığa saplandığını söyleyen Kılıçdaroğlu, “Erdoğan BOP Eşbaşkanlığı yapmaya devam ediyor” dedi. Kılıçdaroğlu Türkiye’yi içine düşürüldüğü bataklıktan çıkarmanın tarihin CHP’ye yüklediği bir misyon olduğunu belirtti ‘Bir aile olduğumuzu gösterdik’ Partililerle birlikte fotoğraf çektiren Kılıçdaroğlu, “Türkiye’nin iç sorunlarını, dış sorunlarını bütün ayrıntılarıyla görüştük, tartıştık. Geleceğe yönelik düşüncelerimizi ifade ettik. Güçlü ve birlikte çalışan bir aile olduğumuzu bütün Türkiye’ye duyurduk. Beraber, birlikte sorunları tartışan, çözüm üreten, bu ülkenin çıkarları neyi gerektiriyorsa onları üreten bir parti olduğumuzu gösterdik” ifadelerini kullandı. mada teslim edilir? Bugüne kadar neredeyse her hafta bir ekonomi paketi açıkladı ama söylediği rakamların hiçbiri tutmadı. Büyüme oranı yüzde 2.3 olacaktı, son programda binde 5 büyüyeceğiz deniliyor. İşsizlik oranı yüzde 12’ydi, şimdi gençlerde işsizlik yüzde 24. Kişi başına milli gelir 10 bin dolar olacaktı, şimdi 9 bin 903 dolara düştü. n Damat güven vermiyor: “Niçin bize güvenmiyorsunuz?” Neyinize güveneceğiz? Doğruyu söylediniz de biz mi güvenmedik? Üretici de, tüketici de güvenmiyor. Damat güven vermiyor. AK Partili ve ülkücü kardeşlerime seslenmek isterim: Son 17 yılda Londra’daki tefecilere ödediğimiz faiz 170 milyar dolar. Hangi hükümet 170 milyar faiz ödedi? Milliyetçiyim diyen bütün arkadaşlarıma sesleniyorum: Bu ülkenin 82 milyonu yurtdışındaki bir avuç tefeciye 170 milyar dolar faiz ödedi. Halkı sömürmek budur. n Ülkeyi yönetemiyorlar: Yalnızca OcakAğustos 2019 arasında günlük ödediğimiz faiz 50 milyon dolar. Her saat başına ödediğimiz faiz: 2 milyon 73 bin 644 dolar. Memleketi kim bu hale getirdi? Borçlanma Genel Müdürlüğü’nü neden kurdunuz? Geldiğimiz noktada şunu soracağız: 17 yıldır ülkeyi yönetenler kimin için çalışıyorlar? 82 milyon, vergi veriyoruz. Bu vergiler nereye gidiyor? Dolarla ihale alanlar var. Dolarla Hazine garantisi alanlar var. 82 milyon, yurtdışındaki tefeciler dışında, içerideki bir avuç rantiyeciye çalışıyor. Şehir hastanelerinde hasta garantisi veriyorlar. Uçağın uçmadığı havalimanı için yolcu garantisi veriyoruz. Geçmediğimiz köprüden vergi veriyoruz. n Soma işçilerine hakkı verilmiyor: Esnaf battı. Çiftçi hayatından memnun değil. İstihdam yaratan, risk alan sanayici iflas noktasında. Herkes konkordato ilan ediyor. Herkes işçi çıkarıyor. Serbest meslekten tutun esnafa kadar herkes sorunla karşı karşıya. Borcu dolayısıyla intihar eden, hapse giren mi dersiniz; var. Soma işçileri... 2 bin 800 işçi hak istiyor. Bana tazminatımı verin diyor. Hakkını istiyor. Vermiyorlar. Aradan yıllar geçti. Ankara’ya kadar yürüyeceğim diyorlar. Yürüyemezsin deniyor. Hakkı olan kişiye parasını ödemiyorsun, bizim ödediğimiz vergilerle alıyorsun bu paraları yurtdışındaki tefecilere gönderiyorsun. n Vicdanınız el veriyor mu?: Bu düzenden memnun olan da var. Bunlar sürekli büyüyorlar. Yeni ihaleler alıyorlar. Kavgaları da yeni ihaleyi kim alacak diye. Soma’daki işçilerin hakkını teslim etmeyen bu iktidar, 35 kişinin yaptığı bir inşaatı, yani İstanbul Finans Merkezi batmasın diye 1 milyar 670 milyon lira para verdi. AK Partili ve ülkücü kardeşlerime sesleniyorum: Sizin vicdanınız, adalet duygunuz buna el veriyor mu? İşçiden mi, hakkını arayandan mı, adaleti arayan insandan mı; yoksa üç kişiden mi yanasınız. Damat, vergiyi tabana yayacağız diyor. Su içerken vergi ödüyor. Elektriği açarken 5 çeşit, suyu içerken 4 çeşit vergi ödüyor. Pırlantaya vergi yok, tabana vergi var. Tavanın vergi ödemesine gerek yok. Saray sosyetesi oluştu. Dünyadan haberleri yok. n Erdoğan BOP Eşbaşkanlığı yapıyor: Dış politikada tıkandık. Yanlış bir dış politika Türkiye’yi bütün alanlarda hareket edemez hale getirdi. Suriye’nin toprak bütünlüğünü savunuyorsan, iç savaş bitsin istiyorsan, Şam yönetimiyle konuşacaksın. Terörü bitirmek istiyorsan Şam yönetimiyle konuşacaksın. Bildiğini okumuyorsun, sana birileri dikte ediyor, onları hayata geçiriyorsun. Bakmayın öyle kızıyor, bağırıyor çağırıyor, hepsi iç politikaya dönük. Tamamen egemen güçlerin istediği bir dış politikayı uyguluyor. Erdoğan BOP Eşbaşkanlığı’nı yapmaya devam ediyor. n 9 yaşındaki çocuk niye intihar eder?: Kocaeli’nde Suriyeli bir çocuğumuz intihar etti 9 yaşında. Vail adındaki 9 yaşındaki çocuk niye intihar eder? Bu dış politikayı bu ülkenin başına bela eden kişi acaba düşünüyor mu? Bu dış politika böyle olmasaydı Vail, ülkesinden ayrılıp Türkiye’ye gelmeyecek, intihar etmeyecekti. Ahlak var mı, vicdan var mı bunlarda? Bizim Suriyelilere kızma hakkımız yok, Suriyelileri bizim başımıza bela edenlere kızacağız. Suriye’ye hangi gerekçeyle silah gönderiyorsun? Büyük Ortadoğu Projesi Eşbaşkanlığı dolayısıyla... Türkiye üzerinden terörist gönderildi. İdlip’de 70 bin terörist olduğu söyleniyor. n İkinci basamağı da atlayacağız: Bütün bunlara rağmen hep beraber bizim Türkiye’yi aydınlığa çıkarma gibi bir görevimiz var. Tarihin bize yüklediği misyon budur. Önümüzde seçimler geldiğinde, nasıl yerel seçimlerde ilk basamağı gayet güzel atladıysak, ikinci basamağı da atlayacağız. Türkiye’ye aydınlığa çıkaracağız. Çünkü biz sorunları bilen ve çözüm üreten tek partiyiz. Doğadan, insandan, sevgiden yana çözüm üreten bir partiyiz. İşçi, emekli, sanayici için çalışacağız. Bizim özel gündemimiz yok. Diyorlar ya, “CHP’nin özel gündemi var.” Özel gündemimiz: Türkiye’yi bu bataktan çıkarmaktır. Her vatandaştan şunu bekliyorum: Türkiye’nin sorunları var, Türkiye’nin sorunlarını çözeceğiz. l BOLU EKREM İmamoğlu İstiklal’e çıktı İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul’un düşman işgalinden kurtuluşunun 96’ncı yıldönümü nedeniyle Taksim Cumhuriyet Anıtı önünde düzenlenen törenin ardından İstiklal Caddesi’nde yürüdü. İmamoğlu’na İBB Genel Sekreteri Yavuz Erkut, yardımcısı Murat Yazıcı ile CHP Beyoğlu İlçe Başkanı Bekir Özcan da eşlik etti. Cadde boyunca esnafla sohbet eden İmamoğlu, yurttaşlarla da fotoğraf çektirdi. İmamoğlu, yabancı bir çiftin cadde üzerinde düğün fotoğrafı çektirdiğini görerek yanlarına gitti. Yeni evli çifte mutluluk dileyen İmamoğlu, o sırada caddeden geçen tramvay şoförünün, “Başkanım bir fotoğraf alalım mı” talebini de yanıtsız bırakmadı. l İç Politika KURTULUŞ ARI İstanbul’un düşman işgalinden kurtuluşunun 96. yıldönümü İstanbul’da kurtuluş coşkusu İstanbul’un kurtuluşunun 96. yıldönümü dün kentte düzenlenen çeşitli etkinliklerle kutlandı. İtilaf Devletleri tarafından 13 Kasım 1918’de fiilen işgal edilen, İstanbul’un işgalden kurtuluşunun 96’ıncı yıldönümü dün Cumhuriyet Okurları (CUMOK), 68’liler Birliği Vakfı, Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD), Cumhuriyet Kadınları Derneği, Türkiye Gençlik Birliği ve çok sayıda yurttaş tarafından Beşiktaş’ta bulunan Dolmabahçe Sarayı’nın rıhtımında kutlandı. “Geldikleri gibi giderler” pankartının açıldığı açıklamada “Ya istiklal ya ölüm”, “Atatürk gençliği görev başında” sloganları atıldı. Taksim’de tören Taksim Meydanı’ndaki Cumhuriyet Anıtı önünde de tören düzenlendi. Törene, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, 1. Ordu Komutanı Orgeneral Musa Avsever, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu katıldı. Atatürk anıtına çelenk konulması, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından İmamoğlu, şeref defterini imzaladı. Yazdıklarını okuyan İmamoğlu, 6 Ekim İstanbul’un düşman işgalinden kurtuluşunun çok anlamlı olduğunu belirterek “Bu kutlu ve bağımsızlığımızın ifadesi olan Cumhuriyetimizin ilanına giden yolda, önemli bir kilometre taşlarından biri olmuştur. Bizler, bugün aldığımız emanetin büyüklüğünün bilinci içinde, çağdaş uygarlığın üzerine çıkma hedefimiz doğrultusunda azim ve gayretle çalışıyoruz” dedi. l Haber Merkezi Bilal Erdoğan’ın hesabına yatırılan 99 milyon 999 bin 990 dolarlık bağışı gündeme getiren CHP’li Koç, iftira suçundan yargılandığı davadan beraat etti. ALİCAN ULUDAĞ Suudi Arabistan kaynaklı bir hesaptan, dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın hesabına, 2012’de yatırılan 99 milyon 999 bin 990 dolarlık bağışı gündeme getiren ve o dönemde CHP sözcüsü olan Ankara milletvekili Haluk Koç’un “iftira ve bankacılık sırlarını açıklama” suçlarından yargılandığı davada karar çıktı. Mahkeme, oybirliğiyle Koç’un beraatına karar verdi. Koç’un avukatı Celal Çelik, “Mahkemenin kararı, Koç’un yolsuzluk açıklamalarının iftira değil, somut olgulara dayalı olduğunu göstermiştir” dedi. 1725 Aralık operasyonlarının en tartışmalı konularının başında, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın hesabına yattığı iddia edilen bir para gelmişti. Dönemin CHP Sözcüsü Haluk Koç, partisinin merkez yönetim kurulu (MYK) toplantısı sonrasında, 5 Şubat 2014’te, yaptığı açıklamada, “Bakın günün biri, tarih 26 Nisan 2012. Vakıflar Bankası’ndaki Necmettin Bilal Erdoğan’ın hesabına Royal Protocol isimli kaynaktan, muhtemelen Ortadoğu ya da Suudi kaynaklı bir yapı... Buradan 99 milyon 999 bin 990 dolar havale geliyor. 100 milyon değil, 10 dolar eksik.10 dolar herhalde havale kesintisi. 5 dakika içinde Bilal Erdoğan’ın hesabından TÜRGEV’in hesabına aktarılıyor para, Vakıfbank’a bu havalenin geliş tarihi 26 Nisan 2012. 100 milyon dolardan bahsediyoruz, bu para neyin karşılığıdır. Rüşvet midir?” ifadelerini kullanmıştı. TÜRGEV, bu konuşmalardan sonra Haluk Koç hakkında suç duyurusunda bulundu. Savcılık, CHP’li Koç hakkında, “dokunulmazlığının kaldırılması” talebiyle fezleke düzenledi. TBMM’de dokunulmazlıkların kaldırılmasının ardından da Haluk Koç’a dava açıldı. Davanın iddianamesinde Koç’un, “saklanması gereken bankacılık sırlarının açıklanması suretiyle 5411 sayılı yasanın 159. maddesine muhalefet” ve “iftira” suçlarından dava açıldı. Koç, yargılama sırasındaki savunmasında, “Söz konusu bilgiler basında yayımlandı. Sır olma özelliği yoktur. Kamu yararı olduğu için konuyu gündeme getirdim” dedi. Oybirliğiyle beraat Koç’un yargılandığı karar duruşması geçen hafta perşembe günü yapıldı. Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya katılan Haluk Koç’un avukatı Celal Çelik, müvekkilinin beraatını talep etti. TÜRGEV’in avukatları ise “mağdur olduklarını” savunarak, Koç’un cezalandırılmasını istedi. Mahkeme heyeti, yargılama sonucunda Koç’un beraatına karar verdi. CHP’li Koç’un avukatı Çelik, karara ilişkin şunları söyledi: “Bilal Erdoğan’ın avukatları, Haluk Koç’un yolsuzluk değerlendirmesinin iftira kapsamında olduğu, gerçek olmadığını iddia etmişlerdi. Savcı da bir anlamda Haluk Koç’un iftira attığını, yolsuzluk olgularının doğru olmadığını iddia ederek, iftiradan dava açtı. Yargılama sırasında 1725 Aralık dosyasını, dosyaya sunmuştuk. Israrla şunu ifade etmiştik: Bu olguların doğru olmadığı konusunda en ufak bir şüphe varsa ses kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırın. Mahkeme buna gerek duymadı. Haluk Koç’un açıkladığı TÜRGEV’le ilgili bilginin, doğru olgulara dayalı olduğu mahkemece kabul edildi, iftira suçunun oluşmadığı değerlendirildi. Karar, oybirliğiyle verildi.” l ANKARA CHP’Lİ TANAL TBMM GÜNDEMİNE TAŞIDI: FETÖ lideri Gülen için SGK ne kadar ödedi? CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde görev yaparken 1 Şubat 1990 yılında emekli olan terör örgütü FETÖ lideri Fethullah Gülen’in ABD’de gördüğü tedavileri, geçirdiği ameliyatları ve Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) kendisi için ödediği miktarı TBMM gündemine taşıdı. Tanal, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk ile Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’ya yönelik ayrı ayrı so ru önergesi vererek, Gülen’in ABD’deki tedavileri ve ameliyatları için SGK’nin ödediği para miktarını sordu. Gülen’in, hangi rahatsızlıklardan dolayı ABD hastanelerine başvurduğuna ilişkin bilgi talep eden Tanal, “Gülen, ABD’deyken psikolojik tedavi görmüş müdür” sorusunu da yöneltti. Ayrıca Tanal, Gülen’in maaş alarak, sosyal haklardan yararlanarak SGK’yi zarara uğratmasına göz yumulup yumulmadığını da sordu. l İç Politika CHP’DE YÖNETMELİK DEĞİŞİKLİĞİ Açıklama öncesi onay alacaklar CHP Grup İç Yönetmeliği’nde milletvekillerinin basınla olan ilişkilerine disiplin getirilmesini öngören bir düzenleme yapıldı MAHMUT LICALI CHP’nin Abant’ta yapılan milletvekili kampında partinin iç yönetim yönetmeliği Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine uygun hale getirildi. Grup başkanvekillerinin seçimi ve milletvekillerinin yaptıkları açıklamalar konusunda da önemli değişiklikler yapıldı. Buna göre mevcut yönetmelikte yer almayan Basınla İlişkilerde Disiplin Başlığı altında yeni bir madde eklendi. Yeni düzenlemeye göre milletvekilleri TBMM’de basın toplantısı düzenlemeden önce grup başkanvekillerine basın toplantılarının içeriklerini bildirecek. Türkiye gündeminde önemli gelişmeler yaşanması durumunda izlenecek politikalar uygun araçlarla milletvekillerine bildirilecek. Yeni düzenlemeye göre, milletvekille ri Türkiye gündeminde önem taşıyan ve yetkili organlarda görüşülmemiş konularda söylem birliği sağlanması amacıyla yazılı, görsel ve sosyal medyaya açıklama yapmadan önce grup başkanvekillerinden onay alacak. CHP’nin grup iç yönetmeliğinde Cumhurbaşkanı adayının belirlenmesiyle ilgili de değişiklik yapıldı. Düzenlemeye göre, Merkez Yönetim Kurulu (MYK) tarafından belirlen bir aday, TBMM Grubu’na önerebilecek. Aday hakkında son kararı TBMM Grubu verecek. İç yönetmelikte ayrıca grup başkanvekillerinin seçimi ve görev sürelerine ilişkin de yeni bir düzenleme yapıldı. Buna göre, milletvekilleri tarafından iki yıllığına seçilen grup başkanvekillerinin görev süresini uzatma yetkisi CHP Genel Başkanı’na verildi. l BOLU
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle