15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKONOMİ DOLAR EDİTÖR: SERHAT ALİGİL TASARIM: SERPİL ÜNAY avro sterlin FAİZ BORSA 26 Ocak 2019 CUMARTESİ ALTIN CUMHURİYET ALTIN 24 AYAR 7 5.2750 1.2 kuruş 5.9990 0.7 kuruş 6.9280 5.8 kuruş 18.19 0.01 puan 101.801 27 puan 1467.72 15.01 lira 219.11 1.81 lira KRİZ DERİNLEŞECEKYerel seçimlere kadar makyajlanmış enflasyon ve kur ile ekonomik sorunlar geçiştirilecek Seçimlerden sonra krizin derinleşeceğine dikkat çeken Prof. Dr. Yeldan: Durgunluğa alışmış, iflas edenin de teşvik verilenin de siyaset tarafından belirlendiği çarpık bir ekonomi bizi bekliyor. Enflasyon ve döviz gibi ekonomik krizin ana gösterge jonktürel birtakım parlamalar yaşanır, ancak genel eğilim giderek artan lerinin baskı altına alı yoksulluk, daha düşük üc nıp, makyajlandığını söyleyen Bilkent Üniversite GAMZE BAL retler, daralan talep ve bunun geçiştirildiği bir Vene si öğretim üyesi Prof. Dr. züella ekonomisi tipinde Erinç Yeldan, “Martta açıklana bir gelişme.” cak 2018’in son çeyrek büyü Düşürülen ÖTV, borç yapılan me rakamlarıyla birlikte derin dırmaları ve konkordato talep bir kriz içinde olduğumuz anla eden şirketlerin ayakta tutul şılacak. 2019’un bütününe bak masıyla ekonominin çarklarının tığımızdaysa giderek durgunlu döndürülmeye çalışıldığını dile ğa alışmış bir ekonomi bizi bek getiren Yeldan, “Geçen yaz pat liyor” dedi. lak verip, derinleşen ekonomik Ülkenin yerel seçimlere kadar kriz kendi kendine oluşmadı. ekonomik sorunları öteleyen si Bunlar son 3 senedir yaşanan yasallaşmış bir ekonomi günde seçim gündeminin bir parçası miyle meşgul olacağına dikkat olarak ekonomiyi aşırı büyüme çeken Yeldan şu yorumu yaptı: ye sürükleyip, iktidarın oy satın “2019, üretim kazanımları yeri alma yönteminin bir yansıması. ne spekülatif emlak rantlarıyla Bunun uluslararası bir komplo ya da kaynağı belirsiz sıcak pa olarak algılanıp, sorumluluğu rayla yapılan tüketim ve yatırım nun da ‘dış mihraklara’ atılması harcamalarıyla geçiştirilecek. İf günü kurtarma çabası.” las edenin de, teşvik verilenin de siyaset tarafından belirlen ‘Hukuk gözetilmeli’ diği çarpık bir ekonomi olmaya Sorunun her şeyden önce hu doğru gideceğiz.” kuk meselesi olduğunun da altı Sorunlar öteleniyor nı çizen Yeldan, “Başkanlık rejimi ve devletin içindeki kurum Yalnızca 2019’da değil, 2023 ların sorumluluklarının muğ ve sonrası için de Türkiye’nin laklaştığı, bürokrasinin risk al sağlıklı sürdürülebilir bir yatı maktan çekindiği bir sürece gir rım, büyüme ve üretkenliğe da dik. Siyasal sistemin demokra yalı bir gelişme çizgisinden gi tikleşmesi yönünde atılacak en derek uzaklaştığına dikkat çe önemli adımlardan biri, huku ken Yeldan şöyle devam et kun üstünlüğünü gözetecek bir ti: “Belki saman alevi gibi kon idare anlayışıdır” dedi. Erinç Yeldan Ali Güzel Murat Özveri ‘Yabancıyı çekebiliriz’ Türkiye ciddi istikrar adımları atabilirse, ABD’nin başını çek tiği miktar kolaylaştırması sebebiyle dünyada yaşanan likidite bolluğunun yatırımcıyı Türkiye’ye çekebileceğine değinen Prof. Dr. Yeldan, “Kalıcı, uzun vadeli ve doğrudan yatırım yapıcı sermayeyi çekecek adımlara ihtiyaç var. Ancak ne yazık ki, yerel seçimlere kadar başarılı bir seçim ekonomisi uygulanmaya çalışılacağı için bu konuda çok umutlu değilim” diye konuştu. Emekçiler borca mahkum Türkiye’deki rejim değişikliğinin, vaat edilenin aksine krizi yatıştırmayıp derinleştirdiğini ifade eden Birleşik Metalİş Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu, “İşçi sınıfı düşük ücretler nedeniyle borçla yaşıyor, banka kredilerine bağımlı hale getirildi” dedi. Sendika olarak yayımladıkları Çalışma ve Toplum dergisinin 15. yılını doldurması sebebiyle düzenledikleri ‘Ekonomik Kriz ve İşçi Sınıfı’ panelinde konuşan Serdaroğlu, “TL’nin uzun süredir değer kaybetmesiyle Türkiyeli işçilerin emekleri de değersizleşti, ücretleri ciddi ölçüde aşındı. Krizin işsizlik ve yoksulluk biçimlerinde bir toplumsal bunalıma dö nüşmesi gündemde. Yüksek enflasyon işsizler, çalışanlar ve yoksullar üzerinde hayalet gibi dolaşıyor. Ücretleri geriletmeyi, güvencesiz çalıştırmayı, daha fazla özelleştirmeyi, kamu hizmetlerini ticarileştirmeyi, pahalılaştırmayı, bankaları ve şirketleri kurtarırken işçi sınıfı üzerindeki vergi yükünü artırmayı öngören bir saldırı programına karşı direnmek şarttır” diye konuştu. Ücretler düştü Serdaroğlu’ndan sonra konuşan IndustriAllAvrupa Genel Sekreter Vekili Luis Colunga, krizin Avrupa ayağında ciddi anlamda iş kaybı yaşandığını söylerken; aynı panelde Prof. Dr. Erinç Yel dan ile birlikte sunum yapan Av. Murat Özveri ise, ekonomik krizin Türkiye’de istihdamı azalttığını ve ücretleri aşağı çektiğini belirtti. Özveri ayrıca, son dönemde artan konkordatolarla krizin faturasının emekçiye kesildiğine dikkat çekti. Adnan Serdaroğlu Merkez’in kârı yola gittiHazine 4 günde 23 milyar TL ödeme yaptı. Bunun 8.5 milyarı müteahhitlere verildi George Soros ‘Çin ile ABD savaşabilir’ ABD’li finans spekülatörü Ge orge Soros, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’i “açık toplumun en tehlikeli düşmanı” ilan etti. İsviçre’nin Davos kasabasında düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu’nda konuşan Soros, Cinping’i “yüksek teknolojili gözetleme rejimi” kurmakla suçlayarak, Çin ile ABD arasındaki Soğuk Savaş’ın sıcak savaşa dönüşebileceğini söyledi. Çin’in dünyadaki tek değil ama en güçlü, en zengin ve teknolojik olarak en ileri otoriter rejim olduğunu öne süren Soros, Vladimir Putin’in Rusyası hakkındaki endişelerini de dile getirdi. Çin şirketleri ZTE ve Huawei’nin 5G teknolojilerinde dünya çapındaki liderliği üzerinde de duran Soros, ABD Başkanı Donald Trump’a da bu şirketlere karşı daha sert önlemler alma ve ticaret savaşında Çin’e odaklanma tavsiyesinde bulundu. Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hua Chunying, Soros’un sözlerini “anlamsız” ve “yanıt vermeye değmez” olarak niteledi. l Ekonomi Servisi Kredili araçta yeni limit 120 bin lira BDDK’nin, dünkü Resmi Gazete’de yayımlanan yönetmelik değişikliğine göre kredi kartı borçları için verilecek tüketici kredisinde vade 48 aydan 60 aya çıkarıldı. Ayrıca tüketicilere, konut edinmeleri amacıyla kullandırılacak kredilerde ve konut teminatlı kredilerde, kredinin teminat olarak alınan konutun değerine oranı, enerji performansı A sınıfı olan konutlar için yüzde 90’ı, B sınıfı olanlar için yüzde 85’i aşamayacak. Ayrıca yönetmelikle, taşıt kredilerinde ve taşıt teminatlı kredilerde veya yapılacak finansal kiralama işlemlerinde, kredi tutarının taşıtın değerine oranına ilişkin sınırlama 100 bin liradan 120 bin liraya çıkarıldı. 120 bin liraya kadar olan araçların yüzde 70’i kredilendirilebilecek. Emre Deveci Merkez Bankası’nın (TCMB), olağanüstü genel kurulla 18 Ocak’ta Hazine’ye aktardığı 33 milyar TL’lik kârın, 8.5 milyar TL’si ilk haftada müteahhitlere gitti. 17 Ocak’ta 2.9 milyar TL’ye kadar düşen Hazine’nin TL mevduatı, 18 Ocak’ta 39.6 milyar TL’ye kadar çıkmıştı. TCMB verilerine göre, 24 Ocak’ta Hazine’nin TL mevduatı 16.7 milyar TL’ye düştü. Yani 4 işgünü içinde 23 milyar TL azaldı. Habertürk’e göre, müteahhitlere 11 milyar TL’yi aşkın borcu olan Karayolları Genel Müdürlüğü, borcun 8.5 milyar TL’lik kısmını bu hafta ödedi. Geri kalan kısım martta ödenecek. Böylece, çok büyük kısmı hükümete yakın olan müteahhitlere seçim öncesinde ciddi bir ödeme yapılmış oldu. Normali nisandı Ekonomik kriz ve faizlerin yükselmesiyle TCMB’nin net kârı da katlanmış, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, bu kârdan Hazine’ye 37 milyar TL geleceğini açıklamıştı. Normalde nisanda aktarılan kâr, olağanüstü genel kurul ve mevzuat değişikliği ile seçim öncesine alınmıştı. Geçen hafta bu rakamın yüzde 90’ı avans olarak Hazine’ye aktarılmıştı. TEPAV ‘Maliye Politikasında Manevra Alanı Var mı’ diye sordu Kamu hesapları şeffaf değil Sanayide 3.1 milyon kişi İstihdamda KOBİ payı yüzde 64.57 TOBB’un 2018 yılı Sanayi Kapasite Raporu’na göre toplam çalışan sayısı yüzde 7.85 artışla 3.1 milyonu geçti. Çalışanların yüzde 17.35’i 19 çalışanı olan tesislerde istihdam edilirken, yüzde 9.08’i 1049, yüzde 9’u 5099, yüzde 7.55’i 100249, yüzde 5.6’sı ise 250 ve daha fazla çalışanı bulunan tesislerde istihdam ediliyor. 20172018 döneminde KOBİ ölçeğindeki sanayi firmalarının istihdamdaki payı yüzde 63.82’den yüzde 64.57’ye yükselirken, büyük firmaların payı yüzde 36.18’den yüzde 35.43’e düştü. Toplam çalışanların yüzde 4.53’ünü mühendis, yüzde 4.60’ını teknisyen, yüzde 6.52’sini usta, yüzde 72.35’ini işçi, yüzde 11.08’ini idari personel oluşturuyor. Ayrıca sanayi tesislerinde ortalama 42.75 kişi çalışıyor. Güven yine düştü TÜİK’in, “Sektörel Güven Endeksleri, Ocak 2019” raporuna göre mevsim etkilerinden arındırılmış hizmet sektörü güven endeksi aralık ayına kıyasla yüzde 4 azalarak 78.3 oldu. Bu kapsamda iş durumunda yüzde 5.6, hizmetlere olan talepte yüzde 5.9 ve hizmetlere olan talep beklentisinde yüzde 1.1 azalma oldu. Perakende ticaret sektörü güven endeksi de ocakta yüzde 4 azalarak 92,5’e indi. Perakende içinde, mevcut mal stok seviyesi ve iş hacmisatış beklentisi endeksleri yüzde 5.5’er azalarak sırasıyla 111.6 ve 89.4 oldu. İş hacmisatış endeksi ise yüzde 0.2 artarak 76.6 oldu. İnşaat sektörü güven endeksi ise aralık ayına göre ocakta yüzde 2.5 artarak 56.7 oldu. Bu kapsamda alınan kayıtlı siparişlerin mevcut düzeyi endeksi yüzde 18.2 artarak 46.4 değerini aldı. Çalışan sayısı beklentisi endeksi ise yüzde 6.2 azaldı, 67.1 oldu. l Ekonomi Servisi Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV), “Maliye Politikasında Manevra Alanı Var mı?” başlıklı bir çalışma yayımlayarak, mali disipline dikkat çekti. Fatih Özatay ve Güven Sak tarafından kaleme alınan çalışmaya göre 20022018 arasında kamu borç stokunun GSYH içindeki payı yüzde 80’lerden yüzde 30’lara indi. Bu durum ilk bakışta ülkenin “gerçek maliye politikası manevra alanının çok geniş” olduğu izlenimi veriyor. Buna karşın çalışma şu noktaya dikkat çekiyor: Ülke riski artıyor “Ancak, kamu hesaplarının özellikle YİD yükümlülüklerinin artacak aday kamu açıkları konusunda şeffaflıktan uzak olması ve 2018 kur intibakının banka ve şirket bilançolarındaki etkisini temizlemek için atılacak olası istikrar adımlarının mali boyutunun halen bilinmemesi nedenleriyle, maliye politikasının gerçek manevra alanı belli varsayımlar altında önemli ölçüde daralıyor. Bu daralırken atılan disiplinsiz maliye politikası adımları, ülke ile ilgili risk algılamasını olumsuz etkileyerek, iktisadi açıdan daraltıcı sonuçlar türetebiliyor.” Saray, yandaş sendikalar, seçmen... 22Ocak Salı günü yayımlanan “Tank Palet, Katar BMC’nin malı olamaz..” başlıklı yazım sevgili bir Cumhuriyet okurunu kızdırmış. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Tank Palet özelleştirilmedi, kiraya verildi, Katar ortaklı BMC...” açıklamalarına yönelik sendikal gelişmeleri özetleyen yazımı, aşırı iyimser bulmuş... Sadece şeker fabrikalarının özelleştirilmeleri sürecinde Şekerİş Türkİş odaklı, tüm millet cephesi içinde sayılabilecek siyasi partilerin, meslek örgütlerinin desteklerinin bir önceki seçimlerdeki güçlü direnişlerinin hiçbir işe yaramadığını, mağdur olmama kaygılı işçi seçmenden bile oy alındığı gerçeğini anımsatıyor. Erdoğan’ın başkanlık rejimi yetkileri, AK Parti Başkanı şapkalarıyla, kamuoyundan habersiz, aralık ayı içinde Resmi Gazete’de yayımlanan KHK ile fiilen özelleştirmeyi gerçekleştirmiş olduğunu da anımsatarak, bu özelleştirmenin geçerli olamayacağı anlamına gelen yazı başlığımı bir tür dalga geçme, çocuk kandırma olarak yorumlayıp, sitemini ediyor... Sendikal haklar gerçeğinden, yakın tarihin gelişmelerinden habersiz günümüz okurunu kimi gerçeklerle yüzleştirme adına, “Tank Palet, Katar BMC’nin malı olamaz” başlığıyla verdiğim bilgilerin altını çizerken yaptığım, yaşanmış toplumsal gelişmeler, tarihsel gerçeklere dayalı uyarıyı; “Bardağın, yaşamın gerçeklerinin dayanılmazlığı karşısında, aslında bir damla ile taştığını unutuveriyorlar..” sonuç saptaması cümlemi atlayıveriyorlar... HHH Bir kez daha ülkemiz yakın tarihi için yaşamsal kırım noktası, Büyük Deprem, sonrası gelişmelere göz atabiliriz.. 2002 ekonomimiz, sanayimiz için yıkım sonuçlarıyla Ecevit koalisyon hükümetinin yıkımına da basamak yapılmıştı... Amerika’nın, dört gün önce yine başrol oynadığı Venezüella’daki gelişmelerin ironi gibi tersyüz edilmiş çelişkileriyle girmek, hem güncel, hem de sayısız dersler çıkarılabilecek içerikte.. Venezüella’da halen geçerli seçimleri kazanmış iktidarının başında sol cepheden Devlet Başkanı Nicolas Maduro var. Amerika, dünyanın gözleri önünde, Juan Guaido’nun kendini geçici devlet başkanı ilan eden darbesinin arkasında durduğunu ilan etti. Başkent sokaklarında karşılıklı gösteriler, çatışmalarda ölenler, bugüne kadar artmış olacak.. 15 Temmuz Amerikan odaklı FETÖ’cü darbenin mağduru Saray, Tek Adam rejimi, siyaseten karşıtı konumunda olan solcu iktidarın yanında duran açıklamalarıyla dikkat çekiyor. Kanada tipik örnek, sağ liberal iktidarlardan Amerika çizgisinde darbeyi destekleyen açıklamalar olduğu gibi, açık Amerikan destekli sağcı darbe karşısında, demokrasi adına soldaki iktidarı destekleyen ülkeler, dünyanın kavram kargaşası içindeki tablonun sergilenmesini yaşıyorlar... HHH Deprem kırımı, ekonomik, sosyal, siyasal yıkımı sonrası, Amerika’nın, Ortadoğu, Irak, Afganistan işgalleri, İslam dünyası, enerji yatakları paylaşım tuzaklarında, tek kutuplu dünya düzeni üzerinden oynadığı tuzaklarda Türkiye hep geçiş yollarının odağında başrollerdeydi. 12 Eylül 1980 darbesi, teröre karşı önlem gibi pazarlanmış olsa da, gerçekte 1961 Anayasası ile güvence altına alınan örgütlenme özgürlüklerinin bütünlüğü içinde.. önce basın özgürlüğü için yaşamsal değerde 212 sayılı yasa ile gazeteci kimliğinin, düşünce özgürlüğünün güvenceye alınması.. 1963 işçilerin sendikal haklarının evrensel ölçeklere çıkarılması odakta, tüm toplumsal, siyasal, demokratik meslek örgütlenmeleri, toplantı gösteri hakları, demokratik yaşam için olmazsa olmaz ilkelerle Türkiye, yaşamın her alanına dönük kazanımlarda uçuşu yakalamıştı. Geri püskürtme, kazanılmış ekonomik, sosyal, siyasal, sendikal haklar için, 12 Eylül askeri darbesi olmazsa olmazdı. Demirel şapkasını alıp gitmek zorunda kalırken, Özal 24 Ocak kararları, 12 Eylül anayasal, yasal haklar gaspı için paraşütle MESS’ten 12 Eylül askeri darbe yönetimleri danışmanlığına, istenen yasaklar gerçekleştirildikten sonra da sivil iktidar yönetimine terfi ettirilmişti. Yine de hokus pokuslar, ülkemizde kazanılmış hakların gaspı nedeniyle hesaplaşmadan kaçış kalıcı olamamıştı. Türkiye BM’nin sendikal haklara ilişkin hesaplaşmalarının yapıldığı ILO’da, düzene getirilen kazanılmış sendikal hakların gaspları nedeniyle hesap vermekten, kara listelere girmekten kurtulamamıştı. Uluslararası ve de en çok AB sendikal konfederasyonlarının desteğinde, Türkİş aksine sabıkaları olsa bile, evrensel ilkeleri savunmak zorunda kalmıştı. Unutulmayacak ders Amerika, baştan sona darbe kazanımlarını desteklemişken, Özal yönetiminin istediği tekstil destek kotalarını bile veremeyecek role geçiş yaşanmıştı. En son çarpıcı sahne, Gülen ortaklığında 2002 kararlarında imzası olan AK Parti, bu kez yeni yandaş konfederasyonu MemurSen ile ILO’da sahnede. Yine evrensel sendikal örgütlerin vetosunu yeme noktasında... KISA... KISA... l Mahkemece iflasına karar verilen Pamukkale Turizm, seferlerinde hiçbir değişiklik olmayacağını, bu döneme ilişkin özel faaliyet izni alındığını açıkladı. Şirket istinaf mahkemesine başvuracak. l Özel eğitim okulları ile rehabilitasyon merkezlerinde engellilere verilen destek eğitiminin bütçeden karşılanacak kısmı, bireysel eğitim için aylık 632 lira, grup eğitimi için aylık 177 lira olacak. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle