14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14 5 OCAK 2019 CUMARTESİ TASARIM: İLKNUR FİLİZ Herkese Bilim Teknoloji Dergisi’nin katkılarıyla hazırlanmıştır. bilim ve teknoloji EN POPÜLER 10 SOSYAL MEDYA SİTESİ 1) Facebook (2 milyar 234 milyon kullanıcı) 2) YouTube (1,9 milyar) 3) WhatsApp (1,5 milyar) 4) Messenger (1,3 milyar) 5) WeChat (1 milyar 58 milyon) 6) Instagram (1 milyar) 7) QQ (803 milyon) 8) Qzone (548 milyon) 9) Douyin/Tik Tok (500 milyon) 10) Sina Weibo (431 milyon) (Kaynak: statistica.com, Ekim 2018) BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ Hıçkırığın nedenleri n İnsanlar niçin hıçkırır? Bilim insanları hıçkırığın nedenleri konusunda görüş birliği içinde değil. Ayrıca hıçkırığın ne gibi bir amaca hizmet ettiği de henüz bilinmiyor. Hıçkırıkla ilgili uzun bir hastalık listesi çıkarılabilir. En sık görüleni midenin gerilip şişmesi ve sonuçta mide asidinin yemek borusuna kaçması reflü. Göğüs hastalıkları ve iritasyonu da nedenlerden biri. Hıçkırık ayrıca çeşitli nörolojik anormalliklerden de kaynaklanabilir. Bunların pek çoğu beyin sapı ile ilgili. Hıçkırık sırasında bir dizi olay ardı ardına dizilir. Önce, dilin arka kısmı kalkarken, ağzın tavanı yükselir. Genellikle bunu geğirme izler. Daha sonra diyafram ve soluk alma ile ilgili tüm kaslar ani bir kasılma yaşar. Kasılmanın başlangıcından hemen sonra ses telleri aniden sıkışıp kapanır. Bu arada “Hıc” sesini çıkartır. Kalp biraz yavaşlar. Hıçkırık her birkaç saniyede bir tekrarlar. Bazen saatlerce sürebilir. Bütün bu gözlemler beynin bir bölümünde merkezi bir düzen yaratıcısının (central pattern generatorCPG) hıçkırıkları yönlendirdiğini gösteriyor. Başka bir deyişle, soluk alma, öksürme, yürüme gibi beyinde sinirsel bir devre hıçkırığı oluşturuyor olabilir. Hıçkırık CPG’sinin evrimin önceki evrelerinden arta kalmış olması mümkün. Hayvanlar âleminde hıçkırığa benzer faaliyetleri inceleyen bilim adamları ilginç sonuçlar elde ettiler. Soluk soluğa kalma CPG’si bunlardan biri. Evrim kuramına göre CPG, belirli bir işlevinin olmaması durumunda varlığını sürdüremez. Hıçkırık CPG’sinin olası işlevlerinden biri bebeklerdeki emme refleksini yönlendirmesi. Böylece sütün bebeğin akciğerlerine kaçması engellenmiş olur. Bir diğer olasılık da aşırı dolu bir midedeki gazın çıkmasını kolaylaştırması. Beyninizin yaktığıDüşünerek de enerji harcıyorsunuz, kalori yakıyorsunuz ama... kalori sizi zayıflatmaz Pazar gününüzü kanepede uzanarak bir elinizde cep telefonu diğerinde uzaktan kumanda, sosyal medyada ve TV programlarında gezinerek geçirdiniz. Sanal dünyada dolanırken kafanızı pek de kullanmaya gerek görmediniz. Derken ertesi gün işe gittiniz. Gerçek yaşamın çözüm bekleyen sorunları sizi karşıladı. Sorunlara gömüldünüz. Peki, işyerinizde fazladan harcadığınız bu beyin gücü evinizde dizi izlerken harcadığınızdan daha çok kalori yakar mı? Albany Üniversitesi’nden psikolog ve davranışsal sinirbilim uzmanı Ewan McNay, “Bu sorunun basit yanıtı evettir” diyor. Beynin yakıtı glikoz McNay, beynin, diğer organların aksine, yalnızca basit bir şeker olan glikozla çalıştığına dikkat çekiyor. Ayrıca zorlayıcı bilişsel etkinlikler, daha basit etkinliklere kıyasla çok daha fazla miktarlarda glikoz gerektirir. Örneğin, ezbere dayalı bir iş yaparken, beynin anı oluşumundan sorumlu bölgeleri daha çok enerji tüketmeye başlar. Oysa, beynin öteki bölgelerinde böyle bir artış söz konusu değildir. McNay, “Gerçek şu ki, bilişsel açıdan zorlayıcı bir işlem sırasında harcadığınız enerji, televizyon karşısına geçip, havadan sudan bir şeyler izlerken harcadığınızdan daha fazladır. Ancak ortalama bir insanın toplamda harcadığı enerji bağlamında, zihinsel bir işte yakılan miktar ile diğer bir zihinsel işte yakılan miktar arasındaki fark çok azdır” diyor. En fazla talep beyinden Beynin yaktığı kalori konusuna daha geniş bir açıdan yaklaştığımızda, bedenin enerjiyi nasıl harcadığını daha iyi anlayabiliriz. Profesyonel bir sporcu değilseniz, harcadığınız enerjinin büyük bir bölümünün egzersizle ve aşırı hareketlilikle pek bir ilgisi yoktur. Harcanan enerjinin kabaca yüzde 815 gibi kayda değer bir miktarı yediklerinizin sindirilmesine giderken, daha büyük bir miktar da organların işlevlerini yerine getirmeleri ve sizi canlı tutmaları için harcanır. İnsan beyni kadar enerjiye gereksinim duyan Toplam ağırlığımızın yalnızca yüzde 2’sini oluşturmasına karşın, beyin, bedenin harcadığı toplam enerjinin yüzde 20’sini harcıyor. Yani düşünürken yaklaşık 320 kalori yakılıyor. Ne var ki zorlu bir zihinsel faaliyet sırasında yakılan enerji ile basit bir zihinsel süreçte yakılan enerji arasındaki fark yalnızca yüzde 5 dolayında. Sonuçta yalnızca düşünerek zayıflayamazsınız... başka bir organ yoktur. Washington Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Dr. Marcus Raichle, “Enerji tüketimi açısından, beyin insan bedeninin en pahalı organıdır” diyor. Raichle’nin araştırmasına göre bir kişinin toplam ağırlığının yalnızca yüzde 2’sini oluşturmasına karşın, beyin bedenin harcadığı toplam enerjinin yüzde 20’sini harcıyor. Bu da, alışılagelmiş bir gün içinde bir kişinin yalnızca düşünmek için yaklaşık 320 kalori harcadığı anlamına geliyor. Düşünerek kilo verilmez Beynin enerji tüketimi farklı zihinsel durumlara ve yapılan işlere göre değişir. “Sizi bir tarayıcının içine yerleştirip, TV izlerken ya da bulmaca çözerken beyninizde neler olup bittiğine bakacak olsak, yoğun çaba gerektiren bir görev verildiğinde beynin daha çok enerji harcadığını görürüz” diyor Raichle. Ancak zayıflamayı umuyorsanız, Raichle’ye göre bu konuda pek de şanslı sayılmazsınız. Beyin yoğun miktarda enerji harcasa da, çaba isteyen zihinsel bir işlem sırasında beynin enerji tüketiminde meydana gelen değişiklikler son derece önemsizdir, tüm beyin faaliyetlerinin yalnızca yüzde 5’i kadar fark yaratır. Raichle, beynin gün boyunca içinden çıkılması güç zihinsel işlemlerle uğraşması durumunda bile, bu yüzde 5’lik farkın pek bir şey değiştirmeyeceğine dikkat çekerek “Kalori tüketimi açısından çok büyük bir fark olmayacaktır. Oysa ileri geri volta atarak çok daha fazla enerji harcayabilirsiniz” diyor. Rita Urgan http://time.com/5400025/doesthinkingburncalori Beynin harcadığı enerji nereye gider? Beynin tükettiği enerjinin büyük bir bölümü kişinin dikkatini sürdürmesine, çevresini gözleyip önemli bilgileri algılamasına ve beynimizdeki diğer faaliyetleri yönetmeye harcanır. Enerji gereksinimi açısından bakıldığında, Raichle, “Düşünce ucuzdur, ancak onu ucuz kılan düzenek son derece pahalıdır” diyor. Beynin zor işlerde, basit işlere kıyasla çok daha fazla enerji tüketmediği görüşüne McNay de katılıyor. Sekiz saat boyunca bilişsel açıdan zorlu bir işte çalışan bir kişinin harcadığı kalori miktarı, aynı süreyi televizyon izleyerek ya da düş kurarak geçiren bir kişiye kıyasla yaklaşık 100 kalori daha fazladır. McNay, birden çok duyunun kullanılmasını gerektiren, örneğin bir enstrüman çalmasını öğrenmek gibi etkinliklerde yakılan kalori miktarı 200’e ulaşabileceğine, ancak burada sekiz saatlik bir öğrenme sürecinden söz edildiğine dikkat çekiyor. yakılan kalori devede kulak! Varsayımsal çalgı çalmayı öğrenme sürecinde bile, beynin görevi sürdürebilme yetisi glikoz stokları azaldıkça düşüşe geçecektir. McNay, “Bir noktada bilişsel işlemi aynı düzeyde sürdürmenizi önleyen bu tükenmişlik etkisiyle karşı karşıya kalınır. Enerji içeceği içmek ya da ağzınıza birkaç şekerleme atmak glikoz deposunun dolmasına ve beynin yeniden tüm gücüyle çalışmasına olanak tanıyabilir. Ne var ki, bunlardan alacağınız kalori miktarı yanında, yakılan kalori miktarı devede kulak kalacaktır” diyor. Ancak zihinsel açıdan zorlayıcı görevlerde çalışmak sonuçta yine de kalorilerin yakılmasına neden olabilir. McNay, her gün fazladan yalnızca birkaç kalori yakıyor olsanız bile, kuramsal olarak, bunun 5060 yılda kayda değer bir fark yaratabileceğine inanıyor. Orangutanların çıkardığı öpücüğe benzeyen ses diğer orangutanlara gönderilen bir mesaj. Bu sesin tehlike geçtikten sonra çıkarılması primatların geçmiş hakkında konuşabildiklerinin ilk kanıtı. Orangutanlar geçmiş hakkında konuşabiliyor Nefes Testi Erken tanıda önemli adım İngiltere’de bir hastanede kanser tanısında devrim yaratabilecek nefes testi denemelerine başlandı. Nefes biyopsisi adı verilen cihazla, hastaların nefesindeki moleküllerde kanser belirtilerinin tespit edilmesi amaçlıyor. Bilim insanları bu yolla kanser teşhisinin daha erken, daha basit ve daha ucuz olmasını umuyor. Cambridge’deki Adden brooke Hastanesi’nde 2 yıl sürecek olan deneme, kanser hastalarının yanı sıra sağlıklı insanların da dahil olduğu 1500 kişi üzerinde yapılacak. Vahşi orangutanlar bir yırtıcıyla karşılaştıklarında, kulağa insan öpücüğü gibi gelen yüksek bir ses çıkarıyorlar. Bilim insanları, bu sesin diğer orangutanlara yakınlarda bir tehlike olduğunu haber verdiğine ve aynı zamanda avcılara da fark edildiklerine dair bir mesaj verdiğine inanıyor. Orangutanların bu sesi yırtıcıların uzaklaşmasından uzun bir süre sonra da çıkardığını tespit eden araştırmacılar, bunun, insanların dışındaki primatların da geçmiş hakkında “konuşabildiğinin” ilk kanıtı olduğunu düşünüyor. Söz konusu çalışmada yer almayan primatolog Carel van Schaik (Zürih Üniversitesi), sonuçların oldukça şaşırtıcı olduğunu ve yeni bulguların dilin evrimine dair ipuçları sağlayabileceğini belirtiyor. Birçok memelinin ve kuşun tehlike durumunda çıkardığı sesler vardır ve bunlardan bazıları yırtıcı hayvanın türü ve büyüklüğü, yeri ve uzaklığı ve ne derece tehlike arz ettiği hakkında bilgiler içerir. Ancak araştırmacılar, tehlike geçtikten sonra da aynı sesleri çıkaran hayvanlarla şimdiye dek hiç karşılaşmamışlardı. Sonuçları Science Advances’ta yayınla nan çalışmasında İngiltere’deki St. Andrews Üniversitesi’nden Adriano Reis e Lameira, primatların yaklaşık 40 yıldır gözlemlendiği Sumatra’nın Ketambe ormanında, orangutanların tehlike uyarılarını incelemek için basit bir deney hazırladı. Çizgili, benekli ya da düz bir kumaşla örtünmüş bir araştırmacı ağaçlarda yerden 5 ila 20 metre yüksekliğindeki oturan orangutanların hemen altında dört ayak üzerinde yürüdü. Alarm çağrısı Orangutanlar tarafından fark edildikten sonra araştırmacılar, onların görüş açısından çıkmadan önce 2 dakika bekledi. Lameira, orangutanlardan bir alarm çağrısı bekledi. Ama test ettikleri ilk dişi ses çıkarmadı. Bunun yerine uğraştığı şeyi bıraktı, bebeğini tuttu, dışkıladı [stres işareti] ve yavaşça ağaçta daha yükseğe tırmanmaya başladı; orangutan tamamen sessizdi. Lameira ve ekibi alarm çağrısını duyabilmek için yirmi dakikadan fazla bekledi. Ve sonunda o çağrıyı duyduklarında orangutan aynı sesi çıkarmaya bir saatten fazla devam etti, dolayısıyla araştırmacılar bunun yalnızca bir tehlike uyarısı olmadı ğı sonucuna vardılar. Bu anne, Lameira’nın test ettiği yedi di şi içinde bekleme süresi en uzun olandı. Orangutanların hepsi alarm çağrılarını ortalama 7 dakika geciktirmişti. Lameira, maymunların korkudan donup kalmış olduğunu düşünmüyor çünkü bebeklerini korumak veya daha güvenli bir yüksekliğe tırmanmak için tereddüt etmemişlerdi. Araştırmacı, dişilerin daha ziyade dikkat çekmemek için sessiz kaldığını düşünüyor. “Anne, yırtıcının en çok yavrusu için tehdit oluşturduğunu düşündü ve gidene kadar ses çıkarmamayı tercih etti” diyen Lameira, annenin ancak yırtıcı uzaklaştıktan sonra bebeğin geçen tehlikeyi öğrenmesine izin verdiğini düşünüyor. Bir yırtıcı karşısında hemen tehlike uyarısı vermemenin bir zekâ işareti olarak kabul edilebileceğini belirten Lameira, bu becerinin, uzun süreli bellek, içgüdüsel değil iradi iletişim ve gırtlak kaslarının hassas kontrolü gibi büyük maymunlarda bulunan diğer yeteneklerle birlikte dilin evrimine yol açtığını öne sürüyor. Murat Altaş tercumeodasi.org https://www.sciencemag.org/news/2018/11/orangutansareonlygreatapesbesideshumanstalkaboutpast Başlangıçta yemek borusu ve mide kanseri şüphesi olan hastalarda yapılacak denemeler; daha sonra prostat, böbrek, karaciğer, pankreas ve idrarkesesi kanserlerini de kapsayacak şekilde genişletilecek. Denemeler, İngiltere’nin Kanser Araştırmaları Vakfı (Cancer Research UK) ile cihazı geliştiren İngiliz şirketi Owlstone Medical’ın ortak çalışması olarak yapılıyor. l BBC Türkçe C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle