17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN 517 EKİM 2019 PERŞEMBE Bu devran dönecekErdoğan Barış Pınarı’nda geri adım atılmayacağını söyledi: Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD’nin Türkiye’ye yaptırım kararı ile ilgili “Azdan az, çoktan çok gider” diye konuştu. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, ABD’nin Türkiye’ye yönelik “yaptırım” kararı ile ilgili “Azdan az, çoktan çok gider. Bize ülkelerine girme yasağı koyanlar, onların da iyi düşünmesi gerekir. Gelmezsek ne olur, batar mıyız? Çok mu meraklıyız” tepkisini gösterdi. Erdoğan, yeni yasama döneminde yaptığı ilk grup toplantısında, özetle şunları söyledi: Bu devran elbet dönecek: Ey Batı, ey Arap Ligi, ey azıcık da olsa vicdan sahibi ülkeler, bu devran elbet dönecek. Asla böyle bir duruma düşmenizi istemeyiz, ama şunu bilin ki yarın öbür gün siz de bizimle benzer sıkıntılarla baş başa kalacaksınız. Emin olun, o zaman bizi çok iyi anlayacaksınız, ama iş işten geçmiş olacak. Teröristler kapınıza dayandığında, şehirleriniz canlı bomba saldırıları ile terörist saldırıları ile sarsılırken, bakalım o zaman teröristleri destekleyenlere siz ne diyeceksiniz, nasıl davranacaksınız? Unutmayın bu dünya, etme bulma dünyasıdır. PKK ne zaman NATO üyesi oldu?: Teröristler canınızı yakmaya başladığında da yine bu asil millet yanınızda olacak. Onun için diyorum ki gelin bu mücadelede Türkiye’nin karşısında değil, yanında olun. En azından karışmayın. NATO üyesi ülkelere sesleniyorum: YPG/PKK ne zaman NATO’nun üyesi oldu da benim haberim olmadı? ‘Aynaya bak’ dedim: Bugün ülkemiz aleyhine yürütülen kampanyanın en önemli malzemelerinden biri “sivil katliam” iftirasıdır. Türkiye tarihinin hiçbir döneminde “sivil katliamı” yapmamıştır ve yapmaz. Buna karşılık bize bu ithamları yapanların geçmişi sivil katliamları ile doludur. Geçen Macron’a söyledim. “Ruanda’da, Cezayir’de yüz binlerce insanı katleden siz değil misiniz” dedim. “Aynaya bak aynaya” dedim. 1220 kilometre alanı temizledik: Teröristleri takip edip sivillerin zarar görmeyeceği noktalarda etkisiz hale getiriyoruz. Şu ana kadar 1220 kilometrekare alanı temizledik. Hemen bu gece çıksınlar: Size bir NECATİ SAVAŞ Bakan Akar’dan asker selamı Erdoğan, konuşmasına başlamadan önce partililer “Şehitler ölmez vatan bölünmez” sloganları attı ve konuşma sürerken partililer “Gündoğdu Marşı”nı söyledi. Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ise grup toplantısının yapılacağı salona geldiğinde partililer, “Her Türk asker doğar”, “Hulusi baba bizi Suriye’ye götür” diye slogan attı. Akar ise partililere asker selamıyla karşılık verdi. ‘TERÖRİSTLE MASAYA OTURMAYIZ’ Erdoğan, 6 başlık altında da operasyonu anlattı. “Teröristlerle Türkiye arasında arabuluculuk yapan bazı liderler olduğunu” söyleyen Erdoğan, “Siz bir devletin teröristlerle masaya oturduğunu ne zaman gördünüz” diye sordu. Kimsenin böyle bir şey beklememesi gerektiğini, bunun için “ara buluculuk” aramadıklarını kaydetti. Erdoğan, “PKK ve YPG terör örgütünün IŞİD mensuplarını cezaevlerinden serbest bırakmaya başladıklarını” belirterek “Ülkemizi hedef almak isteyen DEAŞ’lıları tepeleriz, gerisini bunların yöneleceği diğer merkezlerin yöneticileri düşünsün” dedi. ‘MÜNBİÇ kendi toprakları’ Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Azerbaycan ziyareti dönüşünde uçakta gazetecilere açıklamalar yaptı. Erdoğan Suriye’de Esad güçlerinin Türkiye’nin operasyonu gerçekleştirdiği bölgeye gelişine ilişkin “Münbiç’e rejimin girmesi benim için çok çok olumsuz değil. Niye? Sonunda bunların kendi topraklarıdır. Ama burada terör örgütlerinin kalmama sı benim için önemli. Yani bizim onlara söylediğimiz ‘Burada YPG/PYD kalacak mı kalmayacak mı’ Putin’e de ben bunu söyledim. Eğer terör örgütlerinden Münbiç’i temizliyorsanız, buyurun buranın bütün lojistiğini siz sağlayın veya rejim sağlasın. Ama yok bunu böyle yapmayacaksınız, oradaki aşiretler bize ‘gelin bizi kurtarın’ diyor” dedi. teklifimiz var. Hemen bu gece tüm teröristler silahlarını, malzemelerini bırakıp, kurdukları tuzakları imha edip, belirlediğimiz güvenli bölgeden dışarı çıksınlar. Derdi bölge halkının zarar görmemesi olan herkesin, bu teklife olumlu cevap vermesi gerekir. Azdan az, çoktan çok gider: Suriye’deki gelişmeler nedeniyle bizi ekonomik yaptırımlarla tehdit edenlere de diyoruz ki, azdan az gider çoktan çok gider. Bize ülkelerine girme yasağı koyanlar, onların da iyi düşünmesi gerekir. Türkiye gibi bir devlete siz bunu diyeceksiniz. Bize düşen nedir; hayırlı olsun. Gelmezsek ne olur, batar mıyız? Çok mu me raklıyız? Aileme, bakan arkadaşlarıma vize yasağı koyuyorlar. Bu siyasetten zerre kadar nasibini almış insanlara bir ülkeye, bir devlete bu yakışır mı? 7 düveli karşımıza alırız: Biz NATO’nun 5. maddesi ve Adana Mutabakatı nedeniyle bu harekâtı yürütüyoruz. Koalisyon güçlerini Suriye’ye kim davet etti, bilmiyorum. Rejim değil. Ama Rusya’yı rejim davet etti, bunu biliyorum. Kökü sağlam olan ağacı, rüzgâr deviremez. Gerekirse 7 düveli karşımıza almak pahasına bu milletin haysiyetini, onurunu yere düşürmedik, düşürmeyeceğiz. l ANKARA/Cumhuriyet Sözcü Kalın ‘PYD, yeni oyun kuruyor’ Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, “Suriye’de Amerikan bayrağının yerine Rus bayrağının olması bizim için kabul edilebilir bir şey değil. PYD, rejim ile anlaşarak Rusları yanlarına alarak yeni bir oyun kurmaya çalışıyor. ABD desteği gelmeden önce Suriye’de PYD/YPG gibi bir silahlı güç yoktu” diye konuştu. Kalın, ABD’nin yaptırımlarına karşı Dışişleri Bakanlığı’nın hazırlık yaptığını söyledi. Kabine toplantısının ardından açıklamalarda bulunan Kalın, terör örgütü IŞİD’in sorumluluğunun Türkiye’ye yıkılmak istendiğini vurgulayarak “Bu kabul edilebilir bir şey değildir. DEAŞ’lı esirlerin ne olacağı konusunda da kaynak ülkelerin sorumluluk alması gerekmektedir” dedi. Münbiç’teki gelişmeleri değerlendiren Kalın, “Orada Amerikan bayrağının yerine Rus bayrağının geçip, PYD/YPG’nin, bir başka gücün himayesi altında olması kabul edilebilir değil. PYD, Rejim ile anlaşarak Rusları yanlarına alarak yeni oyun kurmaya çalışıyor” diye konuştu. ABD’nin olası yaptırımlarına karşılık İncirlik Üssü’nün kapatılacağı iddialarını yalanlayan Kalın, “İncirlik Üssü’nün statüsüyle ilgili şu anda değişiklik öngörülmüyor. Bununla ilgili Dışişleri Bakanlığımız hazırlık yapıyor zaten şu anda. Yaptırımlara misliyle karşılık veririz” dedi. l ANKARA Gerilimli oturumMeclis’te harekât konuşulurken Destici ve Sancar tartıştı TBMM Genel Kurulu’nda Suriye harekâtıyla ilgili Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun milletvekillerine bilgi verdiği birleşimde, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici kendisine kürsüden söz vermeyen TBMM Başkanvekili Mithat Sancar’ın üzerine yürüdü. “Kobani’de yaptığınız hainliği burada da yapıyorsunuz” diye bağıran Destici; verilen aranın ardından söz alarak ifadelerinin bir kişiyi ve Meclis’i hedef almadığını, Suriye harekâtına işgal diyenleri hedef aldığını dile getirdi. TBMM Genel Kurulu’nda Suriye harekâtı öncesi yapılan temasları anlatan Çavuşoğlu, “Bugün bazı ülke ve çevrelerin Barış Pınarı Operasyonu’ndan çok rahatsız olmasının nedenini biz gayet iyi biliyoruz. Burada bir terör devleti kurmak istiyorlardı, biz bu oyunu bozduk” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın harekât emrini vermeden önce telefon açarak ABD Başkanı Trump’a ilettiğini kaydeden Çavuşoğlu, “Böyle bir zamanda nereden gelirse gelsin hiçbir yaptırım ve tehdit kabul edilemez ve bizim kararlılığımızı etkileyemez” diye konuştu. ‘Twitter şövalyesi’ MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, ABD’nin Türkiye’ye yönelik “yaptırım” kararına ilişkin, “Twitter şövalyesi Trump, çeşitli yaptırımları içeren 3 seçenekten bahsetmişti. Mister Trump’a ve tüm dünyaya bildiriyoruz ki bizler için üç değil, iki seçenek vardır: Ya istiklal ya ölüm” dedi. İYİ Partili Ahmet Kamil Erozan, harekâtta Suriye Milli Ordusu’nun kullanılmaması gerektiğine işaret ederek “Her harekâtın siyasi sonuçlarının da düşünülmesi gerekir. Bugün söylemiyor olsanız dahi sonunda maalesef kabullenmek durumunda olacağınız başka siyasi gerçekler de olacak” dedi. CHP”li Ünal Çeviköz de harekâtın NATO üyesi ülkelerce işgal olarak görüldüğünü belirterek “Türkiye diplomasi faaliyetini harekâta girişmeden evvel etkin bir şekilde kullanabilmiş olsaydı bu ithamlarla karşılaşmayacaktık” ifadelerini kullandı. l ANKARA ÇOK ACI KAYBIMIZ Merhumlar Güzide ve Fehmi Birgit'in evlatları, Merhume Avukat Yaşar Ersoy'un ağabeyi, Gülsen Birgit'in eşi, Elif Burcu ve Ümit Kemal Topal’ın dayıları, Zeynep Derin ve Mehmet Demir Topal'ın doyamadıkları büyük dayıları, Mine, Müge ve Mustafa Kuşçu ile Handan Uygur’un kuzenleri, Topal ailesinin dünürü, CHP İstanbul Eski Milletvekili, Turizm ve Tanıtma Eski Bakanı 37. Cumhuriyet Hükümeti Sözcüsü, duayen gazeteci, hukukçu, yazar, ailemizin çok kıymetli büyüğü ORHAN BİRGİT Hakk’ın rahmetine kavuşmuştur. Merhumun cenazesi 17 Ekim 2019 Perşembe (bugün) Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Camii’nde kılınacak öğle namazından sonra Edirnekapı Sakızağacı Mezarlığı’ndaki aile kabrinde toprağa verilecektir. Çelenk gönderilmemesi ve dileyenlerin Türk Eğitim Derneği’ndeki Birgit Aile Bursu hesabına bağış yapmaları vasiyeti gereğidir. AİLESİ Ver mehteri, muhalefet uyanmasın İşimiz zor. Bırakın savaşa karşı çıkmayı, savaş demek bile yasak. Teröre karşı savaş olmaz, harekât olur, biz bir devletle savaşmıyoruz ki deniliyor. Evet, ama bir başka ülkenin toprağında savaşılıyor, bu durumda da Allah gecinden versin, bizim yanımızda “Milli Suriye Ordusu” varken o ülkenin gerçek ordusuyla karşılaşmayız inşallah. Savaşa karşı çıkanın hain ilan edildiği ortamda yapmaya çalıştığım ip cambazlığı gibi. Hem düşündüğümü söylemeliyim hem de ipin üzerinde durabilmeliyim. Oysa savaş varken sadece destek olmanız beklenir, susmak bile suçtur. Zaten biz hiç susmadık. Ta başından beri Suriye politikamızın yanlış olduğunu söyledik. Terörle mücadele politikalarımızın yanlışlığını, olmayan terörü azdırdığımızı da. Şimdi operasyona girildi madem, bunun diplomasi ayağının eksik olduğunu, sahada kazanılanın masada kaybedilebileceğini de söylemeliyiz. Monşerler diye diye küçük görüp merkeze çektikleri deneyimli diplomatlarımız yerine kayırmak kollamak istedikleri yandaşları büyükelçi yapmışlar, ne lobicilik yapılıyor, ne diplomasi. Yanımızda kala kala üç devlet kalmış, dünya bize karşı. Suriyelilere 40 milyon dolar harcamışız, bir o kadar daha harcamamız gerekirse harcarız diyor; sonra da vergi dilimleri yükseliyor. “Bırakın patates soğan fiyatını da bir mermi kaç para biliyor musunuz” diye soruyor bize. Biz ödeyeceğiz bunu. Hatta DEAŞ’lıları da biz rehabilite edeceğiz, hatta hapistekilerin sorumluluğu da bize yüklendi! On binlerce meczup, kafa kesen cani! Niye biz? Asker kıyafetli kadın korosu, savaşan evlatlarımıza milliyetçilik sosuyla savaş güzellemesi yapıyor. Savaşın öldürdüğü insanlar, yıktığı şehirler, satılan silahların yanında ne ki, ABD ve Rus ekonomisi iyiye gidiyor!  Gündem başkaydı Yıkılan şehir demişken: İstanbul depreminin eli kulağında! Tam da bunu ko nuşuyorduk, 5.8’le sallandığımızda. Biz unuttuk, neyse ki Ekrem Başkan unutmadı, biz her zamanki tevekkülle işi Allah’a havale ettik. Savaş başlamadan gündemimiz başkaydı oysa. Kadına yönelik şiddeti, Emine Bulut davasını, güzeller güzeli Özbek Nadirova’nın şüpheli ölümünü konuşuyorduk. AKP milletvekili Şirin’in “Ben gönderecektim, kendi gitti” dediği kişi, nasıl olduysa kendine iki kurşun sıkmıştı, üstelik de vekilin silahıyla! Adalete inancın sıfıra düştüğü ortamda yargı reformunu konuşuyorduk. Esamesi okunmuyor şimdi, oysa tutuklular yıllarca yatıyor, hükümlüler 7 kişilik koğuşu 25 kişi paylaşıyor! Somalı madenciler, ödenmeyen tazminatları için yağmurun altında yollarda yatıyor. İşsizlik tavan yapmış, öğretmen adayları intihar ediyor, hukuk fakültelerine ilahiyatçı, tıp fakültelerine veteriner dekan atanıyor! Ekonomik kriz sadece küçükleri değil, büyükleri de sarsmış, her gün işyerleri kapanıyor, ama aman sesini çıkarma, milli beraberlik, birlik günü, ordumuz savaşta, şimdi sırası değil. Nasıl milli birlikse, Cumhurbaşkanı gazete yöneticilerine bilgi verecek, benim gazetemi çağırmıyor? Zaten savaşı da AKP İl Başkanları toplantısında açıklamıştı, devreler karışıyor, ne zaman Cumhurbaşkanı, ne zaman AKP Genel Başkanı kendi de karıştırıyor. “Millet İttifakı’nın parçalanması lazım” da diyor; herkesi AKP’ye üye olmaya da çağırıyor. Tabii o zaman aklımıza bu operasyon öncesi AKP oylarının yüzde otuzlara düştüğü, bir savaşın konsolidasyona yarayacağı geliyor. Ver mehteri, gün milli birlik beraberlik günü. Şehitlerimiz var. Ne hikmetse operasyon başka bir ülkenin toprağında ama şehitlerimiz daha çok bizim topraklardaki siviller! Niye önlem alınmamış, okul kapatmak yeter mi, sınır bölgesi niye boşaltılmamış, savaştan kaçıp ülkemize sığınmış ailenin 9 aylık bebeği niye kucakta ölüyor? Ve niye şehit ilan ediliyor? Onun kökeni Türk bile değil, dünyadan haberi olmayan bebecik, olsa olsa kurbandır.  Cambaz ip üstünde Bu kadar yanlışı ben görüyorum da muhalefet partileri görmüyor mu, tabii ki görüyor. Ama onlar da ip üstünde cambazdır! Milliyetçilik rüzgârlarının pompalandığı yerde muhalefet de halaya ayak uyduruyor. Ordu seferde susmak zamanı deniliyor. Yanlışı söylemek erdemdir. O ülkenin başında Esad var, biz fetih yapmıyoruz. Yapmamalıyız. Suriyeliler de ülkelerine dönmeli. O ülkeye barış gelmeli. Bunun birinci şartı Esad’la masaya oturmaktır. 
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle