14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HAFTA SONU TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN 95 Ocak 2019 CUMARTESİ Zaman bildiğiniz zaman değil Yeni bir yıla girdiniz, yeni kararlar aldınız, yeni hedefleriniz var. Tüm bunları yapmanızı sağlayan, birbiri ardına kopan takvim yaprakları. Oysa takvimler, günler, aylar ve yıllar tarih boyunca medeniyetlerin en büyük çelişkisi oldu. Yeni kararlar, beklentiler, umuda açı cekti. Kilise mucizelerinden birini gerçekleştirmiş eski lan kapılar, karamsarlı kıtayı zamanda 11 gün ileri ğı geride bırakmak; ye götürmüştü. Ancak bu mu ni yıl dilekleri dile getirilirken en çok kullandığımız kelimeler ara deniz ülkütekin sında, geçmişi geride bıraktı cizeden pek etkilenmeyenler de vardı. Zaman savaşları ğımızın, geleceğe ilerlediğimi Avrupa’daki Hıristiyanlar Ka zin en büyük hatırlatıcısı bir yı toliklerden ibaret değildi. Pro lı devirmek ve ertesi yıla mer testan Britanya’nın kraliçesi haba demek. Oysa bir zaman 1. Elizabet takvim değiştirme döngüsü içinde, eski diye ad ye sıcak baksa da, Papa’yı ebe landırılan günlerde, bazı me di düşman olarak gören Ang deniyetlerde zaman, bildiğimiz likan rahiplerin bitmek bilmez zaman değildi. Takvimler, saat itirazları değişimi engelleyecek ler ve günler de... ti. İrlanda’da Gregoryan takvim 24 Şubat 1582; Papa 13. Katolik isyancıların yürüttüğü Gregory, neredeyse 16 asır 9 Yıl Savaşları’nın ana gündemi boyunca kullanılan Jülyen olacak, ama savaş sonrasında Takvimi’nde reform yapılması gizli Katolik ayinlerinden dışarı nı karara bağlayan Papalık Bil çıkamayacaktı. Prusya, İskandi dirgesini yayımladı. Amaç Pas navya, Bohemya (Çek bölgesi) kalya tarihine denk düşen mev ve Avrupa’daki diğer pek çok simlerin sabitlenmesiydi. Bu bölge için 16. ve 17. yüzyılda nun için üç kritik detaya dik Vatikan’ın uydurduğu(!) bir tak kat edilecekti; kuzey yarımku vime göre yaşamak, Katolikliğe redeki bahar ekinoksunun doğ dönmek için atılacak büyük bir ru hesap adım olarak lanması, do görülüyor lunaya denk du. Protes düşen ta tan topluluk rihlerin tek lar Gregoryan rar hesap Takvimi’ni an lanması ve cak 18. yüzyıl sonucun başında ka da dolunay bul edecek dan sonra ti. Ortodoks gelen paza dünyası ise rın takvim takvim deği deki yerinin şimine çok belirlenme daha uzun si. Ayarla süre direndi. nan ilk takvime göre bahar eki Rusya’da takvim değişikliği Bol noksu, Hıristiyanların ilk büyük şeviklerin iktidara geldiği Ekim toplantısı olarak kabul edilen Devrimi’nin ardından 31 Ocak İznik Konsülü’nün toplandığı ta 1918’de yapıldı. O günden iti rihe denk getirilecekti. Bunun baren takvimde yapılan deği için Jülyen Takvimi’nden 10 şiklikle tarih 14 Şubat’a taşınır gün atılması gerekiyordu. Gre ken, Ekim Devrimi olarak bili gory, yaptığı ufak ayarlamalarla nen tarihi olay da Gregoryan çi takip eden 15 yıl boyunca, ayın zelgede 7 Kasım’a taşınıyordu. pozisyonunu, Paskalya tarihin Yunanistan ise Gregoryan tak de sabitlendiği söylenen yerini vime, İstiklal Savaşı’mızda Ana korumasını hedefliyordu. dolu topraklarındaki aldığı ye Yeni takvim nilgiden sonra gelen darbe hükümeti ile 1923’te geçecekti. Takvim sayesinde kuzey ve Öte yandan Ortodoks nüfusun orta Avrupa’da kırsal bölgeler yoğun olduğu Avrupa ülkeleri de kaybolmayan pagan ritüelle Gregoryan takvimi kabul eder rin de azalması öngörülüyordu. ken, Ortodoks kiliseleri takvimi Bu ritüeller neredeyse tama bugün bile kabul etmiyor. Bu men gündönümleri ve ekinoks yüzden Ortodoks dünyasında lara göre yapılıyordu ve Hıris Noel, 24 Aralık değil 6 Ocak’ta tiyan kutsiyetinin aynı günler kutlanıyor. de ortaya çıkmasının kırsalda Hz. Muhammet’in hicretini ki toplulukları Vatikan’a yönelt esas alan Hicri Takvim’in günlük mesi bekleniyordu. Takvim ha hayatta kullanıldığı Osmanlı’da zırdı, ama iş yeni tarihi ilan et bünyesindeki azınlıklar ve Ba meye geldiğinde ortalık karşı tı ile ilişkiler için kullanılan Ru şacaktı. mi takvimin başlangıcı 1918’de 4 Ekim 1582, (Jülyen) per 1 Ocak’a sabitlenecek, ama tak şembeyi takip eden gün. Ka vim günlerinin Gregoryan za tolik Kilisesi’ne göre artık man çizelgesine eşitlenmesi 1 15 Ekim Cuma’ydı. Gregor Ocak 1927’de olacaktı. yan Fransa, bazı İtalya şe Bugün İslam dünyasında kul hir devletleri, Kutsal Roma lanılan yılı 354/355 gün olarak İmparatorluğu’na bağlı eyalet belirlenen Hicri Takvim de ayın ler, Portekiz ve İspanya takvimi dünya etrafındaki 12 dönüşü kabul eden ilk bölgelerdi. Bir yıl üzerine kurulu bir takvim çizel içinde Hollanda, İsviçre kanton gesi. Hicri ve Gregoryan tak ları ile beraber Katolik Avrupa vimlerin karşıt olarak hem gü neredeyse tamamen Gregoryan neş hem de ayın hareketlerine takvime geçiyordu. Bu bölge göre oluşturulan karma bir tak lerden bir kısmı iletişim yeter vim olan İbrani Takvimi ise ol sizlikleri sebebiyle yüz yıldan dukça eski. Ay hareketlerini fazla süre, kiliseyi birkaç gün esas alsa da, Güneş sistemine geriden takip edecek, zaman eşleşmek için her 19 yılda bir daki bu yanılsama da, 1700 yı döngüye giren takvim, Tevrat’ın lına bu ülkeler için eklenecek yaradılış kaynakları ile başlıyor birkaç artık günle telafi edile ve bugün 5779 yaşında. Nejla Demirci: Her şeyden önce erken tanıdan sorumlu kurumları işaret etmeyi, her kadının bedenine sahip çıkması gerektiğini ve özellikle 40 yaş sonrası kontrolün kadının kendi inisiyatifine bırakılmayacak bir mesele olduğunu anlatmak istedim. Meme kanserini geride bırakan kadınları anlatan ‘Yüzleşme’, üç kez En İyi Belgesel ödülünü aldı Yere düşen saçlar Yönetmen Nejla Demirci’nin, meme kanserine yakalanan kadınların güçlenme öyküsünü anlattığı “Yüzleşme” belgese Meme kanseri, her 8 kadından birini etkiliyor. Dünyada her yıl yaklaşık 1 milyon 300 bin kadının meme kanseri olduğu tahmin ediliyor. Yaşla birlikte meme kanserinin görülme sıklığı da artıyor. 40 yaşından sonra yılda bir kez muayene ve radyolojik tetkiklerin yapılması gerekiyor. li, belediyeler aracılığıyla yeni bir yolculuğa çı kunç. Tedavi sürecinde, bu bah kıyor. Amaç, top lum sağlığına kat kıda bulunmak, far hilal köse kındalığı artırmak. İlk gösterim Kartal Belediyesi’nce 20 Ocak’ta, saat 13.00’te, Hasan Âli Yücel Kültür Merkezi’nde yapılacak. Merzifon Belediye si de belgeseli programına al dı. Demirci, “Meme kanseri po litiktir. Kadınlar çok yönlü des teğe ihtiyaç duyuyor. Bu deste ğin, yakın aile çevresinden baş layarak belediyeler, sivil top lum örgütleri, Sağlık Bakanlığı, Sosyal Güvenlik gibi bütün ku rum ve kuruluşları kapsadığını settiğim kollektif bilincin, doğal bir vücuttan bahsetmeyi bize nasıl da unutturduğunu da öğreniyoruz... Meme kanseri bu yüzden politiktir. n Belgeseldeki kadınları nasıl seçtin? Yüzlerce farklı ve bir o kadar birbirine benzeyen kadın hikâyesi tanıdım. 400 hastanın duygusundan geçtim. Belgeselde izlediğiniz karakterlerime ise gördüğüm anda karar verdim. Bu sadece onların hikâyelerinin çarpıcı olmasıyla alakalı değil. Mantıkla da alakalı değil. Sezgisel... Bir şey oluyor, “işte bu kişi” diyorsunuz. anlatmak istedim” diyor. n Bu konuda bir belgesel çekmeye nasıl karar verdin?  Yolunuz onkolojiye düşün ce, böyle bir travmanın içinden geçince, toplumun farklı katmanlarından bunu yaşamış kadınlar tanıyınca, meme kanseri hakkında bir şey yapmamak imkânsızdı. Biz kadınlar biliyoruz ki bir meme sadece bir memedir. Bu belgeseli herkesin izlemesini istiyorum. Özellikle de erkeklerin. Belki memeye meme gibi bakmayı sağlayabiliriz. Terk ediliyorlar... n Şu anda nasıl bakıyoruz? Meme kanseri yaşamış bir kadınla karşılaşan herkes, meme üzerine düşünmekten kendisini alıkoyamaz. Kanseri yaşayan kadın da bu süreçte, birçok yükle birlikte, memesinin aslında erkek arzusu için karşı konulamaz bir oyun aracı, arzu nesnesi olduğunu fark eder. Büyük bir kısmının partnerleri tarafından terk edildiği bir sır değil. Ortaçağın kutsal memesinden, Rönesans’ın erotik memesine geçiş büyük ölçüde sanat ve edebiyatla oldu. Meme gittikçe, kadının bir uzvu veya bebeğini besleyen bir organı olmaktan uzaklaştı. n Tablo kadınlar açısından Ebru Sema Demirbaş SARSAN SAHNE F ilm, 44 yaşındayken meme kanserine yakalanan Ebru Sema Demirbaş’ın hikâyesine odaklanıyor. Riva Deresi’nin kenarındaki saç kazıtma sahnesiyle başlıyor. Yere düşen saçlar daha ilk sahnede insanı sarsıyor. Film, özellikle kemoterapi ve sosyal yaşama dair ufuk açıcı sahnelerle ilerliyor. Hastalığı geride bırakan kadınların ve bir erkeğin dirence dönüşen mücadelesini ve dayanışmasını anlatıyor. ağır görünüyor... Tarihsel olarak baktığımız da kadın memesine erotik anlamların yüklenmesi bir erkek işi. Bunun sonucunda meme ticarileştirildi ve sisteme para kazandıran bir malzeme oldu. Korse, sutyen, dikleştirici kremler ve en nihayetinde günümüzde yapılan türlü cerrahi operasyonlar. Küçük meme, küçük kalça, büyük meme, büyük kalça. Bizi biz olmaktan çıkaran bir bombardıman altındayız. İster istemez kendimize estetik bir biçim belirliyoruz ve o elimizden kayınca da var oluşumuz bitiyor. n Belgeseli çekerken en çok neden etkiledin? İş hayatında, özel yaşamında her an değer üreten, fedakârlıklar yapan, çocuk doğuran, iyi günde de kötü günde de kocasının yanında olan, görünmez ve duygusal emeğini ortaya koyan kadın, bir gün memesinin tamamını veya bir parçasını kaybettiğinde partnerini de kaybediyor. İşte bu noktada zayıf düşebiliyor. Sistem memeyi habire sömüyor. Kadınsa kanseri yaşarken yoksullaşıyor, kimsesizleşiyor. Bu çok ağır bir süreç. Hiç kimsenin kadına bunu yaşatmaya hakkı yok. “Memem var ya da yok. Büyük ya da küçük. Sarkık ya da dik. Kimseyi ilgilendirmez.” Tedavi sürecinde kadın bunu söyleyerek güçleniyor. Kurtuluyor. Ya da hastalık sürecini, yaşamını yönetemecek kadar sağlıksızlaşıyor, yalnızlaşıyor. Bu çok kor Filmde erkek de var.. n Filmde bir de erkek karakter var... Erkeklerin momografi çektirebildiklerini ben de bilmiyordum. Sergun’un (Sergun Ağar) momografisi öyle biz zamana denk geldi ki benim şaşkınlığım Ebru üzerinden belgesele geçti. Sergun, tanıştığımız birkaç dakika içerisinde, kadına ait bir hastalığın travmasından nasıl geçtiğini bana yaşattı. Bütün karakterlerimin hastalık öyküleri hakkında hekimleri tarafından derinlemesine bilgilendirildim. nKartal’daki gösterimin özel bir nedeni var mı? Ayşen Köse ile Çapa’da radyoloji bölümünde tanıştım. Ayşen, memesindeki kitleyi başlangıç aşamasında fark etmiş. Sadece cerrahi operasyonla hastalığı bertaraf edeceğini söylediğinde, onun çok şanslı olduğunu düşünmüştük. Kemoterapisiz ve radyoterapisiz meme kanserini bertaraf etmek şansla alakalı değil, dedi Ayşen. Amcası Kartal Belediye Başkanı Dr. Altınok Öz, Ayşen’e genetik yatkınlığı olduğunu ve memesini nasıl takip etmesi gerektiğini sıkı tembihlemiş... Sonra Ayşen bizim ekibe katıldı. Saç kesim sahnemiz de görüyoruz kendisini... Bizim Ebru Sema Demirbaş ÖN HAZIRLIK bütün arzumuz, olası meme kanserini Ayşen gibi başlangıç aşamasında fark etmek. Bu se ÇAPA’DA... beple belediye gösterimlerinin ilk durağının Kartal olması bi Michal Bardavid n Çekim hazırlığını nasıl yaptın? İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp, sadece bir fakülte değil, tıp etiğinin, iyi hekimlik ilkelerinin öne çık zim için çok anlamlı. n Başka gösterim var mı? Merzifon Belediyesi, yüz leşmeyi gündemine aldı, çok yakında tarihler belirlenecek. Köylerden seyirci taşıya tığı bir fakülte. Hekimler caklar. Belediye ayrıca ken Nurcan Çelik Nuray Güvendi Nejla Demirci meseleye daha katmanlı bakmamı sağladılar. Görüştüğüm her hekim böyle bir çalışmaya ihtiyaç olduğunu söylüyordu. Uzun bir ön hazırlık dönemi geçirdim üniversitede. Kadınların yaşadığı travmanın çok yönlü olduğunu ve bu di imkânları ölçüsünde meme kanserine ilişkin bir dizi çalışma yapmayı da hedefliyor. Başka belediyelerle de görüşme halindeyiz. Meme kanseri toplum sağlığını ilgilendiren bir konu. 40 yaş sonrası kontrol şart. Kontrol kişinin kendi ini travmanın giderilmesi, ha siyatifine bırakılmamalı. Bele fifletilmesi için çok yönlü diyeler tanı sürecinde destekle çalışmalara ihtiyaç olduğunu gördüm. nirse, daha çok kadın erken tanı ile hastalığı yenebilir. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle