Katalog

haber EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ TASARIM: İLKNUR FİLİZ Skandal tutanakTCDD, tren kazasından altı gün sonra ‘makasçıya eğitim verdik’ diye tutanak hazırlamış Başkentte 9 kişinin öldüğü yüksek hızlı tren kazasına ilişkin soruşturma lizasyon sistemi kurmayan açan TCDD, kazadan 4 gün önce de tren trafiğini değiştirmesi nedeniyle da tutuklanan makasçı Osman okların hedefindeydi. TCDD’nin Yıldırım’ın “Eğitimini almadım” şeklindeki ifadesi üzerine suç Alican uludağ kazadan 6 gün sonra “kendilerini kurtaracak” bir tutanak hazırla lanan TCDD’nin kendisini kur dığı ortaya çıktı. Soruşturma dos tarmak için skandal bir tutanak imza yasına da giren tutanağa Cumhuriyet ladığı ortaya çıktı. TCDD Gar Müdür ulaştı. Buna göre tutanak, TCDD Gar lüğü tarafından kazadan 6 gün son Müdürü Talip Ünal, Gar Müdür Yar ra hazırlanan tutanakta, Samsun’dan dımcısı Kadir Oğuz ile üç tren teşkil Ankara’ya geçici görevle gelen tren memuru tarafından 19 Aralık 2018 ta teşkil memuru Yıldırım’ın “oryantas rihinde imzalandı. yonunun sağlandığı” öne sürüldü. Bu eğitimden sonra Osman Yıldırım’a ait ‘Sehven unuttuk’ “İşbaşı Eğitimi Takip Formu” düzen “Samsun Gar Müdürlüğü’nün 18 lendiği savunulan tutunakta “Ancak Ekim 2018 tarihli görevlendirme yazı tutanağın imzalatılması sehven unu sı ile Ankara Garı’na 20 Ekim’de gelen tulmuştur” iddiasında bulunuldu. tren teşkil memuru Osman Yıldırım’ın TCDD’yi suçlamıştı garda trenlerin trafiğinde uygulanacak kurallar ile makasların kullanı Samsun’dan geçici görevle mı konusunda daha önceden bu eğiti Ankara’ya geldiğini, kazanın oldu mi almış personelle birlikte çalıştırıla ğu zaman ikinci gece nöbetine çıktı rak oryantasyonu sağlanmıştır” deni ğını söyleyen Osman Yıldırım ifade len tutanakta, bu eğitimden sonra Os sinde, “Park halinde olan 06.30 Kon man Yıldırım’a ait “İşbaşı Eğitimi Ta ya trenini hareket memurunun tali kip Formu” düzenlendiği, ancak “seh matıyla H1’den sevk etmem için ‘pa ven imzalatılmasının unutulduğu” nodan elektrik kontrollü S makası’ ye kaydedildi. şil renkli butona basarak H1’e geçirdiğimi hatırlıyorum. Ancak bunu yoğun ‘Toplantı da yaptık’ luk nedeniyle Sinan Y’ye teyit ettirdi Tutanakta, ayrıca 7 Aralık 2018 Cu ğimi hatırlamıyorum. Daha önce pano ma günü saat 16.00 sıralarında tren dan elektrik kontrollü S makas işleyi teşkil görevlileri İbrahim İlhan, Adem şini görmemiştim. Eğitimini de alma Yılmaz ve Osman Yıldırım’la Gar Mü dım” demişti. dür Yardımcılığı Bürosu’nda 9 Aralık Tutuklanan makasçının, “eğitim al tarihinden itibaren başlayacak olan madığını” vurgulaması, gözleri TCDD çalışma kuralları ve yeni nöbet düze yönetimine çevirildi. AnkaraSincan niyle ilgili toplantı yapıldığı da yazıl arasındaki demiryolu hattını sinya dı. l ANKARA 9 CANA MAL OLDU 13 Aralık 2018’de AnkaraKonya seferini yapan yüksek hızlı tren, Hat 1’den ilerlerken Marşandiz İstasyonu’nda geldiğinde Hat 2’ye geçerek karşıdan gelen klavuz lokomotif ile kafa kafaya çarpışmıştı. Kaza sonucunda 3’ü makinist olmak üzere 9 kişi hayatını kaybederken, 100’e yakın kişi de yaralanmıştı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın başlattığı soruşturma kapsamında makasçı Osman Yıldırım’ın arasında bulunduğu 3 TCDD çalışanı “taksirle ölüme neden olma” suçundan tutuklanmıştı. Kazaya, Osman Yıldırım’ın H1’den gitmesi gereken YHT’nin makası değiştirmediği için H2’ye geçmesine neden olduğu öne sürülmüştü. ‘TÜRKİYE’DE UYGULANAMAZ’ MEB’den performans itirafı geldi OZAN ÇEPNİ Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), kendi yayımladığı dergide eski bakan İsmet Yılmaz döneminde getirilen ‘zorunlu’ performans sistemini, akademik araştırma ile eleştirdi. Bakan Ziya Selçuk performans sisteminin uygulanmayacağını açıklasa da MEB üç ayda bir yayımladığı hakemli “Milli Eğitim” dergisinde akademik bir araştırmaya yer vererek öğretmenlerin görüşlerini aktardı. Bakan Ziya Selçuk performans sisteminin uygulanmayacağını açıklasa da araştırma sonuçları öğretmenler ile okul yönetimleri arasındaki ilişkiyi gözler önüne serdi. Öğretmenlerin olumsuz görüşlerinin başında okul yöneticilerinin adaletsizliği yer alırken, sistemi olumlu bulanlar bile objektif bir değerlendirme yapılamayacağını savundu. Öğretmen görüşleri arasında, “Bence bu değerlendirmede işini yapan, ancak müdürle veya idarecilerle arası iyi olmayan öğretmen mağdur olacaktır”, “Değerlendirilmeden bütün öğretmenlere yüksek not verilmektedir. Düşük not verilen bir öğretmen müdürüyle kavga edebiliyor”, “Performans bir saatte veya bir formla değerlendirilemez”, “Uygulanabilirliğinin objektif olduğunu düşünmüyorum. Değerlendirmede kişiselliğin devreye girdiğini düşünüyorum” ifadeleri yer aldı. Siyasi olarak kullanılır Öğretmenler yorumlarında ayrıca “Türkiye şartlarında gerçekleri yansıtacağına inanmıyorum. Sendikal ve siyasi olarak kullanılacağını düşünüyorum”, “Olumsuz olarak değerlendiriyorum çünkü böyle bir performans değerlendirmesinin hakkıyla yapılabilmesi için yöneticinin öğretmenleriyle iletişiminin iyi olması gerekir”, “Değerlendirmeyi yapacak kişinin adil ve şeffaf olması önemlidir”, “Bir idareci tarafından yapılacak değerlendirmede bence en önemli ayrıntı; ‘tarafsız’ ve ‘adaletli’ olmaktır” eleştirileri yer aldı. BAKANA KARŞI YEREL UYGULAMA Bakan Selçuk’un “uygulanmayacak” demesine karşın bazı illerde il milli eğitim müdürlerinin yerel performans sistemleri uyguladığı ortaya çıktı. Muğla İl Milli Eğitim Müdürü Pervin Töre, velilerin tek tek aranarak öğretmenlere ilişkin fikirlerinin sorulduğu “Muğla Öğretmeniyle ve Velisiyle Görüşüyor” adlı proje başlattı. Proje kapsamında, velilere “Öğretmenizden memnun musunuz”, “Okulunuzda eksik bulunuyor mu”, “Sizin için yapmak istediğimiz herhangi bir şey var mı” sorularının yöneltilmesi dikkat çekti. l ANKARA Meclis oyalanıyormuş!Yasa çıkarmak yerine daha fazla kararnameye ağırlık verilmesi bekleniyor EMİNE KAPLAN AKP içinde yeni sistemle birlikte Cumhurbaşkanı’na verilen kararname çıkarma yetkisinin verimli kullanılmadığı tartışması yaşanıyor. 16 Nisan referandumunda kabul edilen anayasa değişikliğiyle anayasada belirlenen çerçevede Cumhurbaşkanı’na kararname çıkarma yetkisi verildi. Cumhurbaşkanı’nın yürütme yetkisine ilişkin konularda anayasal çerçevede kararname çıkarma yetkisi olmasına karşın TBMM’den yasa çıkarma yöntemine devam edildiğini kaydeden parti yöneticileri, “Yönetmelik ya da genelge konusu olabilecek düzenlemelerin bile bürokrasinin eski alışkanlıklarıyla yaptığı talepler nedeniyle Meclis gündemine yasa teklifi olarak geliyor. Eski alışkanlıklarla yeni sistem kuru ÖZhaseki’den KAYSERİ YANITI Parti genel merkezinde, başkent için geliştirdiği projelerini anlatan AKP’nin Ankara Büyükşehir Belediyebi başkanı adayı Mehmet Özhaseki, başta CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu olmak üzere kendisinin Kayserili olmasının başarısı etkileyeceği yönündeki değerlendirmelere, “Bu artık mikro milliyetçiliktir. Kimse ona ‘niye Tunceli’den geldin’ diyor mu? ‘Niye seni buradan tutup da İstanbul’a aday yaptılar’ diyor mu? Hiç kimse doğacağı yeri kendisi belirlemiyor” karşılığını verdi. Özhaseki, Ankara için 111 projesini de açıkladı. l ANKARA/Cumhuriyet lamaz, oturtulamaz” görüşünü dile getiriyor. Yeni dönemde kararname yetkisinin daha işlevsel olarak kullanılacağını belirten parti yöneticileri, bürokrasinin de yavaş yavaş yeni sisteme ayak uyduracaklarını, Meclis’in de kararname, yönetme lik ya da genelgelerle düzenlenebilecek konularla oyalanmayacağını, yasama yetkisinin daha etkin kullanacağını savunuyor. Yapılan bu değerlendirmelerin ışığında bundan sonraki süreçte kararname çıkarma yöntemine ağırlık verileceği kaydediliyor. l ANKARA Gerekçe: İttifakı Bahçeli’den 2019’a özel yüzük MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisini yakından takip eden muhabirlerle yeni yılı ve yeni yaşını kutladı. Gazetecileri genel merkezdeki makamında kabul eden Bahçeli, yeni yıla özel tasarlanan yüzüğünün detaylarını da gazetecilere anlattı. “Gümüş Kitabe” adını taşıyan yüzük zirkon taşından. Yüzüğün sağ kısmında Bahçeli’nin kendisine ve ailesine ait özel tuğralar bulunuyor. Kırmızı mine taşı ile süslenen yüzüğün üzerinde Türk bayrağı, MHP’nin simgesi olan Üç Hilal ve Orhun Abideleri’nden kısa bir Göktürkçe cümle bulunuyor. zedelemek “İttifak olmazsa olmaz değil” dediği için Bahçeli’nin talimatıyla disiplin kuruluna sevk edilen MHP Samsun Milletvekili Erhan Usta’nın partiden kesin ihracı isteniyor. Selda Güneysu Cumhur İttifakı’na ilişkin, “İttifak olmazsa olmaz değil. Biz, AKP tarafından ittifak olmaması yönünde bir tavır gelirse, ona da açık olduğumuzu ifade ediyoruz” sözleri nedeniyle önceki gün MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin talimatıyla disiplin kuruluna sevk edilen MHP Samsun Milletvekili Erhan Usta’nın “partiden kesin ihracı” isteniyor. Usta’nın disiplin kuruluna sevk gerekçesini ise “Cumhur İttifakı’nın varlığı ve devamını zedeleyici beyan ve açıklama yapmak” oluşturuyor. MHP Merkezi Disiplin Kurulu ve Kırıkkale Milletvekili Halil Öztürk, yaptığı yazılı açıklamada, “Usta’nın parti tüzüğünün 78/4cei ve 81. maddeleri uyarınca disiplin kuruluna sevk edildiğini” belirtti. ‘Bahçeli’nin emrindeyim’ “Cumhur İttifakı’na aykırı davranışları nedeniyle” görevden alınan MHP Samsun İl Başkanı Tamer Tekin de görevden alınmasının ardından yaptığı açıklamada, “Şahsıma güvenerek il başkanlığı gibi kutsal ve şerefli bir görevi bizlere emanet eden Türk dünyasının ve Milliyetçi Ülkücü Hareket’in bilge lideri, Genel Başkanım Bahçeli’ye sonsuz teşekkürlerimi sunar, ömrüm vefa ettiği sürece, son nefesime kadar almış olduğu her kararı sorgulamaksızın emrinde olduğumu dost, düşman herkesin bilmesini isterim.” 9 OCAK’TA MYK TOPLANIYOR ‘İttifak ruhuna uygun davranın’ Teşkilat bazında, 31 Mart 2019’da yapılacak yerel seçime yoğunlaşan MHP’de, Başkanlık Divanı ve MYK çalışmalarına hız verildi. MHP lideri Devlet Bahçeli, bu çerçevede önceki gün parti genel merkezinde Başkanlık Divanı’nı yerel seçim gündemiyle topladı. Bahçeli, 9 Ocak Çarşamba günü de MYK üyeleriyle bir araya gelecek. Seçime hazırlık çalışmalarının masaya yatırılacağı toplantıda, ‘Cumhur İttifakı’nın ruhuna aykırı davranılmaması ve ittifakı zedeleyici söylemlerden kaçınılması konusundaki hassasiyetlere vurgu yapılacak. Bahçeli, MYK’nin ardından aynı gündemle il başkanlarıyla da bir araya gelecek. l ANKARA 54 OCAK 2019 CUMA Suriyelileri istememek Varlıklı ve eğitimli Türkler, sert geçen ideolojik bir savaşın yenikleri olarak sessiz sedasız Avrupa’ya göçüyorlar. Ve milliyetçi reflekslerin saldırganlığını 70’lerden bugünlere kadar törpülemeyi bir ahlak politikası haline getirmeye çalışan Batı kültürünün içine usulca kaynayarak eriyip gidiyorlar. Eşzamanlı olarak Suriye’den Türkiye’ye göçen ve savaştan kaçmayı kâh hayatta kalmak, kâh daha “medeni” bir ülkede yeni bir hayata başlamak fırsatı olarak gören kalabalıklar, bu ülkenin kültürünü yeniden şekillendirmeye başlıyorlar. Savaşın ve yıkımın anlamını belirleyen, acımasız, sert bir değiş tokuşla baş edemeyen akıl da, kasten yıkılan bir Cumhuriyetin hezimetiyle, kasten çıkarılan bir savaşın vahameti arasında gidip geliyor. Bu gerçekliğin pusulasında, “Suriyelileri bu ülkede istememek” devlet politikasının art niyetiyle birleştiğinde başka bir anlam taşıyor; Savaşın gerçekliliğiyle birleştiğinde bambaşka bir anlam... Eğer verileri akıl ve vicdan terazisine doğru yerleştirmezseniz yurtseverlik adına çıktığınız yolda kendinizi birden faşizmin vahşi dünyasına varmış bulursunuz. O yüzden hem bu ülkenin hem de savaştan kaçıp buraya göç edenlerin başlarına geleni, savaşın korkunç bir şey olduğu gerçeğinden yola çıkarak değerlendirmeniz gerekir. Kendi atalarınızın yüzyıllarca önce başlayan ve her savaşta çatallanarak uzayan göç yollarında yaşadıklarını aklınızdan çıkarmamanız gerekir. Bu topraklarda yaşayan herkesin tarihteki bir savaşın kılıç artığı olduğunu unutmamanız gerekir. Savaşlarla devamlı altüst edilen hayatlar ve parçalanıp yeniden ve yeniden kurulan ülkeler gerçeğinde, bu modern zamanlara kadar taşınan evrensel vahşet, içinde arkaik bir kötülüğü barındırır. Gerçek çok serttir. Birtakım güç ve iktidar savaşlarına kurban verilen halklar, kendilerini koruyacağından emin oldukları devletler tarafından her çağda ve coğrafyada kolayca gözden çıkarılırlar. Suriye’deki savaşın ve gelmiş geçmiş tüm savaşların ve bundan sonra çıkacak olanların asla halkların huzuru ve insanların mutluluğu için olmadığını idrak etmediğiniz sürece... Bu güç ve iktidar savaşlarının hep kaybedeni olursunuz. Ve bu hengâmede tarihi kendi payınıza düşen dilimden bakarak yorumlarsanız yırtıcı bir kuş gibi tepenizde dönüp duran faşizmin tuzağına düşmekten asla kurtulamazsınız. Şimdi, yaşadığınız şehrin en kalabalık caddesine çıkın. Dilini bilmediği bir ülkede yoldan geçip gidenlere yalvaran gözlerle bakarak dilenen Suriyeli dilencilere bakın. Geceleri o caddede başıboş gezen ve karanlık kuytularda kim bilir başlarına neler gelen Suriyeli küçük çocuklara bakın. Yıkıntı mahallelerde elektriği, suyu olmayan evlerde barınmaya çalışan yoksul kalabalıklara bakın. Çocuk yaşta hamile kalan ve bebek üzerine bebek doğuran minicik kız çocuklarına bakın... Ondan sonra... onlara iyice baktıktan sonra... Yılbaşı gecesi Taksim Meydanı’nda ellerinde Özgür Suriye Ordusu bayraklarıyla çılgınlar gibi eğlenen erkeklere bakın. Ve neye öfkelenmeniz, neye itiraz etmeniz gerektiğini baştan düşünün. Savaştan kaçanların ülkenizdeki varlığına mı? O göçten siyasi bir kazanç yaratmaya hevesli iktidara mı? Yoksa doğrudan her türlü savaşa mı? AKP ÇORUM İL BAŞKANI ‘Kumpas kuruldu’ diyerek istifa etti SEYFETTİN METE Çorum’da belediye başkanlığına aday gösterilmesi beklenen ancak hakkında çeşitli iddialar öne sürülen AKP Çorum İl Başkanı Mehmet Karadağ istifa etti. Karadağ, istifasıyla ilgili yaptığı açıklamada, “Çorum Belediye Başkanlığı adayı belirleme sürecinde kendisine kurulan kumpaslarla mücadele ettiğini” ifade ederek, konuyla ilgili hukuki yollara başvurduğunu belirtti. Parti genel merkezine iki kez sözlü, bir kez de yazılı olmak üzere istifasını sunduğunu belirten Karadağ’ın AKP’nin Çorum belediye başkanı olmasına kesin gözüyle bakılıyordu. Genel merkezden “Adayımız sensin” denildiği öne sürülen Karadağ’ın bir kadınla olan ilişkisini konu alan kaseti ortaya çıkınca, adaylığı geri çekilmişti. Karadağ ise kasetin montaj olduğunu öne sürerek bazı partililer hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunmuştu. Karadağ, “AK Parti’nin bir neferi olarak partimizin başarısı için koşmaya devam edeceğiz” dedi. l ÇORUM C MY B