Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
HABER EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ TASARIM: ECE KURTULUŞ 917 EKİM 2019 PERŞEMBE Şehitler uğurlandı Suriye’nin kuzeyinde sürdürülen “Barış Pınarı Harekâtı”nda şehit olan Piyade Üsteğmen Çelebi Bozbıyık (27) memleketi Kırıkkale’de; şehit Piyade Uzman Onbaşı Mesut Çelik (28) ise memleketi Adıyaman’da gözyaşları içinde toprağa verildi. Suriye’nin Münbiç bölgesinden teröristlerce yapılan havan ve topçu ateşi saldırısında şehit olan Piyade Onbaşı Mesut Çelik için ise memleketi Adıyaman’ın Çelikhan ilçesinde cenaze töreni düzenlendi. Şehit Çelik’in cenazesi önce baba ocağına getirilip burada helallik istendi. Cumhuriyet Meydanı’nda yapılan askeri törene, şehidin ailesi, siyasiler, komutanlar ve binlerce kişi katıldı. Yakınları şehidin Türk bayrağına sarılı tabutuna sarılarak gözyaşı döktü. Şehit Çelik’in cenazesi, öğle namazının ardından kılanan cenaze namazından sonra ilçe şehitliğinde toprağa verildi. Törenin ardından bir grup, ilçe merkezinde yürüyüş yaparak terörü lanetleyen sloganlar attı. Piyade Üsteğmen Çelebi Bozbıyık’ın cenazesi ise önceki akşam, Gaziantep’te düzenlenen törenin ardından memleketi Kırıkkale’ye getirildi. Şehidin cenazesi, dün hastane morgundan alınarak, ailesinin evine götürüldü. Daha sonra şehit Bozbıyık için öğle vakti Merkez Nur Camii’nde tören düzenlendi. Törene şehidin annesi Azime, babası Hamza, kardeşi Furkan Bozbıyık, yakınları, siyasiler, Kırıkkalesporlu futbolcular ve çok sayıda kişi katıldı. Bozbıyık’ın cenazesi, kılınan namazın ardından Kırıkkale Şehitliği’nde gözyaşlarıyla toprağa verildi. l DHA Çelik Bozbıyık Şehidin amcasının oğlu Mehmet Çelik (17) üzerine giydiği aske ri üniforma ile tabutun karşısına geçerek asker selamı verdi. İki ülke ayrı noktadaEmekli Büyükelçi Özülker, emekli Tuğgeneral Er ve emekli kurmay Albay tulga süreci değerlendirdi Emekli Tuğgeneral Ali Er: Üstünlük Rusya’da HÜSEYİN HAYATSEVER Emekli Tuğgeneral Ali Er, Türkiye’nin Barış Pınarı Operasyonu’nu başlatmasının ardından stratejik üstünlük sağlayan tarafın Rusya olduğuna dikkat çekerek “Türkiye, Fırat’ın batısında 2016’dan bu yana o kadar emek veriyor, çok sayıda şehit verdi. Kazanan ise Rusya oldu. Sonuçlardan gidildiğinde Türk ordusu Putin için operatif yardımcı durumuna düşürüldü. Aynı şey şimdi Fırat’ın doğusunda oluyor. Biz bunları hatırlamazsak bugün Fırat’ın doğusunda olanları anlayamayız” dedi. TSK’nin harekâtın ilk haftasında sahada başarı sağladığını belirten Er, buna karşılık uluslararası kamuoyunun harekât konusunda ikna edilemediğine dikkat çekerek “Türkiye büyük ve başarılı bir harekatla başladı ama bu harekât bitmiş değil. Türkiye’de hükümet askeri harekâtı iç politik kazanımlar için manivela olarak kullanmaktan vazgeçmezse dünya sizi bu şekilde ortada bırakır. Biz, Fırat’ın doğusuna yaptığımız harekâtımızda IŞİD’le mücadele hedefimizin de olduğuna dünyayı ikna edemedik. Çünkü dünyanın birinci önceliği IŞİD’le mücadeledir” dedi. Er, askeri bir harekâtın, kamuoyu önünde başarıya ulaşması için kamu diplomasisiyle desteklenmesi gerektiğini vurguladı. Er, bölgede tam hakimiyetin kurulması gerektiğini belirterek “TSK altyapıdan idari yapıya kadar tüm faaliyetleri etkin hale getirene kadar harekat bitmiş sayılmaz” dedi. Türkiye’nin hedefine ulaşması için batıda Kobani, doğuda da Kamışlı’ya yönelmesi gerektiğini söyleyen Er, “ABD’nin ‘Kobani’ye giremezsiniz’ ısrarı var. ABD esasında Münbiç’te resmen neyi nasıl yapacağını gösterdi. Ortak mekanizmalara, yol haritalarına rağmen Rusya’ya devretti. Türkiye’nin nasıl bir kurt kapanına girdiğini görüyoruz” diye konuştu. Türkiye’nin harekâtının Kobani ve Kamışlı’ya doğru genişlemesi durumunda ekim sonunda Cenevre’de yapılacak Suriye anayasa görüşmelerinde elinin güçleneceğini kaydeden Er, “Bütün dünyanın bu harekâta karşı çıkmasının nedenlerinden biri bu, Cenevre’de kimse Türkiye’ye bu fırsatı vermek istemiyor. Çünkü Türkiye buraya girdiği zaman bu bölgedeki emperyalist güçlerle mücadele etmesi gerekiyor. Türkiye tabii ki Kuvayi Milliye geleneğinden gelen ordusu ile emperyalizmle mücadele eder ama bunun akılla yapılması gerekir, reflekslerle değil” dedi. ‘2014’te fırsat kaçırıldı’ Türkiye’nin, Fırat’ın doğusunda 2014 yılında Kobani IŞİD tarafından kuşatıldığında büyük bir “fırsat kaçırdığını” dile getiren Er, şöyle konuştu: “O dönemde Türkiye, Fırat’ın doğu kenarından itibaren Irak sınırına doğru 5060 kilometrelik bir şeridi ‘kendi topraklarımı korumak için giriyorum’ deseydi ve Kobani’de IŞİD’e karşı mücadeleyi daha sonra El Bab’da yaptığı gibi verseydi bugün çok farklı durumda olurduk. Türkiye hem bölgedeki Kürt yurttaşların gönlünü, hem dünya kamuoyunun desteğini kazanmış olurdu. Böylece bağımsız bir Kürdistan kurma hayalinin ne kadar gerçek dışı olduğu, bölgede Kürtlerin Türkiye ile işbirliği olmadan barış içinde yaşamasının mümkün olmadığını ve kendi geleceklerini emperyalistlerin eliyle kurmanın mümkün olmadığını Türkiye hem Kürtlere hem dünyaya anlatmış olurdu. Bu Atatürk Cumhuriyeti’nin ilkelerine ve Türk ordusunun kuruluş felsefesine en uygun hareket tarzıdır.” Er, ülke sınırları içindeki terörle mücadele başarıyla sonuçlanmadan sınırötesi operasyonla başarı sağlanmayacağını da sözlerine ekledi. l ANKARA Emekli Büyükelçi Saha hÂkimiyeti önemliÖzülker: Emekli Büyükelçi Uluç Özülker, Türkiye’nin Barış Pınarı Harekâtı’yla il istiyorlar. İkincisi insan haklarını ileri sürerek kendi kamuoyuna mesaj Mutabakatı’nın hâlâ geçerli olduğunu da kabul ettirdi. Bu mutabakata gö gili kullanabileceği diplomatik yolların sı veriyor. Üçüncüsü ise çok vahim bir re Suriye toprağında PKK ile mücade nırlı olduğunu belirterek “Bütün dünya bi şekilde ‘İleride benim silahlı gücüm le etmesi gereken Suriye’dir. Mevcut ze karşı, Türkiye haklı da olduğu bir konuda derdini kimseye anlatamıyor. Dolayısıyla burada diplomasinin sağlayabileceği kazanç çok sınırlı kalıyor. Türk ordusu müm olarak kullanmayı düşündüğüm güçleri yok etme’ diyor” dedi. ‘ABD ile uzlaşı zor’ hüseyin hayatsever rejim halen BM nezdinde meşrudur. Bu koşullarda Rusya, Türkiye’yi rejimle yaklaştırıp böylece bir meşruiyet yaratmak istiyor. Rusya bu yolla ‘Rejim ha kün olabildiği ölçüde saha hâkimiyetini ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence ile la sınırlarını koruyabilecek güçtedir’ diyor. kazandığında Türkiye’nin masada eli de ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’nun bu Bunu yaparken de Türkiye’yi istediği şekil güçlü olacaktır” dedi. gün Ankara’da yapacakları görüşmelerden de hareket etmekten alıkoyacak dizginleyi Özülker, Türkiye’nin terör örgütü PKK’nin iki ülke arasında bir uzlaşı çıkmasının müm ci bir politikayı beraberinde götürmeye çalı Suriye kolu YPG’ye yönelik Fırat’ın doğu kün görünmediğini vurgulayan Özülker, şıyor. Putin akıllı bir şekilde hem Türkiye’yi sunda Barış Pınarı Harekâtı’na başlama “Pence’in Türkiye’ye gelişi bir ara pazarlık kendine bağlamak, hem de belli bir sınır sının ardından Türkiye ile ABD ve Rus tır, buradan bir uzlaşma çıkması zor görü içinde tutabilmek istiyor” dedi. ya arasındaki diplomatik gelişmeleri Cumhuriyet’e değerlendirdi. ABD Başkanı nüyor. Trump, aracılar kullanarak ‘Son söz bende kalsın’ politikası güdüyor. Fakat neyi ‘Türkiye’nin eli güçlendi’ Donald Trump’ın Türkiye’nin harekâta baş nereye kadar yapabileceğini öngörmek de Barış Pınarı Operasyonu’nun, 2930 lamasının ardından bir sosyal medya pay mümkün değil” diye konuştu. Ekim’de İsviçere’nin Cenevre kentinde ya laşımında “Türkiye’nin aşmaması gereken sınırlar”dan söz ettiğini anımsatan Özül Rusya’nın tavrı pılacak olan Suriye anayasa görüşmelerinde Türkiye’nin elini güçlendirdiğini belirten ker, “Bu sınırlardan ilki fiziksel sınırdır, ope Rusya’nın, Türkiye’yi Suriye hüküme Özülker, “Türkiye bu operasyonda ne kadar rasyonun Tel Abyad ile Resulayn arasında Çatışmalar yoğunlaştıki120kilometrelikbölgedesınırlıkalmasını tiyle işbirliği yapmaya zorladığını da belirten Özülker, “Bu kapsam içinde Adana fazla kazanç elde ederse masaya o kadar güçlü oturacaktır” dedi. l ANKARA Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) Suriye’de başlattığı Barış Pınarı Harekâtı’nın sekizinci gününde operasyonlar daha önce merkezlerinde kontrolün sağlandığı Tel Abyad ile Resulayn’ın kırsal bölgelerinde devam etti. Operasyonların özellikle yoğunlaştığı Tel Abyad’ın batısında bulunan birçok yerle şim biriminde TSK ve TSK ile birlikte hareket eden Suriye Milli Ordusu’nun (SMO) kontrolü sağladığı belirtildi. Milli Savunma Bakanlığı harekâtın ilk haftasında 46 SMO mensubunun yaşamını yitirdiğini, 136’sının da yaralandığını açıkladı. Harekâtta etkisiz hale getirilen terörist sayısının ise 653 olduğu kaydedildi. l ANKARA Cizre’ye havan mermisi atıldı: 3 YARALI Suriye tarafından Şırnak’ın Cizre ilçesine bağlı Katran köyüne havan mermisi atılması sonucu 3 kişi yaralandı. Yaralanan 3 kişi Cizre Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Harekâtın başlamasından bu yana havan mermisi ve roket saldırılarında 20’ye yakın sivil hayatını kaybetti. Öte yandan Mardin Valiliği Nusaybin il çesinin tamamında, Artuklu ile Kızıltepe ilçelerinde ise sınıra yakın yerleşim yerlerindeki toplam 156 okulda iki gün eğitime ara verildiğini duyurdu. l Haber Merkezi Şanlıurfa’nın Ceylanpınar ilçesinin karşısında yer alan Resulayn’da dün gün boyunca dumanlar yükseldi. EMEKLİ KURMAY Türkiye taca çıkarıldıALBAY TULGA: SENA YAŞAR Emekli Kurmay Albay V. Murat Tulga, ABD öncülüğündeki koalisyon askerlerinin Münbiç’ten çekilmesine ilişkin “ABD ve Türkiye NATO müttefekiyken, ABD’nin bu yaptığı NATO’nun kuruluş ilkelerine ve NATO deklarasyonuna aykırıdır” dedi. ABD askerinin, 2016’da IŞİD’e yönelik yapılan operasyonların ardından bölgede konuşlandığını belirten Tulga, Türkiye’nin 3 yıldır Münbiç’e girilmesine izin verilmezken ABD’nin, Barış Pınarı Harekâtı başlar başlamaz bölgeyi Rusya’ya ve rejim güçlerine teslim ettiğine dikkat çekti. ABD ile Türkiye’nin NATO müttefiki olduğunu belirten Tulga, NATO deklarasyonunun 5. maddesi gereğince “NATO’nun, bir saldırı veya saldırı tehdidine karşı üyelerini savunmaya ve bu amaçla, bir üyesine yapılacak saldırının tüm üyelerine yapılmış varsayılacağı ilkesine dayandığını” anımsattı. ABD’nin, çekilme hamlesiyle NATO’nun gerekliliklerini yerine getirmediğinin altını çizen Tulga, şunları kaydetti: “Hal böyleyken, ABD, bulunduğu bölgeyi bir NATO üyesi olmayan, hatta NATO’nun kuruluş amacı olan Sovyetler’in bugünkü ardılı Rusya’ya devrediyor. Bunun müttefiklikle alakası yok. ABD’nin bu devri, Türkiye’yi açıkta bırakmıştır. ABD’nin bu hamlesi ile Türkiye, sahada taca çıkarılmıştır. Türkiye, bunu NATO’da elini güçlendirecek somut bir argüman olarak kullanabilir. Çünkü ABD, Türkiye’ye karşı müttefiklik görevlerini yerine getirmiyor.” ‘Mevkidaşlar görüşmeli’ Türkiye’nin ABD ile olan pozisyonunu artık net biçimde ortaya koyması gerektiğini belirten Tulga, “ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence, Türkiye’ye geliyor, Cumhurbaşkanı Erdoğan onunla görüşeceğini söylüyor. Türkiye olarak senin, artık görüşüp de anlaşabileceğin bir şey kalmamış. Bu görüşmede Pence’in, Cumhurbaşkanı ile değil mevkidaşı olan Cumhurbaşkanı Yardımcısı ile görüşmesi gerekirdi. Bu ‘diplomatik tepki’ olarak yapılmalıydı. Türkiye toprakları terör tehdidi altındayken ABD, Türkiye’nin ateşkes ilan etmesini, teröristle görüşmesini ve müzakere etmesini istiyor. Böyle bir durum söz konusu olamaz” dedi. “Türkiye terörle mücadele ederken, müttefikin teröristle masaya otur demesinden anlıyoruz ki, ABD ile Türkiye, Suriye konusunda 180 derece farklı düşünüyor” diyen Tulga, “ABD ile ‘Suriye’ konusunda bütünüyle ayrıyız. Artık Türkiye ile ABD, Suriye konusunda yan yana gelemez. Türkiye’nin doğrudan Suriye ile muhakkak görüşmesi, bir anlaşmaya varması ve atılacak adımlarda bu anlaşmaların esas alınması gerekir” ifadelerini kullandı. ‘Rusya sibop görevi görecek’ Münbiç’e rejim güçlerinin girmesinin, rejim güçleri ile Türk askerini kafa kafaya getireceğine dikkat çeken Tulga, “ABD ve Rusya, Türkiye’nin rejim ile kafa kafaya gelmesini çok istemiyor. Türkiye şu an bölgede terörle mücadele ediyorken, işin ana aktörü olan rejim güçleri ile karşı karşı gelirse, bu bölgede ‘sıcak bir savaşa’ neden olur, terörle mücadeleden çıkar. Aradaki siyasi ve uluslararası gerilim de artar. ABD’nin çekilip yerini Ruslara bırakması düşündürücüdür. Rusya, Türkiye ile Suriye’nin kafa kafaya gelmesini önleyecek bir sibop görevi görecek. Rusya, Münbiç’te ‘arabulucu ve iletişimi sağlayan ana aktör’ konumunda olacak” dedi. l ANKARA Türkiye’nin Suriye sorunu! Barış Pınarı Harekâtı’nın 9. gününde sürpriz yok! Hangi ülke nasıl davranması gerekiyorsa öyle davranıyor. Şöyle bir önerme yapalım: Öcalan’ın, 1998 sonbaharında Suriye’den çıkarıldıktan sonra izlediği güzergâhı gözünüzün önüne getirin, bu güzergâhta ona destek veren, devreye giren, ağırlayan ülkeleri, büyükelçilikleri alt alta yazın, sonra Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyinde terör örgütlerine karşı verdiği mücadeleye karşı çıkanları alt alta yazın... Arada büyük bir fark görmeyeceksiniz. Bunda şaşıracak bir şey de yok. Bütün mesele bizim kalbimizle düşünüp beynimizi nadasa bırakmamız! Türkiye, “PKK bir terör örgütüdür” cümlesini Avrupalılara, Batı’ya söyletebilmek için yıllarca uğraştı. Büyük bir diplomatik mücadele verdi, sonunda söyletti. Söyletti de, onların bu tür örgütlerle bağını tümüyle kesmesini sağladı mı? Sağlamadı, ama sahalarını daralttı, adım adım örgütün propaganda gücünü de indirdi. Şimdi benzer bir yol Türkiye’yi bekliyor. Buna hazırlıklı olmak gerekiyor. Harekâtın ilk gününde, her olasılığı dikkate almak gerekir, derken kastettiğimiz birkaç gündür yaşadıklarımızdı. 1 Ortadoğuluları paylayan, Ortadoğu’yu paylaşan ABD ile Rusya’nın Münbiç’te buluşması... 2 Kaderini küresel aktörlere bağlamış Şam yönetiminin kuzeyde belirivermesi... 3 Hiçbir konuda anlaşamayan Arap Birliği’nin Türkiye’ye karşı blok oluvermesi... HHH Yukarıdaki üç maddenin devamında küresel algı şuraya doğru gidiyor: Türkiye’nin Suriye sorunu! Az daha ileri gitseler, “Türkiye sorunu” diyecekler... Açmak gerekirse şunu yerleştirmeye çalışıyorlar: Efendim, Türkiye, Suriye’de sık sık sorun çıkaran bir ülke haline geldi. Anladık, terörle mücadele çok önemli. Türkiye de bundan çok çekmiş bir ülke, ama terörü yok edeceğim diye bölgede yeni bir kaosa neden oluyor. İstikrarın daha da bozulacağı bir yöne gidiyor. Derhal harekâtı durdurmalı... Bunu söyleyenlere sormak gerekir: Suriye’nin kuzeyinde bir istikrar vardı da Türkiye mi bozuyor? Bu soruyu sorarken de Suriye’de hangi ülkenin ne yaptığını iyi not etmek ve hatırlatmak şart. Türkiye’ye yönelik bu harekâta aynı dilden yanıt vermek sorunu çözmez. Uzun zamandır içine düştüğümüz hüzünlü yalnızlığa son verecek başka bir harekât gerekiyor. Güncel bir örnek verelim: ABD, Suriye’nin bir yerinden başka bir yerine çekilirken haber şöyle başlıyor: “ABD öncülüğündeki koalisyon güçleri...” ABD, uluslararası hukuka göre Suriye’de bir koalisyon gücü olarak var. 2014 yılında ABD’nin, “Yanımda olmazsanız Irak’ta doğup Suriye’de canavarlaşan IŞİD sizi de yakar” diyerek oluşturduğu koalisyonun içinde şu ülkeler var: Fransa, İngiltere, Avustralya, Belçika, Danimarka, Norveç, Kanada, Japonya, Polonya, Macaristan, Romanya, Suudi Arabistan, Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri, Katar. Merak ettim, Norveç neyle koalisyonda yer almış diye; 5 asker yollamış. Yanlış okumadınız 5, yani beş. ABD’nin o beş askere cephede ihtiyacı mı var? Hayır... Ama masada var. Sorulunca diyor ki: “Ben Suriye’ye tek başıma gidip IŞİD’le mücadele etmiyorum, 20’den fazla ülke de bana omuz veriyor.” Rusya, “Arkamda koalisyon var” demiyor, ama şunu söylüyor: “Arkadaşlar, Şam yönetimi bir karar almış, beni çağırdı. Gel, yanımda ol, terör belasını birlikte çözelim dedi. O kadar yürekten çağırdı ki dayanamadım geldim. Valla yarın git derse giderim...” HHH Yukarıda anlattığımız tabloda Türkiye yapayalnız duruyor. Bunu aşmalıyız. “Topunuz gelsin, yeneriz” yöntem değil. İşte örnek: Azerbaycan’da yapılan Türk Dili Konuşan Ülkeler Devlet Başkanları, Türk Konseyi Zirvesi’nden, Barış Pınarı’na destek kararı çıkınca birinci haber oldu. Bu zirvenin yedincisi yapılıyor. İlk zirve 1992’de yapılmıştı. Her yıl yapılıp devamlılığı olsa 27’ncisi olacaktı. AKP yıllarca o coğrafyayı öteledi. İlk başta kurulan bağ güçlendirilerek sürseydi... Son zirveden önce diyalog kurulsaydı... Azerbaycan bir “cevan oğlan”, Türkmenistan “yağız at” gönderseydi... Fena mı olurdu? Sahada değil, masada ihtiyacımız olduğundan...